2013 YGS Sosyal Bilimler Soruları ve Cevapları


2013 - YGS / SOS
1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1 - 15), Coğrafya (16 - 27), Felsefe (28 - 35), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (36 - 40), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alanlar için Felsefe (41 - 45) alanlarına ait toplam 45 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

1. Parşömenin Bergama şehrinde icat edilmiş
olmasıyla aşağıdaki olaylardan hangisi arasında doğrudan bir ilişki kurulabilir?
A) Bergama Kütüphanesinin, Antik Çağ’ın en zengin iki kütüphanesinden biri olması
B) III. Attalos’un Bergama Krallığı’nı bir vasiyetle Roma halkına bırakması
C) Bergama Krallığı’nın İyonya ayaklanmasına destek vermesi
D) İskenderiye Kütüphanesinin yakılması
E) Roma’nın MÖ 129’da Bergama Krallığı’nı ele geçirmesi
2. Arap ülkelerinden kuzeye, Bizans’tan doğuya uzanan ticaret yolları üzerinde yaşayan Hazarlar, VII. ve IX. yüzyıllar arasında bulundukları bölgede huzuru ve ulaşım güvenliğini sağlayarak bu dönemin Hazar Barış Çağı olarak adlandırılmasına neden olmuşlardır.
Bu durumun, aşağıdakilerden hangisinde etkili olduğu savunulamaz?
A) Ticaretin canlanmasında
B) Kültürel etkileşimin artmasında
C) Farklı dinlerin yayılmasında
D) Ülkede refahın yükselmesinde
E) Türkçenin ortak dil olarak kullanılmasında
3. İslamiyet öncesi Arabistan’da barışın hâkim olduğu “Haram Ayları”nda Mekke ve çevresinde panayırlar kurulur, ticaret yapılır, eğlenceler ve şiir yarışmaları düzenlenirdi. Bu dönemde ayrıca putların bulunduğu Kâbe ziyaret edilirdi.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi ileri sürülemez?
A) Sosyal ve kültürel gelişmelerin yaşandığı
B) Toplumsal barışın sağlandığı
C) Arapçanın farklı coğrafyalara yayıldığı
D) Arap edebiyatının geliştiği
E) Dinî etkinliklerin yapıldığı
4. Anadolu Selçuklu Devleti’nde hükümdarların Keyhüsrev, Keykubat ve Keykavus gibi adlar kullanmalarının aşağıdakilerden hangisini gösterdiği savunulabilir?
A) İlk Türk devletlerine ait gelenekleri devam ettirdiklerini
B) Fars kültürünün etkisinde kaldıklarını
C) Anadolu’nun eski kültürlerinden etkilendiklerini
D) Arapça unvanları öne çıkardıklarını
E) Bizans’ın hükümdarlık unvanlarını kullandıklarını
14 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / SOS

5. Osmanlı Devleti, Rumeli’ye geçmesiyle birlikte ele geçirdiği topraklara Anadolu’nun çeşitli yerleşim yerlerinden önemli miktarda Türk nüfusu yerleştirmiştir.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisine neden olduğu savunulabilir?
A) Avrupalı devletlerle ilişkilerin gelişmesine
B) Osmanlı egemenliğinin Balkanlarda giderek güçlenmesine
C) Anadolu’da Celâli İsyanlarının çıkmasına
D) Osmanlı Devleti’ndeki Türk nüfusunun azalmasına
E) Balkan devletlerinin siyasi ayrıcalıklar kazanmasına
7. Osmanlı Devleti’nde 1856-1909 yılları arasında, Müslüman olmayanlar askerlik bedeli ödeyerek askerlikten muaf tutulmuştur. 1909’da çıkarılan bir kanunla askerlik muafiyeti kaldırılarak Müslüman olmayanlar da askere alınmaya başlanmıştır.
Aşağıdakilerden hangisinin, Müslüman olmayanların askere alınma nedenlerinden biri olduğu savunulamaz?
A) Zorunlu askerlik sistemini yaygınlaştırmak
B) Anayasadaki eşitlik ilkesini hayata geçirmek
C) Müslüman olmayanların devlete bağlılığını güçlendirmek
D) Avrupa devletlerinin iç işlerine karışmalarını önlemek
E) Ordunun asker sayısını artırmak
6. Viyana Kongresi’nde Kutsal İttifak oluşturan monarşik Avrupa devletleri; ırk, dil, din unsurlarını gözetmeden sınırları yeniden çizmiş ancak bu durum tepkilere yol açmıştır. Bu devletler, monarşik yapılarını korumak için tepkilere karşı baskı ve şiddet uygularken içlerinden bazıları Osmanlı Devleti’nde çıkan Yunan isyanını desteklemişlerdir.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir?
A) Avrupa’da barış ortamının sağlandığının
B) Osmanlı Devleti’nin denge politikası izlediğinin
C) Avrupa devletlerinin çıkarları doğrultusunda hareket ettiğinin
D) Osmanlı Devleti’nin ıslahat çalışmaları yaptığının
E) Avrupa devletlerinin yönetime halkın katılımını hedeflediğinin
8. Aşağıdakilerden hangisinin, Osmanlı Devleti’nde Türk milliyetçiliğinin gelişmesinde etkili olduğu savunulamaz?
A) Fransız İhtilali’nin Türk aydınlarını etkilemesi
B) Yapılan ıslahata rağmen Müslüman olmayanların ayrılıkçı hareketlerinin devam etmesi
C) Rusya’dan gelen Türk aydınlarının faaliyetleri
D) Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı padişahının halife unvanıyla yaptığı cihat çağrısına Arapların uymaması
E) Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesi
15 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / SOS

9. Amasya Genelgesi’nin 6. maddesi “Askerî ve millî örgütlerin hiçbir biçimde dağıtılmaması, komutanlıkların başkalarına bırakılmaması, silah ve cephanenin elden çıkarılmaması, vatanın herhangi bir yerinde yeniden başlayacak bir düşman işgali bütün orduyu ilgilendirdiğinden vatanın hep birlikte savunulması” şeklindedir.
Bu maddeye göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) İş başındaki komutanların görevlerini terk etmemesine
B) Askerî ve sivil örgütlerin birlikte hareket etmesi gerektiğine
C) Temsilciler Kurulunun hükûmet gibi hareket ettiğine
D) Anlaşma Devletlerine cephe alındığına
E) İşgallere karşı direnileceğine
10. Daha önce Millî Mücadele’ye cephe olan İstanbul Hükûmeti, Ali Rıza Paşa’nın sadrazam olmasıyla Millî Mücadele taraftarlarıyla yakın ilişki içine girerek Amasya Görüşmelerinde bulunmuştur.
İstanbul Hükûmetinin tutum değişikliğine aşağıdakilerden hangisinin neden olduğu savunulabilir?
A) Millî Mücadele taraftarlarının giderek güçlenmesinin
B) Batı Cephesi’nde düzenli ordunun kurulmasının
C) Doğu Cephesi’nin kapanmasının
D) Londra Konferansı’na TBMM Hükûmetinin de çağrılmasının
E) Anlaşma Devletlerinin baskısından kurtulmak istemesinin
11. Sovyet Rusya, Kurtuluş Savaşı sırasında TBMM Hükûmetine sağladığı askerî ve ekonomik yardımlarla Millî Mücadele’ye destek vermiştir.
Aşağıdakilerden hangisinin, Sovyet Rusya’nın bu politikasının nedenlerinden biri olduğu savunulamaz?
A) Anlaşma Devletlerinin Sovyet Rusya ile Türkiye’nin ortak düşmanı olmaları
B) Türk ve Rus halkları arasında tarihten gelen dostluk bağları
C) Türkiye’ye sosyalist rejim ihraç etme düşüncesi
D) Sovyet Rusya’nın uluslararası alandaki yalnızlığı
E) Anlaşma Devletlerinin Boğazları kontrol etmesini önleme isteği
12. Harf inkılabı sırasında, Latin alfabesinde bulunan bazı harfler alınmadığı gibi Türkçeye özgü bazı harfler de üretilmiştir.
Bu uygulamalara dayanarak harf inkılabıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Arap alfabesinin bir süre daha kullanıldığına
B) Latin alfabesinin alınmasının tepkiyle karşılandığına
C) Eski Türk alfabelerinden de yararlanıldığına
D) Latin alfabesinin Türkçeye uyarlandığına
E) Arap alfabesinin bazı harflerinin yeni alfabede yer aldığına
16 Diğer sayfaya geçiniz.


2013 - YGS / SOS


Ticaret yolları, yelkenli gemiler döneminde geniş alanlı rüzgâr sistemlerine bağlı olarak gelişmişti. Yukarıdaki haritada gösterilen I numaralı ticaret yolunu takip ederek Amerika’ya ulaşan Avrupalı gemiciler, Avrupa’ya dönüşlerinde de II numaralı ticaret yolunu
kullanıyorlardı.
Buna göre, haritada numaralandırılarak gösterilen ticaret yollarını oluşturan rüzgâr sistemleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
I II
A) Kutup rüzgârları Batı rüzgârları
B) Bati rüzgârlari Kutup rüzgârlari
C) Alize rüzgârları Batı rüzgârları
D) Batı rüzgârları Alize rüzgârları
E) Alize rüzgârları Kutup rüzgârları
I. Magmatik kayaçlar
II. Fosiller
III. Deprem dalgaları
IV. Tortul kayaçlar
Yukarıdakilerden hangileri, yerkürenin iç yapısı hakkında bilgi veren kanıtlar arasında sayılamaz?
A) Yalnız I B) I ve III C) II ve III

Yukarıdaki topoğrafya haritasında taralı alandaki alüvyal topraklarda horizonların oluşmamasının  nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eğimin azaldığı yerlerde oluşması
B) Mineral ve organik madde bakımından zengin olması
C) Taban suyunun yüksek olması
D) Kil içeriğinin yüksek olması
E) Akarsuların getirdiği malzemelerle sürekli yenilenmiş olması
D) II ve IV E)III ve IV
18 Diğer sayfaya geçiniz.


2013 - YGS / SOS

Yukarıdaki harita üzerinde taranarak gösterilen alanlarda değişik ölçütlere göre coğrafi bölgeler belirlenmek istenmektedir.
Buna göre oluşturulacak;
I. ekvatoral iklim bölgesi,
II. yağmur ormanları bölgesi,
III. tsunami risk bölgesi,
IV. aktif volkanlar bölgesi
sınıflamalarından hangilerinin, bütün alanlar için geçerli bir bölge sınıflaması olduğu söylenebilir?
A) I ve II B) I ve III G)II ve III
D) II ve IV E)III ve IV
Deniz yolu ulaşımı ile dünyanın farklı yerleri arasında önemli ticari ilişkiler kurulmaktadır. Bölgeler arası etkileşimin fazla olduğu yerler arasında deniz yolu ulaşımı da oldukça gelişmiş durumdadır.
Buna göre yukarıdaki haritada gösterilen güzergâhlardan hangisi, en fazla gelişen deniz yolu güzergâhı durumundadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
26. Herhangi bir alanın 1950’li ve 2000’li yıllara ait topoğrafya haritaları incelendiğinde doğal ortamda insan etkisi ile meydana gelen değişmeler daha net görülebilir.
Bu değişime bağlı olarak topoğrafya haritalarında aşağıdakilerden hangisi gözlenemez?
A) Göl sayısının farklılığı
B) Ulaşım ağının değişmesi
C) Taşkına uğrayan alanların değişmesi
D) Kentsel alanlardaki farklılaşma
E) Bitki örtüsündeki farklılaşma
20 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / SOS

27. Erozyona sebep olan faktör ve etkisini gösteren aşağıdaki örnek olay eşleşmelerinden hangisi yanlıştır?
Sebep olan faktör Örnek olay
A) Yer şekillerinin engebeli Toprağın yamaç
ve eğimli olması boyunca taşınması
B) Yanlış arazi kullanımı Uygun olmayan
alanların tarıma açılması
C) İklim elemanlarının etkisi Sağanak yağışlarla
toprağın taşınması
D) Doğal bitki örtüsünün Meralarda aşırı
tahribi hayvan otlatılması
E) Ana materyalin etkisi Volkanik sahalarda
daha az erozyon görülmesi
28. Felsefe sorularla doğar, büyür, gelişir. Ancak felsefi soru diğer sorulardan farklıdır. Felsefe, olanla yetinmez. Bu yüzden insan ve zihnini sürekli arayışa sürükler. Bu eylemle de yaşamı, varlığı, bilgiyi ve değerleri daha da anlamlı bir hâle getirmeyi amaçlamaktadır. Belki de bu yüzden olacak ki her insan kendini tanımaya ve bilmeye başladığı ilk günden itibaren “Ben kimim, neyim ve ne olacağım?”, “Evren nedir?”, “Dünya nedir?”, “Doğru nedir?”, “Güzel nedir?”, “Adalet nedir?” veya “Eşitlik nedir?” gibi birçok soru sormaktadır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, felsefi soruyu diğer sorulardan ayıran özelliklerden biri değildir?
A) Var olanla yetinmemesi
B) Neden-sonuç ilişkileri araması
C) Eleştirel ve sorgulayıcı olması
D) Bitmez tükenmez arayışlardan oluşması
E) Yaşamı ve varlığı anlamlandırması
29. Felsefenin bilimler gibi bir gelişim süreci yoktur. Bizim, “Hippokrat Yemini” ile hekimlikte ahlak ölçülerini belirleyerek tarihe mal olan Hekim Hippokrates’ten tıp alanında çok ileride olduğumuz kesindir. Oysa Platon’dan çok daha ileride olduğumuzu söyleyemeyiz. Ancak onun yararlandığı bilimsel bilgi sürecinden daha ilerideyiz. Felsefe üretiminde belki de bir düşünürün dediği gibi sadece Platon’a dipnot yazıyoruz.
Bu parça felsefi bilginin aşağıdaki özelliklerinden hangisini vurgulamaktadır?
A) Akla dayalı olma
B) Evrensel olma
C) Eleştirel olma
D) Kümülatif olma
E) Bütünleyici olma
30. Descartes, Metot Üzerine Konuşma adlı kitabına sağduyunun eşit olarak dağıtıldığını söyleyen cümleyle başlar. Ona göre bunun kanıtı, başka konularda kendilerine verilenle yetinmeyen insanların, sağduyu söz konusu olduğunda kendilerinde bulunandan şikâyetçi olmamasıdır. Sağduyu doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırma yetisidir. Sağduyu eşit dağıtılmış olduğuna göre, bütün insanların aynı konularda aynı sonuçlara varması gerekirdi. Ancak öyle olmadığını, aynı konularda akıl yürüten insanların farklı farklı sonuçlara vardıklarını görüyoruz. Bunun nedeni farklı yollardan akıl yürütmeleridir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Aynı biçimde akıl yürütenler aynı sonuçlara varırlar.
B) Herkes kendi sağduyusundan hoşnuttur.
C) Aynı konularda farklı sonuçlara varılmasının nedeni sağduyu eksikliğidir.
D) Sağduyu, ahlak alanında doğruya ulaşmamızda yardımcı olabilir.
E) Sağduyu; iyinin, kötünün, doğrunun, yanlışın farkında olma yetisidir.
21 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / SOS

31. Uzun bir süre karşılaşmamış iki arkadaş, birbirlerini görmeyi ummadıkları bir anda karşılaştıklarında, “Bu ne tesadüf!” şeklinde bir tepki verirler. Spinoza, böylesi bir tepkinin varlığın yapısına uygun olmayan bir tepki olduğunu düşünürdü. Çünkü ona göre, hayatta tesadüf diye bir şey yoktur.
Bu parçada Spinoza’nın hangi düşüncesi vurgulanmaktadır?
A) Olan her şeyde sıkı bir zorunluluk vardır.
B) Rastlantı ve zorunluluk, biri olmadan diğeri düşünülemeyen kavramlardır.
C) Doğada özgürlükten gelen bir nedensellik vardır.
D) Dışsal zorunluluk insanın iç dünyasını da belirler.
E) İnsanlar, mutluluklarının kaynağını kendilerinin dışında arar.
32. Bentham tarafından formüle edilmiş olduğu şekilde faydacılık ilkesinin söylediği şudur: En fazla sayıda insana en büyük (maksimum) ölçüde mutluluk sağlayan bir eylem, doğru eylemdir.
Bu parçaya göre, faydacılık aşağıdakilerden hangisini doğru bulur?
A) Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
B) Her şey karşılıklıdır.
C) Her ülke kendi çıkarlarından sorumludur.
D) Yurtta barış, dünyada barış.
E) Her koyun kendi bacağından asılır.
33. Walter Benjamin mekanik yeniden üretimin, bütün bir çağa damgasını vurmasına bağlı olarak sanatın bütün sahiciliğini kaybettiğini söyler. Ona göre özgün bir sanat eseri, her yeniden üretimiyle birlikte, “aura”sından hep bir şeyler daha yitirir. Bundan ötürü kültür bir bütün olarak meta üretim endüstrisine dönüşür, buna bağlı olarak da kültür ürünleri şeyleşir.
Bu parçada kullanılan “aura” kavramı, sanat eserinin hangi özelliğini dile getirmektedir?
A) Evrenselliğini
B) Yaratıcılık gerektirdiğini
C) Kalıcı olmasını
D) Estetik kaygıyla bağını
E) Biricikliğini
34. Hobbes’a göre insan; doğası gereği kendi varlığını sürdürmeye çalışır, dünya nimetlerinden olabildiğince çok yararlanmak ister. Bunun sonucunda da herkes herkesin düşmanı olur, böylece savaşlar ortaya çıkar. Bu durumu Hobbes “İnsan insanın kurdudur.” şeklinde özetler. Ama bu durum insan varlığını tehlikeye düşürdüğünden insanlar herkesin güvenliğini sağlayan bir düzen arayışına girmişlerdir. Dünya nimetlerinden yararlanırken zora başvurmaktan vazgeçmek üzere birbirlerine söz vermiş, zora başvurma yetkisini ve gücünü, boyun eğecekleri bir kişiye devretmek için aralarında anlaşmışlardır.
Bu parçaya göre, insanların anlaşmalarına neden olan unsur aşağıdakilerden hangisidir?
İnsanların, dünya nimetlerinden eşit yararlanamaması
Bireylerin zora başvurma gücünü ve yetkisini bir otoriteye devretmek istememesi
İnsanın doğal arzularının kendi varlığını tehdit etmesi
Herkesin birbiriyle savaşması sonucunda kültürün yozlaşması
Bitmek bilmeyen savaşların köklü uygarlıkları tehdit etmesi
22 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / SOS
35. Aristoteles fiziği yanlıştır elbette, geçerliliğini de tümüyle yitirmiştir. Ama yine de bir “fizik”tir yani matematiksel bakımdan gelişmemiş olsa da son derece gelişmiş bir bilim. Ne çocukça bir düş ürünüdür ne de ortak duyunun boş, üstünkörü sözleridir. Bir kuramdır yani ister istemez ortak duyunun verilerinden yola çıkıp bu verileri son derece tutarlı ve sistemli bir incelemeye tabi tutan bir öğretidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Bilimsel bir kuramın, ortak duyunun verilerinden yola çıkması gerekmez.
B) Kuramların geçerliliğini yitirmesi bilimselliklerine zarar vermez.
C) Bilimsel bir kuramın yanlış olması tutarsız olduğu anlamına gelmez.
D) Bir kuramın bilimsel olması, matematiksel bakımdan gelişmiş olmasını gerektirmez.
E) Bilimsel bir kuramın, eldeki verileri tutarlı ve sistemli bir incelemeyle tutması gerekir.
36. - 40. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olanlar ve İmam Hatip Okulları öğrencileri/mezunları cevaplayacaktır.
36. “Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, ‘Rabbim budur!’ dedi. Yıldız batınca ‘Batanları sevmem.’ dedi. Ayı doğarken görünce, ‘Rabbim budur!’ dedi. O da batınca, ‘Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum.’ dedi. Güneşi doğarken görünce de ‘Rabbim budur! Zira bu daha büyük.’ dedi. O da batınca...”
(Kur’an-ı Kerim, En’âm, 76-78)
Hz. İbrahim ile ilgili bu ayetlerden “insan”a yönelik aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıkarılamaz?
A) İrade sahibidir.
B) Sorumluluk sahibidir.
C) Düşünen bir varlıktır.
D) İnanmaya ihtiyacı olan bir varlıktır.
E) Hakikat arayışında ilahi yardıma muhtaçtır.
37. “Ey örtüsüne bürünen (Resulüm)! Kalk ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Elbiseni temiz tut. Kötü şeyleri terk et. Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma. Rabbinin rızasına ermek için sabret.” (Kur’an-ı Kerim, Müddessir, 1-7)
Aşağıdakilerden hangisi, bu ayetlerde Hz. Muhammet'e emredilenlerden biridir?
A) Tevekkül etmek B) Vefakârlık
C) Paylaşmak D) Hoşgörülü olmak
E) Tebliğ etmek
23 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / SOS

38. “Kendilerine doğru yolu gösteren rehber geldiğinde insanların iman etmelerine ancak şöyle demeleri engel oldu: Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi? (Ey Muhammet!) onlara (şu sözümüzü) ilet: Eğer yeryüzünde yurt tutup dolaşanlar melekler olsaydı o zaman onlara elçi olarak şüphesiz gökten bir melek indirirdik!” (Kur’an-ı Kerim, İsra, 94-95)
Bu ayetlere göre, peygamberlerin insanlar arasından seçilmesinin akli temeli nedir?
A) Vahyin evrenselliğini sağlama
B) Vahyin melekleri de kapsaması
C) Vahyin rehberlik niteliği
D) Vahyin Dünya koşullarını gözetmesi
E) Vahyin insanüstü bir olgu olması
39.
“Anne ve babana saygı göstereceksin, insan öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, hırsızlık yapmayacaksın, yalancı şahitlik yapmayacaksın, komşunun evine karşı açgözlülük yapmayacaksın.” (Tevrat, Çıkış, 20/12-17)
“Sen emirleri bilirsin: zina etmeyeceksin, öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere şahitlik etmeyeceksin ve anne babana hürmet edeceksin.” (İncil, Luka, 18/20)
“Şüphesiz ki Allah adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Kur’an-ı Kerim, Nahl, 90)
Bu dinî metinlerden aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) İnanç esaslarının toplumsal hayata yansıyan yönleri vardır.
B) İlahi dinler birçok ahlak ilkesinde birleşir.
C) Ahlaki değerlerin yegâne kaynağı ilahi dinlerdir.
D) Aile ve akrabalık ilişkileri dinler tarafından desteklenir.
E) Temel insan hakları, ilahi dinler tarafından teminat altına alınmıştır.
40. Alevilik-Bektaşilikte önemli bir yere sahip olan musahiplik (yol kardeşliği) kısaca, iki kişinin, insanların şahitliğinde hayat boyu yol kardeşi olmaya söz vermesi olarak açıklanabilir. Geçmişi, eski Türklerde göçebe hayatın ve yayla kültürünün bir gereği olarak ortaya çıkan “kardeşlik” geleneğine kadar uzanan musahiplik, İslami dönemle birlikte farklı bir biçim kazanmıştır. Hz. Muhammet, Mekke’den Medine’ye hicret edildikten sonra, inananları birbirine kaynaştırmak ve sosyal dayanışmayı sağlamak amacıyla her bir Mekkeliyi, bir Medineliyle kardeş yapmıştır. Bunlar da öz kardeş gibi beraber yemek yemiş, beraber çalışmışlardır. İşte musahiplik de bu geleneklerin harmanlanarak günümüze kadar ulaşmış hâlidir.
Buna göre musahiplik ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi ileri sürülemez?
A) Özünde sosyal dayanışmayı barındırdığı
B) Yerleşik hayata geçmede kolaylık sağladığı
C) Din kardeşliğini yansıtan örnek bir uygulama olduğu
D) Toplumsal aidiyeti pekiştiren bir model olduğu
E) Şartların gereği olarak ortaya çıktığı
24 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / SOS
41. - 45. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alanlar cevaplayacaktır.
41. “Felsefe yapmak yolda olmaktır.” diyor Jaspers. Ben de “Felsefe yapmak yolda olmak kadar uçta olmaktır.” diyorum. Uçta olmak akıncılık yapmak gibidir. Orduların önünden gidip henüz kimsenin ayak basmadığı, bilmediği, görmediği sınır uçlarında cesurca at koşturmaktır aynı zamanda. Daha sonra, edindiği tecrübeleri ardından gelecek orduyla paylaşmak, onlar için patika bile olsa yol hazırlamaktır.
Bu parçada felsefenin uçta olmasıyla anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüm sorulara çözüm getirmek
B) Teorilere ilginç yorumlarda bulunmak
C) Kendi başına hareket etmek
D) Hakikatin peşinde olmak
E) Yeni soru ve iddialar ortaya atmak
42. Sadece duyusal verilerle yetinirsek örneğin su, çeşitli ve farklı hatta çelişkili şekillere girmiş gibi gözükür; kaynayan su sıcak, yağmur soğuk, kar yumuşak, buz serttir. Oysa hep aynı şeyle karşı karşıyayızdır. Bundan dolayı duyusal olmayıp tamamen akli olan su fikrine ulaşmak için duyulur olanın ötesine geçmek, hatta ona karşı düşünmek gerekir. Nitekim bugün su fikrini, duyusal olmayıp tamamen düşünsel olan bilimsel bir soyutlamayla H2O gibi kimyasal bir formülle ifade ediyoruz.
Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine karşı örnek oluşturur?
A) Bilimsel bilgi genellemelere ulaşmak ister.
B) Genel fikirlere ulaşmada akıl etkin araçtır.
C) Duyusal bilgi hakikatin bilgisidir.
D) Duyusal bilgiyle bilim yapılamaz.
E) Soyut bilgi duyusal bilgiden doğar.
43. Platon’a göre “iyi”, “ideaların ideasıdır” ve erdemlerden oluşan idealar merdiveninin tepesinde bulunur. Platon’da iyi ideası, iyi olan her şeyin iyi olmasını sağlayandır. Akıllı olmak, bilgili olmak, erdemli olmak iyidir. Ama bunların hiçbiri tek başına yeterli değildir. İyi, bütün bunları içine alan bir yaşam biçimidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Akıllı, bilgili, erdemli bir hayat sürmek bizim yararımızadır.
B) İyi, varlığı belirleyen ana ilkedir.
C) İyi ve kötü, göreli kavramlar olduğu için bunların ötesinde bir yaşam sürdürmek gerekir.
D) İyi, “erdemli” yani “iyi” bir yaşam sürmeyi olanaklı kılandır.
E) İyi, her insanın gerçekleştirmesi gereken bir ideadır.
44. Eğer bir kanıtlama yapılacaksa bu kanıtlama yolu farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Kimisi dünyanın hareketine bakarak bir ilk hareket ettiricinin olması gerektiğini ileri sürer. Kimisi dünyadaki nedenler zincirine bakarak bir ilk nedenin var olduğu sonucuna ulaşır. Kimisi de dünyadaki şeylerin çokluğuna, değişkenliğine, zorunsuzluğuna bakarak bütün bunların ardında tek değişmez zorunlu bir varlığın bulunması gerektiği sonucunu çıkarır.
Bu parçada dile getirilen sorgulama, felsefenin hangi disipliniyle ilgilidir?
A) Din felsefesi
B) Ahlak felsefesi
C) Bilgi felsefesi
D) Siyaset felsefesi
E) Bilim felsefesi
25 Diğer sayfaya geçiniz.


2013 - YGS / SOS

45. Doğrulanmış olmak bir kuramın erdemi değil, zaafıdır. Çünkü doğrulayıcı örnek bulmaktan daha kolay bir şey yoktur. Bir kuram, ne kadar çok yanlışlama çabasından başarıyla çıktıysa o kadar iyi bir kuramdır. Yanlışlamaya çalışıp yanlışlayamadıysak o kuram doğrulanmış değil, pekiştirilmiş olur. Bir kuram yanlışlanma olanağını taşıdığı için bilimsel sıfatını hak eder, herhangi bir düşünsel deneyle de olsa hiç yanlışlanamıyorsa bu durum onun bilimsel olmadığını gösterir.
Bu parçada söylenenler aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir?
A) Bilimsel kuramlar nasıl yanlışlanır?
B) Bir kuramın doğruluğunun ölçütü nedir?
C) Bir kuram ne zaman doğrulanmış sayılmalıdır?
D) Bilimsel kuramlar ne zaman yanlışlanmış sayılmalıdır?
E) Bir kuramın bilimselliğinin ölçütü nedir?


Cevap Anahtarı


TÜRKÇE TESTİ SOSYAL BİLİMLER TESTİ TEMEL MATEMATİK TESTİ FEN BİLİMLERİ TESTİ
1. A 1. A 1. A 1. C
2. D 2. E 2. B 2. A
3. C 3. C 3. E 3. D
4. B 4. B 4. B 4. C
5. E 5. B 5. D 5. C
6. B 6. C 6. B 6. B
7. D 7. D 7. C 7. B
8. A 8. E 8. E 8. D
9. A 9. C 9. B 9. B
10. E 10. A 10. A 10. A
11. B 11. B 11. A 11. D
12. D 12. D 12. C 12. E
13. E 13. A 13. D 13. E
14. B 14. D 14. E 14. E
15. C 15. E 15. C 15. D
16. E 16. E 16. C 16. A
17. D 17. C 17. C 17. B
18. B 18. D 18. D 18. C
19. A 19. E 19. B 19. C
20. D 20. A 20. D 20. A
21. C 21. B 21. B 21. E
22. B 22. D 22. E 22. E
23. A 23. B 23. A 23. D
24. E 24. A 24. D 24. C
25. C 25. A 25. E 25. B
26. A 26. C 26. B 26. B
27. E 27. E 27. A 27. D
28. D 28. B 28. D 28. E
29. B 29. D 29. E 29. D
30. C 30. C 30. A 30. C
31. A 31. A 31. A 31. C
32. D 32. D 32. D 32. A
33. E 33. E 33. E 33. E
34. C 34. C 34. C 34. B
35. B 35. A 35. C 35. E
36. A 36. B 36. B 36. A
37. C 37. E 37. C 37. D
38. E 38. D 38. E 38. D
39. D 39. C 39. B 39. B
40. C 40. B 40. A 40. C
 41. E
 42. C
 43. D
 44. A
 45. E
Read more

2013 YGS Türkçe Soruları ve Cevapları


1. Sözlük hazırlamanın en güç yanı sözcükleri anlam kayganlığından kurtarma, onları belli bir yere oturtmadır. Bu da ancak Samuel Butler’in dediği gibi onların belirsiz yanlarını söz duvarlarıyla kuşatmakla gerçekleşebilir.
Bu cümledeki altı çizili sözle, sözcüklere yönelik olarak ne yapıldığı anlatılmıştır?
A) Tanımsal sınırlar koyulduğu
B) Birbirlerinden etkilenişlerinin gösterildiği
C) Çağrışımsal değerlerinin belirtildiği
D) Zenginleştirme yollarının açıklandığı
E) Kullanım sıklığının yansıtıldığı
2. Bazı insanlar yapabileceklerinin farkında olmadan, sürekli bir özgüven eksikliği içinde yaşarlar. Bazıları da abartılı bir özgüvenle, hayatta her şeyi başarabileceklerine, her alanda en iyi olduklarına inandırırlar kendilerini. Oysa insan kendisine içbükey veya dışbükey aynada değil, düz aynada bakmalıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın kendisine güvenerek başladığı her işte başarılı olması mümkündür.
B) İnsan, her alanda kendisinden daha üstün birilerinin olabileceğini unutmamalıdır.
C) Yaşamda mutlu olmak için olumsuzluklar karşısında direnmeli, önüne çıkan engelleri sabırla aşmaya çalışmalıdır.
D) İnsan, yeteneklerinin sınırlarını gerçekçi bir tutumla belirlemeli, kendisini tarafsız bir gözle değerlendirmelidir.
E) İnsanlar, hayattaki olumsuz durumları da olumlu durumlardaki gibi olgunlukla karşılamalıdır.
3. L. Frank Baum, bu dünyadan geçerken öyle derin I
izler bıraktı ki yaşamanın değerini milyonlarca kez
II III
kanıtlamış oldu. Bu ölümsüz yazarın eli değdiği anda
IV
çocuk edebiyatı yeşermeye başladı .
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
0. 2011’in sonuna doğru gösterime giren bu film, geleneksel sinemanın kullandığı tekniklere bağlı kalmadan, bir hayatta kalma savaşımını insanda yoğunlaşarak anlatıyor.
Bu cümleden söz konusu filmle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Belirli bir izleyici kitlesine seslenmek amaçlanmıştır.
B) Yeni çekim yöntemlerine başvurulmuştur.
C) Bugüne değin beyaz perdeye taşınmamış bir sorun işlenmiştir.
D) Oyuncuların gösterdiği başarıyla çok boyutlu bir yapı kazanmıştır.
E) Yılın çok izlenen filmleri arasında yerini almıştır.
1 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

5. Klasik eserleri okumaya en çok, kendi yazdıklarımı tekrar ettiğimi hissettiğim zamanlarda ihtiyaç duyarım.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Kimi eserlerin her dönemde okunurluğunu sürdürdüğü bilinir.
B) Bir yazarın, okuduklarından etkilenmeden yazması mümkün değildir.
C) Her eser, başka metinlerden alınan parçalarla renklenen bir tablodur.
D) Yazar, benzer ürünler ortaya koymaktan kaçınmak istiyorsa yazdıklarını ara sıra gözden geçirmelidir.
E) Çağını aşmış eserleri okuma, yaratıcılığı besleyen bir etkinliktir.
6. Bir gazeteci, söyleşi yaptığı kişinin rahatsız olabileceği bir soruyu, kendisiyle soru arasına mesafe koyarak üçüncü kişilerin ağzından sormalıdır.
Aşağıdakilerden hangisi bu ilkeye dikkat edilerek hazırlanmış bir sorudur?
A) Çok önemli iki ödül almasına rağmen son romanınızın çok satılmamasının nedeni ne olabilir?
B) Bazi eleştirmenler son romaninizin bazi bölümlerinin bir Alman yazarin romanindan alindiğini iddia ediyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
C) Eserlerinizde soyut konuları ele alışınızın okuyucuyu yorduğunu düşünmüyor musunuz?
D) Bazı yazarlarımızın dediği gibi “Keşke
yayımlamasaydım!” diye düşündüğünüz yazılarınız oldu mu?
E) Fserlerinizde aynı konuyu işleyip durmaktan kurtulamamanızı neye bağlıyorsunuz?
7. Şiir, yalnızca acıları, yoksunlukları, mutsuzlukları dile getirmemelidir. ----?
Bu sözler aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez?
A) Gerçekte de sevinçle hüzün, ölümle yaşam yan yana karşımıza çıkmaz mı
B) Türk halk müziğinde uzun havalardan sonra oyun havalarına geçilmez mi
C) Okuyucunun şiirden alacağı hazzı sınırlamaya gerek var mı
D) Günümüzde insan yaşamının trajik yönlerini yansıtan eserler de ilgi çekmiyor mu
E) Şiir okuyucusunu karamsarlığa itmenin bir anlamı var mı
8. (I) Antakya’daki kazılarda Geç Hitit Dönemi’ne ait olduğu düşünülen kalıntılar ortaya çıkarıldı.
II) Buluntular arasında eşsiz, anıtsal boyutlarda bir insan figürüyle kabartmalı bir sütun altlığı yer alıyor.
III) Bazalttan yapılan her iki eserin de kaleye girişi sağlayan yapı kompleksi boyunca uzanan, yüzeyi taş döşeli koridorun altına gömüldüğü düşünülüyor.
IV) Bel hizasının hemen üstünden baş kısmına kadar olan yüksekliği 1,5 metreye ulaşan figür, dik duran bir insanı canlandırıyor. (V) Toplam boyu, büyük olasılıkla 3,5-4 metreyi bulan sakallı erkek figürünün, gözleri siyah ve beyaz taşlardan yapılmış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betimleyici ögelere yer verilmemiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
2 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

9. (I) Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanan bir şairimiz...
II) İkinci kitabıyla tekrar okuyucunun karşısında.
III) Açık ve yalın anlatımlı, kısa dizelerden oluşan şiirlere imza atmış. (IV) Sanatçının bu kitabındaki tüm şiirleri yine okuyucunun duyumsama ve düş kurma yetilerini harekete geçiriyor. (V) Şair, şiirleriyle okuyucuyu kimi zaman yoğun karanlıkların içine, kimi zaman da aydınlık gündüzlere götürüyor.
Bir şairden ve şiirlerinden söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, okurların beğenisini kazandığı üzerinde duruluyor.
B) II. cümlede, kimi ürünlerini bir araya topladığı belirtiliyor.
C) III. cümlede, şiirlerinin dil ve biçim özellikleri dile getiriliyor.
D) IV. cümlede, işlev yönünden önceki şiirleriyle benzerliği olduğu sezdiriliyor.
E) V. cümlede, şiirlerde birbirine karşıt durumların işlendiğinden söz ediliyor.
10. (I) ABD’li bilgisayar uzmanı Scott Fahlman tarafından bulunan ve İnternet’in vazgeçilmezlerinden olan gülen surat (smiley) tam 30 yaşında. (II) Fahlman, duyguların yazı dilinde ifade edilmesini kolaylaştırmak için iki nokta ve parantez işaretlerini kullanarak bir ifade oluşturdu. (III) Bu “gülen surat”ı ilk olarak üniversitenin e-posta listesine yolladığı bir notta kullandı. (IV) Fahlman, öğrencilere ve çalışma arkadaşlarına şöyle yazdı: “Şaka yaptığınızı belirtmek için şunu kullanmayı öneriyorum: :-)” (V) Kısa zamanda kabul gören bu mutluluk ifadesini bugün İnternet’te yazışırken sıklıkla kullanıyoruz. (VI) Mutluluğumuzu artık bununla ifade ediyoruz.
Gülen suratın (smiley) anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
I. cümlede, kaç yıl önce ortaya çıktığı açıklanmıştır.
II. cümlede, yeniliğin hangi amaçla ortaya konduğu belirtilmiştir.
IV. cümlede, önerisini kimlerle paylaştığı dile getirilmiştir.
V. cümlede, bir saptama yapılmıştır.
VI. cümlede, işleviyle ilgili bir değişiklikten söz edilmiştir.
11.
I. Hepimiz onu çocukça hareketlerine karşın çok severdik.
II. Anlatacaklarımı güzelce dinle de ondan sonra işini yapmaya başla.
III. Daha önceki çalışmaları incelemedikleri sürece iyi bir proje hazırlamaları imkânsız görünüyor.
IV. Alfabesinin zorluğu, Japonca öğrenmeyi güçleştiren bir etken.
V. Konuyla ilgili genişçe bir rapor hazırlayıp önümüze getirmişti.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözcükler tür bakımından aynıdır?
A) I. ue III. B) I. ve V. C)II. ve III.
D) II. ve V. E) IV. ve V.
3 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

12. Yeşil, upuzun kavaklıklar geride kalıyor. Uzaktan,
I
kaleye sırtını dayayan kocamış konaklar, II
çıplak, boz renkli tepeler görünüyor. III
Konak balkonlarının korkulukları, Doğu masallarından IV
ödünç alınmışçasına büyüleyici. Renkler her ayrıntıyı
V
belirginleştiriyor sanki; ağaçlar yeşil, şehir kahve, kale siyah.
Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisi, tür bakımından ötekilerden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 
14. (I) Almanya’nın Berlin kentinde bir kooperatif “Devrilen Ağaçlardan Halk Kitaplığı Yapma Kampanyası” başlattı. (II) Bu kampanyaya katılmak isteyenler, fırtınadan veya yağmurdan devrilen ağaçların gövdelerini raf şeklinde oyup bunları kaldırımlara yerleştiriyorlar. (III) Raflara, takas edilecek kitapları koyuyorlar. (IV) Berlin halkı da içlerinden okumak istediklerini alıp yerine kendi kitaplarından birini bırakıyor. (V) Bu, “Eğitim İçin Sürdürülebilir Gelişme Projesi”nin bir parçası olarak devlet tarafından desteklenen bir kampanyadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, içinde belirtisiz nesne olan bir fiil cümlesidir.
B) II. cümle, özne ve yüklemden oluşan kurallı bir cümledir.
C) III. cümle, nesnesi sıfat tamlaması olan birleşik bir cümledir.
D) IV. cümle, içinde isim tamlaması bulunan olumlu bir cümledir.
E) V. cümle, yüklemi ek eylemle çekimlenmiş bir cümledir.
13. Eskiden ülkelerin zenginliğinin ölçütü, sahip olunan toprak ve doğal kaynakların miktarıydı; zenginleşmenin yolu, daha geniş topraklara hükmetmekten geçiyordu. 20. yüzyılın ikinci yarısında bilimsel araştırmalara ağırlık verilmesiyle bu anlayış değişti, bilgi üretimi önem kazandı.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz yumuşaması
C) Ulama D) Ünsüz benzeşmesi
E) Ünlü türemesi
15. “Rüyaları gerçekleştirmenin yolu, uyanıvermektir uykulardan.” demiş bir düşünür. Öyleyse ne duruyoruz, hemen silkinip kalkalım yumuşak yataklarımızdan!
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tezlik fiili
B) Zarf-fiil
C) Sıfat-fiil
D) İstek kipiyle çekimlenmiş fiil
E) Şimdiki zamanla çekimlenmiş fiil
4 Diğer sayfaya geçiniz.

2013 - YGS / TÜR

20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Kurallara uymamakta ısrar ediyorsun.
B) Bu davranışımı tehdit olarak algıladığını belirtiyorsun.
C) Yaptıklarınla herkesi şaşırtmaya devam ediyorsun.
D) Bu sözlerinle beni sinirlendirmek için çalışıyorsun.
E) Sorduğun sorularla konuyu başka bir yere çekmeye çalışıyorsun.
21. (I) İngiliz şairi Browing; sayfa sayfa, her kelimesini ayrı ayrı inceleyerek sözlük okurmuş. (II) Sözlükte öğütler, eğlendirici şeyler de bulurmuş. (III) Hatta bu çalışmaya romantik bir yön de katar, ay ışığında oturup bir bir çevirirmiş sözlüğün sayfalarını. (IV) Bizde sözlükler, kütüphanelerin en kuytu köşelerinde uyuklayarak ömür tüketir. (V) Günler ve geceler boyu “Bilinmeyen bir kelime çıksın da hatırlanalım.” diye dua ederler âdeta. (VI) Sözcüklerin bu uzun ve sessiz bekleyişleri iki kapak arasında geçer.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 
22. Dünyanın yedi harikası olur da üç kıtada yüzyıllarca hüküm sürmüş, altı yüzyılı aşan varlığından geriye olağanüstü bir kültür hazinesi bırakmış Osmanlının yedi harikası olmaz mı? Gerçi tarihçiler, sanat tarihçileri ve mimarlar varken en önemli yedi Osmanlı eserinin hangileri olduğuna ben karar verecek değilim. Ancak okuduklarımdan ve gördüklerimden hareketle tamamen kişisel bir beğeni listesi oluşturmamın önünde bir engel yok sanırım. İşte benden Osmanlının yedi harikası: Süleymaniye Külliyesi, Selimiye Camisi, Mostar Köprüsü, Mağlova Kemeri, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi, Kubbetü’s-Sahra, Hamidiye Çarşısı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleyici anlatım
B) Tartışmacı anlatım
C) Betimleyici anlatım
D) Tanımlamadan yararlanma
E) Kanıtlayıcı veriler kullanma
23. Yağmur yağarken gök gürlerse hiç korkmam. Ses olsun yeter ki. Kuşlar ötüşerek uçuşsun gökyüzünde. Çaylar şekerli olsun ki kaşıklar şıkır şıkır sesler çıkarsın. Konuşulacak bir şeyler olsun. Dost olsun, arkadaş olsun; teyzeler, amcalar olsun. Evrenin boşluğuna bırakırken kendimizi, avuçlarımızda sımsıcak kalbimiz olsun... Olsun, her şey olsun ama sessizlik olmasın.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Nesnel bir anlatımdan yararlanma
B) Birden fazla duyuya seslenme
C) Pekiştirmeye başvurma
D) Yinelemelere yer verme
E) Devrik cümleye yer verme
6 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

24. Motorun burnu kıyıya dönük. Çok çok yirmisini yeni geçmiş gösteren görevli, binme sırası gelene elini uzatıyor. Genç erkekler, ellerini vermeden atlıyorlar. Yardıma gereksinimi olmadığını düşünen orta yaşlılar da... Kadınların çoğu uzatıyor elini. Kolunu hızla yukarı kaldırıp tuttuğu eli bırakıveriyor görevli, hemen bir arkadakine uzanıyor. Yardımsız binenler, onun yanından atlayıveriyorlar. O zaman elini geri çekip bir sonrakine uzatıyor görevli. Omzunu kastığı, gücünü koluna, bileğine topladığı anlaşılıyor yüzünden. Kimsenin yüzüne bakmadan yapıyor bunları sanki.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
B) Tahmin söz konusudur.
C) Öznellik ağır basmaktadır.
D) Farklı cümle türleri kullanılmıştır.
E) I. kişili anlatım kullanılmıştır.
25. Uçsuz bucaksız bir dünyadır edebiyat. Ne kadar çok örnek incelersek inceleyelim yine de yaptığımız, okyanusta bir damla gibidir. Nicelik ve nitelik bakımından sonsuz sayıda biricik eserle bezenmiştir bu uzay. Bunun için, Türk edebiyatındaki birkaç şiire veya romana bakarak bu edebiyata ilişkin kapsamlı saptamalar yapmak mümkün değildir.
Bu sözleri söyleyen bir yazardan aşağıdakilerin hangisini yapması beklenebilir?
26. Gombrich, “Sanat ve Bilim” başlıklı incelemesinde, sürekli soru sormayı ve sordurmayı bilimsel tutumun doğal bir gereği sayar. Soru sorulmadan yapılan sanat eğitiminin, kendini yinelemeye yol açabileceğinden söz eder. Ünlü sanat kuramcısına göre, sanat alanındaki bilimsel çalışmalar, yapılmışı yineleyerek değil, sanata özgü olan bir tür serüven ruhundan, “bilinmeze adım atabilme ruhundan” kendine yeni besin kaynakları bulabilir. Buna karşılık sanatçıya da sanatta cesaretin her şey demek olmadığını ancak eleştirel bir tutuma eşlik eden cesaretin kişiyi gerçek başarıya götürebileceğini öğretebilir.
Bu parçada, sanat alanındaki bilimsel çalışmalarda aşağıdakilerden hangisi önerilmektedir?
A) Yenilikler ortaya koymak ve irdeleyerek çalışmak
B) Daha önceki bilimsel araştırmaları rehber edinmek
C) Sanatçının, ileriye yönelik girişimlerini desteklemek
D) Sıra dışı konularda yazılmış eserlere gereken değeri vermek
E) İyi eserle yetersiz eserin farkını tarafsız biçimde ortaya koymak
A) Etkilendikleri eserleri ölçüt alarak sanatçıları değerlendirmesi
B) Halit Ziya’nın romanlarından hareketle Türk romanını tarihsel açıdan ele alması
C) Aşk kavramının Türk şiirindeki yerini, İslamiyet’ten önceki dönemden günümüze değin bütünüyle incelemesi
D) Batı etkisindeki Türk edebiyatını Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinden başlatarak incelemesi
E) “Şiirimizde vatan” konulu çalışmasını, Namık Kemal’in bütün şiirlerini inceleyerek oluşturması
7 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

27. “Edebiyat dergilerinde sevmediğin, sıkılarak okuduğun yazılar hangisidir?” diye sorsalar hiç düşünmeden, “Belli bir şiir kitabı üzerine yazılmış tanıtım yazılarıdır.” derim. Sorun belki de bendedir ama bu tür yazıların neye göre yazıldığını anlayamıyorum. Tanıtımı yapan iyi niyetli yazar, genellikle ilgili şairin söz konusu kitabındaki dizelerden esinle bir şeyleri duyumsatmaya, şairin şiir dünyasına kendisi ile birlikte katılmaya çağırır bizi. Kendince eklemeler de yapar o şiirlerde oluşturulmaya çabalanan etkileyici havaya. Ama söz konusu kitap, okurca önceden okunmadığı, belki de tanıtıcı üzerine aldığı işi gerektiği gibi yapmadığı için kitaba yönelik ilgi oluşturulamaz çoğu zaman. ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Bu yazılarda şairi, şiir yazmaya yönlendiren etkenler üzerinde de durulmalıdır
B) Bu nedenle okuyucunun şiir bilgisini zenginleştirecek açıklamalara yer verilmelidir
C) Oysa tanıtma yazıları şiire dönük olmayan sorunlarla şişirildiği için ilginçliğini yitirir
D) Edebiyat dergilerinde tanıtım yazılarına az yer verilmesi kitaplara duyulan ilgiyi azaltmaktadır
E) Böylece okuyana eziyet eden, onu yoran, anlamsız ve sıkıcı bir metin ortaya çıkar
28. Bir sabah işinize giderken kırmızı ışıkta durdunuz ve aracınızı tekrar çalıştıramadınız. Her insanın başına gelebilecek bu sıradan olay için iki ayrı olasılığı düşünelim. Birinci olasılıkta arkadaki araçların şoförleri kızgınlıkla kornaya basıyor, siz de bir kazaya yol açmamak için kan ter içinde bu durumdan kurtulmaya çalışıyorsunuz. İkinci olasılıkta, arkanızdaki araçtan inen bir taksi şoförü, bekleyen araçlara işaret ederek onların yan şeritten devam etmelerini sağlıyor. Araçlar sakince geçtikten sonra yanınıza geliyor, birkaç yayayla birlikte aracınızın yol kenarına çekilmesine yardımcı oluyor. Ne siz ne de bir başkası gergin ve telaşlı. İşte bu örnekte olduğu gibi bir toplumun gelişmişlik düzeyini belirleyen asıl şey, ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) sorunlara pratik çözümler bulmaktır
B) başka insanları zor duruma düşürmemektir
C) yaptığımız hatanın sonucunu üstlenebilmektir
D) insanlar arasındaki iletişim biçimidir
E) kurallara uyarak sorunları ortadan kaldırmaktır
8 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

29. Mutlu değil, yalnız ve tedirgindir. Kafasını meşgul eden bir şeyler vardır daima. Her zaman eşikte yani ne bu tarafta ne öbür tarafta olduğu için katmerlenir ızdırabı. Uzun uzun konuşmalar hoşuna gitmez. Zira her insan onu anlamayacaktır. Kendisiyle kavga ederek kendisini caddelere, bulvarlara, pasajlara atar. Telaş içinde koşuşturan insanları, onların zamanın peşinden koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder. Seyretmek, onun için dünyadaki en güzel iştir.
Kahramanından böyle söz edilen bir roman, aşağıdakilerden hangisini anlatıyor olabilir?
A) Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanların arasına karışan, hayatın içinden parçalar toplayan gözlemci bir yazarı
B) Sürekli sorgulayan, söylediklerine bir anlam verilemeyen, anlaşılması güç, özgür ruhlu, sıra dışı bir adamın dünyasını
C) Hayatının son günlerini yaşadığını düşünen, geçmişiyle hesaplaşması bitmemiş mutsuz bir ihtiyarı
D) Rahat bir yaşam sürebilmek için yurt dışına gitmiş, metropollerin uçsuz bucaksız kalabalığında özünü kaybetmiş bir gurbetçiyi
E) Hayatı sadece çalışmak üzerine kurulmuş ve ömrü hafta sonu tatillerini beklemekle yitip giden bir memuru
30. Sera gazlarının sıvılaşarak okyanuslara karışmasıyla okyanuslardaki asit oranının gittikçe arttığı belirtiliyor. 1751 yılındaki tahminî okyanus yüzeyi pH’sinin 8,25 ve 2004 yılında ölçülen değerin 8,14 olduğu, 2100 yılında ise 7,85 olacağı tahmin ediliyor. Peki bu, sudaki hayatı nasıl etkileyecek? Uzmanlar, asitleşen okyanuslardaki balıkların, tehlikeli seslere karşı kayıtsız kalacağını belirtiyor. Özellikle genç balıkların korkutucu sesten uzaklaşma içgüdüsünün sekteye uğrayacağı vurgulanıyor. Yapılan bir çalışmada, gittikçe asitleşen okyanus suyunun kimyasal yapısına benzer yapıya sahip bir ortamda yetiştirilen genç palyaço balığının, okyanusa yerleştirilen, sesler yayan bir hoparlöre doğru kayıtsızca yüzdüğü gözlemlendi.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Asit oranı yüksek okyanus suları, deniz canlılarında fiziksel değişime neden olur.
B) Palyaço balığı, sese duyarlılık bakımından deniz canlıları içinde en zayıf olanıdır.
C) Asit oranı yüksek okyanus suyu, balıkların ses algılama yeteneklerini dolayısıyla savunma reflekslerini olumsuz yönde etkilemektedir.
D) Sera gazları, atmosfere zarar verdiği gibi okyanuslara karışarak deniz canlılarını da zehirlemektedir.
E) Her balığın vücut yapısının, yaşadığı ortama göre şekillendiği ileri sürülmektedir.
9 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

31. Özellikle ilgi duyduğum için sinema konusu üzerine çok düşünürüm. Bana göre, birisi bir ürün ortaya koyuyorsa ilk koşul ürünün teknik açıdan başarılı olmasıdır. Ancak ondan sonra ürünün sanat açısından iyi mi, kötü mü olduğu tartışılabilir.
Bu parçadaki düşünceye en yakın görüş aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) Yayımlanan romanlardan zaman ayırabildiklerimi ilk on sayfasına kadar okuyor, onları üç ana özellik olan dil, anlatım ve zaman bakımından değerlendiriyorum. Olmamışsa devamını okuma gereği duymuyorum.
B) Her kuşak, edebiyatı biraz daha çağdaşlaştırmıştır. Çünkü dünya değişirken edebiyat da değişir. Buna ayak uydurabilmek gerekir.
C) Bir dönemin sanatçıları güçlüyse oluşturdukları ürünler de yankı uyandırır, eleştirmenlerin süzgecinden geçerek edebiyat tarihindeki yerlerini alırlar.
D) Yazmaktan başka hiçbir şey düşünmedim ve kendimi geliştirmekten başka bir amacım olmadı hiç. Bu kadar çok ödül almamı buna borçluyum.
E) Yazmaya yeni başlayan bir insanın, beğendiği sanatçılara kurgu bakımından öykünmesi çok doğaldır. Önemli olan, yazdıklarının içerik bakımından yenilikler taşımasıdır.
32. Bayan Jean Brodie’nin Baharı adlı romanın kahramanı Bayan Brodie, İskoçya’nın ıslak, puslu, eski ve soylu şehri Edinburg’ta bir kız okulunda öğretmendir. En güzel ve en verimli yıllarını, seçtiği bir grup kız öğrenciye adayarak onları hem dönemin hem de okuldaki diğer öğretmenlerin anlayışından farklı bir pedagojik anlayışla eğitmeye çalışmaktadır. Sınıfını sık sık bir ağacın altına götüren, burada ders işlediklerinin düşünülmesini sağlayacak şekilde kızların kitaplarını ellerinde tutmalarını isteyen, tarih anlatması gerekirken önceki yaz yaptığı Mısır gezisini anlatan, bazen nişanlısından bahseden, bazen de kentin yoksul semtlerini tanıtan, sanatsal etkinlikleri izlemelerini sağlayan geziler düzenleyen genç bir öğretmendir Bayan Brodie.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, sözü edilen öğretmenin bir özelliği olamaz?
A) Eğitimde kendine özgü yöntemler kullanan
B) Yaşamdaki kimi olguların anlatılarak değil görülüp yaşanarak öğrenileceğini düşünen
C) Yaşam gerçeklerinin farkında olan
D) Kendi yaşadığı olumsuzluklardan öğrencilerin ders çıkarmasını bekleyen
E) Öğretimin farklı ortamlarda sürdürülmesi gerektiğini düşünen
10 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR

33. Okumayı; televizyon izlemek, futbol oynamak gibi boş zamanları dolduran eğlendirici bir iş olarak değerlendirenlere söyleyecek sözüm yok. Onlarınki okuma değil, oyalanmadır. Modaya uymak için raflarına çok satan kitapları dizenlerin yaptığı da aynı şeydir. Oysa her kitap bir okyanustur. Ben okyanusun kıyısında gezinti yapmak yerine küçük teknesiyle dalgalar arasında boğuşan gerçek okuyucunun peşindeyim.
Böyle diyen bir yazardan aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez?
A) Romanın, öykünün, denemenin labirentlerinde dolaşmayan okuyucu, sanatçının dünyasını tanıyamaz.
B) Yazar, eseriyle okuyucusunu düşüncenin derinliklerine taşımaya çalışır.
C) Okurken yorulmayı göze alan okuyucu olmak gerekir.
D) Birikimli okur, yazarın söylediklerinden, söylemediklerini çıkarmaya çalışmalıdır.
E) Her edebiyat eseri, açık ve anlaşılır olmalı ki okuyucu, yönünü bulabilsin.
34. Öykülerinde ağırlıklı olarak eski ile bağlarını koparmış, yeni ile de uyum sağlayamamış bireyin, toplum içinde yalnızlaşmasını ve bir çöküşe doğru yol alışını anlatır. Bu, bir anlamda topluma yabancılaşmış bireylerin kaçınılmaz yazgısıdır. Toplumu, aileyi ayakta tutan iç dinamikler, ahlaki özellikler kaybolmuş, bunların yerini alması düşünülen şeyler de bu boşlukları dolduramamıştır. Böylece toplumsal yapıda artık hiçbir şeyi yerinde bulamayan birey, hastalıklı bir hâlde “ortalıkta dönüp durmaktadır”. Bu yabancılaşmaya kimi bireyler çeşitli başkaldırı yöntemleriyle karşı durmaya çalışırlar. Ama bu karşı koyuşlar, kişiyi, yanlış işleyen toplumsal yapı içinde ezilmekten kurtaramaz. Birey, dramatik bir kurban olarak olumsuz şartlarda yaşamanın bedelini ağır bir şekilde öder.
Bu parçada tanıtılan yazar ve öykü kişileri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Çoğunlukla çevresinden ve değerlerinden kopmuş olan bireyin tek başına kalışını işlemiştir.
B) Toplumla uzlaşamayan, çatışma hâlinde olan kişilere yer vermiştir.
C) Sahip oldukları değerler için mücadele etmek yerine olup biteni uzaktan izlemeyi yeğleyen kişileri anlatmıştır.
D) Aile kurumunun geçirdiği sarsıntıları ele almıştır.
E) Toplumda ortaya çıkan yeni değerler bireyler açısından eskileri kadar işlevsel olamamıştır.
11 Diğer sayfaya geçiniz.
2013 - YGS / TÜR
35. Ülkemizde; alanında uzman, yetişmiş birçok çevirmen var. Ancak bu, çeviri alanındaki yetersizliğimizi gidermez. Giderilmesi; okulların yetiştirmesine, editörlerin sabredebilmesine, yayıncıların da, çevirmenin emeklerinin karşılığını vermesine bağlıdır. Bununla birlikte bir başka yönü daha var bu konunun. Günümüzde herkes yorulmadan para kazanma derdinde. Yalnızca iyi bir çeviri yapmış olmanın hazzı peşinde koşanların sayısı sanırım çok değil. Sözcüklerin kokusunu, derdini, derinliğini bilmeyenler için nedir ki çeviri!
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi bir çevirmenden beklenenler arasında sayılmamıştır?
A) İyi bir eğitimden geçmiş olma
B) İstenilen nitelikte eserler seçme
C) Çeviriyi zevk alarak yapma
D) Hak ettiği ücreti alabilme
E) Çalışmalarını titizlikle sürdürme
36. Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en saf, en lirik kitabıdır. Saflık kelimesiyle “karmaşık olmayan”ı kastediyorum. Kitap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski Beyaz Geceler’i bir gazetede yayımlanacak basit ve coşkulu bir hikâye olarak tasarlamıştı. Hikâye saflık ve yalınlığını, kahramanlarının hep aynı kumaştan ve renkten yapılmasından alır. Onların sözlerine hemen inanırız. Önce inandıklarının, sonra tam tersine inanan tipik Dostoyevski kahramanları yok bu kitapta. Bu bakımdan Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en özel, en ayrıksı kitabı. Burada bizi etkileyen şey, kitabın ve kahramanlarının bu saflığından gelen bir çeşit çocuksu dürüstlük ve bizi yormayan tavırlarından yansıyan bir mutluluk duygusu.
Bu parçada Beyaz Geceler’le ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
A) Adının veriliş öyküsünden
B) Kahramanlarının özelliklerinden
C) Diğer kitaplarından ayrılan yönlerinden
D) Oluşturuluş aşamasından
E) Okuyanda bıraktığı etkiden 
37. Her dize veya her satır, yazıldığı andan başlayarak insanlara gönderilmiş bir ileti niteliği taşır. Üreten kişinin, onun nasıl okunacağını denetleme, nasıl anlaşılması gerektiğini dayatma gibi bir hakkı yoktur. Yazar bu hakkı, daha eserini yayımladığı anda yitirmiştir veya kendi isteğiyle başkalarına bırakmıştır. Okuma; okuyanın kişiliğine, bilgisine, anlama ve yorumlama yeteneğine, beğenisine göre değişiklik gösterir; yazılırken amaçlananların gerisinde de kalabilir, ötesine de geçebilir. Bu son durumda, yeniden üretme söz konusudur artık. Elbette, ortaya çıkan ve eleştiriler içeren metnin bir edebî değer taşıması koşuluyla.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Yazarlar, okurları yönlendirmemelidir.
B) Farklı okuyucular yazarın anlatmak istediğini kendilerince yorumlayabilirler.
C) Her metin, çözümü yazarında olan birtakım Bizler içerir.
D) Okurun bir eser karşısındaki tutumu, birikimiyle ilgilidir.
E) Bir metnin, okur tarafından değerlendirilebilmesi için sanatsal nitelikler barındırması gerekir.
38. Bir yanda, insanların yalnızca hırslarıyla büyüyebildiği, kişisel reklam ve promosyon yöntemini benimsememişse görünmez olduğu, içindekini saklayarak hayatta kaldığı bir dünya... Öbür yanda, her şeyi bir milyona (şimdiki bir TL) satan “bi milyoncu” gibi hepimizin gününü kolaylaştıran, kalıcı olmasa bile her gün bir yenisinin edinilebileceğine dair umut doğuran, küçük sevinçlere kaynaklık eden bir öykücü dükkânı... Yazar böyle bir tablo çizmiş. Aslında öykücülük de bir tür “bi milyonculuk” değil mi zaten: Çok satışlı, az kârlı, küçük dertlere çare...
Bu parçada, sözü edilen yazarın değindiği konular arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Bazı tutkulara aşırı ölçüde bağlanarak değer ve önem kazanmaya çalışma
B) Özel tanıtım yöntemleriyle ön plana çıkmaya çabalama
C) Kendi gerçeklerini ortaya dökmekten kaçınarak yaşamda bir yer edinme
D) İnsanlarda gelecekte güzel şeyler olacağı duygusu uyandırma
E) Olumsuz koşullar içinde yaşayabilmenin kişiyi güçlendireceğine inanma
12 Diğer sayfaya geçiniz.


2013 - YGS / TÜR


39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Attila İlhan, hece ölçüsünün öne çıktığı bir ortamda yazılmakta olan serbest şiire belli bir mesafeden ama ilgili bir mesafeden baktı. Yazılmaktan çok, söylenen bir şiirde müzikaliteyi gözeterek toplum hayatından âdeta şairane tablolar çıkardı. Destan havası taşıyan şiirlerinde de bireysel konulardaki kısa şiirlerinde de Türk müziğinin ritmini korumaktan ve konuşma dilindeki zengin çağrışımlı, eski sözcükleri kullanmaktan çekinmedi. Bu yanı kırklı yılların, memleketçi şairlere yakınlığı da ellili yılların şairlerinden ayırdı onu. Bir bütün olarak bakıldığında Attila İlhan’ın şiiri, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın evrenle ve onun düzeniyle ilgili olmayan ve hikâye etme yolunu seçtiği eserlerine yakın bir yerde durmaktadır.
39. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Açıklamaya başvurulmuştur.
B) Öznel değerlendirmeler vardır.
C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
D) Örneklemeden yararlanılmıştır.
E) Çıkarımda bulunulmuştur.
40. Bu parçada söz konusu şairle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sözcüklerin ses değerlerinden yararlandığı
B) Kimi zaman çağdaşlarından ayrı düştüğü
C) İşlediği temaların benzerlik gösterdiği
D) Dilin geniş anlamsal olanaklarından yararlandığı
E) Şiirlerini estetik değer taşıyan resimlere dönüştürdüğü

Cevap Anahtarı

TÜRKÇE TESTİ SOSYAL BİLİMLER TESTİ TEMEL MATEMATİK TESTİ FEN BİLİMLERİ TESTİ
1. A 1. A 1. A 1. C 
2. D 2. E 2. B 2. A 
3. C 3. C 3. E 3. D 
4. B 4. B 4. B 4. C 
5. E 5. B 5. D 5. C 
6. B 6. C 6. B 6. B 
7. D 7. D 7. C 7. B 
8. A 8. E 8. E 8. D 
9. A 9. C 9. B 9. B 
10. E 10. A 10. A 10. A 
11. B 11. B 11. A 11. D 
12. D 12. D 12. C 12. E 
13. E 13. A 13. D 13. E 
14. B 14. D 14. E 14. E 
15. C 15. E 15. C 15. D 
16. E 16. E 16. C 16. A 
17. D 17. C 17. C 17. B 
18. B 18. D 18. D 18. C 
19. A 19. E 19. B 19. C 
20. D 20. A 20. D 20. A 
21. C 21. B 21. B 21. E 
22. B 22. D 22. E 22. E 
23. A 23. B 23. A 23. D 
24. E 24. A 24. D 24. C 
25. C 25. A 25. E 25. B 
26. A 26. C 26. B 26. B 
27. E 27. E 27. A 27. D 
28. D 28. B 28. D 28. E 
29. B 29. D 29. E 29. D 
30. C 30. C 30. A 30. C 
31. A 31. A 31. A 31. C 
32. D 32. D 32. D 32. A 
33. E 33. E 33. E 33. E 
34. C 34. C 34. C 34. B 
35. B 35. A 35. C 35. E 
36. A 36. B 36. B 36. A 
37. C 37. E 37. C 37. D 
38. E 38. D 38. E 38. D 
39. D 39. C 39. B 39. B 
40. C 40. B 40. A 40. C 
 41. E 
 42. C 
 43. D 
 44. A 
 45. E 


Read more