Sinan Akçıl - Tabi Tabi [ English Lyrics ]

Sendeki cesaret bende olsa
If I had the same courage that you have
Korkmaz misin aşk bi ucsa?
Wouldn't you be afraid that love will fly away?
Ölmez misin kalp bi dursa?
Wouldn't you die if heart would stop?
Bilerek beni kaybettin.
You've lost me consciously
Dönmüyorum sana her ne olsa,
I won't get back to you, no matter what happens
Baştan sona her yarışta,
From the very beginning, in every competition
Bir galip olur,
There's a winner
Bir de asla kazanamayan birileri.
And there are those who can never win
 
 
Tabi tabi kim seviyo belli,
Of course, it's obvious who loves
Sana akıl daha yeni mi geldi?
Did you just understand that?
Sözlerine koyup attığın o taşlar,
The rocks that you've put into your words and threw at me
Kafama diil bak nereme geldi.
They didn't hit my head, look what they did hit
Tabi tabi kim ölüyo belli,
Of course, it's obvious who dies
Sana akıl daha yeni mi geldi?
Did you just understand that?
Sözlerine koyup attığın o taşlar,
The rocks that you've put into your words and threw at me
Canıma diil başka yere geldi.
They didn't hit my soul, they hit something else
 
 
Sana diyorum be heyo heyo
I'm telling you, hey
Senin bu aşkın uzayıp gidiyor
Your love gets away
Ayrılırken lütfen sen de bişey deme
Separating, don't say anything, please
Kurtulmuş olalım böylelikle
Let's spare this to each other
Sana yazık da bana değil mi
You're sorry, me either
Kaçıp giden hiç geri gelir mi
Does someone who runs away ever return?
Duydun işte sen her şeyi
Here, you've heard everything
Kalp sana atmıyor suç benim mi?
Heart doesn't beat for you, is it my fault?
Read more

İrem Derici - Zorun Ne Sevgilim [ English Lyrics ]

Neslimiz tükeniyor, azalıyoruz
We're getting exhausted, there's less of us
Peki neden hep böyle biz üzülüyoruz
Why do we get upset all the time
Yüreğini ortaya koyan kalmadı
There are no more people who give their heart sincerely
Aşk gereği bunu açıklamalı
There's a demand for love
 
 
Üstüne düşüyorum kendine çekiyor
I'm falling on it, it pulls me inside
Umarsamıyorum olay çıkıyor
I'm not paying attention, something starts
Aşkta bir taraf erken bıkıyor
In love, one of the sides gets tired early
Gördük bizde mi gidenlerde mi
I've also seen those who leave
 
 
Senin benimle zorun ne sevgilim
What's your trouble with me, my love
Bu kalbi kırıp kırıp neden parçalıyorsun
Why are you breaking my heart
Çıka çıkanla zorun ne sevgilim
What's your problem
Neden şimdi yeni bir savaş başlatıyorsun
Why are you starting a war again

Read more

2014 - 2015 12. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 17 - 18 Soruları ve Cevapları ( Paşa Yayınları )

17.sayfa
1.ETKİNLİK
a. ….
b. Bu metinlerin tümünün ortak özelliği yapı unsurlarının ortak olmasıdır. Tüm metinlerde yapıyı oluşturan unsurlar(olay örgüsü, zaman, mekan,kişiler, dil ve anlatım) aynıdır.
2.Etkinlik
a.


.  Metnin yazılış amacı: Ders vermek,
.  Kahramanlar, tilki ile leylektir.
.  Aldatma duygusu insan özgü kötü bir davranıştır. Burada bu davranışın ne kadar kötü olduğu vurgulanmak istenmiş. İnsanlarla alay etmek,onarlı küçük görmek, herkese tepeden bakmak gibi davranışlar yanlış olan davranışlardır.
.  Metinde  hilekar ve kurnaz  bir insanı tilki temsil etmektedir.  Leylek ise akıllı, saygılı bir tipi temsil etmektedir. Leylek ile tilki insan gibi konuşturularak intak sanatı yapılmıştır. İnsan özgü davranışları insan dışı varlıklara yüklemeye  teşhis (kişileştirme), insan gibi konuşturmaya da intak denir.
b. fabllar …teşhis.. ve .. intak… sanatları üzerine kurulmuştur.
   Soyut düşünceleri çocukların kavramaları biraz zor olduğu için genelde soyut kavramlar somutlaştırılarak verilir. İnsanları aldatmanın güzel bir davranış olmadığı fikri, tilki ile leylek üzerinde somutlaştırılmış.
3. Etkinlik
a. Düşsel olay:   Tilki ile leyleğin arkadaş olması ve birbirini yemeğe davet etmeleri.
Kişiler: Tilki ile leylek
İnsan özgü davranış,düşünce,değer ve tutumlar: aldatma, kurnazlık, masa, sandalye, tabak unsurlarını kullanarak temek yeme, leyleğin ders olması için tilkiyi yemeğe davet etmesi, üzüntülü bakışlar insana özgü davranışlardır.
b.  Olay zinciri:
1. Tiklinin leyleği yemeğe davet etmesi.
2. masaya iki tabak koyması
3. Leyleğin tabaktan yemek yiyemeyişi
4. Leyleğin tilkiye ders vermek amacıyla onu yemeğe davet etmesi.
5. leyleğin masaya dar boğazlı bir kap içinde yemek koyması.
6. Tilkinin dar olan kaptan yemek yiyemeyişi.
c. Metinde yaşananlar gerçek hayatta yaşanacak bir olay değildir. Çünkü leylek ile tilkinin arkadaş olmaları birbirini yemeğe davet etmeleri düşünülemez. Fakat burada yaşananlar inansa özgü davranışlar olduğu için günlük hayatta birebir olmasa da benzeri durumlar yaşanabilir.
Ç.Tilki. Kurnaz, hilekar arkadaşlığın değerini bilmeyen bir kişiyi temsil etmektedir.

   Leylek, akıllı, bilgili, dostluğa değer veren dürüst bir kişiliği temsil etmektedir.

4.Etkinlik: 
sayfa 18.

1.a.
 Serim bölümü: birinci paragraf, tilki ile leyleğin arkadaş olması ve tilkinin leyleği yemeğe davet etmesi
          Düğüm bölümü: Leyleğin tilkiden öcünü almak için onu yemeğe davet etmesi ve tilkinin bu davete katılması. İkinci ve üçüncü paragraflar.
Çözüm bölümü: tilkinin önüne kona kaptan yemek yiyemeyişi. Leyleğin öcünü alması.
           b. Metinde bu parçalar anlam bakımından tema etrafında şekillenerek bir bütün oluşturmuşlar. Bu bütünlüğü sağlayan unsurlar ise leylek ile tilkidir.
5.etkinlik.
Metinde yaralanılan anlatım biçimleri, öyküleyici anlatım ve betimleyici anlatım türleridir.
2. öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım.
. Böylece sözcüğü paragraflar arası bağlantıyı sağlayan bir ifadedir.
Read more

2014 - 2015 10. Sınıf Edebiyat Sayfa 10 Soruları ve Cevapları ( Öğün Yayınları )

15. sayfa

1-Okuduğunuz ilk üç metin tarihin hangi dönemini yansıtmaktadır? Metinlerden hangisi edebîdir?

16.y.y. Osmanlı dönemini yansıtmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman dönemi anlatılır. Şehzade Mustafa Kanuni’nin oğludur.
3. metin edebi metindir.

2. a) Prof. Dr. Mine Mengi’ye ait metinden yararlanarak edebiyat tarihinin hangi konuları incelediğini aşağıdaki seçeneklerden doğru olanları işaretleyerek belirtiniz.

<!--[endif]-->Edebî dönem X
Şair ve yazarların edebî kişiliği X
Şair ve yazarların hayatı    X                  bunların hepsi de edebiyat tarihinin
Edebî eserler X

DAHA AYRINTILI BİLGİ:
EDEBİYAT TARİHİNİN İNCELEDİĞİ KONULAR:
  • Edebi dönemler
  •  Şair ve yazarların hayatları
  •  Şair ve yazarların edebi kişiliği
  • Sanatçıların(şair ve yazar) eserleri
  • Edebi dönemlerin belirleyici özellikleri
  • Edebiyatı etkileyen tarihi olaylar
  • dönemin siyasi özellikleri
  • dönemin sosyal özellikleri
  •  edebi türlerin gelişimi


b) 2 ve 3. metinlerden ve araştırmalarınızdan da yararlanarak tarih ile edebiyatın nasıl bir ilişkisi olabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sıralayınız.
 Yöntem farklılıklarına rağmen tarih ile edebiyat tarihi arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Bir milletin geçmişteki duygu, düşünce ve kültür hayatını yansıtan me­deniyet tarihi genel tarihin önemli bir koludur. Aynı amaca hizmet eden edebiyat ta­lihleri, tarihçilerin başvuracağı önemli kaynaklardan biri sayılmaktadır. Bazı edebî eserler, tarihi aydınlatma bakımından büyük önem taşırlar. Tarih öncesi devirleri ay­dınlatmada kaynak vazifesi gören destanlar, siyasî, sosyal ve ekonomik hayat hakkında bilgiler veren gazavatnameler, siyasetnameler, seyahatnameler, sefaretnameler ve tezkireler tarih araştırmalarında başvurulacak kaynaklardır. Tarihî olayların ise edebiyat üzerinde etkisi büyüktür. Edebî eserleri yazıldığı dönemin tarihi bilinmeden hakkıyla anlayabilmek ve yorumlayabilmek mümkün değildir. Ancak, sanatçının tarihî bilgileri aynen kullanmak zorunda olmadığı; gelecek ve tarih kavramlarını kullanmak ve olay örgüsünü istediği gibi tertiplemek bakımından hür olduğu unutulmamalıdır.

3. “Uygarlık, tarih, edebiyat, kültür, edebiyat tarihi ve uygarlık tarihi” kavramları hakkında yaptığınız araştırma sonuçlarını arkadaşlarınızla paylaşınız.
            Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder.
            Tarih geçmişteki olaylara ait bilgilerin keşfi, toplanması, bir araya getirilmesi ve sunulması bilimidir.
            Kültür farklı anlamları olan bir terimdir.İnsana ilişkin bir kavram olarak kültür, tarih içerisinde yaratılan bir anlam ve önem sistemidir. Bir grup insanın bireysel ve toplu yaşamlarını anlamada, düzenlemede ve yapılandırmada kullandıkları inançlar ve adetler sistemidir.
            EDEBİYAT:Düşünce ve duyguların imgelerle biçimlendirilmesi...Duygu,düşünce,istek ve arzuların sözlü veya yazılı biçimde anlatılma sanatıdır...
            Edebiyat Tarihi : Bir milletin meydana getirmiş olduğu edebi eserleri ve bu edebi eserlerin yazarlarını kronolojik olarak inceleyen eserlere edebiyat tarihi denir.
            Uygarlık Tarihi : Bütün ulusların meydana getirdikleri uygarlık eserlerini kültür ve medeniyet ürünleridir.

4. Okuduğunuz ilk üç metnin konuyu işleyiş şekillerini karşılaştırınız. Bulduğunuz benzerlikleri ve farklılıkları sözlü olarak ifade ediniz.
            Sözlü ifade olduğu için cevabı size bırakıyoruz. (ancak ipucu ilk iki metin nesir 3. Metin nazımdır. Buradan yola çıkılabilir J )

5. a) “Göç Destanı”nın özetini arkadaşlarınızla okuyunuz.
Göç destanı nedir?
Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Türk kavmine "UYGURLAR" deniyordu.  Göç destanı, sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan uygurların bölgelerinden başka yerlere göç etmesini anlatan halk destanının adıdır.
Göç destanı uygur Türklerinin ulusal birliğini koruyan tılsım bozulunca, yurtlarını bırakarak güney batıya doğru nasıl göç ettiklerini anlatır. Destan Çin ve İran kaynaklarında kayıtlıdır.  

Uygur ülkesinde, Tuğla ve Selenge ırmaklarının birleştiği yerde Kumlançu denilen bir tepe vardır. Adına Hulin Dağı derlerdi.
     Hulin Dağında da, birbirine çok yakın iki ağaç büyümüştü. Biri kayın ağacıydı. Bir gece, kayın ağacının arasında yaşayan halk bu ışığı gördü ve ürpererek takip etti. Kutsal bir ışıktı, kayın ağacının üstünde kaldığı müddetçe kayın ağacının gövdesi büyüdükçe büyüfü, kabardı. Oradan çok güzel türküler gelmeğe başladı. Gece oldu mu, ağacın otuz adım ötesinden bütün çevre ışıklar içinde kalıyordu.
     Bir gün ağacın gövdesi ansızın yarıldı. İçinden beş küçük çadır, beş küçük odacık halinde meydana çıktı. Her odacığın içinde bir çocuk vardı. Çocukların ağızlarının üstünde asılı birer emzik vardı ve onlar bu mukaddes çocuklara halk ve halkın ileri gelenleri çok büyük saygı gösterdiler.


Kaynak; Edebiyatfatihi.blogpsot.com

Read more

2014 - 2015 9. Sınıf Edebiyat Sayfa 16 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

8.   "Atatürk, Kültür ve Sanat" adlı metinde Atatürk'ün edebiyata olan ilgisini belirleyiniz. Ulaştığınız sonuçları arkadaşlarınızla paylaşınız.
Atatürk genç yaşta edebiyata ilgi duymuştur.Öğrencilik zamanında Namık Kemal'in, Tevfik Fikret'in,Ziya Gökalp'in, M.Emin Yurdakul'un vatan,milliyetçilik ve özgürlük ile ilgili eserlerini okumuştur.
9.   Yapmış olduğunuz araştırma ile "Atatürk, Kültür ve Sanat" adlı metinden hareketle Atatürkçü düşüncede güzel sanatların önemini sözlü olarak ifade ediniz.
Sanatın bir toplumun ilerlemesindeki öneminin ve vazgeçilmezliğinin bilincinde olması. Atatürk sanat ve sanatçıya çok fazla önem vermiştir.Bunu da “ Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuştur” sözü ile pekiştirmiştir. Atatürk, Türk milletinin manevî ihtiyaçlarının da karşılanması gerektiğini biliyor ve bu nedenle kültürel kalkınmaya büyük önem veriyordu.Atatürk, Türk kültür ve sanatını dünyaya tanıtmak için çok çalıştı. Bu konuda araştırmalar yapılmasını, sergiler açılmasını ve kültürle ilgili kongreler düzenlenmesini teşvik etti. Sanat ve sanatçılar  hakkında takdir ve teşvik edici sözler söyledi. Bunlardan bazıları:"Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.""Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat bir sanatkâr olamazsınız." '''"Bir millet, sanat ve sanatkârdan mahrum ise tam bir hayata malik olamaz." Atatürk, sanatçı yetiştiren kurumlar açtı. Çağdaş Türk sanatını geliştirmek amacıyla Avrupa'ya resim, heykel ve müzik öğrenimi için gençler gönderdi. Bu durum, onun sanata ve sanatçıya ne kadar önem verdiğini gösterir.

10. Atatürk'ün güzel sanatlara verdiği önemi dikkate alarak "milletlerin tanıtılmasında güzel sanatların rolünün neler olabileceğini konu alan bir yazı yazınız.
Evrensel olan sanatçılara bakıldığında aslında hepsi yerel olmuş ve kendi milli değerlerine sahip çıkmış kişilerdir. Bu nedenle kendini dünyaya tanıtmış milletler ister istemez ülkelerini diğer milletlere anlatacaktır. Dostoyevski , evrensel bir yazardır ama ister istemez Rus toplumunu diğer milletlere anlatmıştır.
Anlama - Yorumlama
1.   "Edebiyatın Gücü" adlı metinde yazar, edebiyatı, "mükemmel bir yorumcu" olarak nitelendirmektedir. Bu ifadeden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.
Edebiyatçının malzemesi dil(söz) olduğu için edebiyat güzel sanatları sezgilerine de bağlı olarak derinlemesine yorumlayabilir...
2.   Metinde geçen "Mikelanj, meşhur Musa Heykeli'ni tamamladığı zaman, çekicini onun suratına fırlatıp "Konuşsana!" diye haykırır. Hiçbir söz, böyle büyük bir sanat eseri karşısında sanatkârın söze ihtiyacını bu kadar güçlü hissettiremezdi." cümlesinden anladıklarınızı sözlü olarak ifade ediniz.
Heykelde eksik olan ruhtur.O ruhu da edebiyatın yorumuyla yakalayabiliriz...
3.   "Edebiyatın Gücü" adlı metinde yer alan "Sanat eserlerinin herhangi bir sanat tarihçisi, müzikolog tarafından yorumu, ilmî verilere dayanır yani az çok objektif bir karakter taşır. Hâlbuki bir sezgi vakıası olan sanat eserini yorumlamak için yine sezgiden hareket etmek lazımdır."ifadesiyle yazarın, sanatın hangi özelliğini vurguladığını sözlü olarak ifade ediniz...
Sanatın öznel olduğu, duygu ve sezgilere dayandığı özelliği vurgulanmaktadır.


Kaynak; Edebiyatfatihi.blogpsot.com

Read more

2014 - 2015 9. Sınıf Edebiyat Sayfa 15 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

5. "Sanat ve Zanaat" adlı metinden hareketle sanat ile zanaat, sanatçı ile zanatkâr kavramları arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirleyiniz. Belirlediğiniz özellikleri maddeler hâlinde tahtaya yazınız.

.Farkları:

·         Sanat eseri biriciktir; zanaat eseri ise çoğaltılabilir.

·          Sanat eseri alışılmışın dışında özgündür; zanaat eseri alışılmış bilinen tekrar edilendir.

·         Sanatta yaratıcılık ön planda olmasına karşılık zanaatta ustalık ön plandadır.

·         Sanat eseri güzellik amacı güder; zanaat ise yarar amacı.

·         Sanatçı eserini oluştururken para kazanma amacı gütmez; zanaatçı para kazanmak ister.

Benzerlikleri:

·         Her ikisi de el emeği ister.

·         Her ikisi de biçim oluşturur.

·         Her ikisi de bir beceri izlenimi verir.

·          Her ikisinin de temelinde bir tasarım vardır.

6. Sanatın gelişmesinde zanaatın etkisini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
Zanaatta da sanatta olduğu gibi  el emeği,biçim oluşturma bir beceri ve bir tasarım vardır.Fayda amacı güden zanaat estetik kaygıları da barındırmasıyla sanatın gelişmesini sağlar...
7. Sanat eserinin özgün olduğu ve bu özelliği ile sanatçısını temsil ettiği gerçeğinden hareketle sanat ve sanatçı arasındaki ilişkiyi açıklayınız...

Her sanat eseri, sanatçısının kişiliğini, dünyasını yansıtır. Sanatçıyı tanımak için en doğru ve kestirme yolun onun eserlerini okumak, dinlemek ya da seyretmek olduğunu ifade eden sözleri çokça duyarız. Tabii burada söz konusu olan sanatçının edebî ya da sanatçı kişiliğidir Gerçekten de sanat eserleri, yaratıcılarının aynası gibidir. Bakmayı bilen için bu aynada sanatçının kişiliğine dair pek çok ipucu saklıdır. Eskilerin tabiriyle “Üslubu beyan ayniyle insandır.” Yani, eserde sanatçıya ait üslup özellikleri, onun kişiliğinin bir ifadesi, yansımasıdır.
Read more

Güzel Sanatlar İçinde Edebiyatın Yeri Nedir?

Edebiyat;duygu düşünce ve hayallerin karşımızdakilerde hayranlık uyandıracak şekilde yani güzel ve etkili olarak yazı ya da söz ile ifade edilmesi sanatıdır.


GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
Sanat insanın güzellik karşısında duyduğu heyecan ve hayranlığı uyandırmak için ortaya koyduğu yaratıcılıktır.Sanatın temelinde insan sevgisi,hoşgörü,yaratma özgürlüğü vardır.
Sanat insanın varlık şartlarından biridir.İnsanın olduğu her yerde sanat vardır.(Mağara resimleri,antik süs eşyaları,işlenmiş kap kaçak vb.) Sanatın amacı da zaten insanlarda güzel duygular uyandırmak,insan hayatını renklendirmek,güzelleştirmektir.Resim,tiyatro,şiir,dans,müzik ve kitapların olmadığı edebiyat fatihi bir dünyada
yaşadığımızı düşünürsek sanatın insan hayatı için ne kadar vazgeçilmez ve önemli olduğunu anlarız.
İnsanlar kendilerini farklı araçlarla ifade edebilirler.Kimisi resimle,müzikle,  dansla heykelle kimisi de şiirle,romanla,hikayeyle yani edebiyat vasıtasıyla ifade ederler.
İnsanoğlu hayatı boyunca güzeli istemiştir.Sözüne yazısına(edebiyat),sesine (müzik)kullanabildiği
renklere(resim),yaşadığı mekana(mimarlık),işleyebildiği her türlü maddeye(heykeltıraş)güzellik vermek
insanoğlunun yaşam felsefesi olmuştur ki bu da güzel sanatlar dediğimiz şubeleri doğurmuştur.
Edebiyat  bu güzel sanatların bir koludur.Edebiyat;sözde ,yazıda,düşüncede,hayalde güzellik demektir.
Edebiyat;dil ile gerçekleştirilen,malzemesi dil olan güzel sanat etkinliğidir.Edebi eser öncelikle edebiyat fatihi sanat değeri
olan eserdir.Edebi eserlerde dikkatle kullanılmış bir dil vardır.
Bilim nasıl ki akla, mantığa,öğretmeye yönelik ise sanat da insan ruhunu doyurmaya,güzelleştirmeye yöneliktir.
Read more

2014 - 2015 9. Sınıf Edebiyat Sayfa 14 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

Sayfa 14 cevapları: Kaynak; Edebiyatfatihi.blogpsot.com

b) Kullanılan malzeme göz önüne alındığında hangi sanat dalının sanatçının duygu, düşünce ve hayallerini yorumlamasında daha kullanışlı olduğunu belirtiniz.
Malzemesi dil olduğu için edebiyat daha kullanışlıdır.

4. Etkinlik: Sınıfa tarih, fizik, felsefe, şiir, roman ve hikâye metinleri getirmiştiniz. Sınıfa getirdiğiniz ve bu bölümde incelediğiniz metinleri dil, ifade ve yazılış amaçları bakımından karşılaştırınız. Karşılaştırma sonuçlarına göre metinleri fayda sağlayan öğretici metinler ve sanat metinleri olarak gruplandırıp tahtaya yazınız.
1.METİN ÇANAKKALE CEPHESİ (Tarih metni)
19 Şubat 1915'te başlayan Çanakkale harekatı ile itilaf dev­letlerinin,
+ Osmanlı Devleti'ni saf dışı bırakmak
+ Rus ordusuna gerekli askeri yardımı ve malzemeyi ulaştırmak.
+ Balkan Devletleri'ni savaşa çekmek
+ Savaşı kısa zamanda sonuçlandırmak gibi önemli amaçları vardı.
+ 18 Mart 1915 günü başlayan asıl hücumları sonuçsuz kaldı. İtilaf donanmasını bozguna uğradı.
+ Boğazı geçemeyeceğini anlayan itilaf devletleri, Gelibolu'ya asker çıkardılar.
+ Gelibolu'daki mücadeleler sekiz ay kadar devam etti.
+ Mustafa Kemal'in 19. Tümen Komutanı olarak bulunduğu Türk ordusu; Conkbayırı ve Anafartalar'da zaferler kazana­rak düşman ilerleyişini durdurdu.
+ İngiliz ve Fransız güçleri 8-9 Ocak 1916'da Çanakkale'yi ta­mamen boşalttılar.


2.METİN (ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE) 
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' 
METİNLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
1. İfade şekilleri: 1. metin düşünceleri temellendirerek ifade etmiş,düzyazı şeklinde...
 2. metin ise duygularını ve düşüncelerini okurun algısına ve sezgisine bırakarak ifade etmiştir.
    Dilin işlevi: 1. metinde dil göndericilik işlevinde, 2. metinde ise şiirsel (sanatsal) işlev etrafında oluşturulmuştur.
    Yazılış amacı. 1. metin bilgi vermek, öğretmek amacıyla, 2. metin güzellik duygusunu, hayallerini, kurgusunu okurun sezgisine ve algısına bırakarak anlatmak amacıyla yazmışlardır.

4. Resim, türkü, heykel vb. sanat eserleri ile karşılaştığınızda neler hissettiğinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. İnsan etkinliklerinin güzel sanatlar içindeki yerini açıklayınız.

Edebiyat;duygu düşünce ve hayallerin karşımızdakilerde hayranlık uyandıracak şekilde yani güzel ve etkili olarak yazı ya da söz ile ifade edilmesi sanatıdır.


GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
Sanat insanın güzellik karşısında duyduğu heyecan ve hayranlığı uyandırmak için ortaya koyduğu yaratıcılıktır.Sanatın temelinde insan sevgisi,hoşgörü,yaratma özgürlüğü vardır.
Sanat insanın varlık şartlarından biridir.İnsanın olduğu her yerde sanat vardır.(Mağara resimleri,antik süs eşyaları,işlenmiş kap kaçak vb.) Sanatın amacı da zaten insanlarda güzel duygular uyandırmak,insan hayatını renklendirmek,güzelleştirmektir.Resim,tiyatro,şiir,dans,müzik ve kitapların olmadığı edebiyat fatihi bir dünyada
yaşadığımızı düşünürsek sanatın insan hayatı için ne kadar vazgeçilmez ve önemli olduğunu anlarız.
İnsanlar kendilerini farklı araçlarla ifade edebilirler.Kimisi resimle,müzikle,  dansla heykelle kimisi de şiirle,romanla,hikayeyle yani edebiyat vasıtasıyla ifade ederler.
İnsanoğlu hayatı boyunca güzeli istemiştir.Sözüne yazısına(edebiyat),sesine (müzik)kullanabildiği
renklere(resim),yaşadığı mekana(mimarlık),işleyebildiği her türlü maddeye(heykeltıraş)güzellik vermek
insanoğlunun yaşam felsefesi olmuştur ki bu da güzel sanatlar dediğimiz şubeleri doğurmuştur.
Edebiyat  bu güzel sanatların bir koludur.Edebiyat;sözde ,yazıda,düşüncede,hayalde güzellik demektir.
Edebiyat;dil ile gerçekleştirilen,malzemesi dil olan güzel sanat etkinliğidir.Edebi eser öncelikle edebiyat fatihi sanat değeri
olan eserdir.Edebi eserlerde dikkatle kullanılmış bir dil vardır.
Bilim nasıl ki akla, mantığa,öğretmeye yönelik ise sanat da insan ruhunu doyurmaya,güzelleştirmeye yöneliktir.
Read more

2014 - 2015 9. Sınıf Edebiyat Sayfa 13 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )

GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT

1. "Edebiyatın Gücü" adlı metinden hareketle mimari, resim, heykel ve müzik gibi güzel sanatların genel özelliklerini belirleyiniz. Bu özellikleri aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.

mimari:Malzemesi taş,ağaç,beton, demir olan sanat dalıdır.Sanatkar bu malzemeye tam anlamıyla hükmedemez.Mimaride fayda ön plandadır,estetik sonra gelir...

resim:Sanatkarın ruhunu heykel ve mimariye göre daha iyi yansıttığı sanattır.Heykelde eksik olan ruh belirli bir oranda resimde tamamlanır

heykel:Malzemesi, tunç taş, ağaç, alçı olan sanat dalıdır.Mimariye oranla estetik kaygı daha ön plandadır.

müzik:
 insan ruhundaki bütün duygular bütün değişimleri,
sınırsız bir ifade kabiliyetiyle verir.

2. "Edebiyatın Gücü" adlı metinden hareketle edebiyatın diğer sanat dallarından ayrılan yönlerini sözlü olarak ifade ediniz.

  • En önemli fark kullanılan malzemedir.
·         Amaçları bakımından farklıdır.
·         İfade edişleri farklıdır.
·          Gerçekliği ele alışları farklıdır.
3. "Şiirsiz Dünya Hayali" adlı metne göre demir devrinde faydasız olduğunu bildiği hâlde insanoğlu niçin silahının kabzasına çeşitli resimler çizmiştir? İnsanın sanatla uğraşma ihtiyacı duymasının sebeplerinin neler olabileceğini sözlü olarak ifade ediniz.

3. Etkinlik: a) Aşağıdaki tabloda yer alan sanat dallarının ana malzemelerinin neler olduğunu tablodaki uygun yerlere yazınız.

Sanat Dalı 

Sanatın Temel Malzemeleri

Resim boya, kalem, tuval, palet, fırça...

Heykel : 
 tunç taş, ağaç, alçı , mermer

Mimari: 
taş,ağaç,beton, demir

Müzik :
 ses,söz,nota

Edebiyat : dil(söz)

Tiyatro :hareket,jest ve mimikler,söz,

Sinema :söz,müzik

Opera :söz,müzik

Bale :hareket,

Pandomim :hareket

Operet: hareket,ses



Kaynak; Edebiyatfatihi.blogpsot.com

Read more