11. Sınıf Edebiyat Sayfa 110 - 121 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

Sayfa 110

Hazırlık
1.   Hikâye ve roman arasında ne gibi farkların olduğunu, önceki bilgilerinize dayanarak maddeler hâlinde defterlerinize yazınız.
2.   Bir hikâyeci ve romancı eserini ortaya koyarken nelere dikkat etmelidir? Ne gibi birikimlere sahip olmalıdır? Tartışınız ve elde ettiğiniz sonuçları sözlü olarak belirtiniz.
Bir hikayeci ve romancı, eserini ortaya koyarken şunlara dikkat etmelidir:
İlgi çekecek bir tema seçmelidir.
Eserin kurgusunu iyi yapmalıdır.
Eserin yapı ögeleri arasında güçlü bir uyum kurmalıdır.
Olay örgüsünde verilmek istenen iletiyi tam olarak ortaya çıkarmasına özen göstermelidir.
Etkileyici ve akıcı bir dil kullanmalıdır.




3.   Türk edebiyatında anlatmaya bağlı edebîmetin türlerinin tarihî seyri hakkında bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Türk edebiyatında anlatmaya bağlı metinlerin tarihi seyri:
Masal-destan-mesnevi-halk hikayesi- hikaye-roman

4.   Tanzimat Döneminde başlayan hikâyeciliğin gelişimi konusunda neler bildiğinizi sözlü olarak ifade ediniz.
Tanzimat döneminde ilk hikaye kitabını Ahmet Mithat Efendi yazmıştır. Letaif-i Rivayat adlı bu hikayelerde kurgu ve teknik zayıftır. Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler” adlı hikayesi teknik bakımından daha güçlü olduğu için ilk modern hikaye örneği olarak kabul edilir.

Sayfa 114

1.Etkinlik

d. Seniha’nın, kendisini gelin olmaya hazır hissetmesi
a. Hizmetçinin eve üç görücünün geldiğini duyurması
b. Görücülerin gelmesiyle Seniha’nın telaşlanması
e. Seniha’nın görücüler karşısında yaşadığı ruh hâli
g. Seniha’nın görücülere tepkisi
c. Görücülerin gitmesiyle Seniha’nın rahatlaması
f. Seniha’nın görücüye gelenlerden birine olumlu bakması
ğ. Seniha’nın, annesinin değerlendirmelerine öfkesi
h. 18 yaşına geldiği için Seniha’nın endişelenmesi
j. Yeni görücülerin gelmesiyle Seniha’nın umutlanması
i. Yaşlı birinin Seniha’ya dünürcü olması
ç. Seniha’nın annesinin görücülere olumsuz cevap vermesi
ı. Seniha’nın hayatı kabullenmeye başlaması
k. Seniha’nın annesinin endişeye kapılması
l. Yılların geçmesiyle Seniha’nın hayata küsmesi
m. Son gelen görücülerden umudu olmayan Seniha’nın odayı terk etmesi

2.Görücü adlı hikâyede geçen kişiler:  Seniha, annesi, hizmetçi, aracı komşu kadın, görücüler, gazeteci, zabit,
Şahıslar olayın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır. Anne, kız, görücü, hizmetçi, görücüler olayın ortaya çıkması için bir uyum oluşturmuşlardır.

2. Etkinlik

Seniha: Utangaç, çekingen bir kız. Hayattan kendisi için beklentileri var. Hayalinde yakışıklı ve soylu bir koca, mutlu bir evlilik var.

Seniha’nın annesi:Kızını çok seven, koruyan, gözün­den bile sakınan bir kadın. Bu koruyucu tavrı yüzünden, farkında olmadan kızının evde kalmasına neden olmuş­tur. Günümüzde bu tür anneleri sıkça görmekteyiz.

Görücüler: Kızın kusurlu bir yönü var mı diye dikkatle bakan, bakışlarıyla rahatsız eden ve genellikle orta yaş üzerindeki kadınlar. Seniha’nın duygu ve düşüncelerini en çok etkileyen kişilerdir.

Baba: Baba o dönemin sosyal özelliğine bağlı olarak görücü konusunda pek devreye girmez. Görücüler kızı beğenirlerse baba da erkek tarafını ve damat adayını sorup soruşturacak ve kararını verecektir. Bu kurallar günümüzde de birçok ailede uygulanmaktadır.
 Hizmetçi: O günün aile yapısında var olan bir unsur. Hakkında pek bilgi yok.  Seniha’ya görücülerin geldiğini haber veren kişi.
Sayfa 115

3.Görücü adlı hikayede kronolojik zaman kullanılmıştır. Seniha’nın 14 yaşından  26 yaşına kadar olan dönemi ele anlanmıştır. Hikâyede geçen olay ile yaşandığın dönem aynıdır.

4. Görücü adlı hikayede mekan evdir. Olay bir evin konukları ağırladı bölümü olarak geçiyor. İçerde bir sandalye var. Görücüye çıkan kız bu sandalyeye oturuyor. Gelen misafirler de karşısına oturuyor.

5. Görücü adlı hikâyede temel çatışma Seniha’nın görücü usulü evlenip evlenemeyeceği tezi . Burada görücü usulü evliliğin yanlışlığı vurgulanıyor.

6. Hikayenin teması: Evlilikte çocukların da görüşünün alınması gerektiği. Görücü usulü evliliğin yanlışlığı

3. Etkinlik

Yapıyı oluşturan unsurlar: Olay, kişi, zaman, mekan. Bu unsurlar olayın ortay konmasında olmazsa olmaz unsurlardır. Tema bu unsurlar üzerinden somutlaştırılır. Gözle görünür hale getirilir.
Hikaye Seniha adlı 14 yaşındaki bir kızın görücüler önüne çıkmasını ve 26 yaşına kadar bu olayın tekrar etmesini anlatıyor.
Bir olay anlatılırken yapıyı oluşturan unsurlar arasında bir uyum olması gerekir. Bunlardan biri olmazsa olay ortay konamaz. Olayın yaşanması için kişilerin olması, kişilerin olayı yaşaması için bir mekana ve olayın yaşandığı bir zamana ihtiyaç vardır.  Kısacası hem kişiler hem mekan, hem zaman olaya uygun olmalıdır.

7. Hikayede insan özgü bir gerçeklik olan evlilik konusu işlenmiş. Gerçek hayatta var volan bir olgu ortaya konmuş. Görücü usulü evlilik toplumsal bir gerçekliktir. Bu Seniha adlı kurmaca bir kız üzerinden verilmiş.

8. Hikâyenin anlatıcısı 3. Tekil şahıs anlatıcıdır. İlahi bakış açısı anlatıcı kullanılmış. Validesinin endişeleri dile getirilmiş bu gözlemci bakış açısında olmaz.  Seniha’nın dalıp gitmeleri neler düşündüğü ifade edilmiş bütün bunlar hakim bakış açısının özellikleridir.

4. Etkinlik
Hikayede tasvirler daha çok soyut kavramlar üzerinden izlenimci, bir yaklaşımla verilmiş. Düşüncelerin somutlaştırılmasına çalışılmış. Yazar burada sözcükleri benzetmeler yoluyla renklendirmiş. Anlatıma canlılık kazandırmıştır.

5.etkinlik
Hikâye Türleri
Sayfa 118

1.Hikayenin yazıldığı dönemde ülkenin işgal  edilmeye çalışıldığı büyük bir savaşın yaşandığı bir dönem var. Bu hikayede de bu konu işlenmiş.  Dini duyguların işendiği ramazan ayında teravihe gidildiği bilgilerini görüyoruz. Yine Mili duygulardan bahsedilerek milli  değerler  öne çıkarılmış.
Öğrencilerin savaşa gitmelerinin  ertelendiği  bilgisi var. Bütün bunlar dönemin sosyal ve siyasi yapısını yansıtan ifadelerdir.

6.Etkinlik
Olay örgüsü:
·           Hüseyin Arif’in Macaristan’da odasında gazetede Çanakkale savaşı ile ilgili bir yazı okuması
·          İstanbul’un içinde bulunduğu durumu hayal etmesi
·            Mehmed Siyâvuş’un onu ziyarete gelmesi
·          Sümbülü koklayınca sümbül kokusunun  İstanbul’u  hatırlatması
·         Çanakkale’ye gidip savaşma kararı almaları
·         İstanbul’a gitmek için eşyalarını satmaları
·         Pasaportlarını vize ettirmek için şehbenderhaneye gidince öğrencilerin askerliğinin tecil edildiğini öğrenmeleri

7.Etkinlik

Şahıs kadrosu: HüseyinArif, Mehmet Siyavuş,  Katip,  bir gazeteci
Hüseyin Arif: Macaristan’nın Budapeşte şehrinde  Darülfünunu Tabiiyat Şûbesinde okuyan bir öğrencidir. Vatan sever biridir. uzun, siyah kirpikleri vardır. Ninesi ve ablası İstanbul’dadır.
Mehmet Siyavuş:  Hüseyin Arifin arkadaşıdır. O da  öğrencidir. Vatansever biridir. İstanbulludur.
Katip: soğuk biri. Şehbenderhanede ( konsoloslukta) çalışıyor.

Gazeteci:  Hakkında bilgi yok.

2.Hikaye Maacristanın Budapeşte şehrinde küçük, dar fakirane bir odadır. Odada bir masa vardır. Masanın üzerinde bir rovelver durmaktadır.
a.Mekan gerçeklik duygusu uyandırıyor. Küçük, dar bir öğrenci odası günlük hayatta karşılaşılabilecek bir oaddır.
b. Hikayenin yazıldığı dönemle yaşandığı dönem  aynı zaman dilimidir. Osmanlının son dönemleridir. Birinci Dünya savaşının yaşandığı yıllardır.

8. Etkinlik
Mekan: ev,  zaman: Birinci Dünya Savaşın yılları,  olay: Hüseyin Arif’in savaşa katılmak için karar vermesi, Kişiler: Hüseyin Arif, Mehmet Siyavuş, Bir gazeteci, katip. 
***Hikayede yapıyı oluşturan unsurlar arsında bir uyumdan söz edilebilir. Hem kişiler hem mekan hem de zaman olayın yapısı ile uyumludur.
***Yapıyı oluşturan unsurlardan biri değiştirildiği zaman bir uyumdan söz edilemez.

3.a.Hikayedeki temel çatışma:  Vatan için fedakarlık yapma.
   b.Tema: vatan sevgisi.

4.hikayede insana özgü gerçeklik gerçek yaşama uygun ele alınmış. Hikayede geçen olay günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz bir olaydır.

5.Hikayede yazarın bakış açısı ilahi anlatıcı bakış açısıdır. Yazar kahramanın hayaline yer evriyor.
Örnek metinler:
“Her satır bir hançer, her nokta bir kurşun gibi beynine saplanıyordu.”
“Şimdi vatanı, İstanbul bütün camileriyle, saraylarıyle mavi göğü, mavi deniziyle, saz benizli narin kadınlarıyle, ince uzun boy lu sinirli gençleriyle, ağır ve me’yus yürüyüşlü ihtiyarlarıyle gözünün önüne geliyorlar...”
Sayfa 119
6.Hikayede bazı bölümlerde şiirimsi bir anlatım havası vardır. İçten samimi bir dil kullanılmıştır. Teşbihlerle söz sanatlarıyla anlatım zenginleştirilmiştir.
6.a. bu hikâye servet-i fünun hikâye geleneğine göre yazılmıştır.
b.Olay hikâyesidir.
 Olay öyküsü
·         Bu tarz öykülere “klasik vak’a öyküsü” de denir.
·         Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer öğesine bağlıdır.
·         Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak anlatılır.
·         Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir, düğüm bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde gi-derilir.
·         Bu teknik, Fransız sanatçı Guy de Maupassant (Guy dö Mopasan) tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere “Maupassant tarzı öykü” de denir.
·         Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. Ayrıca Refik  Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Talip Apaydın da olay türü öykücülüğünün temsilcileri arasındadır.

7. Hikâyede geçen konu ve olaylara her zaman rastlamak mümkündür. Vatanı için elinde ne varsa satıp cepheye gitme için harekete geçen bir genç konu edinilmiştir. Bu günlük yaşamda karşılaşılabilecek bir durumdur.

10. Etkinlik
* Turancılık akımının etkisinde kalmıştır.
* Sade bir dil kullanmıştır. Sanatlı bir anlatımı var.
* Edebiyata Servet-i Fünun edebiyatı ile başlamış daha sonra milli edebiyat akımının etkisinde kalmıştır.
*** Her edebi eser yazarının sanat anlayışından dünya görüşünden izler taşır. Bu yüzden sanat eserini sanatçıdan ayrı düşünmek doğru olmaz.

12. Etkinlik
*** Her iki hikaye de olay hikayesidir.
*** Her iki hikâyede de yapıyı oluşturan unsurlar aynıdır. Olay, zaman, mekan ve kişiler.
*** Her iki hikayede serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşmaktadır.
*** Görücü adlı hikâyede tema görücü usulü evlilik, Sümbül Kokusu adlı hikâyede tema vatan sevgisidir.
*** Her iki hikâye de Servet-i Fünun hikâyeciliğini özelliklerini yansıtmaktadır.
Sayfa 120

13. Etkinlik
*** “Mai Yalı” adlı hikâyesinden alınan bölüm sonuç bölümüdür.
***
                                                          UYGULAMA
Servet-i Fünûn'un küçük hikâyesi daha çok Sami Paşazade Sezaî'nin ulaştığı merhaleden harekete geçmiş durumdadır. Servet-i Fünûn yazarlarının kitaplar dolusu küçük hikâyeler yazmaları çok önemlidir Bu yazarların yaşadıkları çağlar Türkiye'de küçük hikâye edebiyatının altın devri sayılır. Küçük hikâyenin yazarlar ve okuyanlar arasında gördüğü rağbet Servet-i Fünûn'dan sonra da yeni birtakım küçük hikâyecilerin yetişmesini sağlamıştır.

                                                            Değerlendirme
1.       Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
D
Y
D
Y
2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun biçimde doldurunuz.
• Servetifünun Dönemi hikâyelerinde ....sanatlı bir ....... dil kullanılmıştır.
• Servetifünun Dönemi hikâyelerindeki kişiler, devrin ....sosyal ve siyasal.. gerçekliğine uygun olarak ortaya konmuştur.

3.E
Sayfa 121

4.A Cenap Şahabettin

5. ***Servet- i Fünun hikayesinde önceki dönemlere göre dil biraz daha süslü ve sanatlıdır.   
   ***   Toplumsal temalardan bir kaçış gözlemlenmektedir.
  *** Teknik bakımdan daha gelişmiştir. Realizm akınının etkileri görülür.


  *** tasvire önem verilmiştir.


kaynak: testonline.blogcu.com

Load disqus comments

0 Yorumlarınız