11. Sınıf Edebiyat Sayfa 65 - 71 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

1. Namık Kemal’in “Tiyatro bir eğlencedir, ancak eğlencelerin en faydalısıdır.” sözünden ne anlıyorsunuz? Sözlü olarak ifade ediniz.
Tiyatro, okuma –yazma bilme zorunluluğu olmadan sanatın her kesim tarafından takip edebildiği tek edebi üründür. Bu yüzden halkın yetiştirilmesinde önemli fonksiyonu vardır.

2. Geleneksel ve modern Türk tiyatrosu ifadelerinden ne anladığınızı belirterek modern tiyatronun geleneksel tiyatrodan farklı yönlerini tahtaya yazınız.
Kendi kültürümüzü ürünü olan ve geçmişten bu güne varlığını devam ettiren tiyatroya geleneksel Türk tiyatrosu diyoruz.
Modern tiyatro tanımı ile ise kültürümüze Batı edebiyatından giren tiyatro türleri kastedilir.
Geleneksel Türk tiyatrosu  eğlence ve güldürü  üzerine kuruludur. Amaç  boş zamanların değerlendirilmesidir. Modern tiyatroda ise amaç güldürünün yanında mesaj verme, eğitme de amaçlanmıştır.
Geleneksel tiyatroda yazılı bir metin yoktur. Doğaçlama oynanır. Modern tiyatroda ise yazılı metin vardır.
Geleneksel tiyatroda oyuncular çoğu zaman amatör kişilerdir. Modern tiyatroda oyuncular ise bu işi meslek edinmiş eğitimli sanatçılardır.


3. Komedi (Hayatın gülünç yönlerini eğlendirerek ders vermeyi amaçlayan tiyatro türü.),
trajedi(Hayatın acıklı yönlerini, ahlak ve erdemlilik göstermek amacıyla ortaya koyan tiyatro türü.),
drama(Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu.), türlerinin özellikleri hakkında bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Modern Tiyatro Türleri
Tiyatro
Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteridir. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır.
Tiyatro, bir sahne sanatıdır. Tiyatro eseri, olayları oluş halinde gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın hümanist bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak ifade edilir.
Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı:  Diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. Değer ölçülerini, izleyenin kanaat ve anlayışlarından alır. Göze görünür bir karaktere sahip olması, canlı olarak meydana geliş niteliğiyle toplum psikolojisine hitap eder. Temsil yeri ve eser, tiyatronun edebiyat öğesidir. Bu edebiyat öğesi yanında tiyatro kavramı içinde oyunculuk, sahne düzeni, ışıklandırma, dekor, kostüm, müzik gibi unsurların bütünlüğü söz konusudur.
Tiyatro metinlerine "oyun" metinleri yazan kişiye oyun yazarı (müellif) ve oyunu sahnede canlandıran kişilere ”oyuncu” (ya da daha genel olarak tiyatrocu) denir. Ayrıca eserin sahnelenmesinde görev alan sahne amiri, dekor ve kostüm sorumlusu, ışıkçı, suflör gibi diğer yardımcı elemanlar da vardır.

Doğaya öykünme kuramına göre, tiyatronun en önemli öğesi kılık değiştirmedir.
Türk edebiyatında ilk tiyatro eseri örneği Tanzimat Döneminde Batı etkisiyle verilmiştir. İlk tiyatro eseri, Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı oyunudur.
Modern tiyatro eserleri konularına göre üçe ayrılır:

TRAJEDİ
İlk tiyatro türünün adıdır.
Klasik dönem trajedisinin özellikleri
-Manzum olarak yazılır.
-Konularını mitoloji ve tarihten alır.
-Oyun kahramanları soylu kişilerden seçilir.
-Trajediler erdem ve ahlâk temeli üzerine kurulur.
-Vurma, yaralama, öldürme olayları sahnede gösterilmez;konuşmalarla duyurulur.
-Sade, açık, anlaşılır bir dil kullanılır. Halk diline yer verilmez.
-Üç birlik kuralı (Konunun bir günle, bir mekânla ve tek bir olayla sınırlandırılması ) uygulanır.
En ünlü trajedi yazarları:
Eski Yunan'da Aiskhylos, Euripides. Sophokles; Klasik Fransız edebiyatında Corneille ve Racine'dir.

KOMEDİ
İnsanların ve olayların gülünç yanlarını göstermek için yazılan tiyatro türüdür.
Klasik komedyanın özellikleri
-Kişilerde ya da toplumda görülen aksaklıklar, gülünç taraflar sergilenerek seyirciyi hem güldürmeyi hem de düşündürmeyi amaçlar.
-Kişiler toplumun her kesiminden olabilir.
-Her türlü olay sahnede canlandırılır.
-Konuşma dili kullanılır.
-Nazım ve nesir olabilir.
-Üç birlik kuralına uyulur.
Komedi Çeşitleri
Vodvil(entrika komedisi):  Yalnız güldürme amacı güden komedilere denir.
Fars (kaba güldürü):  Abartılı hareketlerle sivri esprilerle güldürmeyi amaçlayan komedilere denir.
Parodi:  Gerçekte güldürücü olmayan bir olayı gülünçleştirerek işleyen komedilere denir.
Satir:  Yergiye dayanan komedilere denir.
Karakter Komedisi:  Bir kişinin karakterini ortaya koymak için yazılan komedilere denir.
En ünlü komedi yazarları:
Eski Yunan'da Aristophanes, Klasik Fransız edebiyatında Moliere'dir.

DRAM
Dramlarda, trajedilerde işlenen acıklı olaylarla komedi oyunlarında işlenen güldürü unsurları bir arada işlenir.
Dram türünün özellikleri
-Hem acıklı hem de güldürücü olaylar, hayatta olduğu gibi bir arada bulunur.
-Olaylar tarihten ve günlük olaylardan alınır.
-Kişiler toplumun her kesiminden olabilir.
-Üç birlik kuralına uyulmaz.
-Nazım ya da nesir şeklinde olabilir.
-Kahramanlar ait oldukları çevrenin diliyle konuşurlar.
-Perde sayısı sınırlı değildir.
Başlıca dram çeşitleri
Melodram: Heyecan verici, acıklı ve duygusal olaylara dayanan müzikli drama melodram denir.
Feeri: Masalımsı oyunlara feeri denir.
En ünlü dram yazarları:
İngiliz yazar Shakespeare dramın ilk ürünlerini vermiştir. Ancak bu türün özelliklerini Victor Hugo belirlemiştir. Şehitler, Geothe diğer ünlü dram yazarlarıdır.

Müzikli Tiyatro:
a) Opera: Sözlerinin tümü ya da çoğu "koro, solo, düet" biçiminde şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseridir. Oyunculara, orkestra eşlik eder.
b) Operet: Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli tiyatrodur. Daha çok halk için yazılmış eserlerdir.
c) Opera Komik: Operetin, yüksek sınıf için yazılmış, besteli biçimidir.
ç) Vodvil: Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle vodvil, bir "komedi türü" olarak da gösterilir.
d) Bale: Konusu; türlü dans ve davranışlarla anlatılan müzikli, sözsüz tiyatro türüdür.

Pandomim:
Düşünce ve duyguları müzik veya türlü eşyalar eşliğinde bazen dansla, bazen de gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı hedefleyen sözsüz oyun türüdür. Yüz mimikleri, el, kol ve beden hareketleri kullanılarak tema anlatılmaya çalışılır. Pandomim (mim), evrensel bir tiyatro dili sayılır.
Bazı tiyatro terimleri
Perde: Bir sahne eserinin her bir bölümüne verilen isimdir.
Jest:  Jest herhangi bir olayı açıklamak için oyuncunun yaptığı el kol hareketleridir.
Mimik:  Herhangi bir olayı açıklamak için oyuncunun yaptığı yüz hareketleridir.
Suflör: Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri seyircilere duyurmadan hatırlatan kişidir.
Aktör: Erkek Tiyatro oyuncusu
Aktris: Kadın tiyatro oyuncusudur.
Replik: Sahne oyunlarında konuşanlarının birbirine söyledikleri sözlerden her biri
Rejisör: Tiyatro ve sinemada oyuncuların rollerini dağıtıp oyunu düzenleyen yönetmen.
<1.  
ETKİNLİK
• Canlandırmada rol alan öğrencilerle bunların temsil ettikleri kişiler arasındaki ilişkiden yola çıkılarak bir edebî metinde kurmaca-gerçeklik ilişkisi tartışılır, sonuçlar defterlere yazılır.
Edebi metinlerdeki gerçeklik ile günlük hayatta var olan gerçeklik aynı değildir. Gerçek hayatın edebi esere yansımasıdır. Kişiler gerçek kişiler değil, kurmaca kişilerdir. Var olan kişilerin yerini uydurulan kişiler alır.
1. Tanzimat Dönemine ait sosyal ve kültürel yapı ile okuduğunuz Şair Evlenmesi’nden yola çıkarak metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti belirleyip defterinize yazınız.
Tanzimat döneminde sosyal hayatta görücü usulü evlik, gençlerin evlilik konusunda fikirlerinin alınmaması, toplumsal yapıda bozulmaların olması dikkat çekicidir. Şair evlenmesinde de bu konular  eleştirel bir yaklaşımla ele alınmıştır.

2. a. “Şair Evlenmesi”nden alınan yukarıdaki sahnelerden ve metnin bütününden hareketle olay örgüsünü belirleyiniz ve defterinize çizeceğiniz bir şema üzerinde gösteriniz.
Alafranga tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle mahallelinin hoşuna gitmeyen Müştak Bey adında fakir, fakat oldukça kafalı bir şairin sevip evlenmek istemesi

Genç Kumru Hanım yerine, onun büyük kız kardeşi çirkin ve kart Sakine Hanım’ı almaya mecbur edilmesi;
Bu küçük entrikanın, mahalle imamına Müştak Bey’in dostu Hikmet Efendi tarafından verilen rüşvetle sonuçsuz bırakılması
b. Olay örgüsünün gerçeklikle ilişkisini tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları tahta ya yazınız.
Metinde geçen olay örgüsü gerçek hayattan alınmış fakat edebiyatın kurmacası içerisinde değiştirilip dönüştürülmüştür. O gün sosyal bir problem olan görücü usulü evlilik eserde ele alınmıştır.
<ETKİNLİK.
<……………..CEVABI SİZE KALMIŞ
Buradan hareketle Şair Evlenmesi’nin dönemin sosyal hayatıyla ilgili bir belge değeri taşıyıp taşımadığını tartışınız. Ulaştığınız sonuçları tahtaya yazınız.
Dönemin sosyal  yapısındaki sorunları ve gerçekleri işlediği için Şair Evelenmesi dönemin sosyal hayatıyla ilgili bir belge niteliği taşımaktadır.
Etkinlik
a.Karakterin tipin en belirgin özelliği nedir ?
Müştak bey: heyecanlı aceleci birisidir
Ziba dudu: Saf mizaçlı birisidir.
Habbe Kadın: açık sözlü birisidir
Ebullaklaka: fırsatçı bir kişidir

b.Karakterin tipin olaylar karşısındaki tavrı nedir ?
Müştak bey: Şaşırmaktadır.
Ziba dudu: Şaşırmaktadır.
Habbe Kadın: Şaşırmaktadır.
Ebullaklaka: Fayda gözetmektedir.

Ebullaklaka : yapı bozulur
c.Sosyal ortam ve çevrenin bu karakterler üzerinde etkisi var mı ?
Müştak bey: vardır
Ziba dudu: yoktur
Habbe Kadın: yoktur
Ebullaklaka: yoktur

Metnin yazıldığı dönemde ve gerçek hayatta bu eserdeki karakter tip gibi davranan biri olabilir mi?
Müştak bey: olabilir
Ziba dudu: olabilir
Habbe Kadın: olabilir
Ebullaklaka: olabilir

< Buradaki kişiler tiptir. Belirli yönleriyle ön plana çıkmışlardır.
3. Mekânla ilgili ifadeler yoktur. Fakat yaşanan olaylardan hareketle mekânın Müştak Beyin evi olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan mekânın gerçeklikle ilişkisi vardır.
4.  Şair Evlenmesi’nde zamanın işlevini belirleyerek metindeki zamanla yaşanılan zamanın aynı
olup olmadığını tartışınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.
Verilen şemaya göre olaylar belli bir zamanda belli bir mekanda ve belli bir kişiler arasında yaşanır.
5. Metnin yapısını oluşturan kişi, zaman, mekân ve olay örgüsünün birbiriyle ilişkisini değerlendirip
bunlar arasında bir uyumsuzluğun olup olmadığını tartışınız
Metnin yapısını oluşturan kişi, zaman, mekan ve olay örgüsü bir büründür. Bunlar temanın ortaya konması için gereklidir. Bu yüzden bir uyum iççinde olmaları gerekir. Burada mekan sokak, kişiler bu sokağın sakinlerine uygun kişiler, zaman olayın  yaşandığı zamana uygun bir zamandır.
6. Metnin teması: Görücü usulü evlilik. Bu tema dönemin sosyal bir problemini dile getirmesi bakımından gerçekçidir.
7. Hazırlıkta verilen açıklamadan, dönemin sosyal yapısı ve sanat anlayışından hareketle metnin
yazılış amacını belirleyiniz ve tahtaya yazınız.
Metnin yazılış amacı sanat yapmaktır. Fakat Tanzimat döneminde tiyatro haklı eğitmek amacıyla yazılmıştır. Bu yönüyle metin öğretici metindir.
8. Eserde konuşma dili özellikleri görülmektedir. Mahalli ifadelere yer verilmiştir.  Bu özellikler yazarın halka hitap ettiğinin de bir göstergesidir.
9. Okuduğunuz metinde anlatılanları günümüzün olayları ile ilişkilendirip yorumlayınız ve bu
yorumlarınızı arkadaşlarınızla paylaşınız.

Şair Evlenmesinin teması olan görücü usulü bugün de varlığını devam ettirmektedir. Fakat eski dönemlere oranla bugün görücü usulünün daha da azaldığı görülmektedir.
<!--[if !supportLists]-->4.       <!--[endif]-->ETKİNLİK:
ŞAİR EVLENMESİ >>>>>>>>>>>>>  MODERN TÜRK TİYATROSU
10. Şinasi’nin fikri ve edebi kişiliği
YAZARIN HAYATI:
 İbrahim Şinasi (1826-1871) İstanbul’da doğmuştur. Türk-Rus savaşında (1827) Şumnu’da ölen bir topçu subayının oğludur; Küçük yaşta yetim kalan Şinasi, annesi tarafından yetiştirilmiştir. İlk öğrenimini Tophane semtindeki mahalle mekteplerinden birinde yapmış, sonra Tophane idaresi kalemlerinden birine çirağ edilmiştir. Orada kendinden yaşlı bir memurdan Doğu bilimlerini, sonradan Müslüman olan yabancı bir uzman memurdan da Fransızca’yı öğrenmeğe başlamıştır. Tophane müşirliğine verdiği bir dilekçe üzerine, okuma için Paris’e gönderilmiş (1849), orada maliye öğrenimi görmüş, bu arada edebiyatla da uğraşmıştır. İstanbul’a dönünce (1853) bir süre yine Tophane’de çalışmış, Reşit Paşa’nın sadrazamlığı sırasında Meclis-i Marif’e üye seçilmiş (1855), Âli Paşa’nın sadrazamlığı zamanında, Reşit Paşa’nın yetiştirmesi olduğu için azledilmiş, fakat Reşit Paşa’nın altıncı ve son defa sadrazam olması üzerine tekrar eski görevine tâyin olunmuş (1857), onun ölümünden sonra (1858) Yusuf Kâmil Paşa’nın koruyuculuğunu kazanmış ise de, az sonra memurluktan kendi isteği ile çekilerek gazeteciliğe başlamıştır (1860). İlkin Agâh Efendi ile birlikte Tercümân-ı Ahvâl adlı bir gazete çıkarmış (21 ekim 1860), altı ay sonra buradan ayrılarak Tasvir-i Efkâr gazetesini çıkarmağa koyulmuştur (27 haziran 1862). Bunu üç yıl kadar tek başına yönetmiş, gazetesini Namık Kemal’e bırakarak tekrar Paris’e gitmiş (1865), orada beş yıl kaldıktan sonra İstanbul’a dönerek (1869) basımevinin ıslahı ile uğraşmış çok çalışma yüzünden beyin yorgunluğundan ölmüştür.
EDEBİ KİŞİLİĞİ:
Şinasi, şiir ve nesir alanında Batı edebiyatı yolunda eser veren ilk sanatçıdır. Bu bakımdan, o, Batı uygarlığı etkisi altında gelişen yeni Türk edebiyatının kurucusu sayılır.
Şiir alanında, ilkin Divan edebiyatı yolunda manzumeler (kaside, gazel, müfred v.b.) yazmış, Paris’e gidip de Batı edebiyatını yakından tanıdıktan sonra eski nazım biçimleri için de birtakım yeni fikirler söylemeğe başlamış (Reşit Paşa hakkındaki kasidelerin üç tanesi), ayrıca La Fontaine’in etkisiyle hem biçim, hem de konu, fikir ve ruh bakımından yepyeni şiirler de kaleme almıştır (Eşek ile Tilki Hikâyesi, Karakuş Yavrusu ile Karga Hikâyesi, Ar ile Sivrisinek Hikâyesi, Tenasüh Hikâyesi). Bundan başka, Batı şiirini daha yakından tanıtmak amacıyla, bir kaç Fransız şairinden seçtiği bazı parçaları manzum olarak Türkçe’ye çevirmiştir.
Şinasi, yeni tarzda yazdığı bütün şiirlerinde beyitlerin başlı başına güzel olmalarıyla yetinmemiş, Divan edebiyatındaki “parça güzelliği” anlayışı yerine, şiirlerin belli bir düşünce etrafında gelişmesini sağlayarak “konu birliği” ne ve “toplu güzellik” e önem vermiştir.
Türkçe’nin Arap ve Fars dillerinin etkisinden kurtularak kendi benliğine dönmesi gerektiğini anlamış ve manzumeleri arasındaki bazı beyitleri “safî Türkçe” ile, Karakuş Yavrusu ile Karga Hikâyesi’ni de “lisân-ı avâm” ile yazmış, böylece, ancak 1911’den sonra gelişen sade dil hareketinin öncülüğünü yapmıştır.
Genel olarak didaktik manzumeler yazmış olan Şinasi’yi, Türk nazmına getirdiği bütün yeniliklere rağmen güçlü bir şair sayma olanağı yoktur. Mısraları imale ve zihaflarla doludur.
Şinasi daha çok nesir alanında yaptığı yeniliklerle Türk edebiyatında önemli bir yer tutar. Eski nesir secilerle süslenir, bu yüzden de, yazı, asıl fikirle hiçbir ilgisi bulunmayan sözlerle doldurulurdu. Şinasi, bir gazeteci olarak, “umum halkın kolaylıkla anlayabileceği” yolda yazmak amacını güttüğünden, düşüncelerini yalın ve açık bir anlatımla söyleme yolunu tutmuş, söz hünerleri göstermekten kaçınmıştır. Bunu sağlamak için de secileri bırakmış asıl düşünce ile ilgisi bulunmayan doldurma sözlere yer vermemiş, düşüncelerini kısa cümlelerle anlatmaya çalışmış, bunları bir takım bağ-fiillerle birbirine ekleyerek sayfalarca süren cümleler kurmamıştır. Tercümân-ı Ahvâl ve Tasvîr-i Efkâr’daki yazılarında böyle bir yol tutan Şinasi, Şair Evlenmesi adlı piyesinde daha da ileri giderek konuşma dilini yazı dili hâline getirmiştir.
Şiirlerinde ve nesirlerinde, “reis-i cumhur”, “vatan ve millet yolunda kendini feda etmek”, “devlet-i meşrûta”, “millet-i hâkime”, vb. gibi birçok yeni kavramlar kullanmıştır.
La Fontaine yolunda birkaç fabl ve Moliére yolunda bir komedya yazmış olan Şinasi, klasisizmin etkisi altında kalmış sayılabilir.
ESERLERİ:
Şinasi nazım türünde, Recine, La Fontaine, Lamartine, Gilbert ve Fénelon’dan mazmun olarak Türkçe’ye çevirdiği bazı şiirleri, asıllarıyla birlikte, Tercüme-i Manzûme (1859,1860) adılı bir kitapta, kendi şiirlerini de Müntehabât-ı Eş’ar (1862,1870) adlı bir kitapta toplayarak bastırmıştır. Her iki eser, Ebüzziya Tevfik tarafından bir araya getirilerek Divan-ı Şinasi (1885,1893) adıyla yayınlamıştır.
Tiyatro türünde Şair Evlenmesi adlı bir perdelik bir komedyası vardır.
Tasvîr-i Efkâr’da yayınlanan bazı siyasî ve edebî yazıları Müntehabât-ı Tasvîr-i Efkâr (2 cilt, 1885) adlı bir kitapta toplanmıştır.

Şinasi, bunlardan başka, Türk atasözlerini de bir araya toplamış, bunları Durûb-ı Emsâl-i Osmaniyye (1863) adıyla basmıştır.


bu yazının tamamı http://yeniedebiyat.blogspot.com/ sitesinden alınmıştır
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 59 - 64 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

1. Araştırma sonuçlarınızı da dikkate alarak olay örgüsünde dile getirilen hususlarla dönemin yaşama biçiminin gerçeklikle ilişkisini tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları sözlü olarak belirtiniz.
Olay örgüsünde dile getirilen gerçeklikle dönemin yaşama biçimi arasında yakın bir ilgi vardır. O dönemde kölelik yaygın olan bir durumdu. İnsan ülkelerinden kaçırılıp köle pazarlarında esir olarak satılıyordu. Romanda bu gerçek eleştirel bir yaklaşımla ele alınmış.
2. Sergüzeşt romanındaki olay örgüsünün, size hissettirdiklerini defterinize yazınız.
Romanda anlatılan olay insanı üzmektedir. İnsanların köle pazarlarında bir eşya, bir hayvan gibi alınıp satılması insan onuru için en alçaltıcı bir davranıştır. Yaşananlar insanı üzmekte duygulandırmaktadır.

10. ETKİNLİK
• Okuduğunuz romanın bütününden hareketle roman kahramanlarının olay örgüsündeki işlevlerini belirterek
<!--[if !supportLists]-->a.     <!--[endif]-->En belirgin özelliklerini,
DİLBER Dönemin trajik bir sahnesini yani esirliği anlatmaya çalışan ve bu çalışmasında güzel bir eser ortaya çıkararak çalışmasında başarıyı yakalayan Samipaşazade Sezai, Dilber karakterini yazıya iyi bir biçimde dökmüştür.
Dilber’in küçük yaşında esirciye satılması, yıllar sonra güzelleşip alımlılaşması akıcı bir dille anlatılmıştır.
Bu güzel ve talihsiz kız kendisi için imkansız bir sevdaya tutulmuş ve sonu hüsranla biten bir yaşam sürmüştür. Romanın asıl kahramanıdır. Merkez şahıs ve devrini temsil ettiği için önemli bir tiptir.
Namusuna düşkün, ölümü pahasına da olsa namusu için, odalık olma gibi kötü bir şeyi reddetme cesaretine sahip ulvi bir insandır. O, hayatta en fazla namusuna önem verir. Ve namusu için yaşar. Güzeldir ve bu güzellik onun başına hep sorunlar açmıştır.
CELAL BEY: Romanın ikinci önemli şahsiyetidir. Paris’te yurt dışı eğitimi gördükten sonra ressam olarak ülkesine döner ve model olarak kendisine Dilber’i seçer. Bu sırada da Dilberin namusuna aşırı düşkünlüğü dikkatini çeker ve elinde olmadan Dilber’e aşık olur.
Zenginlik içinde bir yaşam süren Celal Bey rahat bir ortamda yetişmiştir. İstediği zaman istediği şeyi yapabilme rahatlığı ona verilmiştir. Bu zenginliği onun için bir şey ifade etmez çünkü, önemli olanın maddi zenginlik değil, gönül zenginliği olduğunu savunan nadide insanlar arasındadır.
Hacı Ömer: Bir esircidir merhametsiz, duygusuzdur.
Mustafa  Efendi: Memurdur. Görevini kötüye kullanan ve rüşvet yiyen bir adamdır.
Teravet: Mustafa efendi ve eşinin evinde Arap bir halayıktır. Kötü yürekli ve gaddardır. Dilber'e yaptığı işkencelerle ön plana çıkar.
Latife ve anneannesi: Latife Dilber'in dert ortağı iyi ve merhametlidir. Anneannesinde aynı şekilde iyi ve merhametlidir. Yaşlı kadın ve latife yardımseverdir.
Cevher ağa: Harem ağasıdır. Cesur ,iyi yürekli ,Dilber'i seven ve onun için ölümü göze alan bir kişidir.
<!--[if !supportLists]-->b.     <!--[endif]-->Olaylar karşısında nasıl bir tavır takındıklarını,
Dilber olaylar karşısında duygusunu yitirmiş, durumunu kabullenmiş bir kişilik sergilemektedir.
Celal bey maddiyata önem  vermeyen, merhametli bir kişiliktir.
Teravet: zalim, acımasız katı bir tutum sergilemektedir.
Cevher Ağa: cesur, korkusuz bir kişiliktir.
<!--[if !supportLists]-->c.      <!--[endif]-->Sosyal ortam ve çevreden nasıl etkilendiklerini,
Dilber, sosyal ortamdan cariye olarak etkilenmiştir. Özgür biri iken sosyal ortam onu köleliğe itmiştir.
Celal, zengin bir çevrede yetiştiği için çok fazla bir şeye ihtiyaç duymamış, sosyal ortam onu sanata yönlendirmiştir.
Taravet, vazifesi gereği katı, acımasız ve duygusuz bir kişiliğe bürünmüştür.
Ömer Efendi: toplumun içinde bulunduğu duruma ayak uydurmuş köle tüccarı olmuştur.
Agah Efendi ve hanımı zengin bir çevreye sahip oldukları için dilberi küçümsemiş oğulları ile evlenmesine sıcak bakmamışlar.

ç. Metnin yazıldığı dönemde ve günümüzde bu kişilerle karşılaşılıp karşılaşılamayacağını  tartışınız.
Metnin yazıldığı dönemde bu kişilere rastlamak  mümkündür. Günümüzde kölelik anlayışı ortadan kalktığı için bu kişilere rastlamak mümkün değildir. Ama acımasız, sevgisiz, insana maddi zenginliğinden dolayı tepeden bakan aşağılayan tipler günümüzde de vardır.
• Ulaştığınız sonuçlardan hareketle metindeki kişilerin karakter mi tip mi olduklarını belirleyip  tahtaya yazınız.
Dilber, Teravet, Ömer Efendi,  Cevher, Çaresaz… gibi kişiler tiptir.
• Sergüzeşt romanında anlatılan olayların, tanıtılan kişilerin benzerine yakın çevrenizden örnekler veriniz.
Çevremizde zengin ailelere rastlamak mümkündür. Parası ile üstünlük taslayan bunu bir üstünlük olarak gören tipler her zaman olmuştur.
• Bu örneklerden hareketle yaşanan gerçeklikle edebî metinlerde anlatılanlar arasında ne gibi farklılıkların olduğunu tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları defterinize yazınız.
Edebi metinde anlatılan tipler ile gerçek hayattaki tipler aynı değildir. Edebi eserlerdeki tipler kurmaca tiplerdir. Edebiyat günlük hayattan aldığı kişileri edebiyatın kurmacası içerisinde değiştirip dönüştürür.
12. ETKİNLİK
Sergüzeşt romanındaki temel çatışmayı belirleyiniz.
Romandaki temel çatışma kölelik- özgürlük çatışmasıdır.
Romanın teması: Kölelik( beyaz esir ticaretinin yanlışlığı). Bu tema  Tanzimat döneminde sosyal yaşamın gerçeklerindendir.
Roman romantizm ve realizm akımının etkisiyle yazılmıştır. Aşk temasını işlemesi, kölelik konusuna duygusal yaklaşması yönüyle romantizm anlayışının, var olan gerçekleri işlemesi, toplumsal bir sorunu gerçekçi bir bakış açısıyla ele alması yönüyle de realizm akımının etkisi görülmektedir.
3. Dönemin yaşama biçimiyle ilgili araştırmalarınızdan hareketle;
a. Temanın, dönemin sosyal hayatıyla ve günümüzle ilişkisini tartışınız.

Romda anlatılan yaşam biçimi dönemin sosyal hayatına uygundur. Fakat günümüzde kölelik anlayışı olmadığı için günümüzde  gerçekçi olmaz.
b.Olay kurgu gereği aile ortamı içinde geçmektedir. Türklerde  aile hayatına büyük önem verilmiş. Aile içi ilişkiler hiyerarşik bir yapıya büründürülmüştür.  Aile toplumun çekirdeğini oluşturur. Bu yüzden bozulma aileden başlayıp toplumun en tepesine kadar gider. Roman da bu gerçeği işlemektedir.
4. a.ZAMAN:  Roman Dilber'in Kafkasya'dan yedi yaşında kaçırılmasıyla başlar Nil Nehri'ne kendini atarak boğulmasıyla son bulur. Romanda kronolojik bir zaman sıralaması gözlenmiştir.
Olaylar 19. yüzyılda geçmektedir. Yaşanan zamanı bilinmemekle birlikte yazıldığı dönemde yaşanmış olabilir.
b. MEKAN:  Roman değişik mekanlarda geçmektedir. Özellikle dönemin kölelik anlayışını ortaya koymak için konak seçilmiştir. Zengin ailelerin hayat sürdüğü konak mekan olarak romanda ağırlığını hissettirir. Mekan olarak yine  Mısır'a kadar uzanan geniş bir yelpaze seçilmiştir.
 Tophane iskelesi, Mustafa efendinin konağı, Beyazıt meydanı, Yaşlı kadının evi ,Asaf paşanın konağı, Mısırdaki konaklar, Nil nehri vs...

13. ETKİNLİK:
Destan ve mesnevi gibi türlerde zaman ve mekan tam belirgin değildir. Olayların geçtiği mekan günlük hayatta var olan mekanlar değildir. Günümüz romanında mekan daha gerçekçi var olan mekanlardır.
5. Metinde geçen zaman, mekan ve kişiler olayın ortay konması için olması gereken unsurlardır. Bu unsurlar olmadan temayı ortaya koymak olayı hayata geçirmek mümkün değildir.
14. ETKİNLİK:
ANLATICI BAKIŞ AÇISI: Romanda ilahi bakış açısı anlatıcı kullanılmıştır. üçüncü şahıs anlatım tekniği ile yazılmıştır. Anlatıcı olayı dışarıdan izler fakat olayın içine dâhil olmaz. Şahıslarla ilgili her şeyi bilir. Geçmişe gider, rüyalarını bilir.
15. ETKİNLİK:
Roman daha çok realizm akımının özelliklerini taşımaktadır.

6. Tanzimat dönemi sanatçıları hem siyasi yapının hem de sanat dünyasının içinde yar almış kişilerdir. Sanatı toplumu yönlendirmekte , aydınlatmakta bir araç olarak görürler. Bu yüzden sanat toplum içindir anlayışını benimsemiş bu doğrultuda eserler vermişlerdir.
7. Tanzimat romanında sanat toplum için anlayışı ağır basmaktadır.  Bu yüzden romanın dili divan edebiyatına göre daha sadedir. Amaç toplumu yönlendirmek, bilinçlendirmek olduğu , topluma hitap ettiği için dil sadedir.

17. ETKİNLİK:
 Tanzimat romanı dönemin sosyal ve siyasi hayatıyla yakından ilgilidir. Bu dönemde edebiyatımızda işlene temalar arasında özgürlük, eşitlik, adalet, hak, kölelik, yanlış batılılaşma gibi temalar işlenmiş sosyal hayatta bu konularda  ciddi tartışmalar yaşanmıştır.
19. ETKİNLİK.
Samipaşazade Sezai (1860-1936)

      Samipaşazade Sezai (1860-1936)
1860'ta İstanbul'da doğdu. 26 Nisan 1936'da İstanbul'da yaşamını yitirdi. "Sergüzeşt" romanının yazarı. Babası Abdurrahman Sami Paşa'nın konağında özel öğrenim gördü. 1880'de ağabeyi Suphi Paşa'nın başında olduğu Evkaf Nezareti Mektub-i Kalemi'ne memur olarak girdi. Ertesi yıl Londra elçiliği ikinci katipliğine atandı. İngiltere'de kaldığı 4 yıl boyunca İngiliz ve Fransız edebiyatlarını inceledi. Elçilikteki görevinden İstifa edip İstanbul'a döndü. İstişare Odasına memur oldu. İlk romanı "Sergüzeşt" yüzünden göz hapsine alındığını düşünerek 1901'de Paris'e gitti Jön Türkler'e katıldı. Meşrutiyet'in ilanına kadar Paris'te kaldı. İttihat ve Terakki'nin Paris merkezinde görev yaptı. Örgütün yayın organı olan "Şura-yı Ümmet" gazetesinde 2'nci Abdülhamit'in baskıcı rejimini eleştiren yazılar yazdı.
1908'de 2'nci Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'a döndü. 1909'da Madrid Büyükelçiliği'ne atandı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Madrit'ten İsviçre'ye geçti, savaşın sonuna kadar burada kaldı. 1921'de emekliye ayrıldı ve İstanbul'a döndü. Yaşamının son yıllarında kendisine, Büyük Millet Meclisi kararıyla "Hidamat-ı vataniyye tertibinden" maaş bağlandı. Divan edebiyatına karşı çıkan Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan gibi yazarların etkisiyle Batı edebiyatına yöneldi. Alphonse Daudet'den esinlenerek yazdığı kısa öykülerle Batılı anlamda ilk gerçekçi ürünleri verdi. 1874'te "Kamer" gazetesinde yayınlanan söylev türündeki ilk yazılarıyla adını duyurdu. İlk kitabı 3 perdelik tiyatro oyunu "Şir" 1879'da basıldı. İlk romanı olan ve kendisine büyük ün sağlayan "Sergüzeşt" Türk edebiyatında romantizmden gerçekçiliğe geçişin başarılı örneklerinden biri sayılır. Bu romanda bir paşazade ile bir cariyenin aşk öyküsü anlatılıır.
ESERLERİ
ROMAN:
Sergüzeşt (1889)
ÖYKÜ:
Küçük Şeyler (1892)
OYUN:
Şir (arslan, 1879)
SOHBET-ELEŞTİRİ-ANI:
Rumuzu'l- Edeb (1900)

İclal (1923)

1. Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( D ) Tanzimat Döneminde romanlar, halkı bilinçlendirmek amacıyla yazılmıştır.
(D  ) Türk edebiyatında ilk yerli roman Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.
( D ) Tanzimat’tan önce roman ve hikâyenin yerini masal, destan, halk hikâyesi, mesnevi gibi türler almaktaydı.
( Y  ) Tanzimat romanları ile hikâyelerinin ilk örneklerinde realizm akımının özellikleri görülür.
( D  ) Sergüzeşt romanında romantizm ve realizm akımlarına ait özellikler yer alır.



2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun biçimde doldurunuz.
• Türk edebiyatında roman ....ÇEVİRİ... yoluyla başlamıştır.
• Yusuf Kâmil Paşa tarafından çevrilen ...TELEMAK., ilk çeviri romanımızdır.
• İlk edebî romanımız İntibah, .NAMIK... .KEMAL. tarafından yazılmıştır.
• Tanzimat romanlarında .DOĞU-BATI.çatışması sıkça işlenmiştir.
• Kıssadan Hisse hikâyesinde esas alınan ..İLAHİ(hakim). bakış açısı, yazarın olayları kendi istediği biçimde geliştirmesine yol açmıştır

3 . Aşağıdaki yargıların hangisinde bir bilgi yanlışlığı vardır?
A) Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk hikâye serisi, Ahmet Mithat’ın Leta if-i Rivayât’ıdır.
B) Tanzimat Döneminde, modern anlamda ilk hikâye olarak Samipaşazade Seza i’nin Küçük Şeyler adlı eseri kabul edilir.
C) İlk tarihî roman, Namık Kemal’in kaleme aldığı Cezmi’dir.
D) Realizm akımının edebiyatımızdaki ilk örneği, Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası romanıdır.
E) İlk köy romanı Nâbizade Nâzım’ın yazdığı Zehra adlı eserdir.

4 . Aşağıdaki cümlelerden hangisi Tanzimat Dönemi romanının ö z e l l i k lerinden biri değildir?
A) Romantizm ve realizm akımlarının etkisi görülür.
B) Tanzimat’ın ilk döneminde yazılan romanlarda romancı, romana müdahale etmiştir.
C) Konuşma bölümlerinde dil ağır, ancak olayların anlatımında sade dil kullanılmıştır.
D) Yanlış Batılılaşma ile alay edilmiştir.
E) Konular genellikle İstanbul’un seçkin çevrelerinden, Batılılaşma anlayışında olan ailelerden seçilmiştir.



5. Tanzimat Dönemi hikayeleri ve romanları ile destan ve halk hikâyesi geleneğine ait türler arasında, dil ve anlatım özellikleri bakımından ne gibi benzerlik ve farklılıklar vardır? Sözlü olarak ifade ediniz.



bu yazının tamamı http://yeniedebiyat.blogspot.com/ sitesinden alınmıştır.
Read more

Paul Walker Ölmedi Mi?

''paul walker'in ölmediğini iddia edenler var. onlara göre bu fast and furious 7 için hız karşıtı bir reklam. her neyse biz onların kanıtlarını açıklayalım.

1) şimdi o yola ben baktım fotoğraflarına e-5 ten daha geniş, büyük bir yol ve sessiz sakin. o videoyu çeken adamlar arabayla arabanın yandığını çekiyorlar. çekerken fark ederseniz onlardan başka bir arabada yok zaten.

2)şimdi olaya gelelim olay gece oluyor ve sabah anca itfaiyeler geliyor.

3)los angeles gibi teknoloji harikası bir şehirde o yol boyunca hiç bir tane iş yeri kamerası bile mi olmaz ? bölge şefide zaten detaya girmemiş. bir tane bile kamera olmaz ? bu olay fast & furious 6 daki güvenlik şirketi kamerası olayına çok benziyor. güvenlik şirketi kameraları kapatıyordu ve hobbs bunu açtırtıyordu. dediğim gibi bu denli genişlikte ve uzun yolda, virajsız yolda bir tane bile kamera olmaz ?

4) diyorlarki araba virajı alamadı takla attı sonra ağaca girdi. 2. olarak arabayı başka bir araba sıkıştırmış olabilir. şimdi gelelim bu 2 olaya. sürülen araba porche. normal arabalar gibi metal den değil çelikten yapılan bir araba. yere çok yakın ve viraj alma aşırı kolay. istesende kontrolünü zor kaybedebileceğin bir araba. başka bir arabanın sıkıştırması imkansız çünkü o büyük yolda sıkıştırsa yavaşlarsın ve diğer tarafa geçersin veya hız yaparsın sorun yok. 

5) ağaca girmiş araba. ağacın kalınlığı bir cd nin çapı kadar. yani çokta sağlan değil. görüldüğü üzere ağaç toprak alanın içinde. o araba o hale ağaca çarpıp patlayarak geliyorsa o ağaçın kesinlikle ve kesinlikle yerinden çıkması lazım. tofaş olsa bile kalın bir direğe girse direk yıkılır. düşünün tamamen çelikten bir arabanın küçük bir ağaca çarpması ve ağaca birşey olmaması.

6) neden cesedin arabadan çıkarılırken veya başka bir yerde fotoğrafı yok ? hani onlarda kefen yok biliyorum ama hertürlü bir fotoğrafının çekilmesi lazım ve çeken kişinin zaten internette paylaşması lazımdı. dolayısıyla böyle bir fotoğraf yok. 

7) 1-2 hafta sonra arabanın çarpma videosu gelicek büyük ihtimal fakat bu büyük bir ihtimal yalandır şu an yayınlanması veya o an yayınlanması lazımdır. 

öldüğü iddia edilen kişi hollywood yıldızı. bunun nedenini öğrenmek için amerika seferber olur fakat nedense ağaca çarptı deniliyor fakat video yok veya o an fotoğrafı.

9) onuda geçin bu arabanın herhangi bir yoldan geçerkenki hiç bir mobese görüntüsü olmazmı. hiç mi bir caddeye sokağa girmedi oraya ışınlandı mı ?

10) paul walker'ı geçtik. yanında arabayı süren kişi ondan daha tecrübeli birisi ve yarış pilotu. hatta paul la yarış yapmış bir adam. bu adamın bu arabanın kontrolünü kaybetmesi gerçekten düşünülmesi zor birşey. düşününki porche kullanıyorsun ve genişliği 30 metreyi bulan bir alanda.

11) los angeles'ta oluyor bu olay. o patlama sesi geldiğinde oraya belki 100 lerce kişini yığılması lazımdı. fakat nedense kimse yok, hiç bir kimse fotoğraf veya video almıyorlar. ambulanslar itfaiyeden önce geliyor fakat saatler sonra arabanın patlamasından.

12) arabanın 4/3'ü yok olmuş. bu arabanın yanım kendiliğinden patlamasıyla olucak birşey değil. bir araba çelikten olucak ve kendiliğinden patlıyacak. tamamı neredeyse yok olucak ve ericek. imkansız! ancak bir bomba tarzı birşey bunu yapabilir.

13) diyelim çarptın ağaca. o benzin deposunun akması veya akıtması imkansız. zaten sürdüğün yolda 45 km hız sınırı var. sen orda 120 üstü basmaya cesaret edemessin ki yol biter zaten. 2 tane tecrübenin amk 2 kişi zaten böyle bir dikkatsizlik yapmazlar.

14)dikkat ederseniz arabanın arka tarafı inflak oluyor ve ön tekerlekte çok çok az bir erime var. arkada benzin deposu var tamamda bu araba 1 saatten fazla yandı ve hiç mi bu tekerlek ve ön kısım erimez. yani arabanın kendisi patlıyorsa böyle olması lazım.

15) daha çok iddia var fakat son olarak şuna geleyim. show content sen bu arabyı kullanıyorsun. fren sistemi görüldüğü üzere devasa ve süper kısa mesafe duruşuna sahip. bu arabada sayılmıyacak özellik var zaten bu modeller yeni satıldı. hertürlü tedbir veya önlem vardır arabada. hava yastığı falan. ağaca çarpıyorsa araba anında motoru kapatır ve hava yastıklarını açar fakat bu arabanın patlaması ne ? böyle bir arabanın. size mantıklı geliyormu ? bulun böyle bir araba girin bir ağaca 40 la ağaç uçar gider araba hasar alır ve hava yastıklarını açar.

amerikalı bir vatandaş iddiasına göre paul walker'ı los angeles'ta bugün gördü ve bazı büyük haber kanallarının paul walker'ın ölümüne inanmaması cesedinin ortada olmaması herşeyin bir kurmaca olduğunu söylemesi amerikayı karıştırdı. iddiaya göre temmuz ayında vizyona gircek olan fast & furious 7 filmi için böyle bir oyun oynandı. iddiaya göre film " biz hızlıyız diye herkesin hızlı olması gerekmiyor. ben ölmedim herşey size ders vermek içindi " adlı sahneyle başlanılcak ve paul " six days " adlı şarkıyla ortaya çıkacak.

Kaynak; İnci Sözlük (asir ?, 02.12.2013 20:18 ~ 21:22)
Read more

12. Sınıf Türk Edebiyat Sayfa 76 - 86 Soruları ve Cevapları ( Lider Yayınları )

12. Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı Cevapları (Lider Yay. 2013-2014) Sayfa 76-86
3. Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir (1920-1950)
1. Milli Edebiyat şiirinin genel özellikleri:
  • • Şiirde millî ölçü olan hece ölçüsü kullanılmıştır.
  • • Yeni Lisan hareketi doğrultusunda dilde sadeleşme görülür.
  • • Halkın yaşantısı, memleketin durumu, doğa ve va­tan sevgisi gibi konular şiirlerde tema olarak işlenmiştir. Toplumsal konuların yanında bireysel temalar da işlenmiştir.
  • • Bu dönem şiirlerinde öğreticilik ön plandadır.
  • • Ziya Gökalp çevresinde gelişen şiirlerde Türkçülük düşüncesi yansıtılmıştır.
  • • Yerli kaynaklardan yararlanma yoluna gidilmiştir.
1. Etkinlik: “Kültür Haftası”, “Ağaç”, “Çınaraltı”, “Hisar” adlı dergilerde şiirleri yayımlanan şairler kimlerdir?
KÜLTÜR HAFTASI: Peyami Safa ile İlhami Safa’nın yirmi bir hafta çıkardıkları bir dergidir.
Bu dergide şiirleri yayımlanan şairler: Ahmet Hamdi Tanpınar, Sabri Esat Siya- vuşgil, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Halit Fahri Ozansoy, Cahit Sıtkı Tarancı…
AĞAÇ: Necip Fazıl Kısakürek tarafından çıkarılmıştır.
Ağaç dergisinde şiirleri yayımlanan şairler: Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer, Ahmet Muhip Dıranas, Ziya Osman Saba, Cahit Sıtkı Tarancı, Sabahattin Eyüboğlu…
ÇINARALTI: Orhan Seyfi Orhon ve Yusuf  Ziya Ortaç’ın birlikte çıkardıkları “Türkçü” fikir dergisi olan Çınaraltı dergisinde şiirleri yayımlanan şairler şunlardır: Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Nihal Atsız, Behçet Kemal Çağlar, Faruk Nafiz Çamlıbel, Halit Fahri Ozansoy, Zeki Ömer Defne…
HİSAR:  Dergiyi fiilen çıkaran kişi Mehmet Çınarlı’dır. Hisar‘ın yayınlanmasında ve Hisar topluluğunun oluşmasında Munis Faik Ozansoy yol gösterici rol üstlenmiştir. (Bakınız Hisar dergisi –vikipedi) Hisar dergisinde şiirleri yayımlanan şairler: Munis Faik Ozansoy, Ilhan Geçer, Musta­fa Necati Karaer, Nevzat Yalçın…

Yolcu ile Arabacı
— Gurbet ademden kara, hasret ölümden acı,
Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı?
— Henüz bana “Yolunun sonu budur!” denmedi,
Ben ömrümü harcadım, bu yollar tükenmedi

— Atları hızlı sür ki köye pek geç varmasın,
Nişanlımın gözleri yollarda kararmasın.
— Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam,
Bekleyenim olsa da râzıyım kavuşmasam…

— Bir kere görse gözüm köyün aydınlığını
Kül bağlar içerimde bu kızıl kor yığını.
— Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar,
Benim uğursuz yolum bittiği yerde başlar!
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

SAYFA 77
1. Metni aşağıda verilen başlıklara göre inceleyiniz:
a. Ölçü ve ölçünün işlevi
b. Uyak şeması
c. Nazım birimi

Şiirin ölçüsü hece ölçüsüdür. Ölçü, şiire ahenk ve ritim katmıştır.
Şiirin uyak şeması: aabb ccdd ….
Şiirin nazım birimi: Dörtlük

2. Metni oluşturan birimler hangi tema etrafında bütünleşmiştir?
Tema: memleket özlemi
Şiiri oluşturan birimler bu tema etrafında bütünleşmiştir.

3. Metnin teması tarihî olaylarla mı yoksa halkın günlük yaşantısıyla mı ilgilidir? Söyleyiniz.
Halkın günlük yaşantısıyla ilgilidir.  Günlük hayatta karşılaşılabilecek bir tema işlenmiştir.

4. Metnin temasının edebiyatımızda daha önce ele alınıp alınmadığını söyleyiniz.
Memleket özlemi teması Milli Edebiyat Dönemi’nde işlenmiştir. Örnek Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın şiirleri

5. Metinde Anadolu ile ilgili olan motifleri belirleyiniz.
O dönemin Anadolu hayatıyla ilgili motifleri görebiliyoruz.
At arabasıyla yolculuk yapılması, yolcunun köye kavuşma arzusu, memlekette sevgilinin beklemesi…

6. Metnin dil ve söyleyiş özelliklerini belirleyiniz. Metinde ses akışı nasıl sağlanmıştır?
Metinde halkın konuşma diline yakın dil kullanılmış. Şair duygularını bir yolcunun diliyle aktarıyor. Yolcu ile arabacının karşılıklı konuşmaları biçiminde sunulan anlatım aynı zamanda öyküleyici bir nitelik taşımaktadır.

7. Metinde geçen söz sanatlarını bulunuz. Bu söz sanatlarının metindeki işlevini açıklayınız.

Yolcu ile Arabacı şiirindeki söz sanatları:
  1. dörtlük:
Gurbet, yokluğa (adem), hasret, ölüme benzetiliyor. TEŞBİH
Ne zaman tükenecek bu yollar arabacı? Soru anlamı var. İSTİFHAM

Gurbet, hasret, yol sözcükleri arasında anlam ilgisi vardır. TENASÜP

  1. dörtlük:

“Nişanlımın gözleri” tamlamasında “gözleri” sözcüğü ile şairin nişanlısı kastediliyor. AD AKTARMASI (MECAZ-I MÜRSEL)

“Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam.” Tasa yollara benzetiliyor. TEŞBİH

3 . dörtlük:
“Kül bağlar içimde bu kızıl kor yığını” dizesinde “kızıl kor yığını” ile özlem dile getirilmiştir. İSTİARE (açık istiare)

Bitmek, başlamak, kızıl kor yığınının kül bağlaması ifadeleriyle TEZAT

Edebi sanatlar, metnin anlatımının daha etkileyici ve güzel olmasını sağlar.

8. Metinde halk şiirimizin hangi unsurlarına rastlanmaktadır?
Hece ölçüsünün kullanılması, açık, sade bir dil, halkın günlük yaşantısı ve duyguları
Yukarıda ifade edilenler halk şiirimizde görülen unsurlardandır.
9. Metinde geçen millî ve mahallî unsurları belirleyiniz. Sizce bu unsurlar modern şiirin hangi olanaklarından yararlanılarak ifade edilmiştir?
“Memleket özlemi, köy, at arabası, nişanlının bekleyişi” milli ve mahalli unsurlardır.
Bu unsurlar, modern şiirin biçim özelliğinden  yararlanılarak dile getirilmiştir.
10. Metinde Batılılaşan Türk şiir geleneğinden nasıl ve hangi ölçüde yararlanılmıştır? Açıklayınız.
Ses ahengi, doğal söyleyiş
Hece ölçüsünün kullanılmasını da ekleyebiliriz.

11. Metnin yapı unsurlarını, temasını, dil ve anlatım özelliklerini dikkate alarak hangi geleneğe ait olduğunu belirleyiniz.
Metin Cumhuriyet Dönemi Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir geleneğine uygun olarak yazılmıştır.

12. Metinde konuşan kişilerden hangisini kendinize daha yakın buldunuz? Söyleyiniz.

13. Metinde dile getirilen duyguların günümüz koşullarında yaşanması mümkün müdür? Açıklayınız.

Metinde dile getirilen duygular, günümüz koşullarında da yaşanabilir.

Read more

26 Mayıs 2014 Justin Timberlake İstanbul Konseri Nerede?

Justin Timberlake ‘Dünya Turnesi’ kapsamında Türkiye'ye geliyor.

 26 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul, İTÜ Stadyumu’nda olacağını açıkladı. Konser, Justin Timberlake’in Türkiye’deki ilk solo performansı olacak.

Konserin biletleri 5 Aralık Perşembe günü saat 9:00 ‘da Türkiye’de satışa çıkacak.

En düşük bilet fiyatı 80 -120 arası olmasını bekliyoruz.



Read more

Samanyolu Haber Spikeri Cihan Demir Canlı Yayında Bayıldı Video İzle

Samanyolu Haber Spikeri Cihan Demir canlı yayında birden bayıldı. Bayılma sebebi tansiyon düşmesi olarak belirtildi.Geçmiş olsun, işte o video


Read more

Harry Styles ve Daisy Lowe Birlikte Mi?

One Direction grubunun en çapkın üyesi Harry Styles şu günlerde yine bir aşk dedikodusuyla karşı karşıya. Daily Mirror haberine göre Harry ve Daisy İngilterede gizili görüşmüşler, hatta ikiliye Nick Grimshaw ve  Kelly Osborne eşlik etmiş.
Siz ne düşünüyorsunuz, sizce Hary ve Daisy arasında bir aşk olabilir mi ?

Daisy Lowe  Kimdir?
27 Ocak 1989 doğumlu ingiliz model ve oyuncudur. 1.78 boyunda 60 kilodur. İngiliz ünlü şarkıcı söz yazarı Pearl Lowe'ın kızıdır. resmi twitter hesabı https://twitter.com/daisylowe 




Read more

2013 Yılının En İyi Yabancı Şarkıları Listesi

Amerika Billboard Listesine Göre Hazırlanmıştır. Sizde Favori Şarkılarınızı Yorumlar Bölümüne Ekleyebilirsiniz.

"22" - Taylor Swift (#20)
"23" - Mike Will Made It feat. Miley Cyrus, Wiz Khalifa and Juicy J (#11)
"All Me" - Drake feat. 2 Chainz and Big Sean (#20)
"Applause" – Lady Gaga (#4)
"#Beautiful" - Mariah Carey feat. Miguel (#15)
"Beauty and a Beat" – Justin Bieber feat. Nicki Minaj (#5)
"Berzerk" - Eminem (#3)
"Best Song Ever" - One Direction (#2)
"Blurred Lines" - Robin Thicke feat. T.I. and Pharrell (#1)
"Boys 'Round Here" - Blake Shelton feat. Pistol Annies and Friends (#12)
"Can't Hold Us" - Macklemore and Ryan Lewis feat. Ray Dalton (#1)
"Carry On" - fun. (#20)
"Catch My Breath" – Kelly Clarkson (#19)
"Clarity" - Zedd feat. Foxes (#8)
"Come & Get It" - Selena Gomez (#6)
"Counting Stars" - OneRepublic (#4)
"Crash My Party" - Luke Bryan (#18)
"Cruise" – Florida Georgia Line feat. Nelly (#4)
"Cups (Pitch Perfect's "When I'm Gone")" - Anna Kendrick (#6)
"Dark Horse" - Katy Perry feat. Juicy J (#17)
"Daylight" – Maroon 5 (#7)
"Demons" - Imagine Dragons (#6)
"Diamonds" – Rihanna (#2 in 2013, #1 in 2012)
"Diana" - One Direction (#11)
"Die Young" – Kesha (#6 in 2013, #2 in 2012)
"Do What U Want" - Lady Gaga feat. R. Kelly (#13)
"Don't Stop the Party" – Pitbull feat. TJR (#17)
"Don't You Worry Child" – Swedish House Mafia feat. John Martin (#6)
"Dope" - Lady Gaga (#8)
"Feel This Moment" – Pitbull feat. Christina Aguilera (#8)
"****in' Problems" - ASAP Rocky feat. Drake, Kendrick Lamar and 2 Chainz (#8)
"Gangnam Style" – PSY (#6 in 2013, #2 in 2012)
"Gentleman" – PSY (#5)
"Get Lucky" – Daft Punk feat. Pharrell (#2)
"Girl on Fire" – Alicia Keys feat. Nicki Minaj (#12 in 2013, #11 in 2012)
"Gone" - Kanye West feat. Cam'ron and Consequence (#18)
"Harlem Shake" – Baauer (#1)
"Heart Attack" – Demi Lovato (#10)
"Heartbreaker" – Justin Bieber (#13)
"Here's to Never Growing Up" - Avril Lavigne (#20)
"Ho Hey" – The Lumineers (#3)
"Hold On, We're Going Home" - Drake feat. Majid Jordan (#4)
"Holy Grail" - Jay-Z feat. Justin Timberlake (#4)
"Home" – Phillip Phillips (#6)
"I Cry" – Flo Rida (#8 in 2013, #6 in 2012)
"I Knew You Were Trouble" – Taylor Swift (#2)
"I Love It" - Icona Pop feat. Charli XCX (#7)
"I Need Your Love" - Calvin Harris feat. Ellie Goulding (#16)
"I Want Crazy" – Hunter Hayes (#19)
"I Will Wait" – Mumford & Sons (#12)
"It's Time" – Imagine Dragons (#15)
"Just Give Me a Reason" – Pink feat. Nate Ruess (#1)
"Let Her Go" - Passenger (#10)
"Let Me Love You (Until You Learn to Love Yourself)" – Ne-Yo (#15 in 2013, #6 in 2012)
"Little Talks" – Of Monsters and Men (#20)
"Locked Out of Heaven" – Bruno Mars (#1)
"Lolly" - Maejor Ali feat. Juicy J and Justin Bieber (#19)
"Love Me" - Lil Wayne feat. Drake and Future (#9)
"Love Somebody" - Maroon 5 (#10)
"Mama's Broken Heart" - Miranda Lambert (#20)
"Midnight Memories" - One Direction (#12)
"Mirrors" – Justin Timberlake (#2)
"My Hitta" - YG feat. Jeezy & Rich Homie Quan (#19)
"My Songs Know What You Did in the Dark (Light Em Up)" - Fall Out Boy (#13)
"One More Night" – Maroon 5 (#7 in 2013, #1 in 2012)
"One Way or Another (Teenage Kicks)" - One Direction (#13)
"Pour It Up" – Rihanna (#19)
"Power Trip" – J. Cole feat. Miguel (#19)
"Radioactive" – Imagine Dragons (#3)
"Rap God" - Eminem (#7)
"Roar" – Katy Perry (#1)
"Royals" - Lorde (#1)
"Safe and Sound" - Capital Cities (#8)
"Sail" - AWOLNATION (#17)
"Same Love" - Macklemore and Ryan Lewis feat. Mary Lambert (#11)
"Say Something" - A Great Big World feat. Christina Aguilera (#16)
"Scream & Shout" – will.i.am feat. Britney Spears (#3)
"Some Nights" – fun. (#13 in 2013, #3 in 2012)
"Started from the Bottom" – Drake (#6)
"Stay" – Rihanna feat. Mikky Ekko (#3)
"Story of My Life" - One Direction (#6)
"Suit & Tie" – Justin Timberlake feat. Jay-Z (#3)
"Summertime Sadness" - Lana Del Rey and Cedric Gervais (#6)
"Survival" – Eminem (#16)
"Sweater Weather" - The Neighbourhood (#17)
"Sweet Nothing" – Calvin Harris feat. Florence Welch (#10)
"Swimming Pools (Drank)" – Kendrick Lamar (#20 in 2013, #17 in 2012)
"#thatPower" - will.i.am feat. Justin Bieber (#17)
"That's My Kind of Night" - Luke Bryan (#15)
"The Fox (What Does the Fox Say?)" - Ylvis (#6)
"The Monster" - Eminem feat. Rihanna (#2)
"The Other Side" - Jason Derulo (#18)
"The Way" – Ariana Grande feat. Mac Miller (#9)
"Thrift Shop" – Macklemore and Ryan Lewis feat. Wanz (#1)
"Timber" - Pitbull feat. Kesha (#8)
"Treasure" - Bruno Mars (#5)
"Try" – Pink (#9)
"U.O.E.N.O." - Rocko feat. Future and Rick Ross (#20)
"Unconditionally" - Katy Perry (#16)
"Wagon Wheel" - Darius Rucker (#15)
"Wake Me Up!" - Avicii (#4)
"We Are Never Ever Getting Back Together" – Taylor Swift (#17 in 2013, #1 in 2012)
"We Can't Stop" – Miley Cyrus (#2)
"We Own It (Fast & Furious)" - 2 Chainz and Wiz Khalifa (#16)
"When I Was Your Man" - Bruno Mars (#1)
"Work Bitch" - Britney Spears (#12)
"Wrecking Ball" – Miley Cyrus (#1) 
Read more

Niall Horan ve Louise Thompson Birlikte Mi?

louise-thompson-niall-horan Made in Chelsea Louise Thompson Niall Horan One Direction LONDON, ENGLAND - SEPTEMBER 09: Louise Thompson attends the TV Choice Awards 2013 at The Dorchester on September 9, 2013 in London, England. (Photo by Tim P. Whitby/Getty Images) / LOS ANGELES, CA - NOVEMBER 24: Singers (L-R) Niall Horan, Zayn Malik, Liam Payne, Louis Tomlinson, and Harry Styles of One Direction accept the Favorite Pop/Rock Album award for 'Take Me Home' onstage during the 2013 American Music Awards at Nokia Theatre L.A. Live on November 24, 2013 in Los Angeles, California. (Photo by Kevin Winter/Getty Images)

One Direction grubundaki tek yalnız Niall, yada yalan mı söylüyorlardı ?
dedikodulara göre Niall bir süredir ingiliz model Louise Thompson ile gizli gizli görüşüyor.
Daily Mail haberine göre bu hafta sonu Niall Horan ve Louise Thompson londrada birlite olmuş.
bakalım ilerleyen günlerde bu ikili hakkında bu aşk dedikoduları gerçeği yansıtacak mı.
Siz ne düşünüyorsunuz? yorum yazın lütfen


Read more

2014 Audi A1 1.6 TDI Özellikleri, Fotoğrafları ve Test Sürüşü

Motor
Yakıt Tüketimi
Silindir hacmi 1598 Şehir içi (Lt/100 km) 4.4
Güç (bg) 90 Şehir dışı (Lt/100 km) 3.4
Tork (Nm)  230 Ortalama (Lt/100 km) 3.8
Yakıt Türü Dizel Depo hacmi (Lt) 45
Vites sayısı 7 ileri Co2 Emisyonu (gr/km) 110
Vites tipi Otomatik Km başı tüketim (kuruş) 16
Boyutlar ve Ağırlık
Performans
Karoser tipi Hatchback Maksimum hız (km/saat) 182
Uzunluk / Genişlik / Yükseklik (mm) 3954/1746/1422 Hızlanma 0-100 km/saat (sn) 11.4
Bagaj hacmi (lt) 270 Fiyat 70.150
Ağırlık (kg) 1210 Yıllık vergisi 827





Read more

Bim 6 Aralık 2013 İndirimli Ürünler Listesi

Arzum kablosuz şarjlı blender seti : 105,00 TL
Trekking bot : 29,00 TL
Spor sırt çantası : 18,50 TL
Bay / Bayan bot : 20,00 TL
Çocuk bot : 16,50 TL
Mikrofiber yorgan : 27,00 TL
Bayan kazak : 18,00 TL
Oyun konsolu : 25,00 TL
Radyatör kurutmalık : 8,50 TL
Kazak tüy toplama aleti : 4,90 TL
Karabiber değirmeni : 6,50 TL
Borcam çeşitleri
Manuel tansiyon aleti : 14,90 TL
Cam sarkıt avize : 9,90 TL
Oyuncak çeşitleri
Gülsan 6 parça seramik tencere seti : 65,00 TL
Gülsan 3 parça seramik set : 49,95 TL
Chef's pratik tencere tava seti : 55,00 TL
Chef's üçlü sahan seti : 32,50 TL
Chef's karnıyarık tenceresi : 19,90 TL
Chef's kızartma tenceresi : 19,90 TL
Chef's balık tavası : 14,90 TL
Chef's derin tencere : 19,90 TL
Chef's wok tava : 12,50 TL

Read more

10. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 88 - 94 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

10. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı Cevapları EKOYAY 2013-2014 (sayfa 88-94)
ANLATIMIN OLUŞUMU
ÖN HAZIRLIK
SAYFA 88
Bağdaşıklık:  Dil ögelerinin ifade ettiği özellikler ve durumlar arasındaki anlam bağlantılarıdır.
Kısaca bağdaşıklık anlamla ilgili uyumdur.

Bağlaşıklık: Bir metinde ya da metin parçasında dil ögelerinin, dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesine bağlaşıklık denir.
Kısaca bağlaşıklık dil bilgisi bakımından uyumdur.

Bağdaştırma: Kelime, kelime grubu, cümle gibi dil birliklerinin yeni anlamların üretilmesi için art arda getirilmesidir.

Attila İlhan ve Hilmi Yavuz gibi şairler, noktalama işaretlerini ve büyük harfleri kullanmayarak biçimin şiirin içeriğinin önüne geçmesine engel olmak, şiirde ahengini koruyarak duyguyu daha net yansıtmak amacını taşımış olabilirler. Bu şairlerin divan edebiyatından etkilendiklerini de belirtelim.

HAZIRLIK

Ahmet eve erken geldi. Ahmet’in ateşi çıkmıştı ve düşmüyordu, ateşini düşürmeye çalıştık; düşüremedik. Ahmet’i hastaneye götürdük.

Yukarıdaki metinde aynı anlama gelen kelime veya cümleleri metinden çıkarıldı, onların
yerine noktalama işaretleri ve bağlaç getirildi.

Derinkuyu’dan sonra rotamızı Ihlara Vadisi’ne çevirdik.
Alaçatı’dan inerken etraftaki sakız ağaçları dikkatimizi çekmişti.

SAYFA 89
1.etkinlik:
Eski efsane dünya Marsiyas, Apollo gururlu saz değersiz kamış düdük ile alt et.”

Çekim eklerini çıkardığımızda yukarıda olduğu gibi ortada sadece kelime yığını kalır, bu kelime yığını cümle özelliği taşımaz.


2. etkinlik: “Musikinin her hamlesi, hünerinin hem teorisini hem de lezzetini, dinleyene bir anda güzelce anlatıyor.” cümlesindeki “dinleyen” kelimesine yönelme hâl eki (-e) yerine belirtme hâl eki (-i) ve “an” kelimesine de bulunma hâl eki (-de) yerine ayrılma hâl eki (-den) getirerek cümleyi aşağıya yazınız. Yaptığınız değişikliğin cümlenin anlamını etkileyip etkilemediğini açıklayınız.
“Musikinin her hamlesi, hünerinin hem teorisini hem de lezzetini, dinleyene bir anda güzelce anlatıyor.”
Yukarıdaki cümledeki ekleri değiştirirsek
“Musikinin her hamlesi, hünerinin hem teorisini hem de lezzetini dinleyeni bir andan güzelce anlatıyor.
şeklinde dil bilgisi bakımından yanlış bir cümle olacaktır. Bu cümlede aynı zamanda anlam bütünlüğü kalmamıştır.

3. etkinlik:
Bağlaşıklığın olmadığı cümlelerde dil bilgisi kuralları bakımından uyum yoktur. Yanlış ek kullanımı, ya da kullanılması gereken bir ekin kullanılmaması bağlaşıklık bakımından uyumsuzluğu ortaya çıkarır.

4. etkinlik:
“Sokak aleyhine mızıkasının duruşu hep kendi  bu kutusudur kıyafeti sırrın bedeni bir.”
Verilen cümleyi oluşturan sözcükler, rastgele karıştırdığımızda ortaya anlamsız kelime yığını çıkar.

5. etkinlik:
“Dikenli, karmakarışık bir fidanda ‘lale’ mucizesinin gelişmesini tabii bulanlar, sanatkârın maddî ve manevî varlığı arasındaki farka hayret etmelidirler.

Bu cümlede mantıksızlıklar ortaya çıkmıştır.

dikenli, karmakarışık bir fidan “lale” ile ilgili değil, “gül” ile ilgilidir.

SAYFA 90
6. etkinlik:
Cümlelerin karışık bir şekilde sıralandığı paragrafta anlam bütünlüğü bozulmuştur.

7. etkinlik
Cümlelerde anlam bakımından uyum bulunmaması metnin anlaşılamamasına ya da yanlış anlaşılmasına neden olur. Bağdaşıklığın olmadığı cümlelerde açıklık, anlaşılırlık yoktur.

8. etkinlik
Ürperme gömleği giydirmek: İnsanı, bütün duygularıyla etkilemek
Kanımızın akışına hükmetmek: Dinleyeni heyecanlandırıp kalp atışını hızlandırmak
Nefes tüketmek: Boş yere konuşmak, söz söylemek
9. etkinlik:
Bir kelimenin yeterli gelmediği durumlarda bağdaştırmalara başvurulur. Bunlar kelime gruplarıdır. (birleşik kelime, ikileme, tamlama, deyim vb.) Yazarlar, sözcüklerin ilk anlamlarıyla yetinmeyip onlara yeni anlamlar kazandırarak duygularını farklı kelimelerle ifade etme ihtiyacıyla bağdaştırmaları kullanırlar.
SAYFA 92
10. etkinlik:
Yazılış
Amacı
Gerçeklikle
İlişkisi
Dilin
İşlevi
Basit Bir Mesele
Gözlemlerini
aktarmak
Gerçek
hayattan
alınmıştır.
Sanatsal
işlev
Doğunun
Sevdaları
Okuyucuda
duygulanma
oluşturmak
Kurgusal bir metindir.
Şiirsel
işlev
Çağlayanlar
Yazarın düşsel yak­laşımlarını aktarmak
Kısmen kur­gusaldır.
Sanatsal
işlev

11. etkinlik:
Doğunun Sevdaları adlı metinde alışılmış bağdaştırma: Ferhad üstünü kazmada dağın

Doğunun Sevdaları adlı metinde alışılmamış bağdaştırmalar: laciverdi ve mahmur bir ağrı, en aşılmaz, en derin şiirin yurt edindiği billur köşk
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyato Sayfa 63 - 64 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

1. Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( D ) Tanzimat Döneminde romanlar, halkı bilinçlendirmek amacıyla yazılmıştır.
(D  ) Türk edebiyatında ilk yerli roman Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.
( D ) Tanzimat’tan önce roman ve hikâyenin yerini masal, destan, halk hikâyesi, mesnevi gibi türler almaktaydı.
( Y  ) Tanzimat romanları ile hikâyelerinin ilk örneklerinde realizm akımının özellikleri görülür.
( D  ) Sergüzeşt romanında romantizm ve realizm akımlarına ait özellikler yer alır.



2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun biçimde doldurunuz.
• Türk edebiyatında roman ....ÇEVİRİ... yoluyla başlamıştır.
• Yusuf Kâmil Paşa tarafından çevrilen ...TELEMAK., ilk çeviri romanımızdır.
• İlk edebî romanımız İntibah, .NAMIK... .KEMAL. tarafından yazılmıştır.
• Tanzimat romanlarında .DOĞU-BATI.çatışması sıkça işlenmiştir.
• Kıssadan Hisse hikâyesinde esas alınan ..İLAHİ(hakim). bakış açısı, yazarın olayları kendi istediği biçimde geliştirmesine yol açmıştır

3 . Aşağıdaki yargıların hangisinde bir bilgi yanlışlığı vardır?
A) Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk hikâye serisi, Ahmet Mithat’ın Leta if-i Rivayât’ıdır.
B) Tanzimat Döneminde, modern anlamda ilk hikâye olarak Samipaşazade Seza i’nin Küçük Şeyler adlı eseri kabul edilir.
C) İlk tarihî roman, Namık Kemal’in kaleme aldığı Cezmi’dir.
D) Realizm akımının edebiyatımızdaki ilk örneği, Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası romanıdır.
E) İlk köy romanı Nâbizade Nâzım’ın yazdığı Zehra adlı eserdir.

4 . Aşağıdaki cümlelerden hangisi Tanzimat Dönemi romanının ö z e l l i k lerinden biri değildir?
A) Romantizm ve realizm akımlarının etkisi görülür.
B) Tanzimat’ın ilk döneminde yazılan romanlarda romancı, romana müdahale etmiştir.
C) Konuşma bölümlerinde dil ağır, ancak olayların anlatımında sade dil kullanılmıştır.
D) Yanlış Batılılaşma ile alay edilmiştir.
E) Konular genellikle İstanbul’un seçkin çevrelerinden, Batılılaşma anlayışında olan ailelerden seçilmiştir.



5. Tanzimat Dönemi hikayeleri ve romanları ile destan ve halk hikâyesi geleneğine ait türler arasında, dil ve anlatım özellikleri bakımından ne gibi benzerlik ve farklılıklar vardır? Sözlü olarak ifade ediniz.
Read more

2013 8. Sınıf Merkezi Sınavı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Soruları ve Cevapları

Read more

Fenerbahçe - Beşiktaş Maçında Meireles Kaç Maç Ceza Alacak?

Maçın 30. dakikasında Veli Kavlak'a şiddetli harekette bulunduğu gerekçesiyle kırmızı kart gören Raul Meireles'e, Disiplin Kurulu tarafından 3 maç ceza verileceği öğrenildi.
Read more