Sayfa 70
HAVA OLAYLARI ( RÜZGAR ,
FIRTINA , KASIRGA , TAYFUN , HORTUM vb. )
Hava sıcaklığı sürekli olarak değişir. Ilık , sıcak ve soğuk olabilir. Bunun
türlü nedenleri vardır . Dünya Güneş’in çevresinde dönerken , güneş ışınları
Dünya’mıza bazen dik bazen de eğik olarak gelir. Dik olarak gelen ışınlar
yeryüzünü daha fazla ısıtır. Eğik olarak gelen ışınlar ise daha az ısıtır.
Yeryüzünün Güneş’ten gelen bu farklı ölçülerde ısı almasından mevsimler oluşur.
Hava sıcaklığı gün içinde de değişir. Sabah ve akşam saatlerinde güneş ışınları
eğik geldiği için yeryüzü çok ısınmaz. Öğle saatlerinde güneş ışınları dik
geldiği için sıcaklık artar.Hava sıcaklıklarındaki bu değişmeler hava olaylarını oluşturur. Rüzgar , tayfun , fırtına , kasırga ve hortum yaşantımızda karşılaştığımız hava olaylarındandır. Şimdi bu hava olaylarının nasıl oluştuğunu öğrenelim.
RÜZGÂR
Dünyamızı saran hava tabakası
ağırlığı nedeniyle yeryüzüne bir kuvvet uygular . Buna kuvvete hava basıncı
denir. Isınan hava yükselir. Bu nedenle yeryüzüne yaptığı basınç azalır. Fakat
yeryüzünün her yerinde sıcaklık farkı aynı değildir. Hava sıcaklığının düşmesi
durumunda ise havanın yeryüzüne yaptığı basınç artar. Bu durumda ısınan hava ile
soğuk hava sürekli yer değiştirir. Yani ısınan bölgeler ile soğuk bölgeler
arasında sürekli bir hava akımı vardır . Bu hava akımına rüzgâr adı verilir .
Hafif esen rüzgara yel denir. Şiddeti fazla değildir. İnsanlar rüzgârlara
değişik adlar vermişlerdir. Örneğin ülkemizde değişik yönlerden esen rüzgârlar
vardır. Bunlar yıldız , lodos , poyraz , karayel gibi .
FIRTINA :
FIRTINA :
Fırtına
bulutları
Kimi rüzgârlar çok
şiddetli olur. Saatteki hızı 100 – 110 km yi bulan rüzgârlara fırtına adı
verilir. Fırtına rüzgarın hızlı bir şekilde esmesine denir. Rüzgar hızı
27 knot üzerine çıktığında, yani 7 bofor ve üzeri olduğunda rüzgara artık
fırtına denir.
Fırtına farklı sıcaklıktaki hava
kütlesinin çarpışmasıyla oluşur. Fırtınalar büyük zararlara neden olabilir.
Yerleşim alanları ve insanlar zarar görür. Fırtınalar farklı şekillerde ortaya
çıkabilir. Bazı fırtınalar şiddetli yağmur , kar ve dolu getirebilir. Bu durumda
fırtınanın zararları daha da artar.
KASIRGA :
KASIRGA :
Tropik bir
kasırga
Catarina kasırgası, 26 Mart 2004, Brezilya.
Kasırga fırtınanın çok şiddetli
halidir. Saatteki hızı 300 km yi bulan yağmurlu fırtınalara kasırga adı verilir
. Kasırgalar genel olarak büyük can ve mal kaybına neden olur . Kasırgalar geniş
alanları etkileyebilir. Amerika kıtasının güney ve orta bölümlerinde görülür.
Kasırgalar deniz suyu sıcaklığının 27 dereceden fazla olduğu sıcak denizlerde
görülür.
TAYFUN :
TAYFUN :
Tayfun, Kasırgalar, şiddetli
rüzgarları, ilginç bulut yapıları ve sellere yol açan yağmurlarıyla Dünya'nın en
olağanüstü hava olaylarından birisidir. Hortumlardan yaklaşık 2000 kat daha
büyük olan kasırgalar, yollarına çıkan her şeyi yok eder, verdikleri zararlarla
ülkelerin ekonomilerini felce uğratırlar. Genellikle de çok can alırlar.
Hortumlar, kısa sürüp belirli ve çok küçük bir alanda etkili olurken; kasırgalar
çok geniş alanlara yayılabilir ve yavaş hareket ederler.
Büyük Okyanus’un batısında ve Çin Denizinde görülür.
Şiddetli kasırga anlamına gelir. Tayfunlar yerleşim bölgelerinde yapıların bir
bölümünün yıkılmasına yol açar.
HORTUM :
Terracina (Lazio, İtalya)'da bir hortum
HORTUM :
Terracina (Lazio, İtalya)'da bir hortum
Sıcak ve nemli hava ile soğuk
havanın şiddetle yer değiştirmesi sırasında dönen rüzgarlar oluşur . Bu
rüzgârlara hortum adı verilir. Hortum genel olarak şiddetli fırtınalar sırasında
meydana gelir. Hortumlar ağır cisimleri bile yerden kaldıracak kadar güçlü
olabilir. Genellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin Teksas ve Illionis
eyaletlerinde görülür.
Dolu
Dolu, kule tipi bulutlardaki
düşey hava sirkülasyonuna kapılan bulut damlacıklarının bulut içindeki 0 derece
ve -40 derece seviyelerini geçerken (donma ve erimeler ile) tabaka tabaka
büyümesi ile oluşur. Dolu tanesini kesip bakarsanız bulut içinde kaç kez
dolaştığını soğana benzer tabakalarını sayarak görebilirsiniz.
Bulut içinde düşey hava sirkülasyonunu ve yerçekimini yenilerek yere düşen
dolu taneleri bulut ile yer arasındaki hava sıcaklığından çok fazla etkilenmez.
Ama bulut tabanından ayrılan kar kristalleri içinden geçtiği hava tabakasının
sıcaklığına göre, kuşbaşı kara, granül şeklindeki kara, sulu sepkene, yağmura
veya donan yağmura dönüşebilir.
Kar
Kar kristalleri
Kar, bir yağış
çeşididir.
Çok
sayıda kar kristal çeşidi olmasına rağmen hepsi altı köşelidir. Kar tanelerinin
kristal yapıları birbirinin tıpa tıp aynısı değildir. Mikroskopla büyütülen kar
taneleri üzerinde yapılan araştırmalarda, kristal yapıları birbirinin aynı olan
iki kar tanesine rastlanmıştır. Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan
ABD'li Wilson Bentley, gördüğü muhteşem sanat karşısında adeta büyülenmiş ve
elli yıl boyunca sürekli kar kristali fotoğrafı çekmiştir. Elde ettiği 6000
resim içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine
rastlayamamıştır. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar
neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde
ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile
bulunamamıştır.
Çapları 2-4 mm, ağırlıkları ise
yaklaşık 0,005 gram olan kar tanecikleri havanın gösterdiği direnç sebebiyle
süzülerek (limit hızla) yere inerler. Bu inme sırasında tanecikler birbirlerini
ittiklerinden yapışmazlar. Özelliklerini koruyarak yere inerler. Bunlar güneş
ışığını tamamen yansıttıkları için beyaz olarak görülürler. Kar yağışı
genellikle hava sıcaklığı -4°C ilâ -20°C arasındayken olur. Bu yağış, sıcaklık
sıfırın altında birkaç derece olduğunda ağır, nemli, ebatları bir santimetreye
ulaşan parçalar halinde gerçekleşir. “Lapa lapa kar yağması” tabiri bu durum
için kullanılır. Atmosfer ile toprağın sıcaklıkları eşit olursa yüzeye ulaşan
kar hemen erimez. Toprak sıcaklığı atmosfer sıcaklığının üzerinde ise, yere
düşen kar kısa sürede erir.
Dünya üzerinde bir bölgede, kar
yağışı olma ihtimali, o bölgenin ekvatordan uzaklık ve deniz seviyesinden
yüksekliği ile doğru orantılıdır. Buna rağmen ılıman bölgelerin kara iklimi
görülen kısımlarında, ekvatordan uzaklık ve denizden yükseklik şartları yeterli
durumda olmasa bile, kar yağışı görülür. Yapılan araştırmalarda bütün yağışların
altı veya sekizde birinin kar olarak gerçekleştiği anlaşılmıştır. Karın, tarım
toprağını koruması ve nemli tutmasında önemi büyüktür. Kar, yeryüzü ve yeraltı
su rezervlerinin ana kaynağıdır.
Kar, -8°C’de, bitkilerin üzerinde
ince bir hava tabakası bırakarak, bu bölgeyi 0°C olacak şekilde örter. Kış
boyunca toprak ve bitkileri donmaktan koruyan kar, ilkbaharda sıcaklığın
artmasıyla eriyerek nehirlere ulaşır. Ayrıca kışın yağan ve dörtte üçü üst
kısımlarda kalan kar, yaz kuraklığına karşı da toprağı ve bitkileri korumuş
olur. Karda bulunan amonyak, kar erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak,
azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek
bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.
Yağmur
Yağmur yağışı.
Yağmur döngüsü
Yağmur döngüsü
Yağmur, bir
çeşit yağıştır. Diğer yağış türleri içinde kar, sulusepken, dolu ve çiğ vardır.
Yağmur bulutlardan Dünya'nın yüzeyine ayrı su damlalarının düşmesi ile oluşur.
Tüm yağmur damlaları yüzeye ulaşmaz, bazıları düşme esnasında kuru havadan
geçerken buharlaşır. Sıcak ve kuru çöl bölgelerinde virga olarak adlandırılan
bir olay vardır, bu olay hiçbir yağmur damlasının yüzeye ulaşmaması durumunda
oluşur. Bilimadamlarının yağmurun oluşumu ve yağışı ile ilgili açıklamaları
Bergeron Süreci olarak adlandırılır. Ayrıca yazın bazı günlerde bulut olduğu
halde yağmur yağmamasının sebebi havanın yeterince soğuk olmamasıdır. Yapay
yağmurlar ise havanın bulutlu olduğu günlerde bulutlara gümüş iyodür bulutu
sıkılarak yağdırılır. Havada bulut olmazsa asla yapay yağmur
yağdırılamaz.
Çisenti
Sis içinde çisenti biçiminde çok hafif yağış olabilir
Sis içinde çisenti biçiminde çok hafif yağış olabilir
Çisenti,
genellikle stratus bulutlarından düşen, çapı 0,5 mm den daha küçük birbirine
yakın su damlacıklarının oluşturduğu yağış şekli.
Sulusepken
Yağmur ve karın aynı anda yağış
olarak yere düşmesi olayı. Bu yağış türüne sulusepken kar yağışı adı da
verilmektedir.Havanın soğuk olduğu zamanlarda bulutlardaki yağmur kara döner.Ama
bir kısmı yağmur olarak kalır.Bulut aynı anda hem yağmuru,hem de karı kolay
kolay taşıyamayacağı için bu yükü aşağı bırakır ve karla yağmur aynı anda
yağar.
Çiy
Bir
örümcek ağındaki çiy taneleri.
Bir
örümcek ağındaki çiy taneleri.
Çiy, atmosferik
sınır tabakadaki hava parselinin aktüel buhar basıncının, yüzeyin sıcaklığına
ait doymuş buhar basıncından daha yüksek olması sonucu, havadaki su buharının
soğuk yüzey ve/veya cisim üzerinde yoğunlaşarak sıvı faza geçmesidir. Bahar
aylarında bulutsuz gecelerde gerçekleşen radyasyon kaybı, yeryüzeyine temas eden
ince bir hava tabakasında fazlaca soğumaya neden olur ve çiy de genellikle bu
durumda -nem, sıcaklık ve basınç koşulları da uygunsa- gerçekleşir. Yer/cisim
sıcaklığı donma seviyesinin altında ise, çiy yerine kırağı gerçekleşir. Çiy,
meteoroloji biliminde yağış kategorisine girmez. Hatta klimatolojik rasat
cetvellerinde meteorolojik hadise değil, müşahede olarak rapor
edilir.
İlkbahar veya yaz mevsiminde
sabahları cisimlerin üzerinde, bahçedeki bitkilerin yapraklarında su
damlacıkları oluşur. Bu damlacıklar yağmur damlası değildir, geceleri havanın
soğumasıyla havada bulunan su buharının yoğuşarak oluşturduğu
damlacıklardır.
Kırağı
Kırağı,
atmosferik sınır katmandaki hava parselinin gerçek buhar basıncının, yüzeyin
sıcaklığına ait buz üstünde doymuş buhar basıncından daha yüksek olması sonucu,
havadaki su buharının soğuk yüzey ile/ya da cisim üzerinde yoğuşarak katı duruma
geçmesidir. Oluşum biçimi bakımından çiyden bir ayrımı yoktur. Meteorolojide
yağış ulamında değerlendirilmez. Soğumanın çok şiddetli olduğu yerlerde, havanın
temas ettiği yüzeylerde buz kristalleri biçiminde oluşan yoğuşma ürünüdür.
Türkiye'de bu olay kış mevsiminin başlarında görülür.
0 Yorumlarınız