ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Battalname Nedir? Konu Anlatımı, Ders Notları

Battalname
b. Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinler (Battalnâme, Dede Korkut Hikâyeleri, Dânişmentnâme, Mesneviler)

HAZIRLIK
1. “Battal” ve “Seyit (Seyyid)” kelimelerinin anlamını öğrenerek Battal Gazi hakkında bilgi edininiz.
1. Battal: Arapça’da işsiz güçsüz anlamındadır. Geçimini tekkeden sağlayan işsizler için kullanılan bir tabir.
Seyyid: Efendi demektir. Peygamber soyundan gelenlere denir. Ehli beyt.
Battal Gazi: Emevi Bizans savaşlarından kahramanlığıyla ün salmış Arap komutanının ismidir. Türklerde bu kahramandan etkilenerek Seyyid Battal Gazi’yi oluşturmuşlardır.

2. Dânişmendnâme hakkında bilgi edininiz.
2. Dânişmendnâme Anadolu’nun fethini ve bu mücadelenin kahramanlarını anlatan, 12. yüzyılda sözlü olarak şekillenen 13. yüzyılda yazıya geçirilen İslami Türk destanlarındandır. XI. Yüzyılda yaşamış Türk devlet adamı Melik Dânişmend Gazi’nin hayatını, savaşlarını, Anadolu’daki bazı şehirleri fethini ve çeşitli kerametlerini anlatmaktadır. Danişmendnâme’de hikâye edilen olayların tarihi gerçeklere uygunluğu, kahramanlarının yaşamış Türk beyleri olmalarından, Anadolu coğrafyasının gerçek isimleriyle anılmasından dolayı uzun süre tarih kitabı olarak nitelendirilmiştir.

3. Dede Korkut Hikâyelerinin ne zaman ve nasıl yazıya geçirildiği hakkında edebiyat tarihiyle ilgili kitaplardan bilgi edininiz.
3. Asıl adı “Kitab-ı Dede Korkut Alâ Lisan-ı Taife-i Oğuzan” şeklindedir.12, 13 ve 14. yy.da Doğu Anadolu’da ve Azerbeycan’da yaşayan müslüman Oğuz boylarının geleneklerini, göreneklerini, iç mücadelelerini, doğa üstü güçlerle, yaratıklarla savaşmalarını ele alır.14. ve 15. yy.da yazıya geçirilmiştir. Bu konudaki yaygın kanaat hikayelerin 14.yy.’da yazıya geçirildiği şeklindedir. Hikayelerin kimin tarafından yazıya geçirildiği bilinmemektedir.

4. XIV. yüzyıl şairi Ahmedî’nin “İskendernâme” adlı eserinin konusunu edebiyatla ilgili kitaplardan bulunuz.
4. İskendername, Ahmedi’nin dinsel, ahlaksal, öğretici mesnevisi (1390). iskender’in efsaneleşmiş yaşamını konu edinirken din, tasavvuf, ahlak, felsefe, tarih, coğrafya, tıp vb. konularında bilgiler verir, iskender’in tarihsel kişiliğini değiştiren ve onu keyani hükümdarı olarak gösteren Firdevsi (Şehname), Nizami (Şerefname, ikbalname) gibi iran şairlerinin yer verdiği efsaneler (kahramanın Çin seddi’ni yaptırması, bengisuyu aramaya gitmesi vb.) yer yer değişikliklerle aktarılır. Sözü edilen olayların, kişilerin, varlıkların birer simge olduğu belirtilerek anlatılanlardan öğütler çıkarılır.

5. “Zülkarneyn” ve “İskender” hakkında bilgi edininiz.
5. Kuranda ismi geçen ” İki boynuz sahibi” anlamına gelen isimdir. Rivayetlere Makedonyalı İskender olduğu dile getirilmektedir.

6. Ahmedî ve onun sanat anlayışı hakkında bilgi edininiz.
6. Bursa ve Edime sarayları çevresinde rahat bir yaşam sürmüştür. Aşk, eğlence, tarih ve tabiat temalı şiirler yazmıştır. Tasavvufu çok iyi bilmesine rağmen, şiirlerinde tasavvufa az yer vermiştir. Türkçeyi iyi kullanan, şiir tekniğine hâkim kudretli bir şairdir. Gazel ve kasidelerinde İran şiirinin özelliklerini gösterdiği gibi, Türk ruhunun inceliklerini ve Türkçenin gücünü de aksettirmiştir. İran şiirinin konu ve biçim özelliklerini şiirimize kazandırmaya çalışmıştır. “İskendername” ve “Cemşid ü Hurşid” adlı mesnevileri önemli yapıtlarıdır.

Ahmedî Eserleri:

  • Divan

    İskendername: Büyük İskender’in yaşamının ve savaşlarının anlatıldığı mesnevidir. Yapıtta ayrıca; astronomi, fen, matematik ve toplumbilim ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
  • Cemşid ü Hurşid: Çin hükümdarı Cemşid’in Rum kayserinin kızı Hurşid’e aşkını anlatan yapıt, Farsçadan çevrilerek mesnevi biçiminde yazılmıştır.

    Tervihü’l Ervah: Manzum bir tıp kitabı.

    Mirkatü’l Edeb: Arapça-Farsça manzum sözlük

7. Günümüz yazarlarından birine ait bir olay öyküsünü okuyunuz. Öykünün özetini çıkarınız.
7.

8. “Ölümsüz olmak ister miydiniz?” Nedenleriyle açıklayınız.
8. Cevabı size kalmış…

9. Destanlarda, halk hikâyelerinde, hikâyelerde, romanlarda aşktan sonra en çok kahramanlık konusunun işlenmesini nasıl değerlendirdiğinizi açıklayınız.
9. Tarih itibariyle çok savaş bir millet olduğumuz için bu süreçte çok acılar çekilmiş ya da çok kahramanlıklar yaşanmıştır. Bunlar da ister istemez eserlere dönemin zihniyeti itibariyle konu edinmiştir.

1. metin
BATTALNÂME
İstanbul Kuşatması
Halife ordusu İstanbul üzerine yürür. Kayser Asatur, Battal’ı yenemeyeceğini anlar, cadı­lardan yardım diler. Kuzende cadı, askeriyle birlikte, savaş alanına gelir.
Kuzende câzû (cadı) ol evvel meydana girdi. Kırk arşın kadd ü kaametiyle (boyu bosuyla) yüz kendi gibi câzûlar bileşince (yanında) od saçarlar. Sünniler anı görüp korktular. Seyyid, Halife önünde dua kıldı, azm-i meydan eyledi (meydana yürüdü), Kuzende câzûya beraber geldi. Çünkim melun, Sey-yid’i gördü, eydür (der):
— Kimsin? Seyyid eydür:
— Sen kimi istersin? Câzû eydür:
— Cihanı birbirine uran ve bu Rum vilayetine fitne bırağan sen misin, dedi. Seyyid eyitti:
— Belî, olam (Evet, Oyum.)
Ol melun gözleri kana döndü, el urdu, koynundan taş çıkardı, tez efsun okudu, Seyyid’in üzerine attı. Hemandem (hemen) Seyyid’i ateş kapladı ve ateş içinde ejderhalar peyda oldu, Seyyid’e hamle kıldılar; Seyyid dahi Hızır Peygamber duasın okudu, câzûluk batıl oldu.
… Seyyid, Aşkar’ı sürdü, ileri geldi tîg (kılıç) çaldı, lâîni (lanetlenmiş yaratığı) iki pare (parça) eyledi. Câzûlar leşkerin-den (askerinden) grîv (bağırdı, çığlık) koptu. İslam leşkeri tekbir getirip at saldılar. Seyyid dahi nara urdu, hamle eyledi. Câzû leşkeri ayruk (artık) durmadılar. Kûzende’nin gövdesinden alıp kaçtılar.
Seyyid, kâfir alemin (bayrağını) yıktı. Kayser kaçtı. Şehre giderken leşkeriyle Abdülveh-hab pusuda idi, üzerlerine vardı. Kayseri tuttular, esir eylediler, Seyyid katına getirdiler. Seyyid eyitti:
— Ey lâîn! Tez Müslüman ol, yohsa şimdi seni pare pare ederim, dedi.
Kayser eyitti:
— Ey pehlivan! Şimdiki hâlde bana müteallik (bağlı) iki bin şehristan ve heft hezâran (yedi bin) kale vardır. Eğer Müslüman olursam dükelisi [hepsi] elden giderler, asi olurlar. Gelin bu defa dahi bana aman verin, azad edin, haraca kesin, and içeyim ki ayruk İslama kasdetmeyem, dedi. Halife ve Seyyid ve bakî (geri kalan) ulular meşveret kıldılar (toplanıp görüştüler), eyittiler:
— Eğer biz şimdi bunu öldürürsevüz (öldürürsek) şehrin kavmi oğlunu yerine Kayser dikerler… Şehri ise katı muhkem (çok sağlam), üç canibi (yanı) denizdir, savaş ile alınmaz ve leşkerimiz içinde dahi kıtlık olur; çaresi barışmaktır, dediler.
ittifakları şuna erdi kim, barışalar. Döndü Seyyid eyitti:
— Yâ Kayser! Gel imdi bana bu şehirde bir gön (deri) kadar yer ver, nişan yapalım (işaret koyalım) dedi.
Kayser eyitti:
— Vereyim, dedi.
Andlaştılar. Haracı boynuna aldı. Seyyid dahi bir sığır gönün bıçağıyla incecik dildi, uzunu dört bin arşın oldu. Şehrin içinde bir yer duttu, buyurdu, kazdılar, nice kiliseler ve nice dükkânlar ve evler harap ettiler. Kayser çünkim anı gördü; sürdü, Halife katına geldiler, Seyyid’den şikâyet eyledi. Eyitti:
— Bir gön yer istedi, şimdi şehrin yarısın harap eyledi, deyip ağladı. Halife Seyyid’e eyitti:
— Niçin öyle ettin, dedi.
Seyyid gazaba geldi (kızdı), bir kez hışm ile (öfkeyle) Kayser’den yana baktı, Kayser’in içine ateş düştü, korktu, geldi Seyyid’in ayağına düştü, eyitti:
— Hudâvendâ (ey efendi)! Her ne kim hatırından geçerse öyle et, dedi.
… Saraylar ve kiliseler yıkıp mescitler bünyâd edip (yayıp) ve bir hûb (güzel) cami ve minare yaptı. Cuma namazını kıldılar ve Kayser’in yedi yıllık haracın alıp vedalaştılar, İstanbul’dan göçüp Malatya’ya geldiler.
Örnekli Türk Edebiyatı Tarihi
hzl.: Cevdet KUDRET

1. Okuduğunuz metinde geçen olaylar aşağıda verilmiştir. Olay örgüsüne göre olayların oluş sırasını yandaki kutulara yazınız. (Bu konu başlığı altında okuyacağınız üç metni de 9. sınıfta öğrendiğiniz “Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinleri İnceleme Yöntemi”ne göre değerlendiriniz.)
13 Seyyid ve yanındakiler, cuma namazını kılıp İstanbul’dan Malatya’ya giderler.
12 Seyyid, Kayser’in kendisini şikâyetine sert tepki gösterir.
2 Kuzende câzû, koynundan çıkardığı taşı efsun okuyup Seyyid’e atar.
10 Seyyid, şehirde yer tutup pek çok kilise ve dükkânı harap eder.
4 Seyyid Peygamber duasını okur ve Aşkar’a biner, kılıcını çekip Kûzende’yi parçalar. Kâfirlerin bayrağını yıkar.
1 Seyyid, Kuzende câzûyla karşılaşır.
11 Kayser, Seyyid’i Halife’ye şikâyet eder.
3 Seyyid, Kûzende’nin attığı taşla ateş içinde kalır. Ateş içinden ejderhalar çıkar.
7 Kayser, Seyyid’in Müslüman olmasına karşın öneride bulunur.
5 Kayser kaçar ancak yakalanıp Seyyid’in huzuruna çıkarılır.
8 Kayser’in isteği Halife, Seyyid ve diğer ulular tarafından görüşülür.
9 Seyyid, Kayser’den şehirde gön kadar yer ister.
6 Seyyid, Kayser’den Müslüman olmasını ister.

2. Okuduğunuz metnin yapısını oluşturan öğeleri (kişiler, mekân, zaman) belirleyerek aşağıdaki tabloya yazınız.
Öğeler
Battalnâme
Kişiler Battal, Kuzende, Kayser, Halife
Mekân Savaş alanı, İstanbul sur içi, Halife’nin huzuru
Zaman Bilinmiyor

3. a. Battal ve Seyit (Seyyid) kelimelerinin anlamını ve Battal Gazi hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. Battal: Arapça’da işsiz güçsüz anlamındadır. Geçimini tekkeden sağlayan işsizler için kullanılan bir tabir.
Seyyid: Efendi demektir. Peygamber soyundan gelenlere denir. Ehli beyt.
Battal Gazi: Emevi Bizans savaşlarından kahramanlığıyla ün salmış Arap komutanının ismidir. Türklerde bu kahramandan etkilenerek Seyyid Battal Gazi’yi oluşturmuşlardır.

b. Metindeki kişiler, günlük yaşamda karşılaşabileceğiniz tipler midir? Onların özelliklerini açıklayarak olay örgüsünde nasıl bir rol üstlendiklerini belirtiniz.
b. Metindeki kişilere günlük hayatımız içinde karşılaşmamız mümkün değildir.

c. Olayın asıl kahramanına niçin Battal Gazi ya da Seyyid denilmiş olabileceğini açıklayınız.
c. Battal, Emevi Bizans savaşlarında kahramanlığıyla ön plana çıkmış Arap komutandır. Battal da aynı şekilde Bizanslılar mücadele ettiği için halk aynı Arap komutanın özelliğini onda görmektedir.

4. Okuduğunuz metinde mekânın nasıl anlatıldığını belirtiniz. Olayların meydana gelmesinde mekânın işlevini açıklayınız.
4. Mekanlarda hakkında ayrıntılı bilgi verilmemekle birlikte kısa tasvirler yapılmıştır. Mekanlar sadece olayların geçtiği yerleri kısaca vurgulamak için verilmiştir.

5. Metinde olayların geçtiği zaman dilimini ve bu zamanı belirten kelimeleri söyleyerek zamanın nasıl anlatıldığını açıklayınız.
5. Belirgin tarihsel bir dönem yoktur . Belirsizdir.

6. Metindeki kişiler, mekân ve zaman arasında nasıl bir uyum olduğunu söyleyiniz.
6. Mekan, kişiler ve zaman bir uyum içerisinde olay örgüsü etrafında şekillenmiştir ki bize anlamsız ve garip gelen bir yanı yoktur. Olay örgüsünü şekillendirmek için verilmiştir.

7. a. Metnin temasını belirtiniz.
a. Battal Gazi’nin kahramanlıkları

b. “Battalnâme” ile İslamiyet öncesi döneme ait “Oğuz Kağan Destanı’nı, eserlerde anlatılan kahramanlıklar yönünden karşılaştırınız. Farklılıkları aşağıya sıralayınız.
b. Oğuz Kağan, Alp tipine örnektir; Battalname, Alperen tipine örnektir.
Oğuz Kağan, Türklük için mücadele eder; Battalname, İslamiyet için mücadele eder.
Oğuz Kağan da Battalname de kahramanlıkları ve mücadeleleriyle ön plana çıkar.
Oğuz Kağan da Battalname de olağanüstülükler vardır.

8. Seyit Battal Gazi’nin VIII. yüzyılın ilk yarısında, Emevilerin Bizans’a karşı yaptıkları savaşlarda kahramanlıklar gösterdiği söylenmektedir. Hakkında söylenen kahramanlık hikâyeleri de ilk olarak XII. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Bu bilgilerden yola çıkarak metnin temasının, eserin yazıldığı dönemle nasıl bir ilgisi olduğunu açıklayınız.
8. Metnin teması eserin yazıldığı dönemle uygun düşmektedir. Yazıldığı dönemde de savaşlar ve kahramanlıklar ön plandaydı.

9. Günümüzde yayınlanan yerli ve yabancı filmlerden “Battalnâme”nin temasıyla benzerlik gösteren bir örnek biliyor musunuz? Biliyorsanız ismini belirtiniz. Bu örnekten hareketle “Battalnâme”nin temasının evrensel olup olmadığını belirtiniz.
9. Battalname’nin teması evrenseldir. Her dönemde yazılabilir.

10. Sınıfınızda bir grup oluşturarak metni canlandırınız. Daha sonra olay örgüsünde anlatılanların yaşanabilir olup olmadığını ve insana özgü olan gerçekliğin olay örgüsünde nasıl anlatıldığını tartışınız. Sonucu kısaca belirtiniz.
10. Metnin içinde insana özgü gerçeklikler olabildiği gibi olağanüstü özelliklerde vardır. Savaş, rehin almak vesaire gibi şeyler insana özgü özelliklerken Seyyid ile Kazunde arasında diyaloglar insana özgü gerçeklik değildir.

11. Metni anlatan (anlatıcı), olay örgüsünün içinde yer alan bir kişi mi yoksa her şeyi bilen, gören, gözlemleyen biri midir? Belirtiniz.
11. Metindeki anlatıcı ilahi anlatıcıdır. Her şeyi bilen ve görendir.

12. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki bölümü inceleyerek soruları cevaplayınız.
“… Kûzende câzû (cadı) ol evvel meydana girdi. Kırk arşın kadd ü kaametiyle (boyu bosuyla) yüz kendi gibi câzûlar bileşince (yanında) od saçarlar. Sünniler anı görüp korktular. Seyyid, Halife önünde dua kıldı, azm-i meydan eyledi (meydana yürüdü), Kuzende câzûya beraber geldi. Çünkim mel’un, Sey-yid’i gördü, eydür (der):”

a. Koyu renkte verilen kelimeleri aşağıya yazarak günümüz kullanımlarıyla karşılaştırınız. Bu kelimelerdeki ses değişimlerini belirleyiniz.
a. Cazu=cadı
Ol= o
Anı=onu
Çünkim= çünkü

b. Okuduğunuz metinde anlamını bilmediğiniz kelimelerin sayısının çoğunlukta olup olmadığını belirtiniz.
b. Çok sık olmamakla birlikte bazı kelimeler vardır.

c. Paragrafta, günümüzde de aynen kullanılan kelimeleri yazınız.
c. meydana , evvel , görüp , korktular, kendi , yüz , Halife , önünde , dua , beraber , gibi kelimler vardır.

ç. Paragrafın ilk ve son cümlelerini aşağıya yazarak yapı yönünden inceleyiniz.
ç.
d. Yukarıdaki paragraf üzerinde ses, kelime ve cümle özellikleri yönünden yaptığınız inceleme sonucuna göre okuduğunuz metnin dil özelliklerini kısaca aşağıya yazınız.
d. Dil özellikleri bakımından dönemine göre sade bir dille yazılsa günümüze seslerin değişim özellikleri dikkate alındığında bazı sözcüklerde ses değişimleri olduğu görebilmekteyiz ve bunların anlamı bulmakta sorun yaşayabilmekteyiz.

13. Metinden, tasvir yapılan bir bölümü bulunuz. Tasvirlerin nasıl yapıldığını ve metne nasıl bir etkisi olduğunu açıklayınız.
13. … Kuzende câzû (cadı) ol evvel meydana girdi. Kırk arşın kadd ü kaametiyle (boyu bosuyla) yüz kendi gibi câzûlar bileşince (yanında) od saçarlar. Sünniler anı görüp korktular. Seyyid, Halife önünde dua kıldı, azm-i meydan eyledi (meydana yürüdü), Kuzende câzûya beraber geldi. Çünkim melun, Sey-yid’i gördü, eydür (der):
Burdaki tasvir metinde anlatılan olayları akılda ve zihinde canlanmasına yardımcı olmak için yazılmıştır.

14. Battal Gazi ile ilgili edindiğiniz bilgiler ve okuduğunuz metinden hareketle XIII ve XIV. yüzyıllarda destani hikâyelerin, nerede oluştuğunu ve tarihî gerçekleri nasıl dile getirdiğini açıklayınız.
14. 13. ve 14. yüzyılda anlatılan hikayeler Anadolu’da geçmekte ve tarihi olarak da bu gerçekliğe uygun düşmektedir.

15.a. “Battalnâme”deki olağanüstü olayları sıralayınız. Bu olağanüstü özelliklere daha önce okuduğunuz İslamiyet öncesi döneme ait hangi metinlerde rastladığınızı belirtiniz.
a. Olağanüstü olaylar olarak Seyyid ve Kuzende arasında diyaloglarda geçmektedir. Bunlarda daha önceki metinlerde Oğuz Kağan destanında görebilmekteyiz.

b. Günümüz yazarlarından birine ait daha önceden okuduğunuz olay öyküsünü arkadaşlarınıza özetleyiniz.
b.
c. “Battalnâme”yi İslamiyet öncesi metinler ve günümüz hikayesiyle tema ve kişiler yönünden karşılaştırarak sonuçları boş bırakılan yere sıralayınız.
c. Battalname ile daha önceki metinler tema olarak aynıdır. İki dönemde kahramanlık duygusu işlenmiştir. Kişilerde ise daha önceki dönemde Türklük için mücadele eden bir kişi varken diğerinde İslamiyet için mücadele eden kişi ve kişiler vardır.

16. Okuduğunuz bu eserin yazarının fikrî ve edebî yönü hakkındaki çıkarımlarınızı belirtiniz. Yazar ve eser arasındaki ilgiyi belirleyiniz. Bu tespitlerinizi nedenleriyle açıklayınız.
16.

Read more

11.Sınıf Edebiyat Sayfa 97-100 Biryay Yayınları, Sorular ve Cevaplar

SAYFA 97 ETKİNLİK 1 
 1. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okuyunuz. 

 2. Ulu Önder Atatürk, gençliği nelere, kimlere karşı uyarmaktadır? Atatürk, gençleri Cumhuriyet’i ve bağımsızlığı koruma görevinden alıkoymaya çalışan iç ve dış düşmanlara karşı uyarmaktadır. Türk gençliğinin her koşulda Cumhuriyet’i ve bağımsızlığı koruması gerektiği dile getirilmiştir. 

 3. Türkiye Cumhuriyeti, kimlere emanet edilmiştir? Türkiye Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet edilmiştir. SAYFA 98 ETKİNLİK 2 a) “Mef ûlü / fâilatü / mefâîlü / fâilün” kalıbında hangi hecelerin açık, hangilerinin ka­palı olduğunu tahtada gösteriniz. Aruz Ölçüsüyle ilgili bilgi: Aruz ölçüsü hecelerin açıklık ve kapalılığına göre düzenlenen bir ölçüdür. Ünlü ile biten heceler açık hecedir (Bu hecelere kısa hece de denir) . Bu heceler yazıda (.) şeklinde nokta ile gösterilir. Ünsüzle biten ve uzun ünlü ile biten heceler kapalı hecedir (Bu hecelere uzun hece de denir.) Kapalı heceler (_) çizgi ile gösterilir. Aruzun birçok kalıbı vardır. Hecelerin açıklık ve kapalılık düzeni bu kalıplara göre belirlenir. Mef ûlü / fâilatü / mefâîlü / fâilün (_ _ . / _._. / ._ _ . / _ . _ ) başka bir ifadeyle (kapalı, kapalı, açık /kapalı, açık, kapalı, açık/ açık, kapalı, kapalı, açık / kapalı, açık, kapalı ) b) Şiirde alt alta gelen heceleri açıklık kapalılık yönünden değerlendiriniz. Şiirdeki iki dizede bunu uygulayalım Ferdâ senin; senin bu teceddüd, bu inkılâb… _ _ . _ . _ . . _ _ . _ . _ Her şey senin değil mi ki zâten? Sen ey şebâb (se-ney … ulama yapılmış.) _ _ . _ . _ . . _ _ . _ . _ c) “Ferda” şiirinin hangi ölçüyle yazıldığını söyleyiniz. Kullanılan ölçünün, şiirin ahengine katkısını belirleyiniz. Ferdâ şiiri aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Hece sayısındaki ve düzenindeki uyum, aruz ölçüsüyle sağlanmıştır. Ayrıca şiirin uyak ve redifleri de ahengi sağlayan unsurlardır.
Read more

Ortalama Hız ve Sabit Hızl Nedir? Konu Anlatımı


ORTALAMA HIZ
Hızın bir vektör olduğu bilindiğinden, ortalama hız, bir nesnenin başlangıç noktasından bitiş noktasına kadar yer değiştirmesinin zamana bölümü ile bulunur. Cisimler yer değiştirirken belirli bir süre geçer. Bu nedenle birim zamanda yapılan yer değiştirmeye hız denir. Formül olarak ifade edecek olursak;
Hız = Yer değiştirme / Geçen süre

Hız bir vektörel büyüklük olduğundan bir yönü vardır. Hızın SI'deki birimlerini tablo halinde gösterecek olursak;
Zaman Yer değiştirme Hız
Sembol t x V
Birim saniye metre metre/saniye
Birimin kısa yazımı s m m/s
Sabit Hızlı Hareket
Bir doğru boyunca, eşit zaman aralıklarında eşit miktarda yer değiştiren cisim sabit hızlıdır. Böyle bir cismin hareketine sabit hızlı hareket veya düzgün doğrusal hareket denir.
Örnek; Bir cisim doğrusal bir yolun 2/3'ünü saatte 20 m/s'lik hızla 20 saniyede giderken yolun diğer kısmını da 20 saniyede gidiyor. Yolun ikinci kısmında cismin hızı nedir? Cismin hız zaman grafiğini çiziniz.
İlk olarak cismin ilk 20 saniyedeki aldığı yolu bulmak gerekir.
Dx = V.Dt ise 20.20 = 400 metredir. Yolun 2/3'si 400 metre olduğuna göre 1/3'ü 200 metredir. Cisim bu yolu da 20 m/s'de aldığına göre hızı;
V = Dx/Dt ise 200/20 = 10 m/s olur. Bu verilere göre hız zaman grafiğini şu şekilde gösterebiliriz:
Yukarıdaki şekilde cisim 0-20 saniye aralığında 20 m/s hızla, 21-40 saniye alalığında ise 10 m/s hızla sabit şekilde hareket ettiğinden hız zaman grafiği bu şekilde oluşmuştur. 
Read more

Kombinasyon Nedir? Örnek Çözümlü Sorular ve Konu Anlatımı


n elemanlı bir kümesin r elemanlı bir alt kümesine n nin r li bir kombinasyonu denir.

Örneğin A = {a, b, c, d} 4 elemanlı bir kümenin üçlü kombinasyonları;

{a, b, c} , {a, b, d}, {a, c, d}, {b, c, d} olmak üzere 4 tanedir. Bunların her biri A nın üçlü bir kombinasyonudur.
n elemanlı bir kümenin r elemanlı kombinasyonlarının sayısı

simgeleri ile gösterilir. Bu sayı ise

olarak da yazılabileceğini görünüz.

n elemanlı r li kombinasyonlarının sayısı için şu dört eşitlik ve özelliği gösterebiliriz.


IV) r sayısı 0 dan başlayarak den küçük en büyük tam sayıya kadar değiştiğinde gitgide artan değer alır.

içinde gitgide azalan değerler alır. (r ile n-r değerlerinde ise eşit olmaktadır.)


ÖRNEK:
Herhangi üçü doğrusal olmayan 10 nokta kaç doğru belirtir?

ÇÖZÜM:
10 nun ikili kombinasyonları kadar doğru belirtilir. = 45

ÖRNEK :
Herhangi üçü doğrusal olmayan 10 noktayla köşeleri bu noktalar olan kaç üçgen çizilebilir?

ÇÖZÜM :
10 nun üçlü kombinasyonları kadar üçgen çizilebilir.



ÖRNEK :
Üçü bir doğru diğer dördü bir doğru üzerinde olan 7 nokta kaç doğru belirtir?

ÇÖZÜM:


Şekilde görüldüğü gibi 3 nokta bir doğru 4 noktada bir doğru üzerindedir.

Önce 7 noktadan

doğru geçer.

3 noktadan

doğru geçerdi ancak bu 1 doğru üzerindedir.

4 noktadan

doğru geçerdi ama şimdi 1 doğru geçiyor. O halde 21 – 3 + 1 – 6 + 1 = 14 doğru bulunur.
Pratikte d1 doğrusu üzerinde 3 nokta d2 doğrusu üzerinde 4 nokta var.
Bunlardan
3.4 = 12 doğru geçer. d1 ve d2 yi alırsak
12 + 1 + 1 = 14 doğru bulunur.


ÖRNEK :
Bir sınavda 12 soru sorulmuştur. Baştan 3 soruyu herkesin yapması zorunludur. Diğer sorulardan 7 tane seçerek yanıtlaması istenmektedir. sınava giren bir öğrenci bunu kaç değişik şekilde yapabilir?

ÇÖZÜM :
12 –3 = 9 sorudan 7 tane seçecektir.


değişik seçenek vardır.


ÖRNEK :
Birbirine paralel 5 doğru ile bunları kesen ve birbirine paralel 6 doğru çiziliyor. Bu doğrular kaç tane değişik paralel kenar oluşturur?

ÇÖZÜM :

Verilen doğrular şekilde olduğu gibi d1, d2, d3, d4, d5 ve a1, a2, a3, a4, a5, a6 olsun. Karşılıklı kenarları olan dörtgenler paralel kenar olduğu için paralellerden ikişer ikişer almanız gerekir. O halde paralel kenar sayısı


ÖRNEK :


ÇÖZÜM :
Yamuk, karşılıklı iki kenarı paralel diğer iki kenarı paralel olmayan dörtgendir. O halde yamuk sayısı,



ÖRNEK :
10 voleybol oyuncusundan belli biri kaptandır. Kaptan daima takımda bulunmak üzere 6 kişilik değişik kaç voleybol takımı kurulabilir?

ÇÖZÜM :
Biri her takımda bulunacağı için 9 oyuncudan 5 ini seçmek gerekir. O halde



ÖRNEK :
9 kişilik bir gruptan 5’i A, 4’ü B kentine kaç değişik biçimde gider?

ÇÖZÜM:
9 kişiden 5’i A kentine gider geriye kalan 4’ü B ye gider. O halde yalnız A kentine giden-lerin sayısını bulmak yeterlidir.



ÖRNEK :
10 kişilik bir gruptan 5’i A, 3’ü B ve 2’si C kentine kaç değişik biçimde gider?

ÇÖZÜM :



ÖRNEK :
C(n,2) = 45 ise n kaçtır?

(C(n,2) , n elemanlı ikili kombinasyonlarının sayısıdır.)
ÇÖZÜM:



ÖRNEK :
bir torbada 5 kırmızı, 12 Beyaz bilye vardır. Bu torbadaki bilyelerle 1 kırmızı 3 beyaz olmak üzere kaç değişik grup bilye elde edilir?

ÇÖZÜM :



ÖRNEK :
Bir sandıkta bulunan 12 ampulden 4 ü bozuktur. Bu sandıktan 1 i bozuk 3 ü sağlam olmak üzere kaç değişik grup oluşturulabilir?

ÇÖZÜM :
4 ü bozuksa 8 i sağlamdır. O halde,
Read more

Halk Edebiyatı Genel Özellikleri Nelerdir?

Halk Edebiyatı Genel Özellikleri

HALK EDEBİYATI

Anonim Halk Edebiyatı Aşık Edebiyatı Tasavvuf (Tekke) Edebiyatı
Söyleyeni   belli olamayan, halkın ortak malı olan bir edebiyattır. Aşk, doğa,   yiğitlik, ölüm vb. konuları ele alan, söyleyeni belli olan bir edebiyattır. Dini –   tasavvufi konuları işleyen, tekkelerde gelişen bir edebiyattır.
Sözlü   geleneğe dayalıdır. Halk hikayelerinde eski destanların, şiirlerde ise sagu   ve koşukların etkileri açıkça görülür. Bu   edebiyatın yaratıcıları usta-çırak ilişkisiyle yetişen gezginci aşıklardır. 13.yy’da   gelişmeye başlayan Tekke edebiyatının asıl kurucusu Türkistanlı Hoca Ahmet   Yesevi’dir.
Şiirlerde   hece ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi dörtlüktür. Hece   ölçüsünün genellikle 7, 8, 11’li kalıpları kullanılmıştır. Nazım birimi   dörtlüktür. Yesevilik,   Babailik, Mevlevilik, Bayramilik, Bektaşilik gibi tarikatlarda gelişmiştir.
Daha çok   yarım ve cinaslı kafiyeye yer verilmiş, redifler bolca kullanılmıştır. Yalın bir   dil kullanılmıştır. Söz sanatları çok azdır. Allah aşkı,   Allah’a ulaşmanın yolu, dünyanın faniliği, nefsin öldürülmesi, insan sevgisi,   ölüm vb. konular işlenmiştir.
Eserlerde   yalın bir dil kullanılmıştır. Şiirlerin   son dörtlüğünde şairin adı (mahlas) geçer. Nazım   birimi dörtlüktür. En çok yarım uyak kullanılmıştır. Hem hece hem aruz   kullanılmıştır.
Aşk, doğa,   özlem, yiğitlik vb. konular işlenmiştir. Şiirler saz   eşliğinde söylenir. Doğaçlama yoluyla oluşturulur. Dil, yalın   olmakla birlikte Arapça ve

Farsça’dan alınan tasavvuf terimlerine yer verilmiştir.
Türkü,   mani, ninni, bilmece,  tekerleme gibi   manzum türlerde; masal, atasözü, fıkra, halk hikayeleri gibi mensur türlerde   eserler söylenmiştir. Divan   şiirinden etkilenen bazı şairler aruzla da şiirler yazmıştır. (Yunus Emre,   Aşık Ömer, Gevheri, Dertli, Seyrani…) Söz   sanatları yok denecek kadar azdır. Şiirlerin çoğu ezgili (besteli)dir.
Koşma,   semai, varsağı, destan başlıca nazım biçimidir. İlahi,   nefes, nutuk, deme, şathiye, devriye başlıca nazım türleridir.
Cönk: Aşık edebiyatı şairlerinin şiirlerinin toplandığı defterlere   denir. Bu defterler, şiir antolojisi niteliği taşır. Ahmet   Yesevi, Gülşehri, Sultan Velet, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Mevlana, Pir   Sultan Abdal, Eşrefoğlu Rumî, Aziz Mahmut Hüdai, Kaygusuz Abdal, Hacı Bektaşi   Veli…
Karacaoğlan,   Köroğlu, Aşık Ömer, Gevheri, Dadaloğlu, Kayıkçı Kul Mustafa, Dertli,   Bayburtlu Zihni, Erzurumlu Emrah, Seyrani, Noksani, Ruhsati, Aşık Veysel,   Aşık Mahsuni Şerif…


Read more

Öyküleyici Anlatım Nedir? Hikaye Etme Örnekleri, Sorular ve Cevaplar

Öyküleyici Anlatım-Hikaye etme- İsim
Öyküleyici Anlatım (Hikâye Etme) – İsim (Ad) 
Hazırlık
Oduncu ile Ayı
Adamın biri bir dağa oduna gitmişti. Orada karşısına bir ayı çıkmıştı. Ayı iki ayağının üstüne kalkarak ona:
– Ey insanoğlu sizinle benim aramda bir ayrım var mı, diye sordu. Bundan sonra da bir armudun başına tırmandı. Fakat dal uçlarındaki olgun armutlara erişemiyor bu yüzden onları aşağıya bükerek kırıyor ve ağacı harap ediyordu.
Buna oduncunun canı sıkılmıştı. Ona:
– Koca oğlan, dedi. Gelecek yıl yine meyve verecek dalları niçin kırıyorsun?
Ayı :
– Karnımı doyurabilmek için, diye homurdandı. O zaman adam:
– Işte ayılarla insanlar arasındaki en büyük farklardan biri, diye cevap verdi. Siz bugünü düşünerek hareket edersiniz. Biz ise yarını…

Masaldaki olayı, mekânı, zamanı ve kişileri belirtiniz.
Olay: Ayı ile insan arasındaki fark anlatan bir kıssadan hisse
Mekan: Orman
Kişiler: Ayı ile oduncu

Masaldaki olay kim tarafından anlatılmaktadır?
Olaylar kahramanların dışında bir gözlemci tarafından anlatılmaktadır.

Masaldaki zamanı, mekânı ve kişileri değiştirerek masalı tekrar yazınız.
Değişirse olay örgüsü de değişir.

Başınızdan geçen veya şahit olduğunuz bir olayı yer ve zaman belirterek anlatınız.
Cevabı size kalmış..

Seyrettiğiniz filmlerde anlatıcı kimdir? İzleyici kimin gözüyle olaylara bakmalıdır?
Bu durum filmine göre değişmektedir. Kimi filmlerde herkes kendi açısından bakarken kimi filmlerde kahramanlardan biri anlatmaktadır durumu. İzleyici filmin durumuna göre değişebilmektedir.

Öyküleyici anlatımla yazılmış değişik türdeki metinleri bulup sınıfa getiriniz.

Sınıfa makale, hatıra ve deneme metinleri getiriniz.


Hürriyete Doğru

Şiir metnindeki belirginleştirilmiş sözcüklerin ortak özellikleri nedir?
Varlıkları ve kavramları karşılaması, yani isim (ad) olması.

Şiirdeki bu sözcükleri çıkardığımızda metin anlamlı bir bütün olur mu? Niçin?
Şiirdeki bu sözcükleri çıkardığımızda metin anlamlı bir bütün olmaz. Çünkü isimlerin taşıdığı anlamı cümlede taşıyan başka sözcük yoksa cümlenin ya anlamı değişir ya da -bu şiirde olduğu gibi- cümle anlamlı bir bütün olmaktan çıkar. 

Metnin ikinci bölümündeki aynı özelliğe sahip sözcüklerin altını çiziniz.
Heeeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekleyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.
Orhan Veli KANIK


Metin İnceleme
1. Metin
Hayat Ne Tatlı

2. Metin
Binlerce Güvercin

3. Metin
Fatih – Harbiye


  1. 1.     Öyküleyici anlatımda anlatımın esas olduğunu da düşünerek okuduğunuz metinlerin hangi anla­tımla kaleme alındığını söyleyiniz. Bu metinlerin ortak özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
1. Bu metinler öyküleyici anlatımla kaleme alınmıştır. Öyküleyici metinlerin ortak özellikleri şunlardır:
  • Sanat metinleri öyküleyici anlatımla yazılır. (Hikâye, roman, masal, tiyatro, fabl, vs…)
  • Öyküleyici anlatımda bir olayın olması şarttır.
  • Olay, kişi, mekân ve zaman ortak öğelerdir ve olay örgüsünü oluşturmak için kullanılır.
  • Olay kişiler arasında gelişir, bir zamanda oluşur, bir mekân içerisinde gerçekleşir ve bir anlatıcı tarafından anlatılır. Kişiler insan olabileceği gibi, onun yerine geçebilecek varlık ya da kavramlar da olabilir. Seçilen kişi ne olursa olsun kastedilen insandır.
  • Öyküleyici anlatım “sanat metinlerinde” kullanılabileceği gibi “öğretici metinlerde” de kullanılabilir. (anı, gezi yazısı, makale, vs…)
  • Öyküleyici anlatımlardaki olay yaşanmış veya yaşanması mümkün olan özellik gösterir, olay örgüsü ise tasarlanmış, hayal edilmiş bir olaydan hareketle gerçekleştirilen bir düzenlemedir.
  • Öğretici metinlerde anlatıcı gerçek kişidir. Sanat metinlerinde ise anlatıcı kurmaca bir kişidir.
  • Kurmaca metinlerde olay örgüsü, kurmaca olmayan metinlerde ise olay zinciri vardır.
  • Olaylar birinci şahsın ağzından anlatılabilir. Anlatıcı olay kahramanlarından biridir.
  • Olaylar üçüncü şahsın ağzından anlatılabilir. Olan biten her şey bir kamera sessizliğiyle izlenip anlatılır.
  • Olaylar ilahi (tanrısal, hâkim) bakış açısıyla anlatılabilir. Yazar; tüm olay, zaman, kişi ve mekâna hâkimdir, anlatıcı her şeyi bilir.

  1. 2.  Öyküleyici anlatımda olay, kişi, zaman, mekân ve anlatıcı ortak öğelerdir. Her öyküleyici an­latımda anlatılacak, nakledilecek veya gösterilecek bir olay veya olay örgüsü vardır. Buna göre oku­duğunuz hikâyelerdeki ortak öğeler nelerdir?
2. Bu metinlerde de olay, kişi, zaman ve mekân ortak öğelerdir.

  1. 3.  Bir anlatıcının bir olayı veya birbiriyle ilişkili olayları anlatması veya nakletmesi sonucu or­taya çıkan anlatıma “öyküleyici anlatım’ denir. Buna göre metinlerden hareketle öyküleyici anlatımın ayırıcı özelliklerini yazınız.
3. Bu sorunun cevabı 1. Soruda ayrıntılı olarak verilmiştir.

  1. 4.  Bir arada bulunmak zorunda olan en az iki kişinin veya iki kişi yerine geçen kavram veya var­lığın bireysel farklılıklar sebebiyle karşı karşıya gelmesi veya çatışması sonucu ortaya çıkan eyle­me “olay”; eylem zincirine de “olay zinciri” denir. Buna göre “Binlerce Güvercin” adlı metindeki ola­yı ve buna bağlı olarak meydana gelen olay zincirini belirtiniz. Olay ile olay zinciri arasındaki farkı tartı­şınız. Sonuçları maddeler hâlinde defterinize yazınız.
4. “Binlerce Güvercin” metnindeki ana olay; Ömer’in, güvercin almak için gerekli olan parayı babasının cebinden çalmasıdır. Buna bağlı olarak meydana gelen olay zinciri ise şöyledir:
-   Ömer’in çaldığı parayı, babasından dayak yeme korkusuyla tarla yolundaki bir taşın altına saklaması
-   Paranın çalındığının ortaya çıkması
-   Ömer’in parayı çalmadığını söylemesi üzerine teyzesinin oğlu Mustafa’yı zan altında bırakması
-   Suçsuz olan Mustafa’nın ağlayarak kendi köyüne dönmek istemesi
-   Ömer’in vicdan azabı çekmeye başlaması
-   Mustafa köyüne gitmek üzereyken Ömer’in suçunu itiraf etmesi
-   Ömer’in hastalanması
-   Mustafa’nın, Ömerlerin köyüne bir daha hiç gelmemesi
Bu metinde de görüldüğü üzere olay tektir; bu olaya bağlı olarak ortaya çıkan ve birbirini takip eden olaylar ise olay zincirinin oluşturur.

  1. 5.  Öyküleyici anlatımlardaki olay yaşanmış veya yaşanması mümkün olan özellik gösterir, olay örgüsü ise tasarlanmış, hayal edilmiş bir olaydan hareketle gerçekleştirilen bir düzenlemedir. Buna göre metinlerdeki olayları ve olay örgüsünü belirtiniz. Olay ile olay örgüsü arasındaki farkı metinlerden ve Türk edebiyatı 9. sınıf 3. ünitesinden faydalanarak açıklayınız.
5.

5.Metinlerden hareketle kişilerin olaydaki işlevlerinin ne olduğunu tartışarak belirtiniz.
5..Kişiler, olayların gerçekleşmesindeki en önemli öğedir. Kişi, bir insan olabileceği gibi, hayvan ya da cansız bir varlık da olabilir. Her olay mutlaka en az bir kişi etrafında şekillenir. Temelinde kişi olmayan bir öyküleyici metin düşünülemez.

  1. 6.  Metinlerde varlıkları ve kavramları karşılayan kelimelerden on tanesinin altını çiziniz. Bunlar çıkar­tıldığında anlamda bir değişme oluyor mu? Bu kelimelerin kullanılma nedenlerini açıklayınız.
6.
HAYAT NE TATLI
Hafız Nuri Efendi, kapının arkasından şemsiye­sini aldı, yavaşça sokağa çıktı. Neden? Bir işi mi var? Birini mi görecekti? Hiçbir işi yok. Hiç çıkma­sa da olabilirdi. Ancak çıkmış bulundu. Ayakları onu dört yol ağzına doğru götürdü. İki evin arasın­daki dar aralıktan, vagonların geçtiği görülüyor! Geçti, geçti, sonra birdenbire bitti.
Metindeki altı çizili kelimeler cümleden çıkarıldığında anlamda büyük değişmeler olmaktadır. Bu kelimeler, varlıkları ve kavramları karşılamak amacıyla kullanılmaktadır.

  1. 7.  Metinlerdeki çoğul eki alarak birden fazla varlığı karşılayan isimleri belirtiniz. Bunların kullanılma nedenlerini açıklayınız. Tekil ve çoğul isimler metne ne kazandırmaktadır?
7..

Metin adı

Çoğul eki alan isimler
HAYAT NE TATLI Ayakları, vagonların, bostanlara, marullara,   salatalara, iskemlelere, satıcıları, takunyalarını, takunyalarla
BİNLERCE GÜVERCİN Güvercinler, elbiseleri, yiyecekleri,   güvercinlerini, ceplerini, hıçkırıklarını, gözleri, gözlerimi, dizlerini,   insanlar, kötülüklerden, seneler
FATİH-HARBİYE Gözlerini
Çoğul isimlerin kullanılma nedeni, karşılanan varlık ya da kavramın sayısının çokluğunu göstermektir.

4. Metin
Oğlumuz

5. Metin
Anadolu


  1. 8.    İsimler çokluk eki almadan da birden fazla varlığı ifade edebilir mi? Açıklayınız.
8. İsimler çokluk eki almadığı halde, yani biçim bakımından tekil göründüğü halde birden fazla varlığı ifade edebilir. Bu tür isimlere topluluk ismi denir.  “Deste, alay, sürü, kurultay, jüri, meclis, takım, ordu, demet” örneklerinde olduğu gibi, -ler eki kullanılmamıştır; fakat bu isimler birden fazla varlığı ifade etmektedir.

9. Şiirde geçen; birden fazla ağacın ismi olan “orman” kelimesi ile çoğul eki (-ler, -lar) almış olan isimleri, varlıkların sayısını ifade edişleri bakımından karşılaştırınız. Farklılıkları belirtiniz.
9.

Eller, atalar, kahramanlar, zamanlar,   krallar, düşmanlar, kuşlar, koçlar Çoğul İsim -ler,-lar çokluk ekini alarak çokluk   anlamı taşıyan ad.
Orman Topluluk İsmi Biçim bakımından tekil göründüğü   halde çokluk anlamı taşıyan ad.

10. Okuduğunuz metinlerden topluluk ismi örnekleri bulunuz. Bunların ifadeye ne kattıklarını belir­tiniz.
10. Hayat Ne Tatlı metninde mahalle kelimesi, Anadolu isimli şiirde orman kelimesi topluluk ismi olarak kullanılmıştır.

11. Şiirde geçen “Osmanlı” kelimesi bir özel isim olduğu hâlde getirilen -lar” çekim eki kesme işa­retiyle (‘) ayrılmamıştır. Bunun sebebini tartışınız. Sonuçlarını bildiriniz.
11. Özel isimlere getirilen –lar / -ler ekinde önce o özel isme bir yapım eki getirilirse kesme iaşreti kullanılmaz.

12. “Oğlumuz” adlı metinde geçen “Ömer” kelimesine eklenen “-cik” eki, kelimeye nasıl bir anlam katmıştır? Bu tür kullanımlar ortaya nasıl çıkmıştır? Açıklayınız.
12.  “-cik” eki Ömer kelimesine “küçülme” anlamı katmış ve dolayısıyla “Ömercik” kelimesi “Küçük Ömer” anlamına gelecek şekilde kullanılmıştır.

13. Dilde sayılı kelimelerle sayısız kavramları ifade etme zorunluluğu sebebiyle türemiş ve bir­leşik kelimeler kullanılır. Siz de 4. ve 5. metinlerdeki isimleri yapılarına göre ayırınız. Bunların özellikle­rini açıklayınız.
13.
Basit isimler Türemiş isimler Birleşik isimler
OĞLUMUZ  Şubat, gecesi, babamın, kucağına, isim,   kamus, kâinat, kelime,  ikbaline,  layık, diş, annesine, mektebe, evden,   kabul, mukadder, oğul, çarşı, mahkûm, yaş, karımın, endişem, liseyi,   fakülteyi,  arada, aşkın,  perişan, dünyamız, odaların, tarzını,   evi,  serçe, yavrusu, gözün,   dallarda,   misafir, odayı, tasavvur,   annen, sesini, vicdan, azabı, elinden, hayat. Gülüş, varlığına, sokak, bölünmeye, hırçınlıklar,   iştahsızlıklar, bahtsızlığı, döşeniş, uçmayı, düşündüğün, kardeşlerini,   okutacağından, burkulması, çaresizliğin.         Beşibirliğini.
ANADOLU Osman’ın, yurdu, Tuğrul, eller,   milletimiz, ana, kucağıdır, soyunu, hudut, boyunu, ateş, oyunu, ataların,   ocağıdır, devlete, temel, meydanda, can yaylasında, silah, kahramanlar,   krallardan, taç, kuştan, sudan, düşmanlardan, öç, kuvvetin, ormanında,   kuşlar, çayırında, koçlar, tarlasında, altın, başak, gölgesinde, gam, Rıza,   canım, kurbandır, sinesinde, atan, anandır, vatandır, anamızın. Konağıdır, Osmanlılar, kaynağıdır. Anadolu.

14. Aynı cinsten ve genel özellikleri ortak olan varlıkların ve kavramların ortak adı cins isim; bir tek varlığa veya kavrama özet olarak verilen isimler ise özel isimlerdir. Buna göre metinlerdeki özel ve cins isimleri belirtiniz.
14.
Cins isimleri Özel isimler
OĞLUMUZ  Şubat, gecesi, babamın, kucağına, isim,   kamus, kâinat, kelime,  ikbaline,  layık, diş, annesine, mektebe, evden,   kabul, mukadder, oğul, çarşı, mahkûm, yaş, karımın, endişem, liseyi,   fakülteyi,  arada, aşkın,  perişan, dünyamız, odaların, tarzını,   evi,  serçe, yavrusu, gözün,   dallarda,   misafir, odayı, tasavvur,   annen, sesini, vicdan, azabı, elinden, hayat, gülüş, varlığına, sokak,   bölünmeye, hırçınlıklar, iştahsızlıklar, bahtsızlığı, döşeniş, uçmayı,   düşündüğün, kardeşlerini, okutacağından, burkulması, çaresizliğin.      Ömer, Ömercik.
ANADOLU Yurdu, eller, milletimiz, ana,   kucağıdır, soyunu, hudut, boyunu, ateş, oyunu, ataların, ocağıdır, devlete,   temel, meydanda, can yaylasında, silah, kahramanlar, krallardan, taç, kuştan,   sudan, düşmanlardan, öç, kuvvetin, ormanında, kuşlar, çayırında, koçlar,   tarlasında, altın, başak, gölgesinde, gam, canım, kurbandır, sinesinde, atan,   anandır, vatandır, anamızın, konağıdır, kaynağıdır. Osman’ın, Tuğrul, Osmanlılar, Anadolu, Rıza.

Anlama ve Yorumlama

1.etkinlik
Öyküleyici anlatımda bir anlatıcı bulunur. Sanat metinlerinde anlatıcı kurmaca kişi: öğretici öyküleyici metinlerde ise gerçek bir kişidir. Sanat metinlerinde anlatıcı üç temel bakış açısının birin­den hareketle olayı, mekânı, kişileri ve zamanı anlattır. Buna göre incelediğiniz sanat metinlerinden hareketle aşağıdaki tabloyu doldurunuz.

Binlerce Güvercin     Fatih Harbiye        Hayat Ne Tatlı
Anlatıcı olay kahramanlarından   birisidir. (1. şahıs ağzından anlatım)
X


Anlatıcı, olayın içinde olmayıp   sadece gözlemlenen yönlerini aktarmıştır.
(3. şahıs   ağzından anlatım)



X
Anlatıcı, olayın içindeki   kahramanlardan birisi olmamasına rağmen kişilerin iç dünyaları dâhil her şeyi   bilmektedir. (Hâkim (ilahi) bakış   anlatımı)

X


2.etkinlik
Metindeki küçültme eklerinin altı çizili kelimelere kattığı anlamı belirtiniz.
Bebeciği:  küçültme anlamı
Çocuk­cağız:  acıma anlamı
Anneciğim:  sevgi anlamı
Kızcağızı: acıma anlamı


3.etkinlik
İnceleme bölümündeki ilk üç metinden hareketle aşağıdaki tabloyu doldurunuz.

Zaman

Mekân

Kişiler

Olay

Tema
1. Metin Sabahtan akşama bir gün İstanbul sokakları Hafız Nuri Efendi,   Kavaf’ın Şükrü, Halil ve mahalleli Hafız Nuri Efendi’nin   İstanbul sokaklarındaki bir günlük macerası Hayatın tadı
2. Metin Uzun günler Köy, tarla, ev Ömer, Mustafa, Ömer’in   babası ve annesi Ömer’in, güvercin almak   bahanesiyle babasının cebinden para çalması ve sonrası Son pişmanlık
3. Metin Kısa bir an Evin bir odası Şinasi, Faiz Bey Faiz Bey’in kızının eve   geç gelmesi Hakikat

4.etkinlik
Devenin Yularını Çeken Fare

Masalın olay örgüsünü belirleyip şema hâlinde gösteriniz.

1. Farenin deveyi   yularından tutarak sürüklemesi

2. Farenin gurura   kapılması

3. Irmağı görünce   farenin durması ve utanması

6. Devenin fareye   nasihat etmesi

5. Farenin gerçeği   görmesi ve deveye yalvarması


4. Devenin, ırmağın   derinliğini

5.etkinlik
Ahmet Rasim’in “Şehir Mektupları” adlı eserinden alınan aşağıdaki metinden türemiş isim örnekleri bulunuz.
Çımacı, yaygınlaşmasından, isimlendirilmesi, dilekçe, sunulmasına, Sucu, Zeytinlik, çekici, ağırlığı.

Kelime türetme yöntemi dilimizin hangi yapı özelliğini gösterir? Tartışarak sonuçları belirtiniz.
Türkçe  sondan eklemeli bir dil olduğunu gösterir.

Aşağıdaki metinde bir kavramı karşılamak üzere en az iki kelimenin aralarına başka bir ke­lime kabul etmeyecek şekilde birleşmesiyle oluşmuş birleşik kelimelere örnekler bulunuz. Bun­ların ifadeye neler kazandırdığını açıklayınız.
Sarıyer’de, Beyler­beyi’nin, Pazarbaşı’nda, Bakırköy’de, Göztepe, Karakulak, Kayışdağı, Taşdelen.

Aşağıdaki metinde geçen özel ve cins isimlere örnekler bulunuz. Bunların metne neler ka­zandırdığını belirtiniz.


Cins isimleri

Özel isimler
Unvanının, hamallardan, renk, hakkında, karar, ismi, suyu, imza, deposunun, levha,  dikkat, su, can, gözü, yüzü, boyu, ateşi, kanı, başının, içi,   huyu, ismi. Sarıyer’de,   Beyler­beyi’nin, Pazarbaşı’nda, Bakırköy’de, Göztepe, Karakulak, Kayışdağı,   Taşdelen, Monitör, Oryantal, Yakacık, Zeytinlik.

6.etkinlik
Kurmaca metinlerde olay örgüsü, kurmaca olmayan metinlerde ise olay zinciri vardır. Yuka­rıdaki tarihi metnin olay zincirini belirleyiniz.
1. Yavuz Sultan Selim’in, Kocaeli’nin bağ ve bahçelerinden geçmesi
2. Askerlerin izinsiz elma alıp almadığını kontrol etmek için orduyu durdurması
3. Yeniçeri ağasını yanına çağırarak askerlerin heybelerini arama emri vermesi
4. Askerlerin heybelerinden elma çıkmaması üzerine mutlu olması

Gerçek ya da gerçek dışı unsurlarla örgülenmiş olan öyküleyici metinlerde kime seslenilmektedir? “Devenin Yularını Çeken Fare” ve “Sefere Giderken” adlı metinlerden hareketle açık­layınız.
Okuyucuya seslenilmektedir. Her iki metinde de görüldüğü üzere okuyucuya ders verme amacı güdülmekte, toplumda kişilerin eksik görülen ahlaki davranışlarını tamamlamalarına yardımcı olmaya çalışılmaktadır.

Tarihî bir olayı anlatan “Sefere Giderken” metni ile “Devenin Yularını Çeken Fare” masalı­nı inceleyerek aşağıdaki tabloyu doldurunuz.


Masal

Tarih
Metinde geçen olay,   zaman ve mekânın neler olacağını yazar kendisi kurgulamış ve bunları olay   örgüsü hâline getirerek anlatmıştır.
X

Yazar; var olan bir   olayı, zamanı ve mekânı bir olay zinciri hâlinde anlatmıştır.

X

7.etkinlik
Öyküleyici anlatımın hangi metin türlerinde kullanıldığını belirtiniz.
Olay anlatımının esas olduğu metinlerde (hikâye, roman, masal, fabl, anı, gezi yazısı…) çok yaygın olarak kullanılır. Ancak bazı öğretici metinlerde (tarihi metinler, makale, söyleşi, fıkra…) ve mülakat yazılarında da öyküleyici anlatım kullanılmaktadır. 

9.etkinlik
Aşağıdaki metinleri isimlerinin soyut- somut olması yönünden karşılaştırınız.

1.metin

SOMUT
Duyu organlarımızla   algılayabildiğimiz (somut) varlıklar yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Salata, turp, jambon, turşu, sos,   ekmek, tabak, ressam, boya, insan, göz, elma, kayısı, erik, şekil, çiçek,   dil, kamçı, hıyar, şeker, hindi, but, reçel, bezelye, pilaki, omlet, ıspanak,   ciğer, yahni, yemek, tabak.
2.metin

SOYUT
Duyu organlarımızla algılayamadığımız(soyut   ) kavramlar yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Kalp, sevinç, keder, vefasızlık,   ölüm, felaket, acı, ayrılık, gurbet, hasret, sıkıntı, refah, his.

12.etkinlik
Göstergelere uygun birleşik isim örnekleri bulunuz.


Birleşik ismin oluşum şekli

Birleşik isim örneği
İsim tamlaması Aslanağzı, demiryolu, devekuşu,   keçiboynuzu, gökyüzü, ateşböceği, Çanakkale, Pamukkale, …
Sıfat tamlaması Kırşehir, Uludağ, akarsu, bozkır,   sivrisinek, alabalık, akbaba, kırkayak, …
Bir isimle bir fiilin birleşmesi Gecekondu, ateşkes, imambayıldı,   bilgisayar, …
İki fiilin birleşmesi Çekyat, gelgit, uyurgezer, kapkaç,   biçerdöver, …

13.etkinlik
Han Duvarları

Şiirdeki öyküleyici anlatım unsurlarını bulunuz.

Anlatıcı

Zaman

Mekân

Kişi

Han Duvarları

1.şahıs

- geçmiş zaman
- şimdiki zaman

- yollar
- han

Şair


14.etkinlik
Aşağıdaki metinde geçen isimlerin altını çiziniz.
Dönüş adlı romanda roman kahramanı Seyyit YILMAZ, kişiliğiyle ön plana çıkmıştır. Erzincan’ın Kemah ilçesinden İstanbul’a göç eden ve Narin Tekstilde, biraz da araya adam koyarak güç bela ge­ce bekçiliği işini bulan Seyyit YILMAZ, aslında Türk insanının tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişinde yaşadığı bütün gelgitleri yansıtmaktadır.

Metindeki özel isimleri uygun başlıkların karşısına yazınız.
Sosyal statü adları: Türk
Kişi adları                  : Seyyit YILMAZ
Coğrafya adları        : Erzincan, Kemah, İstanbul
Kurum-kuruluş adları: Narin Tekstil
Eser adları                 : Dönüş

Ölçme ve Değerlendirme
A. Aşağıdaki yargıları doğru-yanlış (D/Y) şeklinde değerlendiriniz
(D)  Olaylar tema çerçevesinde meydana gelir.
(D)  Cins isimler bazen özel isim olarak kullanılabilir.
(Y)  Öyküleyici anlatımda kişi öğesi insan dışındaki varlıklardan olamaz.
(Y)  Psikolojik tasvirlerde genellikle somut isimler kullanılır.
(D)  Öyküleyici anlatımda zaman, mekân, kişi ve olay olmak üzere dört unsur vardır.
(D)  Varlıkların sayısının birden fazla olduğunu (- ler/lar) ekini kullanmadan da ifade edebiliriz.
(D)  üçüncü şahıs anlatımda anlatıcı olayı dışarıdan gözlemleyen birisidir.
(Y)  “Güneş, balçıkla sıvanmaz.” atasözünde “-çık” eki kelimeye küçültme anlamı katmıştır.
(Y)  Hâkim bakış açısında, anlatıcı olayın içerisinde bir kahramandır.
(Y)  Öykülemede olay her zaman kronolojik olarak ilerler.
(Y)  Öyküleyici anlatım, “öğretici metin” ve “sanat metinleri”nde kullanılır.
(Y)  Topluluk isimlerinin çoğulu yapılamaz.

B.  Aşağıdaki boş bırakılan yerleri uygun şekilde doldurunuz.
  • Olay zinciri ile olay örgüsü arasındaki fark: Olay örgüsü, kurmaca metinlerde; olay zinciri ise, kurmaca olmayan metinlerde vardır.
  • Beş duyu organımızla algılayamadığımız varlıkların isimleri soyut isimdir.
  • Özel isimlere gelen “-ler, -lar” eki kelimeye topluluk, aile, millet anlamı katarsa bitişik yazılır.

C.  Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan cevaplayınız.
1.   Aşağıdaki türemiş isimlerin hangisinin kökü farklı bir kelime türüne örnektir?      
A) Birlik         B) Verim              C) Yazı   D) Uyku               E) Yorgun
CEVAP:A

2.      Solgun yüzünde kaygı taşır her geçen
I                                 II
Hep saz benizlidir, bu yıl eylül çocukları
III                IV                        V

Yukarıdaki dizelerde numaralandırılmış sözcüklerden hangisi isim görevinde değildir?
A) I.              B) II.                      C) III.                     D) IV.                    E) V.
CEVAP:A

3.   “Somut bir isim anlam genişlemesi yoluyla soyut anlam kazanabilir.”
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde böyle bir özellik vardır?
A)   Sabahın erken saatlerinde balık avlamaya gittiler.
B)   Bütün ağaçlar bahar aylarında güzelleşir.
C)   Batı Anadolu’nun bu küçük kasabası ol­dukça şirindir.
D)   Adam akşama kadar çalıştı, hâlâ yorulmadı.
E)    Dün akşam, ağzındaki baklayı nihayet çı­kardı.
CEVAP:E


4.    Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan, yu­varlak bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan oturarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine çekerdik. Babam bağdaş kurarak baş köşede otururdu. Beni sağına, kız kardeşimi de soluna alırdı. Karşısında an­nem otururdu. Babam, yemeğe başlamadan içimizden biri yanılıp da yemeğe uzanacak olursa hiç acımadan kaşığının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?
A)      Betimleme – öyküleme
B)   Öyküleme – örnek verme
C)   Betimleme – açıklama
D)  Açıklama – öyküleme
E)   Açıklama – örnek verme
CEVAP:A

5.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somut bir isim mecaz anlama gelerek soyut an­lam kazanmıştır?
A)      Saçların beyazlayınca anlarsın gençliğinin kıymetini.
B)   Çok yorgun ve hasta olduğundan dünkü davete katılmadı.
C)   Kuraklıkta ağaçların bile yaprakları kavrul­muş, kararmıştı.
D)  Onun kafasında ne tilkiler dolaştığını sen asla tahmin edemezsin.
E)   Çok kitap okuyunca aklım karışıyor zih­nim yoruluyor.
CEVAP:D

6.    Çalışmalarımız sonuç verdi. Meler mi oldu? Ot bitmeyen bozkırlar, ipek gibi yumuşak topraklı ovalara dönüştü. Tarlalar, an kovan­ları gibi uğuldamaya başladı. Toprağın derin­liklerinde uyuyan sular yeryüzüne çıkarıldı. Kova kova süt veren inekler, kovan kovan bal veren arılar yetiştirildi. Sofraları, el ele verile­rek üretilen yiyecekler süsledi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A)  Benzetme sanatından yararlanma
B)   Öykülemeye başvurma
C)   Yinelemelere yer verme
D)  Betimleme yapma
E)  Tanık gösterme
CEVAP:E



7. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi farklı yolla oluşturulmuş bir birleşik isim­dir?
A)  Dağlardan her yaz kuşüzümü toplardık.
B)   Akşam olunca gökyüzünü sığırcıklar kap­lardı.
C)   Eskiden ebegümeci ilaç yapımında kulla­nılırmış.
D)  Bu şirin derede alabalıktan bol bir şey yok.
E)   Geceleri ateşböceği yakalamaya bayılırdık.
CEVAP:D

8. Kapıyı arkasından çekince açılan boşluğu doldurarak içeriye doğru yürüdü kar. Tüm bedeni birden kuşatarak… Sabaha değin sü­rüp doldurmuştu evin duldada kalan önünü. Kapının yarı boyuna çıkmıştı çığ. Rüzgâr kö­şe bucak dolaştı evi bir anda. Hemen çocuk­ların yataklarına giderek iyice bastırdı yorga­nı, başlarına değin çekerek. Sonra da küreği aldı, içeriye doğru göçen karları attı, ardından ahırın yolunu açmaya koyuldu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basamaktadır?
A) Öyküleme
B) Tanımlama
C) Açıklama
D) Tanık gösterme
E) Karşılaştırma
CEVAP:A

9.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somut isim kullanılmamıştır?
A)      Hepimiz şaşkın şaşkın, kıyıya yanaşmaya çalışıyorduk.
B)   Kürek çeken arkadaşlarımın yüzleri sıcak­tan kıpkırmızı olmuştu.
C)   Dibinde beyaz taşların parıldadığı bir koya yaklaştığımızı gördüm.
D)  Yukarıda küçük, tahta bir kulübe vardı.
E)   Zihnimde güzel hayaller canlandı birden.
CEVAP:E

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çoğul isim kullanılmamıştır?
A)   Yolumuz bir gün onlara da uğrayacak.
B)   Yıllar birer hüzün kırışığı bırakıyor yüzler­de, gönüllerde…
C)   Dalgalar temiz sahillere hasret kalmıştı.
D)   Sizleri olaylara karışmamanız için uyarmıştım.
E)   Bu güzel insanlar niçin uzaklaşıyordu bu­ralardan.
CEVAP:A

11. Aşağıdaki cümlelerden hangisi tamamıyla isim olan sözcüklerden oluşmuştur?
A)      Su kenarları, duvar dipleri çocukların eğ­lence yerleriydi.
B)   Bu sokaklar onun çocukluğunun geçtiği yerlerdi.
C)   Önüne çıkan fırsatları dikkatle değerlendi­rerek bugüne geldi.
D)  Bu çocuklar birer altındır, bunu zamanla siz de anlayacaksınız.
E)    O. çok eski bir aile dostumuzun yakın akrabasıydı.
CEVAP:A


12. Korkmadım, korkmuyorum ölümden.
Siz çiçek getirin, yalnız çiçek getirin.
    Bu dizelerde kaç tane isim kullanılmıştır?
A) 1                           B) 2                          C) 3                        D) 4                       E) 5
CEVAP:C

13. Ekmeği bol eyledik / Acıyı bal eyledik
 I                                                     II
Sıratı yol eyledik / Geldik bugüne
III     IV                                            V
Yukarıdaki numaralandırılmış sözcüklerden hangisi isim değildir?
A) I.                B) II.                      C) III.                     D) IV.                    E) V.
CEVAP:B

14. “Soğuk, kelebek, rüya, heyet”
Aşağıdakilerden hangisi bu kelimelerin hepsi için söylenebilir?
A) Somut                  B) Tekil                  C) Cins                   D) Basit                    E) Soyut
CEVAP:C

Read more