10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 139 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

a.  Şiirin yapısıyla ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.
•    Birimlere verilen adı söyleyiniz.
Şiirde birim olarak dört dizelik bentler vardır.
•    Birim sayısını belirtiniz.
Şiirde 7 bent vardır.
•    Uyak örgüsünü tahtada şema üzerinde gösteriniz.
Aaaa/bbba/ccca…
•    Şiirin ölçüsünü belirtiniz.
Şiir aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
•    Temasını söyleyiniz.
Aşk teması işlenmiştir.
 
b.  Yaptığınız incelemeden ve bilgi birikiminizden yararlanarak Ahmet Paşa'nın şiirinin hangi nazım şekliyle yazıldığını söyleyiniz.
Ahmet Paşa, şiirini murabba nazım şekliyle yazmıştır.
 
b.  Osmanlı Devleti'nin XV. yüzyıldaki yapısıyla Ahmet Paşa'nın Murabba'sına hâkim olan söyleyiş arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Osmanlı Devleti’nin 15.yüzyılda gittikçe güçlendiği, siyasi ve askeri alanda geniş bir coğrafyaya hükmetmeye başladığı İstanbul’un başkent olmasıyla yüksek bir kültürün oluştuğu görülmektedir.
 
1.      Sınıfta yedi grup oluşturunuz. Grup üyelerinizle incelediğiniz birimde, kendi anlamı dışında kullanılan kelimeleri belirleyiniz. Bu kelimelerin şiirde hangi anlamda kullanıldığını söyleyiniz.
Şiirde yan ve mecaz anlamda kullanılan kelimeler:
Birinci Bent: kuru(boş abes), dolaşmak(sarılmak, tutunmak)
İkinci Bent: Ayağa düşürmek(değerini düşürmek), toprak etmek( yolunda feda etmek, harcamak), kul edinmek( değer vermek)
Üçüncü Bent: Zehir(acı, keder), diken( kahır, keder), baş koşmak(başbaşa vermek), kadeh(aşk)
Dördüncü Bent: Peşine takılmak(peşinden gitmek), hercai(karasız, vefasız)
Beşinci Bent: Başını feda etmek( kendini adamak
Altıncı Bent: Candan üstün tutmak( kendinden daha çok önemsemek),  akıvermek( çabucak sevmek)
Yedinci Bent: Sözlerimin ateşi( etkileyicilik), hareketli( dokunaklı, duygulu), aşk elbisesi( aşıklık hali)
 
2.      a. Şiirdeki imgeleri belirleyiniz.
Şiirdeki imgeler: zülüf, gönül, zehir, kadeh, diken, hançer, ağyar, gam, aşk hengamesi, ateş, aşk elbisesi
 
b.  Okuduğunuz murabba ve Bakî'nin gazelinde bulunan ortak imgeleri söyleyiniz.
Okuduğumuz murabba ile Baki’nin gazelinde “gönül” imgesi ortaktır.
 
c.  Murabbanın birinci dörtlüğünde sevgilinin neye teşbih edildiğini açıklayınız.
•    Ayrıca "gönül" bir insan gibi perişan hâldedir, boş sevdalar peşindedir. Bu dizedeki söz sanatının adınısöyleyiniz.
•    Murabbanın diğer dörtlüklerindeki söz sanatlarınıda bulup bunların nasıl yapıldığını açıklayınız.
Murabbanın ilk dörtlüğünde sevgilinin yüzü güle benzetilmiştir.
Gönül kavramı insan gibi düşünüldüğü için teşhis sanatı yapılmıştır.
Murabbadaki diğer söz sanatları:
Birinci Bent: “Vay gönül, eyvah gönül” – nida
İkinci Bent: Şair kendini heva yolunda toprağa benzetiyor— teşbih
Kakül sevgilinin bir parçasıdır— Mecaz-ı Mürsel
Ayağa düşmek ve kul olmak arasında anlam ilişkisi vardır—tenasüp
Üçüncü Bent: Zehri kadehlerle içmekte, cefa dikenleri göğsünü doğramaktadır—mübalağa
Dördüncü Bent
Köpek sürüsü ifadesiyle rakipler kastedilmiştir—istiare
Rakiplerin köpek sürüsü kadar çok olması— mübalağa
“Yar, güzel, şuh” kelimeleri arasında—tenasüp
Beşinci Bent
Aşk ve gam, insan gibi ney ve çalgı aletlerini çalamaz—Teşhis
Altıncı Bent:
İki dünya sözüyle dünya ve ahiret hatırlatılmıştır—telmih
Sevgilinin boyu selvi ağacına benzetilmiştir—teşbih
Yedinci Bent:
Şairin sözlerinin ateşi aşk mevsimini ısıtır—mübalağa
Aşk elbisesinin gönül tarafından giydirilmesi—teşhis
“Boy” kelimesiyle “vücut” kastedilmiştir—mecazımürsel
Şiirin her bendinin sonunda “vay, eyvah, gönül” kelimeleri tekrarlanmıştır.—Tekrir
 
ç. Belirlediğiniz söz sanatları ve imgelerin şiirdeki işlevini söyleyiniz.
Belirlediğimiz imgeler ve söz sanatları şiirin anlam bakımından etkileyici olmasını sağlamıştır.
 
3.      Şiirde şairin gözlem, izlenim, sezgi ve kişisel duyarlılığınıyansıtan ifadeleri açıklayınız.
Şair, gözlem, izlenim ve duyarlılıklarını duygusal bir söyleyiş ve bakış açısıyla dile getirmiştir. Aşkı anlatırken çeşitli imge ve benzetmelere başvurmuştur.
 
4.      Şiirin yan anlam bakımından zengin olup olmadığını örneklerle belirtiniz.
Şiir yan ve mecaz anlam bakımından zengin bir ifade özelliğine sahiptir.
 
5.      Murabbada kullanılan Arapça ve Farsça kelimelerin altını çiziniz. Bunların şiirde kullanılma nedenini belirtiniz.
zülf, sevda, hay, hak, heva, illa, nuş, niş, cefa, ağyar, aşk, gam, vaz, vasl, cihan, nam, name, came, felek
Farsça kelimeler: gül, semen-say, bi-serü bi-pay, pay-mal, zülf-i semensa, sagar, har, dilber, diriğ, yar, hercai, dildar, ser-baz, dil, serv, ab-ı revan, suz, hengame
Arapça ve Farsça kelimelerin yoğun olarak kullanılması Divan şiirinin dil ve söyleyiş geleneğiyle ilişkilidir.
 
6.      Şiirin hangi geleneğin ürünü olduğunu söyleyiniz.

Divan şiiri geleneğine göre yazılmıştır.
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 138 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

  a.  Okuduğunuz şiirin ahenk ögelerini (aliterasyon, asonans, ritim, uyak, söyleyişözelliği) belir leyiniz. Tespitlerinizi tahtaya yazınız.
Aliterasyon: n, l, m
Asonans: a, ö, ü
Ritim: Şiirde son dizelerin ritmik bir ses akışı vardır.
Söyleyiş özelliği: Şair aşk acısını çeken ve duygularını acılar içinde kıvranan, inleyen bir hasta gibidir. Şiirin genelinde bir yakınma ve acınma duygusu sezilmektedir.
 
b.  Konuşma dilindeki tonlama ve vurguyla bentlerdeki ses ve söyleyiş arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Bentlerdeki “ vay”  kelimesi konuşma diline özgü bir vurgu değeri taşımaktadır.
25.Etkinlik
a)Şiirde mısralar beyitleri, beyitler de birleşip bentleri oluşturmuştur.
b)Tema: aşk
Aşkın kulu olmak, aşka müptela olmak, acıdan yakınma, övünmek, sevmek, kıskançlık, aşktan kurtulamamak
Okuduğumuz birimlerin ortak teması aşktır.

Birimlerde sevgilinin güzelliği, aşkın acı veren yönü, kıskançlık aşktan kaçamamak gibi duygu ve düşünceler aşk teması etrafında birleşmektedir.
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 136 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

a.  Şiirin yapısıyla ilgili özellikleri (nazım birimi ve sayısı, konusu, teması, uyak düzeni) belirleyiniz. Tespitlerinizi tahtaya yazınız.
Nazım birimi: bent
Birim sayısı:1
Konu ve Teması: Sevgilinin güzelliği
Uyak düzeni: aaba
 
b.  İnceleme sonuçları ve bilgi birikiminizden yararlanarak okuduğunuz şiirin hangi nazım şekliy le yazıldığını söyleyiniz.
Tuyuğ nazım şekliyle yazılmıştır.
 
3. Şiirin temasını aşağıya yazınız.
Sevgilinin güzelliği
 
4. a. Şiirde kendi anlamıdışında kullanılan (mecaz) kelimeleri ve bunların hangi anlamda kullanıldığını söyleyiniz.
Mecaz anlamda kullanılan kelimeler: gülmek(açılmak), gül(sevgili), gam çekmek(üzülmek, kederlenmek)
 
b. Şiirdeki söz sanatlarını ve bunların nasıl yapıldığını kısaca aşağıya yazınız.
Dilberin yanağı güle benzetilmiş— Teşbih
Sevgilinin saçı reyhana ve sümbüle benzetilmiş— Teşbih
Dilber- canan- gül kelimeleri arasında anlam ilişkisi vardır. — Tenasüp
 
c. İmge ve söz sanatlarının şiirde hangi işlevde kullanıldığını belirtiniz.
İmge ve söz sanatları şiirin anlam ve söyleyiş bakımından ilgi çekici ve estetik bir özellik kazanmasına yardımcı olur.
 
5.   Şairin şiirde aktardığıgözlem, izlenim, sezgi ve kişisel duyarlılığının yaşanabilir olup olmadı-
ğınıaçıklayınız.

Şairin şiirde aktardığı gözlem, izlenim, sezgi ve kişisel duyarlılıklar yaşanabilir ölçüde değildir.
 
b.  İvaz Paşazade Ataî'nin şiirindeki duygu ve düşüncelerin günümüz şiirinde nasıl dile getirildiğini belirtiniz.
İvaz Paşazade Atai’nin dile getirdiği duygu ve düşünceler günümüz şiirinde aynı imgelerle değil günümüz insanının zevk ve anlayışına göre ve daha anlaşılır bir dille ifade edilir.
 
6.      Şiiri, yan anlam bakımından değerlendiriniz.
Şiirde “açılmak, çıkmak, çekmek” kelimeleri yan anlamlıdır.
 
7.      Şiirdeki Arapça ve Farsça kelimelerin kullanılma nedenini tartışınız. Tartışmanızıyaparken eserin ait olduğu geleneğin etkisini de dikkate alınız. Sonucu kısaca belirtiniz.
Şiir divan edebiyatı Türk şiiri geleneğine göre yazılmış ve Arapça, Farsça kelimelere yer vermiştir.
 
8.      Şiirin yapısı, temasıve anlatımı arasında nasıl bir uyum olduğunu belirtiniz.
Şiirin teması Divan edebiyatının klasik teması olan sevgilinin güzelliğidir. Tuyuğ türünde güzellik ve aşk temaları sıkça işlenir. Yoğun bir anlam özelliği vardır.
 
b. Şair ve eseri arasındaki ilişkiyi belirtiniz.

İvaz Paşazade Atai  15.Yüzyıl divan şairlerindendir. Eserlerinde kendine özgü bir dil ve ifade özelliği vardır. Türkçeyi aruza başarılı bir şekilde uyarlamıştır. Şiirlerinde aşk, tabiat ve sevgilinin güzelliği temalarını işlemiştir. 
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 135 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

Neşatî'nin şiirinde dile getirilen duygu ve düşüncenin günümüz şairlerinden  Faruk Nafiz Çamlıbel'in eserinde nasıl ele alındığını belirtiniz.
Neşati’nin ağır, süslü ve imgelerle örülü bir dille anlattığı aşk duygusu Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirinde daha sade ve anlaşılır bir söyleyişle karşımıza çıkmaktadır.
 
6.   a. Şiirdeki "aklını yitirmek" söz grubunda bulunan "yitirmek" kelimesi "sağlığını kaybetmek" anlamıyla kullanılmıştır. Yani kelime yan anlamıyla kullanılmıştır.
b.  Şiirden yan anlamıyla kullanılan kelimelere örnekler bulunuz.
Şaşırmak- hayran olmak
Ayrılmak- dağılmak
Suskunuz—Dayanıklıyız
 
c.  İnceleme sonucundan hareketle şiirin yan anlam bakımından zengin olup olmadığını belirleyiniz.
Şiir yan anlam bakımından zengin sayılır.
 
7.     Şiirdeki Arapça ve Farsça kelimeleri tespit ediniz. Bunların şiirde niçin kullanıldığını tartışınız. Ulaştığınız sonucu belirtiniz.
Arapça kelimeler: Nezzare, hüsn, hayret, aşk
Farsça kelimeler: Medhuş, ser-efgen, bi-huş, sadpare, çü, gül, çün, gönce, dehen-beste, hamuş
 
8.     Neşatî'nin şiiri, eğitim seviyesi farklı iki kişiye okutulsa eserle ilgili yorumları neden farklı olur? Açıklayınız.
Neşati’nin şiirini anlayabilmek için Arapça ve Farsça dillerinin Türk edebiyatında kullanılan başlıca kelimelerini, imge ve mecazların anlam özelliklerini iyi bilmek gerekir.
 
9.   Şiirin teması, anlatımı ve yapısı arasındaki uyumu belirtiniz.
Şiirin teması aşktır. Aşk duygusu kalender bir üslupla dile getirilmiştir. Bu üslup rubai türünün belirgin özelliklerindendir.
 
1.       Şiirin ahenk ögelerini (aliterasyon, asonans, ölçü, uyak ve söyleyiş özelliği) defterinize yazınız. 
Aliterasyon: d, l, r
Asonans: a, u
Ölçü: Aruz ölçüsü
Uyak: durur:Redif
An: Zengin Uyak
Söyleyiş özelliği: Divan şiirine özgü bir söyleyiş özelliği vardır. Şair sevgilinin güzelliğini  betimleyerek anlatmaktadır.
 
2.      Şiirin birimini söyleyiniz. Bu birimin özelliklerini belirtiniz.

Şiirin birimi benttir. Tuyuğ türünde rubaide olduğu gibi iki beytin birleştirilmesiyle bir bent oluşturulur. Bendin uyak şeması aaba şeklindedir
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 134 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

17. Etkinlik
Şiirin yapısını(nazım birimi, birim sayısı, tema, ölçü, uyak düzeni) inceleyiniz. Tespitlerinizi tabloya yazınız. Daha sonra bu inceleme ve bilgi birikiminizden yararlanarak şiirin, hangi nazım şekliyle kaleme alındığını tablonun ilgili bölümüne yazınız.
Bent
1
Aşk
Aruz Ölçüsü
Aaba
Rubai
 
3.      Şiirin temasını söyleyiniz.
Teması aşktır.

4.      a. Şiirde kendi anlamı dışında kullanılan kelimeler varsa bunları belirleyiniz.
Şiirde kendi anlamı dışında kullanılan kelimeler: boyun bükmek, aklını yitirmek, ağzı bağlanmak
 
b.  Şiirdeki imgeleri bulunuz.
Gül, gonca
 
c.  Şiirdeki söz sanatlarını bulunuz. Bunların nasıl yapıldığını açıklayınız.
Güzellik karşısında aklını yitirmek—Mübalağa
Gül gibi yüz parçaya ayrılmak— Teşbih
Gonca gibi ağzı bağlı olmak—Teşbih
Gül ve goncanın anlam yakınlığı—Tenasüp
Şaşkınlık ve aklını yitirmek arasındaki yakınlık—Tenasüp
 
ç. Belirlediğiniz imge ve söz sanatlarının kullanılmasının nedeni nedir? Bunların şiirin anlamına nasıl bir katkı sağladığını belirtiniz.
İmge ve söz sanatlarının kullanılması şiirin anlam ve söyleyiş yönünden etkileyici olmasına katkı sağlamıştır.
 
5.   Neşatî'nin şiirine yansıttığı"gözlem, izlenim, sezgi ve kişisel duyarlılık" yaşanabilir gerçekler midir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Neşati, aşk duygusunu benzetme ve imgelerle gerçeğin ötesine taşımış; hayal gücüyle zenginleştirmiştir.

  
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 133 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

b.  Fuzulî hakkındaki bilgileriniz ve okuduğunuz şiirden hakkındaki çıkarımlarınızı aşağıya yazınız.
Fuzuli, şiir alanındaki ustalığının yanı sıra İslam tarihi ve peygamberimiz hakkında çok derin  bilgilere sahiptir.
İfadelerinde tasavvufa özgü bir derinlik vardır.
Aşk temasını hep hüzün ve acı ile birlikte ele alır.
İmge ve mecazlara  sıkça başvurur.
Şiir dilinde Azeri Türkçesi ile Farsçanın etkileri vardır.
Na’t ve övgü yeteneği çok üstündür.
Şiirine bilgiyi de katmayı başarmıştır.
Edebi sanatları ustalıkla kullanmıştır.
Çağdaşı olan Baki gibi beşeri aşkı değil ilahi aşkı işlemiştir.
 
c. Fuzulî'nin edebî ve fikrî yönüyle "Su Kasidesi" arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Su Kasidesi’nde Fuzuli’nin hem şair yönünü hem de peygamber sevgisini görmekteyiz.
 
1. Şiirdeki ahenk ögelerini belirleyiniz. Tespitlerinizi aşağıya yazınız.
Aliterasyon:ş, z
Asonans: e, u
Ölçü: Aruz ölçüsü
Uyak: -uz biz:redif
-uş:Zengin uyak
Söyleyiş özelliği: Şair, duygularını kendinden emin bir söyleyişle dile getirmektedir. Aşk duygusuyla aklını yitirmekten, susup kalmaktan gururla söz etmektedir.
 
2. a. Okuduğunuz şîirîn bîrimini belirtiniz.
Şiirin birim benttir.
 
b. Birimin özelliklerini sıralayınız.
Rubailer dört dizelik bentlerden oluşur. Aaba biçiminde uyak şeması vardır. Genellikle tek bentlik şiirlerdir.
 
b.  Osmanlı Devleti'nin XVII. yüzyıldaki durumu Neşatî'nin söyleyişine nasıl yansımıştır? Açıklayınız.

Neşati, tıpkı Baki gibi şiirlerinde özgüven duygusuna dayalı, kendine güvenen, yüksek perdeden bir söyleyiş sergiler.
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 132 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

a. Şiirin ilk beytinde şair, gönlündeki ateşin su ile söndürülemeyecek derecede çok olduğunu söyleyerek mübalağa (abartma) sanatı yapmaktadır. "Ateş" anlamındaki "od" kelimesini, aşk ateşi yerine kullanarak "mecaz" yapmaktadır. Yine aynı beyitte "su ve ateş" kelimelerini bir arada kullanarak da tezat (zıtlık) sanatı yapmıştır.
 
Şiirin ilk beytinde şair, kitapta anlatıldığı gibi mübalağa ve tezat sanatına yer vermiştir.
 
b. Şiirin 2, 3, 4, 5, 6 ve 7. beyitlerindeki söz sanatlarının adlarıaşağıda belirtilmiştir. Bu sanatla-rın nasıl yapıldığınıaçıklayınız.
İkinci beyit: Tecahüliarif:Şair  dünyanın rengini bilmiyormuş gibi davranır.
Mübalağa: Şairin gözyaşları dünyayı kaplamıştır.
Hüsnitalil: Dünyanın rengini gözyaşlarından aldığını düşünmektedir.
Tenasüp: Gözyaşı, göz, su ile kubbe, dünya  kelimelerinde anlam ilişkiis vardır.
Üçüncü Beyit:
Açık istiare: Akarsu sevgilinin keskin bakışlarına, duvar ise aşığa benzetilir.
TenasüP: Kılıç, keskin, parça parça yarık kelimeleri arasında anlam ilişkisi vardır.
Teşbih: Sevgilinin bakışları keskin bir kılıca benzetilmiştir.
Dördüncü Beyit:
Ad aktarması: Kirpiklerin sözünü korkarak söyleyen  gönül değil dildir. Gönül sözüyle dil kastedilmiştir.
Tenasüp: Korkmak, çekinmek kelimeleri arasında anlam ilişkisi vardır.
Açık istiare: Su aşka benzetilmiştir.
Beşinci Beyit:
Teşbih: Sevgilinin yüzü güle benzetilmiştir.
Tevriye: Sele vermek sözü hem boş vermek hem de bolca su vermek anlamında kullanılmıştır.
testonline.blogcu.com
Tenasüp: “Bahçıvan, gül, gül bahçesi” kelimeleri arasında anlam ilişkisi vardır.
Altıncı Beyit:
Teşbih: Su, siyahlığı yönüyle kalemin yazısına benzetilmiştir.
Kinaye: Kalem gibi sözüyle yüzdeki tüylerin özenle çizilmiş olduğu anlatılmaktadır.
Tenasüp: kalem, yazı kelimeleri arasında anlam ilişkisi vardır.
Yedinci Beyit:
Tezat: gül- diken kelimeleri arasında
Ad Aktarması: “Yanak” kelimesiyle sevgili kastedilmektedir. (parça- bütün)
Tenasüp: Yanak, kirpik kelimeleri arasında anlam ilişkisi vardır.
 
c. Şiirdeki imgeler ve söz sanatlarının şiire katkısını belirtiniz.
Şiirdeki imge ve söz sanatları anlatımın etkileyici ve derin bir özellik kazanmasına yardımcı olur.
 
ç. "Ahmed-i Muhtâr, Seyyit, Ensâr, Şeb-i Mirac" isimlerinin şiirde kullanılma nedenini açıklayınız.
”Ahmed- Muhtar, Seyyit, Ensar, Şeb-i Miraç”  isimleri Peygamber efendimizle ilgili duygu ve düşüncelerin daha somut bir biçimde ifade edilmesini sağlamak amacıyla  kullanılmıştır.
 
3.      Okuduğunuz şiirde Fuzulî'nin gözlem, izlenim, sezgi ve kişisel duyarlılığını belirten bölümleri söyleyiniz. Bunların yaşanmasının mümkün olup olmadığını açıklayınız.
Fuzuli Hz. Muhammed’e duyduğu sevgi ve hürmeti kendine özgü şiirsel ve felsefi bir üslupla dile getirmiştir. Bu sevgiyi doğrudan anlatmak yerine tabiatın en kutsal varlığı ve yaşam kaynağı olan “su” kavramı ile özdeşleştirerek dile getirmiştir.  Birçok beyitte suyu kişileştirmiştir.
 
4.      Şiiri, yan anlam bakımından değerlendiriniz.
Şiirdeki kelimelerin büyük bir çoğunluğu yan anlamda kullanılmıştır.
 
b.  Fuzulî'nin şiirinde dile getirilen duygu ve düşüncenin günümüz şiirinde nasıl dile getirildiğini
belirtiniz.

Fuzuli’nin şiirinde peygamber sevgisi yoğun bir imge ve mecazla övülmüş, benzetmeler ve soyut ifadelerle derinlik kazanmıştır. Ağır ve süslü bir dille sunulan bu kasidenin  anlam boyutu da derinlerdedir.
 
5.   a. Şiirde kullanılan Arapça ve Farsça kelimelerden birkaç örneği aşağıya yazınız.
•   Bu kelimelerin şiirde neden kullanıldığını tartışınız. Ulaştığınız sonucu belirtiniz.
Arapça Kelimeler:Devvar, muhit, aceb, mürur, rahne, vehm, mecruh
Farsça Kelimeler: Eşk, ab-gun, divar, peykan, bağ-ban, gül-zar, dil, gubar
Arapça ve Farsça kelimeleri kullanmak, divan şiirinin dil ve anlatım geleneğinin bir sonucudur.
 
b. Şiirin hangi geleneğin etkisiyle yazıldığını belirtiniz.

Divan şiiri kaside geleneğine göre yazılmıştır.
Read more

6. Sınıf Din Kültürü Sayfa 142 Soruları ve Cevapları ( İlke Basım )

9.
a. XI
b. IX
c. X
ç. VII
d. VI
e. V
 f. IV
g. III
ğ. I
h. II


10. Y


11. D

12. D


13, 14 ve 15. soruları sizin cevaplandırmanız gerekiyor.
Read more

6. Sınıf Din Kültürü Sayfa 141 Soruları ve Cevapları ( İlke Basım )

1. C

2. A

3. D

4. C

5. C

6. Gök tanrı

7. Karahanlılar

8. Ehli beyt
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 130 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

2.
* Tanzimatta… öğretici metinler  Servet-i Fünun da …roman türü ….etkili olmuştur.
* …..Mai ve siyah……
* ….. Mai ve Siyah……Aşk-ı Memnu……..
* ………Mehmet  Rauf  ……….Eylül…….
 
3. d. Romanlar çoğunlukla Anadolu’da geçer
 

4.Dönemin baskıcı anlayışından kaynaklana bir özelliktir. Dönemin siyasi baskıları sanatçıları içe kapanık,  hayalci, karamsar bir kişilik çizmelerine neden olmuştur. 
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 129 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

9. Etkinlik
Tanzimat romanında toplumsal temalara ağırlık verilmişken Servet- Fünun romanında ise bireysel temalara ağırlık verilmiştir. Tanzimat romanında dil servet-i Fünun romanına göre daha sadedir.
Servet-i Fünun romanı teknik bakımdan Tanzimat romanına göre daha gelişmiştir. Batılı roman anlayışını daha iyi yansıtmaktadır.
 
10. Aşk-ı Memnu romanı servet-i Fünun edebiyatını en iyi yansıtan romanlardandır. Batı tarzı roman anlayışını teşkil etmesi bakımından edebiyatımızda önemli bir yeri vardır.
 
11. Halit Ziya Uşaklıgil Edebi kişiliği
a. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk romanları yazan sanatçı olarak kabul edilir.
b. Servet-i Fünun döneminde roman ve hikâye türünün en önemli ismidir.
 c. Eserlerinde realizm akımının etkisi görülür. En ünlü öykülerinden biri olan Kar Yağarken öyküsünde anlattığı 'realizm' bunun bir örneğidir.
d. Dili süslü, sanatlı ve ağırdır. Ancak yine de dili başarıyla kullanır. Alışılmıştan farklı bir cümle düzeni vardır. Romanlarında aydın kişileri anlatır. Romanları, cumhuriyet dönemimde sadeleştirilebilmiştir
e. "Mai ve Siyah" romanındaki Ahmet Cemil karakteri Servet-i Fünun sanatçısını temsil eder. Ruh tahlillerine önem verir. Kahramanları yaşadıkları çevreye uygun olarak anlatır. Romanlarında yalnız İstanbul'u anlatan sanatçı, hikâyelerinde Anadolu ve köy hayatına, kasabalardaki yaşayışa yer vererek İstanbul dışına çıkmıştır.
                                                                
                              Değerlendirme
1.Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
D
D
Y
D

  
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 127 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

2.a.  kitapta verilen bölümler sonuç bölümü ile bu bölüme yakın kısımlardır.
b. Olay örgüsü metnin temasının somutlaştırılmış halidir. Tema konu ve yapıyı oluşturan unsurlar ( kişi, zaman, mekan) vasıtasıyla somutlaştırılır.
3. Okunan metne bütünlük kazandıran olay:
- Nihal’in Behlül ile Bihter’in konuşmalarını duyup aralarındaki ilişkiyi öğrenmesi
- Bihter’in intihar etmesi.
Metne bütünlük kazandıran olayın, romanın olay örgüsündeki yeri: olayın sonuç bölümlerini oluşturmaktadır.
 
2.Etkinlik
*  Olay örgüsünde kişilerin işlevi olayın ortaya konmasında rol almış olmalarıdır.
Olay yasak aşktır. Burada  Behlül ile Bihter bu yasak aşkı somutlaştıran unsurlardır.
·         Madam Bovary romanındaki Emma karakteri ile Bihter benzerlik göstermektedir.  Madam Bovary aşkta heyecan aramaktadır. Kocası ise kendini işe vermiştir. Burada Charles Bovary’i karakteri ile Adnan Bey karakteri de benzerlik gösterir.
·          Her iki roman da hem kurgun hem de kişiler bakımından birbiri ile benzer özellikler taşımaktadır.
 
3.Etkinlik
***Romanda geçen tiplere romanın yazıldığı dönemde rastlamak mümkündür. Osmanlının son dönemlerinde Avrupai tarz yaşam anlayışı hakim olmuş, sosyete denilen bir topluluk oluşmuştur.
***Günümüzde de basın yayın yoluyla bu tür ilişkilerin varlığı sık sık dile getirilmektedir. Her ne kadar yakın çevremizde bu tipleri görmesek de toplumda bu tür ilişkilerin varlığı inkar edilemez.
Daha yakın bir zamanda televizyonda bir habere konu olan olay bunu açıkça gösteriyordu. Eşini amcasının oğlu ile ilişkisi var diye hapishane ziyaretinden dönerken silahla  öldürdü.
 
4.Etkinlik
A,b,c.: *** roman kahramanları birer tiptir.  Belirli yönleri ön palan çıkmıştır.
Adnan Bey: Hali vakti yerinde, kırk beş yaşlarında bir İstanbul beyefendisidir. Eşinin ölümü üzerine Bihter ile evlenmiş ve konağındaki yaşamına devam etmiştir.
Bihter: Hafif meşrepliği ile tanınan Melih Bey Takımı’nın bir üyesi ve Firdevs Hanım’ın kızıdır. Sadık kalacağı zengin bir koca bulmak ve mutlu bir yaşam kurmak arzusuyla Adnan Bey ile evlenir. Fakat ona sadık kalamayarak Behlül ile bir aşk-ı memnu(yasak aşk) yaşar.
 Nihal: Adnan Bey’in masum ve meleksi bir portre olarak sunulan, genç kızlık dönemine girişinden Behlül ile nişanlanmasına kadar hayatı hep başkalarının kararı ile yönlendirilen bir kızdır.
Behlül: Adnan Bey’in yeğeni olan ve konağa rahatlıkla girip, çıkabilen, Nihal ile nişanlanıp Bihter ile yasak bir aşk yaşayan, Beyoğlu’nun sorumluluk gerektirmeyen günübirlik ilişkilerinden geri kalmayan pragmatik birisidir.
 Beşir: Adnan Bey’in konağında çalışan ve yaşanan yasak ilişkiye ve Nihal’in acıklı durumuna dayanamayıp her şeyi Adnan Bey’e anlatan zenci köledir.
Matmazel  De Courton: Evlenmek için geç kalan, yaşı ilerlemiş yabancı uyruklu bir kadındır. İffet ve namusunu korumak için İstanbul’a gelen namuslu bir kadındır. Nihal’in annesiz kalışı onun annelik özlemini ortaya çıkarır. Onun da gönlünde bir annelik hevesi vardır. Nihal bu boşluğu doldurur. Beyoğlu’nun seçkin ailelerinden bir Rum ailesine mürebbiye olarak gelmiştir. Adnan Bey’in yalısı ise  mürebbiyelik hayatının ikinci dönemidir.
Peyker: Kısa, kılsız kaşlı, kumral, geniş omuzlu, dolgun vücutlu bir kadındır. Yirmi beş yaşındadır. Babasına benzemektedir. Kocasına sadık iffetli bir kadındır. Behlül ona sarkıntılık eder; fakat namuslu Peyker, Behlül’ün asılmalarına aldırış etmez. Firdevs Hanım’ın büyük kızıdır. Evli bir çocuk annesidir.
Bülend: Tombul, al yanaklı, ince kumral saçlı sevimli bir oğlandır. Hiçbir şeyden haberi yoktur. Oyuncağına meraklıdır. Dağınık bir çocuktur. Adnan Bey’in küçük oğludur. Yatılı okula verilmiştir. Annesi ölmüştür. Üvey annesi Bihter ile arası iyidir. Ablasını çok sevmektedir.
Nihat Bey:  Peyker'in eşi. İstanbul'un üst tabaka yaşamına dahil olmak için Peyker'le evlenmiştir. Evliliklerinden Feridun adlı bir oğulları olmuştur, iki yıl sonra da ikinci çocukları dünyaya gelmiştir.
Şakire Hanım: Adnan Bey'in yalısının aşçısı.
Şayeste: Adnan Bey'in yalısında başkalfa.Uşak Süleyman Efendi ile evlenmiştir. Bu evlilikten Cemile adlı bir kızları olmuştur.
Nesrin: Adnan Bey'in yalısında hizmetçi.
Katiya: Firdevs Hanım'ın hizmetçisi.
 
Ç. Günümüzde sosyal hayatta bu kişilere rastlanabilir.
 
5. Etkinlik
Destan , masal ve mesnevi yapıyım oluşturan unsurlar bakımından  bu romanla ortak özellikler gösterir.   Destandaki mekan ile romandaki mekan arasında gerçeklik bakımından benzerlik vardır.  Masaldaki mekan ile romandaki mekân farklıdır. Masaldaki mekan var olan bir mekandan ziyade  olağanüstülüklerin olduğu bir mekandır. Yine zaman bakımından da masal diğerlerinden ayrılır.

Anlatım açısından ise  masalda miş’li geçmiş zaman kullanılır. Romanda ise hikaye bileşik zamanı ağırlıklıdır. Mesnevi de ise manzum anlatım esastır. Bu yönüyle diğerlerinden ayrılır. 
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 122 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

1.Hikâye ile Roman Arasındaki Farklar
•             Hikâye anlatım olarak romana benzer; ama aslında onun romandan çok farklı yanları vardır:
•             Hikâye türü, romandan daha kısadır.
•             Hikâyede temel öğe olaydır. Romanda ise temel öğe karakter, yani kişidir. Hikâyeler olay üzerine kurulur, romanlar ise kişi üzerine kurulur.
•             Hikâyede tek olay bulunmasına karşılık romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır. Romandaki olaylardan her biri hikâyeye konu olabilir.
•             Hikâyede kahramanların tanıtımında ayrıntıya girilmez, kahramanlar her yönüyle tanıtılmaz. Romanlarda ise kahramanlar ayrıntılı bir biçimde, hemen her yönüyle tanıtılır. Romandan farklı olarak hikâyede kişiler sadece olayla ilgili yönleriyle anlatılır. Bu yüzden hikâyelerdeki kişiler bir karakter olarak karşımıza çıkmaz.
•             Öyküde, olayın geçtiği yer (çevre) sınırlıdır ve ayrıntılı olarak anlatılmaz. Romanlarda olaylar çok olduğu için olayların geçtiği çevre de geniştir. Bu çevreler çok ayrıntılı olarak anlatılır.
•             Hikâyeler kısa olduğu için anlatım yalın, anlaşılır ve özlüdür. Romanlarda ise anlatım daha ağır ve sanatlıdır
 
 2.Size kalmış. Macera, polisiye, aşk, vampir….
 
3.Bir roman kahramanı  ait olduğu dönemin sosyal, siyasi, kültürel özelliklerini yansıtır. Çünkü  yazar daha çok gördüğü şeyden yola çıkarak eserlerini ortaya koyar.  Bunda da yaşadığı dönem etkili olacaktır.
 
4.Romanda yapı:
 Romanın Öğeleri
Roman dört temel öğeden oluşur. Romanın kurgusunu oluşturan dört temel unsur “yer, zaman, olaylar zinciri ve şahıs kadrosu”dur. Bazı romanlarda bunlara “fikir” unsuru da eklenir.
a- Kişi (Kahramanlar):
Romanların çoğunda geniş bir şahıs kadrosu vardır. Romanda başkarakter ve yardımcı karakterler bulunur. Romanda şahıslar ayrıntılı olarak tanıtılır. Roman kahramanının yaşamı, geniş bir zaman çerçevesi içinde baştan sona anlatılır. Roman kişileri “tip” ve “karakter” olarak karşımıza çıkar.
Tip: Belli bir sınıfı ya da belli bir insan eğilimini temsil eden kişidir. Tip evrenseldir, genel özelliklere sahiptir. Tipler “sevecen tip, alıngan tip, kıskanç tip, sosyal tip” gibi, bireysel olmaktan çok; başkalarında da bulunan ortak özellikler taşıyan ve bu özellikleri en belirgin şekilde temsil eden şahıs veya şahıs grubudur.
Karakter: Romanda olumlu, olumsuz yönleri ile verilen, belirli bir tip özelliği göstermeyen kişilerdir. Karakter, kendine özgüdür. Karakterler genel temsil özelliği göstermez. Karakterler, birden fazla özelliği belirlenmiş tipik olan birkaç özelliği ile insanın iç çatışmaları ve çıkmazlarını verme görevini yüklenmiş roman şahıslarıdır. Karakterler çok yönlü olup, değişkenliğe sahip kişiler oldukları için bunlara “yuvarlak roman kişisi” de denmektedir.
b- Olay:
Romanlar, temel bir olay etrafında gelişen ve iç içe geçmiş çok sayıda olaydan oluşur. Romanda anlatılan olaylar hayattan alınabileceği gibi, tarihten, anılardan, okunan kitaplardan ve masallardan da alınabilir. Önemli olan, konunun gerçeğe uygun olmasıdır. Romanda olaylar her yönüyle ayrıntılı olarak işlenir. Her olay bir nedene bağlanır. Böylece okuyucu, romanın içine çekilir.
c- Çevre (Yer):
Romanlardaki kişilerin yaşadığı, olayların geçtiği yerdir çevre. İnsanlar gibi, roman kişileri de belli bir çevrede yaşar. Bu çevre, okuyucuya betimleme yoluyla anlatılır. Romanda olayların geçtiği ve kişilerin yaşadığı yerler, çevre ve diğer mekânlar çok ayrıntılı şekilde verilir.
d- Zaman:
Romanlarda zaman kavramı belirgindir. Olay veya olaylar belirli bir zaman diliminde yaşanır. Romanlarda fiiller genellikle “-dili geçmiş zaman” kipinde kullanılır. Klasik romanda zaman “geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman” olmak üzere üç dilimde verilir. Çağdaş romanda bu anlayış etkin değildir. İnsanın hatırlama yeteneğinden yararlanılarak zamanlar arası geçiş yapılır. İç içe değişik zaman dilimlerinden söz edilebilir. Birkaç zaman bir arada kullanılabilir. Şuur akışı tekniğiyle geriye dönüşler veya ileriye gidişler olabilir.
e- Fikir:

Çoğu romanın fikirsel bir yönü de vardır. Romandaki olayların, durumların ve davranışların nedenleri araştırılır; kişilerin psikolojik tahlilleri yapılır ve olayların sonuçları üzerinde durulursa romanın ana düşüncesi ve yardımcı düşünceleri belirlenebilir. 
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 128 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

4.Okunanbölümde Nihal Behlül ile Bihter arasındaki ilişkiyi öğrenir. Bihter yasak aşkının öğrenilmesi sebebiyle ölmekten başka çare bulamaz.  Burada kişiler olayın somutlaştırılmasında bir unsur olarak karşımıza çıkar.
5.Yukarıdaki bölümler kendi içinde bir bütünlük oluşturmaktadır. Roman  kendi  içinde bütünlük arz eden birçok bölümün birleşmesinden oluşur.  

6. Etkinlik
 
Metnin teması: yasak aşktır. Bu tema romanda yaşanan yasak aşkın insan hayatları üzerindeki etkisi üzerinden anlatılmıştır. Romandaki bu tema, romanın yazıldığı Servet-i Fünun Dönemi edebiyatçılarının benimsediği “sanat, sanat içindir” anlayışıyla örtüşmektedir. Çünkü bu anlayış bireyselliği beraberinde getirir. Kendisinden önceki Tanzimat Döneminin aksine toplum sorunlarına eğilmek yerine bireysel duyuş, düşünüş ve zevk baz alındığı için böyle bir tema seçilmiştir. Servet-i Fünun romanlarında sosyal çevre, aile ile sınırlandırılarak toplum yerine aile fertleri arasındaki olaylar anlatılmıştır. Servet-i Fünun’un bütün romanlarında “aşk, kötümserlik ve kaçış” üç ana unsur olarak karşımıza çıkar. Aşk-ı Memnu romanının teması da bu bakımdan romanın yazıldığı dönemin özelliklerine uyar.
 
6.a.Eser temayı yansıtıyor.
  b. Eserin adı ile teması aynıdır. Zaten başlık temanın bir veya birkaç sözcükle anlatımıdır.
  c. Eserde işlene tema insan özgü bir  gerçekliği dile getirmektedir. Aşk insan unsuru ile ilgili bir kavramdır. Burada yaşanan yasak aşk toplum yaşamının kabul etmediği bir anlayıştır.
 
7. Tanzimat’la başlayan Batılı yaşam   anlayışı toplumuzdaki ahlaki değerlerde değişimi de beraberinde getirmiştir. Ahlaki yaşamda meydana gelen bu değişim Osmanlı toplumunu derinden etkilemiş, aile yapısında yıkımlara sebep olmuştur. Osmanlı toplumunda sokağa ve eğlence mekanlarına pek çıkmayan kadın tipi gitmiş yerine eğlencelerin baş konuğu olan, çeşitli etkinliklerde karşılaştığı erkeklere kur yapan bir kadın modeli gelmiştir.
Bugünkü toplum Batılı yaşam tarzını devam ettiren bir toplum görüntüsü vermektedir.  
7. Etkinlik
Yasak aşk teması toplumda o dönemde nasıl kötü karşılanıyorsa bu dönemde de öyle karşılanmakta ihanete hoşgörü ile bakılmamaktadır. Günümüzde de birçok roman bu temayı işlemiştir. Romanlar toplumun aynası durumundadır. İnsanı hedef alır ve yansıtır.
 
8. İlahi bakış açısı anlatıcı kullanılmıştır. Anlatıcı olayı dışarıdan izleyen biridir. Olaya müdahale etmez. 3. Şahıs anlatım kullanılmıştır.
 
9. Halit Ziya Uşaklıgil, diğer romanlarında olduğu gibi Aşk-ı Memnu'da da ağır bir Osmanlıca kullanır. Ağır bir dil ve üslup kullanımı, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başındaki ana edebiyat akımı olan Servet-i Fünûn dönemi Türk edebiyatının genel özelliklerindendir. Halit Ziya Uşaklıgil, bu dönemin diğer yazarları gibi, günlük hayatta kullanılmayan ya da nadiren kullanılan Arapça ve Farsça kelimelere Aşk-ı Memnu'da sıkça yer verir, bu bakımdan romanın kelime haznesini şiirlerin kelime haznesine yaklaştırır. Çok belirgin olmasa da, Fransızca sözdiziminin kimi özellikleri de romanda kullanılmıştır.
 
9. romandaki olayla metnin yazıldığı dönem aynıdır. Gerçek yaşamdan alınan bir olay işlenmiştir.  Gerçeklik yönünden bakıldığı zaman olayın gerçeğe uygun olduğu görülür.
 
8. Etkinlik

Eser servet-i Fünun dönemi anlatmaya bağlı metinlerden roman geleneğine göre yazılmıştır. Eser  hem tema, hem dil ve anlatım hem de gerçeklik bakımından dönemin özelliklerini yansıtmakladır
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 126 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

1. Servet-i Fünun Döneminde Sosyal ve Siyasi ve Kültürel Ortam
Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecine girdiği yıllarda Avrupa’daki yenilikler göze çarpmaktadır. Avrupa’da yaşanan yenilikler zamanla dünyada hızla yayılmaya başlamıştır. Diğer devletleri etkileyen bu değişimler Osmanlı Devleti’ni de etkilemiştir. II. Abdülhamit döneminde yenilikleri kabullenmek istemeyen kesimin çoğunlukta olmasından dolayı istibdat dönemi yaşanmıştır. I. Meşrutiyet, II. Meşrutiyet ve Tanzimat Fermanı ile Osmanlı toplumunda yenileşme hareketleri hız kazanmıştır. II. Abdülhamit döneminde ortaya çıkan çatışma sosyal, siyasi ve sanat hayatını büyük ölçüde etkilemiştir.
 Servet-i Fünun edebiyatı, istibdat döneminin yoğun olarak yaşandığı dönemde gelişmiştir. Çağdaş yaşamdan yana olanlar ve Tanzimat döneminde hürriyetçi fikirleri benimseyenler bu baskı döneminden rahatsız olmuş. Bunun sonucu olarak da Servet-i Fünun edebiyatı meydana gelmiştir.
Servet-i Fünun’un ortaya çıkışını sağlayan nedenler ise, Abdülhamit döneminin sosyal ve siyasi etkileri, Tanzimat devri II. dönem şairlerinin oluşturduğu geniş doğa ve duygu betimlemeleri, Recaizade Mahmut Ekrem’in şiir ve edebiyat hakkındaki yeni fikirleri, 1876-1895 yılları arasında faaliyet gösteren sanatçıların geniş tercüme faaliyetleri, eski ve yeni edebiyat taraftarları arasındaki romantizm-realizm tartışmalarıdır.
 
1.Etkinlik
Aşk-ı Memnu romanının olay örgüsü:
- Adnan Bey’in eşinin bir süre önce ölmesiyle şimdiki hayatlarının anlatılması.
- Adnan Bey’in Göksu’da sandal gezintisi yapması ve Firdevs Hanım’la tanışması
- Adnan Bey’in Bihter ile evlenmesi
- Bihter’in konağa gelişiyle yeni bir düzenin konakta başlaması.
- Nihal’in Behlül ile Bihter’in konuşmalarını duyup aralarındaki ilişkiyi öğrenmesi.
- Beşir’in bütün olup biteni Adnan Bey’e anlatması.
- Bihter’in intihar etmesi.
- Adnan Bey ve Nihal’in yeniden baş başa kalması.
Olay örgüsünü oluşturan parçalar, romanın teması etrafında bir araya getirilmiş ve birbirini tetikleyen parçalar olarak kurgulanmıştır
*** Olay bile olay örgüsü arasındaki fark: olay bir bütündür. Ana yapıyı oluşturur. Olay örgüsü ise bu yapını parçalarını oluşturur. Kısacası olay örgüsü ana olayı ortaya koyan yapıdır.
***Olay örgüsü ile olay zinciri arasındaki fark.  Olay zinciri daha çok öğretici metinlerde olayın bir sıra halinde verilişidir. Olay örgüsü ise  anlatmaya bağlı edebi metinlerde olayın bölümlerini oluşturur.

  
Read more

Zvezda Kimdir?

12 yaşından itibaren gitarla beste yapan ve şarkı söyleyen 1987 Moskova doğumlu olan Zvezda Türk müzik piyasasına Eçıkardığı SUS isimli albümü ile sağlam bir giriş yaptı.Moskova da aktrislik ve drama eğitiminin yanı sıra aldığı şan ve darbuka derslerindeki başarısını çıkardığı albümde de ispatlayan ZVEZDA  ilk klibini DOKUNMA isimli şarkıya çekti.
Şubat ayında müzik kanallarında yayınlanmaya başlayan klibinde kendi çaldığı darbuka soloları ve oynattığı zenne ile dikkat çeken ve ilk günde sosyal medyada en çok dinlenenler listesine girmeyi başaran ZVEZDA,Şubat ayında Rusya ve Avrupa da ki konser programlarının ardından ikinci klibini çekmek için yeniden Türkiye ye gelecek.



Read more

6. Sınıf İngilizce Sayfa 85 Soruları ve Cevapları

Sayfadaki 19. Etkinliğin Cevapları:
Öğrenciler, kendilerine göre cevap vereceklerdir.
 
Sayfadaki 20. Etkinliğin Cevapları:

Two people accept and two people refuse the invitation.
Read more

6. Sınıf İngilizce Sayfa 83 Soruları ve Cevapları

Sayfadaki 15. Etkinliğin Cevapları:
Öğrenciler, kendilerine göre cevap vereceklerdir.
 
Sayfadaki 16. Etkinliğin Cevapları:
1. She is going to go out for shopping on Tuesday.
2. She is going to study for it on Wednesday.
3. She is going to sing songs, dance and have fun with her friends.
4. She is going to make a list for the invitation cards.


  
Read more

6. Sınıf İngilizce Sayfa 84 Soruları ve Cevapları

  
Sayfadaki 17. Etkinliğin Cevapları:
1. c
2. b
3. f
4. g
5. a
6. d
7. e

 
Sayfadaki 18. Etkinliğin Cevapları:

1. I’m going to buy a gift for my mother on her birthday.
2. How many guests are going to come to the party?
3. I’m twelve years old. I need twelve candles for the cake.
4. He is going to decorate the room with a lot of balloons for the party.
5. She doesn’t like chocolate. She isn’t going to make a chocolate birthday cake.
6. Where are the beverages? I’m going to drink something.
7. My sister is going to buy party hats. Everybody likes wearing them at the parties.
Read more