2013 - 2014 11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 27 - 41 etkinlikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2013 - 2014 11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 27 - 41 etkinlikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2013 - 2014 11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 27 - 41 Soruları ve Cevapları ( Evrensel Yayınları )

1. İnsanların geçmişten bugüne kadar kullandıkları iletişim araçları hakkında bir araştırma yapınız.
Günümüze kadar kullanılan iletişim araçlarının neler olduğunu yaptığınız araştırmalardan da yararlanarak söyleyiniz. Bu iletişim araçlarından hangilerinin hâlen kullanıldığını belirtiniz



Geçmişte insanlar, duman, ateş, güvercin gibi çeşitli yollarla iletişim kurmaya çalışmışlardır. İlk Çağ'da insanlar, mağara duvarlarına çizdikleri resimlerle iletişim kurmuşlardır. Yazının icadıyla insanlar yazıyla daha kolay bir şekilde iletişimi sağlamışlardır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle iletişim çok daha kolay hale gelmiştir. (telefon, televizyon, internet)

2. Cemal Süreya ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatları ve edebi kişilikleri hakkında bir araştırma yapınız.

3. Özel mektup türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz bir metni sınıfınıza getiriniz.


HAZIRLANALIM



Atatürk Lisesi Müdürlüğüne,
ANKARA
Okulunuzun Hazırlık B sınıfı 368 numaralı öğrencisiyim. Babamın iş yerinden okulunuz öğrencisi olduğuma dair “Öğrenci Belgesi” istenmektedir. Bu belgenin tarafıma verilmesi için gereğini yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Adres:
Emre sok. Birlik apt.                                                                                      22.01.2006 No:12/17                                                                                                      İMZA:
ANKARA                                                                                                                           Yelda KIZILDAĞ

SAYFA 32

1.ETKİNLİK
Cemal Süreya, Azra Erhat, Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait mektupları ve sınıfa getirdiğiniz
özel mektuplardan birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları,
dil, anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak bu tür metinlerin ortak özelliklerini belirleyiniz.
Belirlediğiniz özellikleri tahtaya yazınız.





Cemal Süreyya’nın Mektubu
Azra Erhat’ın Mektubu
Tanpınar’ın Mektubu
Yazılış
Amaçlan
Eşine duyduğu özlem
Azra Erhat, çok sevdiği arkada­şına uğrayamadığı için bu mek­tubu yazmıştır.
Tanpınar yazar arkadaşın­dan yardım istemek için mektubu yazmıştır.
Dil ve Anlatım Özellikleri
Sanatlı, şairane bir dil vardır. Şiirsel anlatım, duygular ve imgeler yer alır.
Mektup, günlük konuşma diliyle yazılmıştır. Edebiyatla ilgili konu ve kavramlar dikkat çeker.
Mektupta günlük konuşma dili kullanılmıştır. Edebi ve sanatsal bir konu ele alın­mıştır.
Şekil
Özellikleri
Düz yazı biçiminde yazılmıştır. Mek­tupların başlığı sol üst köşede, tarih sağ üst köşede, mektubu yazanın adı soyadı sonunda sağ alt köşededir.
Mektubun şekil özellikleri mek­tup türünün kurallarına uygun­dur.
Mektubun şekil özellikleri mektup türünün kurallarına uygundur.

2. ETKİNLİK
Cemal Süreya'nın mektubunda tarih sağ üstte, imza sağ alttadır. (sağa yakın)
( 3. ETKİNLİK )
Cemal Süreya’nın mektubunda kağıt düzeni kurallara uygundur. Kağıdın sağ - sol, alt - üst boşlukları uygundur.
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplardaki hitap cümlelerini
inceleyiniz. Gönderici ve alıcı arasındaki yakınlığın hitap biçimini nasıl etkilediğini belirtiniz.


Cemal
Süreyya’nın
Mektubu
Azra Erhat’ın Mektubu
Tanpınar’ın
Mektubu
İki eş arasındaki sevgi ve yakın­lığa bağlı olarak “hayatım” şeklin­de hitap ve sa­mimi bir anlatım vardır.
Yakın bir arkada­şı olan Halikarnas Balıkçısı'na yazdığı bu mek­tupta
“Canım Balık­çım” hitabını kul­lanmıştır.
Yakın arkadaşı Bedri Rahmi Eyüboğlu’na yazmış olduğu mektupta “Kar­deşim, aziz kardeşim” gibi hitaplara yer vermiştir.




Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplarını dil ve cümle yapısı
bakımından inceleyiniz. Gönderici ile alıcı arasındaki ilişki metnin üslubunu etkiliyor mu? Metinlerden
örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.


Metinlerin üçünde de açıklayıcı anlatım kullanılmış.  Yazarlar ve edebiyatçılar arasında yazılmış bu mektuplarda edebi ve özenti bir dil vardır. Duygu ve düşünceler bir sanatçı üslubuyla aktarılmıştır.
SAYFA 33
6. ETKİNLİK
“Şadan’ın düğününe gelemedim, o sırada seni de göremedim. Ama şimdi evdeymişsin, telefonla da konuşmak olmaz, sevmezsin bari birkaç satır yazayım diyorum. Mavi kâğıt üzerine de olsun, öylesini daha çok seversin, sen canım canım mavi ustam."
Yukarıdaki ifadelerinden hareketle mektuplaşmanın karşılıklı konuşmalardan farkını belirtiniz.
Mektuplarda anlatılanlar düşünülerek, mantık ve dil zevkinin süzgecinden geçirilerek yazılır. Karşılıklı konuşmalarda  ise ifadeler biraz daha sıradan bir üslupla dile getirilir.
7. ETKİNLİK
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait mektupların yazılış amacını ve amacın nasıl gerçekleştiğini yazalım.
Cemal Süreya'nın mektubuAzra Erhat'ın MektubuA. Hamdi Tanpınar'ın Mektubu
Yazılış amacı ve amacın nasıl gerçekleştiğiEşinin yokluğunda hissettiklerini ona anlatmak için yazmışYazar, arkadaşına uğrayamadığı için bu mektubu yazmışYazar, arkadaşından bir tercüme için yardım istemek amacıyla bu mektubu yazmış
8 ETKİNLİK
Örnekte de görüldüğü üzere özel mektupların sonuç bölümünde muhatapla ilgili merak edilenler dile getirilir, selam ve iyi dilekler iletilir.
9 ETKİNLİK
öZEL MEKTUPLAR: (kısa bilgi)
Akraba ve dost gibi yakın çevredeki insanlara yazılan mektuplardır. Bu mektuplarda doğal ve samimi bir anlatım yer alır.
mektup türü ve özellikleri ayrıntılı bilgi: http://www.sorucenneti.net/edebiyat-bilgileri/mektup-turu-ve-ozellikleri.html
10 ETKİNLİK
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplarında dilin hangi işlevde kullanıldığını belirtiniz.
Cemal Süreya'nın Mektubu: Göndergesel işlev, şiirsel işlev
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Mektubu: Göndergesel işlev, şiirsel işlev
Azra Erhat'ın Mektubu: Göndergesel işlev, şiirsel işlev

11. ETKİNLİK
Bir yakınınıza istediğiniz herhangi bir konuda özel mektup yazınız.

SAYFA 34
12. ETKİNLİK
Cemal Süreya'nın mektubundan alınan paragrafta dil bilgisi unsurları bağdaşıklık ve bağlaşıklık sağlayacak şekilde kullanılmıştır. Parçada yinelenen sözcükler, eş ve yakın anlamlı sözcükler anlatıma bütünlük katmıştır. Aynı kökten türeyen sözcüklerin tekrarıyla ses ahengi sağlanmıştır.
13 ETKİNLİK
Cemal Süreya’nın mektubundan alınan aşağıdaki cümlelerde noktalama işaretlerinin hangi amaçlarla kullanıldığını tabloya yazalım:
Nokta
* Bunu bilmeni isterim.
Yargı bildiren cümlelerin sonuna ko­nur.
Virgül
*   Ne yumuşak, çağrışımlı, bağışçı, düşçül şeydir ıhlamur.
*   Akşam eve döneyim, kapıyı sen aç.
*   N'olur, akkavakızı, anla beni.
Eş görevli kelimelr ara­sında, farklı eylem ve yargılar arasın­da kullanılır.
Tırnak
İşareti
*   “Dolanırım Paris’imin sokaklarını,
*   Orada ölmeye cesaretim yok.”
*   Hiçbir şey bozamaz beraberliğimizi. “Üçüz, gözüz biz.”
Alıntı, söz ve cümleler tırnak içinde kullanılır.
Vurgulanmak istenen sözler tırnak içinde kullanılır.
İki Nokta
*    Bir de şeyi bilmeni isterim: Benden yanlış yere, yok yere kuşkulanı­yorsun.
*   Şöyle şeyler: “Ankara’ya gelince seni rahatsız ederiz.”
Açıklama bölümlerinden önce kulla­nılır.
Noktalı
Virgül
* Adamlar geçiyor; yüzsüz, gözsüz, gülüşsüz adamlar.
Yargıları ve eş görevli kelimeleri bir­birinden ayırmak, gruplandırmak için kullanılır.
Üç Nokta
'Gözlerin...
*Kimin malında gözümüz olmuş. (...) Kime kıl kadar kötülüğümüz olmuş.
Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur. Anlamı tamamlanacak sözlerin yerine

Soru
İşareti
*Sen de öyle şeyler düşünüyor musun? ’Bana her yönden güveniyorsun, değil mi?
Soru ifadesi taşıyan cümlelerin so­nunda kullanılır.
Yay ve Köşeli Ayraç
*... bir Fransız filmi: adı: “Je Suis un Sentimental" [jö Suin Sentimental (Duygulu Bir Adamım Ben)]
Bende eski kahvemde oturmaktayım. (...) Karşıda Haydarpaşa Garı, gri bir ev ödevi gibi.
Açıklama amacıyla kullanılır. Yay ay­raç içinde tekrar açıklama yapmak gerekirse köşeli ayraç kullanılır.
Ünlem
İşareti
’Zuhal’im, Hayat! *Aşk büyüdü, Aşk!
Seslenme, duygu ve coşku bildiren kelime ve cümlelerin sonunda kulla­nılır.
Kesme
İşareti
*Gece Memo’yla hep seni konuştuk.
*Ülkü Tamerler ve Buyrukçu’yla düğün eylemiştik.
özel isimlere gelen çekim eklerini ayır­mak için kullanılır.
Düzeltme
İşareti
*Hâlâ başım dönüyor şenlen, esrikim şenlen, seviyorum seni.
Ünlüleri uzatmak için
Bazı ünsüzlerin ince okunduğunu göstermek için (burada l ünsüzü ince okunur.
sayfa 35
14 ETKİNLİK
Cemal Süreya’nın mektubundan alınan aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan sözcükleri inceleyiniz. Bu tür sözcüklerin yazılışıyla ilgili kuralları belirleyip verilen örnekteki gibi tabloya yazınız.
15. ETKİNLİK

Cemal Süreya’nın mektubunu akıcılık bakımından inceleyiniz. Metinde ses akışını engelleyen aynı ya da yakın seslerden oluşmuş sözcükler kullanılıp kullanılmadığını; karmaşık, anlaşılması güç cümle kuruluşlarına yer verilip verilmediğini belirleyiniz. Yaptığınız çalışmadan hareketle metnin akıcı olup olmadığını belirtiniz.
Şiirsel bir üslupla yazılmıştır. Akıcı bir anlatım vardır.
SAYFA 36
17. ETKİNLİK
Yukarıdaki mektubun göndericisini, alıcısını ve yazılış amacını söyleyiniz.
Yukarıdaki mektup resmi mektup örneğidir. Gönderici, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, alıcı ise İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüdür. Yazılışı amacı "Gönül Projesi" adlı etkinliğe öğrencilerin katılmasını sağlamaktır.
18. ETKİNLİK
4. metin olarak verilen mektubu şekil özellikleri bakımından inceleyiniz. Sayı, konu, tarih,gönderici, alıcı, isim, imza ve ekler bölümlerinin mektubun hangi kısımlarında yer aldığını belirtiniz. Resmî mektupların şekil özelliklerinin nasıl olması gerektiğini belirtiniz.
Resmi mektuplarda mektubu gönderen kurumun adı üst ortada yer alır. Başlığın sol alt köşesinde sayı ve konu, sağ alt kısmında tarih bulunur.
Alıcı olan kurumun adı asıl açıklamanın yapılacağı yere, yazının üst kısmına yazılır. Gönderici olan kurumun en yetkilisi adına mektubun sağ alt köşesinde isim açılır. Yetkilinin imzası bulunur.
19 . ETKİNLİK
İncelediğiniz resmî mektubun dil ve anlatım özelliklerini daha önce incelediğiniz özel mektuplarla karşılaştırarak aralarındaki farklılıkları belirtiniz. Resmî mektuplarda özel mektuplardaki gibi samimi bir dil kullanılır mı? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
Resmi mektuplarda ciddi ve resmi bir dil kullanılır.
20 ETKİNLİK
İncelediğiniz resmî mektupta dilin hangi işleviyle kullanıldığını söyleyiniz.
Göndergesel işlevde kullanılmıştır.

21 ETKİNLİK
5. Metin
Yukarıdaki mektubun göndericisini, alıcısını ve ne amaçla yazıldığını belirtiniz.
Mektubun göndericisi: Umut Yılmazer
Mektubun alıcısı: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Atatürk Araştırma Merkezi Kitap Satış Bürosu
Mektubun Yazılış Amacı: Kitap istemkek
22. ETKİNLİK:
Yukarıdaki mektubu şekil özellikleri bakımından inceleyiniz. Tarih, gönderici, alıcı, isim, imza bölümlerinin mektubun hangi kısımlarında yer aldığını belirtiniz. Sayı ve konu bölümlerinin iş mektuplarında yer alıp almadığını söyleyiniz. İncelediğiniz mektuptan hareketle iş mektuplarının şekil özelliklerinin nasıl olması gerektiğini açıklayınız.
Mektupat tarih sağ üst köşededir. Tarihten sonra alıcını adresi yazılmıştır. Sonra alıcıya hitaben yazılmış açıklama mektubun yazılış amacını ortaya koyar. Göndericinin adı, soyadı, imzası sağ alt köşede, adresi ise sol alt köşededir. Bu mektup bir iş mektubudur.
İş mektuplarında sayı, konu gibi bölümler yoktur.
23. ETKİNLİK:
İncelediğiniz metinlerden hareketle resmî mektuplarla iş mektupları arasındaki farklılıkları belirtiniz.
Resmi Mektup
İş Mektubu
Sayı, konu gibi açıklamalar ve özellikler vardır.
Sayı,konu gibi özellikler yoktur. İş mektuplarında kullanılan dil resmi olsa da günlük konuşma diline biraz daha yakındır.


24. ETKİNLİK
İncelediğiniz iş mektubunun dil ve anlatım özelliklerini resmî ve özel mektupların dil ve anlatım özellikleriyle karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
Resmi Mektup
İş Mektubu
Resmi, ciddi bir anlatım vardır. Üst makamdan alt makama gönderildiği için "rica ederim" ifadesiyle bitirilmiştir.
Ciddi bir dille yazılır. Dildeki resmiyet ve ciddiyet resmi mektuba göre daha azdır. Kişiden kuruma gönderildiği için "arz ederim" ifadesi kullanılmıştır.




25. ETKİNLİK:
İncelediğiniz resmî mektup ve iş mektubunda hangi anlatım türüne başvurulduğunu belirtiniz. Kullanılan anlatım türü ve mektupların yazılış amaçları arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Hem resmi mektupta hem de iş mektubunda açıklayıcı anlatım türü kullanılmıştır. Bu mektuplarda bir görevi bildirme, bir siparişte bulunma gibi durumlar söz konusu olduğu için açıklayıcı anlatım türünün kullanılması gerekir.

26. ETKİNLİK:
İncelediğiniz mektuplardan ve yaptığınız etkinliklerden hareketle iş mektuplarının özelliklerinin neler olduğunu belirtiniz.
28. ETKİNLİK:
İş mektuplarında dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır.

6 metin
DİLEKÇE
29. ETKİNLİK:
Yukarıdaki mektubun göndericisini, alıcısını ve ne amaçla yazıldığını belirtiniz.
Mektubun göndericisi: Ahmet Element
Mektubun Alıcısı: ASKİ Müdürlüğü
Yazılış Amacı: Su borusunun patlaması üzerine oluşan problemin çözülmesi
30 ETKİNLİK:
31. ETKİNLİK:
İncelediğiniz dilekçede konu ve istek, kısa ve özlü bir şekilde anlatılabilmiş midir? Dilekçelerde konu ve isteğin kısa ve özlü anlatılması niçin önemlidir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Dilekçelerde istek kısa ve öz biçimde ifade edilmelidir. İsteğin ne olduğu, şikayetin konusu açık, yalın bir ifadeyle anlatılmalıdır.
33. ETKİNLİK:
Mektuplar yazılış amaçlarına göre özel mektup, resmi mektup ve iş mektubu olmak üzere üçe ayrılır.
34. ETKİNLİK:
“Arızanın giderilmesi hususunda gereğinin yapılmasını arz ederim.” cümlesinde dil hangi işleviyle kullanılmıştır? Dilekçenin yazılma amacı ile metinde kullanılan dilin işlevi arasında nasıl bir ilişki olduğunu belirtiniz.
Burada alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılmıştır.
35. ETKİNLİK:
Cemal Süreya'nın mektubu- öyküleyici anlatım
Azra Erhat'ın mektubu - açıklayıcı anlatım
Resmi mektup - açıklayıcı anlatım
İş mektubu - açıklayıcı anlatım
Dilekçe - açıklayıcı anlatım

sayfa 39
ANLAMA VE YORUMLAMA
1. İncelediğiniz özel mektuplardan hangisini daha içten buluyorsunuz? Niçin? Konunun, metnin üslubunu etkileyip etkilemediğini açıklayınız.
Kendiniz cevaplayınız.

2. “Haydarpaşa garı, gri bir ev ödevi gibi.”, “ Aynı sapta tüveyçlerini birbirine dönmüş iki çiçek gibiyiz, bir de tomurcuğumuz var.” dizelerinde yazar hangi söz sanatlarına başvurmuştur?
tüveyç: çiçek tacı
Benzetme sanatı vardır. Haydarpaşa garı, gri bir ev ödevine benzetilmiş. İkinci cümlede yazar, kendisini ve seslendiği kişiyi çiçeğe benzetmiş.

3. Cemal Süreya hakkındaki araştırmanızı sınıfla paylaşınız.

4. Cemal Süreya’nın şair olması dilini nasıl etkilemiştir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Cemal Süreya, mektupta günlük yaşam konularını şiirsel anlatımla yazmış.

5. “Yüzüğünden öperim.” , “Susunca seni sustuk. Uyuyunca seni uyuduk.” cümleleri gerçek anlam mı, yan anlam mı ifade etmektedir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Yan anlam ifade etmektedir.

6. “Epey çalıştım. Şimdi de o meşhur Fellows var ya, Xanthos’u soyup soğana çeviren, onun ilk yolculuğunun güncesini çeviriyorum.” (Azra Erhat 1915-1982), “Adalet, bildiğin gibi. Şöyle bir sekiz senede Kafka’nın sevgilisi Milena’ya mektuplarını tercüme ediyordu.” (Ahmet Hamdi Tanpınar 1901-1962 ) cümlelerindeki altı çizili kelimeleri anlamları bakımından karşılaştırınız. Aynı yüzyılda yaşayan yazarların dil tercihindeki farklılıkları hangi nedenlerden kaynaklanabilir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Eş anlamlı sözcüklerdir. Aynı anlama gelen farklı sözcükleri kullanmaları yazarların kültürel ortamıyla ve çevresiyle ilgilidir.

7. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektubundaki “müsait, neşir, imkân, istida, müracaat, behemehâl, hâletiruhiyenin, izah, kabil, mesele, neşr, vasıta” kelimeleri yerine hangi kelimeler kullanılabilir? Ahmet Hamdi Tanpınar hakkında yaptığınız araştırmadan yola çıkarak onun dil tercihi ile zihniyeti arasında bir ilişki olup olmadığını açıklayınız.
müsait- uygun

imkan-olanak
neşir-yayın
istida- dilekçe
behemehal- mutlaka
kabil-mümkün
neşr-yayın
müracaat-başvuru
haletiruhiye-psikoloji, ruhsal durum
izah-açıklama
mesele-sorun
vasıta-araç
8. Tebrik, davetiye, teşekkür, taziye yazıları hangi mektup türü içerisinde değerlendirilebilir?
Düşüncelerinizi açıklayınız.

Özel mektup türü içinde değerlendirilebilir.
9. Mazeret sınavına alınmanız için okul idaresine bir dilekçe yazınız.

10. Aşağıdaki mektup üzerinde hitap, gövde, bağlama ve sonuç bölümlerini gösteriniz. Yay ayraç içerisinde verilen tarih ve gönderici adını mektubun uygun yerlerine yazınız (4 Temmuz 1958, Halikarnas Balıkçısı). Ayrıca mektupta adres kısmının nereye yazılması gerektiğini belirtiniz.
Merhaba canım canım canım, (hitap bölümü)
Çarçabuk çırpıştırıyorum. (...) “Romanı ver satayım şu sıkıntıdan kurtulayım, sana başka bir tane yazarım.” dedim. Ha meşe odununa konuşmuşsun ha ona. Avukat bir resmî ültimatom yazacaktı. Çünkü üç sene basmayınca editör haklarını kaybediyor. Adam kıvrandığımı görüyor, söylediğim de pek makul fakat oralı değil. Yine çatmak için dün matbaada odasına gittim, kimse yok. Dolapta da bizim roman. Romanı aldım, çıktım. Şimdi İstanbul’a geleceğim, birkaç gün sonra. Romanı satacağım. Ama hâlim fena, sıkıntıdan bütün gövdem ürtiker gibi bir şey oldu. Kaşınmaktan uyuyamıyorum. İstanbul’a beş altı gün sonra geleceğim. Sen gazetelere göz kulak ol. Roman yani “Yol Ver Deniz Uluç Ali Geliyor” cinsinin en iyilerindendir. On ila yirmi bin arasında alabilirim. Akşam’a bak, 200 tefrikalıdır, altı ay sürer. Hâlim ürtiker. Ha, Azra! Guide Blue (Gayd Blu)’yu benim için satın al. Gelince parasını veririm.
Seni çok öperim. (sonuç bölümü)
Hitap bölümünden sonraki paragraf gövde ve bağlama bölümü
yazılış tarihi sağ üst köşeye
göndericinin adı soyadı sağ alt köşeye
adres sol alt köşeye yazılmalıdır.
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.

• Mektuplar yazılış amaçları bakımından ÜÇ  gruba ayrılır. Bunlar ÖZEL mektuplar,
İŞ mektupları, RESMİ  mektuplar ve .......................(EDEBİ MEKTUPLAR ayrı bir gruba alınabilir. Edebi Mektuplar, özel mektplar içerisinde de sayılabilir.) (Bir de AÇIK MEKTUP vardır.)
• “Konu” ve “sayı” bölümleri RESMİ mektuplarda yer alır.
• Kişilerce çeşitli makamlara ya da dairelere bir dileği iletme amacıyla yazılan mektuplara DİLEKÇE denir.
B. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
• Asıl söylemek istediklerimiz, mektubu bize yazdıran nedenler mektubun gövde bölümünde
dile getirilir. (D )
• Mektubun dil ve anlatım özellikleri; mektuplaşanların yakınlıklarına, kişilik özelliklerine göre değişiklik gösterir. ( D )
• Dilekçelerde dil, alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılır. ( D )
• Dilekçeler alt makamdan üst makama yazılmışsa “... rica ederim.” ifadesiyle biter. ( Y)
• Özel mektuplarda dilin göndergesel ve heyecana bağlı işlevi genellikle bir arada kullanılır. (D )
• Özel mektuplar el yazısından ziyade bilgisayar veya daktilo gibi araçlarla yazılmalıdır. (Y )
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
1. Özel mektuplarla ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Kâğıdın sağ üst köşesine mektubun yazıldığı yer ve tarih yazılır.
B) Hitap bölümü, alıcıyla gönderici arasındaki yakınlığın derecesine göre değişebilir.
C) Hitap cümlesinden sonra satır başı yapılarak gövde kısmına geçilir.
D) Sonuç bölümünde sevgi, saygı ve iyi dilekler bildiren ifadelere yer verilir.
E) Kâğıdın sol alt köşesine göndericinin ismi yazılır ve imza atılır.
cevap E

2. Aşağıdakilerden hangisi mektupların dil ve anlatımını etkileyen hususlardan değildir?
A) Mektubun yazılış amacı
B) Alıcı ve gönderici arasındaki yakınlık
C) Mektubun konusu
D) Mektubun planı
E) Yazarın dil tercihi
cevap D
(Arkadaşlar cevapları hazırlamak epey zamanımı aldı. Eksiğim olabilir. Tamamlamak istedğiniz yerler varsa ya da ek bilgiler vermek isterseniz - bu konuyla ilgili bilgilendirici linkler varsa- yorum kısmına yazabilirsiniz.)
Bu yazı paylaşım amacıyla konmuştur. İstediğiniz gibi kopyalayıp istedğiniz siteye koyabilirsiniz. Bir teşekkürü esirgemeyin. Hepinize iyi çalışmalar dilerim.
Read more

2013 - 2014 11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 42 - 51 Soruları ve Cevapları ( Evrensel İletişim Yayınları )

1. Türk veya dünya edebiyatından günlük türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz metinleri sınıfınıza getiriniz.
2. Günlük türünün Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimini ve önemli temsilcilerini araştırınız.
Günlük türünün Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimi
Günlük isimli yazın türünün tarihsel gelişimini ve geçirdiği evreleri incelemek istediğimizde bu yazın türü için iki ayrı dönem olduğunu fark ederiz. Bu dönemlerden ilki günlüklerin edebi bir nitelik kazanmasından önceki dönemdir. Tarihte ilk defa Romalılar günlük kullanmıştır. Edebi içerikten yoksun, bir takım kamu kuruluşlarında yapılan işlemlerin unutulmaması amacıyla tutulan ve “commentarii” adıyla anılan bu ilk günlükler, duygusallıktan uzak notların kabaca birleşiminden oluşmaktadır. Tarihte, bu çeşit günlüklerin savaşlar ve askeri hareketleri not etmek amacıyla kullanıldığı da görülmüştür. Edebiyat değeri taşımayan bu günlükler şüphesiz tarihçiler için önemli kanıtlardır,
Osmanlı Teşrifatçılarından Ahmet Ağa Kara Mustafa Paşa’nın İkinci Viyana kuşatmasını günü gününe kaydettiği “Vakay-ı Beç “adlı eseri( Aslı Viyana Milli kütüphanesinde olup “Viyana Önlerinde Kara Mustafa Paşa “ ve “Viyana Kuşatması Günlüğü “ olarak Türkçeye çevrilmiş ) , Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran ve Mısır seferini anlatan “Haydar Çelebi Ruznamesi “ bu dönem ve olaylara ışık tutmuştur .


Günlükler edebi değer kazanmaya ancak. Rönesans sonlarına doğru başlamıştır. 1768-1840 yılları arasında İngiltere Kraliçesinin nedimesi ve roman yazarı olan Fanny Burney, saray dedikodularına ve pek çok olaya kendi duygusal izlenimlerini ekleyerek yazdığı günlükle İngiliz edebiyatında önemli bir yere sahip olmuştur
19. yüzyılın ortalarına doğru, romantizm akımının en yoğun dönemini yaşamasıyla birlikte günlükler, edebi değeri ve içeriği bakımından çoğalmaya, yaygınlaşmaya ve yazarlarının iç dünyasını yoğun duygularla yansıtmaya başlamıştır.
Türk edebiyat tarihi düşünüldüğünde, Divan edebiyatı döneminde tutulan “Ruzname” isimli savaş notları ile Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”si tam bir günlük niteliği taşımasa da içerdikleri bazı bölümlerle bu yazın türüne yakınsamakta ve tarihimizdeki ilk günlük örneklerini oluşturmaktadır. Asıl olarak günlüklerin, batı edebiyatındaki biçim ve içeriğiyle Türk edebiyatında yer alması Tanzimat dönemine denk gelmiştir. Direktör Ali Bey’in “Seyahat Jurnali”(1897) adlı gezi kitabı batıdaki anlamıyla Türk edebiyatında görülen ilk günlüktür.Bunu şair Nigâr Hanım ın “ Hayatımın Hikayesi” adlı eseri izler.
Günlükler ,1950 yılında Nurullah Ataç’ın bir gazetede günlük yazıları yazmasından ve yoğun ilgi çekmesinden sonra önem kazanmaya başlamıştır. Nurullah Ataç bu yazılarına başlık olarak “Günlük” yerine “Günce” deyişini kullanarak bu deyişi yazın hayatımıza kazandırmıştır. Nurullah Ataç’ın günceleri içe ve dışa dönük içeriğin uyumlu bir sentezi olarak edebiyat dünyasına bu türdeki en bilinen eser olarak geçmiştir.
Türk edebiyatındaki en seçkin günlüklerin başında Oğuz Atay’ın günlüğü ile Cemal Süreya’nın “Günler” adlı eseri gelmektedir Bunlar dışında edebiyatımızda kitap olarak basılan en önemli günlükler ve yazarları şunlardır .
Günce, Uçuş Günlüğü, Gazi Günlüğü Avusturya Günlüğü : Nurullah Ataç
Günlük , Kuşları Örtünmek, Nezleli Karga, Bay sessizlik, Aynalar Günlüğü : Salah Birsel
Yeryüzü Korkusu, Geçmişin Kuşları, Anılarda Görmek : Oktay Akbal
“Kafkas Yollarında : Refik Ahmet Altınay
Yolculuk Defteri : Falh Rıfkı Atay
Gündökümü, Sesler, Yüzler, Sokaklar, Günlerin Tortusu : Tomris Uyar.

3. İçe ve dışa dönük günlüklerin özelliklerini araştırınız.
GÜNLÜK ÇEŞİTLERİ
1 – İçe Dönük Günlükler ( özel ruhbilimsel günlük ) : Yazarın bir bakıma kendi kendi ile konuşmasıdır içinde bulunduğu doğal ve toplumsl çevreden yazgısından yakınır. Bu metinlerde yazarın yaşadığı duygusal coşkunluğu bulabileceğimiz gibi, çeşitli kavramlar hakkındaki düşüncelerin yazarın bilincindeki açılımlarını da bulabiliriz. Stendhal’ın günlüğü, Rus yazar Alexander Sergeyeviç Puşkin’in “ Gizli Günce” bu metinlere örnek gösterilebilecek niteliktedir. Fransız yazarı Andre Gide ve bizde Nudullah Ataç bu türün başta gelen ustalarındandır.
2 – Dışa Dönük Günlükler : . Bu tip günlüklerde yazarlar, alaycı bir tavırla dönemin olaylarını, siyaset ,sanat ve edebiyat adamlarını ya da gündelik sıkıntılarını öykü tekniği kullanılarak anlatmaktadırlar. Bu tür günlüklerde yazar kendi zaman dilimi içindeki tutum ve davranışlardan,düşünsel akımlardan haber verir. Bu nedenle de bu günlükler birer belge değeri taşır.. Ünlü ressam Paul Gaugin’in o dönemde Fransız kolonisi olan Markiz adalarında yazdığı günlük, dışa dönük günlüklere örnek olabilir
Yaşadığı hayat kesitlerini, çeşitli konulardaki izlenimlerini öykü tekniği ve zengin betimlemeler aracılığıyla günlüğüne yansıtan ünlü öykücümüz Tomris Uyar’ın günlükleri de dışa dönük niteliğe sahiptir.
Bu türler dışında bir de sanat esarlerinin oluşumu ve gelişini ile ilgili günlüklerde vardır. Yazar eserinin gelişme evrelerini günü gününe anlatırken çektiği sıkıntıları, kaygılar çalışma yöntemini de bize göstermiş olur. A. Gide’nin “Kalpazanlar” Thomas Man’ın “Doktor Faustas” bu tür günlüklerin başarılı örnekleridir.

GÜNLÜK TÜRÜ VE ÖZELLİKLERİ
Öğretmeye bağlı, gerçekçi anlatım türlerinden biri olan günlükler, bir kişinin önemli ve kayda değer bulduğu olayları , gözlem , izlenim duygu düşünce ve hayallerini günü gününe tarih belirterek anlattığı yazdığı yazı türüdür. Latincedeki “dies ( gün ) sözcüğünden “diarium” ( günlük ) sözünden gelir
Edebiyat ve sanat dünyasından tanınmış kişilerin kaleminden günü gününe yazılan günlükler, tüm gerçekliğiyle yaşamı yansıtan birer ayna olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Günlükler, yazarlarının iç dünyasını kurgusuz bir biçimde sergileyerek günlüğün sahibine ilişkin ayrıntılı bilgilere birinci elden ulaşmamızı sağladıkları gibi, yazıldıkları dönemin önemli olaylarına ilişkin tarihsel belgeler olarak da önem kazanırlar
Örneğin 1409 – 1431 yılları arasında Fransız bir papanın tutuğu “ Parisli Bir Burjuvanın Günlüğü”vı. Ve vıı. Charles dönemini araştıran tarihçiler için önemli bir kaynaktır. İngiliz Günlük yazarı John Evelyn’in “Diary”  ( günlük ) adlı günlüğü17. yüzyıl İngiltere'sinin toplumsal ve kültürel yapısına ışık tutar.
ÖZELLİKLERİ
1- Yaşan olayların, izlenimlerin günün gününe yazılması ile oluşurlar
2 - Birinci kişi ağzından yazılmış kısa ve özlü yazılardır
3 – İnandırıcı, içten ve samimidirler.
4 – Konuşma diline yakın bir dil kullanılır.
5 – yazarın kişiliğini, görüşlerini ve ruhsal yapısını yansıtırlar.
6 – Gerçekler, yaşanılanlar değiştirilmeden, çarpıtılmadn yazılır
7- Tarih, biyografi anı, … için birer belge değeri taşırlar.

4. İlhan Berk'in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bir araştırma yapınız.


İLHAN BERK (1918-2008)
♦ 1918'de Manisa'da doğmuştur, ilk ve ortaöğrenimini Manisa'da tamamlamış, 1939'da Balıkesir Necatibey İlköğretmen Okulunu bitirerek öğretmen olmuştur. Yükseköğrenimini Fransızca Bölümünde tamamla¬yan, Ankara'da Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Yayın Bürosunda çevirmen olarak da çalışan sanatçı, 2008'de ölmüştür.
♦ İkinci Yeni şiirinin temsilcilerindendir. Bu akımın en yaşlı üyesidir.
♦ Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerini ilk defa 1935'te kitaplaştıran İlhan Berk, sürekli denemelerle şiirin ya-pısını da değiştirmiştir.
♦ Çeşitli evrelerden geçen şair, adeta Cumhuriyet Dönemi şiirimizin gidişatına paralel bir yol izlemiştir, önceleri, Ahmet Haşim etkisinde yazmaya başlamış, daha sonra toplumcu gerçekçi, Garip ve İkinci Yeni çizgisinde ürünler vermiştir. Eski şiir anlayışını terk ederek yeni bir akımın öncüsü olmak, şiirde ender görülen durumlardandır.
♦ 1953 yılında yazdığı "Sen Antoine'in Güvercinleri" şiiri ile İkinci Yeni hareketinin kuruluşuna katılmıştır.
♦ Sürekli değişimi şiiri için ilke edinmiştir.
♦ 1954'ten sonra, şiirde "soyut bir yolculuk" a çıkmış ve "İkinci Yeni"nin öncüleri arasına girmiştir.
♦ Sanatçı, 1979'da "Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, 1980'de "Behçet Necatigil Şiir ödülü'nü, 1983'te "Yeditepe Şiir Armağanını ve 1988de "Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü almıştır.
İlhan Berkin eserleri şunlardır:
Şiir:
Güneşi Yakanların Selamı
İstanbul
Günaydın Yeryüzü
Türkiye Şarkısı
Köroğlu
Galile Denizi
Çivi Yazısı
Otağ
Mısırkalyoniğne
Âşıkane
Taşbaskısı
Şenliknâme
Atlas
Kül
İstanbul Kitabı
Kitaplar Kitabı
Deniz Eskisi
Delta ve Çocuk
Galata
Güzel Irmak
Pera
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum
Avluya Düşen Gölge
Şeyler Kitabı Ev
Çok Yaşasın Sayılar

sayfa    43
HAZIRLANALIM
1.       Günlük tutup tutmadığınızı nedenleriyle açıklayınız.
Günlük tutmuyorum. Derslerden zaman bulup düşüncelerimi, yaşadıklarımı anlatmak fırsatım olmadı. Olduysa da ben yazamadım. Kısacası tembellik beni günlük tutmaktan yoksun bıraktı.
2.       Günlük tutmanın sizce ne gibi yararları olabilir?
Günlük tutmak kendimizi unutmamızı engeller, neleri sevip neleri sevmediğimizi ortaya koyar. Günlük tutarak kendimizle konuşuruz, kedimizi kandırma ihtimalimiz düşüktür, olayları gerçekçi olarak yazarız ve kendi hatalarımızı daha fazla görürüz.

Günlük tutmak kendimizi izleme şansı verir, daha tutarlı bir hayat süreriz.
Günlük tutarak kendi çizgimizi biz belirleriz ve hedefimizi daha gerçekçi olarak ortaya koyarız.

Günlük varlığımızı, yerimizi ve hedefimizi bize daima hatırlatır. Başarının anahtarı kendini tanımak ve hedefini ayakta tutmaktır, günlük tutmanın başarıya etkisi çok büyüktür. Günlük tutmak nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi daima canlı tutar.

3.       Günlük tutmanın nedenleri neler  olabilir?
*İnsanlar yaşamlarının her döneminde , ama özellikle ilk gençlik çağında sorunlarını,mutlu mutsuz anılarını ,yargılamadan dinleyen paylaşan birilerine gereksim duydukları için ...
*Başkalarına anlatamayıp ya da başkaları sizi anlamadığı için en azından kendinize sizi her zaman dinleyecek ve anlayacak bir dost yaratmak için

4.       Günlükler belge niteliği taşıyabilir mi?
Evet, taşıyabilir. Günlükler, yazarlarının iç dünyasını kurgusuz bir biçimde sergileyerek günlüğün sahibine ilişkin ayrıntılı bilgilere birinci elden ulaşmamızı sağladıkları gibi, yazıldıkları dönemin önemli olaylarına ilişkin tarihsel belgeler olarak da önem kazanırlar.

SAYFA 44

1. ETKİNLİK
"Paris" adlı metni ve sınıfa getirdiğiniz güncelerden birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları, dil anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak güncelerin ortak özelliklerini belirleyiniz. Belirlediğiniz özellikleri sınıf tahtasına yazınız.

GÜNLÜK ÖRNEKLERİ

TURGUT UYAR’DAN

30.01.1956

Az konuşur olmayı, suskun olmayı erdem saymıyorum artık. Kendini kaçırmak, kendini gizlemek gibi geliyor bana.

27.02.1956

İzinliyim. Boşum, ilgisiz dolaşıyorum sokaklarda. Bu boşluk, bu kayıtsızlık ürküntü veriyor bana. Doğaya uygun, yapmacıksız bir yaşama özlüyorum. Kurtuluşumuz şiirden falan gelmeyecek, yaşamamızdan gelecek gelecekse.

3.1.1956

Nigâr Hanım’ın şiirlerini okudum. Elbette ilkel şiirler birçoğu. Ama birden düşünüyorum. “Gücenme, aslı harâbım senin fırâkında” dizesi, bir bakıma, bir şiir geleneğinin yenilenmesi döneminde, yeni bir duygu, yeni bir söyleyiş sayılamaz mı?

Geçmiş ozanları, duygularının, söyleyişlerinin cılızlığı yüzünden küçümsemek doğru mu? Duygular yeni, biçimler, duyarlanma yeni. Bugün bu şiirleri, dolayısıyla bu duyguları, ancak eski şiirler öyle yazıldığı için daha iyi anlıyoruz, öyleyse, iyi kötü bütün geçmiş ozanlara selam.

(Günlük)



OKTAY AKBAL'DAN
28 Aralık Çarşamba

Ocak’ın 29’unda tam on yıl olacak. Ziya Osman Saba’yı karlı bir havada Eyüp’te toprağa vermiştik. Yıllar çabuk mu geçiyor belirli bir yaştan sonra? Çocuklukta günler, haftalar bitmezdi bir türlü. Ama yolun yarısına gelmeye gör, her şey kopuk bir film gibi akıveriyor... Ziya Osman’ı son görüşümde ince bir dosya çıkarmıştı çekmeceden. “Nefes Almak” yazıyordu üzerinde. Yeni kitabıydı, “ölümümden sonra çıkacak,” demişti. “Haydi haydi,” demiştim, “Okurları o kadar bekletmeye hakkın var mı?” Gülümsemişti. Birkaç hafta sonrasını mı düşünerek. Ben düşünememiştim o günden ötesini. Canlı bir insanın, hele bir dostun, bir sevilenin yok olabileceğini düşleyemiyoruz.

On yıl geçip gitmiş bile. Şiirlerini karıştırıyorum. Bilmeyen, Ziya Osman’ı yaşamı süresince ölümü özleyerek bekleyen biri sanır. Hep ölüm, hep ölüm düşünceleri. O ölümü değil, dünyada bulunamayacak bir çeşit “yaşam’’ı özlüyordu.

(Anılarda Görmek)


HİLMİ YAVUZ’DAN

Sabah, 24 Mayıs

Bu kaldırım üstü açık hava kahvesini seviyorum. Sabahları güneş almıyor ve rüzgâr duyumsanabiliyor. İlkyaz sabahları bu kentte, bir ağaç hışırtısıyla, işte buradayım, bu kahvede çayımı içmeye hazırlanıyorken, birden, bir kokuyla, belirsiz, geliveriyor. Kağşamış gövdemi üşütmemeye çalışarak ve onunla, o yaşlı, atık gövdeyle, genç ilkyaz arasındaki karşıtlığı bilincimde kavrayarak; bilincimin, işte bir ince dilim limon koyup, gövdeyle ilkyazın bileşimi olduğunu düşünerek, içiyorum çayımı.

Eskiden, çok eskiden bir öykü yazmıştım. Malte gibi söyleyeyim: Ah, öyküler yazardım ben, genç kızların mavi kurdelelerinden söz açan, düz pabuçlu ve ince beyaz pardösüleri olan ve yağmurlardan; o öykülerden birinde, akşamları sokağa çıktığımda yüzüme menekşelerin atıldığını yazmıştım; ve ‘ah, cumartesiler başkadır, sokaklar başkadır’ diye yazmıştım. Şimdi burada, bu zarif kaldırımüstü kahvesinde, İstanbul’da, ondan asla kopamadığım için beni izlemeyen bu kentte, (şimdi neler çağrıştırıyor, bu kent, ‘polis seni izliyor’lardan, polis izliyor’a) bu cumartesi sabahı, limonlu çayımı bitirmek üzereyken ve nedense bir çay daha isteyerek gündelik yaşamımı inceltiyorum sanki.

(...)

(Geçmiş Yaz Defterleri)



CEMİL MERİÇ’TEN

26.2.1963

Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da vardır. Ne dallarında çiçekler gülümser baharları, ne çiçeklerinde arılar dolaşır. Konuşmayan ağaçlarda var...

Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı ölüm kokar, zincir kokar, küf kokar. Ölüm açacak kapısını bir sabah o zindanın, ardına kadar.

Kuşlar gibi geçiyor günler önünden, cıvıldamıyorlar. Günler tren, günler mavi ufuklarda eriyen birer ümit. Kanatlarından yakalayamıyorsun kuşları. Tren sessiz gidiyor rüya ülkelerine.

(Jurnal - Cilt 1)

Günlüklerin Ortak Özellikleri


• Birinci tekil kişili anlatım vardır.

• Günlük konuşma diliyle yazılır.

• Her gün için yazılan kısımların sağ üst köşesine o günün tarihi yazılır.

• Yazar kendisiyle ya da günlükle konuşuyor gibi yazar.

• Gerçekler olduğu gibi aktarılır.

• Anlatıcının amacına, bilgi ve birikimlerine göre dil ve anlatım özellikleri görülür.

SAYFA 45

2. ETKİNLİK
"Paris" ve "Gece Defteri" adlı metinlerde, yaşananların veya görülenlerin günü gününe mi yoksa üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra mı yazıldığını metinlerden örnekler vererek belirtiniz.

Her iki metinde de yaşananlar günü gününe yazılmıştır. Gece Defteri adlı günlükte olaydan çok düşünceler ön plandadır.
3. ETKİNLİK
İlhan Berk'in Paris ile ilgili gözlemleri nelerdir? Yazar gözlemlerini anlatırken kendi izlenimlerini de aktarmış mıdır? Metinden örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.

Yazarın Paris’le ilgili izlenimlerini yansıtan cümleler;

Paris’te Parisli pek az artık. Bir havaalanı sanki Paris. Salt buna yanıyor. Paris’te gökyüzü yok. Ben de olmayan gökyüzünü düşünüyorum... (Yazar, Paris’te binaların çok fazla ve yüksek olduğunu anlatmak istiyor. Paris'le ilgili gözlemlerinde kendi düşüncelerini de aktarmaktadır.)

4.ETKİNLİK
Salah Birsel ve  Oktay Akbal  yukarıdaki paragraflarda günlük türünün hangi özellikleri üzerinde durmaktadırlar?
• Salah Birsel ve Oktay Akbal’ın günlük türü ile ilgili açıklamalarında günlük tutmanın bir içtenlik ve cesaret iş olduğu anlatılmaktadır.
Yukarıdaki paragraflardan ve incelediğiniz metinlerden hareketle güncelerin okuyucuyu dikkate alarak yazılıp yazılmadığını belirtiniz.

• Günlük türü yazarın kendisiyle hesaplaşmasıdır, bir iç dökmedir. Bu nedenle günlük, okuyucuyla paylaşmak için yazılmaz. Günlük yazarı, okuyucu buna şunu der, şu tepkiyi verir diyerek de yazmaz. İçinden geldiği gibi yazar. Yazar günlüğünü yayımlamak istediğinde belki günlüğündeki bazı kısımları çıkarmak isteyebilir. Bu yazara bağlıdır bence. Okuyucuyu ilgilendiren kısımlarını günlüğe almak, diğerlerini çıkarmak isteyebilir.
Sayfa 46.
5.ETKİNLİK
"... Sanırım, bu yazı biçimi bana uyacak. Uyarsa yaşadığım sürece akıp gitsin. Adını sonra koymalıyım. Neye dönüşecek, belli değil. Biliyorum, sürekli yazmak bir serüven, yazmaksa bir tören. Günce değil. Tarihler belirsiz. '1. gün', '2. gün'... ayırma çizgileri olarak da kabul edilebilir. Yine de günce. Çünkü her gün yazacağım. '3. gün'den sonra '6. gün'e geçmişsem demek aradaki iki günü de yazmışım ama yayımlamayı uygun görmemişim. Onlar yayımlandığı gün ben hayatta olmamalıyım."

Cemal Süreya

Birçok güncenin yazarının ölümünden sonra yayınlanmasının sebebi nedir? Günlüklerin yazılış amacı hakkındaki düşüncelerinizi açıklayınız.
Günlük türü yazarın kendisiyle hesaplaşmasıdır, bir iç dökmedir. Bu nedenle günlük, okuyucuyla paylaşmak için yazılmaz. Günlüklerde yazarın okuyucuyla paylaşmak istemediği, yayımlanmasını uygun görmediği yazılar bulunabilir. Yazar öldükten sonra yayın hakkını elinde bulunduran varisleri uygun görürse günlükler yayımlanabilir.
6.ETKİNLİK
Araştırmalarınızdan hareketle içe dönük ve dışa dönük günlüklerin özelliklerini belirtiniz. Telefon adlı günlük hangi günlük  türüne  örnektir?
İçe Dönük Günlüklerin özellikleri:
*Yazarın bir bakıma kendi kendi ile konuşmasıdır.
* İçinde bulunduğu doğal ve toplumsal çevreden yazgısından yakınır.
* Bu metinlerde yazarın yaşadığı duygusal coşkunluğu bulabileceğimiz gibi, çeşitli kavramlar hakkındaki düşüncelerin yazarın bilincindeki açılımlarını da bulabiliriz.
* Stendhal’ın günlüğü, Rus yazar Alexander Sergeyeviç Puşkin’in “ Gizli Günce” bu metinlere örnek gösterilebilecek niteliktedir.
Dışa Dönük Günlüklerin özellikleri:
·         Bu tip günlüklerde yazarlar, alaycı bir tavırla dönemin olaylarını, siyaset ,sanat ve edebiyat adamlarını ya da gündelik sıkıntılarını öykü tekniği kullanılarak anlatmaktadırlar.
·          Bu tür günlüklerde yazar kendi zaman dilimi içindeki tutum ve davranışlardan,düşünsel akımlardan haber verir.
·          Bu nedenle de bu günlükler birer belge değeri taşır.. Ünlü ressam Paul Gaugin’in o dönemde Fransız kolonisi olan Markiz adalarında yazdığı günlük, dışa dönük günlüklere örnek olabilir.
·          * Telefon başlıklı yazısı içe dönük günlüğe örnektir.

SAYFA 47

7. ETKİNLİK
"Çalıkuşu" ve "Bir Dağcının Güncesi" adlı metinleri inceleyiniz. Bu metinlerden hareketle hangi tür metinlerde günce türünden yararlanılabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.
Çalıkuşu, bir romandır. Bu roman, Feride’nin tuttuğu günlüklerden yola çıkılarak yazılmıştır Bir Dağcının Güncesi ise hem günce hem de anı özelliği taşımaktadır.

                     SAYFA 48

8. ETKİNLİK

Yaptığınız etkinliklerden ve incelediğiniz metinlerin tema ve anlatımlarından yola çıkarak günlük türünün özelliklerini belirtiniz.

9. ETKİNLİK

"Paris" ve "Gece Defteri" adlı metinlerden alınan aşağıdaki paragraflarda kullanılan anlatım türlerini belirleyiniz. Metinlerin teması ile kullanılan anlatım türleri arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
“Paris”adlı metinde öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım; “Gece Defteri” adlı metinde açıklayıcı anlatım türü kullanılmıştır.
Metnin teması ile anlatım türleri arasında bir bağ vardır. Eğer bir metin bilgi vermek amacıyla oluşturulmuşsa burada açıklayıcı anlatım ön plana çıkar. Birinci metin öyküleme tekniği ile yazıldığı için öyküleyici anlatım kullanılmıştır.
10. ETKİNLİK
Günlüklerin yazılma amacıyla "Gece Defteri" ve "Paris" adlı günlüklerde dilin hangi işlevde kullanıldığını açıklayınız.
Günlüklerin yazılma amaçları
• Kişinin kendini ifade etmesi, kendisiyle hesaplaşması. İç dökme ihtiyacı duyması.
• Günlük yazarı, duygu, düşünce ve yaşantısını geleceğe taşımak, yıllar sonra yeniden hatırlamak amacıyla günlük tutar.
• Günlük tutmanın bireysel amaçları olduğu gibi, toplumsal ve düşünsel amaçları da vardır. Bazı yazarlar fikirlerini, kendi dönemlerinin sanat anlayışını günlüklerinde ele alarak okuyucuyu aydınlatmayı amaçlar.
·         Gece Defteri metninde dil göndergesel işlevde, Paris metninde ise hem göndergesel hem de şiirsel işlevde kullanılmıştır.

11.ETKİNLİK.
Mx Job’a göre günlük tutmak bilgilerin kaybolmamamsı, tecrübelerin değerlendirilmesi adına önemlidir.
SAYFA 49
                                               ANLAMA YORUMLAMA
1.Ahmet Oktay'ın "Gece Defteri" adlı günlüğünün "Sunuş" bölümünden alınan ifadelerden hareketle onun günlükleri yazma ve yayınlama nedenlerini açıklayınız.

* Ahmet Oktay günlüklerinde kişisel yaşamını değil yazarları, kitapları, olayları anlatmaktadır. Yazar bunları anlatırken okuyucuya yararlı olacak, yeni düşünceler kazandıracak konuları seçmeye özen göstermiştir.
2.     Yukarıdaki günceyi okuyunuz. Siz de okuma konusundaki düşüncelerinizi günce şeklinde yazınız.
                                               Roman Okumak                                                       Ekim 2012
Küçüklüğümden beri okurum. Her okunan eser bende derin izler bırakır. Yıllarca o nu unutmam. Tanzimat dönemi romanlarından Sergüzeşt adlı romanı ilk okuduğum zaman baş kahraman olan hizmetçi kıza çok üzülmüştüm. Sanki romandaki kahraman benmişim geldi bana. Bu gün de Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanı okuyorum. Kahramanla kendimi özdeşleştirmesem bile  batı kültürünün nasıl bozulduğu hakkında derin bilgiler ediniyorum.
“Paris” ve “Gece Defteri” metinlerden alınan aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan sözcükleri inceleyiniz. Bu tür sözcüklerin yazılışıyla ilgili kuralları belirleyip verilen örnekteki gibi tabloya yazınız.
3. Gün içerisinde yaşadığınız bir olay, yaptığınız bir gezi, okuduğunuz bir kitap veya izlediğiniz bir film vb. ile ilgili duygu, düşünce ve izlenimlerinizi günlük türünde yazınız.
Bu gün okulda sınav vardı. Hafta sonu erkenden kalkıp sınava gitmek ne kadar zor geliyor insana. Keşke hafta sonlarını sınavsız geçirsem diye geçti içimden. İnsan her ne kadar yorucu değil dese de insan hafta sonunu dinlenerek geçirmeye  şartlandığı için  hafta sonu erkenden kalkıp sınava gitmek, saatlerce soru çözmek zor geliyor insana. Bu gün de öyle oldu. Bir Pazar sabahı saat yedide kalkıp sınava gittim. Sınav boyunca uyumamak için kendimi zor tuttum.
4. Sınıfınızda iki grup oluşturunuz. Bir grubun "Paris", diğerinin de "Gece Defteri" adlı metni incelemesi amacıyla gruplar arasında görev dağılımı yapınız. İnceleyeceğiniz metinde kullanılan noktalama işaretlerini ve bu noktalama işaretlerinin kullanıldığı yerleri grupça belirleyiniz. Yaptığınız çalışmayı arkadaşlarınıza sununuz.

NOKTALAMA İŞARETLERİ...
İnsanoğlu bir gün virgülü kaybetti: Söyledikleri birbirine karıştı.
Noktayı kaybetti: Düşünceleri uzayıp gitti, ayıramadı onları.
Ünlem işaretini kaybettin bir gün de: Sevincini öfkesini, tüm duygularını yitirdi.
Soru işaretini kaybetti bir başka gün: Soru sormayı unuttu o zaman.
İki noktayı kaybetti bir başka gün: Hiç bir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde elinde yalnızca tırnak işareti kalmıştı:
'İçinde de başkalarının düşüncesi vardı yalnızca.'


SAYFA 51

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.

• Günlükler yazılış amaçları, gerçeklikle ilişkileri bakımından ÖĞRETİCİ..metin türüdür.

•ROMAN, ÖYKÜ, ANI gibi metin türlerinde günlüklerden yararlanılabilir.

B. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine "D", yanlış ise "Y" yazınız.

• Günlükler hedef okuyucu kitlesi dikkate alınarak yazılır. ( Y )

• Günlükler kişisel ve özel yazılardır. (D )

• Günlükler tarihî belge niteliği taşır. ( D )

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.

1. Günce tutan yazarlar; olayları yaşar, onları günü gününe defterlerine geçirirken bugünkü ilişkilerinin nedenlerini de araştırırlar. Olayları daha ayrıntılı bir biçimde dile getirirler. Doğru, özel günlükler, okurlar göz önünde tutulmadan yazılanlardır. Batı'da gelişmiş bir edebiyat türüdür. Edebiyatımıza Batı'dan geçmiştir. Divan edebiyatında günce yoktur. insanı en açık, en çıplak, en gerçek gösterebilen tür günce türüdür.

Yukarıdaki paragrafta günce türünün hangi özelliğine değinilmemiştir?

A) Olayların günü gününe yazıldığına

B) Olayların nedenlerini araştırdığına

C) Batı edebiyatında gelişmiş bir tür olduğuna

D) Kişisel ve özel olduğuna

E) Olayların ayrıntılı biçimde anlatıldığına

cevap: B

2. Aşağıdaki yazarlardan hangisinin günlük türünde eseri yoktur?

A) ilhan Berk B) Cemal Süreya C) Nurullah Ataç

D) Salah Birsel E) Oktay Rifat Horozcu

cevap: E

3.

21. Şubat Salı

Çamlıca-Bulgurlu taraflarında bir sokak: Haminne Çeşmesi Sokağı. Türkçenin saraylı geçmişinde beyaz başörtülü, nur yüzlü bir kadın: "Haminne" Öylece oturur durur. Ne arayanı kalmış ne soranı.

Bu metinde aşağıdaki anlatım türlerinden hangileri bir arada kullanılmıştır?

A) Betimleyici anlatım -öyküleyici anlatım B) Açıklayıcı anlatım - betimleyici anlatım

C) Tartışmacı anlatım - öğretici anlatım D) Öğretici anlatım - öyküleyici anlatım

E) Açıklayıcı anlatım - öyküleyici anlatım

4.

28 Ağustos Pazartesi

Komşunun radyosundan geliyor ses: "Kara çiçeğim" diye bir şarkı. "Doğa kara çiçek açmaz." dermiş Halikarnas Balıkçısı. Şadan Gökovalı'dan dinlemiştim. Öyle değil midir gerçekten? Her rengin her tonu doğadandır ama kara, renk değil renksizliktir.

Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Günce türünde yazıldığı B) Anlatıcının yazar olduğu

C) Öğretici metin olduğu D) Anlatılanların kurmaca olduğu

E) Dilin göndergesel işlevde kullanıldığı

CEVAP: D
Read more