KASİDE
1. Okuduğunuz şiiri ahenk unsurları (ses akışı, söyleyiş, ritim, ses benzerliği) açısından inceleyip tespitlerinizi aşağıya yazınız. Konuşmadaki vurgu ve tonlamayla beyitlerdeki ses ve söyleyiş arasında nasıl bir ilişki kurulabileceğini açıklayınız.
1.
Ses akışı (aliterasyon, asonans):Ses akışı sağlayan sözcükler vardır. Birinci beyitte n, m sesleri aliterasyon olarak kullanılır.
Söyleyiş özelliği : Ahenkli bir söyleyişe sahiptir. Özellikle kafiye ve iç seslerdeki sözcükler bu şiire söyleyiş güzelliği katmıştır.
Ritim (açık ve kapalı hecelerin söylenişi): Aruz ölçüsü ile yazıldığı seslerin açık kapalı oluşu önemlidir.” Sâkî, câm-ı Cem, nesîm-i nev-bahâr, hevâ,âşıkların, yâr, bî-çâreler âlüfteler âvâreler “ gibi sözcüklerde açık ve kapalı heceler bulunmaktadır. Bu şekliyle de aruzun tutması ve uygulanması için önemlidir.
Ses benzerlikleri (kafiye): Kafiyeli yazılmıştır. İlk beyit kendi arasında diğer beyitlerinde ikinci dizeleri arasında kafiye vardır. “Cem, İrem, dem, harem, sitem…” gibi sözcükler kafiye olarak kullanılır.
2. Okuduğunuz şiirde ses ve anlam yönünden kendi içinde bütünlük oluşturan birimleri belirleyiniz. Birimlerin özellikleri ve bunlara ne ad verildiğini söyleyiniz. Ayrıca her birimin diğer birimlerle ses ve anlam yönünden nasıl bir ilişki içinde olduğunu açıklayınız.
2. ….
3. a. Kaside nazım şekli hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. KASİDE
Daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan şiirlerdir. Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen), kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir. Kaside 6 bölümden oluşur:
Birinci bölüm 15-20 beyitliktir. Bu ilk bölüme, âşıkane duygular yer alıyorsa “nesib”, bahar, tabiat, bayram gibi konulara değiniliyorsa “teşbib” adı verilir.
İkinci bölüm girizgah ya da girizdir. Genellikle tek beyitten oluşur ve burada şair medhiyeye (övgüye) geçeceğini bildirir. Girizgah konuya uygun ve nükteli olmalıdır. Üçüncü bölüm medhiyedir. Bu bölümde asıl konu anlatılır. Beyit sayısı konuya ve şaire göre değişen medhiye bölümü kasidenin en sanatlı beyitlerini içerir. Kasidenin dördüncü bölümü tegazzüldür. Tegazzül, 5-12 beyit arasında değişir. Kasidenin başında ya da sonunda yer alabilir. Bu bölüm her kasidede bulunmayabilir.
Beşinci bölüm fahriyedir. Şair bu bölümde de kendisini över. Kasidenin son bölümü duadır. Bu bölümde önceki beyitlerde övgüsü yapılan kişi için dua edilir. Kasideler, nesib bölümünde ele alınan konuya göre göre kaside-i bahariyye, kaside-i ramazaniyye, kaside-i hammamiyye olarak adlandırılır. Uyaklarına göre r harfi ile bitiyorsa kaside-i raiyye, l harfiyle bitiyorsa kaside-i lamiyye, m harfiyle bitiyorsa kaside-i mimiyye diye anlandırılır. Rediflerine göre de, tevhid, münacaat, methiye diye bölümlenir. Kasidenin en güzel beyiti “beyt-ül kaside”dir. Şairin adının geçtiği beyite ise “taç beyit” denir. Diğer şekil özellikleri gazele benzer.
b. Okuduğunuz şiiri, yapı özellikleri yönünden incelemek için aşağıdaki soruları cevaplayınız (Bu inceleme için 9. sınıf II. Ünite “Şiir İnceleme, Şiirde Yapı” bölümünde öğrendiğiniz bilgilerinizden yararlanınız.).
b.
Nazım birimi ve sayısı : Beyit ve 39 birimden oluşur.
Uyak düzeni: aa, ba, ca, da, ea, fa,,,,
Kasidenin bölümleri :Nesip, girizgah, tegazzül, medhiye, fahriye, dua
Nesib bölümüne göre kasidenin çeşidi :Cem,İrem,dem,nagam,dem…” olduğu için – m sesleri kafiyedir. Yarım kafiyedir.
c. Okuduğunuz şiiri meydana getiren birimlerin ortak paydasını ve bunun tema olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini söyleyiniz.
c. Bütün birimler ortak bir temada birleşmiyor. Mesela nesip bölümünün parçanın bütünlüğü ile ilgisi yoktur.
• Okuduğunuz şiirde, belirtilen beyitlerin temalarını ve kasidenin hangi bölümüne ait olduğunu aşağıdaki şema üzerine yazınız. Daha sonra da şiirin (kasidenin) temasını yazınız.
1 ile 16. beyitlerin teması [Nesib (teşbib)]
17. beytin teması (Girizgah)
18 ile 31. beyitlerin teması (Medhiye)
32 ile 35. beyitlerin teması (Fahriye)
36 ile 39. beyitlerin teması (Dua)
Kasidenin teması: Sultan Murad’a övgü
• Şiirin bölümlerinin ortak bir tema etrafında birleşip birleşmediğini açıklayınız.
Ortak bir temada birleşmiyor. Çünkü nesip bölümü, fahriye bölümünün Sultan Murad’la bir ilgisi yoktur. Bu bölümler konu dışında olan bölümlerdir.
ç. Okuduğunuz şiirin, hakkında bilgi edindiğiniz kaside nazım şeklinin özellikleriyle benzerlik gösterip göstermediğini belirtiniz.
ç. Kaside nazım şekliyle birebir uyum sağlamaktadır.
4. a. Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyıldaki siyasi, sosyal ve kültürel durumu hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. 17. Yüzyıl Osmanlının Duraklama girdiği bir dönemdir. Siyasi olarak padişahlar etkinliğini yitirmeye ve Yeniçeri egemenliği kazanmaya başlamaktadır. Ordu bozulmaya başladı ve kendi içindeki çekişmelerinden dolayı sürekli savaş kaybetmeye başladı. Bu da Osmanlının ekonomisini olumsuz etkilemeye ve çağın ihtiyaçlarını yakalayamadı ve bu da sosyal hayatı da etkilemeye başladı. İlmiye sınıfı da bozulmaya başladı. Eğitim yani medrese sistemi bozulmuş, bu da geri kalmayı tetiklemişti.
b. Okuduğunuz kasidenin nesib, girizgâh, medhiye ve fahriye bölümlerinin teması ve söyleyiş özelliğinden hareketle divan şiirinin XVII. yüzyıldaki genel durumunu belirleyiniz.
b. Bu bölümlerde yola çıkarak 17. yüzyıl Divan şiirinin zirve noktasıdır ve şairlerimizde bu noktada kendilerini zirvede olarak görmektedir. Eskiden İranlı şair Molla Cami gibi yazmak isteyen şairlerimiz artık İranlı ve Arap şairler kadar usta şiirler yazdığını düşünmektedirler. Bu da onların kendilerine olan özgüvenini göstermektedir.
c. Divan şiirinin XVII. yüzyıldaki söyleyiş özelliğinin (coşkulu, kendine güvenen sesinin) Osmanlı Devleti’nin o dönemdeki yapısıyla nasıl bir bağlantısının olduğunu açıklayınız.
c. Osmanlı yapısıyla ilgisi vardır. Osmanlı için her ne kadar duraklama devrine girdiyse de siyasi, sosyal ve ekonomik yapı duraklama dönemine girdiğinin farkına çok sonraları varmıştır. Osmanlıda sistem bozulsa da kendine olan güveninden vazgeçmezler.
5. Kasidede, aynı duyguları dile getiren beyitleri tespit ediniz. Bu beyitlerde aynı duygunun, hangi kelimelerle tekrar edildiğini tartışınız. Sonucu kısaca aşağıya yazınız.
5. Cam-ı Cem, Muhteşem, Hakan, kelimesi çok sık olarak geçmektedir. Buradaki imgeler sürekli kullanılarak aynı duygular tekrar edilmiştir.
6. Şair, üçüncü beyitte “bayram” kelimesiyle “âşıkların sevincini ve neşesini” anlatmaktadır. Bu sanatın adını söyleyerek kasidede kendi anlamı dışında kullanılan diğer kelimeleri de siz bulunuz.
6. Benzetme sanatıdır. Mesela meyhane, cam, serv-i kadd, gonce-fem gibi kelimeler kendi anlamı dışında kullanılmıştır.
7. a. İrem Bağı, Cem, Rüstem hakkındaki bilgilerinizi arkadaşlarınıza aktarınız.
a. İrem Bağı: Âd’ın oğlu Şeddad zamanında Hafız-ı Şirazi zamanında yapılmış eşsiz bahçe . İrem, Havernak ve Babil bahçeleri ile birlikte tasavvur edilebilir. Cennet bağı Rıdvan’a benzetilir.
Rüstem: Simurg’un kaçırıp büyüttüğü Cihan pehlivanı. Neriman’ın torunu Sam’ın oğlu. Saçları ve diğer tüyleri beyaz doğduğundan Sam onu evlatlıktan reddedip bir dağa atar. Kahraman’ı Katili ve İsfendiyarı Öldürür. İran’ı Afrasyab’ın elinden kurtarır. Zabilistan ve Seyistan onun elindedir. Dev cüsseli Keyhusrev ve Keykavus zamanı İran destan kahramanıdır.
Cem: Kadeh demektir. İçine şarap konulduğu için cam-ı Cem olarak da kullanılır. Kırmızılığı bakımında sevgilinin dudaklarına benzetilir.
b. İkinci beyitte şairin, “her gûşe bir Bâğ-ı İrem” diyerek o mevsimde her yeri İrem Bağı’na benzetmesi gözünüzün önünde nasıl bir manzara canlandırıyor? Tasvir ediniz. Şair de gözlemlediği bir manzarayı, ortamı ya da o manzara karşısında sezdiklerini Bağ-ı İrem’le anlatmış olabilir mi? Düşüncelerinizi açıklayınız.
b. Baharın gelişiyle her taraf yeşillenmiş, ağaçlar çiçek açmış ve bülbüller ötmeye başlamış. Şairin mantığına göre bu durum tamamen cennet bağı gibi bir durumdur. Şair bu durumu Bağ-ı İrem’le anlatmıştır.
c. Şiirde, şairin benzer şekildeki diğer anlatımlarını (imgeleri) bulunuz.
c. Behişt kelimesi ile cennet
meyhane kelimesi ile dünya
put(sanem) kelimesi ile sevgili
şarap kelimesi aşk sarabı
gonce kelimesi ile sevgilinin ağzı
selvi kelimesi ile sevgilinin boyu
gibi imgeler kullanılmıştır.
ç. Şiirdeki birimlerde kullanılan ortak imgeleri sıralayınız.
ç. Cam-ı cem, put, Hüsrev, Rüstem, İskender gibi imgeler ortak kullanılmıştır.
8. Kasidenin 3. beytinde “gül devri”, 17. beytinde “mah” kelimeleriyle kastedilen nedir? Bu imgelerle yapılan sanatın adını söyleyiniz. Kasidedeki diğer söz sanatlarını da bulup bunların nasıl yapıldığını açıklayınız.
8. Benzetmenin dört unsurundan sadece biri kullanıldığı için istiaredir.
Diğer söz sanatları.
Esdi nesîm-i nev-bahâr açıldı güller subh-dem
Açsun bizim de gönlümüz sâkî meded sun câm-ı Cem
| Telmih |
İrdi yine ürd-i Behişt oldu hevâ anber-sirişt Âlem Behişt-ender-Behişt her gûşe bir Bâğ-ı İrem | Telmih, Benzetme |
u demde kim şâm ü seher mey-hâne bağa reşk ider Mest olsa dil-ber sevse ger ma’zûrdur şeyh-ül-harem | Kişileştirme,
İstiare
|
Ya neylesün bî-çâreler âlüfteler âvâreler
Sâgar suna meh-pâreler nûş etmemek olur sitem
| Kişileştirme, İstiare |
Her nev-resîde şâh-ı gül aldı eline câm-ı mül
Lûtf it açıl sen dahi gül ey serv-kadd ü gonce-fem
| Kişileştirme, İstiare |
Meydir mihekk-i âşıkan âşûb-i dil ârâm-ı can
Ser-mâye-i pîr-i mugan pîrâye-i bezm-i sanem
| İstiare |
Mey âkili irşâd ider âşıkları dil-şâd ider
Şeyle virir ber-bâd ider dillerde koymaz gerd-i gam
| Kişileştirme, İstiare |
Mey âteş-i seyyâledir mînâ kadehle lâledir
Ya gonce-i pür-jâledir açmış nesîm-i subh-dem
| Benzetme |
Sâkîmeded mey sun bize câm-ı Cem ü Key sun bize Rıtl-ı pey-â-pey sun bize gitsün gönüllerden elem | Telmih |
Ol âf-tâb-ı saltanat ol şeh-süvâr-ı memleket
Cem-bezm ü Hâtem-mekrümet memdûh-i esnâf-ı ümem
| İstiare |
Eblâk-süvâr-ı rüzgâr âşûb-i Rûm ü Zengibâr
Leşker-şikâr-ı kâm-kâr Behrâm-ı Efrîdûn-alem
| Telmih |
Pîrâye-i mülk ü milel ser-mâye-i din ü düvel
K’olmuş nasibi tâ ezel tâc-ı Feridun taht-ı Cem
| Telmih |
Hakan-ı Osmânî-neseb kim münderic zâtında hep İslâm-ı Fâruuk-i Arab ikbâl-i Pervîz-i Acem | Telmih |
Şâhen-şeh-i ferhunde-baht ârâyiş-i dînîm ü taht
Bahtı kavî ikbâli saht İskender-i Yûsuf-şiyem
| Telmih |
Şâh-ı cihân-ârâ mıdır mâh-ı zemîn-pîrâ mıdır
Behrâm-ı bî-pervâ mıdır yâ âf-tâb-ı pür-kerem
| İstifham, Tecahül Arif
Benzetme
|
Şâhâne-meşreb Cem gibi sâhib-kıran Rüstem gibi Hem îsi-i Meryem gibi ehl-i dil ü ferhunde-dem | Telmih
Benzetme
|
Cümle hünerden bâ-nasîb sırr-ı aceb sun’i garîb Meclisde şûh ü dil-firîb cenk idicek şîr-i ücem | Benzetme |
Ey Husrev-i âlî-nijâd vey dâver-i pâk-i tikaad
Ey şâh-ı sâhîb-adl ü dâd ey pâd-şâh-ı muhterem
| Telmih
Benzetme
|
9. Şairin duygularını, düşüncelerini niçin imge ve söz sanatlarıyla anlattığını ve şiiri okurken neler hissettiğinizi, gözünüzün önünde nelerin canlandığını kasideden örneklerle açıklayınız.
9. İmgeler ve söz sanatları divan şiirinde vazgeçilmez bir unsurdur. Şair ele aldığı konuları bu yolla daha çarpıcı ve etkili şekilde anlatmaktadır. Mesela Sultan Murad’ı överken normal cümlelerle övse bunu herkes yapar ve sanatsal özelliği kalmaz ama şair onu çeşitli imgelerle(Hüsrev, Hz. Ömer gibi) överse bu daha etkileyici olur.
10. Kasidenin fahriye bölümünde, Nef’î’nin “Hakanî” dediği kişi, ünlü bir İran şairidir. Yaşadığı dönemde kendisinin “Hakanî” gibi şiir söylediğini belirten Nef’î bu beyitte övünmektedir. Kasidede geçen efsanevi kişi ve olayların anlatıldığı diğer beyitlerdeki örnekleri de bulup açıklayınız. Bu sanatın adını belirtiniz.
10. Bu sanatın adı telmihtir.
Eblâk-süvâr-ı rüzgâr âşûb-i Rûm ü Zengibâr
Leşker-şikâr-ı kâm-kâr Behrâm-ı Efrîdûn-alem
|
Pîrâye-i mülk ü milel ser-mâye-i din ü düvel
K’olmuş nasibi tâ ezel tâc-ı Feridun taht-ı Cem
|
Hakan-ı Osmânî-neseb kim münderic zâtında hep
İslâm-ı Fâruuk-i Arab ikbâl-i Pervîz-i Acem
|
Şâhen-şeh-i ferhunde-baht ârâyiş-i dînîm ü taht
Bahtı kavî ikbâli saht İskender-i Yûsuf-şiyem
|
İrdi yine ürd-i Behişt oldu hevâ anber-sirişt
Âlem Behişt-ender-Behişt her gûşe bir Bâğ-ı İrem
|
Sâkî meded mey sun bize câm-ı Cem ü Key sun bize
Rıtl-ı pey-â-pey sun bize gitsün gönüllerden elem
|
Şâhâne-meşreb Cem gibi sâhib-kıran Rüstem gibi
Hem îsi-i Meryem gibi ehl-i dil ü ferhunde-dem
|
11. a. Şiirde geçen “nesim, saki” kelimeleri Arapça, “gûşe, hengâm, âf-tab-nev” kelimeleri ise Farsçadır. Divan şiirinde neden Arapça ve Farsça kelimelerin kullanıldığını tartışınız. Sonuçları sıralayınız.
a. Birincisi şairlerimiz aruzla yazıkları için aruzda önemli olan seslerin açık ve kapalı olmasıdır. Türkçedeki seslerde açık ve kapalı ünlü durumları yoktur. Yani â, û, î gibi sesler yoktur. Bu aruz ölçüsünü ve ses değerini tutturmak için önemlidir. İkincisi ise bizim divan şairlerimiz Arap ve İran edebiyatından etkilenirken o şiirin estetik yapısı ve imge dünyasını değiştirmeden almışlardır.
b. Yukarıda sıraladığınız sonuçlar ve XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin sosyal ve kültürel yapısını da göz önünde bulundurarak bu şiirin hedef okuyucu kitlesini belirtiniz.
b. Divan şiirinin hedef kitlesi yüksek zümre diye bilinen okumuş ve medrese eğitimi görmüş kimselerdir.
c. Kasidede kullanılan dil, imgeler (mazmunlar), söz sanatları, nazım şeklinin özelliklerinden yola çıkarak divan şiirinin geldiği kültürle (gelenekle) ve toplumla ilişkisini açıklayınız.
c. Kullanılan dil, imgeler(mazmunlar), söz sanatları, nazım şekilleri Arapça ve Farsçadan geçmiştir. Geldiği kültür ve toplum arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü Osmanlı toplumunda da sanat anlayışı olarak 13. Yüzyıldan beri bir etkileşim görülmektedir. Bizim şairlerimiz de bunları hiç değişmeden olduğu gibi ama zaman içerisinde de geliştirerek kullanmıştır.
ç. Okuduğunuz şiirin hangi gelenekte yazıldığını belirtiniz.
ç. Divan şiir geleneği ile yazılmıştır.
12. Okuduğunuz kasidenin teması evrensel midir? Şair bu temayı işlerken yüce ve yüksek olan soyut kavramlardan (imgelerden) nasıl yararlanmıştır? Açıklayınız.
12. Teması evrensel değildir. Çünkü Sultan Murad her devirde övülecek bir padişah olmayabilir ki günümüzde böyle bir durum yoktur. Ama kullanılan kavram ve imgeler her devirde kullanılabilir. Yani herkes birinin adaletini överken Hz. Ömer’den bahsedebilir.
13. “Allah, Yusuf, İsî-i Meryem, Cennet” kelimeleri şiirde niçin kullanılmış olabilir? Kasidenin temasının ve şiirdeki imgelerin; dinî söyleyiş ve kelimelerle örülü, divan şiirine özgü bir zevk ve anlayışla geliştirildiğini söyleyebilir miyiz? Açıklayınız.
13. Kasidede övgü ele alınır. Ama övülecek kişinin özelliklerine göre tarihsel ya da dini kavramlar kullanılabilir. “Allah, Yusuf, İsî-i Meryem, Cennet” kelimeleri de bu yüzden kullanılmıştır. Divan şiiri dini söylemden kendini alamaz. Hatta diyebiliriz din dışı konuda da şiir yazılacaksa zaman zaman şairler dini kavramları şiirlerinde verirler. Mesela sevgilinin güzelliği anlatırken Hz. Yusuf’u anlatmadan onu örnek vermeden geçemez.
14. Kasidenin bölümlerinde anlatılanların yaşanması mümkün müdür? Şairin aktardığı duygularda; gözlemin, izlenimlerin, sezginin ve kişisel duyarlılığın yerini açıklayınız.
14. Mümkün değildir. Şiiri şiir yapan şeyler kesinlikle şairin gözlemi, sezgisi ve duygularıdır. Bunlar olmadan ortaya pek bir şey koymak mümkün değildir.
15. Kasidede yan anlamıyla kullanılan kelimeleri bulunuz. Kasidenin yan anlamıyla kullanılan kelimeler bakımından zengin olup olmadığını açıklayınız.
15.
16. Kasidede dile getirilen duygu ve düşüncelerin günümüz şarkı söz ve şiirlerinde ele alınıp alınmadığını bir örnekle belirtiniz.
16.
17. Kasideyi ilk okuduğunuzda neler hissettiğinizi belirtiniz. Kasideyi birkaç kez okuduktan sonra neler hissettiğinizi açıklayınız. Acaba şairin bu şiiri yazarken hissettiklerini anlatmak için kelimelere yüklediği anlamla sizin hissettikleriniz arasında benzerlik olabilir mi? Açıklayınız.
17. Cevabı size kalmış…
18. Okuduğunuz kasideyi destan dönemi şiirlerinden bir koşuk ve saguyla karşılaştırınız. Sonuçları aşağıdaki tabloya yazınız.
Ölçütler | Kaside | Koşuk | Sagu | Benzerlikler | Farklılıklar |
Tema | Övgü | Aşk | Ölüm | Üçünün de teması farklı | |
Nazım Birimi | Beyit | Dörtlük | Dörtlük | Koşuk ve sagu Benzer | Kaside farklı |
Dil
ve Anlatım
| Arapça ve Farsça kelimelerde dolu kalıplaşmış bir anlatıma sahip | Yabancı etkilerden uzak sade bir dile yazılmıştır. | Yabancı etkilerden uzak sade bir dile yazılmıştır. | Koşuk ve sagu Benzer | Kaside farklı |
19. a. Nef’î hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. NEFİ (1575 ?-1635)
İstanbul’da iyi bir öğrenim görmüş, bazı memurluklarda bulunmuştur. IV. Murat döneminde sanatının ve ününün zirvesine ulaşmıştır. Padişahlara ve devrin ileri gelenlerine yazdığı kasidelerle, ayrıca hicivleriyle tanınmıştır. Padişahın, hiciv yazmasını yasaklamasına rağmen Sadrazam Bayram Paşa’yı hicvedince öldürülür. Sağlam bir üslubu, ağır bir dili, cesur bir söyleyişi vardır. Ölçüsüz bir şairdir övdüğünü göklere çıkarır, yerdiğini ise yerin dibine geçirir. Babasına bile hiciv yazmıştır. Hicivleri bazen yumuşak takılmalar şeklindedir; kimi zaman ise oldukça ağır, hatta küfürlüdür. Hiciv türündeki şiirlerini “Siham-ı Kaza” adlı yapıtında toplamıştır.
Nef’i Eserleri:
-Divan (Türkçe)
-Divan (Farsça)
-Siham-ı Kaza: Hicivlerinin yer aldığı yapıtıdır.
Bize kâfir demiş müfdi efendi
Tutalım ben diyem ana müselman
Vardıkta yarın rûz-ı cezaya
İkimiz de çıkarız anda yalan Nef’î
b. Hicivleriyle ünlü Nef’î’nin yukarıdaki dörtlüğünden ve okuduğunuz kasidesinden yola çıkarak şairin fikrî ve edebî yönü hakkındaki çıkarımlarınızı aşağıya yazınız.
b. Nef’i hicivleriyle ünlü bir şairdir. Yeri geldiğin çok ince söz söyleme kabiliyetine sahiptir. Bazen çok sıradan gelebilecek söylemlerle bile kişiyi eleştirmektedir. Zaten hicivlerinden dolayı öldürülür.
c. Kaside ile şair arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
c. Şairi ile şiiri arasında bir bağ vardır. Nefi hiciv şairi olmakla birlikte unutmayalım ki çok iyi öven kişi aynı zamanda çok iyi eleştirebilmektedir.
0 Yorumlarınız