İSLAMİYET’TEN ÖNCEKİ TÜRK DESTANLARI
A)ALTAY DESTANLARI
1-Yaratılış DestanıRadloff tarafından Altay Türkleri arasından derlenen bu destan dünyanın yaratılışı hakkında Tüklerin inanışını ortaya koymaktadır.
2-Ural Batur Destanı
Başkurt Türklerinin tarih sahnesine çıktıkları döneme dayanan bir
destandır.Destanda,Başkurtların yaşadıkları coğrafyanın Ural Dağlarının ve çevredeki nehirlerin,göllerin mitolojik olarak oluşumu anlatılmakta,yeri ve göğüyle doğanın kutsallığı kamlık dini doğrultusundaki dünya görüşüne göre yorumlanmaktadır.
Başkurt Türklerinin tarih sahnesine çıktıkları döneme dayanan bir
destandır.Destanda,Başkurtların yaşadıkları coğrafyanın Ural Dağlarının ve çevredeki nehirlerin,göllerin mitolojik olarak oluşumu anlatılmakta,yeri ve göğüyle doğanın kutsallığı kamlık dini doğrultusundaki dünya görüşüne göre yorumlanmaktadır.
3-Maaday Kara DestanıMaaday-Kara Destanı,karham,Kögütey Mergen’in şahsında insanlığın hayatta kalabilme mücadelesini ve yeryüzündeki yaşamı sürdürme azmini anlatmaktadır.Kamlık dininin dünya görüşü doğrultusunda destanın kahramanı yeraltına götürülen annesi,babası ve Altay halkını oradan geri getirmek için kötü güçlere karşı mücadele etmektedir.Aynı zamanda kozmolojinin oluşumu başta olmak üzere pek çok mitolojik unsur içermektedir.
B)SAKA DESTANLARI
1-Alp Er Tunga Destanı
Alp Er Tunga en eski Türk devletlerinden olan Saka Devleti’nin hükümdarıdır.Destanda M.Ö. 7. yüzyılda yaşamış olanAlp Er Tunga adlı kahramanın yaşadıkları anlatılmaktadır.Türklerin “Buku Han,Buka Han” ve Farsların “Efrasiyab”adını verdikleri;Gazneliler devrinde yaşamış Firdevsi’nin Şehname’sinde mühim yer tutan Turan padişahı M.Ö. 624 tarihinde Türk-İran savaşları sırasında Keyhusrev tarafından hile ile öldürülmüştür.Kaşgarlı Mahmud’un 11. yüzyılda”Cihan Beği”olarak nitelendirdiği ,hiç şüphesiz “Türk Cihan İmparatorluğu” ülküsünün ilk öncülerindne biri olan Alp Er Tunga’nın adı ve hatırası milattan sonraki yerli ve yabancı birçok kaynaklara konu olmuştur.İran kaynağında ölümünün bayram olaak kutlandığı kabul edilen Saka kahramanı için 8.asırda Göktürkler zamanında Köl Tigin ve Bilge Kağan abidelerinde yazıldığına göre bir yuğ töreni düzenlenmiştir.Yine Alp Er Tunga’nın ,ölümünden aşağı yukarı 1700 yıl sonra Kaşgarlı MAhmud’un Divan-ü Lügati’t Türk ‘ünde kaydedilen bir sagu parçası hatırasının Türkler arasında yaşadığının kanıtıdır.
Alp Er Tunga en eski Türk devletlerinden olan Saka Devleti’nin hükümdarıdır.Destanda M.Ö. 7. yüzyılda yaşamış olanAlp Er Tunga adlı kahramanın yaşadıkları anlatılmaktadır.Türklerin “Buku Han,Buka Han” ve Farsların “Efrasiyab”adını verdikleri;Gazneliler devrinde yaşamış Firdevsi’nin Şehname’sinde mühim yer tutan Turan padişahı M.Ö. 624 tarihinde Türk-İran savaşları sırasında Keyhusrev tarafından hile ile öldürülmüştür.Kaşgarlı Mahmud’un 11. yüzyılda”Cihan Beği”olarak nitelendirdiği ,hiç şüphesiz “Türk Cihan İmparatorluğu” ülküsünün ilk öncülerindne biri olan Alp Er Tunga’nın adı ve hatırası milattan sonraki yerli ve yabancı birçok kaynaklara konu olmuştur.İran kaynağında ölümünün bayram olaak kutlandığı kabul edilen Saka kahramanı için 8.asırda Göktürkler zamanında Köl Tigin ve Bilge Kağan abidelerinde yazıldığına göre bir yuğ töreni düzenlenmiştir.Yine Alp Er Tunga’nın ,ölümünden aşağı yukarı 1700 yıl sonra Kaşgarlı MAhmud’un Divan-ü Lügati’t Türk ‘ünde kaydedilen bir sagu parçası hatırasının Türkler arasında yaşadığının kanıtıdır.
2-Şu Destanı
Şu Destanı M.Ö. 30-327 yılları arasında Türk illerinde hakanlık eden Şu’nun hayatı ve faaliyetlerini anlatmaktadır.Menkabeye göre Büyük İskender’in (Zülkarneyn)Semerkan’ı geçip Batı Türkistan’ı istilaya başladığu sırada Şu hakan idi.Balasagun yakınında kendi adı ile anılan Şu “Kal’ası”nı yaptıranodur.M.Ö yaşamış bir hakanın İskender ile olan mücadelelerinin hatıraları gelenekle 11. asra kadar gelebilmiştir.
Şu Destanı M.Ö. 30-327 yılları arasında Türk illerinde hakanlık eden Şu’nun hayatı ve faaliyetlerini anlatmaktadır.Menkabeye göre Büyük İskender’in (Zülkarneyn)Semerkan’ı geçip Batı Türkistan’ı istilaya başladığu sırada Şu hakan idi.Balasagun yakınında kendi adı ile anılan Şu “Kal’ası”nı yaptıranodur.M.Ö yaşamış bir hakanın İskender ile olan mücadelelerinin hatıraları gelenekle 11. asra kadar gelebilmiştir.
C) HUN-OĞUZ DESTANI
Oğuz Destanı,Türklerin en eski atalarından Oğuz Kağan’ın hayatı ve faaliyetlerini anlatmaktadır.Oğuz Kağan Destanı’nın iki varyantının olduğu iki yazılı kaynak vardır.Bunlardan biri Paris Milli Kütüphanesi’ndeki Uygurca yazılmış olan eksik yazma nüshadır.Profesör W. Bang ve Profesör Reşid Rahmeti Arat tarafından işlendikten sonra bugünkü Türkçeye nakledilmiştir.İkincisi ise İlhanlı Devleti’nde ,sarayda önemli roller üslenen tarihçi ve doktor Reşideddin’in Farsça tarihinde bulunan yazılı ve sözlü kaynaklardan aktardığı metindir.Bu metin islami bir karakter taşımaktadır.Tarihi bilgi ler vermesi açısından diğer nüshadan daha geniş ve tafsilatlı olan bu eser Moğol istilasından sonra eski bir Türkçe yazmadan Farsçaya aktarılmıştır.Profesör Zeki Velidi Togan’ın tercümesi ile taklilini yaptığı bu metin diğer nüshayla akrşılaştırıldığında muhtelif Türk boylarında destanın hatırasının yaşadığı görülür.
Oğuz Destanı,Türklerin en eski atalarından Oğuz Kağan’ın hayatı ve faaliyetlerini anlatmaktadır.Oğuz Kağan Destanı’nın iki varyantının olduğu iki yazılı kaynak vardır.Bunlardan biri Paris Milli Kütüphanesi’ndeki Uygurca yazılmış olan eksik yazma nüshadır.Profesör W. Bang ve Profesör Reşid Rahmeti Arat tarafından işlendikten sonra bugünkü Türkçeye nakledilmiştir.İkincisi ise İlhanlı Devleti’nde ,sarayda önemli roller üslenen tarihçi ve doktor Reşideddin’in Farsça tarihinde bulunan yazılı ve sözlü kaynaklardan aktardığı metindir.Bu metin islami bir karakter taşımaktadır.Tarihi bilgi ler vermesi açısından diğer nüshadan daha geniş ve tafsilatlı olan bu eser Moğol istilasından sonra eski bir Türkçe yazmadan Farsçaya aktarılmıştır.Profesör Zeki Velidi Togan’ın tercümesi ile taklilini yaptığı bu metin diğer nüshayla akrşılaştırıldığında muhtelif Türk boylarında destanın hatırasının yaşadığı görülür.
D)GÖKTÜRK DESTANLARI
1-Bozkurt Destanı
Göktürk Destanı “türk” adını ilk defa devletimsi yapan Göktürkler arasında teşekkül etmiştir.Çin kaynaklarında Göktürklerin Türeyişleriyle ilgili çeşitli rivayetler yer almaktadır.Bu rivayetlerden birine göre;
Hunların soyundan gelen ve Aşina adlı bir aileden türeyen Türkler,Lin kavmi tarafından kılıçtan geçirildi.Savaşta askerlerin acıdığı on yaşındaki bir çocuk canını kurtarabildi,ama askerler onun ayaklarını kestiler ve bir bataklığa attılar.Bu sırada dişi bir kurt peyda oldu.Çocuğu etle besledi,çocuk büyüdü.Kurt ve onunla karı-koca hayatı yaşadı;gebe kaldı.Lin kralı Çocuğun yaşadığı haberini aldı.Onu öldürmeleri için askerlerine emir verdi.Askerler çocuğu kurdun yanında buldular.Önce kurdu öldürmek istediler.Kurt,Turfan ülkesinin kuzeyindeki dağa kaçtı.Bu dağdaderin bir mağara avrdı.Kurt bu mağaranın içinde on çocuk doğurdu.Çocuklar büyüdüler;dış ülkelerden getirdikleri kızlarla evlendiler;her birinden birer soy türedi.Göktürklerin kurucularından “a-şi-na”ailesi de bu “on boy”dan biridir.
Onların oğulları ve torunları çoğaldılar,yavaş yavaş yüz aile oldular.Birkaç nesil sonra mağaradan çıktılar.ju-ju’lara (juan-juan)tabi oldular.Altay dağları eteklerine yerleştiler.Bundna sonra Juan-juan ülkesinde demir madenleri işlemeye başladılar.
Göktürk Destanı “türk” adını ilk defa devletimsi yapan Göktürkler arasında teşekkül etmiştir.Çin kaynaklarında Göktürklerin Türeyişleriyle ilgili çeşitli rivayetler yer almaktadır.Bu rivayetlerden birine göre;
Hunların soyundan gelen ve Aşina adlı bir aileden türeyen Türkler,Lin kavmi tarafından kılıçtan geçirildi.Savaşta askerlerin acıdığı on yaşındaki bir çocuk canını kurtarabildi,ama askerler onun ayaklarını kestiler ve bir bataklığa attılar.Bu sırada dişi bir kurt peyda oldu.Çocuğu etle besledi,çocuk büyüdü.Kurt ve onunla karı-koca hayatı yaşadı;gebe kaldı.Lin kralı Çocuğun yaşadığı haberini aldı.Onu öldürmeleri için askerlerine emir verdi.Askerler çocuğu kurdun yanında buldular.Önce kurdu öldürmek istediler.Kurt,Turfan ülkesinin kuzeyindeki dağa kaçtı.Bu dağdaderin bir mağara avrdı.Kurt bu mağaranın içinde on çocuk doğurdu.Çocuklar büyüdüler;dış ülkelerden getirdikleri kızlarla evlendiler;her birinden birer soy türedi.Göktürklerin kurucularından “a-şi-na”ailesi de bu “on boy”dan biridir.
Onların oğulları ve torunları çoğaldılar,yavaş yavaş yüz aile oldular.Birkaç nesil sonra mağaradan çıktılar.ju-ju’lara (juan-juan)tabi oldular.Altay dağları eteklerine yerleştiler.Bundna sonra Juan-juan ülkesinde demir madenleri işlemeye başladılar.
2-Ergenekon Destanı
Türkler arasındaki yeniden türeyiş destanalrından biridir.Bu destanın tam metni elde değildir.Başta Reşididdin’in tarih kitabı olmak üzere pek çok yazılı kaynakta küçük parçalar halinde yer almaktadır.Destanın konusu şöyledir:
Moğol olarak gösterilenGöktürk hakanı İl han’ın Kıyan(koyan)adlı oğlu,karısı,Kıyan’ın amca oğlu Nukuz(tukuz) ve eşi kaçıp kurtulurlar;geçit vermeyen,Ücra bir ülkeye sığınırlar.Bu ülkede 400 yıl kalıp çoğalırlar.Sonunda bulundukları yer dar gelir,bir demirci dağın demirini eriterek yol açar.Göktürkler Ergenekon’dan çıkarak ana yurtlarına dönerler;Tatarlar’dana talarının intikamını alırlar.Bu sırada hakanları Börteçine(bozkurt)idi.Göktürkler Ergenekondan çıkışı her yıl kutlarlardı.Ateşte kızdırılan bir demir,örsün üstüne konulur,önce hakan,sonra beyler sırayla ellerindeki çekiçle demire vururlardı.
Türkler arasındaki yeniden türeyiş destanalrından biridir.Bu destanın tam metni elde değildir.Başta Reşididdin’in tarih kitabı olmak üzere pek çok yazılı kaynakta küçük parçalar halinde yer almaktadır.Destanın konusu şöyledir:
Moğol olarak gösterilenGöktürk hakanı İl han’ın Kıyan(koyan)adlı oğlu,karısı,Kıyan’ın amca oğlu Nukuz(tukuz) ve eşi kaçıp kurtulurlar;geçit vermeyen,Ücra bir ülkeye sığınırlar.Bu ülkede 400 yıl kalıp çoğalırlar.Sonunda bulundukları yer dar gelir,bir demirci dağın demirini eriterek yol açar.Göktürkler Ergenekon’dan çıkarak ana yurtlarına dönerler;Tatarlar’dana talarının intikamını alırlar.Bu sırada hakanları Börteçine(bozkurt)idi.Göktürkler Ergenekondan çıkışı her yıl kutlarlardı.Ateşte kızdırılan bir demir,örsün üstüne konulur,önce hakan,sonra beyler sırayla ellerindeki çekiçle demire vururlardı.
E)SİYENPİ DESTANI
SiYENPİ Destanı,2.yüzyılda yaşamış olan Sİyenpi hükümdarının olağanüstü motiflerle bezenmiş hayatını alırlar.
SiYENPİ Destanı,2.yüzyılda yaşamış olan Sİyenpi hükümdarının olağanüstü motiflerle bezenmiş hayatını alırlar.
F)UYGUR DESTANLARI
1-Türeyiş Destanı
Eski Kun yabgularındna birinin ancak Tanrı ile evlenebileceklerineinandığı çok güzel iki kızı vardı.Yabgu yaptırdığı kuleye iki kızını kapattı.Gökten Tanrı’nın gelmesi için yalvardı.O sırada kulenin dibinde uluyan bir kurt peyda oldu…Küçük kız,babalarının kendilerine vermek istediği Tanrı’nın bu kurt olduğuna ablasını inandırdı.Kızlar bu kurtla evlendiler.Uygur nesli bu kurttan türedi.
Eski Kun yabgularındna birinin ancak Tanrı ile evlenebileceklerineinandığı çok güzel iki kızı vardı.Yabgu yaptırdığı kuleye iki kızını kapattı.Gökten Tanrı’nın gelmesi için yalvardı.O sırada kulenin dibinde uluyan bir kurt peyda oldu…Küçük kız,babalarının kendilerine vermek istediği Tanrı’nın bu kurt olduğuna ablasını inandırdı.Kızlar bu kurtla evlendiler.Uygur nesli bu kurttan türedi.
2-Göç Destanı
Uygur ilinde Hulin dağında Tuğla ve Selenge adlı iki ırmak akıyordu.Bir gece bu iki ırmak arasındaki ağacın üzerine gökten bir ışık indi.Ağaç zamanla şişti,ortası yarıldı,beş çıktı.En küçükleri Bögü Tigin idi.Halk tanrı tarafındna gönderilen bu çocukları büyüttü.Bögü büyüyünce hakan oldu.Bögü’den sonra başa geçenlerden biri olan Gali Tİgin bir Çin prensesle evlenmek istedi.Prenses sarayını Hatun dağına kurdurdu.Bu dağda kutlu bir kaya vardı.Hatun dağının saadeti bu kayaya bağlıydı.Çinliler bu kayayı istediler.Gali Tigin kayayı verdi.Çinliler kayayı ısıtıp üzerine sirke döktüler.Parçalanan kayayı ülkelerine taşıdılar.Bu hadiseye kuşlar,hayvanlar ağladılar.Memleketi felaket kapladı.Toprak yiyecek vermez oldu.Beşbalık’a göç ettiler.
Uygur ilinde Hulin dağında Tuğla ve Selenge adlı iki ırmak akıyordu.Bir gece bu iki ırmak arasındaki ağacın üzerine gökten bir ışık indi.Ağaç zamanla şişti,ortası yarıldı,beş çıktı.En küçükleri Bögü Tigin idi.Halk tanrı tarafındna gönderilen bu çocukları büyüttü.Bögü büyüyünce hakan oldu.Bögü’den sonra başa geçenlerden biri olan Gali Tİgin bir Çin prensesle evlenmek istedi.Prenses sarayını Hatun dağına kurdurdu.Bu dağda kutlu bir kaya vardı.Hatun dağının saadeti bu kayaya bağlıydı.Çinliler bu kayayı istediler.Gali Tigin kayayı verdi.Çinliler kayayı ısıtıp üzerine sirke döktüler.Parçalanan kayayı ülkelerine taşıdılar.Bu hadiseye kuşlar,hayvanlar ağladılar.Memleketi felaket kapladı.Toprak yiyecek vermez oldu.Beşbalık’a göç ettiler.
3-Manşi Dininin Kabulü
İlhanoğulları tarihçisi cüveyni’nin 13. asırda “Tarih-i Cihan Kuşa”adlı eserinde tespit ettiğine göre “Bögü Kağan” yurduna davet ettiği maniheist din adamları ile kendi kamlarına bir münazara yaptırdı.Din adamlarının karşılıklı münakaşaları sonunda,Uygurlar,başta Bögü Han olmak üzere 763 yılında topluca Mani dinini kabul ettiler.
İlhanoğulları tarihçisi cüveyni’nin 13. asırda “Tarih-i Cihan Kuşa”adlı eserinde tespit ettiğine göre “Bögü Kağan” yurduna davet ettiği maniheist din adamları ile kendi kamlarına bir münazara yaptırdı.Din adamlarının karşılıklı münakaşaları sonunda,Uygurlar,başta Bögü Han olmak üzere 763 yılında topluca Mani dinini kabul ettiler.
0 Yorumlarınız