İdrar Yolu Enfeksiyonu Nedir ? Tedavisi Nasıl Olur?



Anlamlı Bakteri; Kontaminasyon ile infeksiyonu ayırt etmek için kullanılan bir terimdir. İşenmiş idrarda bulunan bakteri sayısının anterior üretradaki mikroorganizmalarla kontaminasyondan fazla olması olarak tanımlanır. Genellikle >105 koloni/ml üreme anlamlı bakteriüri olarak kabul edilir. Ancak özellikle kadın hastalarda ve infeksiyonun başlangıç döneminde bu sayının 102 koloni/ml'ye kadar indiği bilinmektedir.

Asemptomatik bakteriüri; Üriner sistem infeksiyon (ÜSİ) semptomları olmaksızın ardışık alınan iki idrar kültüründe anlamlı bakteriüri olmasıdır.
Alt üriner sistem infeksiyonu; Anatomik olarak mesane ile sınırlı (sistit), genellikle kadınlarda görülen, dizüri, sık idrara gitme, acil idrar hissi ve bazen suprapubik hassasiyetle seyreden , anlamlı bakteriürinin saptandığı ÜSİ'larıdır.

Akut piyelonefrit; Böbrek parankimi veya toplayıcı sistemi infeksiyonu olup alt üriner sistem infeksiyonu bulgularına, ateş, yan ağrısı, kostolomber hassasiyetin eşlik etmesi şekinde gözlenir.

Komplike olmayan üriner sistem infeksiyonu; Nörolojik ve yapısal olarak normal olan üriner sistemin infeksiyonuna denir.

Komplike üriner sistem infeksiyonu: Nörolojik ve yapısal olarak anormal olan üriner sistemlerde meydana gelen infeksiyonlardır. Genel olarak erkeklerde, gebe kadınlarda ve çocuklardaki ÜSİ komplike olarak kabul edilir.Yine böbreğin kistik hastalıkları, anatomik anomaliler, obstrüksiyon, nörojenik mesane yabancı cisim, diabetes mellitus, renal transplantasyon, prostatit veya rezidüel idrar kalması halinde gelişen infeksiyonlar komplike üriner sistem infeksiyonları olarak kabul edilir.

Relaps: Daha önce üriner sistem infeksiyonu tedavisi almış olan hastada, bakteriürinin tedavi öncesi üreyen mikroorganizma ile yinelemesidir.

Reinfeksiyon: Daha önce üriner sistem infeksiyonu tedavisi almış olan hastada ilkinden farklı bir mikroorganizmayla infeksiyonun yinelemesidir.

Steril piüri: Belirgin piüri ile birlikte idrar kültüründe bakteri üretilememesidir. Bu terim aslında yanlış kullanılmaktadır, çünkü bu grup hastaların büyük kısmında etyolojiden klamidya, tüberküloz basili, mikoplasma gibi rutin idrar kültüründe üreyemeyen mikroorganizmalar sorumludur.Yani idrar steril değildir.

Akut üretral sendrom: Semptomlara rağmen anlamlı bakteriüri gözlenmemesidir.

Kronik üriner sistem infeksiyonu: Tedaviye rağmen aynı bakteriyel infeksiyonun aylar yıllar boyunca relapslar halinde ısrar etmesidir.

Kronik piyelonefrit: Rekürren ÜSİ'larına bağlı olarak böbrekte; intersitisiyum ve tübülilerde

patolojik değişikliklerin meydana gelmesidir.

İntrarenal apse: Bakteriyemi sonucu veya ciddi piyelonefrit sonrası ortaya çıkan böbrek içinde apseleşme ile karekterize bir komplikasyondur.

Perinefritik apse; Renal parankimdeki veya kan yolu ile gelen mikroorganizmanın böbreği çevreleyen yumuşak dokuyu sararak infeksiyon ve apse meydana getirmesidir.

ETİYOLOJİ ;

Üriner sistem infeksiyonlarının %95'inden tek bir bakteriyel ajan sorumludur. En çok izole edilen mikroorganizma E.coli olmakla birlikte, rekürren ÜSİ ve özellikle yapısal anomalilerin mevcudiyetinde (Obstrüktif üropati, konjenital anomaliler, nörojenik mesane, vb.) proteus, pseudomonas, klebsiella, enterobakter, enterokoklar ve stafilokok suşları ÜSİ etyolojisinde önemli bir yer tutmaktadır. Cinsel aktif kadınlarda akut sistitte S.saprophyticus etken olarak karşımıza çıkar.Yapısal bozukluklarda ise birden çok mikrooorganizma ile meydana gelen infeksiyonlar saptanabilir.

Hastane kaynaklı ÜSİ'nda hastane florası etyolojide önem kazanır.Yatan hastalarda proteus, klebsiella, enterobakter, pseudomonas, enterokok ve stafilokok suşları ile meydana gelen infeksiyonlar ayaktan gelen hastalara göre daha sık görülmektedir. D grubu korinobakterium da nozokomiyal üriner sistem patojenidir. ÜSİ'nda anaerob mikroorganizmalar etyolojide çok fazla yer almaz. Fungal ÜSİ, özellikle kateteri olan ve antibiyotik tedavisi gören hastalarda sık görülür. Bunların dışında nazlı üreyen (fastidious) mikroaerofil mikroorganizmaların ve kadınlarda Gardnerella vaginalis'in etyolojide rol oynayabileceği düşünülmüştür.Erişkinde bakteriüri kadınlarda daha sıktır. Kadınların %10-20'si hayatlarında bir kez ÜSİ geçirmişlerdir. Sık cinsel ilişki, diyafram kullanımı, spermisid kullanımı gibi nedenlerle kadınlarda infeksiyon riski artmaktadır. Ancak yaş ilerledikçe bakteriüri sıklığı erkeklerde de artmaktadır. Altmışbeş yaşın üzerindeki erkeklerin en az %10 ve kadınların %20 sinde bakteriüri saptanır.
Load disqus comments

0 Yorumlarınız