Hazırlık
1 Hikâye iel roman arasındaki farklar
a. Hikayede olay kısa roman da ise
uzundur.
b. Hikâyede olay tektir, romanda ise birden fazla olay
vardır.
c. Hikâyede şahıs kadrosu azdır, romanda ise daha fazla bir
şahıs kadrosu vardır.
d. Hikayede mekan dardır romanda ise mekan daha geniştir.
Ayrıntılara girilir,
e. Hikayede zaman daha kısa romanda ise uzundur.
2. Bir hikâyeci ve romancı eserini
ortaya koyarken nelere dikkat etmelidir?
Yazacağı olay hakkında araştırma yapmalı, gerçeğe uygun
olmasına dikkat etmeli, olay nedir onu tespit etmeli, bu olayı nasıl
anlatacağını ortaya koymalı, şahıs kadrosunu oluştururken gerçeğe uygun
olmasına dikkat etmeli, mekanın olayla ilgili olmasına dikkat
etmeli.
3.Edebiyatımızda anlatmaya bağlı metinlerin tarihi
İslamiyet’ten önceki dönemlere dayanır. İlk olarak olaya dayalı metinler olarak
destanlar ortay çıkmıştır. İslamiyet’in kabulü ile mesneviler edebiyatımıza
girmiştir. Daha sonra masallar ve halk hikayeleri edebiyatımızda yerini
almıştır. Tanzimat edebiyatı ile Batılı anlamda ilk eserler verilmeye
başlanmıştır.
4.Tanzimat döneminde edebiyatımıza Batıdan giren hikâye
türü bu dönmede ilk örneklerini çevirilerle vermiştir. İlk hikaye denemesi
olarak Emin Nihat’ın Müsameretname adlı serini görüyoruz. Daha sonra ilk hileye
olarak Ahmet Mithat efendinin Letaif-i Rivayet adlı eseri gelir. Bu eser masal
özellikleri de taşımaktadır. Daha sonra Recai zade Mahmut Ekrem Küçük Şeyler
adlı kısa hikâyelerden oluşan eseri yayınlanır. Batılı anlamda gerçek hikâye
örneklerine servet-i Fünun döneminde rastlanır.
1. Bu dönemde evliliklerin görücü usulü yapıldığı
anlaşılıyor. Dönemin gazetecilere pek iyi bir gözle bakmadığı anlaşılıyor.
Meslek olarak aşağılandığı tespit edilebilir.
Kızların görücülerin önüne çıkıp kız bakmaya gelenlere
kendilerini beğendirmeye çalıştıkları , evlenme hususunda çocukların söz sahibi
olmadığı işlenmektedir.
1.Etkinlik
d. Seniha’nın, kendisini gelin olmaya hazır
hissetmesi
a. Hizmetçinin eve üç görücünün geldiğini
duyurması
b. Görücülerin gelmesiyle Seniha’nın
telaşlanması
e. Seniha’nın görücüler karşısında yaşadığı ruh
hâli
g. Seniha’nın görücülere tepkisi
c. Görücülerin gitmesiyle Seniha’nın
rahatlaması
f. Seniha’nın görücüye gelenlerden birine olumlu
bakması
ğ. Seniha’nın, annesinin değerlendirmelerine
öfkesi
h. 18 yaşına geldiği için Seniha’nın
endişelenmesi
j. Yeni görücülerin gelmesiyle Seniha’nın
umutlanması
i. Yaşlı birinin Seniha’ya dünürcü olması
ç. Seniha’nın annesinin görücülere olumsuz cevap
vermesi
ı. Seniha’nın hayatı kabullenmeye
başlaması
k. Seniha’nın annesinin endişeye kapılması
l. Yılların geçmesiyle Seniha’nın hayata
küsmesi
m. Son gelen görücülerden umudu olmayan Seniha’nın odayı
terk etmesi
2.Görücü adlı hikâyede geçen kişiler: Seniha, annesi,
hizmetçi, aracı komşu kadın, görücüler, gazeteci, zabit,
Şahıslar olayın ortaya çıkmasında önemli bir rol
oynamaktadır. Anne, kız, görücü, hizmetçi, görücüler olayın ortaya çıkması için
bir uyum oluşturmuşlardır.
2.
Etkinlik
Seniha: Utangaç, çekingen bir kız. Hayattan kendisi
için beklentileri var. Hayalinde yakışıklı ve soylu bir koca, mutlu bir evlilik
var.
Seniha’nın annesi:Kızını çok seven, koruyan,
gözünden bile sakınan bir kadın. Bu koruyucu tavrı yüzünden, farkında olmadan
kızının evde kalmasına neden olmuştur. Günümüzde bu tür anneleri sıkça
görmekteyiz.
Görücüler: Kızın kusurlu bir yönü var mı diye
dikkatle bakan, bakışlarıyla rahatsız eden ve genellikle orta yaş üzerindeki
kadınlar. Seniha’nın duygu ve düşüncelerini en çok etkileyen
kişilerdir.
Baba: Baba o dönemin sosyal özelliğine bağlı olarak
görücü konusunda pek devreye girmez. Görücüler kızı beğenirlerse baba da erkek
tarafını ve damat adayını sorup soruşturacak ve kararını verecektir. Bu kurallar
günümüzde de birçok ailede uygulanmaktadır.
Hizmetçi: O günün aile yapısında var olan bir
unsur. Hakkında pek bilgi yok. Seniha’ya görücülerin geldiğini haber veren
kişi.
3.Görücü adlı hikayede kronolojik zaman kullanılmıştır.
Seniha'nın 14 yaşından 26 yaşına kadar olan dönemi ele anlamıştır. Hikayede
geçen olay ile yaşandığın dönem aynıdır.
4.Tanzimat döneminde edebiyatımıza Batıdan giren hikâye
türü bu dönmede ilk örneklerini çevirilerle vermiştir. İlk hikaye denemesi
olarak Emin Nihat’ın Müsameretname adlı serini görüyoruz. Daha sonra ilk hileye
olarak Ahmet Mithat efendinin Letaif-i Rivayet adlı eseri gelir. Bu eser masal
özellikleri de taşımaktadır. Daha sonra Recai zade Mahmut Ekrem Küçük Şeyler
adlı kısa hikâyelerden oluşan eseri yayınlanır. Batılı anlamda gerçek hikâye
örneklerine servet-i Fünun döneminde rastlanır.
1. Bu dönemde evliliklerin görücü usulü yapıldığı
anlaşılıyor. Dönemin gazetecilere pek iyi bir gözle bakmadığı anlaşılıyor.
Meslek olarak aşağılandığı tespit edilebilir.
Kızların görücülerin önüne çıkıp kız bakmaya gelenlere
kendilerini beğendirmeye çalıştıkları , evlenme hususunda çocukların söz sahibi
olmadığı işlenmektedir.
1.Etkinlik
d. Seniha’nın, kendisini gelin olmaya hazır
hissetmesi
a. Hizmetçinin eve üç görücünün geldiğini
duyurması
b. Görücülerin gelmesiyle Seniha’nın
telaşlanması
e. Seniha’nın görücüler karşısında yaşadığı ruh
hâli
g. Seniha’nın görücülere tepkisi
c. Görücülerin gitmesiyle Seniha’nın
rahatlaması
f. Seniha’nın görücüye gelenlerden birine olumlu
bakması
ğ. Seniha’nın, annesinin değerlendirmelerine
öfkesi
h. 18 yaşına geldiği için Seniha’nın
endişelenmesi
j. Yeni görücülerin gelmesiyle Seniha’nın
umutlanması
i. Yaşlı birinin Seniha’ya dünürcü olması
ç. Seniha’nın annesinin görücülere olumsuz cevap
vermesi
ı. Seniha’nın hayatı kabullenmeye
başlaması
k. Seniha’nın annesinin endişeye kapılması
l. Yılların geçmesiyle Seniha’nın hayata
küsmesi
m. Son gelen görücülerden umudu olmayan Seniha’nın odayı
terk etmesi
2.Görücü adlı hikâyede geçen kişiler: Seniha, annesi,
hizmetçi, aracı komşu kadın, görücüler, gazeteci, zabit,
Şahıslar olayın ortaya çıkmasında önemli bir rol
oynamaktadır. Anne, kız, görücü, hizmetçi, görücüler olayın ortaya çıkması için
bir uyum oluşturmuşlardır.
2.
Etkinlik
Seniha: Utangaç, çekingen bir kız. Hayattan kendisi
için beklentileri var. Hayalinde yakışıklı ve soylu bir koca, mutlu bir evlilik
var.
Seniha’nın annesi:Kızını çok seven, koruyan,
gözünden bile sakınan bir kadın. Bu koruyucu tavrı yüzünden, farkında olmadan
kızının evde kalmasına neden olmuştur. Günümüzde bu tür anneleri sıkça
görmekteyiz.
Görücüler: Kızın kusurlu bir yönü var mı diye
dikkatle bakan, bakışlarıyla rahatsız eden ve genellikle orta yaş üzerindeki
kadınlar. Seniha’nın duygu ve düşüncelerini en çok etkileyen
kişilerdir.
Baba: Baba o dönemin sosyal özelliğine bağlı olarak
görücü konusunda pek devreye girmez. Görücüler kızı beğenirlerse baba da erkek
tarafını ve damat adayını sorup soruşturacak ve kararını verecektir. Bu kurallar
günümüzde de birçok ailede uygulanmaktadır.
Hizmetçi: O günün aile yapısında var olan bir unsur.
Hakkında pek bilgi yok. Seniha’ya görücülerin geldiğini haber veren
kişi.
3.Görücü adlı hikayede kronolojik zaman kullanılmıştır.
Seniha’nın 14 yaşından 26 yaşına kadar olan dönemi ele anlanmıştır. Hikâyede
geçen olay ile yaşandığın dönem aynıdır.
4. Görücü adlı hikayede mekan evdir. Olay bir evin
konukları ağırladı bölümü olarak geçiyor. İçerde bir sandalye var. Görücüye
çıkan kız bu sandalyeye oturuyor. Gelen misafirler de karşısına
oturuyor.
5. Görücü adlı hikâyede temel çatışma Seniha’nın görücü
usulü evlenip evlenemeyeceği tezi . Burada görücü usulü evliliğin yanlışlığı
vurgulanıyor.
6. Hikayenin teması: Evlilikte çocukların da görüşünün
alınması gerektiği. Görücü usulü evliliğin yanlışlığı
3.
Etkinlik
Yapıyı oluşturan unsurlar: Olay, kişi, zaman, mekan. Bu
unsurlar olayın ortay konmasında olmazsa olmaz unsurlardır. Tema bu unsurlar
üzerinden somutlaştırılır. Gözle görünür hale getirilir.
Hikaye Seniha adlı 14 yaşındaki bir kızın görücüler önüne
çıkmasını ve 26 yaşına kadar bu olayın tekrar etmesini
anlatıyor.
Bir olay anlatılırken yapıyı oluşturan unsurlar arasında
bir uyum olması gerekir. Bunlardan biri olmazsa olay ortay konamaz. Olayın
yaşanması için kişilerin olması, kişilerin olayı yaşaması için bir mekana ve
olayın yaşandığı bir zamana ihtiyaç vardır. Kısacası hem kişiler hem mekan, hem
zaman olaya uygun olmalıdır.
7. Hikayede insan özgü bir gerçeklik olan evlilik konusu
işlenmiş. Gerçek hayatta var volan bir olgu ortaya konmuş. Görücü usulü evlilik
toplumsal bir gerçekliktir. Bu Seniha adlı kurmaca bir kız üzerinden
verilmiş.
8. Hikâyenin anlatıcısı 3. Tekil şahıs anlatıcıdır. İlahi
bakış açısı anlatıcı kullanılmış. Validesinin endişeleri dile getirilmiş bu
gözlemci bakış açısında olmaz. Seniha’nın dalıp gitmeleri neler düşündüğü ifade
edilmiş bütün bunlar hakim bakış açısının özellikleridir.
4.
Etkinlik
Hikayede tasvirler daha çok soyut kavramlar üzerinden
izlenimci, bir yaklaşımla verilmiş. Düşüncelerin somutlaştırılmasına çalışılmış.
Yazar burada sözcükleri benzetmeler yoluyla renklendirmiş. Anlatıma canlılık
kazandırmıştır.
5.etkinlik
Hikâye Türleri
1. Olay
öyküsü
Bu tarz öykülere “klasik vak’a öyküsü” de
denir.
Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer öğesine
bağlıdır.
Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak
anlatılır.
Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir, düğüm
bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde gi-derilir.
Bu teknik, Fransız sanatçı Guy de Maupassant (Guy dö
Mopasan) tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere “Maupassant tarzı öykü”
de denir.
Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi
Ömer Seyfettin’dir. Ayrıca Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri
Karaosmanoğlu Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Talip Apaydın da olay
türü öykücülüğünün temsilcileri arasındadır.
2. Durum
öyküsü
Bu tarz öykülere “modern öykü” de denir.
Her hikâye olaya dayanmaz.
Bu tür öykülerde merak öğesi ikinci
plandadır.
Yazar, bu öykülerde okuyucuyu sarsan, çarpan, heyecana
getiren bir anlatım sergilemez. Onun yerine günlük hayattan bir kesit sunar veya
bir insanlık durumunu anlatır.
Bu öykülerde kişisel ve sosyal düşünceler, duygu ve
hayaller ön plana çıkar.
Durum öyküsü ünlü Rus edebiyatçı Anton Çehov tarafından
geliştirildiği için bu tür öykülere “Çehov tarzı öykü” de denir. Bu tarz öykünün
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Sait Faik Abasıyanık ve Memduh Şevket
Esendal.
Bu hikaye olay hikayesine bir örnektir. Servet-i Fünun
dönemi hikâye geleneğine göre yazılmıştır. Hikaye bir olay üzerine kurulmuştur.
Kronolojik bir zaman sıralaması uygulanmış, serim düğüm, çözüm bölümlerinden
oluşmaktadır.
9. Hikayede Seniha adlı genç bir kızın görücü usulü
evlendirilmek istemesi konu edinilmiştir.
Burada kızın düşüncesi sorulmadan evlilik görüşmeleri
yapılmış aileler arası görüşmeler hep kendi istekleri ve arzuları doğrultusunda
reddedilmişidir. Olması gereken ise evlenecek çocukların görüşleri alınmalı ilk
önce onlar arsında mutabakat sağlanmalıydı.
10 Biçim ve öz bakımından Ahmed Mithad etkisi görülen ilk
romanı "Nadide" 1981'de basıldı.
İkinci romanı "Hayal İçinde"de gerçekçi bir yaklaşım
temelinde ruhsal çözümlemelere yer verdi. Öykülerinde İstanbul'da yaşayan
azınlıkları, seçkin kişileri anlattı.
Servet-i Fünun dergisinin yanında, Edebiyat-ı Cedide
Kütüphanesi'nin kurulmasını sağladı.
Hikaye ve romanlarında Realizm akının etkisi
görülür.