Yeşil bitkiler genetik olarak, ışıkta klorofil sentezlemeye elverişli bir yapıda bulunur; bu sentez için gerekli olan bazı genler vardır. Mısır karanlıkta bir süre tutulursa klorofil sentezlemesi durur ve bu bitki gittikçe rengini kaybederek bir albino haline dönüşür. Aynı bitki aydınlık bir mekana alınırsa tekrar klorofil sentezlemeye başlar. Bu olay da karanlığın, fenotip üzerinde etkisinin geçici bir etki olduğunu kanıtlamaktadır. Bu olayda değişen etken bitkinin fenotipi değil, aynı bitkinin ortam şartlarına verdiği cevaptır.
Bireylerin fenotiplerini kazanmasında yani biçim almasında genotipi mi yoksa ortam etkisi mi ağırlıktadır sorusu şu şekilde cevaplanmıştır: Genotiplerinin farklı olduğu tespit edilen bireyler olabildiğince aynı ortam şartlarında yetiştirilir. Örnek olarak cinsin farklı varyetelerine ait olan bireyler aynı deney şartları altında yanyana yetiştirildiklerinde bunlar arasında, genetik sebeplere dayalı gözle görülür farklar meydana gelir. Bu tür bir genotipten kaynaklanır ve genlerin geliştirilmesinden (rekombinasyon) kaynaklanmaktadır. Bulunduğu ortamın fenotip üzerinde etkisini ortaya koymak için genotipleri aynı olan bireyler farklı ortam şartlarıyla karşı karşıya bırakılır. Bu olay sonucunda genotipi aynı olan bireyler gözlemlenmiştir. Eşeysiz üreme yoluyla çoğalan canlılarda, (yumru, soğan vb.) bu tür bireylerin elde edilmesi basittir.
Bir bireyin eşeysiz üreme yoluyla meydana getirdiği bireylerin tümüne birden klon adı verilir. Klondaki bireylerinin hepsinin genotipleri aynıdır. Annenin genotipinin homozigot veya heterozigot olmasına göre klondaki diğer bireylerin genotipi de homozigot veya heterozigot olmaktadır. Karakter olarak homozigot olan bir bireyin kendisiyle aynı genotipte olan bir başka bireyle çaprazlanması sonucunda meydana gelen döle arı döl adı verilir.
Bütün bireyler aynı genotipte olduğu için arı döl bir klon kabul edilebilir. Halbuki klon, heterozigot da olabildiği için arı döl kabul edilemez, insanlarda aynı genotip üzerine farklı ortam şartlarının etkisinin incelenmesi hususunda tek bir döllenmiş yumurtadan çok nadir olarak meydana gelen ikizler, üçüzler, dördüzler kullanılır. Tek bir zigotun mitoz bölünmesinden meydana gelen iki birey, aynı gen ve kromozomları taşır. Bu sebepten ötürü genotipleri birbirinin aynısıdır. Bufetusların bireylerine tek yumurta ikizleri adı verilir. Bu bireyler hem görünüşleri hem de ruh yapısı olarak birbirilerine aşırı bir benzerlik gösterir: eşeyleri de birbirlerinin aynsıdır.
Fenotip Nedir?
Fenotip, bir insanın genleri tarafından kararlaştırılan, klinik-laboratuvar ve başka yöntemlerle izlenilebilen özellikleridir. Saç rengi, kan grubu, cilt rengi gibi pek çok özellik, insanın fenotipik özellikleridir.
Kan grupları da genler tarafından denetlenen özelliklerdir. Kan grupları, alyuvarların zarlarında bulunan bazı antijenlere bağlı olarak ortaya çıkarlar. Bu antijenler o kanı, ya da aynı kan grubunu taşıyan insanlar İçin antijenik değildir. Başka kan gruplarını taşıyan insanlar için antijeniktirler. Genler antijenlerin çeşitlerini kararlaştırarak değişik kan gruplarının oluşmasına neden olurlar. ABO Rh, MNSs gibi 24000 çeşit kan grubu sistemi vardır, fakat uygulamada bunların yalnız ABO ve Rh sistemleri önem taşır. Kan grubu A olan bir insanın alyuvarlarının yüzeyinde A-antijeni, serumunda B-antijenine karşı anti-B-antikoru bulunur. Serumdaki bu antikorlar için “aglütinin, izoaglütinin” gibi deyimler kullanılırsa da, biz anti-B, A-antikoru deyimlerini kullanacağız.
Şimdi küçük bir problem çözelim. Kan grubu A olan bir kişiye B grubu kan yerecek olursak ne olur? Kan grubu A olan kişinin serumunda, B grubu kanın alyuvarlarında bulunan antijene karşı anti-B-antikoru bulunur. Buna göre kan grubu A olan kişiye B grubu kan verildiğinde, anti-B-antikoru alyuvarların B antijeniyle birleşip bu alyuvarların aglütinasyonuna neden olur. Kümeleşen alyuvarlar hayati önem taşıyan bir organın damarlarını tıkayıp ölüme neden olabilirler.
Kan grubu B olan bir kişi, alyuvarlarında B-antijeni taşırken serumunda anti-A-antikoru taşır. Kan grubu AB olan bir kişi, alyuvarlarında hem A hem de B antijenini taşırken, serumunda anti-A ve anti-B-antikorları taşımaz. Bazı kişilerin kromozomlarında A ve B antijenlerini kararlaştıran genler bulunmadığı için bu insanların alyuvarlarının yüzeyinde A ve B antijenlerinin her ikisine de rastlanmaz. Bu kişilerin kan grubuna 0 kan grubu denir. Kan grubu 0 (sıfır) olan kişinin serumunda anti-A-antikoru ve anti-B-antikoru bulunur. Beyaz ırkın yaklaşık % 85′i alyuvarlarında Rh denilen birantijen daha taşır. Bu antijeni taşıyan kan gruplarına Rh ( + ), taşımayanlara Rh (-) denir. Rh (-) olan bir kişiye Rh (4-j bir kan verilecek olursa, Rh antijenine karşı antikorlar gelişir. Bu antikorlar Rh (+) olan kanın alyuvarlarım aglütine ederler.
Genotip ve Fenotip Türler Arasındaki Farklılıklar
Bir insanın göze yeşil rengi veren geninin bulunmasına genotip denirken, bu bilgi insanın görülebilen ve ölçülebilen karakterlerine yansımışsa yani insan yeşil gözlü ise bu da fenotip olarak ifade edilir.
Bir karakterin genotipten görülmesi, o karakterin fenotip de görülmesi anlamına gelmez.Örnek olarak bir insanın genotipinde göze yeşil rengi veren genin bulunması o insanın kesinlikle yeşil renkli göze sahip olacağı anlamına gelmez.
Genotip ve fentip arasındaki temel farklılıklar bundan ibarettir.
0 Yorumlarınız