İSLAMİ DÖNEM TÜRK DESTANLARI(MENAKIPNAMELERİ)
İslami dönem Türk destanları ,İslamiyet’in kabulünü,yayılışını ve bu yolda gösterilen kerametleri anlatan menakıbname özelliği gösterir.Tasavvuf anlayışı 9. yüzyıldan itibaren İslam dünyasında görülmüştür.11.yüzyıldan itibaren tarikatler oluşmaya başlamıştır.Bir velinin kerametlerini anlatan kısa hikayeler demek olan “menkabe”ler ortaya çıkmıştır.Tasavvuf kanalıyla islamiyeti öğrenen Orta Asya Türkleri İslamiyet öncesi kültürlerini islamiyete taşıdılar.Şamanların ve Budist azizlerin sergiledikleri olağanüstü olaylar evliya menkıbelerinde İslami renge bürünerek yer aldı.Menkıbeler biçim olarak kısa,üslup kaygısından uzak,sade anlatımlardır.Menaıplar İslamiyet’in yayılmasında Orta Asya ve Anadolu’da önemli rol oynamıştır.11. yüzyıldan itibaren büyük pirlerin adına tarikatlar ortaya çıkınca,onların hatıralarını kutsamak,tarikatın yayaılmasını sağlamak ve müritleri yetiştirmek amacıyla kendilerine ait eserler derlenmeye başlandı.13. yüzyılda Anadolu’ya göçüp yerleşen Konevi,Mevlana,Kirmani vd. etrafında oluşan kerametler yazıya geçirilmeye başlandı.Beylikler döneminde zengin bir menakıpname edebiyatı oluştu.Osmanlı Devleti döneminde ise özellikle 15.yüzyıldan itibaren Anadolu ve Rumeli’de birçok menakıbname kaleme alındı.Bektaşilik Çevrelerinde Menakıb-ı Hacı Bektaş Veli ,Vİlayetname-i Hacım Sultan vd. farklı anlayışlı menakıpnameler ortaya çıkarken Kadirilik,Halvetilik,Bayramilik ve diğer tarikatların 15-18 yüzyıllarda yaşayan büyük şeyhleri için yeni menakıpnameler yazıldı.18.yüzyılda da menakıplar oldukça yaygındır.Menakıpların bazıları tarihi gerçekleri yansıtırken,bazıları hayalidir.
a-Satuk Buğra Han
Karahanlı Devleti ilk Müslüman Türk devletidir.Menakıpname özelliği taşıyan bu eserde Karahanlı hüküğmdarı Satuk Buğra Han’ın İslam dinini kabul etmesi ve islamiyeti yaymak için gösterdiği kerametler anlatılır.
İslami dönem Türk destanları ,İslamiyet’in kabulünü,yayılışını ve bu yolda gösterilen kerametleri anlatan menakıbname özelliği gösterir.Tasavvuf anlayışı 9. yüzyıldan itibaren İslam dünyasında görülmüştür.11.yüzyıldan itibaren tarikatler oluşmaya başlamıştır.Bir velinin kerametlerini anlatan kısa hikayeler demek olan “menkabe”ler ortaya çıkmıştır.Tasavvuf kanalıyla islamiyeti öğrenen Orta Asya Türkleri İslamiyet öncesi kültürlerini islamiyete taşıdılar.Şamanların ve Budist azizlerin sergiledikleri olağanüstü olaylar evliya menkıbelerinde İslami renge bürünerek yer aldı.Menkıbeler biçim olarak kısa,üslup kaygısından uzak,sade anlatımlardır.Menaıplar İslamiyet’in yayılmasında Orta Asya ve Anadolu’da önemli rol oynamıştır.11. yüzyıldan itibaren büyük pirlerin adına tarikatlar ortaya çıkınca,onların hatıralarını kutsamak,tarikatın yayaılmasını sağlamak ve müritleri yetiştirmek amacıyla kendilerine ait eserler derlenmeye başlandı.13. yüzyılda Anadolu’ya göçüp yerleşen Konevi,Mevlana,Kirmani vd. etrafında oluşan kerametler yazıya geçirilmeye başlandı.Beylikler döneminde zengin bir menakıpname edebiyatı oluştu.Osmanlı Devleti döneminde ise özellikle 15.yüzyıldan itibaren Anadolu ve Rumeli’de birçok menakıbname kaleme alındı.Bektaşilik Çevrelerinde Menakıb-ı Hacı Bektaş Veli ,Vİlayetname-i Hacım Sultan vd. farklı anlayışlı menakıpnameler ortaya çıkarken Kadirilik,Halvetilik,Bayramilik ve diğer tarikatların 15-18 yüzyıllarda yaşayan büyük şeyhleri için yeni menakıpnameler yazıldı.18.yüzyılda da menakıplar oldukça yaygındır.Menakıpların bazıları tarihi gerçekleri yansıtırken,bazıları hayalidir.
a-Satuk Buğra Han
Karahanlı Devleti ilk Müslüman Türk devletidir.Menakıpname özelliği taşıyan bu eserde Karahanlı hüküğmdarı Satuk Buğra Han’ın İslam dinini kabul etmesi ve islamiyeti yaymak için gösterdiği kerametler anlatılır.
b-Battal Gazi(Battalname)
Tarihi bir kişilik olan Battal Gazi’nin menkabevi hayatı,Anadoluya yerleşen Müslüman Türklerin gözüyle anlatılır.8.yüzyılda Emevilerin Bizans’a karşı açtıkları savaşta “el-Battal”(kahraman) lakabıyla ün kazanmış Müslüman Arap emirinin Türkler arasında yayılan kahramanlık menkıbelerinin destanlaştırılmış bir hikayesidir.Battalname’nin yazma nüshaları “Menakıb-ı Gazavat-ı Seyit Battal Gazi,Hikayet-i Seyit BattalGazi” gibi adlar taşımaktadır.Hikayenin yazıya geçiriliş tarihi tam bilinmemekle birlikte 13. yüzyılın sonu ile 14.yüzyılın başları olarak tahmin edilmektedir.
Battal Gazi Hz. Ali’nin soyundan Hüseyin Gazi’nin oğludur.Zeki,güçlü olup,Hz. Peygamber sayesinde bütün dilleri konuşur.Keşiş kılığında manastıra girip vaazlar İncil’den vaazlar verir.Olağanüstü özelliklere sahiptir.Battalname esas olarak Battal yaptığı savaşları konu etmektedir.Battal Gazi ve Sarı Saltuk,Battal Gazi’nin isin değiştirme şekilleridir.
Tarihi bir kişilik olan Battal Gazi’nin menkabevi hayatı,Anadoluya yerleşen Müslüman Türklerin gözüyle anlatılır.8.yüzyılda Emevilerin Bizans’a karşı açtıkları savaşta “el-Battal”(kahraman) lakabıyla ün kazanmış Müslüman Arap emirinin Türkler arasında yayılan kahramanlık menkıbelerinin destanlaştırılmış bir hikayesidir.Battalname’nin yazma nüshaları “Menakıb-ı Gazavat-ı Seyit Battal Gazi,Hikayet-i Seyit BattalGazi” gibi adlar taşımaktadır.Hikayenin yazıya geçiriliş tarihi tam bilinmemekle birlikte 13. yüzyılın sonu ile 14.yüzyılın başları olarak tahmin edilmektedir.
Battal Gazi Hz. Ali’nin soyundan Hüseyin Gazi’nin oğludur.Zeki,güçlü olup,Hz. Peygamber sayesinde bütün dilleri konuşur.Keşiş kılığında manastıra girip vaazlar İncil’den vaazlar verir.Olağanüstü özelliklere sahiptir.Battalname esas olarak Battal yaptığı savaşları konu etmektedir.Battal Gazi ve Sarı Saltuk,Battal Gazi’nin isin değiştirme şekilleridir.
c-Danişmendname
Bu mensur eser Danişmend Gazi destanı oalrak da anılır.Kahramanı Türk menşeili olan ilk kahramanlık menkıbesidir.Anadolu’da Danişmendlilerin kurucusu olan Danişmend Gazi’nin adı etrafında oluşmuş bir menkabedir.11. yüzyılda,İç Anadolu’da Bizans’a yaptığı fetihlerle ünlenen,burada kendi adıyla bir devlet kuran Danişmend Gazi’nin adı etrafında oluşmuş fetih menkıbesinden oluşan dini-destani hikayedir.Danişmendname ,Melik Danişmend Gazi’nin doğumu,çocukluk ve yetişme devresiyle başlar.İslami ilimleri öğrenir,alim olur,Danişmend lakabı verilir.Rüyasında Hz.peygamberi görür,ondan cihat ve gaza için emir alır.Bağdat’a gidip,halifeden cihat ve gaza için izin alır.Rum diyarında gaza ve cihata başlar.Bir gazada yaralanır ve ölür.Türbesi Niksar’dadır.
Bu mensur eser Danişmend Gazi destanı oalrak da anılır.Kahramanı Türk menşeili olan ilk kahramanlık menkıbesidir.Anadolu’da Danişmendlilerin kurucusu olan Danişmend Gazi’nin adı etrafında oluşmuş bir menkabedir.11. yüzyılda,İç Anadolu’da Bizans’a yaptığı fetihlerle ünlenen,burada kendi adıyla bir devlet kuran Danişmend Gazi’nin adı etrafında oluşmuş fetih menkıbesinden oluşan dini-destani hikayedir.Danişmendname ,Melik Danişmend Gazi’nin doğumu,çocukluk ve yetişme devresiyle başlar.İslami ilimleri öğrenir,alim olur,Danişmend lakabı verilir.Rüyasında Hz.peygamberi görür,ondan cihat ve gaza için emir alır.Bağdat’a gidip,halifeden cihat ve gaza için izin alır.Rum diyarında gaza ve cihata başlar.Bir gazada yaralanır ve ölür.Türbesi Niksar’dadır.
d-Saltukname
Sarı Saltuk’un(XIII. Yüzyıl) menakıbını anlatan mensur eser Türklerin İslamiyeti yaymaları,yeni bir ülkenin yurt tutulmasını anlatır.Sarı Saltuk adlı bir Türk dervişin hayatını anlatan dini,destani halk hikayesidir.Eserin dili çok akıcıdır.Eserin yazarı Ebü’l Hayr Rumi,Şehzade Cem’in isteği üzerine yedi yıl il il dolaşıp ,halk arasında yaşayan söylentileri toplayarak Saltukname’yi yazdı.Seyit Battal’ın torunlarından olan Sarı Saltuk ,kafirlere karşı cihat ve Müslümanlığı yaymakla görevlendirildi.Avrupa dillerini,dinlerini bilgin kadar bilir,türlü hilelerle ,şehirlere,saraylara ,kiliselere girer,kilisede vaaz verir,onları Müslüman yapardı.Namaz kılmayan ,saçını ,sakalını,bıyığını kazıyan Kalenderi dervişlerini döverdi.Sarı Saltuk Anadolu,Rumeli;kırım;Suriye,Mısır;Habeşiştan,BAlkanalr,Kıpçak ülkesinde geziler ve savaşlar yaptı.Yaşayan sufilerle ilişkiler kurdu.Hacı ;Bektaş Veli,Karaca Ahmet,Tabduk Emre,Fakih Ahmet,Mevlana Celaleddin Rumi,Nasreddin Hoca onun yakın dostlarıdır.Sarı Saltuk’un müridleri kafirleri haraca kesen gazi dervişler ve alperenlerdir.Sarı Saltuk şehit olunca vasiyeti üzerine hazırlanan tabutları çeşitli ülke hükümdarları tarafından götürülerek ülkelerine gömülmüştür.Bu yüzden Saltuk’un birçok makamı vardır.
Sarı Saltuk’un(XIII. Yüzyıl) menakıbını anlatan mensur eser Türklerin İslamiyeti yaymaları,yeni bir ülkenin yurt tutulmasını anlatır.Sarı Saltuk adlı bir Türk dervişin hayatını anlatan dini,destani halk hikayesidir.Eserin dili çok akıcıdır.Eserin yazarı Ebü’l Hayr Rumi,Şehzade Cem’in isteği üzerine yedi yıl il il dolaşıp ,halk arasında yaşayan söylentileri toplayarak Saltukname’yi yazdı.Seyit Battal’ın torunlarından olan Sarı Saltuk ,kafirlere karşı cihat ve Müslümanlığı yaymakla görevlendirildi.Avrupa dillerini,dinlerini bilgin kadar bilir,türlü hilelerle ,şehirlere,saraylara ,kiliselere girer,kilisede vaaz verir,onları Müslüman yapardı.Namaz kılmayan ,saçını ,sakalını,bıyığını kazıyan Kalenderi dervişlerini döverdi.Sarı Saltuk Anadolu,Rumeli;kırım;Suriye,Mısır;Habeşiştan,BAlkanalr,Kıpçak ülkesinde geziler ve savaşlar yaptı.Yaşayan sufilerle ilişkiler kurdu.Hacı ;Bektaş Veli,Karaca Ahmet,Tabduk Emre,Fakih Ahmet,Mevlana Celaleddin Rumi,Nasreddin Hoca onun yakın dostlarıdır.Sarı Saltuk’un müridleri kafirleri haraca kesen gazi dervişler ve alperenlerdir.Sarı Saltuk şehit olunca vasiyeti üzerine hazırlanan tabutları çeşitli ülke hükümdarları tarafından götürülerek ülkelerine gömülmüştür.Bu yüzden Saltuk’un birçok makamı vardır.
e-Köroğlu
Bu eser İslami dönemde meydana gelmekle beraber dini bir özellik taşımaz.Köroğlu bu destanda,hem kahraman bir cengaver hem de saz çalıp söyleyen,şiir söyleyen bir aşıktır.Köroğlu Destanı’nın Türkmen,Kazak;Özbek;Azerbaycan ve Anadolu sahasına ait versiyonalrı bulunmaktadır.Anadolu sahasında Köroğlu halk hikayeleri vardır.
Bu eser İslami dönemde meydana gelmekle beraber dini bir özellik taşımaz.Köroğlu bu destanda,hem kahraman bir cengaver hem de saz çalıp söyleyen,şiir söyleyen bir aşıktır.Köroğlu Destanı’nın Türkmen,Kazak;Özbek;Azerbaycan ve Anadolu sahasına ait versiyonalrı bulunmaktadır.Anadolu sahasında Köroğlu halk hikayeleri vardır.