11. Sınıf Edebiyat Sayfa 110 - 121 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

Sayfa 110

Hazırlık
1.   Hikâye ve roman arasında ne gibi farkların olduğunu, önceki bilgilerinize dayanarak maddeler hâlinde defterlerinize yazınız.
2.   Bir hikâyeci ve romancı eserini ortaya koyarken nelere dikkat etmelidir? Ne gibi birikimlere sahip olmalıdır? Tartışınız ve elde ettiğiniz sonuçları sözlü olarak belirtiniz.
Bir hikayeci ve romancı, eserini ortaya koyarken şunlara dikkat etmelidir:
İlgi çekecek bir tema seçmelidir.
Eserin kurgusunu iyi yapmalıdır.
Eserin yapı ögeleri arasında güçlü bir uyum kurmalıdır.
Olay örgüsünde verilmek istenen iletiyi tam olarak ortaya çıkarmasına özen göstermelidir.
Etkileyici ve akıcı bir dil kullanmalıdır.




3.   Türk edebiyatında anlatmaya bağlı edebîmetin türlerinin tarihî seyri hakkında bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Türk edebiyatında anlatmaya bağlı metinlerin tarihi seyri:
Masal-destan-mesnevi-halk hikayesi- hikaye-roman

4.   Tanzimat Döneminde başlayan hikâyeciliğin gelişimi konusunda neler bildiğinizi sözlü olarak ifade ediniz.
Tanzimat döneminde ilk hikaye kitabını Ahmet Mithat Efendi yazmıştır. Letaif-i Rivayat adlı bu hikayelerde kurgu ve teknik zayıftır. Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler” adlı hikayesi teknik bakımından daha güçlü olduğu için ilk modern hikaye örneği olarak kabul edilir.

Sayfa 114

1.Etkinlik

d. Seniha’nın, kendisini gelin olmaya hazır hissetmesi
a. Hizmetçinin eve üç görücünün geldiğini duyurması
b. Görücülerin gelmesiyle Seniha’nın telaşlanması
e. Seniha’nın görücüler karşısında yaşadığı ruh hâli
g. Seniha’nın görücülere tepkisi
c. Görücülerin gitmesiyle Seniha’nın rahatlaması
f. Seniha’nın görücüye gelenlerden birine olumlu bakması
ğ. Seniha’nın, annesinin değerlendirmelerine öfkesi
h. 18 yaşına geldiği için Seniha’nın endişelenmesi
j. Yeni görücülerin gelmesiyle Seniha’nın umutlanması
i. Yaşlı birinin Seniha’ya dünürcü olması
ç. Seniha’nın annesinin görücülere olumsuz cevap vermesi
ı. Seniha’nın hayatı kabullenmeye başlaması
k. Seniha’nın annesinin endişeye kapılması
l. Yılların geçmesiyle Seniha’nın hayata küsmesi
m. Son gelen görücülerden umudu olmayan Seniha’nın odayı terk etmesi

2.Görücü adlı hikâyede geçen kişiler:  Seniha, annesi, hizmetçi, aracı komşu kadın, görücüler, gazeteci, zabit,
Şahıslar olayın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır. Anne, kız, görücü, hizmetçi, görücüler olayın ortaya çıkması için bir uyum oluşturmuşlardır.

2. Etkinlik

Seniha: Utangaç, çekingen bir kız. Hayattan kendisi için beklentileri var. Hayalinde yakışıklı ve soylu bir koca, mutlu bir evlilik var.

Seniha’nın annesi:Kızını çok seven, koruyan, gözün­den bile sakınan bir kadın. Bu koruyucu tavrı yüzünden, farkında olmadan kızının evde kalmasına neden olmuş­tur. Günümüzde bu tür anneleri sıkça görmekteyiz.

Görücüler: Kızın kusurlu bir yönü var mı diye dikkatle bakan, bakışlarıyla rahatsız eden ve genellikle orta yaş üzerindeki kadınlar. Seniha’nın duygu ve düşüncelerini en çok etkileyen kişilerdir.

Baba: Baba o dönemin sosyal özelliğine bağlı olarak görücü konusunda pek devreye girmez. Görücüler kızı beğenirlerse baba da erkek tarafını ve damat adayını sorup soruşturacak ve kararını verecektir. Bu kurallar günümüzde de birçok ailede uygulanmaktadır.
 Hizmetçi: O günün aile yapısında var olan bir unsur. Hakkında pek bilgi yok.  Seniha’ya görücülerin geldiğini haber veren kişi.
Sayfa 115

3.Görücü adlı hikayede kronolojik zaman kullanılmıştır. Seniha’nın 14 yaşından  26 yaşına kadar olan dönemi ele anlanmıştır. Hikâyede geçen olay ile yaşandığın dönem aynıdır.

4. Görücü adlı hikayede mekan evdir. Olay bir evin konukları ağırladı bölümü olarak geçiyor. İçerde bir sandalye var. Görücüye çıkan kız bu sandalyeye oturuyor. Gelen misafirler de karşısına oturuyor.

5. Görücü adlı hikâyede temel çatışma Seniha’nın görücü usulü evlenip evlenemeyeceği tezi . Burada görücü usulü evliliğin yanlışlığı vurgulanıyor.

6. Hikayenin teması: Evlilikte çocukların da görüşünün alınması gerektiği. Görücü usulü evliliğin yanlışlığı

3. Etkinlik

Yapıyı oluşturan unsurlar: Olay, kişi, zaman, mekan. Bu unsurlar olayın ortay konmasında olmazsa olmaz unsurlardır. Tema bu unsurlar üzerinden somutlaştırılır. Gözle görünür hale getirilir.
Hikaye Seniha adlı 14 yaşındaki bir kızın görücüler önüne çıkmasını ve 26 yaşına kadar bu olayın tekrar etmesini anlatıyor.
Bir olay anlatılırken yapıyı oluşturan unsurlar arasında bir uyum olması gerekir. Bunlardan biri olmazsa olay ortay konamaz. Olayın yaşanması için kişilerin olması, kişilerin olayı yaşaması için bir mekana ve olayın yaşandığı bir zamana ihtiyaç vardır.  Kısacası hem kişiler hem mekan, hem zaman olaya uygun olmalıdır.

7. Hikayede insan özgü bir gerçeklik olan evlilik konusu işlenmiş. Gerçek hayatta var volan bir olgu ortaya konmuş. Görücü usulü evlilik toplumsal bir gerçekliktir. Bu Seniha adlı kurmaca bir kız üzerinden verilmiş.

8. Hikâyenin anlatıcısı 3. Tekil şahıs anlatıcıdır. İlahi bakış açısı anlatıcı kullanılmış. Validesinin endişeleri dile getirilmiş bu gözlemci bakış açısında olmaz.  Seniha’nın dalıp gitmeleri neler düşündüğü ifade edilmiş bütün bunlar hakim bakış açısının özellikleridir.

4. Etkinlik
Hikayede tasvirler daha çok soyut kavramlar üzerinden izlenimci, bir yaklaşımla verilmiş. Düşüncelerin somutlaştırılmasına çalışılmış. Yazar burada sözcükleri benzetmeler yoluyla renklendirmiş. Anlatıma canlılık kazandırmıştır.

5.etkinlik
Hikâye Türleri
Sayfa 118

1.Hikayenin yazıldığı dönemde ülkenin işgal  edilmeye çalışıldığı büyük bir savaşın yaşandığı bir dönem var. Bu hikayede de bu konu işlenmiş.  Dini duyguların işendiği ramazan ayında teravihe gidildiği bilgilerini görüyoruz. Yine Mili duygulardan bahsedilerek milli  değerler  öne çıkarılmış.
Öğrencilerin savaşa gitmelerinin  ertelendiği  bilgisi var. Bütün bunlar dönemin sosyal ve siyasi yapısını yansıtan ifadelerdir.

6.Etkinlik
Olay örgüsü:
·           Hüseyin Arif’in Macaristan’da odasında gazetede Çanakkale savaşı ile ilgili bir yazı okuması
·          İstanbul’un içinde bulunduğu durumu hayal etmesi
·            Mehmed Siyâvuş’un onu ziyarete gelmesi
·          Sümbülü koklayınca sümbül kokusunun  İstanbul’u  hatırlatması
·         Çanakkale’ye gidip savaşma kararı almaları
·         İstanbul’a gitmek için eşyalarını satmaları
·         Pasaportlarını vize ettirmek için şehbenderhaneye gidince öğrencilerin askerliğinin tecil edildiğini öğrenmeleri

7.Etkinlik

Şahıs kadrosu: HüseyinArif, Mehmet Siyavuş,  Katip,  bir gazeteci
Hüseyin Arif: Macaristan’nın Budapeşte şehrinde  Darülfünunu Tabiiyat Şûbesinde okuyan bir öğrencidir. Vatan sever biridir. uzun, siyah kirpikleri vardır. Ninesi ve ablası İstanbul’dadır.
Mehmet Siyavuş:  Hüseyin Arifin arkadaşıdır. O da  öğrencidir. Vatansever biridir. İstanbulludur.
Katip: soğuk biri. Şehbenderhanede ( konsoloslukta) çalışıyor.

Gazeteci:  Hakkında bilgi yok.

2.Hikaye Maacristanın Budapeşte şehrinde küçük, dar fakirane bir odadır. Odada bir masa vardır. Masanın üzerinde bir rovelver durmaktadır.
a.Mekan gerçeklik duygusu uyandırıyor. Küçük, dar bir öğrenci odası günlük hayatta karşılaşılabilecek bir oaddır.
b. Hikayenin yazıldığı dönemle yaşandığı dönem  aynı zaman dilimidir. Osmanlının son dönemleridir. Birinci Dünya savaşının yaşandığı yıllardır.

8. Etkinlik
Mekan: ev,  zaman: Birinci Dünya Savaşın yılları,  olay: Hüseyin Arif’in savaşa katılmak için karar vermesi, Kişiler: Hüseyin Arif, Mehmet Siyavuş, Bir gazeteci, katip. 
***Hikayede yapıyı oluşturan unsurlar arsında bir uyumdan söz edilebilir. Hem kişiler hem mekan hem de zaman olayın yapısı ile uyumludur.
***Yapıyı oluşturan unsurlardan biri değiştirildiği zaman bir uyumdan söz edilemez.

3.a.Hikayedeki temel çatışma:  Vatan için fedakarlık yapma.
   b.Tema: vatan sevgisi.

4.hikayede insana özgü gerçeklik gerçek yaşama uygun ele alınmış. Hikayede geçen olay günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz bir olaydır.

5.Hikayede yazarın bakış açısı ilahi anlatıcı bakış açısıdır. Yazar kahramanın hayaline yer evriyor.
Örnek metinler:
“Her satır bir hançer, her nokta bir kurşun gibi beynine saplanıyordu.”
“Şimdi vatanı, İstanbul bütün camileriyle, saraylarıyle mavi göğü, mavi deniziyle, saz benizli narin kadınlarıyle, ince uzun boy lu sinirli gençleriyle, ağır ve me’yus yürüyüşlü ihtiyarlarıyle gözünün önüne geliyorlar...”
Sayfa 119
6.Hikayede bazı bölümlerde şiirimsi bir anlatım havası vardır. İçten samimi bir dil kullanılmıştır. Teşbihlerle söz sanatlarıyla anlatım zenginleştirilmiştir.
6.a. bu hikâye servet-i fünun hikâye geleneğine göre yazılmıştır.
b.Olay hikâyesidir.
 Olay öyküsü
·         Bu tarz öykülere “klasik vak’a öyküsü” de denir.
·         Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer öğesine bağlıdır.
·         Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak anlatılır.
·         Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir, düğüm bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde gi-derilir.
·         Bu teknik, Fransız sanatçı Guy de Maupassant (Guy dö Mopasan) tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere “Maupassant tarzı öykü” de denir.
·         Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. Ayrıca Refik  Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Talip Apaydın da olay türü öykücülüğünün temsilcileri arasındadır.

7. Hikâyede geçen konu ve olaylara her zaman rastlamak mümkündür. Vatanı için elinde ne varsa satıp cepheye gitme için harekete geçen bir genç konu edinilmiştir. Bu günlük yaşamda karşılaşılabilecek bir durumdur.

10. Etkinlik
* Turancılık akımının etkisinde kalmıştır.
* Sade bir dil kullanmıştır. Sanatlı bir anlatımı var.
* Edebiyata Servet-i Fünun edebiyatı ile başlamış daha sonra milli edebiyat akımının etkisinde kalmıştır.
*** Her edebi eser yazarının sanat anlayışından dünya görüşünden izler taşır. Bu yüzden sanat eserini sanatçıdan ayrı düşünmek doğru olmaz.

12. Etkinlik
*** Her iki hikaye de olay hikayesidir.
*** Her iki hikâyede de yapıyı oluşturan unsurlar aynıdır. Olay, zaman, mekan ve kişiler.
*** Her iki hikayede serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşmaktadır.
*** Görücü adlı hikâyede tema görücü usulü evlilik, Sümbül Kokusu adlı hikâyede tema vatan sevgisidir.
*** Her iki hikâye de Servet-i Fünun hikâyeciliğini özelliklerini yansıtmaktadır.
Sayfa 120

13. Etkinlik
*** “Mai Yalı” adlı hikâyesinden alınan bölüm sonuç bölümüdür.
***
                                                          UYGULAMA
Servet-i Fünûn'un küçük hikâyesi daha çok Sami Paşazade Sezaî'nin ulaştığı merhaleden harekete geçmiş durumdadır. Servet-i Fünûn yazarlarının kitaplar dolusu küçük hikâyeler yazmaları çok önemlidir Bu yazarların yaşadıkları çağlar Türkiye'de küçük hikâye edebiyatının altın devri sayılır. Küçük hikâyenin yazarlar ve okuyanlar arasında gördüğü rağbet Servet-i Fünûn'dan sonra da yeni birtakım küçük hikâyecilerin yetişmesini sağlamıştır.

                                                            Değerlendirme
1.       Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
D
Y
D
Y
2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun biçimde doldurunuz.
• Servetifünun Dönemi hikâyelerinde ....sanatlı bir ....... dil kullanılmıştır.
• Servetifünun Dönemi hikâyelerindeki kişiler, devrin ....sosyal ve siyasal.. gerçekliğine uygun olarak ortaya konmuştur.

3.E
Sayfa 121

4.A Cenap Şahabettin

5. ***Servet- i Fünun hikayesinde önceki dönemlere göre dil biraz daha süslü ve sanatlıdır.   
   ***   Toplumsal temalardan bir kaçış gözlemlenmektedir.
  *** Teknik bakımdan daha gelişmiştir. Realizm akınının etkileri görülür.


  *** tasvire önem verilmiştir.


kaynak: testonline.blogcu.com

Read more

11. Sınıf Edebiyat Sayfa 106 - 109 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )


Bu yazının tamamı http://www.edebiyatfatihi.net/sitesinden alınmıştır. Kaynak siteyi mutlaka ziyaret edin 
Hazırlık
1.    "Şiir" ve "mensur şiir" terimlerinden ne anladığınızı defterinize yazınız.
Şiir, dilin anlam, ses ve ritim öğelerini belli düzen içinde kullanarak; bir olayı ya da bir duygusal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış ve sıradanlıktan uzaklaşmış bir biçimde ifade etme sanatıdır
Mensur şiir, duygu ve hayal dünyamızı etkileyebilecek bir konuyu, kısa ve çarpıcı bir şekilde, şiirin cümle yapısını ve ahengini koruyarak, şairane bir hava ile, ölçü ve uyağa bağlı kalmadan anlatan edebî türdür.
2.    Bir şiir yazmak isteseniz nelere dikkat ederdiniz? Açıklayınız
.

Bir şiir yazmak istesem anlatacağım duyguların belirli bir düzen içinde ve ahenkli olmasına dikkat ederim.  Şiirde anlam bütünlüğüne dikkat ederim.
Sayfa 107 
1. Nisan Gecesi  Ne Hayat mıdır? Metinleri  ile Servetifünun Döneminin siyasi, sosyal ve kültürel özellikleri arasındaki ilişkiyi belirleyerek metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti tespit edip defterinize yazınız.
Nisan gecesi Servet-i Fünun edebiyatını bireysel duyguları dile getiren şiir anlayışına iyi bir örnektir.  Tabiat unsurları  kullanılarak duygular dile getirilmeye çalışılmıştır.
İkinci şiir Hayat mıdır şiiri ise Tevfik Fikret’in  1908 sonrası şiir anlayışını yansıtır. Burada toplumsal bir tema işlenmiştir.
1908 e kadar olan dönemde toplumsal konulara giremeyen Servet- Fünuncular meşrutiyetin ilanıyla birlikte sosyal temalara da yer vermişlerdir.

2.   Okuduğunuz Nisan Gecesi ve Hayat mıdır? adlı metinlerin bir benzerini önceki derslerinizde de görüp görmediğinizi belirtip Araştırma sonuçlarınızdan yola çıkarak mensur şiirin kaynağını ve önemli temsilcilerini tahtaya yazınız.
Daha önceki derslerde mensur şiir örneklerine rastlamadık. Tanzimat ikinci dönemde mensur şiir denemeleri yapılmışsa da başarılı olunamamıştır. Mensur şiir örneklerini Servet-i Fünun döneminde görüyoruz.

3.   Nisan Gecesive Hayat mıdır? adlı metinlerin temasını bulup defterinize yazınız.
Nisan Gecesi şiirinin teması yalnızlık ve karamsarlık,   Hayat mıdır adlı şiirin teması ise fakirliktir.

4.   "Burada sema daha yakın, kamer daha solgun; iki sahilden inen müncelîzılâl nazlınazlı dalgalanırken kadife zann olunuyor.
Güneşin tulûundan (doğuşundan) evvel çıkmak, guruptan sonra girmek; çalışmak, çabalamak, hurdahaş olmak... Ne için? Bir lokma ekmek için."
a.  Okuduğunuz metinlere ait yukarıdaki cümlelerden hareketle mensur şiirin dil ve anlatım özellikleri hakkında neler söylenebileceğini tartışınız.
Mensur şiirlerde iç ahenk vardır. Tasvir ve çözümlemelere önem verildiği için uzun cümleler tercih edilir. Ünlemlere ve seslenişlere yer verilir. -Mensur şiirde şairane konular, şairane bir üslupla işlenir.

b.Ulaştığınız sonuçlardan yola çıkarak mensur şiire ait dil ve anlatım özelliklerini, okuduğunuz şiir örnekleriyle karşılaştırınız. Belirlediğiniz benzerlik ve farklılıkları tahtaya yazınız.
Her iki türde de ahenk önemlidir. Kelimeler bir ahenk oluşturacak biçimde seçilir ve dizilir.
Her iki türde de şairane, duygusal konular işlenir; temalar benzerdir. Dil ve üslup yönünden benzerlik vardır; dilin doğru ve güzel kullanımı iki türde de önemlidir. Edebi sanatlar her iki türde de kullanılabilir. Şiirde kafiye vardır, mensur şiirde de iç kafiyeler olabilir.
Mensur şiirle şiirin farklı yönleri
Mensur şiirde vezin (ölçü), kafiye, dize (mısra) yoktur. Şiirde dörtlük, beyit, bent gibi nazım birimleri vardır; mensur şiirde böyle birimler yoktur.

5.
6.   Okuduğunuz metinlerden yola çıkarak mensur şiirlerin bir şiir özelliği taşıyıp taşımadığını tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
Mensur şiir tam olarak bir şiir özelliği taşımamaktadır. Şiiri oluşturan unsurlardan mısra anlayışını mensur şiirde göremiyoruz.

7.   İncelediğiniz mensur şiir metinleri hakkında neler düşündüğünüzüve bu metinlerin size hissettirdiklerini defterinize yazınız.
Mensur şiirler bize şiirden daha çok ahenkli bir düz yazı duygusu vermektedir.
 Sayfa 108
Anlama - Yorumlama
3. Etkinlik
•Mensur şiire ait özelliklerden ve incelediğiniz metinlerden yola çıkarak aşağıdaki metinlerden hangisinin mensur şiir olduğunu sebepleriyle birlikte açıklayıp bunun, düz yazılardan ve şiirlerden farklı olarak ne gibi özellikler taşıdığını tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları tahtaya yazınız.
Yakup Kadri’ye ait metin mensur şiir örneğidir. Çünkü bu metinde şairane bir söyleyiş vardır. İç kafiye kullanılmıştır.
5. Etkinlik
Sayfa 109 
1. Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise "D", yanlış ise "Y" yazınız.
(  Y ) Mensur şiirlerde iç ahenge önem verildiği için cümleler çoğunlukla dil bilgisi kurallarına bağlı değildir.
 ( D  ) Mensur şiir türü XIX. yüzyılın ilk yarısında Fransa'da doğmuştur.
( D  ) Mensur şiir, dil ve anlatım bakımından şiire, yapı bakımından ise nesre benzer.
2.Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun biçimde doldurunuz.
•  Mensur şiir .......Fransız..........  edebiyatından ...........Şinasi'nin......... çevirilerle edebiyatımıza girmiştir.
•  Mensur şiirin ilk örnekleri......Tanzimat... Dönemi sanatçıları tarafından verilmiştir.
•  Duygu, düşünce ve hayalleri, şiirde görülen incelikle ortaya koyan düz yazı türüne....mensur şiir.... denir.e.blogcu.com
3.Aşağıdakilerden hangisi Türk edebiyatında mensur şiir örneği yazan sanatçılar arasında yer almaz?
A) Halit Ziya Uşaklıgil C) Ali Nihat Tarlan E) Tevfik Fikret B) Mehmet Rauf D) Arif Nihat Asya
4. Aşağıdaki yazar ve eser isimlerini doğru biçimde eşleştiriniz
Halit Ziya ………………………..>  Mensur Şiirler
   Cenap Şahabettin…………….> Tâmat
   Mehmet Rauf…………………...> Siyah İnciler
  Tevfik Fikret………………………> Rübâb-ı Şikeste
5. Mensur şiirin şiir ve nesirden farklı yönlerini açıklayınız.


Mensur şiirde vezin (ölçü), kafiye, dize (mısra) yoktur. Şiirde dörtlük, beyit, bent gibi nazım birimleri vardır; mensur şiirde böyle birimler yoktur.
Read more

Indila - Dernière Danse [ Türkçe Çeviri ]


Son Dans 

Oh benim tatlı ıstırabım 
Kavga etmeye gerek yok, tekrar başlıyorsun 
Fakat ben onsuz 
Sıkıntılıyım 
Metronun etrafında tek başıma dolanıyorum 
Büyük acımdan kurtulmak için 
Son bir dans 
Uzaklaşmak istiyorum, her şeye yeniden başlamak istiyorum 
Oh benim tatlı ıstırabım 

Gökyüzünü, günü ve geceyi karıştırıyorum 
Rüzgarla ve yağmurla dans ediyorum 
Birazcık sevgi ve balın bir damlasıyla 
Dans ediyorum 
Ve gürültüde koşuyorum ve korkuyorum 
Bu benim sıram mı? 
İşte acı geliyor 
Bütün Paris'te, kendimi terk ediyorum 
Ve uzağa uçuyorum 
Senin yokluğunda bu yolda 
Yalnızca umut 
Deneyebileceğim kadar deniyorum, sensiz hayatım yalnızca anlamsız parıltılı bir dekor 

Gökyüzünü, günü ve geceyi karıştırıyorum 
Rüzgarla ve yağmurla dans ediyorum 
Birazcık sevgi ve balın bir damlasıyla 
Dans ediyorum 
Ve gürültüde koşuyorum ve korkuyorum 
Bu benim sıram mı? 
İşte acı geliyor 
Bütün Paris'te, kendimi terk ediyorum 
Ve uzağa uçuyorum 

Bu tatlı ıstırabımda 
Kimi kırdıysam bedelini ödedim 
Büyük kalbimin nasıl olduğunu dinle 
Ben dünyanın çocuğuyum 

Gökyüzünü, günü ve geceyi karıştırıyorum 
Rüzgarla ve yağmurla dans ediyorum 
Birazcık sevgi ve balın bir damlasıyla 
Dans ediyorum 
Ve gürültüde koşuyorum ve korkuyorum 
Bu benim sıram mı? 
İşte acı geliyor 
Bütün Paris'te, kendimi terk ediyorum 
Ve uzağa uçuyorum


Oh ma douce souffrance, 
Pourquoi s'acharner tu r'commence 
Je ne suis qu'un être sans importance 
Sans lui je suis un peu "paro" 
Je déambule seule dans le metro 
Une dernière danse 
Pour oublier ma peine immense 
Je veux m'enfuir, que tout recommence 
Oh ma douce souffrance 

Je remue le ciel, le jour, la nuit 
Je danse avec le vent, la pluie 
Un peu d'amour, un brin de miel 
Et je danse, danse, danse, danse, danse, danse 
Et dans le bruit, je cours et j'ai peur 
Est-ce mon tour? 
Vient la douleur... 
Dans tout Paris, je m'abandonne 
Et je m'envole, vole, vole, vole, vole 
Que d'espérance... 
Sur ce chemin en ton absence 
J'ai beau trimer, sans toi ma vie n'est qu'un décor qui brille, vide de sens 

Je remue le ciel, le jour, la nuit 
Je danse avec le vent, la pluie 
Un peu d'amour, un brin de miel 
Et je danse, danse, danse, danse, danse, danse 
Et dans le bruit, je cours et j'ai peur 
Est-ce mon tour? 
Vient la douleur... 
Dans tout Paris, je m'abandonne 
Et je m'envole, vole, vole, vole, vole 

Dans cette douce souffrance. 
Dont j'ai payé toutes les offenses 
Ecoute comme mon cœur est immense 
Je suis une enfant du monde 

Je remue le ciel, le jour, la nuit 
Je danse avec le vent, la pluie 
Un peu d'amour, un brin de miel 
Et je danse, danse, danse, danse, danse, danse 
Et dans le bruit, je cours et j'ai peur 
Est-ce mon tour? 
Vient la douleur... 
Dans tout Paris, je m'abandonne 
Et je m'envole, vole, vole, vole, vole 

Read more

11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 129 Soruları ve Cevapları ( Evrensel Yayınları )

Sayfa 129
*ele alınan konu tatil ve dinlence anklayışımızın yanlış olduğu anlatılmaktadır.
* konusu avrupanın gerçek niteliğidir.
* köşe yazıları güncel olaylara ve gelişmelere göre konuları belirler. fıkra olarak anılan bu yazı türlerinin belirgin özelliği güncel olmasıdır. köşe yazarı hergün farklı bir konu gündemine alabilir.
*köşe yazarları güncel olayları kısca gündemi takip etmeli gündemdeki olayları iyi çözümlemeli,etkili bir kullanmalı akıcı bir uslupla dile getirmelidir. 
Read more

11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 123 - 133 Soruları ve Cevapları ( Evrensel Yayınları )

SAYFA 125:
1-FIKRA (KÖŞE YAZISI)

Bir yazarın herhangi bir konu veya günlük olaylar hakkındaki görüşlerini, düşüncelerini ayrıntılara inmeden anlattığı gazete ve dergilerde yayımlanan kısa fikir yazılarına Fıkra denir. Bu tür yazıların diğer adı da “Köşe Yazısı”dır. Fıkralar, gazete ve dergilerin belli sütun veya köşelerinde yayımlanır.
Yazılı kompozisyon türü olarak fıkra düşünsel ağırlıklı, günlük, kısa yazılardır. Siyasi ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere, kanıtlara, aşırı ayrıntılara yer verilmez. Fıkra yazarı geniş kitlelere seslendiği için dili kolay anlaşılır olmalıdır. Her konuda fıkra yazılabilir.
FIKRA’NIN ÖZELLİKLERİ
1. Günlük olaylar veya düşüncelerle ilgili konular işlenir.
2. Konular tarafsız bir şekilde ele alınmalıdır.

3. Düşünceyi ön plânda olmalıdır.
4. Konular çok değişik açılardan ele almadan, ayrıntılara inmeden işlenir.
5. Yazılanlara okuyucuyu inandırma zorunluluğu yoktur.
6. Yazılanlar okuyucunun ilgisini çekmelidir.
7. Nükteli fıkralardan, kıssalardan, vecize ve atasözlerinden faydalanılmalıdır.
8. Açık, sade ve akıcı bir dil kullanılmalıdır.
FIKRA’NIN YAZILMA AMACI
Fıkraların amacı, siyasî, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirmektir. Fıkralarda kesin olmaktan ziyade güzel, hoş sonuçlara varmaya; canlı, ilgi çekici olmaya özen gösterilmelidir. Yazar kendi duygu ve düşüncelerini en başarılı şekilde yansıtarak okuyucu ile arasında sıkı bir bağ kurar.
 Not: Bu tür fıkraları, kısa hikâye niteliğindeki, nükteli, mizah öğesi taşıyan fıkralarla karıştırmayınız. Bu tür fıkralarda dinleyeni güldürmek, eğlendirmek ön plandadır. Oysa köşe yazılarında okuyucuyu düşündürmek, güncel bir sorunu dile getirmek esastır.
FIKRA İLE MAKALENİN FARKI
1. Makalelerde yazılanları ispatlama kaygısı vardır; ancak fıkralarda yazılanları ispatlama kaygısı yoktur.
2. Makalelerde ciddi, yapmacıksız, bilimsel bir anlatım vardır. Fıkralarda açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
3. Fıkralar günübirlik yazı türüdür. Makalede ise böyle bir durum yoktur.
Edebiyatımızda Fıkra yazan ilk kişi Ahmet Rasim’dir. Bunun dışında Falih Rıfkı Atay, Peyami Safa, Burhan Felek ve Çetin Altan en tanınmış fırka yazarlarıdır
 

2-su için birlik metninin amacı dünya su forumunun önemini vurgulamaktır.
bir bayram sabahı adlı metnin yazılış amacı eski bayramların özelliğini dile getirmek

her iki metinde dönemin güncel olaylarını konu edinmişlerdir.



3- siz yapınız



4-su için birlik metninde akıcı ve içten bir anlatım yoktur. bir bayram sabahı adlı metin de daha içten ve doğal bir anlatım vardır. yorumlar ve görüşler belirgindir.



5-Ayrıntılara girilmemiş,yazarlar konu ile ilgili kendi fikirlerini ve yorumlarını ortaya koymmuş. Düşüncelerini kanıtlamak istemektedirler.



6-Köşe yazar5ları gibi bu yazarlarda düşüncelerini belli bir sonuca bağlamamışlardır.



7-sırasıyla:açıklayıcı-açıklayıcı-sözleşmeye bağlı-sözleşmeye bağlı ve öyküleyici-sözleşmeye bağlı-
8-Fıkralarda dil göndergesel işlevde kullanılır
9-Eğitimin Yaygınlaştırılması
Devletin başlıca görevlerinden biri, eğitimin geniş halk kitleleri arasında yaygınlaştırılması ve bilgisizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Atatürk'e göre, millî eğitim ışığı memleketin en derin köşelerine kadar ulaşıp yayılmalıdır. Bilgisizlik yok edilmeli, eğitim yetişkinleri de kapsamalıdır. Atatürk bunun önemini ve gereğini şöyle açıklamıştır: "Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız. Çocuklar geleceğindir... Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki yetiştirecekleri çocukları bu millete ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı olabilecek şekilde yetiştirsinler." Bilgisizliği ortadan kaldırmak için eğitimin yaygınlaştırılması gerekir. Bunun sağlanabilmesi için yaygın bir eğitim sistemi kurularak bütün vatandaşların okur-yazar hâle getirilmesi gerekmektedir.





ölçme ve değerlendirme cevapları:
A- GAZETE-GÜNCEL-KÖŞE YAZISI
B-
1-D
2-Y
3-Y
4-D
5-Y


C-
1-E
2-D 
Read more

11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 111 - 112 Soruları ve Cevapları ( Evrensel Yayınları )

1- Haber Yazılarının Yazılış Amaçları:
Haber yazılarının günlük ve önemli olması gerekir.
Haberler doğru olmalıdır.
Kolay anlaşılır; akıcı, açık ve duru olmalıdır.
Haber yazıları toplumun büyük bir kısmını ilgilendirmelidir.
Yazan kişi anlattıkları karşısında tarafsız kalmalı, yorumdan kaçınmalıdır.
Yanlış anlaşılmalara yer verecek cümlelerden kaçınılmalıdır.
Anlatılanlar ilgi çekici olmalıdır.

5N 1K (ne, niçin, nasıl, nerede, ne zaman, kim) ifadesi haber yazıları oluşturmada önemlidir. Haber yazıları, 5N lK’da yer alan sorulara verilen cevaplarla genişler.

2- Bu metinlerde bilimsel konularla ilgili merak edilenleri okuyucu ile paylaşmak ve bu konuda yeni gelişmeleri bildirmek için yazılımıştır



2-Haber Yazma TeknikleriHaber yazma teknikleri kitle iletişim aracının özelliklerine ve haberin türüne göre değişmektedir. Bununla birlikte haberlerin yazımı açısından yaygın olarak kullanılan ortak teknikler vardır. Gazeteciliğin ilk yıllarından beri haber kuruluşunun özelliklerine, teknolojik gelişmelere, yaşamın ve olayların değişkenliğine ve gazetecilerin üslubuna göre haber yazma teknikleri ortaya çıkmış ve biçimlenmiştir.
Haber yazılırken hangi tekniğin kullanılacağı genellikle muhabir tarafından belirlenir.
Gazetenin ya da haber kuruluşunun yayın politikası, haberin içeriği, haberin kaplayacağı alan ya da süre de haber yazımında seçilen tekniği belirleyen unsurlardır.
Haber yazma teknikleri beş gruba ayrılmaktadır.
Ters piramit tekniği
Düz (normal) piramit tekniği
Dörtgen ya da kare tekniği
  Ters piramit tekniği ile kare tekniğinin birleştirilmesi
  Serbest yazım şekli
Ters Piramit TekniğiHaber yazımında en eski teknik, ters piramit tekniğidir. Ters Piramit Tekniği, günümüzde de en çok kullanılan haber yazma tekniğidir. Bu teknikte habere yönelik bilgilerin, hedef kitlenin ilgisine göre, en önemliden daha az önemliye doğru sıralanması öngörülür.
Ters Piramit Tekniği, 1850’lerde ABD’de gazetecilerin telgrafla haber geçmek için geliştirdikleri bir tekniktir. Telgraf kullanımındaki sorunlar nedeniyle gazeteciler haberin en önemli kısımlarını hemen göndermek istedikleri için bu tekniği kullanmaya başlamışlardır.
Tekniğe göre, okurun ilgisi göz önünde bulundurularak, muhabir ya da yazı işleri sorumlusunun vereceği karar çerçevesinde habere ilişkin en önemli ve can alıcı unsurlar ön plana çıkarılır, daha az önemli olan unsurlara ise haberin devamında yer verilir. Bu teknikte haberin özeti girişte verilmektedir
.
Düz (Normal) Piramit Tekniği
Düz piramit tekniği, ters piramit tekniğinin aksine ayrıntıdan başlanarak, haberin en önemli unsurlarının sonda verilmesi yöntemidir. Bu teknik, olay çok önemli değilse, güncelliğini yitirmiyorsa, okurun zamanı yeterliyse, haberin yayınlanacağı alan ve süreye ilişkin sınırlama yoksa kullanılır.
Bu yazım tekniğinde haber genellikle öyküleyici anlatımla başlar. Haberin bilgileri az önemliden çok önemliye doğru sıralanarak yazılır. Düz piramit tekniği, öykülü bir giriş sunabilmesinden dolayı, giriş cümlelerinde yoruma da yer verilmektedir. Bu teknik gazete haberciliğinde yaygın olarak kullanılmamakla birlikte dergi haberciliğinde en çok kullanılan tekniktir. Bu nedenle düz piramit tekniğinin daha çok ilgi çeken magazin konuları, mizah, yenilik gibi renkli haberlerin yazımında kullanıldığı söylenebilir.


BU METİNDE TERS PİRAMİT TEKNİĞİ KULLANILMIŞTIR



4-Bu soruda tüm evetlere x işareti koayacağız. Tamamı evet



Haber yazılarında şu özellikler olmalı:
Haber yazılarının günlük ve önemli olması gerekir.
Haberler doğru olmalıdır.
Kolay anlaşılır; akıcı, açık ve duru olmalıdır.
Haber yazıları toplumun büyük bir kısmını ilgilendirmelidir.
Yazan kişi anlattıkları karşısında tarafsız kalmalı, yorumdan kaçınmalıdır.
Yanlış anlaşılmalara yer verecek cümlelerden kaçınılmalıdır.
Anlatılanlar ilgi çekici olmalıdır.




5-3.4.5.metinler haber ürü verilmiş zaten

6-6.metinde:bir devlet yetkilisinin açıklamaları haber yapılmıştır. resmi haberdir. 7. metinde ise aynı konu genel hatlarıyla ele alınmış



7-
Sorular cevaplar:
haberin konusu nedir-domuz gribi aşısı
neerede uygulanacak-ülkemizde
ne zaman alınmış-yakın bir tarihte
nasıl uygulanacak?- önce çonuk ve risk gurubundakiler
neden alınmış-hastalığın yayılmasını önlemek
kim almış-sağlık bakanlıı




8- siz cevaplayınız



9- 2.ve 4. ölçütleri boş bırakın diğer tüm yerlere x atın.
10- haber yazılarında sözckler ilk anlamlarıyla kulanılır.Bu örnekte terimlere yer verilmiş bilimle ilgili gelişmeleri bildirmekteir. Paragrafta açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. Açıklayıcı anlatımdan başka haber yazılarında öyküleyici anlatıma da yer verilelir.




11-
emir bildiren cümleler:
-kapansın el kapıları,bir daha açılmasın
-iki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler
-tak tak ayak sesini aç köpekler işitsin
-örtün üstümü örtün serin karanlıkları

İstek bildiren cümler:
ben gideyim yol gitsin ben gideyim yol gitsin
ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim
islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim

Gereklilik Bildiren Cümller.
uzak ülkeler çekmeli seni tanımadığı insanlar
bütün kitapları okumak bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
ve kederide yaşamalısın namusluca bütün benliğine




12-


13-dil göndergessel işlevde kullanılmıştır
14-siz cevaplayınız
15-siz cevaplayınız




SAYFA 122
1-
-5n1k
-özel haberler
-objektiflik-gerçeklik,ilgi
Ters Piramit.......
B)
1-c
AŞIRI HIZ BİR AİLEYİ YOK ETTİ
2-c
3-e
4-d


c)
1-metinde düz piramit haber tekniği kulanılmıştır 
Read more

12. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 128-129-130 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

Ünite Değerlendirmesi Cevapları
A)YDYDDDY
B)macera romanı, Letaif-i Rivayat- Ahmet Mithat Efendi, fabl, tragedya, Pişekar’dır, aliterasyon, pastoral
C)
1)D
2)A
3)B
4)C
5)A
6)B
7)D
8)C
9)C
10)B
11)E
12)C

13)E
Read more

12. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 126 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

Ölçme ve Değerlendirme Cevapları
A)DDDDDYYY
B)imge, aliterasyon, istiare, mecazımürsel
C)
1)B
2)A
3)A
4)C

5)D
Read more

12. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 124 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

28.Etkinlik
Hayal Şehir ve Canım İstanbul adlı şiirlerin teması İstanbul’dur.
29.Etkinlik
Sanatsal işlev
30.Etkinlik
Kızılırmak Kıyıları ve türküler Dolusu şiirlerinde açık, sade ve duru bir dil kullanılmıştır.
31.Etkinlik
Şiirsel bir anlatım tercih edilmiştir.
Anlama Yorumlama
1)Şiir dili ses ahengine dayanması, imge, mecaz ve sanatlı söyleyişe yer vermesi, devrik cümle yapısına sahip olması, dize birimi esasına bağlı bir yapıya sahip olması bakımından günlük konuşma dilinden ayrılır.
2)Şiirde imgelerin kullanılması, anlamı basitlikten kurtarır. İmgeler, şairin iç dünyasının sanatlı bir şekilde dışavurumudur.
4)şairlerin sanat anlayışları, yaşantıları, zihniyetleri, duygu ve duyarlılıkları ile ilgilidir.
6)Mehmet Fuat’a göre şiir yazmak için öncelikle daha önce yazılmış nitelikli şiirleri ve bu şiirler hakkında yazılmış değerlendirme ve eleştiri yazılarını okumak gerekir.

Canım İstanbul: Hepsi evet
Read more

12. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 121 - 122 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

Sayfa 121
21.Etkinlik
Türküler Dolusu şiirinin teması Anadolu türküleri, Şiir Balı metninin teması ise Anadolu halk şiirleridir. İki metnin dayandığı ortak payda, Anadolu insanının bağrından çıkmış sözlü gelenek ürünleridir.
 
22.Etkinlik
Cumhuriyet dönemi şiir geleneği
 
24.Etkinlik
  Balıkçılar Kızılırmak Kıyıları Türküler Dolusu  
Yapı Serbest müstezat biçiminde ve aruz ölücüsüyle yazılmıştır. Serbest ölçüyle yazılmıştır. Serbest ölçüyle yazılmıştır.  
Dil ve anlatım Ağır, süslü ve imgelerle yüklü bir dili vardır. Açık, sade ve akıcı bir dili vardır. Açık, sade ve akıcı bir dili vardır.  
Söyleyiş Tarzı Olay örgüsündeki kişiler arasında gerçekleşen diyalogları ifade eden bir söyleyiş vardır. Acındırma amacı sezilir. Eleştiren, acındıran, iğneleyici bir söyleyiş biçimi vardır. Övgü ve sevgi ifadelerinin yoğun olduğu bir söyleyiş hakimdir.  
Anlatım türü Öyküleyici ve betimleyici anlatımla birlikte şiirsel bir ifade vardır. Şiirsel anlatım Şiirsel anlatım   

  

Sayfa 122 


  
  Aşklar Kızılırmak Kıyıları/Türküler Dolusu
Farklılıklar Düzyazı biçiminde ve paragraf birimiyle yazılmıştır. Bireysel bir tema ele alınmıştır. Manzum biçimde ve dize birimiyle yazılmışlardır.
Toplumsal temaları ele almışlardır.
Benzerlikler Aşklar metninde cümlelerin çoğu devriktir. Bu yüzden iki metinde de şiirsel bir söyleyiş özelliği vardır.

  
Read more

5. Sınıf İngilizce Sayfa 71 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

1. sit-ups
2. chin-ups

3. push-ups

4. swimming

5. weight-lifting

6. jogging

  
Read more