HAZIRLIK
1. İnsanlar ilk önce duman ve ateş gibi ilkel
yöntemlerle haberleşiyorlardı. Sonraları bunu biraz daha geliştirip güvercinleri
bu haberleşme sisteminde kullanmaya başladılar. Daha sonra posta ağarlı kurup
haberleşmeyi biraz daha geliştirdiler. Zamanla telgraf ,sonra telefon sonra
televizyon, internet devreye girdi. Günümüzde artık görüntülü iletişim ön plana
çıktı.
2.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar, 23
Haziran 1901 tarihinde İstanbul'da doğdu.İstanbul'da Ravaz-i Maarif
İbtidaisi'nde, Sinop ve Siirt rüşdiyelerinde, Vefa, Kerkük ve Antalya
sultanilerinde öğrenim gördü. Baytar mektebini bırakarak girdiği İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden 1923 yılında mezun oldu. Erzurum, Konya ve
Ankara liseleriyle, Gazi Eğitim Enstitüsü ve Güzel Sanatlar Akademisi'nde
edebiyat öğretmenliği yaptı, aynı akademide estetik ve sanat tarihi dersleri
verdi (1932 - 1939). 1939 yılında İstanbul Üniversitesi'ne Yeni Türk Edebiyatı
Profesörü olarak atandı.
Maraş Milletvekili olarak
1942-1946 yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulundu. Bir süre Milli
Eğitim Müfettişliği yaptıktan ve Güzel Sanatlar Akademisinde eski görevinde
çalıştıktan sonra 1949 yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne yeniden döndü ve bu görevde iken 24 Ocak 1962
tarihinde İstanbul'da öldü.
Öykü Kitapları
Abdullah Efendi'nin
Rüyaları (1943), Yaz Yağmuru (1955), Hik(yeler (Kitaplaşmayan iki hikâyesiyle
birlikte tüm öyküleri, 1983).
Cemal Süreya
Cemal Süreya (d. 1931, Tunceli - ö. 9 Ocak
1990, İstanbul), şair ve yazar. Asıl adı Cemalettin Seber'dir.
Cemal Süreya 1931'de Tunceli'nin Pülümür
ilçesinde doğdu. 1938'de Dersim İsyanı sonrasında ailesi Bilecik'e sürgün
edildi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi maliye ve iktisat
bölümü'nü bitirmiştir. Maliye Bakanlığı'nda müfettiş yardımcılığı ve
müfettişlik, darphane müdürlüğü, Kültür Bakanlığı'nda kültür yayınları danışma
kurulu üyeliği, Orta Doğu İktisat Bankası yönetim kurulu üyeliği ve 25 yılı
aşkın Türk Dil Kurumu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Yayınevlerinde
danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yapmıştır.
Ağustos 1960'tan itibaren yalnızca dört
sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini Haziran 1966- Mayıs 1970 arası 47,
1980-1981 arası iki sayı daha çıkardı. Pazar Postası, Yeditepe, Oluşum, Türkiye
Yazıları, Politika, Yeni Ulus, Aydınlık, Saçak, Yazko Somut, 2000'e doğru gibi
yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımladı.
İkinci yeni hareketinin önde gelen şair ve
kuramcılarından sayılan Cemal Süreya'nın ilk şiiri "Şarkısı Beyaz" Mülkiye
dergisinin 8 Ocak 1953 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Geleneğe karşı olmasına
rağmen geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü
söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı,
çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle ikinci yeni şiirinin en başarılı örneklerini
vermiştir. Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu. 1997'de de Cemal Süreyya
arşivi yayımlandı.
Cemal Süreya 38 sürgününü bir şiirinde
şöyle anlatıyordu:
Bizi kamyona doldurdular,
Tüfekli iki erin nezaretinde,
Sonra o iki erle yük vagonuna
doldurdular,
Günlerce yolculuktan sonra bir köye
attılar,
Tarih öncesi köpekler havlıyordu."
Ülkü Tamer onun için şu dizeleri
yazmıştır:
Tanrı
Bin birinci gece şairi yarattı,
Bin ikinci gece cemal'i,
Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,
Başa döndü sonra,
Kadını yeniden yarattı.
Süreyya olan soyadını değiştirmesi
Süreya'nın üvey kızı Gonca Uslu'nun
aktardığına göre iddiaya girmeyi çok seven şair arkadaşıyla bir telefon numarası
üzerine iddiaya girmiş, kaybederse soyadındaki "y" harfinden birini
sildireceğini söylemiş. İddiayı kaybetmiş ve Süreyya olan soyadını Süreya olarak
değiştirmiş,"Süreya" soyadı ilk kez 1956 yılında yayımlanan "Elma" şiirinde
görüldü, Bir anda ismindeki "y" harflerinden birini attığını ilan etmişti
Eserleri
Şiir
Üvercinka (1958)
Göçebe (1965)
Beni Öp Sonra Doğur Beni
(1973)
Sevda Sözleri (1984,
Üvercinka, Göçebe,Beni Öp Sonra Doğur Beni, Uçurumda Açan-1984- ile
birlikte)
Güz Bitigi (1988)
Sıcak Nal (1988)
Sevda Sözleri (1990, 1995,
tüm şiirleri)
Korkarak Vinç
Deneme- Eleştiri
Şapkam Dolu Çiçekle
(1976)
Günübirlik (1982)
99 Yüz (1992)
Uzat Saçlarını Frigya
(1992)
Folklor Şiire Düşman
(1992)
Aydınlık Yazıları/ Paçal
(1992)
Oluşum’da Cemal Süreya
(1992)
Papirüs’ten Başyazılar
(1992)
Toplu Yazılar I (2000,
Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar)
Toplu Yazılar II (2005,
Günübirlikler)
Günce
999 Gün/ Üstü Kalsın
(1981)
Mektup
Onüç Günün Mektupları
(1990)
Çocuk Kitabı
Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi
(1993)
Söyleşi
Güvercin Curnatası
(1997)
Derleme
Mülkiyeli Şairler
(1966)
Yüz Aşk Şiiri (1967)
3…sizlere kalmış.
Sayfa 28.
1. Okul idaresine dilekçe ile başvuru
yapıyoruz.
2. Yukarıda bu soru cevaplandı. Halen
kullanılan iletişim araçları: Mektup, telgraf, fax, telefon, mesaj, görüntülü
telefon, internet..
Sayfa 32
Etkinlik 1
1. Kişisel (Özel) Mektuplar
Arkadaşlık, aile bağları, aşk gibi
herhangi bir yakınlığı olan iki kişinin birbirine duygu, düşünce ve
yaşantılarını samimi bir üslupla ve yazılı olarak anlattığı mektuplardır.
Özellikleri
Konu ve uzunluk sınırı yoktur.
Yaşamın her anı, her alanı ile ilgili
olarak yazılabilir.
Mektup yazan kişi ile mektubun yazıldığı
kişi arasındaki ilişkinin gücü ve derinliği, mektubun içeriğini ve özelliklerini
belirler.
İçtenlik ve kişisellik esastır.
Konuşma üslubu hakimdir.
Yazım ve noktalama kurallarına özen
gösterilmelidir.
2.etkinlik.
Cemal Süreya’nın mektubunda giriş bölümü
bir hitapla başlamış. Gelişme bölümünde mektubun yazılış amacı yani eşinin kendi
hakkında duyduğu şüpheden ve bu şüphenin yersiz olduğundan bahsedilmiş. Onu hala
eskisi kadar sevdiğini ifade etmiş.
Sonuç bölümünde ise bilinenin aksine sevgi
ifade eden ifadeler kullanılarak mektup sonlandırılmış. Tarih sağ üst köşede,
imza ise sağ alt köşede yer alıyor.
3.etkinlik
Cemal Süreya’nın mektubu kompozisyon
düzenine uyularak yazılmış bir mektuptur. Düşüncelerin daha derli toplu
anlatılması ve güzel bir görüntü vermesi okuyan kişi için daha dikkat çekici
olur. Beğeni ve kabul görme artar.
4.etkinlik
Her bir mektup farklı bir hitap tarzıyla
başlamış. Cemal Süreya, “Zuhal’im, hayat, hayatımsın” şeklinde; Azra Erhat
“Benim Canım Balıkçım” şeklinde; Ahmet Hamdi diğerlerine göre biraz daha ciddi
“Kardeşim Bedri” şeklinde giriş yapmıştır.
Mektuplarda hitap kişi ile olan yakınlığa
göre daha farklı şekillerde ifade edilebilir.
5.etkinlik
Evet gönderici ile alıcı arasındaki ilişki
mektubun üslubunu etkiliyor. Mesela Cemal Süreya: “Aşk büyüdü aşk! Seni nice
sevdiğimi anlatacağım” gibi ifadeler kullanıyor. Ahmet Hamdi:” Bu akşam Adalet
ve Mehmet Ali Cimcoz’da idim” şeklinde ifadeler kullanırken daha ciddidir.
6. Etkinlik.
İnsanlar yüz yüze ifade
edemedikleri birçok şeyi mektupla daha raht anlatabilirler. Özellikle içine
kapanık, utangaç tipler duygularını yüz yüze ifade ederken istedikleri gibi
düşüncelerini karşısındaki kişiye aktarmayabilirler. Bu yüzden düşünceleri
kağıda aktarmak daha raht olur.
7.etkinlik.
|
Cemal süreya’nın
Mektubu
|
Azra Erhat’ın Mektubu
|
Ahmet h. Tanpınar’ın
Mektubu
|
Yazılış amacı ve nasıl
gerçekleştiği
|
Hastanedeki eşine olan sevgisini
ifade etmek için yazmış
|
Azra Erhat Halikarnas
Balıkçısına mavi Yolculuğu haber vermek için yazmış
|
A Hamdi T. İse Bedri Denen
kişiden yardım istemek için mektubu yazmış.
|
1. Kişisel (Özel) Mektuplar
Arkadaşlık, aile bağları, aşk
gibi herhangi bir yakınlığı olan iki kişinin birbirine duygu, düşünce ve
yaşantılarını samimi bir üslupla ve yazılı olarak anlattığı mektuplardır.
2. Yazınsal ve Düşünsel
Mektuplar
Herhangi bir düşüncenin,
duyuşun belirli bir kişiye değil, belirli bir okur kitlesine ya da tüm insanlara
ulaşması için mektup şeklinde kaleme alınmasıdır. Bazan bir gazetede ya da
dergide yayınlanabilir
3. Resmi Mektuplar, İş Mektupları
Bir talebi ya da siparişi bildirmek, bir soruna açıklık
getirmek, iş başvurusunda bulunmak, bir üst makama belirli bir durumla ilgili
bilgi iletmek vb. amaçlarla kişiler ile kişiler, kişiler ile kurumlar ya da
kurumlar ile kurumlar arasında yapılan yazışmalardır.
8.etkinlik.
Mektupların sonuç bölümü iyi niyet dilekleriyle
sonlandırılmıştır. İfadeler farklı ama hepsi de iyi niyet dilekleri ile
bitmiştir.
9. Özellikleri
Konu ve uzunluk sınırı yoktur.
Yaşamın her anı, her alanı ile ilgili olarak
yazılabilir.
Mektup yazan kişi ile mektubun yazıldığı kişi arasındaki
ilişkinin gücü ve derinliği, mektubun içeriğini ve özelliklerini belirler.
İçtenlik ve kişisellik esastır.
Konuşma üslubu hakimdir.
Yazım ve noktalama kurallarına özen gösterilmelidir.
Bazı mektuplar, bir yere davet etme, bir başarıyı ya da
özel günü kutlama, başsağlığı veya geçmiş olsun dileği iletmek amacıyla kaleme
alınabilir. Bu türden mektuplar genellikle kısa olmakla birlikte kişiler
arasındaki ilişkiye bağlı olarak uzunluğu-kısalığı değişebilir. (Ayrıca bkz.
Davetiye, kutlama, telgraf)
10.cemal Süreya ve Azra Erhat’ın mektubunda dilin heyecana
bağlı işlevi A.H. Tanpınar’ın mektubunda ise göndergesel işlevi
kullanılmış.
11. Etkinlik. Size kalmış….
Mektup
Uzaktaki bir kişiye/kişilere ya da kuruma belirli bir
durumu ifade etmek amacıyla yazılan yazılara mektup denir.
Mektubun diğer yazı türlerinden ayrı bir özelliği vardır.
Her şeyden önce bağımsızdır, ufukları alabildiğine geniştir, dar kalıplar ve
kurallar içinde tanımlanamaz. Konuları oldukça bol ve sınırsızdır. Doğallığın ve
içtenliğin en çekici belgesidir. Elbette ki herkese aynı içtenlikle mektup
yazılmaz. Gönderdiğimiz kişi ya da kurumla olan ilginin derecesine göre,
mektubun hitap bölümünden, amaç, hatta sonuç bölümüne kadar değişen üslup
özelliği vardır.
Mektup kişiliğimizin bir aynasıdır. Saygımız, sevgimiz,
karakterimiz, inancımız, görüş ve düşüncelerimiz hatta kültürümüz mektubumuza
yansır.
Basit bir yazı türü gibi görülmesine rağmen mektubun da
kendine özgü bir düzeni, bir disiplini, bir planı vardır.
Mektup Yazarken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Mektup yazarken kullanacağımız kağıt ve zarf temiz
olmalıdır. Bu basit ayrıntı karşımızdakine verdiğimiz değeri gösterir.
Mektuptaki hitap, göndereceğimiz kişi ya da kurum göz
önünde bulundurularak seçilmelidir:
Sevgili Kardeşim, Canım Kardeşim, Canım Babacığım, Aziz
Dostum, Saygıdeğer Büyüğüm, Sayın Murat Bey, Sayın Genel Müdür, vb.
Mektupta daha sonra giriş ve amaç bölümüne geçilir. Bu
bölümde mektubun niçin yazıldığı belirtilir.
Sonuç bölümünde daha çok klişe sözlere yer verilerek, hoşa
gidici bir dilekle mektup bitirilir; "sevgi ve saygılar sunar, esenlikler
dilerim" gibi.
Mektup Türleri
Mektuplar, konularına ve yazanla yazılan arasındaki ilgiye
göre şöyle ayrılır:
Kişisel
Yazınsal ve Düşünsel Mektuplar
Resmi Mektuplar, İş Mektupları
Zarf Yazımı
1. Kişisel (Özel) Mektuplar
Arkadaşlık, aile bağları, aşk gibi herhangi bir yakınlığı
olan iki kişinin birbirine duygu, düşünce ve yaşantılarını samimi bir üslupla ve
yazılı olarak anlattığı mektuplardır.
Özellikleri
Konu ve uzunluk sınırı yoktur.
Yaşamın her anı, her alanı ile ilgili olarak
yazılabilir.
Mektup yazan kişi ile mektubun yazıldığı kişi arasındaki
ilişkinin gücü ve derinliği, mektubun içeriğini ve özelliklerini belirler.
İçtenlik ve kişisellik esastır.
Konuşma üslubu hakimdir.
Yazım ve noktalama kurallarına özen gösterilmelidir.
Bazı mektuplar, bir yere davet etme, bir başarıyı ya da
özel günü kutlama, başsağlığı veya geçmiş olsun dileği iletmek amacıyla kaleme
alınabilir. Bu türden mektuplar genellikle kısa olmakla birlikte kişiler
arasındaki ilişkiye bağlı olarak uzunluğu-kısalığı değişebilir. (Ayrıca bkz.
Davetiye, kutlama, telgraf)
Tebrikler
Bayramlarda, yılbaşlarında veya mutlu bir olay dolayısıyla
karşı tarafa iyilik ve mutluluk dileklerinde bulunmak amacıyla yazılan kısa,öz
ve içten mektuplardır. Bunlarda kağıt yerine daha çok basılı kartlar
kullanılmaktadır.
Telgraf
Mektubun gecikebileceği ivedi durumlarda bildirilmesi
gereken istek, olay ve haberleri, kısa ve öz olarak anlatan bir mektup türüdür.
Telgrafta az ve öz ifade önemlidir.
Alacak olanın adı,soyadı ve açık adresi yazılır.
Telgraf çekmemize sebep olan konu,kısa ve öz olarak ifade
belirtilir.
Sağ alt köşeye gönderenin adı ve soyadı yazılır.
Telgraf metninin altına bir çizgi çekilir. Bu çizginin
altına gönderenin adresi yazılır. Bu bilgi, alıcının bulunmaması durumunda
telgrafın iadesi için gereklidir. Ücrete tabi değildir.
Telgraf, bugün kullanım alanı yok denecek kadar az kalmış
bir yazışma türüdür.
Sanat, siyaset, edebiyat, düşünce adamlarının birbirlerine,
ailelerine, sevgililerine yazdıkları mektuplar, onların yaşamlarına ve
dönemlerine ışık tutan birer belge niteliği taşır. Örneğin Van Gogh’un kardeşine
yazdığı mektuplar Theo’ya Mektuplar, Kafka’nın sevgilisi Milena’ya yazdıkları
Milena’ya Mektuplar, Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun kardeşlerine yazdıkları Kardeş
Mektupları, Cahit Sıtkı Tarancı’nın mektupları Evime ve Nihal’e Mektuplar,
Ziya’ya Mektuplar adıyla kitaplaştırılmıştır.
2. Yazınsal ve Düşünsel
Mektuplar
Herhangi bir düşüncenin, duyuşun belirli bir kişiye değil,
belirli bir okur kitlesine ya da tüm insanlara ulaşması için mektup şeklinde
kaleme alınmasıdır. Bazan bir gazetede ya da dergide yayınlanabilir (Örnek:
Nurullah Ataç, Okuruma Mektuplar) bazan da toplumsal, düşünsel, sanatsal
nitelikli mektuplar bir kitap halinde toplanabilir(Örnek Descartes- Ahlak
Üzerine Mektuplar).
Örnek metin: Ali Sirmen, "Allah Allah", Cumhuriyet, 7 Ekim
2000.
Örnek metin: Descartes, Ahlak Üzerine Mektuplar, (Çev.
Mehmet Karasan), İstanbul, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1992: 53-54,
62.
Örnek metin: Doğan Kökdemir, "Üniversite Öğrencilerine Açık
Mektup", Cumhuriyet Bilim Teknik, 29 Temmuz 2000, 697: 15.
Mektup türünün kişiselliği, yazınsal birçok eserin yapısını
da etkilemiştir. Türk ve dünya edebiyatında mektuplarla bezenmiş romanların yanı
sıra tamamı mektup şeklinde yazılmış romanlara ya da öykülere de(Örnek: Goethe-
Genç Werther'in Acıları, Reşat Nuri Güntekin- Bir Kadın Düşmanı, Halide Edip
Adıvar-Handan) rastlanır.
Örnek metin: Aziz Nesin, "Son Konuğuma Mektup".
3. Resmi Mektuplar, İş
Mektupları
Bir talebi ya da siparişi bildirmek, bir soruna açıklık
getirmek, iş başvurusunda bulunmak, bir üst makama belirli bir durumla ilgili
bilgi iletmek vb. amaçlarla kişiler ile kişiler, kişiler ile kurumlar ya da
kurumlar ile kurumlar arasında yapılan yazışmalardır.
Özellikleri
Kuruma ya da kişiye yönelik hitapla başlanmalıdır.
Ad, adres, tarih belirtilmelidir.
Açık, temiz, düzgün bir Türkçeyle kaleme alınmalıdır.
Amaç açıkça belirlenmelidir.
Birden fazla sorun söz konusuysa maddeler ya da paragraflar
halinde belirtilmelidir.
Saygılı, ciddi bir dil ve üslup kullanılmalıdır.
Mektup bir kurum tarafından yazılıyorsa, kurumun antetli
kâğıdı ve zarfı kullanılmalıdır.
Daha önce yazılmış bir mektuba karşılık olarak yazılıyorsa,
“ilgi” başlığı altında hangi tarih ve hangi sayılı, hangi konuyla ilgili yazıya
karşılık olduğu belirtilmelidir.
Sorun, durum ya da dilek açıkça ve kısa cümlelerle
belirtilmelidir.
Sonuç cümlesinde makamlar arasındaki hiyerarşik düzene
dikkat edilmelidir. Üst makam alt makama yazıyorsa ya da makamlar arasında
denklik varsa “rica ederim”, alt makam üst makama yazıyorsa “saygılarımla arz
ederim” ifadesiyle cümle tamamlanmalıdır (“...durumu bilgilerinize saygılarımla
arz ederim”, “... gereğini saygılarımla arz ederim” gibi).
Kurumdan kişiye ya da kuruma yazılıyorsa kurumun en üst
makamı tarafından, kişiden kişiye yazılıyorsa yazan tarafından
imzalanmalıdır.
Ek belgeler mektubun sonunda “Ekler” başlığı altında ve
maddeler halinde belirtilmelidir.
Bilgisayarla ya da daktiloyla yazılmalıdır.
Çizgisiz beyaz kâğıt kullanılmalıdır.
Yazım ve noktalama kurallarına uyulmalıdır.
Devlet dairelerinin kendi aralarında veya kişilerle devler
daireleri arasında yazılan mektuplardır. Bu tür mektuplarda, konunun uzunluğuna
göre tam veya yarım sayfa boyutunda çizgisiz,beyaz kağıtlar kullanılır. Anlatım
ciddi ve ağırbaşlı olmalıdır. Konu dışında ayrıntılara ve özel isteklere yer
verilmez. Konu en açık ve yalın biçimde ele alınır. Üst makam yetkilisi alt
makamdakine yazdığı yazıyı “rica ederim”, alt makamdaki üst makamdakine
“bilgilerinize saygıyla sunarım” veya “arz ederim” şeklinde bitirmelidir.
Resmi Yazışmalarda Dikkat Edilecek Noktalar
Kağıdın üst yanından iki santim aşağıda ve ortada olmak
üzere yazının çıktığı dairenin adresi bulunur.
Sağ üst köşeye tarih konur.
Yazıya başlamadan,hangi tarih ve sayılı yazıya cevap olarak
yazıldığı belirtilir.
Yazının ilk paragrafında sorun veya konu ortaya
konur.
Gelişme paragraflarında,bizim konu hakkındaki görüşümüz
belirtilir,bizden istenilen bilgiler verilir.
Sonuç bölümünde,yazının gönderildiği makamın durumuna göre
(alt makam, üst makam) yazı, rica ya da sunu biçimlerinden biriyle
bitirilir.
Resmi yazıyı tamamlayan evraklar,metnin sol alt
kısmına,sıra numarası verilerek belirtilir.
Kağıdın sol en alt köşesine yazıyı daktilo edenle, konuyla
ilgili bölüm şefinin ad ve soyadlarının ilk harfleri yazılır.
İş Mektupları
Ticaret ve endüstri kurumlarının birbirlerine ve kişilere,
kişilerin bu kurumlara gönderdikleri mektuplara iş mektubu denir. İşyerleri bu
mektuplarda, firma ismini taşıyan başlıklı (antetli) beyaz kağıtlar kullanırlar.
Yazıda daktilo (veya bilgisayar) kullanmak yerleşmiş bir kuraldır. İş
mektuplarında da konu kısa ,öz olarak açık ve yalın bir anlatımla ele
alınmalıdır. Resmi mektupların özellik ve yazılışlarını kavramış olmak bu tür
mektup yazmada da büyük kolaylık sağlar.
İş Mektuplarının Yazılışında
Uyulacak Kurallar
Ciddi bir anlatım kullanılmalı, kısa ve özlü bir anlatım
yolu seçilmelidir.
Her iş için ayrı bir mektup yazılmalıdır.
Daktilo veya mavi mürekkepli dolma kalem
kullanılmalıdır.
Ele alınan konu hakkında amaca uygun açıklamalar yapılmalı,
gerekli yerlerde teknik terimler kullanılmalıdır.
İstekler yapmacıklığa kaçmadan ciddi bir hava içinde
belirtilmeli, saygı bildiren kelimeler ölçülü şekilde kullanılmalıdır.
Eğer yazılan iş mektubu, bir başka mektuba cevap niteliği
taşıyorsa,bu, metnin başında “ilgi” bölümünde belirtilmelidir. Bunun için o
mektubun tarihi ve numarasının yazılması yeterlidir.
4. Zarf Yazımı
Alıcının adresi zarfın ortasına yazılmalıdır.
Gönderenin adı ve adresi zarfın sol üst köşesine
yazılmalıdır.
Tam ve açık adres yazılmalıdır.
Büyük harflerle ve okunaklı yazılmalıdır.
Alıcı adresinin posta kodu belirtilmelidir.
Özellikle yurtdışına gönderilen mektuplarda posta
pullarının ülkeyi temsil edici bir değer olduğu unutulmamalı ve posta pulu
kullanılması yeğlenmelidir.
ANLAMA YORUMLAMA
1.Cemal Süreya'nın mektubunu daha içten buluyorum. Çünkü
duygular yapmacıktan uzak içten geldiği ve samimi bir şekilde ifade edilmiş.
Konunun özelliği mektubun üslubunu etkilemiş. Eğer bun mektup bir boşanma
isteğini anlatan bir mektup olsaydı ifadeler bu şekilde olmazdı.
2. teşbih(benzetme)ve istiare sanatına başvurmuş.
Tomurcuktan kasıt çocuklarıdır. Faakt çocuk söylenmemiş.
1931'de Erzincan'da doğdu. 9 Ocak 1990'da İstanbul'da
yaşamını yitirdi. Asıl ismi Cemalettin Seber. Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü bitirdi. Maliye Bakanlığı'nda
müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik görevleri yaptı. 1982'de müşavir maliye
müfettişliğinden emekli oldu. Ağustos 1960'ta başladığı ve yalnızca dört sayı
çıkarabildiği Papirüs dergisini, Haziran 1966-Mayıs 1970 arası 47, 1980-1981
arası iki sayı daha çıkardı. 1978'de Kültür Bakanlığı'nda Kültür Yayınları
Danışma Kurulu üyesi olarak da görev yaptı. Emekliliğinden sonra, yayınevlerinde
danışman ve ansiklopedilerde redaktör olarak çalıştı.
Birçok dergide yazıları ve şiirleri yayımlandı. Oluşum,
Türkiye Yazıları, Maliye Yazıları dergileri ile Saçak dergisinin kültür-sanat
bölümünü bir süre yönetti. Politika, Aydınlık ve Yeni Ulus gazeteleri ile Yazko
Somut ve 2000'e Doğru dergilerinde köşe yazıları yazdı. İkinci Yeni hareketinin
önde gelen şair ve kuramcılarından sayılır.
Şiire lise yıllarında aruz denemeleriyle başladı. İlk şiiri
"Şarkısı-Beyaz" Ocak 1953'te Mülkiye dergisinde yayınlandı. 1950'lerin
başlarında gelişen ikinci yeni hareketine katılmakla birlikte, şiirde
anlamsızlığı savunan görüşleri benimsemedi. Karşı çıktığı geleneğin diri
değerlerinden yararlandı. Şiirde erotizmi canlandırırken, toplumsal değerlere
uzak düşmedi. Şiirin "anayasaya aykırı" olduğunu, doğanın ahlakı kovduğu yerde
ve yasadışı olduğunu savundu. Bu görüş onu şiirde öyküden kaçınmaya, çarpıcı,
yoğun imge adacıklarından oluşan bir söz sanatına yöneltti. Düzyazılarında
sürekli yeni sorular sordu. Denemelerinde de başka sanatçılar, özellikle şairler
üzerinde durmayı yeğledi.
Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü konuldu.
Cemal Süreyya Eserleri
ŞİİR:
Üvercinka (1958)
Göçebe (1965)
Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
Sevda Sözleri (Uçurumda Açan ile birlikte toplu şiirleri:
1984)
Sıcak Nal ve Güz Bitiği (1988)
Sevda Sözleri (bütün şiirleri: 1990, ö.s. 1995)
DÜZYAZI:
Şapkam Dolu Çiçekle (1976)
Günübirlik (1982)
Onüç Günün Mektupları (1990, ö.s. 1998)
99 Yüz (1991)
999. Gün / Üstü Kalsın (1991)
Folklor Şiire Düşman (1992)
Uzat Saçlarını Frigya (Günübirlik'in yeni basımı:
1992)
Aydınlık Yazıları / Paçal (1992)
Oluşum'da Cemal Süreya (1992)
Papirüs'ten Başyazılar (1992)
Günler (999. Gün'ün genişletilmiş basımı 1996)
Güvercin Curnatası (Cemal Süreya ile konuşmalar 1997)
Toplu Yazılar 1 (Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine
Yazılar 2000)
ANTOLOJİ:
Mülkiyeli Şairler
100 Aşk Şiiri
ÖDÜLLERİ
1959 Yeditepe Şiir Armağanı
1966 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1988 Behçet Necatigil Şiir Ödülü
4.cemal Süreya’nın şair olması dili daha etkili
kullanmasına yardımcı olmuştur. Şair mektubunda dili ustalıkla kullanmış, etkili
cümleler kurmuştur.
5.Bu cümleler yan anlam ifade etmektedir. Burada
yüzüğünden öpmekten kasıt evliliğe olan sadakat, “susunca seni sustuk, uyuyunca
seni uyuduk” derken ona olan ilgisini ifade etmiş.
6.Her yazarın kendine göre bir üslubu vardır. Bu farklılık
yazarın yetişme biçimi, içinde büyüdüğü çevre, dünya görüşü ve aldığı eğim ve
kültüre göre değişir.
7.izah: açıklama,
Kabil. Güç yetirmek
Mesele: sorun
Neşr: yayınlama
Vasıta: araç
Ahmet
Hamdi Tanpınar dili yaşadığın zaman dilimi ile ilgilidir. Bu gün olsaydı bu
ifadeleri kullanmıyor olacaktı. Dönemin zihniyeti üslupta da kendini
gösterir.
8.Özel mektup türü içinde değerlendirilebilir. Çünkü bu tür
mektuplar da samimiyet ifade eden ve arada yakınlık olan kişilere yazılır.
9………………………………..MÜDÜRLÜĞÜNE
Okulumuz ….…/…… sınıfı ………….no’lu
öğrencisi ………………...................………………
……../……../………… tarihinde
yapılacak olan Matematik dersi …….… dönem …..…… yazılı
sınavına katılmak istiyorum.
Gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
adres
tarih,
imza
sayfa 35
14 ETKİNLİK
15 ETKİNLİK.
CEMAL Süreya'nın mektubunda açık anlaşılır akıcı bir dil kullanılmıştır. günlük konuşma dili üsluba yansımıştır. sade bir anlatım tercih edilmiştir.
16. etkinlik size kalmış...
17.
gönderici Kastamonu Valiliği, alıcı ilçe kaymakamlıkları
yazılış amacı ilçe kaymakamlıklarınca ayrılan öğrenci kontenjanlarının tespitini bildirme.
18. etkiinlik
resmi mektupların sağ üst köşesinde mektuba başlarken konu ve sayı verilir. tarih sağ üst köşeye yazılır. en üzt bölüme gönderici konunun altına gönderilecek olan alıcı metnin sağ alt köşesine imza, sol alt köşeye de ekler yazılır.
19. resmi mektuplarda daha ciddi bir üslup kullanılır. resmi bir hava verilir. dil göndergesel işlevde kullanılır.
20. etkinlik
dilin göndergesel işlevi kullanılmıştır.
SAYFA 41 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
11.
ETKİNLİK.
10.10.2012
Canım Anacığım,
Seni görmeyeli, kokunu duymayalı uzun zaman oldu .hatırlar
mısın gurbetten döndüğümde hemen eline sarılır öperdim! Sen de başımı bağrına
basar kokumu ciğerlerine kadar çeker hasret giderirdin! Bilsen anacığım seni ne
kadar özlüyorum! Sen gideli buraların tadı tuzu yok. Ben koskoca dünyada yalnız
kaldım. Artık ne gurbetten geldiğimde başımı okşayıp bağrına basacak biri ne de
üzüldüğüm, kırıldığım kendimi yalnız hissettiğim zaman beni teselli edecek
müşfik bir kalp!
Aaah, anacığım insanın kıymeti ancak onu kaybedince
anlaşılıyormuş. Şimdi ben senin yokluğunu taa iliklerime kadar hissediyor,
hüzünleniyor, iç geçiriyorum. Ne olur gelsen de şu garip evladını bağrına
bassan ben de göğsüne başımı dayayıp şöyle hıçkıra hıçkıra ağlasam.
Biliyor musun sen gideli evimizin önündeki kırmızı gül
artık açmıyor. O da senin yokluğunun farkında. Artık kuşlar sabahları pencereye
konmuyor. Niye mi? Kimse onlara artık senin gibi yem vermiyor. Sen gittiğin gün
onlar da gitti anacığım. Onlar da senin yokluğunu bildiler.
Dün yine köye gittim. Bayram geliyor kapını açık tutayım,
dostların ziyaret etsin diye. Bayram günü kapımı çalan bir Allah’ın kulu olmadı.
Aah, ancığım sen gideli o kadar yalnızım ki. Meğer her şey seninle güzel, her
şey seninle anlamlı imiş. Ne olur beni affet!
Seni çok seviyorum. Biliyorum ki sen ben bunları yazarken
beni seyrediyor, hüzünleniyor, uzaktan da olsan başımı okşuyorsun.
Rüyalarımda görmek dileğiyle.
sayfa 34
12. ETKİNLİK.
Cemal Süreya’nın mektubunda bağlaşıklık ve bağdaşıklık
cümle kurucu eklerle sağlanmış. Bu ekler vasıtasıyla sözcükler birbirine
bağlanarak anlamlı kelime grupları oluşturmuş bu gruplar da cümleyi meydana
getirmiştir. Özellikle şahıs ekleri ve iyelik ekleri bu bağlantıyı sağlayan
unsurlardır.
13.ETKİNLİK
Nokta
|
|
Yargı bildiren cümlenin sonuna
konur.
|
Virgül
|
|
Eş görevli sözcükleri ve
Sıralı cümleleri ayırmak için
kullanılır
|
Tırnak işareti
|
|
Alıntı cümleleri veya özcükleri
göstermek için kullanılır.
|
İki nokta
|
|
Açıklamalardan önce ve
konuşmaları göstermek için kullanılır.
|
Noktalı virgül
|
|
Birden fazla virgül varsa
karışıklığı önlemek için kullanılır
|
Üç nokta
|
|
Bitmemmiş cümlelerin ve yorumun
okuyucuya bırakıldığı cümlelerin sonuna konur.
|
Soru işareti
|
|
Soru anlamı taşıyan cümlelerin
sonuna konur
|
Yay ve köşeli ayraç
|
|
Yabancı sözcüklerin
açıklamalarının ve söylenmeyen ifadelerin yerine kullanılır
|
Ünlem işareti
|
|
Duygu ve heyecan bildiren
ifadelerden sonra kullanılır
|
Kesme işareti
|
|
Özel isimlere gelen ekleri
ayırmak için kullanılır
|
Düzeltme işareti
|
|
Uzun seslileri göstermek, yazımı
karışan sözcükleri ayırt etmek için kullanılır.
|
sayfa 35
14 ETKİNLİK
Kemal Tahirlere
gitmiştik
|
-ler eki aile anlamı kattığında
kesme işareti ile ayrılmaz
|
Kudura kudura akıyordu Delice
Çayı
|
Belli bir yeri ifade eden
isimler özel isimdir büyük harfle başlar, özel isimdir.
|
Bir film görmüştüm eskilerde,
bir Fransız filmi
|
Ülke isimleri büyük harfle
başlar, özel isimdir
|
Karşıda Haydarpaşa Garı,
gri bir ev ödevi gibi
|
Belirli bir yeri ifade eden
kurum veya kuruluş isimleri büyük harfle başlar, özel isimdir.
|
Sen saksıda da
yetiştirebilirsin ıhlamuru
|
Kurallı birleşik filler bitişik
yazılır.
|
Güçlü olacağız her
zamankinden
|
-Et, -ol gibi yardımcı fiille
kurulan birleşik filler ayrı yazılır.
|
N’olur zulmetme
bana
|
Ses düşmesi olan birleşik filler
bitişik yazılır.
|
Deneylerden ders
alınacak
|
Anlamca kaynaşmış birleşik
fiiller ayrı yazılır
|
Sana hiçbir zaman hainlik
etmedim
|
Birleşik sıfatlar bitişik
yazılır.
|
Ülkü Tamer ve Buyrukçu’yla
düğün eylemiştik
|
Deyimlerden oluşan birleşik
filler ayrı ayzılır.
|
Ben sözler karşısında renk
vermem
|
Anlamca kaynaşmış birleşik
fiiller ayrı yazılır.
|
Kudura kudura akıyordu
Delice Çayı
|
İkilemeler ayrı
yazılır
|
Memo’yu var
kıldın
|
İsim + yardımcı fiille kurulmuş
birleşik filler ayrı yazılır.
|
Bana her yönden güveniyorsun
değil mi?
|
Soru edatı ayrı
yazılır
|
Bir tane de at
arabası
|
Bağlaç olan de ayrı
yazılır
|
Şimdiye kadarki
gibi
|
Ki ilgi zamiri bitişik
yazılır.
|
Biz iki ırmak gibi ayrı
yerlerden kopup geldik
|
Cümle içinde sayılar yazı ile
gösterilir.
|
O filmdeki adam gibi
miyim , neyim?
|
Soru edatı kendinden sonra gelen
eklere bitişik yazılır
|
O çeşme gibiyim ben
de
|
Edatlar çekim eklerini
alırlar
|
|
|
15 ETKİNLİK.
CEMAL Süreya'nın mektubunda açık anlaşılır akıcı bir dil kullanılmıştır. günlük konuşma dili üsluba yansımıştır. sade bir anlatım tercih edilmiştir.
16. etkinlik size kalmış...
17.
gönderici Kastamonu Valiliği, alıcı ilçe kaymakamlıkları
yazılış amacı ilçe kaymakamlıklarınca ayrılan öğrenci kontenjanlarının tespitini bildirme.
18. etkiinlik
resmi mektupların sağ üst köşesinde mektuba başlarken konu ve sayı verilir. tarih sağ üst köşeye yazılır. en üzt bölüme gönderici konunun altına gönderilecek olan alıcı metnin sağ alt köşesine imza, sol alt köşeye de ekler yazılır.
19. resmi mektuplarda daha ciddi bir üslup kullanılır. resmi bir hava verilir. dil göndergesel işlevde kullanılır.
20. etkinlik
dilin göndergesel işlevi kullanılmıştır.
SAYFA 41 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
…..A Mektuplar yazılış amaçları bakımından…4… gruba
ayrılır. Bunlar …özel.. mektuplar,…iş.. mektupları,…resmi
…mektuplar ve .....edebi mektuplar
…..“Konu ve sayı” bölümleri resmi mektuplarda yer
alır.
………………………………………..dilekçe denir.
B. D,D,D,YD,Y
C.1. E, 2.D
0 Yorumlarınız