9. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 97 - 101 Soruları ve Cevapları Ekoyay Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 97 - 101 Soruları ve Cevapları Ekoyay Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 97 - 101 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

HAZRILIK
1.Yavuz” sözcüğü eskiden “kötü, hırsız” anlamını taşırken daha sonra “yiğit, kahraman” anlamını karşılar duruma gelmiştir ki bu, anlam iyileşmesi vardır
Çok eskiden “emek” sözcüğü “acı, eziyet” anlamlarını içerirken günümüzde “bir işin yapılması için harcanan beden gücü” anlamını yüklenmiştir.
Dilimizdeki davar sözcüğü her türlü “mal ve varlık”ı karşılarken günümüzde yalnızca “koyun” ve “keçi” türündeki hayvanları karşılayacak biçimde kullanılmaktadır.
“Tütün” sözcüğü eskiden “duman” anlamında kullanılırken bugün “Nikotin içeren yapraklı bitki” anlamında kullanılmaktadır. Görüldüğü üzere sözcük, anlam değişmesine uğramıştır. Geçmişte “kolay, değersiz, hakir” anlamında kullanılan “ucuz’ sözcüğü, şimdilerde genellikle, “pahalı karşıtı, düşük fiyatlı” anlamında kullanılmaktadır.
“Canavar” sözcüğü başlangıçta “canlı, yaşayan, hayvan” gibi anlamlan karşılamıştır. Fakat zamanla olumsuz bir anlam karşılar hâle gelmiştir. Demek ki bu sözcükte anlam kötüleşmesi vardır.

2.İnsan sürekli değişen ve gelişen bir varlıktır. Bu yüzden kendini geliştirirken etrafındaki değişimlerden de etkilenir. Bu etkileşim hem davranış olarak hem de düşünce olarak kendini gösterir.
İnsan, yaşamını dünya görüşüne ve hayta bakış açısına göre düzenler. Dolayısıyla dünya görüşünüzün değişmesi yaşamınızın da değişmesi demektir. Bu etkileşim dilde de  kendini gösterir. Türkler İslamiyet’i kabul etmeden önce Uygur ve Göktürk alfabelerini kullanmışlar, İslamiyet’in kabulü ile Arap alfabesine geçmişlerdir. Bu alfabe değişikliği ve dünya görüşünün değişimi aynı zamanda yaşam tarzının da değişmesine sebep olmuştur. 

XXX  Evet, dil canlı bir varlık olduğu için dildeki kelimeler zamanla kendi anlamlarını kaybedip yeni anlamlar kazabilir. Hazırlık kısmında buna örnekler verildi.
Evrak sözcüğü Arapçada sayfalar anlamına gelirken bu sözcük dilimize girdikten sonra değerli kağıt anlamını kazanmıştır. Kol sözcüğü ilk başta vücudun bir bölümü , bir organ anlamı taşırken daha sonra yan anlamlar kazanmıştır.
Örnek: Savaşta adamın kolu kesildi.( ilk anlam)
              Ordu dört koldan düşmana saldırdı.
              Kapının kolunu kıramayınca sinirlendi.
               Nehrin burada ayrılan kolları birkaç kilometre sonra yeniden birleşiyor.
XXX yavlak: sözcüğü metinde gayet anlamında kullanılmıştır.    

XXX kamu kelimesi şiirde halk, toplum  anlamında kullanılmıştır.

??? urı oglın ve kız oglın ifadelerinde oğlan tabiri hem erkek hem kız çocuğunu ifade için kullanılıyordu. Bu gün bu sözcük yerine evlat tabiri kullanılıyor.

??? oğlan kelimesinin bugün “erkek çocuk” anlamında kullanılmaktadır.

*****Bir sözcüğün anlattığı varlık, nesne ya da eylemin ancak bir bölümünü, bir türünü anlatır duruma gelmesine anlam daralması denir.

**** metinde anlam değişmesine uğramış kelimler: yavlak, er, kamu,
Er: Bu sözcük erkek, yiğit  anlamları da   içerse de bugün daha çok asker anlamında kullanılmaktadır.

2.Etkinlik:
“Dalga”
Bu haber dalga dalga bütün yurda yayıldı.
Arkadaşıyla dalga geçen öğrenciyi  öğretmeni fena azarladı.
Piyasalardaki dalgalanma yatırımcıları korkuttu.
Ekonomi dalgalı bir seyir izliyor.
Son dalgada on kişi daha tutuklandı.
“Ödül”
Ödül; bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat.
Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat.
Bilim, sanat, yazın spor gibi alanlarda başarılı görülenlere verilen armağan.

Anlam Genişlemesi (Yan Anlam)
Kimi sözler, başlangıçta bir eylemi ya da varlığı karşılarken zaman içerisinde başka kavramları da karşılayacak biçimde kullanılmasın anlam genişlemesi denir.


ANLAMA VE YORUMLAMA
3.Etkinlik:
Kelime                           Eski Anlamı                                       Yeni Anlamı
Üzmek:                          kırmak, kesmek                              üzüntü vermek.
yavuz:                            fena, kötü, perişan, hırsız            yiğit, kahraman
emek:                            sıkıntı, acı                                        1 . bir işin yapılması için harcanan
                                                                                                  beden ve kafa gücü  2 . uzun ve
                                                                                                    yorucu, özenli çalışma
canavar:                       can taşıyan, canlı                          masallarda sözü geçen  yırtıcı hayvan;
                                                                                                  acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse).
Beni bu günlerde çok üzüyorsun.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
Emek olmayınca yemek olmaz.
Bu canavarlığı kim yapmış olabilir?

????...............
Yavuz” sözcüğü eskiden “kötü, hırsız” anlamını taşırken daha sonra “yiğit, kahraman” anlamını karşılar duruma gelmiştir ki bu, anlam iyileşmesi vardır
Çok eskiden “emek” sözcüğü “acı, eziyet” anlamlarını içerirken günümüzde “bir işin yapılması için harcanan beden gücü” anlamını yüklenmiştir.

Davar: Dilimizdeki davar sözcüğü her türlü “mal ve varlık”ı karşılarken günümüzde yalnızca “koyun” ve “keçi” türündeki hayvanları karşılayacak biçimde kullanılmaktadır.
“Tütün” sözcüğü eskiden “duman” anlamında kullanılırken bugün “Nikotin içeren yapraklı bitki” anlamında kullanılmaktadır. Görüldüğü üzere sözcük, anlam değişmesine uğramıştır.
Ucuz: Geçmişte “kolay, değersiz, hakir” anlamında kullanılan “ucuz’ sözcüğü, şimdilerde genellikle, “pahalı karşıtı, düşük fiyatlı” anlamında kullanılmaktadır.

Canavar : “Canavar” sözcüğü başlangıçta “canlı, yaşayan, hayvan” gibi anlamlan karşılamıştır. Fakat zamanla olumsuz bir anlam karşılar hâle gelmiştir. Demek ki bu sözcükte anlam kötüleşmesi vardır.

                                  ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1-2.sorular:
Çok anlamlılık: Bir sözcüğün ilk başta tek bir anlam taşırken zaman içinde başka anlamları karşılamasına çok anlamlılık denir.
Örneğin temel anlamı “sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak” olan kırmak sözcüğünün zaman içinde 10’dan fazla anlam kazandığını görmekteyiz.
Ayrıca “geçmek” sözcüğü,
“Elindeki kitabı bırakıp diğer odaya geçti.” cümlesinde “bir yerden başka bir yere gitmek” anlamında,
“Seven, yârinden geçer mi?” cümlesinde “bırakmak, vazgeçmek” anlamında,

Anlam Genişlemesi : Kimi sözler, başlangıçta bir eylemi ya da varlığı karşılarken zaman içerisinde başka kavramları da karşılayacak biçimde kullanılmasına anlam genişlemesi denir.
Örneğin, “yağlı” sözcüğü “yağı çok olan” anlamını taşır. Bu, yağlı sözcüğünün temel anlamıdır.
“Yağlı bir müşteri görse hemen ellerini ovuşturur.” cümlesinde “varlıklı, zengin” anlamında kullanılmıştır.
“Böyle yağlı bir iş hiç kaçırılır mı?” cümlesinde ise “yağlı” sözcüğü, “çok fazla zahmet çekmeden, bol kazanç sağlayan” anlamında kullanılmıştır. Görüldüğü gibi “yağlı” sözcüğü anlam genişlemesi yoluyla yeni anlamlar kazanmıştır.
3.Bir sözcüğün anlattığı varlık, nesne ya da eylemin ancak bir bölümünü, bir türünü anlatır duruma gelmesine anlam daralması; Kimi sözler, başlangıçta bir eylemi ya da varlığı karşılarken zaman içerisinde başka kavramları da karşılayacak biçimde kullanılmasına da anlam genişlemesi denir.

4. Aşağıdaki cümlelerde verilen bilgiler doğru ise D yanlış ise Y yazınız.
D
D
Y
Y
D
D

5.B ANLAM DARALMASI

6. Aşağıdaki kelimelerden hangisinde anlam değişmesi görülmez?
A) Kurt                  B) Hatun            C) Ödül             D) Kişi                E) Yavuz


7. D) Kâğıt artıkları 


bu yazının tamamı http://yeniedebiyat.blogspot.com.tr/ sitesinden alınmıştır.
Read more