1 ) Teşbih (Benzetme) :
Anlama güç katmak için, aralarında gerçek ya da mecaz,
çeşitli yönlerden ilgi, benzerlik bulunan en az iki varlıktan
zayıf olanı nitelik bakımından güçlü olana benzetme
sanatıdır.
Teşbih sanatında en az iki, en fazla dört öğe bulunur.
Öğeleri şunlardır :
1- Benzeyen : Birbirine benzetilen şeylerden nitelik
bakımından güçsüz olanıdır.
2- Kendisine Benzetilen : Birbirlerine benzetilen şeylerden
nitelik bakımından daha üstün ve güçlü olanıdır.
3- Benzetme Yönü : Benzeyen ve kendisine benzetilen
arasındaki ortak noktadır. Zaten benzetme bu ortak noktayı
belirtmek için yapılır.
4- Benzetme Edatı : Benzeyen ve kendisine benzetilen
arasında benzetme ilgisi kuran kelime veya ektir.
Ör: Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime,
Bir eski çıban gibi işliyor içerime.
(Ayak Sesleri/ Necip Fazıl Kısakürek)
Benzeyen: Sesler
Kendisine benzetilen unsur:Eski çıban
Benzetme yönü: Batmak,işlemek
Benzetme edatı: Gibi
Ör: Kömür gözlüm, gül dudaklım
Sen de bir gün perişan ol
Hicranî
Benzeyen: göz - dudak
Benzetilen:kömür – gül
2) İstiare(İğretileme) :
Sadece benzeyen ya da benzetilenle yapılan teşbihe istiare
denir. Açık istiare ve kapalı istiare olmak üzere ikiye ayrılır.
a- Açık istiare: Benzetme öğelerinden sadece kendisine
benzetilenin bulunduğu benzeyenin bulunmadığı istiaredir.
Ör: Yüce dağ başında siyah tül vardır.
Benzeyen: bulut(söylenmemiş)
Benzetilen:siyah tül (söylenmiş)
Ör: Havada bir dost eli okşuyor derimizi
Benzeyen: Rüzgar(söylenmemiş)
Benzetilen: dost eli(söylenmiş)
b- Kapalı istiare: Benzetme öğelerinden sadece
benzeyenle yapılan istiaredir. Kapalı istiarede kendisine
benzetilen yer almaz.
Ör: Yüce dağların başında
Salkım salkım olan bulut.
Benzeyen:Bulut(var)
Kendisine benzetilen:üzüm(yok)
Ör:
Bir arslan miyav dedi
Minik fare kükredi
Fareden korktu kedi
Kedi pır uçuverdi
Dörtlükte ‘’aslan’’ , ‘’miyav’’ sözcüğüyle kediye;fare,
kükredi sözcüğüyle aslana; ‘’kedi’’ ‘’uçuverdi’’ sözcüğüyle
kuşa benzetilmiştir. Ancak dörtlükte benzetilene yer
verilmemiştir.
3) Teşhis (Kişileştirme) :
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insana özgü bir
özellik verme sanatına teşhis denir.
Ör: Ağlama karanfil beni de ağlatma
Sil göz yaşlarını
4) İntak (Konuşturma) :
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıkların konuşturulması
sanatıdır. Konuşturma kişileştirmeden sonra gelir.Varlıklar
önce kişileştirilir sonra gerekirse konuşturulur.Her intakta
bir kişileştir me vardır ama her kişileştirmede bir intak
yoktur.Fabllar bu sanata örnektir.
Ör:Mor menekşe:’’Bana dokunma;’’diye bağırdı.
5) Tezat (Karşıtlık) :
Aynı varlığın, olayın, durumun…birbirine karşıt iki yönünü bir
arada belirtmeye ya da birbirine karşıt kavramlar arasında
ilgi kurmaya tezat denir.
Ömrümde zararsız günümü bilmem Her senede yüz
milyonluk kârım var. (Huzuri)
Aşk derdiyle hoşem el çok ilâcımdan tabip Kılma derman
kim helakim zehr-i dermânındadır (Fuzuli)
6) Mübalağa(Abartma) :
Bir sözün etkisini arttırmak amacıyla bir şeyi olduğundan
çok göstermek ya da olmayacak biçimde anlatma sanatıdır.
Ör: Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ
Ör: Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın.
7) Telmih(Hatırlatnma) :
Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret
etme sanatı.
Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu,
Kerem’in sazına cevap veren bu.
Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile ,
Elindeki asa ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Yunus Emre
8) Tecahül-i Arif(Bilip de Bilmezlikten Gelme) :
Anlam inceliği oluşturmak için herkesçe bilinen bir gerçeği
bilmez görünerek anlatma sanatıdır.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?
Cahit Sıtkı Tarancı
9) Hüsn-i talil(Güzel Bir Nedene Bağlama) :
Sebebi bilinen bir olayın meydana gelişini,gerçek sebebinin
dışında başka,güzel bir nedene bağlamadır.
Senin o gül yüzünü görmek için
Sana güneş bakmak için doğuyor.
10) Tenasüp (Uygunluk) :
Anlam yönünden birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada
kullanmaktır.
Ör: Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip
Kılma derman kim helakim zehr-i dermendadır.
●Bu dizelerde ‘’dert,derman,ilaç,tabip’’ birbiriyle
ilgili sözcükler olarak kullanılmıştır.
11) Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması) :
Bir sözün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük
yerine gerçek anlamı dışında kullanılması sanatıdır.
Ör:Ankara bu olaya tepki gösterdi.
Burada tepki gösteren şehir değil.Anakara da bulunan
hükümettir.Mecaz-ı mürsel yapılmış.Şehir söylenmiş
hükümet kastedilmiştir.
Ör:Cemil Meriç’i her okuyuşumda yeni bir şeyler buluyorum.
(Kitabını okuyorum kendisini değil)
0 Yorumlarınız