Uluslararası İktisada Giriş ve Klasik Dış Ticaret Teorisi
Arz ve Talep Yönünden Dış Ticaret Teorisi ve Genel Denge
Faktör Donatımı Teorisi ve Yeni Dış Ticaret Teorileri
Dış Ekonomi Politikası ve Gümrük Tarifeleri
Tarife Dışı Kısıtlamalar ve İhracatı Teşvik Önlemleri
Dünya Ticaretinin Serbestleştirilmesi: Evrensel Yaklaşım ve GATT/WTO
Dünya Ticaretinin Serbestleştirilmesi: Bölgesel Yaklaşım
Avrupa Birliği
Dünyadaki Diğer Ekonomik Gruplaşmalar
Döviz Piyasası
Döviz Kuru Sistemleri, Politikası ve Döviz Kontrolü
Ödemeler Bilançosu ve Denge Mekanizmaları
Uluslararası Para Sistemi
Parasal Birlik ve Avrupa Para Sistemi
Uluslararası Para Fonu
Uluslararası Özel Mali Sermaye Akımları
Ekonomik Kalkınma ve Dış Ticaret
ULUSLARARASI İKTİSAT
Uluslararası İktisada Giriş ve Klasik Dış Ticaret Teorisi
Uluslararası ekonomik olaylar ülkeler arasındaki mal, hizmet, faktör hareketlerini konu alır. Uluslararası iktisat biliminin yaklaşık iki asırlık bir geçmişi vardır ve Uluslararası Ticaret ve Uluslararası Parasal İlişkiler olarak iki bölüme ayrılır. Ülkelerarası ticaret ile ülke içi ticaret arasında bazı farklılıklar vardır. Dış ticaretin nedenleri; yurt içi talebe göre yurt içi üretimdeki farklar, fiyat farklılıkları ve mal farklılıkları şeklinde üç başlık altında toplanabilir. Ülkelerin neden dış ticaret yaptıklarını, dış ticaretin bileşimi ve dış ticaret fiyatları gibi konuları kapsayan ana bölüme Uluslararası Ticaret Teorisi adı verilir. Uluslararası İktisat'ın modern bir bilim durumuna gelmesi Adam Smith ile başlar. Merkantilistlerin müdahaleci yaklaşımlarına karşın Smith, serbest ticareti ve uluslararası işbölümünü savunmuştur. A. Smith'in uluslararası ticaretin nedenine ilişkin açıklamaları Mutlak Üstünlük Teorisi'ne dayanır. Bu teoriye göre bir ülke hangi malları mutlak maliyetlere göre diğerlerinden daha ucuza üretiyorsa o malların üretiminde uzmanlaşmalıdır. David Ricardo ise dış ticaretin temelini Karşılaştırmalı Üstünlüklere bağlamakla daha kapsamlı bir açıklama getirmiştir. Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi'ne göre bir ülke üretiminde nisbi üstünlüğe sahip olduğu malları ihraç, nisbeten üstün olmadığı malları da ithal etmelidir. Böylece kıt ekonomik kaynaklar optimum biçimde kullanılmış olur. Uluslararası Ticaret Teorisi'nde standart iki-mallı, iki-ülkeli modeller kullanılır. Tam rekabet, devlet müdahalesinin yokluğu ve taşıma giderlerinin sıfır olması teorinin öteki varsayımları arasındadır. Smith ve Ricardo, analizlerini arz faktörleri ile yapmış, talep faktörünü dikkate almamışlardır. O nedenle Klasik modelde üretim maliyetlerinin fiyatlarla özdeş olduğu kabul edilir. Klasikler ayrıca, maliyeti tek bir faktörün yani emeğin belirlediğini varsaymışlar, sermaye ve doğal kaynak faktörlerini maliyet unsuru saymamışlardır. Ricardo modelinin, bunların dışında da bir takım eksikleri vardır. Bunlar arasında modelin sabit maliyetlere dayanması, işgücünün ülke içinde tam hareketli ülkeler arasında tam hareketsiz olması, teorinin statik özellik taşıması sayılabilir
1. Uluslararası finans terimi aşağıdakilerden hangisinin yerine kullanılabilir?
a. Uluslararası Ticaret
b. Uluslararası Parasal İlişkiler
c. Uluslararası Ticaret Teorisi
d. Uluslararası İktisat
e. Uluslararası Ticaret Politikası
2. Merkantalist akım hangi yüzyılın sonuna kadar dünyada etkili olmuştur?
a. 14.
b. 15.
c. 16.
d. 17.
e. 18.
3. Bir işçi ABD de bir günde 60 birim buğday, 30 birim şeker üretebiliyorsa, ABD de buğday fiyatı şeker fiyatının kaç katıdır?
a. 1/2
b. 1
c. 2
d. 30
e. 60
4. Mutlak Üstünlük Teorisi'ni ortaya atan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
a. A. Smith
b. D. Ricardo
c. J. S. Mill
d. A. Marshall
e. G. Haberler
5. Klasik dış ticaret teorilerinin varsayımları arasında aşağıdakilerden hangisi sayılamaz?
a. Uluslararası ticarette para kullanılmaz,
b. Emek faktörü ülke içinde tam hareketlidir,
c. İç ve dış ekonomi üzerinde devlet müdahalesi vardır,
d. Taşıma giderleri sıfırdır,
e. Ekonomi tam çalışma durumundadır.
1 2 3 4 5
B D A A C
Arz ve Talep Yönünden Dış Ticaret Teorisi ve Genel Denge
Dış Ticaret Teorisi analizlerinde kullanılan önemli bir araç "üretim olanakları eğrisi" veya "dönüşüm eğrisi"dir. Bu eğri ülkenin üretim koşullarını yansıtır. Sabit maliyet koşulları altında üretim olanakları eğrisi düz bir doğru, artan maliyet koşulları altında orijine göre iç bükey, azalan maliyetlerde de orijine göre dış bükey durumdadır. Bu üç durumda üretimde sırasıyla sabit, azalan ve artan verimler söz konusudur. Dış ticareti arzı etkileyen faktörler açısından açıklayan bu görüşlerin yanısıra talep cephesinden etkileyen etkenler açısından açıklayan görüşler de vardır. Yalnız iki ülkenin iç maliyet sınırları arasında kalan kârlı dış ticaret alanının gösterilmesi yetmez. Dış ticarette talep koşullarına ilk kez yer veren iktisatçı Karşılıklı Talep Yasası ile J.S. Mill olmuştur. Bir ülkede ithal malı miktarları birer birim artırılırken, ülkenin kendi malından önereceği miktarları gösteren eğriye teklif eğrisi adı verilir. Teklif eğrisi, ülkenin hem talep, hem de arz koşullarını yansıtır. İki ülkeli modelde ülkelerin teklif eğrilerinin kesiştiği noktadan geçen ticaret haddi (ululararası nisbi fiyat oranı) denge ticaret haddini gösterir. Bu bir denge fiyatıdır. Çünkü bir tarafın satmak istediği mal miktarını (ihracat), diğer tarafın satın almak istediği miktara (ithalat) eşitler. Küçük bir ülke, büyük bir ülke ile dış ticaret ilişkisine giriştiğinde, büyük ülkenin iç maliyet oranından veya ona yakın bir fiyattan malını ihraç eder. İthalatını ise büyük ülkenin düşük fiyatlarından gerçekleştirir. Bu durumda dış ticaret kazançlarının büyük bölümü küçük ülkeye gider. Bu duruma küçük ülke avantajı veya "önemsiz olmanın önemi" adı verilir. Talep koşullarını incelemede kullanılan ikinci bir araç da toplumsal kayıtsızlık eğrileridir. Belirli varsayımlar altında, bu eğrilerin şekli toplumun zevk ve tercihlerini yansıtır. Üretim olanakları eğrisinin bir toplumsal kayıtsızlık eğrisine teğet olduğu noktada kapalı ekonomi dengesi sağlanır. Açık ekonomilerde üretici dengesi üretim olanakları eğrisinin uluslar arası fiyat oranına, tüketici dengesi de bir kayıtsızlık eğrisinin veri uluslar arası fiyat oranına teğet olduğu noktada gerçekleşir. Tüketim denge noktasından geçen kayıtsızlık eğrisi, kapalı ekonomideki denge noktasından geçen kayıtsızlık eğrisine göre daha yüksek bir refah düzeyini yansıtır. Bu, uluslararası ticaretin ülke refahını artırmasının bir sonucudur.Açık bir ekonomide üretim ve tüketim noktalarından eksenlere çizilen dikmeler bir üçgen alanı oluşturur. Önemli özellikleri olan bu üçgene "dış ticaret üçgeni" adı verilir. Bu üçgenin hipotenüsü uluslararası fiyat oranını, bir dik kenarı ihracat miktarını, diğer dik kenarı da ithalatı gösterir. Dönüşüm eğrileri farklı, fakat talep koşulları benzer olan toplumlarda iç fiyat oranları da farklı olacağından kârlı dış ticaret yapma olanağı vardır. Benzer şekilde, dönüşüm eğrileri aynı, talep koşulları farklı ülkeler de kârlı dış ticaret yapabilir.
1. Üretim hacmi genişlerken maliyetlerin artmasına ne ad verilir?
a. Azalan verimler
b. Azalan maliyetler
c. Sabit maliyetler
d. Değişen verimler
e. Sabit verimler
2. Klasik iktisatçılardan dış ticarette talep koşullarına ilk kez yer veren düşünür kimdir?
Faktör Donatımı Teorisi ve Yeni Dış Ticaret Teorileri
Dış Ekonomi Politikası ve Gümrük Tarifeleri
Tarife Dışı Kısıtlamalar ve İhracatı Teşvik Önlemleri
Dünya Ticaretinin Serbestleştirilmesi: Evrensel Yaklaşım ve GATT/WTO
Dünya Ticaretinin Serbestleştirilmesi: Bölgesel Yaklaşım
Avrupa Birliği
Dünyadaki Diğer Ekonomik Gruplaşmalar
Döviz Piyasası
Döviz Kuru Sistemleri, Politikası ve Döviz Kontrolü
Ödemeler Bilançosu ve Denge Mekanizmaları
Uluslararası Para Sistemi
Parasal Birlik ve Avrupa Para Sistemi
Uluslararası Para Fonu
Uluslararası Özel Mali Sermaye Akımları
Ekonomik Kalkınma ve Dış Ticaret
ULUSLARARASI İKTİSAT
Uluslararası İktisada Giriş ve Klasik Dış Ticaret Teorisi
Uluslararası ekonomik olaylar ülkeler arasındaki mal, hizmet, faktör hareketlerini konu alır. Uluslararası iktisat biliminin yaklaşık iki asırlık bir geçmişi vardır ve Uluslararası Ticaret ve Uluslararası Parasal İlişkiler olarak iki bölüme ayrılır. Ülkelerarası ticaret ile ülke içi ticaret arasında bazı farklılıklar vardır. Dış ticaretin nedenleri; yurt içi talebe göre yurt içi üretimdeki farklar, fiyat farklılıkları ve mal farklılıkları şeklinde üç başlık altında toplanabilir. Ülkelerin neden dış ticaret yaptıklarını, dış ticaretin bileşimi ve dış ticaret fiyatları gibi konuları kapsayan ana bölüme Uluslararası Ticaret Teorisi adı verilir. Uluslararası İktisat'ın modern bir bilim durumuna gelmesi Adam Smith ile başlar. Merkantilistlerin müdahaleci yaklaşımlarına karşın Smith, serbest ticareti ve uluslararası işbölümünü savunmuştur. A. Smith'in uluslararası ticaretin nedenine ilişkin açıklamaları Mutlak Üstünlük Teorisi'ne dayanır. Bu teoriye göre bir ülke hangi malları mutlak maliyetlere göre diğerlerinden daha ucuza üretiyorsa o malların üretiminde uzmanlaşmalıdır. David Ricardo ise dış ticaretin temelini Karşılaştırmalı Üstünlüklere bağlamakla daha kapsamlı bir açıklama getirmiştir. Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi'ne göre bir ülke üretiminde nisbi üstünlüğe sahip olduğu malları ihraç, nisbeten üstün olmadığı malları da ithal etmelidir. Böylece kıt ekonomik kaynaklar optimum biçimde kullanılmış olur. Uluslararası Ticaret Teorisi'nde standart iki-mallı, iki-ülkeli modeller kullanılır. Tam rekabet, devlet müdahalesinin yokluğu ve taşıma giderlerinin sıfır olması teorinin öteki varsayımları arasındadır. Smith ve Ricardo, analizlerini arz faktörleri ile yapmış, talep faktörünü dikkate almamışlardır. O nedenle Klasik modelde üretim maliyetlerinin fiyatlarla özdeş olduğu kabul edilir. Klasikler ayrıca, maliyeti tek bir faktörün yani emeğin belirlediğini varsaymışlar, sermaye ve doğal kaynak faktörlerini maliyet unsuru saymamışlardır. Ricardo modelinin, bunların dışında da bir takım eksikleri vardır. Bunlar arasında modelin sabit maliyetlere dayanması, işgücünün ülke içinde tam hareketli ülkeler arasında tam hareketsiz olması, teorinin statik özellik taşıması sayılabilir
1. Uluslararası finans terimi aşağıdakilerden hangisinin yerine kullanılabilir?
a. Uluslararası Ticaret
b. Uluslararası Parasal İlişkiler
c. Uluslararası Ticaret Teorisi
d. Uluslararası İktisat
e. Uluslararası Ticaret Politikası
2. Merkantalist akım hangi yüzyılın sonuna kadar dünyada etkili olmuştur?
a. 14.
b. 15.
c. 16.
d. 17.
e. 18.
3. Bir işçi ABD de bir günde 60 birim buğday, 30 birim şeker üretebiliyorsa, ABD de buğday fiyatı şeker fiyatının kaç katıdır?
a. 1/2
b. 1
c. 2
d. 30
e. 60
4. Mutlak Üstünlük Teorisi'ni ortaya atan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
a. A. Smith
b. D. Ricardo
c. J. S. Mill
d. A. Marshall
e. G. Haberler
5. Klasik dış ticaret teorilerinin varsayımları arasında aşağıdakilerden hangisi sayılamaz?
a. Uluslararası ticarette para kullanılmaz,
b. Emek faktörü ülke içinde tam hareketlidir,
c. İç ve dış ekonomi üzerinde devlet müdahalesi vardır,
d. Taşıma giderleri sıfırdır,
e. Ekonomi tam çalışma durumundadır.
1 2 3 4 5
B D A A C
Arz ve Talep Yönünden Dış Ticaret Teorisi ve Genel Denge
Dış Ticaret Teorisi analizlerinde kullanılan önemli bir araç "üretim olanakları eğrisi" veya "dönüşüm eğrisi"dir. Bu eğri ülkenin üretim koşullarını yansıtır. Sabit maliyet koşulları altında üretim olanakları eğrisi düz bir doğru, artan maliyet koşulları altında orijine göre iç bükey, azalan maliyetlerde de orijine göre dış bükey durumdadır. Bu üç durumda üretimde sırasıyla sabit, azalan ve artan verimler söz konusudur. Dış ticareti arzı etkileyen faktörler açısından açıklayan bu görüşlerin yanısıra talep cephesinden etkileyen etkenler açısından açıklayan görüşler de vardır. Yalnız iki ülkenin iç maliyet sınırları arasında kalan kârlı dış ticaret alanının gösterilmesi yetmez. Dış ticarette talep koşullarına ilk kez yer veren iktisatçı Karşılıklı Talep Yasası ile J.S. Mill olmuştur. Bir ülkede ithal malı miktarları birer birim artırılırken, ülkenin kendi malından önereceği miktarları gösteren eğriye teklif eğrisi adı verilir. Teklif eğrisi, ülkenin hem talep, hem de arz koşullarını yansıtır. İki ülkeli modelde ülkelerin teklif eğrilerinin kesiştiği noktadan geçen ticaret haddi (ululararası nisbi fiyat oranı) denge ticaret haddini gösterir. Bu bir denge fiyatıdır. Çünkü bir tarafın satmak istediği mal miktarını (ihracat), diğer tarafın satın almak istediği miktara (ithalat) eşitler. Küçük bir ülke, büyük bir ülke ile dış ticaret ilişkisine giriştiğinde, büyük ülkenin iç maliyet oranından veya ona yakın bir fiyattan malını ihraç eder. İthalatını ise büyük ülkenin düşük fiyatlarından gerçekleştirir. Bu durumda dış ticaret kazançlarının büyük bölümü küçük ülkeye gider. Bu duruma küçük ülke avantajı veya "önemsiz olmanın önemi" adı verilir. Talep koşullarını incelemede kullanılan ikinci bir araç da toplumsal kayıtsızlık eğrileridir. Belirli varsayımlar altında, bu eğrilerin şekli toplumun zevk ve tercihlerini yansıtır. Üretim olanakları eğrisinin bir toplumsal kayıtsızlık eğrisine teğet olduğu noktada kapalı ekonomi dengesi sağlanır. Açık ekonomilerde üretici dengesi üretim olanakları eğrisinin uluslar arası fiyat oranına, tüketici dengesi de bir kayıtsızlık eğrisinin veri uluslar arası fiyat oranına teğet olduğu noktada gerçekleşir. Tüketim denge noktasından geçen kayıtsızlık eğrisi, kapalı ekonomideki denge noktasından geçen kayıtsızlık eğrisine göre daha yüksek bir refah düzeyini yansıtır. Bu, uluslararası ticaretin ülke refahını artırmasının bir sonucudur.Açık bir ekonomide üretim ve tüketim noktalarından eksenlere çizilen dikmeler bir üçgen alanı oluşturur. Önemli özellikleri olan bu üçgene "dış ticaret üçgeni" adı verilir. Bu üçgenin hipotenüsü uluslararası fiyat oranını, bir dik kenarı ihracat miktarını, diğer dik kenarı da ithalatı gösterir. Dönüşüm eğrileri farklı, fakat talep koşulları benzer olan toplumlarda iç fiyat oranları da farklı olacağından kârlı dış ticaret yapma olanağı vardır. Benzer şekilde, dönüşüm eğrileri aynı, talep koşulları farklı ülkeler de kârlı dış ticaret yapabilir.
1. Üretim hacmi genişlerken maliyetlerin artmasına ne ad verilir?
a. Azalan verimler
b. Azalan maliyetler
c. Sabit maliyetler
d. Değişen verimler
e. Sabit verimler
2. Klasik iktisatçılardan dış ticarette talep koşullarına ilk kez yer veren düşünür kimdir?
a. A. Smith
b. D. Ricardo
c. J.S. Mill
d. G. Haberler
e. A. Marshall
3. Kapalı ekonomilerde genel denge hangi noktada sağlanır?
a. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin dönüşüm eğrisine teğet olduğu noktada
b. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin dönüşüm eğrisini kestiği iki noktada
c. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin üzerindeki herhangibir noktada
d. Dönüşüm eğrisinin dışındaki herhangibir noktada
e. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin dışındaki herhangibir noktada
4. İki ülkenin talep şartları farklı, arz şartları aynı ise aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a. Bu ülkelerin üretim imkanları eğrileri aynıdır.
b. Bu ülkelerin toplumsal kayıtsızlık eğrileri aynıdır.
c. Bu ülkelerde zevk ve tercihler faklıdır.
d. Bu ülkelerde üretim faktörü donanımı aynıdır.
e. Bu ülkelerde üretim maliyetleri aynıdır.
5. Uluslararası ticaret teorisi talep yönünden incelenirken aşağıdaki eğrilerden hangisi kullanılmaktadır?
a. Teklif eğrisi
b. Dönüşüm eğrisi
c. Üretim olanakları eğrisi
d. Arz eğrisi
e. Eş ürün eğrisi
1 2 3 4 5
A C A B A
Faktör Donatımı Teorisi ve Yeni Dış Ticaret Teorileri
Faktör Donatımı Teorisi, 1919'da İsveçli Eli Heckscher tarafından ortaya atılmıştır. Yine aynı ülkeden Bertil Ohlin teoriye önemli katkılarda bulunmuştur. Bu iki iktisatçının isminden dolayı teoriye Heckscher Ohlin Teorisi de denir. Faktör Donatımı Teorisi'ne göre her ülke emek ve sermaye faktörlerinden hangisine daha zengin olarak sahip bulunuyorsa, üretimi o faktörü daha yoğun şekilde kullanmayı gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder. Diğer bir deyişle, bu malların üretiminde uzmanlaşır, bunları ihraç ederek pahalı malları yurt dışından ithal eder. Teorinin temel varsayımlarından birisi ülkelerin faktör donatımı bakımından farklı olduklarıdır. Diğer bir varsayım, malların faktör yoğunluklarındaki farklılıklardır. Teoride ayrıca malların faktör yoğunluğu özelliğinin değişmediği varsayılır. Teorinin geçerliliği için talep koşulları iki ülkede aynı olmalıdır. Talep farklılıklarını dikkate almaması dolayısıyla teori bir arz teorisi sayılabilir. Teoride ayrıca teknolojinin ülkeler arasında benzer olduğu varsayımı yapılmıştır. Heckscher-Ohlin modelinden dört önemli teorem çıkartılmaktadır. Bunlar, faktör donatımı, uluslararası faktör fiyatları eşitliği, Stolper-Samuelson gelir dağılımı ve Rybczynski teoremleridir. Faktör Donatımı Teorisi ilk kez 1953 yılında Leontief tarafından ABD'nin dış dünya ile olan ticareti üzerinde test edilmiştir. Varılan sonuçlara göre ABD'nin, teoriden beklenenin tersine, emek-yoğun mallar ihraç edip sermaye-yoğun mallar ithal ettiği görülmüştür. Bu sonuca "Leontief Paradoksu" adı verilmektedir. Diğer ülkeler üzerinde yapılan benzer testler de teoriyi tam olarak desteklememiştir. Tartışmalar halâ devam etmekle birlikte, bugüne kadar çelişkiyi tam olarak giderecek bir açıklama yapılamamıştır. Leontief paradoksunun yarattığı tartışmalar sonucunda özellikle
1960'lardan sonra dış ticareti açıklamak amacıyla çeşitli yeni görüş ve teoriler ortaya atılmıştır. Nitelikli işgücü, ölçek ekonomileri, teknoloji açığı, ürün devreleri, tercihlerde benzerlik ve monopolcü rekabet teorileri bu yeni modellerden başlıcalarıdır. Genel olarak dış ticaret teorilerinin hiçbirinin tek başına dünya ticaretini açıklayamadığını ancak birinin eksini diğeri tamamladığı için hepsi birlikte düşünüldüğünde dünya ticaretinin çoğunu açıklayabilmekte olduklarını söyleyebiliriz.
. Faktör Donatımı Teorisine göre şunlardan hangisi doğrudur?
a. Emek zengini ülkeler sermaye - yoğun mallarda uzmanlaşır.
b. Sermaye zengini ülkeler emek - yoğun mallarda uzmanlaşır.
c. Sermaye zengini ülkeler sermaye ve emek - yoğun mallarda uzmanlaşır.
d. Emek zengini ülkeler emek-yoğun mallarda uzmanlaşır.
e. Emek zengini ülkeler sermaye ve emek - yoğun mallarda uzmanlaşır.
2. Heckscher-Ohlin modelinden şunlardan hangisi çıkartılamaz?
a. Uluslararası faktör fiyatları eşitliği teoremi
b. Stolper-Samuelson gelir dağılımı teoremi
c. Rybczynski teoremi
d. Teklif eğrileri teoremi
e. Faktör donatımı teoremi
3. Girdi-çıktı tekniği aracılığı ile ilk kez ABD üzerinde yapılan uygulamalı bir çalışmada bu ülkenin dışarıya emek-yoğun mal ihraç edip sermaye yoğun mal ithal ettiği görülmüştür. Bu sonuca ne ad verilir?
a. Leontief Paradoksu
b. Ricardo Paradoksu
c. İnput-Output Paradoksu
d. Edgeworth Paradoksu
e. Marshall-Lerner Şartı
4. Leontief Paradoksundan sonra ortaya atılan şu teorilerden hangisi ana özelliği bakımından diğerlerinden farklılık gösterir?
a. Nitelikli işgücü
b. Ölçek ekonomileri
c. Teknoloji açığı
d. Tercihlerde benzerlik
e. Ürün dönemleri
5. Teknoloji açığı hipotezini ortaya atan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
a. Viner
b. Posner
c. Keessing
d. Kenen
e. Leontief
1 2 3 4 5
D D A D B
Dış Ekonomi Politikası ve Gümrük Tarifeleri
Dış ekonomi politikası, hükümetlerin ticaret ve üretim faktörleri akışlarının yönüne, bileşim ve hacmine müdahaleye yönelik tüm faaliyetleridir. Dış ekonomi politikasının amaçları şunlardır: Kendi kendine yeterlik, ekonomik refah, ekonomik korunma, ödemeler bilançosunda denge ve ekonomik kalkınma. Dış ekonomi politikasında hükümetler, değişik araçlar kullanarak uluslararası ticaret ve faktör hareketlerinin yönüne, bileşimine ve içeriğine müdahale ederler. Bu araçlar, tarifeler, tarife dışı kısıtlamalar ve ihracatı teşvik yardımlarıdır. Gümrük tarifesi, dış ekonomi politikasının en eski ve en çok kullanılan araçlarından biridir. Tanımda gümrük, belli bir malın gümrük sınırını geçişinde ödenen vergi ve harçlardır. Tarife ise, uluslararası ticarete konu olan bütün mallara uygulanan vergileri belirleyen listelerdir. Gümrük tarifeleri advalorem ve spesifik olmak üzere ikiye ayrılır. Ayrıca bunların bileşiminden oluşan karma tarifeler de vardır. Advalorem vergiler,ithal edilen malın değeri üzerinden yüzde olarak alınır. Spesifik vergiler ise, ithal edilen malın fiziki birimleri başına sabit miktarlarda tahsil edilir. Bir ülkede gümrük tarifelerinin yaratmış olduğu ekonomik etkiler, sadece bir tek mal veya belli bir piyasa için analiz edildiğinde (kısmi denge analizi) dört çeşit ekonomik etki ortaya çıkar. Bunlar; koruma, tüketim, gelir ve yeniden dağıtım etkileridir. Gümrük tarifelerinin kısmi denge analizi ile ekonomik etkilerinin incelenmesinde, koruma ve tüketim etkileri, tarife uygulayan ekonomiye yüklenen net kayıptır. Eğer ekonomide tarifeler, tüm ithalatı kısıtlayacak kadar yükseltilirse, bir dönemde dışarıdan hiç ithalat yapılmaz ve yerli üretim, yurt içi tüketimi karşılar. Bu tip tarifelere yasaklayıcı tarife denir. Tarihi gelişim içinde, yeni kurulan sanayi dallarının veya ekonominin bir bölümünün tarife ile korunmasını ilk ortaya atan iktisatçı, F. List'tir. List, uluslararası rekabette ülkelerin belli bir seviyeye gelinceye kadar sanayilerini korumaları gerektiğini belirtmiştir. Ülke, rekabet imkanını sağladıktan sonra, koruma kaldırılmalıdır. Buna, terbiyevi korumacılık denir. Gelişme yolunda olan ülkelerde, gümrük tarifelerinin koruyuculuğunda kurulan bir sanayi dalının, Mill-Bastable Testi'nden başarı ile geçmesi gerekir. Günümüzde gümrük tarife listelerinde yer alan vergi oranları, nominal tarifelerdir ve yurt içi sanayi dallarına aynı oranda koruma sağlamamaktadır. Bu sebeple, nominal tarifelerden farklı olarak etken tarife oranı kavramı geliştirilmiştir. Bu oran, sadece tamamlanmış mal üzerindeki tarife oranına değil, fakat o malın üretiminde kullanılan ara malların üretimindeki tarife oranlarına da bağlıdır. Uluslararası ticaret son yıllarda hızla gelişirken, ticarete konu olan mallar da süratle artmaktadır. Mal artışına paralel olarak bunların nitelikleri de değişmektedir. Karmaşık mal çeşitlerinin, belli bir sistem içinde sınıflandırılarak tasnif edilmelerine diğer bir deyişle gümrük nomenklatürlerine ihtiyaç vardır. Günümüzde Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemi Hakkında Uluslararası Sözleşme uygulanmaktadır. Türkiye ile AB arasında 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği gerçekleştiği için, bu tarihten sonra AB ve EFTA dışındaki ülkelere AB tarafından belirlenen ortak gümrük tarifesi uygulanmaktadır.
1. ____ , hükümetlerin dış ticareti, iç ve dış yatırımları sınırlaması, düzenlemesi, teşvik etmesi veya bunlara yol göstermesidir.
a. Geniş anlamda dış ekonomi politikası
b. Dar anlamda dış ekonomi politikası
c. Dış ticaret politikası
d. Dış yatırım politikası
e. Geniş anlamda dış ticaret politikası
2. Dış ekonomi politikasının amaçları arasında aşağıda yazılanlardan hangisi yoktur?
a. Kendi kendine yeterlik
b. Ekonomik refah
c. Adil gelir dağılımı
d. Ekonomik kalkınma
e. Ekonomik korunma
3. ____ vergiler, ithal edilen malın değeri üzerinden ____ olarak alınır ____ vergiler ise, ithal edilen malın ____ birimleri başına sabit miktarlarda tahsil edilir.
I. Advalorem
II. Yüzde
III. Spesifik
IV. Fiziki
V. Mali
Boşluklara gelecek sözcüklerin doğru sıralanışı hangi seçenekte gösterilmiştir?
a. III + II + I + V
b. I + II + III + IV
c. III + IV + I + V
d. I + II + III + V
e. III + II + I + IV
4. Bir ekonomide tarifeler eğer bütün ithalatı kısıtlayacak kadar yüksek düzeyde arttırılırsa, bu durumda ____ tarife söz konusudur.
a. Koruyucu
b. Dağıtıcı
c. Yasaklayıcı
d. Tüketici
e. Etkin
5. Bir ülkede etken gümrük tarifesi kapsamında t = %100 , a = 0.5 , r = %0 ise, etken tarife oranı aşağıdakilerden hangisidir?
a. %100
b. %150
c. %200
d. %250
e. %300
1 2 3 4 5
B C B C C
Tarife Dışı Kısıtlamalar ve İhracatı Teşvik Önlemleri
Tarife dışı kısıtlamalar, gümrük tarifelerinden ayrı olarak dış ticarete müdahale için kullanılan araçların tümünü kapsar. Büyük çoğunluğu ithalat kısıtlamalarına yönelik olmakla beraber, ihracatın ve diğer döviz kazandırıcı işlemlerin teşvik edilmesi amacıyla da kullanılmaktadır. Kotalar, tarife dışı kısıtlamalar içinde önemli bir yere sahiptir. İthalat kotası, gümrük tarifesinden farklı olarak, ithalat miktar veya değeri üzerinde mutlak bir sınırlama getirir. Kotalar, gümrük tarifelerinden farklı olarak gelir sağlayıcı bir etkiye sahip değildir. Kotalar, tarifelerden farklı olarak ithalatı kesin olarak kısıtlar ve tarifelere göre daha fazla esnekliğe sahiptir. Buna karşılık, ekonomide serbest piyasa düzeninin işleyişini aksatır. Kota uygulamasında fiyat mekanizmasının işleyişi bozulur ve ekonomide yanlış kararlar alınabilir. İhracat kotaları, ihracat yapılan ülkenin isteği üzerine uygulanır. Bir diğer ihracat kısıtlama türü ise ihracatçı ülkenin kendi isteği ile olandır. Tarife benzeri önlemler, gümrük tarifeleri gibi ithal mallarının fiyatlarını arttırarak ithalat hacmini daraltan bütün diğer kısıtlamalardır. Bu önlemle arasında dolaylı vergiler en önemlisidir. Ayrıca, ithal teminatları da diğer bir tarife benzeri önlemdir. Gümrük vergisine benzer ithalat vergisi ve fonlar da, bir tür tarife dışı kısıtlamadır. İthal hacmini doğrudan etkileyen bütün iradi ve teknik düzenlemeler, görünmeyen engellerdir. Günümüzde özellikle gelişme yolunda olan ülkelerin hızla sanayileşme arzuları, bir ülkelerin dış ticaret üzerindeki denetimlerinin artmasına yol açmıştır. Dampinge karşı uygulanan anti-damping vergisi, günümüzde önemli bir tarife dışı engeldir. Benzer şekilde, sübvansiyonlara karşı uygulanan telafi edilen vergiler ve döviz kontrolü de tarife dışı engeller içinde yer alır. Gelişme yolunda olan her ülke, kalkınma sürecinde karşılaşabileceği döviz darboğazını genişletmek için ihracatını arttırmak iste. İhracatı teşvik önlemleri arasında, ihracatta prim sistemi, vergi iadesi ve indirimi, girdi teşvikleri ve devlet pazarlama yardımı yer alır. Türkiye'de ihracatı teşvik politikası kapsamında birçok teşvik uygulanmaktadır. Bir ülkede ihracatın geliştirilmesi için bazı teşvik önlemleri uygulanıyorsa, bu politikanın sonucunda ihracat artmalı, ekonomide uygun bir kaynak tahsisi sağlanmalı ve sosyal karlılığın gerekleri yerine getirilmelidir. İhracatı teşvik önlemleri, özel üretim yardımı olmamalı, yeni ihracat ürünleri ile sınırlı olmalı ve mümkün olduğu kadar uluslararası alanda tarife korumalarına ve misillemelere yol açmayacak nitelikte olmalıdır. İhracatı teşvik politikası, ekonomik etkileri yönünden ithal ikamesi politikasının simetriğidir. Çünkü her iki durumda da dahili üreticiler daha ucuz üretim yapan yabancı üreticilere karşı korunmakta, onların üretim ve ihracatlarını olumsuz yönde etkilemektedirler.
1. ithal malı fiyatlarını attırarak bu malların ithalatını dolaylı yoldan etkiler.
a. Gümrük tarifeleri
b. Kotalar
c. İhracatı teşvik önlemleri
d. Sübvansiyonlar
e. Damping
2. , farklı olarak ithalatı kesin olarak kısıtlar. I. Kotalar, II. Tarifelerden, III. Sübvansiyonlar, IV. Dampingten
a. I + II
b. III + IV
c. I + IV
d. III + II
e. I + III
3. Tarife benzeri önlemler arasında aşağıda sayılanlardan hangisi yer almaz ?
a. Dolaylı vergiler
b. İthalat teminatları
c. Fonlar
d. Görünmeyen engeller
e. Gümrük vergileri
4. Uluslararası karşılaştırmalarda sübvansiyon kapsamına giren mali araçlar arasında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz ?
a. Doğrudan yardımlar
b. Vergi imtiyazları,
c. Sübvansiyonlu krediler
d. Garantili borçlar
e. AR-GE yardımları
5. politikası, ihracat için üretim ile üretilen ürünlerin dışarıya satımını kolaylaştırıcı ve teşvik edici bir politikadır.
a. İhracatı teşvik
b. İthal ikamesi
c. Sübvansiyon
d. Gümrük
e. Damping
1 2 3 4 5
A A E E A
b. D. Ricardo
c. J.S. Mill
d. G. Haberler
e. A. Marshall
3. Kapalı ekonomilerde genel denge hangi noktada sağlanır?
a. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin dönüşüm eğrisine teğet olduğu noktada
b. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin dönüşüm eğrisini kestiği iki noktada
c. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin üzerindeki herhangibir noktada
d. Dönüşüm eğrisinin dışındaki herhangibir noktada
e. Toplumsal kayıtsızlık eğrisinin dışındaki herhangibir noktada
4. İki ülkenin talep şartları farklı, arz şartları aynı ise aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a. Bu ülkelerin üretim imkanları eğrileri aynıdır.
b. Bu ülkelerin toplumsal kayıtsızlık eğrileri aynıdır.
c. Bu ülkelerde zevk ve tercihler faklıdır.
d. Bu ülkelerde üretim faktörü donanımı aynıdır.
e. Bu ülkelerde üretim maliyetleri aynıdır.
5. Uluslararası ticaret teorisi talep yönünden incelenirken aşağıdaki eğrilerden hangisi kullanılmaktadır?
a. Teklif eğrisi
b. Dönüşüm eğrisi
c. Üretim olanakları eğrisi
d. Arz eğrisi
e. Eş ürün eğrisi
1 2 3 4 5
A C A B A
Faktör Donatımı Teorisi ve Yeni Dış Ticaret Teorileri
Faktör Donatımı Teorisi, 1919'da İsveçli Eli Heckscher tarafından ortaya atılmıştır. Yine aynı ülkeden Bertil Ohlin teoriye önemli katkılarda bulunmuştur. Bu iki iktisatçının isminden dolayı teoriye Heckscher Ohlin Teorisi de denir. Faktör Donatımı Teorisi'ne göre her ülke emek ve sermaye faktörlerinden hangisine daha zengin olarak sahip bulunuyorsa, üretimi o faktörü daha yoğun şekilde kullanmayı gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder. Diğer bir deyişle, bu malların üretiminde uzmanlaşır, bunları ihraç ederek pahalı malları yurt dışından ithal eder. Teorinin temel varsayımlarından birisi ülkelerin faktör donatımı bakımından farklı olduklarıdır. Diğer bir varsayım, malların faktör yoğunluklarındaki farklılıklardır. Teoride ayrıca malların faktör yoğunluğu özelliğinin değişmediği varsayılır. Teorinin geçerliliği için talep koşulları iki ülkede aynı olmalıdır. Talep farklılıklarını dikkate almaması dolayısıyla teori bir arz teorisi sayılabilir. Teoride ayrıca teknolojinin ülkeler arasında benzer olduğu varsayımı yapılmıştır. Heckscher-Ohlin modelinden dört önemli teorem çıkartılmaktadır. Bunlar, faktör donatımı, uluslararası faktör fiyatları eşitliği, Stolper-Samuelson gelir dağılımı ve Rybczynski teoremleridir. Faktör Donatımı Teorisi ilk kez 1953 yılında Leontief tarafından ABD'nin dış dünya ile olan ticareti üzerinde test edilmiştir. Varılan sonuçlara göre ABD'nin, teoriden beklenenin tersine, emek-yoğun mallar ihraç edip sermaye-yoğun mallar ithal ettiği görülmüştür. Bu sonuca "Leontief Paradoksu" adı verilmektedir. Diğer ülkeler üzerinde yapılan benzer testler de teoriyi tam olarak desteklememiştir. Tartışmalar halâ devam etmekle birlikte, bugüne kadar çelişkiyi tam olarak giderecek bir açıklama yapılamamıştır. Leontief paradoksunun yarattığı tartışmalar sonucunda özellikle
1960'lardan sonra dış ticareti açıklamak amacıyla çeşitli yeni görüş ve teoriler ortaya atılmıştır. Nitelikli işgücü, ölçek ekonomileri, teknoloji açığı, ürün devreleri, tercihlerde benzerlik ve monopolcü rekabet teorileri bu yeni modellerden başlıcalarıdır. Genel olarak dış ticaret teorilerinin hiçbirinin tek başına dünya ticaretini açıklayamadığını ancak birinin eksini diğeri tamamladığı için hepsi birlikte düşünüldüğünde dünya ticaretinin çoğunu açıklayabilmekte olduklarını söyleyebiliriz.
. Faktör Donatımı Teorisine göre şunlardan hangisi doğrudur?
a. Emek zengini ülkeler sermaye - yoğun mallarda uzmanlaşır.
b. Sermaye zengini ülkeler emek - yoğun mallarda uzmanlaşır.
c. Sermaye zengini ülkeler sermaye ve emek - yoğun mallarda uzmanlaşır.
d. Emek zengini ülkeler emek-yoğun mallarda uzmanlaşır.
e. Emek zengini ülkeler sermaye ve emek - yoğun mallarda uzmanlaşır.
2. Heckscher-Ohlin modelinden şunlardan hangisi çıkartılamaz?
a. Uluslararası faktör fiyatları eşitliği teoremi
b. Stolper-Samuelson gelir dağılımı teoremi
c. Rybczynski teoremi
d. Teklif eğrileri teoremi
e. Faktör donatımı teoremi
3. Girdi-çıktı tekniği aracılığı ile ilk kez ABD üzerinde yapılan uygulamalı bir çalışmada bu ülkenin dışarıya emek-yoğun mal ihraç edip sermaye yoğun mal ithal ettiği görülmüştür. Bu sonuca ne ad verilir?
a. Leontief Paradoksu
b. Ricardo Paradoksu
c. İnput-Output Paradoksu
d. Edgeworth Paradoksu
e. Marshall-Lerner Şartı
4. Leontief Paradoksundan sonra ortaya atılan şu teorilerden hangisi ana özelliği bakımından diğerlerinden farklılık gösterir?
a. Nitelikli işgücü
b. Ölçek ekonomileri
c. Teknoloji açığı
d. Tercihlerde benzerlik
e. Ürün dönemleri
5. Teknoloji açığı hipotezini ortaya atan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
a. Viner
b. Posner
c. Keessing
d. Kenen
e. Leontief
1 2 3 4 5
D D A D B
Dış Ekonomi Politikası ve Gümrük Tarifeleri
Dış ekonomi politikası, hükümetlerin ticaret ve üretim faktörleri akışlarının yönüne, bileşim ve hacmine müdahaleye yönelik tüm faaliyetleridir. Dış ekonomi politikasının amaçları şunlardır: Kendi kendine yeterlik, ekonomik refah, ekonomik korunma, ödemeler bilançosunda denge ve ekonomik kalkınma. Dış ekonomi politikasında hükümetler, değişik araçlar kullanarak uluslararası ticaret ve faktör hareketlerinin yönüne, bileşimine ve içeriğine müdahale ederler. Bu araçlar, tarifeler, tarife dışı kısıtlamalar ve ihracatı teşvik yardımlarıdır. Gümrük tarifesi, dış ekonomi politikasının en eski ve en çok kullanılan araçlarından biridir. Tanımda gümrük, belli bir malın gümrük sınırını geçişinde ödenen vergi ve harçlardır. Tarife ise, uluslararası ticarete konu olan bütün mallara uygulanan vergileri belirleyen listelerdir. Gümrük tarifeleri advalorem ve spesifik olmak üzere ikiye ayrılır. Ayrıca bunların bileşiminden oluşan karma tarifeler de vardır. Advalorem vergiler,ithal edilen malın değeri üzerinden yüzde olarak alınır. Spesifik vergiler ise, ithal edilen malın fiziki birimleri başına sabit miktarlarda tahsil edilir. Bir ülkede gümrük tarifelerinin yaratmış olduğu ekonomik etkiler, sadece bir tek mal veya belli bir piyasa için analiz edildiğinde (kısmi denge analizi) dört çeşit ekonomik etki ortaya çıkar. Bunlar; koruma, tüketim, gelir ve yeniden dağıtım etkileridir. Gümrük tarifelerinin kısmi denge analizi ile ekonomik etkilerinin incelenmesinde, koruma ve tüketim etkileri, tarife uygulayan ekonomiye yüklenen net kayıptır. Eğer ekonomide tarifeler, tüm ithalatı kısıtlayacak kadar yükseltilirse, bir dönemde dışarıdan hiç ithalat yapılmaz ve yerli üretim, yurt içi tüketimi karşılar. Bu tip tarifelere yasaklayıcı tarife denir. Tarihi gelişim içinde, yeni kurulan sanayi dallarının veya ekonominin bir bölümünün tarife ile korunmasını ilk ortaya atan iktisatçı, F. List'tir. List, uluslararası rekabette ülkelerin belli bir seviyeye gelinceye kadar sanayilerini korumaları gerektiğini belirtmiştir. Ülke, rekabet imkanını sağladıktan sonra, koruma kaldırılmalıdır. Buna, terbiyevi korumacılık denir. Gelişme yolunda olan ülkelerde, gümrük tarifelerinin koruyuculuğunda kurulan bir sanayi dalının, Mill-Bastable Testi'nden başarı ile geçmesi gerekir. Günümüzde gümrük tarife listelerinde yer alan vergi oranları, nominal tarifelerdir ve yurt içi sanayi dallarına aynı oranda koruma sağlamamaktadır. Bu sebeple, nominal tarifelerden farklı olarak etken tarife oranı kavramı geliştirilmiştir. Bu oran, sadece tamamlanmış mal üzerindeki tarife oranına değil, fakat o malın üretiminde kullanılan ara malların üretimindeki tarife oranlarına da bağlıdır. Uluslararası ticaret son yıllarda hızla gelişirken, ticarete konu olan mallar da süratle artmaktadır. Mal artışına paralel olarak bunların nitelikleri de değişmektedir. Karmaşık mal çeşitlerinin, belli bir sistem içinde sınıflandırılarak tasnif edilmelerine diğer bir deyişle gümrük nomenklatürlerine ihtiyaç vardır. Günümüzde Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemi Hakkında Uluslararası Sözleşme uygulanmaktadır. Türkiye ile AB arasında 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği gerçekleştiği için, bu tarihten sonra AB ve EFTA dışındaki ülkelere AB tarafından belirlenen ortak gümrük tarifesi uygulanmaktadır.
1. ____ , hükümetlerin dış ticareti, iç ve dış yatırımları sınırlaması, düzenlemesi, teşvik etmesi veya bunlara yol göstermesidir.
a. Geniş anlamda dış ekonomi politikası
b. Dar anlamda dış ekonomi politikası
c. Dış ticaret politikası
d. Dış yatırım politikası
e. Geniş anlamda dış ticaret politikası
2. Dış ekonomi politikasının amaçları arasında aşağıda yazılanlardan hangisi yoktur?
a. Kendi kendine yeterlik
b. Ekonomik refah
c. Adil gelir dağılımı
d. Ekonomik kalkınma
e. Ekonomik korunma
3. ____ vergiler, ithal edilen malın değeri üzerinden ____ olarak alınır ____ vergiler ise, ithal edilen malın ____ birimleri başına sabit miktarlarda tahsil edilir.
I. Advalorem
II. Yüzde
III. Spesifik
IV. Fiziki
V. Mali
Boşluklara gelecek sözcüklerin doğru sıralanışı hangi seçenekte gösterilmiştir?
a. III + II + I + V
b. I + II + III + IV
c. III + IV + I + V
d. I + II + III + V
e. III + II + I + IV
4. Bir ekonomide tarifeler eğer bütün ithalatı kısıtlayacak kadar yüksek düzeyde arttırılırsa, bu durumda ____ tarife söz konusudur.
a. Koruyucu
b. Dağıtıcı
c. Yasaklayıcı
d. Tüketici
e. Etkin
5. Bir ülkede etken gümrük tarifesi kapsamında t = %100 , a = 0.5 , r = %0 ise, etken tarife oranı aşağıdakilerden hangisidir?
a. %100
b. %150
c. %200
d. %250
e. %300
1 2 3 4 5
B C B C C
Tarife Dışı Kısıtlamalar ve İhracatı Teşvik Önlemleri
Tarife dışı kısıtlamalar, gümrük tarifelerinden ayrı olarak dış ticarete müdahale için kullanılan araçların tümünü kapsar. Büyük çoğunluğu ithalat kısıtlamalarına yönelik olmakla beraber, ihracatın ve diğer döviz kazandırıcı işlemlerin teşvik edilmesi amacıyla da kullanılmaktadır. Kotalar, tarife dışı kısıtlamalar içinde önemli bir yere sahiptir. İthalat kotası, gümrük tarifesinden farklı olarak, ithalat miktar veya değeri üzerinde mutlak bir sınırlama getirir. Kotalar, gümrük tarifelerinden farklı olarak gelir sağlayıcı bir etkiye sahip değildir. Kotalar, tarifelerden farklı olarak ithalatı kesin olarak kısıtlar ve tarifelere göre daha fazla esnekliğe sahiptir. Buna karşılık, ekonomide serbest piyasa düzeninin işleyişini aksatır. Kota uygulamasında fiyat mekanizmasının işleyişi bozulur ve ekonomide yanlış kararlar alınabilir. İhracat kotaları, ihracat yapılan ülkenin isteği üzerine uygulanır. Bir diğer ihracat kısıtlama türü ise ihracatçı ülkenin kendi isteği ile olandır. Tarife benzeri önlemler, gümrük tarifeleri gibi ithal mallarının fiyatlarını arttırarak ithalat hacmini daraltan bütün diğer kısıtlamalardır. Bu önlemle arasında dolaylı vergiler en önemlisidir. Ayrıca, ithal teminatları da diğer bir tarife benzeri önlemdir. Gümrük vergisine benzer ithalat vergisi ve fonlar da, bir tür tarife dışı kısıtlamadır. İthal hacmini doğrudan etkileyen bütün iradi ve teknik düzenlemeler, görünmeyen engellerdir. Günümüzde özellikle gelişme yolunda olan ülkelerin hızla sanayileşme arzuları, bir ülkelerin dış ticaret üzerindeki denetimlerinin artmasına yol açmıştır. Dampinge karşı uygulanan anti-damping vergisi, günümüzde önemli bir tarife dışı engeldir. Benzer şekilde, sübvansiyonlara karşı uygulanan telafi edilen vergiler ve döviz kontrolü de tarife dışı engeller içinde yer alır. Gelişme yolunda olan her ülke, kalkınma sürecinde karşılaşabileceği döviz darboğazını genişletmek için ihracatını arttırmak iste. İhracatı teşvik önlemleri arasında, ihracatta prim sistemi, vergi iadesi ve indirimi, girdi teşvikleri ve devlet pazarlama yardımı yer alır. Türkiye'de ihracatı teşvik politikası kapsamında birçok teşvik uygulanmaktadır. Bir ülkede ihracatın geliştirilmesi için bazı teşvik önlemleri uygulanıyorsa, bu politikanın sonucunda ihracat artmalı, ekonomide uygun bir kaynak tahsisi sağlanmalı ve sosyal karlılığın gerekleri yerine getirilmelidir. İhracatı teşvik önlemleri, özel üretim yardımı olmamalı, yeni ihracat ürünleri ile sınırlı olmalı ve mümkün olduğu kadar uluslararası alanda tarife korumalarına ve misillemelere yol açmayacak nitelikte olmalıdır. İhracatı teşvik politikası, ekonomik etkileri yönünden ithal ikamesi politikasının simetriğidir. Çünkü her iki durumda da dahili üreticiler daha ucuz üretim yapan yabancı üreticilere karşı korunmakta, onların üretim ve ihracatlarını olumsuz yönde etkilemektedirler.
1. ithal malı fiyatlarını attırarak bu malların ithalatını dolaylı yoldan etkiler.
a. Gümrük tarifeleri
b. Kotalar
c. İhracatı teşvik önlemleri
d. Sübvansiyonlar
e. Damping
2. , farklı olarak ithalatı kesin olarak kısıtlar. I. Kotalar, II. Tarifelerden, III. Sübvansiyonlar, IV. Dampingten
a. I + II
b. III + IV
c. I + IV
d. III + II
e. I + III
3. Tarife benzeri önlemler arasında aşağıda sayılanlardan hangisi yer almaz ?
a. Dolaylı vergiler
b. İthalat teminatları
c. Fonlar
d. Görünmeyen engeller
e. Gümrük vergileri
4. Uluslararası karşılaştırmalarda sübvansiyon kapsamına giren mali araçlar arasında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz ?
a. Doğrudan yardımlar
b. Vergi imtiyazları,
c. Sübvansiyonlu krediler
d. Garantili borçlar
e. AR-GE yardımları
5. politikası, ihracat için üretim ile üretilen ürünlerin dışarıya satımını kolaylaştırıcı ve teşvik edici bir politikadır.
a. İhracatı teşvik
b. İthal ikamesi
c. Sübvansiyon
d. Gümrük
e. Damping
1 2 3 4 5
A A E E A
0 Yorumlarınız