Antik Dönemden Yaşanyan Önemli İnsanlar Kimlerdir ? Antik Dönemin Efsaneleri

nsanlık tarihinin en önemli evrelerinden biri olan Antik Çağ, geleceğimizi şekillendirmede katkısı olan pek çok insanın yetişmesine de zemin hazırlamıştır. Peki biz bu isimleri ne kadar tanıyoruz? Gelin beraberce geçmişe gidelim ve bu dönemde yetişmiş önemli insanların hayatlarına kısa bir bakış atalım.



AlexanderGreat1. Büyük İskender: M.Ö. 336 – 323 arasında Makedonya kralı olan Büyük İskender, dünyanın tanıdığı en iyi ordu liderlerinden biri olarak tanımlanabilir. İmparatorluğu Cebelitarık’tan Pencap’a kadar uzanıyordu ve Yunanca’nın kendi dünyasında lingua franca (ortak dil) olmasını sağladı. İskender’in ölümüyle yeni bir Yunan çağı başladı. Bu çağ, Yunan (ya da Makedon) liderlerin Yunan kültürünü İskender’in fethettiği bölgelere yaydığı Hellenistik dönemdir. İskender’in yardımcısı ve akrabası Ptolemaios, İskender’in bıraktığı Mısır fethini üstlendi ve dönemin önde gelen bilim adamlarıyla filozoflarını çeken kütüphanesiyle meşhur olan İskenderiye kentini yarattı.

Julius Caesar (13 Temmuz, M.Ö. 100 – 15 Mart M.S. 44): Julius Caesar tüm zamanların en önemli isimlerinden biri olarak sayılabilir. 39 yaşına gelene kadar Caesar (Sezar), dul kalmış, boşanmış, İspanya valisi (propraetor) olmuş, korsanlar tarafından kaçırılmış, orduları tarafından imparator ilan edilmiş, questor (devlet gelirlerini toplayan yüksek memur), aedile (bayındırlık memuru), konsül olmuş ve Pontifex Maximus (dini Pontifler Kurulu’nun en büyük rahibi) seçilmiştir. Üçler Erkini (Triumvirate) oluşturmuş, pek çok galibiyet yaşamış, yaşam boyu diktatör olmuş ve iç savaş başlatmıştır. Julius Caesar suikaste uğradığında ölümü tüm Roma’yı bir karmaşaya sürükledi. Yeni bir dönem başlatan İskender gibi, Roma Cumhuriyeti’nin son büyük lideri Julius Caesar da Roma İmparatorluğu’nun yaratılışını harekete geçirmiştir.

Kartacalı Hannibal (c. 247 – 183): Kartacalı Hannibal, antik dönemin en önemli askeri liderlerinden biridir. İspanya kabilelerini kontrolü altına aldı ve İkinci Pön Savaşları’nda Roma’ya saldırmaya hazırlandı. Mahareti ve cesaretiyle, insan gücü, nehirler ve savaş filleriyle beraber kış zamanı geçtiği Alpler de dâhil olmak üzere muazzam engellerle karşılaştı. Romalılar ondan son derece korkuyordu ve düşmanını dikkatlice inceleyen, etkin de bir casus sistemi oluşturan Hannibal’in becerileri yüzünden pek çok savaş kaybetti. Sonunda Hannibal kaybetti. Hem Kartacalı insanlar yüzünden hem de Romalılar’ın Hannibal’in taktiklerini onun üzerine çevirmeyi öğrenmesi yüzünden. Hannibal kendi hayatına son verebilmek için zehir yuttu.

Perikles (c. 495 – 429 M.Ö.): Perikles, Delian League’i Atina imparatorluğuna çevirerek Atina’yı zirveye çıkarmıştır ve bu yüzden de yaşadığı döneme Perikles Çağı denilmiştir. Fakirlere yardım etmiş, koloniler kurmuş, Atina’dan Pire’ye (Piraeus) kadar uzanan uzun duvarları dikmiş, Atina donanmasını geliştirmiş, Parthenon, Odeon, Propylaea ve Eleusis’deki tapınağı kurmuştur. Perikles ismi ayrıca Peloponez savaşı’yla da birlikte anılır. Savaş sırasında Attika insanlarına alandan ayrılmalarını ve duvarlarla korunmak için şehre gelmelerini söylemiştir. Ne yazık ki Perikles kalabalık bir yerde hastalıkların oluşturabileceği etkiyi öngörememiştir ve bu yüzden pek çok kişiyle beraber Perikles de savaşın başında salgın yüzünden ölmüştür.

Büyük Konstantin (c. 272 – 22 Mayıs 337): Büyük Konstantin, Milvia Köprüsü’ndeki savaşı kazanmasıyla ünlüdür. Böylece Roma İmparatorluğu’nu tek bir imparator altında toplamış (Konstantin olarak), Avrupa’da büyük savaşlar kazanmış, Hristiyanlık’ı yasal hâle getirmiş ve önceden Bizans olan Nova Roma kentinde yeni bir Roma başkenti yaratmış ve buraya daha sonra Konstantinopolis ismi verilmiştir. Bugünün İstanbul’u, 1453 sensinde Osmanlı Devleti’yle karşılaşana kadar hükmünü sürdüren Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur.

Ramses (1304 – 1237): Mısır 19. Hanedanlığı Yeni Krallık firavunu Ramses II (Usermaatre Setepenre) Büyük Ramses ve Yunanca’da da Ozaymandias olarak bilinir. Manetho’ya göre yaklaşık 66 sene boyunca hüküm sürmüştür. Bilinen ilk barış anlaşmasını Hititler’le imzaladığı sanılır ancak aynı zamanda büyük bir savaşçıdır da. Özellikle de Kadeş Savaşı’ndaki başarılarıyla. Nefertari de dâhil olmak üzere pek çok eşinden toplamda 100 kadar çocuğu olduğu söylenir. Ramses Mısır dinini, Akhenaten ve Amarna döneminden önceki hâline getirmiştir. Ramses onun onuruna pek çok anıt dikmiştir ve buna Abu Simbel’deki kompleksle cenaze evi tapınağı olan Ramesseum da dâhildir. Ramses, KV47 mezarında Krallar Vadisi’ne gömülmüştür. Vücudu şu an Kahire’dedir.

Hatşepsut: Hatşepsut, Yeni Krallık’ın 18.hanedanlığından uzun süre hüküm sürmüş bir naip ve Mısır’ın kadın firavunudur (r. 1479 -1458 M.Ö.). Hatşepsut, başarılı Mısır ordu ve eğitim girişimlerinin arkasındaki isimdir. Ticaretten gelen artı kazanç, yüksek kalibre mimarinin gelişmesini sağladı. Deir el-Bahri’de, Krallar Vadisi’nin girişine yakın bir yere bir ölüm kompleksi yaptırdı. Resmi portresinde Hatşepsut, takma sakal gibi krallık nişanını takmaktadır. Ölümünden sonra anıtlardaki resmini silmek için kasıtlı girişimlerde bulunulmuştur.

Justinian I(482/483 – 565): Roma imparatoru Justinian I, Roma İmparatorluğu’nu yeniden organize etmesi ve 534’te yasaları kodekslemesiyle (Kodeks Justinianus) bilinir. Kimileri Justinian’a ‘son Romalı’ der, bu yüzden de bu Bizans imparatoru, antik dönem için çok önemli bir isimdir. Justinian döneminde Aya Sofya (kilise olarak) yapılmıştır ve Bizans İmparatorluğu bir salgın sorunu yaşamaya başlamıştır.

Hammurabi (r. 1792-1750): Hammurabi, Hammurabi Kanunları’yla tanınan önemli bir Babil kralıydı. Kanunları genelde genç yasa kodları olarak tanımlanır ancak asıl fonksiyonu üzerine tartışmalar vardır. Hammurabi aynı zamanda kanallar ve kaleler yaptırarak devleti geliştirmiştir. Mezopotamya’yı birleştirmiş, Elam, Larsa, Eshnunna ve Mari’yi yenmiş, Babil’i önemli bir güç hâline getirmiştir. Hammurabi, yaklaşık 1500 sene süren Eski Babil Dönemi’ni başlatmıştır.

10. Musa: Musa İbraniler’in ilk liderlerindendir ve Yahudilik’teki büyük olasılıkla en önemli insandır. Mısır’da firavunun sarayında yetiştirilmiştir ancak daha sonra İbraniler’i Mısır’dan çıkarmıştır. Musa’nın, Allah’la konuştuğuna ve 10 Emir olarak bilinen, üzerinde yasalar yazılı olan tabletleri ondan aldığına inanılır. Musa’nın öyküsü Exodus (Hicret) kitabında anlatılır ancak arkeolojik olarak pek bir desteği bulunamamıştır.

11. İsa: İsa, Hristiyanlık dininin merkez ismidir. İnananlar için o mesih, tanrının ve Galileli bir Yahudi olarak yaşayan Bakire Meryem’in oğludur. Pontius Pilate hümkü altında çarmıha gerilmiş ve yeniden dirilmiştir. İnanmayanlar içinse İsa bir bilgelik kaynağıdır. Hristiyan olmayan bazı kimseler onun iyileştirme ve diğer mucizelere de imza attığına inanır. İlk başlarında yeni mesih dini gizem tarikatlarından biri olarak görülmüştür. Kimileriyse İsa’nın varlığından şüphe eder.

Buddha12. Siddhartha Gautama: Kendisi Hindistan’da yüzlerce takipçisi olmuş, ruhani aydınlanma öğretmenidir ve Budizm’i kurmuştur. Öğretileri sözlü olarak yüzyıllarca korunmuştur, daha sonra da palmiye yaprağından tomarlara geçirilmiştir. Siddhartha M.Ö. 538’de, Antik Nepal’deki Shakya’dan Kraliçe Maya ve Kral Suddhodana’ya doğmuş olabilir. M.Ö. üçüncü yüzyılda Budizm Çin’e yayılır.

Zerdüşt: Buddha gibi Zerdüşt’ün geleneksel tarihi de M.Ö. 6. yüzyıldır ancak İranlılar onun 10. ya da 11. yüzyılda yaşadığını düşünürler. Zerdüşt’ün hayatıyla ilgili bilgiler, Zerdüşt’ün kendi katkıları olan Gathas’ın da olduğu Avesta’dan gelir. Zerdüşt dünyayı doğru ve yalan arasında bir mücadele olarak görmüştür ve böylece kurduğu din olan Zerdüştüğü ikici bir din yapmıştır. Yaratılmamış yaratıcı tanrı Ahura Mazda ‘doğru’dur. Zerdüşt aynı zamanda özgür iradenin olduğunu öğretmiştir. Yunanlar onun bir büyücü ve astrolog olduğuna inanmışlardır.

Aziz Augustine (13 Kasım 354 – 28 Ağustos 430): Hristiyanlık tarihi için önemli bir isimdir. Alın yazısı ve ilk günah (Adem ve Havva’nın günahı) gibi konular hakında yazmıştır. Doktrinlerinden bazıları, Batı ve Doğu Hristiyanlığını ayırır. Augustine, Vandallar saldırısı sırasında Afrika’da yaşamıştır.

15. Sokrates: Perikles’in çağdaşı Atinalı Sokrates (c. 470 – 399 M.Ö.), Yunan felsefesinde önemli bir isimdir. Kendine ait Sokrates methodu (bilgicilik), Sokrates ironisi ve bilginin peşinde olmasıyla tanınır. En bilinen sözü “Bir şey biliyorsam o da hiçbir şey bilmediğimdir,” dir ve üzerine düşünülmemiş bir hayatın yaşamaya değmeyeceğini ifade eder. Ortaya çıkardığı düşünsel karmaşa yüzünden idama mahkum edilir ve bir bardak zehir içerek kendini öldürmesi istenir. En önemli öğrencilerinden biri Platon’dur.

16. Platon (428/7 – 347 M.Ö.): Tüm zamanların en önemli filozoflarından biridir. Bir aşk biçimi (Platonik) onun adını almıştır (kesinlikle sebeplidir ve uzun bir açıklaması vardır- belki bir başka haberde buna değinmeliyiz). Ünlü filozof sokrates’i, onun diyalogları sayesinde tanıyabiliriz. Felsefede idealizmin babası olarak bilinir. Düşünceleri elitisttir ve ideal yöneticiyi filozof kral olarak gösterir. Öğrenciler onu en çok Devlet kitabında geçen mağara öğretisiyle tanır.

17. Aristoteles (384 – 322 M.Ö.): En önemli Batı filozoflarından biridir ve Plato’nun öğrencisi, Büyük İskender’in öğretmenidir. Aristoteles’in felsefesi, mantık, bilim, metafizik, etik, politika ve dedüktif mantık sistemi, o günden beri beklenmedik bir önem kazanmıştır. Orta Çağ’da Kilise doktrinlerini açıklayabilmek için Aristoteles’i kullanmıştır.

İskenderiyeli Öklid (fl. 300 M.Ö.): Geometrinin (yani Öklid geometrisinin) babasıdır ve ‘Elementler’i hâlâ kullanılmaktadır.

19. Sicilyalı Arşimed (c.287 – c.212 M.Ö.): Yunanlı matematikçi, fizikçi, mühendis, kâşif ve astronomdur. Pi’nin tam değerini hesaplamıştır ve eski savaşlarla askeri tekniklerin gelişimindeki stratejik göreviyle tanınır. Arşimed, vatanını neredeyse tek başına korumuştur. İlk olarak düşmana taş fırlatan bir motor keşfetmiş, sonra da Roma gemilerini yakmak için cam kullanmıştır. Ölümünden sonra Romalılar onu onurla gömmüşlerdir.

20. Thales (c. 620 – c. 546 M.Ö.): İyonya kenti Milet’ten çıkma, Sokrates öncesi dönemden Yunanlı bir filozoftur. Bir güneş tutulmasını tahmin etmiştir ve yedi antik hakimden biri olarak görülür. Aristoteles Thales’i doğa felsefesinin kurucusu olarak görür. Bilimsel metodu, şeylerin neden değiştiğini açıklayacak teorileri geliştirmiş ve dünyanın altındaki temel maddenin ne olduğunu öne sürmüştür. Yunan astronomisi alanını başlatmıştır ve geometriyi Mısır’dan Yunanistan’a tanıtmıştır.

21. Heraklitos (fl. 69th Olympiad, 504-501 M.Ö.): Dünya düzeni için kozmos kelimesini kullanan ilk filozof olarak bilinir. Kozmosun tanrı ya da insan tarafından yaratılmadığını ve yaratılamayacağını söyler. Heraklitos’un Efes tahtından kardeşi için vazgeçtiği düşünülür. Ağlayan Filozof ve Müphem Heraklitos olarak bilinir. En meşhur önermesi de şudur: “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz.” İnsan doğasını da felsefenin bir uğraşı hâline getirmiştir.

22. Parmenides (510 M.Ö.): İtalya’daki Elealı bir Yunan filozofudur. Boşluğun varlığı aksive savlar sunmuştur ve bu teorisi daha sonraki filozoflar tarafından kullanılmıştır. Değişim ve hareketin yalnızca aldatma olduğunu savunmuştur.

23. Empedokles (c. 495-435 M.Ö.): Empedokles filozof olduğu kadar şair, devlet adamı ve fizikçi olarak da bilinir. Empedokles insanların onu bir mucize insanı olarak görmelerini sağlamaya çalıştı. Felsefe anlamında diğer her şeyin kurucusu olan elementler olduğuna inanırdı ve bunlar hava, su, ateş, topraktır. Bunlar Hipokrat tıbbındaki dört salgıyla denk tutulan elementlerdir. Ruhun göçüne inanırdı ve tanrı olarak geri döneceğini düşünürdü. Bu yüzden Etna Dağı volkanına atlayarak öldü.

24. Hipokrat: M.Ö. 460 ile 377 arasında yaşamış tıp alanının babasıdır. Hipokrat daha önce ticaret eğitimi görmüş olabilir. Ondan önce sağlıkla ilgili olaylar ilahi müdahale olarak görülürdü. Hipokrat’sa diyet, temizlik ve uyku gibi basit tedaviler uyguladı. Doktorların ettiği Hipokrat yemininde adı geçen Hipokrat, bu Hipokrat’tır.

25. Herodot (484-425 M.Ö.): Bilinen ilk düzenli tarihçidir ve bu yüzden de tarihin babası adıyla anılır. Bilinen dünyanın hemen her yerine gitmiştir. Diğer ülkeler hakkında bir şeyler öğrenebilmek için yolculuğa çıkardı. Tarih kitapları seyahatname şeklinde okunur ve en eski olayların kaynaklarından yapıtlarında bahseder.

26. Cicero (3 Ocak, 106 – 7 Aralık 43 M.Ö.): Daha çok Romalı bir hatip olarak bilinir. Roma politik hiyerarşisinin en tepesine yükselmiş ve ‘ülkesinin babası’ ünvanını almıştır. Ancak ani bir düşüş yaşar ve Clodius Pulcher’la olan düşmanca ilişkileri yüzünden sürgüne gönderilir. Latin edebiyatında önemli bir isimdir ve Caesar, Pompey, Mark Anthony, Octavian gibi büyük isimlerle ilişki içinde olmuştur.

476px-Homer_British_Museum27. Homeros: Greko-Roman geleneğinde şairlerin babasıdır. Homeros’un ne zaman yaşadığı ya da gerçekten yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor ancak Truva Savaşı hakkında İlyada ve Odise’yi biri yazmıştır ve bu kişiye insanlar Homeros der. Gerçek adı ne olursa olsun gerçekten de muhteşem bir epik şairdir. Homeros’un kör bir şair olduğu söylenir. Döneminden beri şiirleri pek çok amaçla okunur ve kullanılır. Tanrıları tanıtmak için dahi Homeros eserleri kullanılmıştır.

28. Ovid (M.Ö. 43 – M.S. 17): Yazıları Chaucer’ı, Shakespeare’i, Dante’yi ve Milton’ı etkileyen Romalı şair. Greko-Romen mitolojiyi algılayabilmek için Ovid’in Metamorfoz’unun okunması gerekir.

29. Eshilos (Aeschylus): İlk büyük trajik şairdir. Diyalog, karakteristik trajik botlar (cothurnus) ve maskeyi insanlara o tanıttı. Vahşi görüntülerin sahne dışında oynanması gibi başka gelenekler de yarattı. Sophocles ve Euripides de onun arkasından gelen iki önemli yazardır.

30. Nero: Nero, Julio-Claudia imparatorlarının (ilk beş imparatoru çıkartan Roma’nın en önemli ailesi) sonuncusudur. Roma yanarken durumu yalnızca izlemekle yetinmesiyle meşhurdur. Yangından sonra mahvolan bölgeyi kendi lüks sarayı için kullanır ve felaketi Hristiyanlar’a yükler.

CleopatraAntonyCoin31. Cleopatra (Ocak 69 – Ağustos 12, 30 M.Ö.): Hellenistik dönemde Mısır’da hüküm süren son firavundur. Ölümünden sonra Mısır’ı Roma kontrol altına alır. Cleopatra daha çok Caesar ve Mark anthony’le olan ilişkisiyle bilinir. Birinden bir, diğerinden üç çocuğu olur. Kocası Anthony intihar edince o da yılan ısırmasıyla intihar eder. Mark Antony ile kazanan Roma’ya karşı yapılan savaş sırasında nişanlanmıştır.

32. Spartakus (c. 109 M.Ö.-71 M.Ö.): Gladyatör okulunda eğitim görmüş ve kötü sonuçlanan bir köle isyanını yönetmiştir. Spartakus’un askeri dehası sayesinde adamları Clodius, sonrasında da Mummius tarafından yönetilen Roma güçlerini yendi ancak Crassus ve Pompey’e karşı duramadı. Spartakus’un hoşnutsuz gladyatörlerden oluşan ordusu ve köleleri yenildi. Cesetleri Appian Yolu boyunca çarmıhlar üzerine asıldı.

33. Hun İmparatoru Attila: M.S. 406’da doğmuş, 453’te ölmüştür. Romalılar tarafından tanrının cezası olarak adlandırılan Attila, Hunlar olarak bilinen grubun kralı ve generaliydi. Hunlar Romalılar’ın kalplerine korku salmıştı çünkü yollarına çıkan her şeyi yerle bir ediyorlardı, Doğu İmparatorluğu’nu istila etmiş, sonra da Ren Nehri’nden geçmiştir. Attila, Doğu Roma İmparatorluğu’nu 441’de başarılı bir biçimde istila etti. 451’de Romalılar ve Vizigotlar’a karşı bir yenilgi yaşadı fakat yeniden ilerlemeye başladı. Sonunda 452’de Roma’yı alacakken Papa onu caydırdı.
Load disqus comments

0 Yorumlarınız