Yeniçeri, Osmanlı İmparatorluğu’nun belirli bir döneminde kurulan ve kendine has bir düzeni olan askeri örgüte mensup ere verilen isimdir. Yeniçeri örgütü, o zamanki deyimiyle “Yeniçeri Ocağı” 500 yıl süreyle İmparatorluk ordusunun temel direği olmuş, sonradan politik etkilerle düzenin çözülmesi yüzünden sık sık ayaklanmaların görülmesi üzerine, faydadan ziyade zarar getireceği düşünülerek ortadan kaldırılmıştı.
Osmanlı Devleti’nin kuruluşu yıllarında askerin çoğu atlıydı. 1329 yılında I. Orhan zamanında, “yaya” diye tanımlanan ilk Osmanlı piyade örgütü kuruldu.
Sınırların genişlemesi, devletin giderek büyümesi,bu “yaya” örgütü yerine daha güçlü ve yeterli birliklerin varlığını gerektirdi. “Hüdavendigar” namıyla anılan I. Murat, 1362 yılında “Yeniçeri” Örgütünün kurucusu oldu. “Yaya” asker de, ordunun geri saflarında görevlendirilecek şekilde yeni düzene kokuldu.
Yeniçeri birliklerine yetiştirilmiş asker sağlamak amacıyla kurulması düşünülen ilk “acemi ocağı” 1363 yılında gerçekleştirildi. Bu ocak Gelibolu’da kurulmuştu.
Savaşlarda alınan tutsaklardan işe yarar görülenler,bu ocağa kaydedilecekti.
Askerliğe elverişli olmayan tutsaklardan,kanunla belirlenen miktarda vergi alınıyordu. Erkek esirler, yaşlarına göre (Şirhor), (Beççe), (Guiamçe), (Gulam), (Sakallı) ve (Pir) diye gruplandırılıyordu. Sonradan bu kanunda temelden değişiklikler yapıldı.
Başlangıçta,bu amaçla alınan tutsakların yaşlarına dikkat edilmiyordu. Bir süre sonra,yaşları 10-20 arasında erkek çocukların alınması esas tutuldu. Zamanla, Hıristiyanlardan Acemi Oğlanı alınması,yani “devşirme” uygulaması ortaya çıktı. “Devşirme Kanunu” hazırlandı.Hıristiyan uyrukların ,belirli yaştaki birden fazla erkek çocuğundan birinin ocağa alınmasına başlandı.
Yaklaşık olarak iki buçuk yüzyıl bu sistem uygulandı.
Bu düzendeki “Acemi Ocağı” başlangıçta 3000 mevcutluydu. Kanuni döneminde ocak mevcudu 4000′i buldu. Sonraları giderek 12.000-13.000′e kadar yükseldi. Yeniçeri Ocağı’nı meydana getiren sınıfların hepsi birden “Kapıkulu” diye tanımlanırdı.
Ocaklar ise şöylece sıralanıyordu :
(1) Acemi Ocağı, (2) Yeniçeri Ocağı; (3) Cebeci Ocağı, (4) Topçu Ocağı, (5) Top arabacıları, (6) Humbaracı Bölükleri, (7) Lağımcı Bölükleri.
Ocak subayları, “Ocak” ve “Orta” subayları olmak üzere iki guruptu.
Yeniçeri Ağası, Yeniçeri ve Acemi Ocakları’nın Başkomutanı’ydı.
Onun ardından, Sekban Ortaları Komutanı olan “Sekbanbaşı” geliyordu. Yeniçeri Ağası,Sancak Beyi ayarında sayılırdı.Terfi ederek beylerbeyi veya “Kaptan-ı Derya” olurdu.
Daha yukarda değinmiş olduğumuz gibi, zamanla düzeni çözülen,törelere,geleneklere bağlılığı,disiplin anlayışı gevşeyen, kendi çıkarlarını her şeyden yeğ tutan, sık sık “kazan kaldıran” Yeniçeriler, 1796 yılında III. Selim tarafından kurulan “Nizam-ı Cedit”,yani “Yeni Düzen” örgütüyle geri plana itildi. Yeniçeriler,bu yeni kuruluşa katılmak istemediler.”Nizam-ı Cedit” ayrı bir örgüt olarak kuruldu. Anlaşmazlık sonucu çıkan kabakçı Mustafa isyanı ile III. Selim tahttan indirildi.
Yeniçeri ocağı artık devletin yönetimine de el atmağa kalkışıyordu.
1826 yılında Et Meydanı’nda toplanıp tekrar ayaklanmaları üzerine, Sancak-ı Şerif altına çağrılan ve toplanan, Hükümete bağlı kuvvetler, Yeniçerileri kışlalarında sıkıştırdılar.
Kışlaların topa tutulması, 500 yıllık bir örgütün sonu oldu.
0 Yorumlarınız