2013 - 2014 11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 42 - 51 Soruları ve Cevapları ( Evrensel İletişim Yayınları )

1. Türk veya dünya edebiyatından günlük türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz metinleri sınıfınıza getiriniz.
2. Günlük türünün Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimini ve önemli temsilcilerini araştırınız.
Günlük türünün Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimi
Günlük isimli yazın türünün tarihsel gelişimini ve geçirdiği evreleri incelemek istediğimizde bu yazın türü için iki ayrı dönem olduğunu fark ederiz. Bu dönemlerden ilki günlüklerin edebi bir nitelik kazanmasından önceki dönemdir. Tarihte ilk defa Romalılar günlük kullanmıştır. Edebi içerikten yoksun, bir takım kamu kuruluşlarında yapılan işlemlerin unutulmaması amacıyla tutulan ve “commentarii” adıyla anılan bu ilk günlükler, duygusallıktan uzak notların kabaca birleşiminden oluşmaktadır. Tarihte, bu çeşit günlüklerin savaşlar ve askeri hareketleri not etmek amacıyla kullanıldığı da görülmüştür. Edebiyat değeri taşımayan bu günlükler şüphesiz tarihçiler için önemli kanıtlardır,
Osmanlı Teşrifatçılarından Ahmet Ağa Kara Mustafa Paşa’nın İkinci Viyana kuşatmasını günü gününe kaydettiği “Vakay-ı Beç “adlı eseri( Aslı Viyana Milli kütüphanesinde olup “Viyana Önlerinde Kara Mustafa Paşa “ ve “Viyana Kuşatması Günlüğü “ olarak Türkçeye çevrilmiş ) , Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran ve Mısır seferini anlatan “Haydar Çelebi Ruznamesi “ bu dönem ve olaylara ışık tutmuştur .


Günlükler edebi değer kazanmaya ancak. Rönesans sonlarına doğru başlamıştır. 1768-1840 yılları arasında İngiltere Kraliçesinin nedimesi ve roman yazarı olan Fanny Burney, saray dedikodularına ve pek çok olaya kendi duygusal izlenimlerini ekleyerek yazdığı günlükle İngiliz edebiyatında önemli bir yere sahip olmuştur
19. yüzyılın ortalarına doğru, romantizm akımının en yoğun dönemini yaşamasıyla birlikte günlükler, edebi değeri ve içeriği bakımından çoğalmaya, yaygınlaşmaya ve yazarlarının iç dünyasını yoğun duygularla yansıtmaya başlamıştır.
Türk edebiyat tarihi düşünüldüğünde, Divan edebiyatı döneminde tutulan “Ruzname” isimli savaş notları ile Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”si tam bir günlük niteliği taşımasa da içerdikleri bazı bölümlerle bu yazın türüne yakınsamakta ve tarihimizdeki ilk günlük örneklerini oluşturmaktadır. Asıl olarak günlüklerin, batı edebiyatındaki biçim ve içeriğiyle Türk edebiyatında yer alması Tanzimat dönemine denk gelmiştir. Direktör Ali Bey’in “Seyahat Jurnali”(1897) adlı gezi kitabı batıdaki anlamıyla Türk edebiyatında görülen ilk günlüktür.Bunu şair Nigâr Hanım ın “ Hayatımın Hikayesi” adlı eseri izler.
Günlükler ,1950 yılında Nurullah Ataç’ın bir gazetede günlük yazıları yazmasından ve yoğun ilgi çekmesinden sonra önem kazanmaya başlamıştır. Nurullah Ataç bu yazılarına başlık olarak “Günlük” yerine “Günce” deyişini kullanarak bu deyişi yazın hayatımıza kazandırmıştır. Nurullah Ataç’ın günceleri içe ve dışa dönük içeriğin uyumlu bir sentezi olarak edebiyat dünyasına bu türdeki en bilinen eser olarak geçmiştir.
Türk edebiyatındaki en seçkin günlüklerin başında Oğuz Atay’ın günlüğü ile Cemal Süreya’nın “Günler” adlı eseri gelmektedir Bunlar dışında edebiyatımızda kitap olarak basılan en önemli günlükler ve yazarları şunlardır .
Günce, Uçuş Günlüğü, Gazi Günlüğü Avusturya Günlüğü : Nurullah Ataç
Günlük , Kuşları Örtünmek, Nezleli Karga, Bay sessizlik, Aynalar Günlüğü : Salah Birsel
Yeryüzü Korkusu, Geçmişin Kuşları, Anılarda Görmek : Oktay Akbal
“Kafkas Yollarında : Refik Ahmet Altınay
Yolculuk Defteri : Falh Rıfkı Atay
Gündökümü, Sesler, Yüzler, Sokaklar, Günlerin Tortusu : Tomris Uyar.

3. İçe ve dışa dönük günlüklerin özelliklerini araştırınız.
GÜNLÜK ÇEŞİTLERİ
1 – İçe Dönük Günlükler ( özel ruhbilimsel günlük ) : Yazarın bir bakıma kendi kendi ile konuşmasıdır içinde bulunduğu doğal ve toplumsl çevreden yazgısından yakınır. Bu metinlerde yazarın yaşadığı duygusal coşkunluğu bulabileceğimiz gibi, çeşitli kavramlar hakkındaki düşüncelerin yazarın bilincindeki açılımlarını da bulabiliriz. Stendhal’ın günlüğü, Rus yazar Alexander Sergeyeviç Puşkin’in “ Gizli Günce” bu metinlere örnek gösterilebilecek niteliktedir. Fransız yazarı Andre Gide ve bizde Nudullah Ataç bu türün başta gelen ustalarındandır.
2 – Dışa Dönük Günlükler : . Bu tip günlüklerde yazarlar, alaycı bir tavırla dönemin olaylarını, siyaset ,sanat ve edebiyat adamlarını ya da gündelik sıkıntılarını öykü tekniği kullanılarak anlatmaktadırlar. Bu tür günlüklerde yazar kendi zaman dilimi içindeki tutum ve davranışlardan,düşünsel akımlardan haber verir. Bu nedenle de bu günlükler birer belge değeri taşır.. Ünlü ressam Paul Gaugin’in o dönemde Fransız kolonisi olan Markiz adalarında yazdığı günlük, dışa dönük günlüklere örnek olabilir
Yaşadığı hayat kesitlerini, çeşitli konulardaki izlenimlerini öykü tekniği ve zengin betimlemeler aracılığıyla günlüğüne yansıtan ünlü öykücümüz Tomris Uyar’ın günlükleri de dışa dönük niteliğe sahiptir.
Bu türler dışında bir de sanat esarlerinin oluşumu ve gelişini ile ilgili günlüklerde vardır. Yazar eserinin gelişme evrelerini günü gününe anlatırken çektiği sıkıntıları, kaygılar çalışma yöntemini de bize göstermiş olur. A. Gide’nin “Kalpazanlar” Thomas Man’ın “Doktor Faustas” bu tür günlüklerin başarılı örnekleridir.

GÜNLÜK TÜRÜ VE ÖZELLİKLERİ
Öğretmeye bağlı, gerçekçi anlatım türlerinden biri olan günlükler, bir kişinin önemli ve kayda değer bulduğu olayları , gözlem , izlenim duygu düşünce ve hayallerini günü gününe tarih belirterek anlattığı yazdığı yazı türüdür. Latincedeki “dies ( gün ) sözcüğünden “diarium” ( günlük ) sözünden gelir
Edebiyat ve sanat dünyasından tanınmış kişilerin kaleminden günü gününe yazılan günlükler, tüm gerçekliğiyle yaşamı yansıtan birer ayna olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Günlükler, yazarlarının iç dünyasını kurgusuz bir biçimde sergileyerek günlüğün sahibine ilişkin ayrıntılı bilgilere birinci elden ulaşmamızı sağladıkları gibi, yazıldıkları dönemin önemli olaylarına ilişkin tarihsel belgeler olarak da önem kazanırlar
Örneğin 1409 – 1431 yılları arasında Fransız bir papanın tutuğu “ Parisli Bir Burjuvanın Günlüğü”vı. Ve vıı. Charles dönemini araştıran tarihçiler için önemli bir kaynaktır. İngiliz Günlük yazarı John Evelyn’in “Diary”  ( günlük ) adlı günlüğü17. yüzyıl İngiltere'sinin toplumsal ve kültürel yapısına ışık tutar.
ÖZELLİKLERİ
1- Yaşan olayların, izlenimlerin günün gününe yazılması ile oluşurlar
2 - Birinci kişi ağzından yazılmış kısa ve özlü yazılardır
3 – İnandırıcı, içten ve samimidirler.
4 – Konuşma diline yakın bir dil kullanılır.
5 – yazarın kişiliğini, görüşlerini ve ruhsal yapısını yansıtırlar.
6 – Gerçekler, yaşanılanlar değiştirilmeden, çarpıtılmadn yazılır
7- Tarih, biyografi anı, … için birer belge değeri taşırlar.

4. İlhan Berk'in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bir araştırma yapınız.


İLHAN BERK (1918-2008)
♦ 1918'de Manisa'da doğmuştur, ilk ve ortaöğrenimini Manisa'da tamamlamış, 1939'da Balıkesir Necatibey İlköğretmen Okulunu bitirerek öğretmen olmuştur. Yükseköğrenimini Fransızca Bölümünde tamamla¬yan, Ankara'da Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Yayın Bürosunda çevirmen olarak da çalışan sanatçı, 2008'de ölmüştür.
♦ İkinci Yeni şiirinin temsilcilerindendir. Bu akımın en yaşlı üyesidir.
♦ Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerini ilk defa 1935'te kitaplaştıran İlhan Berk, sürekli denemelerle şiirin ya-pısını da değiştirmiştir.
♦ Çeşitli evrelerden geçen şair, adeta Cumhuriyet Dönemi şiirimizin gidişatına paralel bir yol izlemiştir, önceleri, Ahmet Haşim etkisinde yazmaya başlamış, daha sonra toplumcu gerçekçi, Garip ve İkinci Yeni çizgisinde ürünler vermiştir. Eski şiir anlayışını terk ederek yeni bir akımın öncüsü olmak, şiirde ender görülen durumlardandır.
♦ 1953 yılında yazdığı "Sen Antoine'in Güvercinleri" şiiri ile İkinci Yeni hareketinin kuruluşuna katılmıştır.
♦ Sürekli değişimi şiiri için ilke edinmiştir.
♦ 1954'ten sonra, şiirde "soyut bir yolculuk" a çıkmış ve "İkinci Yeni"nin öncüleri arasına girmiştir.
♦ Sanatçı, 1979'da "Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, 1980'de "Behçet Necatigil Şiir ödülü'nü, 1983'te "Yeditepe Şiir Armağanını ve 1988de "Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü almıştır.
İlhan Berkin eserleri şunlardır:
Şiir:
Güneşi Yakanların Selamı
İstanbul
Günaydın Yeryüzü
Türkiye Şarkısı
Köroğlu
Galile Denizi
Çivi Yazısı
Otağ
Mısırkalyoniğne
Âşıkane
Taşbaskısı
Şenliknâme
Atlas
Kül
İstanbul Kitabı
Kitaplar Kitabı
Deniz Eskisi
Delta ve Çocuk
Galata
Güzel Irmak
Pera
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum
Avluya Düşen Gölge
Şeyler Kitabı Ev
Çok Yaşasın Sayılar

sayfa    43
HAZIRLANALIM
1.       Günlük tutup tutmadığınızı nedenleriyle açıklayınız.
Günlük tutmuyorum. Derslerden zaman bulup düşüncelerimi, yaşadıklarımı anlatmak fırsatım olmadı. Olduysa da ben yazamadım. Kısacası tembellik beni günlük tutmaktan yoksun bıraktı.
2.       Günlük tutmanın sizce ne gibi yararları olabilir?
Günlük tutmak kendimizi unutmamızı engeller, neleri sevip neleri sevmediğimizi ortaya koyar. Günlük tutarak kendimizle konuşuruz, kedimizi kandırma ihtimalimiz düşüktür, olayları gerçekçi olarak yazarız ve kendi hatalarımızı daha fazla görürüz.

Günlük tutmak kendimizi izleme şansı verir, daha tutarlı bir hayat süreriz.
Günlük tutarak kendi çizgimizi biz belirleriz ve hedefimizi daha gerçekçi olarak ortaya koyarız.

Günlük varlığımızı, yerimizi ve hedefimizi bize daima hatırlatır. Başarının anahtarı kendini tanımak ve hedefini ayakta tutmaktır, günlük tutmanın başarıya etkisi çok büyüktür. Günlük tutmak nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi daima canlı tutar.

3.       Günlük tutmanın nedenleri neler  olabilir?
*İnsanlar yaşamlarının her döneminde , ama özellikle ilk gençlik çağında sorunlarını,mutlu mutsuz anılarını ,yargılamadan dinleyen paylaşan birilerine gereksim duydukları için ...
*Başkalarına anlatamayıp ya da başkaları sizi anlamadığı için en azından kendinize sizi her zaman dinleyecek ve anlayacak bir dost yaratmak için

4.       Günlükler belge niteliği taşıyabilir mi?
Evet, taşıyabilir. Günlükler, yazarlarının iç dünyasını kurgusuz bir biçimde sergileyerek günlüğün sahibine ilişkin ayrıntılı bilgilere birinci elden ulaşmamızı sağladıkları gibi, yazıldıkları dönemin önemli olaylarına ilişkin tarihsel belgeler olarak da önem kazanırlar.

SAYFA 44

1. ETKİNLİK
"Paris" adlı metni ve sınıfa getirdiğiniz güncelerden birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları, dil anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak güncelerin ortak özelliklerini belirleyiniz. Belirlediğiniz özellikleri sınıf tahtasına yazınız.

GÜNLÜK ÖRNEKLERİ

TURGUT UYAR’DAN

30.01.1956

Az konuşur olmayı, suskun olmayı erdem saymıyorum artık. Kendini kaçırmak, kendini gizlemek gibi geliyor bana.

27.02.1956

İzinliyim. Boşum, ilgisiz dolaşıyorum sokaklarda. Bu boşluk, bu kayıtsızlık ürküntü veriyor bana. Doğaya uygun, yapmacıksız bir yaşama özlüyorum. Kurtuluşumuz şiirden falan gelmeyecek, yaşamamızdan gelecek gelecekse.

3.1.1956

Nigâr Hanım’ın şiirlerini okudum. Elbette ilkel şiirler birçoğu. Ama birden düşünüyorum. “Gücenme, aslı harâbım senin fırâkında” dizesi, bir bakıma, bir şiir geleneğinin yenilenmesi döneminde, yeni bir duygu, yeni bir söyleyiş sayılamaz mı?

Geçmiş ozanları, duygularının, söyleyişlerinin cılızlığı yüzünden küçümsemek doğru mu? Duygular yeni, biçimler, duyarlanma yeni. Bugün bu şiirleri, dolayısıyla bu duyguları, ancak eski şiirler öyle yazıldığı için daha iyi anlıyoruz, öyleyse, iyi kötü bütün geçmiş ozanlara selam.

(Günlük)



OKTAY AKBAL'DAN
28 Aralık Çarşamba

Ocak’ın 29’unda tam on yıl olacak. Ziya Osman Saba’yı karlı bir havada Eyüp’te toprağa vermiştik. Yıllar çabuk mu geçiyor belirli bir yaştan sonra? Çocuklukta günler, haftalar bitmezdi bir türlü. Ama yolun yarısına gelmeye gör, her şey kopuk bir film gibi akıveriyor... Ziya Osman’ı son görüşümde ince bir dosya çıkarmıştı çekmeceden. “Nefes Almak” yazıyordu üzerinde. Yeni kitabıydı, “ölümümden sonra çıkacak,” demişti. “Haydi haydi,” demiştim, “Okurları o kadar bekletmeye hakkın var mı?” Gülümsemişti. Birkaç hafta sonrasını mı düşünerek. Ben düşünememiştim o günden ötesini. Canlı bir insanın, hele bir dostun, bir sevilenin yok olabileceğini düşleyemiyoruz.

On yıl geçip gitmiş bile. Şiirlerini karıştırıyorum. Bilmeyen, Ziya Osman’ı yaşamı süresince ölümü özleyerek bekleyen biri sanır. Hep ölüm, hep ölüm düşünceleri. O ölümü değil, dünyada bulunamayacak bir çeşit “yaşam’’ı özlüyordu.

(Anılarda Görmek)


HİLMİ YAVUZ’DAN

Sabah, 24 Mayıs

Bu kaldırım üstü açık hava kahvesini seviyorum. Sabahları güneş almıyor ve rüzgâr duyumsanabiliyor. İlkyaz sabahları bu kentte, bir ağaç hışırtısıyla, işte buradayım, bu kahvede çayımı içmeye hazırlanıyorken, birden, bir kokuyla, belirsiz, geliveriyor. Kağşamış gövdemi üşütmemeye çalışarak ve onunla, o yaşlı, atık gövdeyle, genç ilkyaz arasındaki karşıtlığı bilincimde kavrayarak; bilincimin, işte bir ince dilim limon koyup, gövdeyle ilkyazın bileşimi olduğunu düşünerek, içiyorum çayımı.

Eskiden, çok eskiden bir öykü yazmıştım. Malte gibi söyleyeyim: Ah, öyküler yazardım ben, genç kızların mavi kurdelelerinden söz açan, düz pabuçlu ve ince beyaz pardösüleri olan ve yağmurlardan; o öykülerden birinde, akşamları sokağa çıktığımda yüzüme menekşelerin atıldığını yazmıştım; ve ‘ah, cumartesiler başkadır, sokaklar başkadır’ diye yazmıştım. Şimdi burada, bu zarif kaldırımüstü kahvesinde, İstanbul’da, ondan asla kopamadığım için beni izlemeyen bu kentte, (şimdi neler çağrıştırıyor, bu kent, ‘polis seni izliyor’lardan, polis izliyor’a) bu cumartesi sabahı, limonlu çayımı bitirmek üzereyken ve nedense bir çay daha isteyerek gündelik yaşamımı inceltiyorum sanki.

(...)

(Geçmiş Yaz Defterleri)



CEMİL MERİÇ’TEN

26.2.1963

Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da vardır. Ne dallarında çiçekler gülümser baharları, ne çiçeklerinde arılar dolaşır. Konuşmayan ağaçlarda var...

Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı ölüm kokar, zincir kokar, küf kokar. Ölüm açacak kapısını bir sabah o zindanın, ardına kadar.

Kuşlar gibi geçiyor günler önünden, cıvıldamıyorlar. Günler tren, günler mavi ufuklarda eriyen birer ümit. Kanatlarından yakalayamıyorsun kuşları. Tren sessiz gidiyor rüya ülkelerine.

(Jurnal - Cilt 1)

Günlüklerin Ortak Özellikleri


• Birinci tekil kişili anlatım vardır.

• Günlük konuşma diliyle yazılır.

• Her gün için yazılan kısımların sağ üst köşesine o günün tarihi yazılır.

• Yazar kendisiyle ya da günlükle konuşuyor gibi yazar.

• Gerçekler olduğu gibi aktarılır.

• Anlatıcının amacına, bilgi ve birikimlerine göre dil ve anlatım özellikleri görülür.

SAYFA 45

2. ETKİNLİK
"Paris" ve "Gece Defteri" adlı metinlerde, yaşananların veya görülenlerin günü gününe mi yoksa üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra mı yazıldığını metinlerden örnekler vererek belirtiniz.

Her iki metinde de yaşananlar günü gününe yazılmıştır. Gece Defteri adlı günlükte olaydan çok düşünceler ön plandadır.
3. ETKİNLİK
İlhan Berk'in Paris ile ilgili gözlemleri nelerdir? Yazar gözlemlerini anlatırken kendi izlenimlerini de aktarmış mıdır? Metinden örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.

Yazarın Paris’le ilgili izlenimlerini yansıtan cümleler;

Paris’te Parisli pek az artık. Bir havaalanı sanki Paris. Salt buna yanıyor. Paris’te gökyüzü yok. Ben de olmayan gökyüzünü düşünüyorum... (Yazar, Paris’te binaların çok fazla ve yüksek olduğunu anlatmak istiyor. Paris'le ilgili gözlemlerinde kendi düşüncelerini de aktarmaktadır.)

4.ETKİNLİK
Salah Birsel ve  Oktay Akbal  yukarıdaki paragraflarda günlük türünün hangi özellikleri üzerinde durmaktadırlar?
• Salah Birsel ve Oktay Akbal’ın günlük türü ile ilgili açıklamalarında günlük tutmanın bir içtenlik ve cesaret iş olduğu anlatılmaktadır.
Yukarıdaki paragraflardan ve incelediğiniz metinlerden hareketle güncelerin okuyucuyu dikkate alarak yazılıp yazılmadığını belirtiniz.

• Günlük türü yazarın kendisiyle hesaplaşmasıdır, bir iç dökmedir. Bu nedenle günlük, okuyucuyla paylaşmak için yazılmaz. Günlük yazarı, okuyucu buna şunu der, şu tepkiyi verir diyerek de yazmaz. İçinden geldiği gibi yazar. Yazar günlüğünü yayımlamak istediğinde belki günlüğündeki bazı kısımları çıkarmak isteyebilir. Bu yazara bağlıdır bence. Okuyucuyu ilgilendiren kısımlarını günlüğe almak, diğerlerini çıkarmak isteyebilir.
Sayfa 46.
5.ETKİNLİK
"... Sanırım, bu yazı biçimi bana uyacak. Uyarsa yaşadığım sürece akıp gitsin. Adını sonra koymalıyım. Neye dönüşecek, belli değil. Biliyorum, sürekli yazmak bir serüven, yazmaksa bir tören. Günce değil. Tarihler belirsiz. '1. gün', '2. gün'... ayırma çizgileri olarak da kabul edilebilir. Yine de günce. Çünkü her gün yazacağım. '3. gün'den sonra '6. gün'e geçmişsem demek aradaki iki günü de yazmışım ama yayımlamayı uygun görmemişim. Onlar yayımlandığı gün ben hayatta olmamalıyım."

Cemal Süreya

Birçok güncenin yazarının ölümünden sonra yayınlanmasının sebebi nedir? Günlüklerin yazılış amacı hakkındaki düşüncelerinizi açıklayınız.
Günlük türü yazarın kendisiyle hesaplaşmasıdır, bir iç dökmedir. Bu nedenle günlük, okuyucuyla paylaşmak için yazılmaz. Günlüklerde yazarın okuyucuyla paylaşmak istemediği, yayımlanmasını uygun görmediği yazılar bulunabilir. Yazar öldükten sonra yayın hakkını elinde bulunduran varisleri uygun görürse günlükler yayımlanabilir.
6.ETKİNLİK
Araştırmalarınızdan hareketle içe dönük ve dışa dönük günlüklerin özelliklerini belirtiniz. Telefon adlı günlük hangi günlük  türüne  örnektir?
İçe Dönük Günlüklerin özellikleri:
*Yazarın bir bakıma kendi kendi ile konuşmasıdır.
* İçinde bulunduğu doğal ve toplumsal çevreden yazgısından yakınır.
* Bu metinlerde yazarın yaşadığı duygusal coşkunluğu bulabileceğimiz gibi, çeşitli kavramlar hakkındaki düşüncelerin yazarın bilincindeki açılımlarını da bulabiliriz.
* Stendhal’ın günlüğü, Rus yazar Alexander Sergeyeviç Puşkin’in “ Gizli Günce” bu metinlere örnek gösterilebilecek niteliktedir.
Dışa Dönük Günlüklerin özellikleri:
·         Bu tip günlüklerde yazarlar, alaycı bir tavırla dönemin olaylarını, siyaset ,sanat ve edebiyat adamlarını ya da gündelik sıkıntılarını öykü tekniği kullanılarak anlatmaktadırlar.
·          Bu tür günlüklerde yazar kendi zaman dilimi içindeki tutum ve davranışlardan,düşünsel akımlardan haber verir.
·          Bu nedenle de bu günlükler birer belge değeri taşır.. Ünlü ressam Paul Gaugin’in o dönemde Fransız kolonisi olan Markiz adalarında yazdığı günlük, dışa dönük günlüklere örnek olabilir.
·          * Telefon başlıklı yazısı içe dönük günlüğe örnektir.

SAYFA 47

7. ETKİNLİK
"Çalıkuşu" ve "Bir Dağcının Güncesi" adlı metinleri inceleyiniz. Bu metinlerden hareketle hangi tür metinlerde günce türünden yararlanılabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.
Çalıkuşu, bir romandır. Bu roman, Feride’nin tuttuğu günlüklerden yola çıkılarak yazılmıştır Bir Dağcının Güncesi ise hem günce hem de anı özelliği taşımaktadır.

                     SAYFA 48

8. ETKİNLİK

Yaptığınız etkinliklerden ve incelediğiniz metinlerin tema ve anlatımlarından yola çıkarak günlük türünün özelliklerini belirtiniz.

9. ETKİNLİK

"Paris" ve "Gece Defteri" adlı metinlerden alınan aşağıdaki paragraflarda kullanılan anlatım türlerini belirleyiniz. Metinlerin teması ile kullanılan anlatım türleri arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
“Paris”adlı metinde öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım; “Gece Defteri” adlı metinde açıklayıcı anlatım türü kullanılmıştır.
Metnin teması ile anlatım türleri arasında bir bağ vardır. Eğer bir metin bilgi vermek amacıyla oluşturulmuşsa burada açıklayıcı anlatım ön plana çıkar. Birinci metin öyküleme tekniği ile yazıldığı için öyküleyici anlatım kullanılmıştır.
10. ETKİNLİK
Günlüklerin yazılma amacıyla "Gece Defteri" ve "Paris" adlı günlüklerde dilin hangi işlevde kullanıldığını açıklayınız.
Günlüklerin yazılma amaçları
• Kişinin kendini ifade etmesi, kendisiyle hesaplaşması. İç dökme ihtiyacı duyması.
• Günlük yazarı, duygu, düşünce ve yaşantısını geleceğe taşımak, yıllar sonra yeniden hatırlamak amacıyla günlük tutar.
• Günlük tutmanın bireysel amaçları olduğu gibi, toplumsal ve düşünsel amaçları da vardır. Bazı yazarlar fikirlerini, kendi dönemlerinin sanat anlayışını günlüklerinde ele alarak okuyucuyu aydınlatmayı amaçlar.
·         Gece Defteri metninde dil göndergesel işlevde, Paris metninde ise hem göndergesel hem de şiirsel işlevde kullanılmıştır.

11.ETKİNLİK.
Mx Job’a göre günlük tutmak bilgilerin kaybolmamamsı, tecrübelerin değerlendirilmesi adına önemlidir.
SAYFA 49
                                               ANLAMA YORUMLAMA
1.Ahmet Oktay'ın "Gece Defteri" adlı günlüğünün "Sunuş" bölümünden alınan ifadelerden hareketle onun günlükleri yazma ve yayınlama nedenlerini açıklayınız.

* Ahmet Oktay günlüklerinde kişisel yaşamını değil yazarları, kitapları, olayları anlatmaktadır. Yazar bunları anlatırken okuyucuya yararlı olacak, yeni düşünceler kazandıracak konuları seçmeye özen göstermiştir.
2.     Yukarıdaki günceyi okuyunuz. Siz de okuma konusundaki düşüncelerinizi günce şeklinde yazınız.
                                               Roman Okumak                                                       Ekim 2012
Küçüklüğümden beri okurum. Her okunan eser bende derin izler bırakır. Yıllarca o nu unutmam. Tanzimat dönemi romanlarından Sergüzeşt adlı romanı ilk okuduğum zaman baş kahraman olan hizmetçi kıza çok üzülmüştüm. Sanki romandaki kahraman benmişim geldi bana. Bu gün de Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanı okuyorum. Kahramanla kendimi özdeşleştirmesem bile  batı kültürünün nasıl bozulduğu hakkında derin bilgiler ediniyorum.
“Paris” ve “Gece Defteri” metinlerden alınan aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan sözcükleri inceleyiniz. Bu tür sözcüklerin yazılışıyla ilgili kuralları belirleyip verilen örnekteki gibi tabloya yazınız.
3. Gün içerisinde yaşadığınız bir olay, yaptığınız bir gezi, okuduğunuz bir kitap veya izlediğiniz bir film vb. ile ilgili duygu, düşünce ve izlenimlerinizi günlük türünde yazınız.
Bu gün okulda sınav vardı. Hafta sonu erkenden kalkıp sınava gitmek ne kadar zor geliyor insana. Keşke hafta sonlarını sınavsız geçirsem diye geçti içimden. İnsan her ne kadar yorucu değil dese de insan hafta sonunu dinlenerek geçirmeye  şartlandığı için  hafta sonu erkenden kalkıp sınava gitmek, saatlerce soru çözmek zor geliyor insana. Bu gün de öyle oldu. Bir Pazar sabahı saat yedide kalkıp sınava gittim. Sınav boyunca uyumamak için kendimi zor tuttum.
4. Sınıfınızda iki grup oluşturunuz. Bir grubun "Paris", diğerinin de "Gece Defteri" adlı metni incelemesi amacıyla gruplar arasında görev dağılımı yapınız. İnceleyeceğiniz metinde kullanılan noktalama işaretlerini ve bu noktalama işaretlerinin kullanıldığı yerleri grupça belirleyiniz. Yaptığınız çalışmayı arkadaşlarınıza sununuz.

NOKTALAMA İŞARETLERİ...
İnsanoğlu bir gün virgülü kaybetti: Söyledikleri birbirine karıştı.
Noktayı kaybetti: Düşünceleri uzayıp gitti, ayıramadı onları.
Ünlem işaretini kaybettin bir gün de: Sevincini öfkesini, tüm duygularını yitirdi.
Soru işaretini kaybetti bir başka gün: Soru sormayı unuttu o zaman.
İki noktayı kaybetti bir başka gün: Hiç bir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde elinde yalnızca tırnak işareti kalmıştı:
'İçinde de başkalarının düşüncesi vardı yalnızca.'


SAYFA 51

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.

• Günlükler yazılış amaçları, gerçeklikle ilişkileri bakımından ÖĞRETİCİ..metin türüdür.

•ROMAN, ÖYKÜ, ANI gibi metin türlerinde günlüklerden yararlanılabilir.

B. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine "D", yanlış ise "Y" yazınız.

• Günlükler hedef okuyucu kitlesi dikkate alınarak yazılır. ( Y )

• Günlükler kişisel ve özel yazılardır. (D )

• Günlükler tarihî belge niteliği taşır. ( D )

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.

1. Günce tutan yazarlar; olayları yaşar, onları günü gününe defterlerine geçirirken bugünkü ilişkilerinin nedenlerini de araştırırlar. Olayları daha ayrıntılı bir biçimde dile getirirler. Doğru, özel günlükler, okurlar göz önünde tutulmadan yazılanlardır. Batı'da gelişmiş bir edebiyat türüdür. Edebiyatımıza Batı'dan geçmiştir. Divan edebiyatında günce yoktur. insanı en açık, en çıplak, en gerçek gösterebilen tür günce türüdür.

Yukarıdaki paragrafta günce türünün hangi özelliğine değinilmemiştir?

A) Olayların günü gününe yazıldığına

B) Olayların nedenlerini araştırdığına

C) Batı edebiyatında gelişmiş bir tür olduğuna

D) Kişisel ve özel olduğuna

E) Olayların ayrıntılı biçimde anlatıldığına

cevap: B

2. Aşağıdaki yazarlardan hangisinin günlük türünde eseri yoktur?

A) ilhan Berk B) Cemal Süreya C) Nurullah Ataç

D) Salah Birsel E) Oktay Rifat Horozcu

cevap: E

3.

21. Şubat Salı

Çamlıca-Bulgurlu taraflarında bir sokak: Haminne Çeşmesi Sokağı. Türkçenin saraylı geçmişinde beyaz başörtülü, nur yüzlü bir kadın: "Haminne" Öylece oturur durur. Ne arayanı kalmış ne soranı.

Bu metinde aşağıdaki anlatım türlerinden hangileri bir arada kullanılmıştır?

A) Betimleyici anlatım -öyküleyici anlatım B) Açıklayıcı anlatım - betimleyici anlatım

C) Tartışmacı anlatım - öğretici anlatım D) Öğretici anlatım - öyküleyici anlatım

E) Açıklayıcı anlatım - öyküleyici anlatım

4.

28 Ağustos Pazartesi

Komşunun radyosundan geliyor ses: "Kara çiçeğim" diye bir şarkı. "Doğa kara çiçek açmaz." dermiş Halikarnas Balıkçısı. Şadan Gökovalı'dan dinlemiştim. Öyle değil midir gerçekten? Her rengin her tonu doğadandır ama kara, renk değil renksizliktir.

Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Günce türünde yazıldığı B) Anlatıcının yazar olduğu

C) Öğretici metin olduğu D) Anlatılanların kurmaca olduğu

E) Dilin göndergesel işlevde kullanıldığı

CEVAP: D
Load disqus comments

0 Yorumlarınız