11. Sınıf Edebiyat Sayfa 143 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

Sayfa 143
•  Sınıfta iki grup oluşturulur ve grup sözcüleri seçilir. Birinci grup Uzlette şiirini ahenk unsurları (kafiye, ritim, aliterasyon), ikinci grup ise şiir dilinin özellikleri (imgeler ile söz sanatları) bakımından inceleyip önceki derste görülen Edebiyatı cedîde şiirinin özellikleriyle karşılaştırır, grup sözcüleri de ulaşılan sonuçları tahtaya yazar.
Uzlette Şiirinin ahenk unsurları:
Ölçü: aruz ölçüsü.
Kafiyue düzeni: abab, cdcd, eff, ghh,ı
Nazım birimi: bent
Nazım şekli: sone.
Kafiyeleri:
-lâciverdi- si             -si …….> redif    -i yarım kafiye
- ağaçlarına;           -a yarım kafiye
- bûy-i mest ü şehvî- si
- eyliyor imlâ...
- bâd-ı şûh u eflâtun       -un  tam kafiye  
-akşamın ipek nef-es-   i,    -es  tam kafiye       - i radif
- meşhûn
- hüsn-i mukteb- es-  i...
- şu’le-i mu talsamla
- bütün yoll-  ar      -ar tam kafiye
- böyle uz   - ar?
- midir zühale
- ahter-i elm- as   -as tam kafiye
- eyliyor onu ihs -as
- bu uzlette
Z, y,r s sesleri aliterasyon,    
E,a, sesleri asonans
SÖZ SANTLARI:
Esiyor akşamın ipek nefesi.   Kişileştirme ve benzetme.  Rüzgar ipek nefese benzetilmiş. Ve bir insan gibi düşünülmüş.
(Yollar) onu bulmak için mi böyle uzar?  Hüsn ü talil. Yolları sevgilisini bulmak için uzadığını söylüyor. Yol zaten uzayıp gider.
Gece saçlarına elmas (bir) yıldız takıp süsleniyor.  Kişileştirme. Gece süslene bir güzele benzetilmiş.
•  Siz de bu sonuçlardan hareketle;
•  Fecriati Dönemine ait incelediğiniz ve sınıfa getirdiğiniz şiirleri, ahenk özellikleri bakımından Edebiyatı cedîde şiirleriyle karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.
 Her iki dönemin şiir aşk ve doğa temalarının işlenmesi sembolizm ve parnasizm akımından etkilenmeleri yapı ile tema ve söyleyiş arasında sıkı bir ilişli kurmaları aruz ölçüsünü kullanmaları ve ağır dille yazılmaları bakımlarından benzerlik gösterir.
Ayrıldıkları yön ise Fecr-i Aticilerin bir nebze de olsa halka yüzlerini dönmeleridir.
•  İncelediğiniz şiirleri, hazırlıkta okuduğunuz Merdiven şiiriyle "Öz Şiir Hareketi" çevresinde karşılaştırıp Ahmet Haşim'in, Tahsin Nâhid'in şiir anlayışından ayrılan yönlerini maddeler hâlinde tahtaya yazınız.
Şiirin biçim özellikleri incelendiğinde Fecr- ati şiirinin şekil özelliklerine uyduğu görülmektedir.
Uzlette şiiri sone nazım şekli ile yazılmıştır Merdiven şiirinden şekil yönüyle ayrılır. Merdiven şiiri iki üçlük iki ikilik mısradan oluşuyor.  Kafiye düzeni bakımından farklılık gösteriyor.
Merdiven
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta




Şiir tahlillerinde ilk önce, metne bağlı olarak ortaya çıkan, biri görünen(vitrin)anlam, biri de şiirin içinde gizli olan iki yön olduğunu unutmamak lazım. İlk bakışta çeşitli yorumlara açık olan bu şiirde, herkes tarafından görülen (vitrin) anlam içinde bulunanlar şunlardır: Hayatı simgeleyen bir merdiven imgesi, bir akşam tablosu, güneş rengi sarı yapraklar, yüzün perde perde soluşu, kızıl bir akşam dekoru içinde yere eğilmiş şekilde sürekli olarak kanayan güller, dallardaki kanlı bülbüller, sararan sular, tunç rengini almış mermerler ve bütün olarak bunlara ait olan gizli bir lisan.

Şairin “merdiven” sembolüyle anlatmaya çalıştığı ‘hayat yolu’dur. Bu sembolün dışında şiirde, “etek”, “güneş rengi bir yığın yaprak”, “yüzün perde perde soluşu” gibi semboller ile “suların sararması”, “kızıl havalar”, “alev gibi dallarda duran kanlı bülbüller” ve tunca benzeyen mermer” gibi anlatımlar empresyonist (izlenimci) özellikleri ortaya koyucu özelliklerdir. Ana konuyu destekleyen bu benzetme ve anlatımlar, görülen anlamı bir tabloya benzetecek olursak, eksik kalan yönleri tamamlar niteliktedir.

Şiirin bütününe hâkim olan bu akşam tablosu içinde, şairin bize duyurmaya ve hissettirmeye çalıştığı psikoloji ise içinde hüznün ağır bastığı, biraz karamsar ama dolaylı anlatımın şairene kullanışlarını saklar. Bu akşam tablosu içinde, hayatın sona yaklaştığını anlatan sonbahar mevsimi ve sarı yapraklar, zamanın geçişi ve yaşlanmayla beraber duyulan hüzünle birlikte bir korkunun ortaya çıkışı neticesinde yüzün perde perde soluşu, güneşin batış anında dallardaki bülbüllerin aldığı renk, ve yanmış izlenimi veren sular içinde gizli bir lisan saklı oluşuyla şairin bize anlatmaya çalıştığı şey, ne yaparsak yapalım akşamdan (ölümden) kaçışın olmadığı gerçeğidir.



4.    Bu özelliklerden yola çıkarak şiirin yapı özellikleri ile ahenk ve söyleyişbiçimi arasında bir ilişkiden söz edilip edilemeyeceğini tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları tahtaya yazınız.
Şiirin yapı özellikleri ile ahenk ve söyleyiş biçimi arasında bir ilgi vardır. Şiirde kullanılman ölçü ve ritmi oluşturan sesler şiirin yapısı ile uyum gösterir.
5.    Şiiri yorumlayınız ve yorumlarınızı arkadaşlarınızla paylaşınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.
Şiir fecr-i Ati şiirinin hem biçim özelliklerini hem de anlam özelliklerini yansıtmaktadır. Bireysel bir tema işlenmiştir. Anlam yönünden kapalı bir şiirdir. Düşünceler sembollerle anlatılmıştır. Akşam, gece, mehtap, sis, rüzgar.. gibi tabiat unsurları bolca kullanılmış bunlara farklı anlamlar yüklenmiştir.
Load disqus comments

0 Yorumlarınız