Öyküleyici Anlatım (Hikâye Etme) – İsim (Ad)
Hazırlık
Oduncu ile Ayı
Adamın biri bir dağa oduna gitmişti. Orada karşısına bir ayı çıkmıştı. Ayı iki ayağının üstüne kalkarak ona:
– Ey insanoğlu sizinle benim aramda bir ayrım var mı, diye sordu. Bundan sonra da bir armudun başına tırmandı. Fakat dal uçlarındaki olgun armutlara erişemiyor bu yüzden onları aşağıya bükerek kırıyor ve ağacı harap ediyordu.
Buna oduncunun canı sıkılmıştı. Ona:
– Koca oğlan, dedi. Gelecek yıl yine meyve verecek dalları niçin kırıyorsun?
Ayı :
– Karnımı doyurabilmek için, diye homurdandı. O zaman adam:
– Işte ayılarla insanlar arasındaki en büyük farklardan biri, diye cevap verdi. Siz bugünü düşünerek hareket edersiniz. Biz ise yarını…
Masaldaki olayı, mekânı, zamanı ve kişileri belirtiniz.
Olay: Ayı ile insan arasındaki fark anlatan bir kıssadan hisse
Mekan: Orman
Kişiler: Ayı ile oduncu
Masaldaki olay kim tarafından anlatılmaktadır?
Olaylar kahramanların dışında bir gözlemci tarafından anlatılmaktadır.
Masaldaki zamanı, mekânı ve kişileri değiştirerek masalı tekrar yazınız.
Değişirse olay örgüsü de değişir.
Başınızdan geçen veya şahit olduğunuz bir olayı yer ve zaman belirterek anlatınız.
Cevabı size kalmış..
Seyrettiğiniz filmlerde anlatıcı kimdir? İzleyici kimin gözüyle olaylara bakmalıdır?
Bu durum filmine göre değişmektedir. Kimi filmlerde herkes kendi açısından bakarken kimi filmlerde kahramanlardan biri anlatmaktadır durumu. İzleyici filmin durumuna göre değişebilmektedir.
Öyküleyici anlatımla yazılmış değişik türdeki metinleri bulup sınıfa getiriniz.
…
Sınıfa makale, hatıra ve deneme metinleri getiriniz.
…
Hürriyete Doğru
Şiir metnindeki belirginleştirilmiş sözcüklerin ortak özellikleri nedir?
Varlıkları ve kavramları karşılaması, yani isim (ad) olması.
Şiirdeki bu sözcükleri çıkardığımızda metin anlamlı bir bütün olur mu? Niçin?
Şiirdeki bu sözcükleri çıkardığımızda metin anlamlı bir bütün olmaz. Çünkü isimlerin taşıdığı anlamı cümlede taşıyan başka sözcük yoksa cümlenin ya anlamı değişir ya da -bu şiirde olduğu gibi- cümle anlamlı bir bütün olmaktan çıkar.
Metnin ikinci bölümündeki aynı özelliğe sahip sözcüklerin altını çiziniz.
Heeeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekleyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.
Orhan Veli KANIK
Metin İnceleme
1. Metin
Hayat Ne Tatlı
2. Metin
Binlerce Güvercin
3. Metin
Fatih – Harbiye
- 1. Öyküleyici anlatımda anlatımın esas olduğunu da düşünerek okuduğunuz metinlerin hangi anlatımla kaleme alındığını söyleyiniz. Bu metinlerin ortak özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
- Sanat metinleri öyküleyici anlatımla yazılır. (Hikâye, roman, masal, tiyatro, fabl, vs…)
- Öyküleyici anlatımda bir olayın olması şarttır.
- Olay, kişi, mekân ve zaman ortak öğelerdir ve olay örgüsünü oluşturmak için kullanılır.
- Olay kişiler arasında gelişir, bir zamanda oluşur, bir mekân içerisinde gerçekleşir ve bir anlatıcı tarafından anlatılır. Kişiler insan olabileceği gibi, onun yerine geçebilecek varlık ya da kavramlar da olabilir. Seçilen kişi ne olursa olsun kastedilen insandır.
- Öyküleyici anlatım “sanat metinlerinde” kullanılabileceği gibi “öğretici metinlerde” de kullanılabilir. (anı, gezi yazısı, makale, vs…)
- Öyküleyici anlatımlardaki olay yaşanmış veya yaşanması mümkün olan özellik gösterir, olay örgüsü ise tasarlanmış, hayal edilmiş bir olaydan hareketle gerçekleştirilen bir düzenlemedir.
- Öğretici metinlerde anlatıcı gerçek kişidir. Sanat metinlerinde ise anlatıcı kurmaca bir kişidir.
- Kurmaca metinlerde olay örgüsü, kurmaca olmayan metinlerde ise olay zinciri vardır.
- Olaylar birinci şahsın ağzından anlatılabilir. Anlatıcı olay kahramanlarından biridir.
- Olaylar üçüncü şahsın ağzından anlatılabilir. Olan biten her şey bir kamera sessizliğiyle izlenip anlatılır.
- Olaylar ilahi (tanrısal, hâkim) bakış açısıyla anlatılabilir. Yazar; tüm olay, zaman, kişi ve mekâna hâkimdir, anlatıcı her şeyi bilir.
- 2. Öyküleyici anlatımda olay, kişi, zaman, mekân ve anlatıcı ortak öğelerdir. Her öyküleyici anlatımda anlatılacak, nakledilecek veya gösterilecek bir olay veya olay örgüsü vardır. Buna göre okuduğunuz hikâyelerdeki ortak öğeler nelerdir?
- 3. Bir anlatıcının bir olayı veya birbiriyle ilişkili olayları anlatması veya nakletmesi sonucu ortaya çıkan anlatıma “öyküleyici anlatım’ denir. Buna göre metinlerden hareketle öyküleyici anlatımın ayırıcı özelliklerini yazınız.
- 4. Bir arada bulunmak zorunda olan en az iki kişinin veya iki kişi yerine geçen kavram veya varlığın bireysel farklılıklar sebebiyle karşı karşıya gelmesi veya çatışması sonucu ortaya çıkan eyleme “olay”; eylem zincirine de “olay zinciri” denir. Buna göre “Binlerce Güvercin” adlı metindeki olayı ve buna bağlı olarak meydana gelen olay zincirini belirtiniz. Olay ile olay zinciri arasındaki farkı tartışınız. Sonuçları maddeler hâlinde defterinize yazınız.
- Ömer’in çaldığı parayı, babasından dayak yeme korkusuyla tarla yolundaki bir taşın altına saklaması
- Paranın çalındığının ortaya çıkması
- Ömer’in parayı çalmadığını söylemesi üzerine teyzesinin oğlu Mustafa’yı zan altında bırakması
- Suçsuz olan Mustafa’nın ağlayarak kendi köyüne dönmek istemesi
- Ömer’in vicdan azabı çekmeye başlaması
- Mustafa köyüne gitmek üzereyken Ömer’in suçunu itiraf etmesi
- Ömer’in hastalanması
- Mustafa’nın, Ömerlerin köyüne bir daha hiç gelmemesi
Bu metinde de görüldüğü üzere olay tektir; bu olaya bağlı olarak ortaya çıkan ve birbirini takip eden olaylar ise olay zincirinin oluşturur.
- 5. Öyküleyici anlatımlardaki olay yaşanmış veya yaşanması mümkün olan özellik gösterir, olay örgüsü ise tasarlanmış, hayal edilmiş bir olaydan hareketle gerçekleştirilen bir düzenlemedir. Buna göre metinlerdeki olayları ve olay örgüsünü belirtiniz. Olay ile olay örgüsü arasındaki farkı metinlerden ve Türk edebiyatı 9. sınıf 3. ünitesinden faydalanarak açıklayınız.
5.Metinlerden hareketle kişilerin olaydaki işlevlerinin ne olduğunu tartışarak belirtiniz.
5..Kişiler, olayların gerçekleşmesindeki en önemli öğedir. Kişi, bir insan olabileceği gibi, hayvan ya da cansız bir varlık da olabilir. Her olay mutlaka en az bir kişi etrafında şekillenir. Temelinde kişi olmayan bir öyküleyici metin düşünülemez.
- 6. Metinlerde varlıkları ve kavramları karşılayan kelimelerden on tanesinin altını çiziniz. Bunlar çıkartıldığında anlamda bir değişme oluyor mu? Bu kelimelerin kullanılma nedenlerini açıklayınız.
HAYAT NE TATLI
Hafız Nuri Efendi, kapının arkasından şemsiyesini aldı, yavaşça sokağa çıktı. Neden? Bir işi mi var? Birini mi görecekti? Hiçbir işi yok. Hiç çıkmasa da olabilirdi. Ancak çıkmış bulundu. Ayakları onu dört yol ağzına doğru götürdü. İki evin arasındaki dar aralıktan, vagonların geçtiği görülüyor! Geçti, geçti, sonra birdenbire bitti.
Metindeki altı çizili kelimeler cümleden çıkarıldığında anlamda büyük değişmeler olmaktadır. Bu kelimeler, varlıkları ve kavramları karşılamak amacıyla kullanılmaktadır.
- 7. Metinlerdeki çoğul eki alarak birden fazla varlığı karşılayan isimleri belirtiniz. Bunların kullanılma nedenlerini açıklayınız. Tekil ve çoğul isimler metne ne kazandırmaktadır?
Metin adı
|
Çoğul eki alan isimler
|
HAYAT NE TATLI | Ayakları, vagonların, bostanlara, marullara, salatalara, iskemlelere, satıcıları, takunyalarını, takunyalarla |
BİNLERCE GÜVERCİN | Güvercinler, elbiseleri, yiyecekleri, güvercinlerini, ceplerini, hıçkırıklarını, gözleri, gözlerimi, dizlerini, insanlar, kötülüklerden, seneler |
FATİH-HARBİYE | Gözlerini |
4. Metin
Oğlumuz
5. Metin
Anadolu
- 8. İsimler çokluk eki almadan da birden fazla varlığı ifade edebilir mi? Açıklayınız.
9. Şiirde geçen; birden fazla ağacın ismi olan “orman” kelimesi ile çoğul eki (-ler, -lar) almış olan isimleri, varlıkların sayısını ifade edişleri bakımından karşılaştırınız. Farklılıkları belirtiniz.
9.
Eller, atalar, kahramanlar, zamanlar, krallar, düşmanlar, kuşlar, koçlar | Çoğul İsim | -ler,-lar çokluk ekini alarak çokluk anlamı taşıyan ad. |
Orman | Topluluk İsmi | Biçim bakımından tekil göründüğü halde çokluk anlamı taşıyan ad. |
10. Okuduğunuz metinlerden topluluk ismi örnekleri bulunuz. Bunların ifadeye ne kattıklarını belirtiniz.
10. Hayat Ne Tatlı metninde mahalle kelimesi, Anadolu isimli şiirde orman kelimesi topluluk ismi olarak kullanılmıştır.
11. Şiirde geçen “Osmanlı” kelimesi bir özel isim olduğu hâlde getirilen -lar” çekim eki kesme işaretiyle (‘) ayrılmamıştır. Bunun sebebini tartışınız. Sonuçlarını bildiriniz.
11. Özel isimlere getirilen –lar / -ler ekinde önce o özel isme bir yapım eki getirilirse kesme iaşreti kullanılmaz.
12. “Oğlumuz” adlı metinde geçen “Ömer” kelimesine eklenen “-cik” eki, kelimeye nasıl bir anlam katmıştır? Bu tür kullanımlar ortaya nasıl çıkmıştır? Açıklayınız.
12. “-cik” eki Ömer kelimesine “küçülme” anlamı katmış ve dolayısıyla “Ömercik” kelimesi “Küçük Ömer” anlamına gelecek şekilde kullanılmıştır.
13. Dilde sayılı kelimelerle sayısız kavramları ifade etme zorunluluğu sebebiyle türemiş ve birleşik kelimeler kullanılır. Siz de 4. ve 5. metinlerdeki isimleri yapılarına göre ayırınız. Bunların özelliklerini açıklayınız.
13.
Basit isimler | Türemiş isimler | Birleşik isimler | |
OĞLUMUZ | Şubat, gecesi, babamın, kucağına, isim, kamus, kâinat, kelime, ikbaline, layık, diş, annesine, mektebe, evden, kabul, mukadder, oğul, çarşı, mahkûm, yaş, karımın, endişem, liseyi, fakülteyi, arada, aşkın, perişan, dünyamız, odaların, tarzını, evi, serçe, yavrusu, gözün, dallarda, misafir, odayı, tasavvur, annen, sesini, vicdan, azabı, elinden, hayat. | Gülüş, varlığına, sokak, bölünmeye, hırçınlıklar, iştahsızlıklar, bahtsızlığı, döşeniş, uçmayı, düşündüğün, kardeşlerini, okutacağından, burkulması, çaresizliğin. | Beşibirliğini. |
ANADOLU | Osman’ın, yurdu, Tuğrul, eller, milletimiz, ana, kucağıdır, soyunu, hudut, boyunu, ateş, oyunu, ataların, ocağıdır, devlete, temel, meydanda, can yaylasında, silah, kahramanlar, krallardan, taç, kuştan, sudan, düşmanlardan, öç, kuvvetin, ormanında, kuşlar, çayırında, koçlar, tarlasında, altın, başak, gölgesinde, gam, Rıza, canım, kurbandır, sinesinde, atan, anandır, vatandır, anamızın. | Konağıdır, Osmanlılar, kaynağıdır. | Anadolu. |
14. Aynı cinsten ve genel özellikleri ortak olan varlıkların ve kavramların ortak adı cins isim; bir tek varlığa veya kavrama özet olarak verilen isimler ise özel isimlerdir. Buna göre metinlerdeki özel ve cins isimleri belirtiniz.
14.
Cins isimleri | Özel isimler | |
OĞLUMUZ | Şubat, gecesi, babamın, kucağına, isim, kamus, kâinat, kelime, ikbaline, layık, diş, annesine, mektebe, evden, kabul, mukadder, oğul, çarşı, mahkûm, yaş, karımın, endişem, liseyi, fakülteyi, arada, aşkın, perişan, dünyamız, odaların, tarzını, evi, serçe, yavrusu, gözün, dallarda, misafir, odayı, tasavvur, annen, sesini, vicdan, azabı, elinden, hayat, gülüş, varlığına, sokak, bölünmeye, hırçınlıklar, iştahsızlıklar, bahtsızlığı, döşeniş, uçmayı, düşündüğün, kardeşlerini, okutacağından, burkulması, çaresizliğin. | Ömer, Ömercik. |
ANADOLU | Yurdu, eller, milletimiz, ana, kucağıdır, soyunu, hudut, boyunu, ateş, oyunu, ataların, ocağıdır, devlete, temel, meydanda, can yaylasında, silah, kahramanlar, krallardan, taç, kuştan, sudan, düşmanlardan, öç, kuvvetin, ormanında, kuşlar, çayırında, koçlar, tarlasında, altın, başak, gölgesinde, gam, canım, kurbandır, sinesinde, atan, anandır, vatandır, anamızın, konağıdır, kaynağıdır. | Osman’ın, Tuğrul, Osmanlılar, Anadolu, Rıza. |
Anlama ve Yorumlama
1.etkinlik
Öyküleyici anlatımda bir anlatıcı bulunur. Sanat metinlerinde anlatıcı kurmaca kişi: öğretici öyküleyici metinlerde ise gerçek bir kişidir. Sanat metinlerinde anlatıcı üç temel bakış açısının birinden hareketle olayı, mekânı, kişileri ve zamanı anlattır. Buna göre incelediğiniz sanat metinlerinden hareketle aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
Binlerce Güvercin | Fatih Harbiye | Hayat Ne Tatlı | |
Anlatıcı olay kahramanlarından birisidir. (1. şahıs ağzından anlatım) |
X
|
||
Anlatıcı, olayın içinde olmayıp sadece gözlemlenen
yönlerini aktarmıştır. (3. şahıs ağzından anlatım) |
X
| ||
Anlatıcı, olayın içindeki kahramanlardan birisi olmamasına rağmen kişilerin iç dünyaları dâhil her şeyi bilmektedir. (Hâkim (ilahi) bakış anlatımı) |
X
|
2.etkinlik
Metindeki küçültme eklerinin altı çizili kelimelere kattığı anlamı belirtiniz.
Bebeciği: küçültme anlamı
Çocukcağız: acıma anlamı
Anneciğim: sevgi anlamı
Kızcağızı: acıma anlamı
3.etkinlik
İnceleme bölümündeki ilk üç metinden hareketle aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
Zaman
|
Mekân
|
Kişiler
|
Olay
|
Tema
| |
1. Metin | Sabahtan akşama bir gün | İstanbul sokakları | Hafız Nuri Efendi, Kavaf’ın Şükrü, Halil ve mahalleli | Hafız Nuri Efendi’nin İstanbul sokaklarındaki bir günlük macerası | Hayatın tadı |
2. Metin | Uzun günler | Köy, tarla, ev | Ömer, Mustafa, Ömer’in babası ve annesi | Ömer’in, güvercin almak bahanesiyle babasının cebinden para çalması ve sonrası | Son pişmanlık |
3. Metin | Kısa bir an | Evin bir odası | Şinasi, Faiz Bey | Faiz Bey’in kızının eve geç gelmesi | Hakikat |
4.etkinlik
Devenin Yularını Çeken Fare
Masalın olay örgüsünü belirleyip şema hâlinde gösteriniz.
1. Farenin deveyi yularından tutarak
sürüklemesi
|
2. Farenin gurura
kapılması
|
3. Irmağı görünce farenin durması ve
utanması
| ||
6. Devenin fareye nasihat
etmesi
|
5. Farenin gerçeği görmesi ve deveye
yalvarması
|
4. Devenin, ırmağın
derinliğini
|
5.etkinlik
Ahmet Rasim’in “Şehir Mektupları” adlı eserinden alınan aşağıdaki metinden türemiş isim örnekleri bulunuz.
Çımacı, yaygınlaşmasından, isimlendirilmesi, dilekçe, sunulmasına, Sucu, Zeytinlik, çekici, ağırlığı.
Kelime türetme yöntemi dilimizin hangi yapı özelliğini gösterir? Tartışarak sonuçları belirtiniz.
Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğunu gösterir.
Aşağıdaki metinde bir kavramı karşılamak üzere en az iki kelimenin aralarına başka bir kelime kabul etmeyecek şekilde birleşmesiyle oluşmuş birleşik kelimelere örnekler bulunuz. Bunların ifadeye neler kazandırdığını açıklayınız.
Sarıyer’de, Beylerbeyi’nin, Pazarbaşı’nda, Bakırköy’de, Göztepe, Karakulak, Kayışdağı, Taşdelen.
Aşağıdaki metinde geçen özel ve cins isimlere örnekler bulunuz. Bunların metne neler kazandırdığını belirtiniz.
Cins isimleri
|
Özel isimler
|
Unvanının, hamallardan, renk, hakkında, karar, ismi, suyu, imza, deposunun, levha, dikkat, su, can, gözü, yüzü, boyu, ateşi, kanı, başının, içi, huyu, ismi. | Sarıyer’de, Beylerbeyi’nin, Pazarbaşı’nda, Bakırköy’de, Göztepe, Karakulak, Kayışdağı, Taşdelen, Monitör, Oryantal, Yakacık, Zeytinlik. |
6.etkinlik
Kurmaca metinlerde olay örgüsü, kurmaca olmayan metinlerde ise olay zinciri vardır. Yukarıdaki tarihi metnin olay zincirini belirleyiniz.
1. Yavuz Sultan Selim’in, Kocaeli’nin bağ ve bahçelerinden geçmesi
2. Askerlerin izinsiz elma alıp almadığını kontrol etmek için orduyu durdurması
3. Yeniçeri ağasını yanına çağırarak askerlerin heybelerini arama emri vermesi
4. Askerlerin heybelerinden elma çıkmaması üzerine mutlu olması
Gerçek ya da gerçek dışı unsurlarla örgülenmiş olan öyküleyici metinlerde kime seslenilmektedir? “Devenin Yularını Çeken Fare” ve “Sefere Giderken” adlı metinlerden hareketle açıklayınız.
Okuyucuya seslenilmektedir. Her iki metinde de görüldüğü üzere okuyucuya ders verme amacı güdülmekte, toplumda kişilerin eksik görülen ahlaki davranışlarını tamamlamalarına yardımcı olmaya çalışılmaktadır.
Tarihî bir olayı anlatan “Sefere Giderken” metni ile “Devenin Yularını Çeken Fare” masalını inceleyerek aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
Masal
|
Tarih
| |
Metinde geçen olay, zaman ve mekânın neler olacağını yazar kendisi kurgulamış ve bunları olay örgüsü hâline getirerek anlatmıştır. |
X
|
|
Yazar; var olan bir olayı, zamanı ve mekânı bir olay zinciri hâlinde anlatmıştır. |
X
|
7.etkinlik
Öyküleyici anlatımın hangi metin türlerinde kullanıldığını belirtiniz.
Olay anlatımının esas olduğu metinlerde (hikâye, roman, masal, fabl, anı, gezi yazısı…) çok yaygın olarak kullanılır. Ancak bazı öğretici metinlerde (tarihi metinler, makale, söyleşi, fıkra…) ve mülakat yazılarında da öyküleyici anlatım kullanılmaktadır.
9.etkinlik
Aşağıdaki metinleri isimlerinin soyut- somut olması yönünden karşılaştırınız.
1.metin SOMUT |
Duyu organlarımızla algılayabildiğimiz (somut) varlıklar yoğun bir şekilde kullanılmıştır. | Salata, turp, jambon, turşu, sos, ekmek, tabak, ressam, boya, insan, göz, elma, kayısı, erik, şekil, çiçek, dil, kamçı, hıyar, şeker, hindi, but, reçel, bezelye, pilaki, omlet, ıspanak, ciğer, yahni, yemek, tabak. |
2.metin SOYUT |
Duyu organlarımızla algılayamadığımız(soyut ) kavramlar yoğun bir şekilde kullanılmıştır. | Kalp, sevinç, keder, vefasızlık, ölüm, felaket, acı, ayrılık, gurbet, hasret, sıkıntı, refah, his. |
12.etkinlik
Göstergelere uygun birleşik isim örnekleri bulunuz.
Birleşik ismin oluşum
şekli
|
Birleşik isim
örneği
|
İsim tamlaması | Aslanağzı, demiryolu, devekuşu, keçiboynuzu, gökyüzü, ateşböceği, Çanakkale, Pamukkale, … |
Sıfat tamlaması | Kırşehir, Uludağ, akarsu, bozkır, sivrisinek, alabalık, akbaba, kırkayak, … |
Bir isimle bir fiilin birleşmesi | Gecekondu, ateşkes, imambayıldı, bilgisayar, … |
İki fiilin birleşmesi | Çekyat, gelgit, uyurgezer, kapkaç, biçerdöver, … |
13.etkinlik
Han Duvarları
Şiirdeki öyküleyici anlatım unsurlarını bulunuz.
Anlatıcı
|
Zaman
|
Mekân
|
Kişi
| |
Han Duvarları
|
1.şahıs
|
- geçmiş zaman
- şimdiki zaman
|
- yollar
- han
|
Şair
|
14.etkinlik
Aşağıdaki metinde geçen isimlerin altını çiziniz.
Dönüş adlı romanda roman kahramanı Seyyit YILMAZ, kişiliğiyle ön plana çıkmıştır. Erzincan’ın Kemah ilçesinden İstanbul’a göç eden ve Narin Tekstilde, biraz da araya adam koyarak güç bela gece bekçiliği işini bulan Seyyit YILMAZ, aslında Türk insanının tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişinde yaşadığı bütün gelgitleri yansıtmaktadır.
Metindeki özel isimleri uygun başlıkların karşısına yazınız.
Sosyal statü adları: Türk
Kişi adları : Seyyit YILMAZ
Coğrafya adları : Erzincan, Kemah, İstanbul
Kurum-kuruluş adları: Narin Tekstil
Eser adları : Dönüş
Ölçme ve Değerlendirme
A. Aşağıdaki yargıları doğru-yanlış (D/Y) şeklinde değerlendiriniz
(D) Olaylar tema çerçevesinde meydana gelir.
(D) Cins isimler bazen özel isim olarak kullanılabilir.
(Y) Öyküleyici anlatımda kişi öğesi insan dışındaki varlıklardan olamaz.
(Y) Psikolojik tasvirlerde genellikle somut isimler kullanılır.
(D) Öyküleyici anlatımda zaman, mekân, kişi ve olay olmak üzere dört unsur vardır.
(D) Varlıkların sayısının birden fazla olduğunu (- ler/lar) ekini kullanmadan da ifade edebiliriz.
(D) üçüncü şahıs anlatımda anlatıcı olayı dışarıdan gözlemleyen birisidir.
(Y) “Güneş, balçıkla sıvanmaz.” atasözünde “-çık” eki kelimeye küçültme anlamı katmıştır.
(Y) Hâkim bakış açısında, anlatıcı olayın içerisinde bir kahramandır.
(Y) Öykülemede olay her zaman kronolojik olarak ilerler.
(Y) Öyküleyici anlatım, “öğretici metin” ve “sanat metinleri”nde kullanılır.
(Y) Topluluk isimlerinin çoğulu yapılamaz.
B. Aşağıdaki boş bırakılan yerleri uygun şekilde doldurunuz.
- Olay zinciri ile olay örgüsü arasındaki fark: Olay örgüsü, kurmaca metinlerde; olay zinciri ise, kurmaca olmayan metinlerde vardır.
- Beş duyu organımızla algılayamadığımız varlıkların isimleri soyut isimdir.
- Özel isimlere gelen “-ler, -lar” eki kelimeye topluluk, aile, millet anlamı katarsa bitişik yazılır.
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan cevaplayınız.
1. Aşağıdaki türemiş isimlerin hangisinin kökü farklı bir kelime türüne örnektir?
A) Birlik B) Verim C) Yazı D) Uyku E) Yorgun
CEVAP:A
2. Solgun yüzünde kaygı taşır her geçen
I II
Hep saz benizlidir, bu yıl eylül çocukları
III IV V
Yukarıdaki dizelerde numaralandırılmış sözcüklerden hangisi isim görevinde değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
CEVAP:A
3. “Somut bir isim anlam genişlemesi yoluyla soyut anlam kazanabilir.”
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde böyle bir özellik vardır?
A) Sabahın erken saatlerinde balık avlamaya gittiler.
B) Bütün ağaçlar bahar aylarında güzelleşir.
C) Batı Anadolu’nun bu küçük kasabası oldukça şirindir.
D) Adam akşama kadar çalıştı, hâlâ yorulmadı.
E) Dün akşam, ağzındaki baklayı nihayet çıkardı.
CEVAP:E
4. Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan, yuvarlak bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan oturarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine çekerdik. Babam bağdaş kurarak baş köşede otururdu. Beni sağına, kız kardeşimi de soluna alırdı. Karşısında annem otururdu. Babam, yemeğe başlamadan içimizden biri yanılıp da yemeğe uzanacak olursa hiç acımadan kaşığının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?
A) Betimleme – öyküleme
B) Öyküleme – örnek verme
C) Betimleme – açıklama
D) Açıklama – öyküleme
E) Açıklama – örnek verme
CEVAP:A
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somut bir isim mecaz anlama gelerek soyut anlam kazanmıştır?
A) Saçların beyazlayınca anlarsın gençliğinin kıymetini.
B) Çok yorgun ve hasta olduğundan dünkü davete katılmadı.
C) Kuraklıkta ağaçların bile yaprakları kavrulmuş, kararmıştı.
D) Onun kafasında ne tilkiler dolaştığını sen asla tahmin edemezsin.
E) Çok kitap okuyunca aklım karışıyor zihnim yoruluyor.
CEVAP:D
6. Çalışmalarımız sonuç verdi. Meler mi oldu? Ot bitmeyen bozkırlar, ipek gibi yumuşak topraklı ovalara dönüştü. Tarlalar, an kovanları gibi uğuldamaya başladı. Toprağın derinliklerinde uyuyan sular yeryüzüne çıkarıldı. Kova kova süt veren inekler, kovan kovan bal veren arılar yetiştirildi. Sofraları, el ele verilerek üretilen yiyecekler süsledi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Benzetme sanatından yararlanma
B) Öykülemeye başvurma
C) Yinelemelere yer verme
D) Betimleme yapma
E) Tanık gösterme
CEVAP:E
7. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi farklı yolla oluşturulmuş bir birleşik isimdir?
A) Dağlardan her yaz kuşüzümü toplardık.
B) Akşam olunca gökyüzünü sığırcıklar kaplardı.
C) Eskiden ebegümeci ilaç yapımında kullanılırmış.
D) Bu şirin derede alabalıktan bol bir şey yok.
E) Geceleri ateşböceği yakalamaya bayılırdık.
CEVAP:D
8. Kapıyı arkasından çekince açılan boşluğu doldurarak içeriye doğru yürüdü kar. Tüm bedeni birden kuşatarak… Sabaha değin sürüp doldurmuştu evin duldada kalan önünü. Kapının yarı boyuna çıkmıştı çığ. Rüzgâr köşe bucak dolaştı evi bir anda. Hemen çocukların yataklarına giderek iyice bastırdı yorganı, başlarına değin çekerek. Sonra da küreği aldı, içeriye doğru göçen karları attı, ardından ahırın yolunu açmaya koyuldu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basamaktadır?
A) Öyküleme
B) Tanımlama
C) Açıklama
D) Tanık gösterme
E) Karşılaştırma
CEVAP:A
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somut isim kullanılmamıştır?
A) Hepimiz şaşkın şaşkın, kıyıya yanaşmaya çalışıyorduk.
B) Kürek çeken arkadaşlarımın yüzleri sıcaktan kıpkırmızı olmuştu.
C) Dibinde beyaz taşların parıldadığı bir koya yaklaştığımızı gördüm.
D) Yukarıda küçük, tahta bir kulübe vardı.
E) Zihnimde güzel hayaller canlandı birden.
CEVAP:E
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çoğul isim kullanılmamıştır?
A) Yolumuz bir gün onlara da uğrayacak.
B) Yıllar birer hüzün kırışığı bırakıyor yüzlerde, gönüllerde…
C) Dalgalar temiz sahillere hasret kalmıştı.
D) Sizleri olaylara karışmamanız için uyarmıştım.
E) Bu güzel insanlar niçin uzaklaşıyordu buralardan.
CEVAP:A
11. Aşağıdaki cümlelerden hangisi tamamıyla isim olan sözcüklerden oluşmuştur?
A) Su kenarları, duvar dipleri çocukların eğlence yerleriydi.
B) Bu sokaklar onun çocukluğunun geçtiği yerlerdi.
C) Önüne çıkan fırsatları dikkatle değerlendirerek bugüne geldi.
D) Bu çocuklar birer altındır, bunu zamanla siz de anlayacaksınız.
E) O. çok eski bir aile dostumuzun yakın akrabasıydı.
CEVAP:A
12. Korkmadım, korkmuyorum ölümden.
Siz çiçek getirin, yalnız çiçek getirin.
Bu dizelerde kaç tane isim kullanılmıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
CEVAP:C
13. Ekmeği bol eyledik / Acıyı bal eyledik
I II
Sıratı yol eyledik / Geldik bugüne
III IV V
Yukarıdaki numaralandırılmış sözcüklerden hangisi isim değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
CEVAP:B
14. “Soğuk, kelebek, rüya, heyet”
Aşağıdakilerden hangisi bu kelimelerin hepsi için söylenebilir?
A) Somut B) Tekil C) Cins D) Basit E) Soyut
CEVAP:C
0 Yorumlarınız