12. Sınıf Edebiyat Sayfa 57 - 86 Soruları ve Cevapları ( Lider Yayınları )

Sayfa 57 Cevapları

Ölçme Değerlendirme
1)D,Y,D
2)öz şiir, Milli Edebiyat, bireysel,
3) E
4)E
5)E
6)E (Değişen İstanbul, Ziya Osman Saba’nın bir eseridir.)

Sayfa 74-75 Cevapları

Ölçme ve Değerlendirme
1)Fütürizm, serbest nazım, serbest
2)D,Y,D
3)C
4)D

Sayfa 76-77 Cevapları

1- şiirin ölçüsü: hece ölçüsü,
b) uyak- aabb/ccdd
c)nazım birimidörtlük
2-birimler memleket özlemi teması etrafında birleşir.
3-tema günlük yaşamla ilgilidir. memleket sevgisinin herkes kendi içinde hissedebilir.
4-memleket özlemi milli edebiyattan başlanarak işlenen bir temadır
5-anadolu motifler: bir sevgilinin bekleyişi, at arabası yolculuğu, yolcunun köye kavuşma heyecanı
6-halkın konuşma diline yakın. Öyküleyici bir anlatım özelliği de taşımakta. şairi kendi duygularını bir yolcunun dili ile dile getirmektedir
7. söz sanatları:
söz sanatları metnin anlam ve söyleyişine estetik bir değer kazandırır.
*ne zaman tükenecek bu yollar arabacı" -istifham
*"gurbet, hasret, yol" sözcükleri arasındaki anlam ilişkisi-tenasüp
*tasa, yollar gibi sonsuzdur-teşbih
*"bitmek ve başlamak" sözcükler anlamca zıttır-tezat
8-açık ve sade dil, halkın günlük yaşamına duyarlılık, hece ölçüsü
9-memleket özlemi, arabacı ile muhabbet, ata arabası, köy
bu unsurlar modern şirin dil anlatım olanaklarından biçim ve ses özelliklerinden yararlanılarak dile getirilmiştir.
10-dilin doğal olması ve ses ahengi  şiir geleneğinin bir yansıması. hece ölçüsü kullanılmış
11-metin cumhuriyet edebiyatının zevk ve anlayışının sürdüren şiir geleneğine uygun olarak yazılmıştır.
12- siz cevaplayın
13-bu duygular günümüz koşullarında da yaşanabilir
14-Faruk Nafiz Çamlıbel’in Fikri ve Edebi Kişiliği
  Beş Hececiler’dendir.
  Şiirleri aşk, memleket güzelliği, vatan sevgisi üzerine kuruludur.
Anadolu’yu şiirlerinde en iyi işleyen şairlerimizdendir.
  Anadolu’yu işlenmemiş bir sanat olarak kabul edip ona yönelmiştir. Bu yönü diğer sanatçılarımıza örnek olmuştur.
  Anadolu’yu en güzel işleyen şiiri “Han Duvarları”dır.
  Eserleri: Gönülden Gönüle, Şarkın Sultanları, Dinle Neyden, Çoban Çeşmesi, Bir Ömür Böyle Geçti, Elimle Seçtiklerim, Tatlı Sert, Akıncı Türküleri, Han Duvarları, İlk Göz Ağrısı…
İlk şiirlerini aruz ölçüsüyle yazdı. Cenap Şahabettin ve özellikle Yahya Kemal’in etkisinde kaldı. “Edebiyat-ı Umumiye” Dergisi’nde yayımlanan “Şarkın Sultanları” şiiri, edebiyat çevresinde kendisine yer açmasını sağlayan ilk ürünü oldu. Aruzla yazdığı şiirlerini 1918’de “Şarkın Sultanları”, 1919’da “Dinle Neyden” ve “Gönülden Gönüle” adlı kitaplarında topladı. Sonralarıysa aruz ölçüsünden uzaklaşarak hece ölçüsünü ve Türkçenin yalınlaşması, yabancı kelimelerden ve kalıplardan uzaklaşılması düşüncesini benimsedi. Şiirlerinde hecenin Özellikle 7+7 kalıbına bir ses zenginliği kazandırdı[3]. Milli edebiyatın oluşabilmesi, geliştirilebilmesini misyon edindi ve Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon ile birlikte Türk edebiyat tarihinde “Beş Hececiler”’den biri olarak anılır oldu:
sayfa 79
1- ahenk uyak redif ve keleime tekrarları iel sağlanmıştır
2-ses akışı uyak ve sözcük tekrarları ile sağlanmış
3-söz santları:
*bir göğüs sözü ile bir insan kast edilmiş -mecazımürsel
*destan kaside sözcükleri anlam yakınlığı olan sözcükler-tenasüp
*geri gitsin ifadesi tekrarlanmış-tekrir
destanın öksüz olması-teşhis
4-eğik anlatım ön planda
5-vurgu yüksek olup yiğitçe bir söyleyiş var. destan türüne yakın
6-şehitler tepesi çiçekler türbeler memleket manzarasını canlandıran unsurlardır
7-metin dize sayısı farklı bentlerden oluşmuş. kahramanlık teması etrafında bentleri dile getiren duygular bir araya gelmiş
8-tema Türk tarihinde yapılan bağımsızlık savaşlarına işaret etmekte. şiirde Çanakkale zaferi veya kurtuluş savaşı gibi tarihi olaylar sezdirilmeye çalışılmış
9-bayrak,vatan,millet kahramanlık temaları arif Nihat’tan önce edebiyatımızda ele alınmış
10-açık sade bir dil, yiğitçe söyleyiş, halkın duyarlı olduğu konu
11-şiir cumhuriyet dönemi milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir geleneğine uygun yazılmış
12-Milli ve yerel unsurlar.
şehitlik, türbe, nutuk, oğullar, süngülü, yiğit, meçhul asker
13-açık sade ve çoşkulu anlatım, serbest nazım, halkın duyarlılığına uygun tema
14 Arif Nihat Asya edebi yönü
* Milliyetçi şiirleriyle tanınan ve Adana'nın kurtuluş günü olan 5 Ocak günü yazdığı ünlü Bayrak şiirinden dolayı "Bayrak şairi" olarak da anılan Türk şairdir.
* Aruzla başladığı şiirde rubailer, gazeller yazdı.
* Özellikle rubailere büyük önem verdi. Rubailerden oluşan 5 ayrı kitap yayınladı.
* Milliyetçi şiirleriyle dikkat çeken Arif Nihat Asya, yurdun güzelliklerini, doğasını anlatan, kimi zaman yergici ama Türklüğü yücelten şiirleriyle de bilinir.
* Arif Nihat, nazmın her tür ve şekliyle eserler vermiştir.
* Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar.
* Çok renkli ve değişik biçimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir.
* Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını yaratmıştır.
* Güzel ve zarif benzetmelerin yanı sıra, keskin zekâsının, şakacı mizâcının mahsûlü olan nükteleri, hicivleri, kelime oyunları üslûbunu tamamlayan önemli unsurlardır.

Sayfa 80

1-siz yapın
2-Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor’ a milli duyarlılık yolcu ile arabacıda ise memleket sevisi ön plandadır
3-bir bayrak rüzgar bekliyor: ses ahengi keleme tekrarları ve uyaklarla sağlanmış. açık ve sade bir dil kullanılmış kahramanlık teması işlenmiştir. serbest nazım şeklinde yazılıp ölçü yoktur
bayrak: ses ahengi keleme tekrarları ve uyaklarla sağlanmış. açık ve sade bir dil kullanılmış. şehadet teması işlenmiş olup dörtlük birimi ile yazılmıştır. 5 li hece ile yazılmış.
81 Sayfa 

4-b) Romans: ses ahengi keleme tekrarları ve uyaklarla sağlanmış. açık ve sade bir dil kullanılmış ölüm korkusu teması işlenmiştir. hece sayısı dokuz olup nazım birimi dörtlüktür
Gül Eksilmesin Penceremden: ses ahengi keleme tekrarları ve uyaklarla sağlanmış. açık ve sade bir dil kullanılmış bekleyiş teması işlenmiştir. hece sayısı 7'li olup nazım birimi dörtlüktür

Sayfa 83

5 b) Yas: uyak ve rediflerle ses ahengi sağlanmış, açık ve sade dil kullanılmış, matem teması işlenmiş, dörtlük birimi ve hece ölçüsü ile yazılmış.
Irkımın Türküsü:  uyak ve rediflerle ses ahengi sağlanmış, açık ve sade dil kullanılmış, yiğitçe söyleyiş var, Türklük teması işlenmiş olup dörtlük birimi ve hece ölçüsü ile yazılmış.
Sayfa 85
6- b) b
Bingöl Çobanları:  uyak ve rediflerle ses ahengi sağlanmış., bentler halinde yazılmış aabbcc biçiminde uyak vardır açık ve sade dil kullanılmış, tabiat teması işlenmiş, betimlemeye başvurulmuştur
Göz Gördü Gönül Sevdi: uyak ve rediflerle ses ahengi sağlanmış, serbest nazımla yazılmış Anadolu insanı teması işlenmiş. açık ve sade dil kullanılmış.

Sayfa 86

1 e
2 d d y
3 milli mücadele, öz, memleketçi, açık ve sade
4 e


bu yazının tamamı http://edebiyatfatihi.blogspot.com sitesinden alınmıştır. Lütfen kaynak siteyide ziyaret etmeyi unutmayın
Read more

11. Sınıf Edebiyat Sayfa 59 - 64 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

Bu yazının tamamı http://edebiyatfatihi.blogspot.com sitesinden alınmıştır. Kaynak Siteyi Mutlaka Ziyaret Edin.


Yıldırım Yayınları 11. Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Olay çevresinde Oluşan Metinler
 sayfa 59-64
SERGÜZEŞT ROMANI
SAYFA 59:

OLAY ÖRGÜSÜ ŞEMASI
  • Olay örgüsü esaret teması etrafında neden-sonuç ilişkisi içinde birbirine bağlanmıştır.
  • Yukarıdaki şemadan yararlanabilirsiniz...


1. Araştırma sonuçlarınızı da dikkate alarak olay örgüsünde dile getirilen hususlarla dönemin yaşama biçiminin gerçeklikle ilişkisini tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları sözlü olarak belirtiniz.
Sami Paşazade Sezai Tanzimat dönemi olaylarından sosyal yaşamından etkilenmiştir.Yazarın yaşadığı dönemdeki olay ve kişilerle karşılaşma ihtimali dönemin sosyal yaşamında var olan halayıktan dolayı mümkündür.
2. Sergüzeşt romanındaki olay örgüsünün, size hissettirdiklerini defterinize yazınız.
.....
SAYFA 60:
10. ETKİNLİK
• Okuduğunuz romanın bütününden hareketle roman kahramanlarının olay örgüsündeki işlevlerini belirterek
a. En belirgin özelliklerini,
ROMAN ÖZETİ:
Kafkasya’nın bir köyünde Dilber adında küçük bir kız esircilerin eline düşer. İstanbul’a getirilir. Dokuz yaşındaki güzel kız, Mustafa Efendi adında bir memura satılır. Evin hanımı serttir, kötü huyludur. Dilber’e çok cefa eder. Kızcağız bütün ağır işleri yüklenir, gücünün üstünde çalışır, öyleyken sık sık dövülmekten, aşağılanmaktan kurtulamaz.

Mustafa Efendi Erzurum’a bağlı bir ilçeye atanır. Dilber’i götürmek istemediğinden bir esirciye satar. Dilber sıkıntılı yıllar geçirir. Ona müzik, okuma, ev işleri öğretilir. Ardından, satılır. Bir paşa konağına düşer.

Asaf Paşa’nın ailesi görgülü ve bilgilidir. Evde dengeli bir hava vardır. Dilber burasını çok sever, ilk kez rahat eder. Ailenin oğlu Celal Avrupa’da okumuş, resim çalışmış, kültürlü ve yakışıklı bir gençtir. Dilber’i model olarak kullanır, iki genç zamanla birbirlerine yakınlık duyarlar. Sevişirler. Anne baba durumu sezince telaşa kapılırlar. Oğullarının haberi olmadan kızı bir esirciye satarak konaktan uzaklaştırırlar. Celal olup bitenleri öğrenince üzüntüden yatağa düşer.

Dilber’in yeni sahibi Mısırlı bir zengindir. Kızı haremine kapamak amacındadır. Bunun için onu Mısır’a götürür.

Genç kız hareme girmek istemediğinden üst katta karanlık bir odaya kapatılır. Harem ağası Cevher kıza acır, onu kurtarıp İstanbul’a kaçırmak ister. Geceyarısı odaya ip atarak yukarı tırmanır, önce Dilber’i aşağı indirir. Arkadan kendisi de inerken dengesini kaybeder, düşerek ölür. Dilber yalnız ve çaresiz kalır. Tek başına İstanbul’a gidemeyeceğini anlar. Kendini Nil ırmağma atarak intihar eder.

ç. Metnin yazıldığı dönemde ve günümüzde bu kişilerle karşılaşılıp karşılaşılamayacağını tartışınız.
Metnin yazıldığı dönemde bu kişilere rastlamak mümkündür. Günümüzde kölelik olmadığı için bu mümkün değildir.
• Ulaştığınız sonuçlardan hareketle metindeki kişilerin karakter mi tip mi olduklarını belirleyip tahtaya yazınız.
Metindeki kişiler duygu düşünce konuşma ve davranış bakımından bireysel nitelikler gösterdiği için KARAKTERDİR.
Sergüzeşt romanında anlatılan olayların, tanıtılan kişilerin benzerine yakın çevrenizden örnekler veriniz. Çevrenizde bu romandaki gibi kişiler varsa örnek gösterebilirsiniz...

• Bu örneklerden hareketle yaşanan gerçeklikle edebî metinlerde anlatılanlar arasında ne gibi farklılıkların olduğunu tartışınız. Elde ettiğiniz sonuçları defterinize yazınız.
Edebi metinlerde gerçeklik kurmaca biçimindedir.Edebi metinlerde yaşananlarının bire bir tıpa tıp aynısının yaşanması mümkün değildir...Yazarın doğal gerçekliği kendi hayal dünyasından yeniden kurgulayarak aktardığı unutulmamalıdır.
12. ETKİNLİK
Sergüzeşt romanındaki temel çatışmayı belirleyiniz.
ESARET-HÜRRİYET ÇATIŞMASI
Romanın teması: ESARET MESELESİDİR.
TEMA VE KİŞİLER ROMANTİZM VE REALİZM AKIMINA BAĞLI KALINARAK ANLATILMIŞTIR.
3. Dönemin yaşama biçimiyle ilgili araştırmalarınızdan hareketle;
a. Temanın, dönemin sosyal hayatıyla ve günümüzle ilişkisini tartışınız.
Romandaki esaret meselesi teması döneminin zihniyetine uygundur.Günümüzde kölelik olmadığı için günümüz gerçekliğiyle uyuşmaz...
b.Çünkü aile bir toplumu oluşturan en önemli unsurlardandır.
4. a.ZAMAN: Roman Dilber'in Kafkasya'dan yedi yaşında kaçırılmasıyla başlar Nil Nehri'ne kendini atarak boğulmasıyla son bulur.
b. MEKAN: Roman değişik mekanlarda geçmektedir. Özellikle dönemin kölelik anlayışını ortaya koymak için konak seçilmiştir. Zengin ailelerin hayat sürdüğü konak mekan olarak romanda ağırlığını hissettirir. Mekan olarak yine Mısır'a kadar uzanan geniş bir yelpaze seçilmiştir.
Tophane iskelesi, Mustafa efendinin konağı, Beyazıt meydanı, Yaşlı kadının evi ,Asaf paşanın konağı, Mısırdaki konaklar, Nil nehri vs...

sayfa 61:
13. ETKİNLİK:
Destan,masal ve mesnevide mekanlar hayali ve olağanüstü özelliklere sahiptir, romanda ise gerçekçi betimlenmiş  mekanlar vardır.
Destan, masal ve mesnevide BELİRSİZ ZAMAN İFADELERİ; romanda ise belirli ve dolaylı zaman ifadeleri vardır.
5. Metinde olay, zaman ve mekan arasında bütünlük vardır.
14. ETKİNLİK:
BAKIŞ AÇISI: Metinde tüm olaylardan haberdar ola her şeyi bilen İLAHİ BAKIŞ AÇISINA SAHİP HAKİM ANLATICI VARDIR.
15. ETKİNLİK:
Hem realizm hem de romantizm akımının etkileri vardır

6. Sergüzeşt romanının eğitici yönü vardır, çünkü Tanzimat romancıları halkı eğitmeyi amaçlamışlardır.
7. Tanzimat romanında hitap edilen kitle halk olduğu için dil sadedir(divan ed.göre)

19. ETKİNLİK.
  • Edebiyatımıza ilk küçük hikayeyi getiren Tanzimat edebiyatı roman ve öykü yazarıdır.
  • Romanımızı realizme yönelten bir sanatçıdır.
  • Birçok türde eser vermesine rağmen asıl ününü realist roman ve hikayeleriyle kazanmıştır.
  •  Batılı anlamdaki ilk hikaye örnekleri olan Küçük Şeyler onun eseridir.
  • Sergüzeşt adlı romanı Fransız realizminin izlerini taşır. Esir ticaretinin sosyal hayattaki yeri realist bir yaklaşımla anlatılır. Eserde, Dilber adlı bir kızın yaşam mücadelesi ve Nil nehrine atlayarak intihar etmesi anlatılır. Sanatçı, Servet-i Fünun romanına bu eseriyle zemin hazırlamıştır.
  • Hikaye ve romanlarında halkın içinden kahramanları,kendi dilleri ve günlük yaşamlarıyla vermiştir.
  • Hikayelerinde romanlarından daha güçlü bir teknik vardır.
  • Şiirde romantizmin roman ve hikayelerinde realizmin etkisi görülür.
  • . Samipaşazade Sezai sanat için sanat anlayışını benimsemiştir.

sayfa 63:
ÖLÇME-DEĞERLENDİRME...
1. Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( D ) Tanzimat Döneminde romanlar, halkı bilinçlendirmek amacıyla yazılmıştır.
(D ) Türk edebiyatında ilk yerli roman Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.
( D ) Tanzimat’tan önce roman ve hikâyenin yerini masal, destan, halk hikâyesi, mesnevi gibi türler almaktaydı.
( Y ) Tanzimat romanları ile hikâyelerinin ilk örneklerinde realizm akımının özellikleri görülür.
( D ) Sergüzeşt romanında romantizm ve realizm akımlarına ait özellikler yer alır.

2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun biçimde doldurunuz.
• Türk edebiyatında roman ....ÇEVİRİ... yoluyla başlamıştır.
• Yusuf Kâmil Paşa tarafından çevrilen ...TELEMAK., ilk çeviri romanımızdır.
• İlk edebî romanımız İntibah, .NAMIK... .KEMAL. tarafından yazılmıştır.
• Tanzimat romanlarında .ESARET-HÜRRİYET ,DOĞU-BATI çatışması sıkça işlenmiştir.
• Kıssadan Hisse hikâyesinde esas alınan ..İLAHİ(hakim). bakış açısı, yazarın olayları kendi istediği biçimde geliştirmesine yol açmıştır

3 . Aşağıdaki yargıların hangisinde bir bilgi yanlışlığı vardır?
A) Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk hikâye serisi, Ahmet Mithat’ın Leta if-i Rivayât’ıdır.
B) Tanzimat Döneminde, modern anlamda ilk hikâye olarak Samipaşazade Seza i’nin Küçük Şeyler adlı eseri kabul edilir.
C) İlk tarihî roman, Namık Kemal’in kaleme aldığı Cezmi’dir.
D) Realizm akımının edebiyatımızdaki ilk örneği, Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası romanıdır.
E) İlk köy romanı Nâbizade Nâzım’ın yazdığı Zehra adlı eserdir.

4 . Aşağıdaki cümlelerden hangisi Tanzimat Dönemi romanının ö z e l l i k lerinden biri değildir?
A) Romantizm ve realizm akımlarının etkisi görülür.
B) Tanzimat’ın ilk döneminde yazılan romanlarda romancı, romana müdahale etmiştir.
C) Konuşma bölümlerinde dil ağır, ancak olayların anlatımında sade dil kullanılmıştır.
D) Yanlış Batılılaşma ile alay edilmiştir.
E) Konular genellikle İstanbul’un seçkin çevrelerinden, Batılılaşma anlayışında olan ailelerden seçilmiştir.
5. Tanzimat Dönemi hikayeleri ve romanları ile destan ve halk hikâyesi geleneğine ait türler arasında, dil ve anlatım özellikleri bakımından ne gibi benzerlik ve farklılıklar vardır? Sözlü olarak ifade ediniz.
Destan ve halk hikayesinde Tanzimat romanına göre daha sade yalın bir halk dili kullanılmış, ilahi bakış açılı anlatıcı yer almıştır.Tanzimat romanında ise Arapça ve Farsça kelime ve tamlamaların kullanıldığı önceki dönemlere göre daha sade bir dil kullanılmıştır.
Read more

12. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 73 - 94 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )


Sanat Metinleri

 Roman

Sayfa 73

Hazırlık
2)Roman, kaynağını günlük yaşamdan, hayattan alır. Roman okurken karşımızda her haliyle insanı görürüz. Roman kahramanlarından birinde kendi yaşantılarımızı, kendi duygu ve duyarlılıklarımızı görürüz. Bazen de bir empati yoluyla kendimizi bir kahramanın yerine koyup günlük yaşamın akışında böyle bir durumda ne yapabileceğimizi düşünürüz.

Sayfa 78

2.Etkinlik
Genellikle insanların serüvenlerini, iç dünyalarını, toplumsal bir olay ya da olguyu, insan ilişkilerini yansıtmayı amaçlayan düz yazı türüdür. Olayları, yer, zaman, şahıs kadrosu bütünlüğü ve uyumu içinde anlatır. Her bir gerçekliğin hem de düş gücünün ürünüdür. Yaşamın yeniden yaratımı ve üretimidir. Roman dört temel öğeden oluşur. Yer ,zaman, olaylar zinciri, şahıs kadrosu. Her sanatçı eserini kendine özgü anlayış ve anlatış özelliğine göre oluşturur. İnsanlar gibi roman kişileri de belli bir çevrede yaşar. Romanlar, temel bir olay etrafında gelişen ve iç içe geçmiş çok sayıda olaydan oluşur.


4.Etkinlik
İnce Memed romanının olay örgüsünü oluşturan parçalar kendi içinde bir bütünlüğe sahiptir. Memed’in tarlayı bırakıp başka bir köye sığınması, Hatçe’yi kaçırması, eşkıyalara karışıp dağlarda yaşaması, Hatçe’yi hapisten kaçırması gibi birçok olay parçasının kendi içinde bir mesaj ve bütünlüğü vardır.

Sayfa 79

5.Etkinlik
4, 2,5,1,5,6
6.Etkinlik
Romanın teması isyan kavramı etrafında oluşmuştur. Romanda köylülerin ağalık sistemi tarafından sömürülüşü ve sonunda bu sisteme karşı ayaklanışı anlatılmaktadır.
7.Etkinlik
Roman, cumhuriyetin ilanını takip eden yıllarda Anadolu köylüsünün sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamını ortaya koymaktadır. Ağalık sistemi, dönemin en önemli zihniyet özelliğidir.
8.Etkinlik
Zaman: Roman, 1925- 1933 yıllarında geçer.
Zamanın Özellikleri: Roman, 4 ana bölümden oluşmaktadır. İnce Memed’in çocukluğu ve köylüsünün durumu, eşkıya olma süreci, eşkıyalık günleri ve ağayı öldürüp öcünü aldıktan sonra ortadan kayboluşu
Zamanın Metindeki İşlevi: Dinamik bir karakter olarak çizilen İnce Memed, roman boyunca çeşitli aşamalardan geçer, bilinçleşir, olgunlaşır, değişir. Onun bu değişiminde zaman unsurunun  önemli payı vardır.
Zamanda Geriye Dönüşler: Romanda İnce Memed’in  ruh tahlilleri yapılırken sık sık zamanda geriye dönüşler olmuştur.
9.Etkinlik
1.Jandarmadan kaçan Memed’in dağlarda saklanması
2.Memed’in gece yarısı Ümmet’in  evinin damına gelmesi
3.Memed’in kendisini arayan jandarmaların Ümmet’in evinde olduğunu öğrenmesiyle kaçması
4.Memed’in geceyi bir mağarada geçirmesi
5.Köy özlemine dayanamayan Memed’in bütün tehlikesine ve arkadaşının uyarısına rağmen köyüne gitmeye karar vermesi
6.Memed’in tepeden köyünü seyrederken çocukluğunu hatırlaması

Sayfa 83

10.Etkinlik
Meşrutiyet döneminde İstanbul’un seçkin beyefendilerinden biri olan Naim Efendi’nin ailesiyle bir konakta yaşaması
Naim Efendi’nin eşi Nefise Hanım’ın ölmesiyle konaktaki düzenin bozulması
Naim Efendi’nin torunu Seniha’nın alafranga düşkünlüğüne kapılarak her gün eğlenceler tertip etmesi
Naim Efendi’nin kızı Sakine’nin konaktaki  düzeni korumakta zorlanması
Seniha ile konağa sık sık gelen Faik Bey arasında bir gönül ilişkisinin başlaması
Yaşanan çirkinliklerden dolayı Naim Efendi’nin sağlığının bozulması
Naim Efendi’nin mallarını tek tek elden çıkarması
Son olarak konağın kiraya verilmesi
Seniha’nın  Faik Bey ile Avrupa’ya kaçması
Orduya katılan Hakkı Celis’in Çanakkale Savaşında şehit olması
11.Etkinlik
Naim Efendi: 2.Abdülhamit döneminin önde gelen kişilerindendir. Emekli nazırdır. Geleneksel değerlere bağlı, titiz, dürüst,  aynı zamanda nazik ve centilmen.
Servet Bey: Sakine’nin kocasıdır. Tam bir alafranga tiptir. Batı medeniyetinin maddi getirilerini önemser. Ahlaksız, değer yargıları olmayan, eğlence düşkünü, hercai.
Seniha: Naim Efendi’nin torunudur. Asi ve zevk düşkünü, ahlaki değerleri olmayan vefasız, sorumsuz. Tanzimat’la gelen Batı medeniyetini maddi cephesiyle algılamaktadır.
12.Etkinlik
Romandaki her kişi temsil ettiği sosyal yapının gerektirdiği kişilik özelliklerini en iyi biçimde yansıtmaktadır. Naim Efendi, son derece duygusal, değerlerine bağlı bir insandır. Hakkı Celis, aydın kişiliğiyle yazarın düşüncelerini de temsil eder. Romanın temasını oluşturan çatışma yeni ve eski kuşakların yaşam anlayışıdır.

Sayfa 85

13.Etkinlik
Zeyniler Köyü: Anadolu’nun bakımsız, kırsal köylerinden biridir. Köyün medeniyet yaşamından uzak, yıkık, dökük bir hali vardır. Zeyniler Köyü yazarın okuyucuda uyandırmak istediği Anadolu’nun geri kalmışlığına yönelik manzaraları yansıtmaktadır.
Mektep Binası: Köydeki diğer evlerden farksızdır. Derme çatma bir binadır. Okulun o halde olması Anadolu köylerinde eğitimin hangi şartlarda yapılmakta olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
Muallim Dairesi: Eski, loş, tek odalı bir yerdir. Bakımsız haldedir.  Bu görüntüler, devletin eğitimi henüz köylere kadar ulaştıramadığını, köylülerin de eğitime ve öğretmene yeterince önem vermediğini göstermektedir.

Sayfa 87

14.Etkinlik
Roman, kahramanlarından biri olan Peyami’nin dilinden kaleme alınmıştır. Anlatıcı aynı zamanda olay örgüsü içinde aktif rol oynayan  bir karakterdir.
15.Etkinlik
1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgallerine karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer edinmiş usta bir hatiptir. Kurtuluş Savaşı’nda cephede Mustafa Kemal’in yanında görev yapmış, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılmıştır.

Sayfa 88

16.Etkinlik
1.Metin parçası: Kahraman anlatıcının bakış açısı
2.Metin parçası: Hakim (ilahi) bakış açısı
3.Metin parçası: Kahraman anlatıcının bakış açısı
17.Etkinlik
Cumhuriyet dönemi roman geleneğine göre yazılmıştır. Cumhuriyet romancılığı  çeşitli düşünce ve sanat anlayışlarına göre farklı kollarda ilerlemiştir. Milli edebiyat zevk ve anlayışını  sürdüren romanlardan biridir.
18.Etkinlik
Romanın Sultan Ahmet Mitinginden alınan bu cümleler Anadolu halkının zengini, fakiri, yaşlı, genci, kadını ve erkeğiyle bir bütün olarak milli mücadele anlayışı etrafında birleştiğini anlatmaktadır.

Sayfa 89

21.Etkinlik
Ateşten Gömlek: Tarihsel roman,
Kiralık Konak, Çalıkuşu: Sosyal roman
22.Etkinlik
1.Metin parçası: Öyküleyici ve betimleyici anlatım, sanatsal işlev
2.Metin parçası: İzlenimsel betimleme, öyküleyici anlatım, sanatsal işlev
3.Metin parçası: öyküleyici ve betimleyici anlatım, sanatsal işlev

Sayfa 91

Anlama Yorumlama
1)Anadolu köylüsünün ağalık baskısı altında ezilip sömürüldüğü gerçeğini kurmaca bir olay çevresinde ortaya koymaktadır.
Kullanılan dilin sanatsal işlevde olması,
Olay örgüsü ve kişilerin kurmaca olması,
Metinde hayal gücüne yer verilmesi,
Her okunuşta farklı bir anlam ifade etmesi,
Duyguya yer vermesi
2)Ateşten Gömlek  romanındaki Ayşe’nin milli mücadele yıllarında İzmir ve İstanbul’da sergilediği aktif çalışmalar, Halide Edip’in aynı amaçla yaptığı faaliyetlerin kurmaca bir yansımasıdır. Romandaki kişi, zaman, mekan unsurları olayın geçtiği dönemin gerçekliğine uygun bir şekilde kurgulamıştır.
3)Ateşten Gömlek romanının teması vatan sevgisi  ve milli mücadeledir. Bu tema, Yaban, Vurun Kahpeye, Devlet Ana, Küçük Ağa gibi dönemin diğer romanlarında da ele alınmıştır.
4) Çalıkuşu romanı, cumhuriyetin ilanından bir yıl önce 1922’de yazılmıştır. Bu dönem Osmanlı devletinin tarihe karıştığı, yeni bir devletin kurulduğu yılların sosyal yaşamını yansıtmaktadır. Anadolu hayatını anlatan bir eserdir.
5) Romanlarda anlatılan olaylar gerçeğin kendisi değil kurgulanmış ve değiştirilmiş halini yansıtır.

Sayfa 93

Ölçme ve Değerlendirme

A)DYD
B) roman, psikolojik-tarihi-macera-sosyal-fantastik-egzotik, Namık Kemal- İntibah
C)
1)B
2)E
3)B
4)E
5)D
Ç)
1) Benzerlikler: Her ikisinin de yazarı bellidir. Her ikisinde de giriş, gelime ve sonuç bölümleri vardır. Gerçek veya gerçeğe uygun olaylar anlatılır. Olağanüstü özelliklere sahip olmayan, normal yapıda kişiler vardır. Olayların geçtiği zaman ve mekan bellidir.

Farklılıklar: Hikaye romana göre daha kısadır. Hikayede temel öğe olaydır, romanda ise bir karakter yani kişidir. Hikaye olay üzerine kurulur, romanlar kişi üzerine kurulur. Öyküde olayın geçtiği yer sınırlıdır, romanda ise olay çok olduğu için geniştir. Hikayede tek bir olay olmasına karşın romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır. Hikayedeki kahramanların tanıtımında ayrıntıya girilmez, her yönüyle tanıtılmaz, bu yüzden karakter özelliği göstermez. Hikayeler kısa olduğu için anlatım yalın, anlaşılır ve özlüdür. Romanlarda ise anlatım daha ağır ve sanatlıdır.
Read more

10. Sınıf Edebiyat Sayfa 69 - 86 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )


2.İSLAMİ DÖNEMDE İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
SAYFA 69:
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI:
SAYFA 71:
1.ETKİNLİK:
a)
b) İslam inancı hakimdir.
  Devlet yönetiminde hükümdarlık vardır.
cİslam dininin kabulü başlı başına bir kültürel değişmedir. Bu dinin kabulüyle dil ve söyleyişte değişmiş. Sanatçılar bu dinin kelime ve kavramlarını eserlerinde kullanmaya başlamışlardır. Metinde de bu yeni kavaram ve kelimelere sıkça görmekteyiz.
d) İslamiyetin kabulü metinlerde kendini hissettirmiş, yeni değerler İslam inancına göre işlenmiştir.

2.ETKİNLİK:
   Metinde kullanılan lehçe Hakaniye lehçesidir.    Hakaniye Lehçesi dendiği zaman akla Kaşgarlı Mahmut'un en çok beğendiği, öyle ki "Kaşgar dili","Kaşgar Türkçesi" olarak da adlandırılan, bir diğer şekilde "Karahanlı Türkçesi" (Karahanlıca)dilinin devirlerinden biri gelir.
            Kaşgarlı'nın şivelerle karşılaştırılırken "Türkçe" diye adlandırdığı Hakaniye lehçesi, ilk Türk yazı dilidir. Bu yazı dili devresinden gelen eserlerin büyük kısmı Uygur yazısı ile yazılmış olduğundan bu döneme Uygur dönemi, bu yazı diline de Uygurca denilebilir.  Fakat Türkoloji ve Türk dili öğretiminde Türkçenin bu ilk devresi için biz "Eski Türkçe" adlandırmasını yapıyoruz."Eski Türkçe" dönemini incelerken bu dönemin kapsadığı Hakaniye lehçesini ve özelliklerini de inceleyebiliyoruz... Türkçe'nin ilk devirlerinden olan Eski Türkçe devresi,dilimizin diğer evrelerindeki gelişmelerin kaynağıdır.Kısacası, Türkçemizin bütün şekillerinin kökenine inecek olursak Eski Türkçe dönemini incelemeliyiz.Türkçe'nin ana devresi ve temel yapıları bu dönemde temellenmiştir.
            Eski Türkçe döneminde Köktürk yazısı (6.-8. yy.),Uygur Türklerinin kullandığı Uygur Yazısı (8.-13. yy.) ve Müslüman olan Karahanlı Türklerinin Uygur yazısı ile birlikte Arap yazısını da kullanmaya başladıkları Karahanlıca (10.-13. yy.) dediğimiz birbirine çok yakın ağızlarda olan üç yazı dili meydana gelmiştir.Üç ayrı alfabe kullanılmış olmasına rağmen yazı geleneğimizin izleri üçünde de aynı özellikler gösterir. (Korkmaz,Zeynep)

B.Hakaniye Lehçesi
c)Kutadgu Bilig mesnevi nazım biçimi ve aruz ölçüsüyle yazılmıştır.İslami dönemin ilk eseridir.Eserde Arapça ve Farsça kelimeler kullanılmıştır.Dil Hakaniye Türkçesinin özelliklerini yansıtır. Olay örgüsü çevresinde düşünceler şahısların karşılıklı konuşması şeklinde ifade edilmiştir.
3.ETKİNLİK:
Metinde anlatılan olay: Hükümdar ve Aytoldu arasında geçen konuşmalar
Metnin birimi:beyit
Dizelerin uyak düzeni: aa/bb/cc/dd/ee
Mesnevi nazım biçimiyle anlatılmıştır.

4.ETKİNLİK:
Kitabı yazılma  amacı: Okuyana yol göstermek ve her iki dünyayada da insanı mutlu etmektir.. 
Kün Togdı: Adalet
Ay Toldı : Mutluluk
b)
Ay Toldı Kün-Togdı’nın huzuruna çıkar.
Hükümdar’ın Ay Toldıya suali
Ay Toldı’nın Hükümdara cevabı
Ay Toldı’nın hükümdara cevabı

SAYFA 73:
·        Olay örgüsü çevresinde düşünceler şahısların karşılıklı konuşması şeklinde ifade edilmiştir.
·        Olay farklı kavramları temsil eden dört kişinin karşılıklı konuşmaları etrafında örgülenmiştir.
SAYFA 75:
ATABETÜ’L HAKAYIK:
1)
2) Yaradan Tanrı, Rab, hak Resul gibi kelimeler kültürel değişimi yansıtmaktadır.
3a) Dörtlüklerde “bilgi” ile  kastedilen İslami değer, düşünce ve bilgilerdir.
Çünkü alimler bilgi ile  Rabbi’ni tanır ve sever.
Hz.Muhammet’in hadisinden örnek verilmesi  bilginin önemini ve faydasını halka daha iyi anlatmak içindir.
b) “Yaradan bilgi ile bilinir.”
“İnsanın ziyneti akıldır.”
İnsan bilgisi ile tanınır.
Bilgili adam ölür fakat adı kalır.
Bilgiyi Çin’de olsa bile arayınız.

5.etkinlik:
a) Hakaniye Lehçesi
c) Cahil temizlenmeyen bir kire benzetilmiştir.
·        Hz. Muhammet’in hadisi iktibas sanatına örnektir.
·        Metin dili yazıldığı çağa uygun olarak sade ve anlaşılırdır. Yabancı kelimelerde hiç değişim olmadan bu güne kadar gelmiştir. Örneğin kitap, dünya, mal, şah, neva…  Türkçe kelimelerde ise k-g değişimi, t-d değişimi, m-b değişimleri olmuştur. Bu değişimler hakaniye Türkçesinin en önemli özelliğidir.

Metnin Söyleyiş Özellikleri

Metin dörtlükler ve beyitler halinde aruz ölçüsüyle söylenmiştir. Metinde ahenk dörtlüklerle, beyitlerle ve kafiyeyle sağlanmıştır.

SAYFA 76:
Beyitler mesnevi geleneğine, dörtlükler de sözlü edebiyat geleneğine bağlı kalarak kaleme alınmıştır.
b) Kitap bir ahlak ve öğüt kitabıdır.Eserde bilginin önemi, faydaları, bilgisizliğin zararlarının yanında ahlak, erdem, cömertlik gibi konulara da yer verilmiştir.

Atebetü’l Hakayık, insanlara bilgi vermek için yazılmış, didaktik eserdir. Bu eserde Edip Ahmet, insanlara öğütler vererek hayatta hakikate ulaşmaları için neleri yapmaları gerektiğini anlatmaktadır.

Sayfa 78
1.a. Piri Kamil doğru yolu gösterip yola koysa ( Tasavvufun tekke şeyhi)
Tövbe ederek eğri yoldan doğruya dönüp ( tövbe ederek günahlardan arınma)
Ne yüz ile hazretine varayım ben işte ( Ahiret inancı)
b. Rab ve Hz. Muhammed’den bahsedilmesi, Türk kültürünün İslam değerleri ile yeni  bir biçime ve renge kavuştuğunu gösteriyor. Tasavvufun çıkış noktası, Allah ve peygamber sevgisidir.
c. Bu gibi ifadeler islam dininin  kaynağı durumunda olan Arapça’nın Türkçe’ye etkisidir. Bu kelimeler, Allah  ve peygamberin birden fazla isimle  anıldığını da ortaya koyar.
2. Karahanlı Türkçesi (Hakaniye Lehçesi)
7.Etkinlik
- biligdin- bilgiden ( son hecede seslerin yeri değişmiştir)
Hazret’ige- Hazret’ine (g-n değişimi)
Tevbe- tövbe ( ilk hecede yuvarlaklaşma olmuştur.)
Barğum- varayım ( b-v değişimi, ğ-y değişimi)
Berse- verse ( b-v değişimi )
Senge- sana ( ng- n değişimi)
Menge- bana ( m-b değişimi)
Üçün- için ( ünlü daralması olmuş)
Bolsa- olsa ( b düşmüş)
-          12. Yüzyılda yazılmıştır. Didaktik, lirik, manzum bir eserdir.  Allah ve peygamber sevgisini işlemiştir. Hikmet, hoş hayırlı anlamlarına gelmektedir. Sade ve yalın bir dil kullanılmıştır. Aruz ve hece ölçüsü bir arada kullanılmıştır. 144 hikmet ve bir münacaattan oluşmuştur. Karahanlı Türkçesi ( Hakaniye Lehçesi) ile yazılmıştır. İstifham, Tecahül-i Arif gibi sanatlar vardır. Hikmet, dini-tasavvufi şiirlerdir. Şiirlerde ulusal öğeler ( ölçü, nazım birimi,  yarım uyak) ve İslamlıktan gelme yabancı öğeler  ( din ve tasavvuf konuları, yabancı sözcükler) bir arada kullanılmıştır.
3. İslam etkisindeki Türk şiiri ( Tasavvufi şiir) etkisiyle yazılmıştır.
4. Hem dini bilgileri hem de bu bilgiler karşısında  insanın yaklaşımını, duygularını, duyarlılıklarını dile getirmektedir. Eser, Türkler’ e İslam’ı benimsetmek ve sevdirmek amacıyla yazılmıştır.
Sayfa 82
1.Türkler, boylar halinde yaşamaktadır. Her boyun farklı bir lehçesi vardır. İslam dininin etkisi yaygınlaşmıştır. Türkçe, dünyada önemli bir kitlenin dilidir. Türkler, dil ve kültürlerine önem verirler.
2.a. İhsanda, merhametli, Allah’a hamd olsun, Nişabur halkının imamı, Resulullah
b. Bu ifadelerdeki yansımalar, İslamın değer ve düşüncelerinin Türk edebiyatına etkisini ortaya koymaktadır.
3. Hakaniye Lehçesi
4. ağrıdı- ağrıdı ( g-ğ değişimi)
Bası- başı ( s-ş değişimi)
Töşedi- döşedi ( t-d değişimi)
Manga- bana ( m-b değişimi, ng sesi düşmüş)
11. yüzyılda yazılmıştır. Türkçe’nin ilk sözlüğü, ansiklopedisi, dil bilgisi kitabıdır.  Araplara Türkçe öğretmek, Türkçe’nin yaygınlığını göstermek  amacıyla  yazılmıştır. Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Sözcükleri örnekleyen atasözleri ve şiirler kullanılmıştır.
5. İslam etkisindeki Türk edebiyatı nesri geleneğine uygun olarak yazılmıştır.
Sayfa 83
1.Dil, milli kültürü oluşturan en önemli varlıktır. Bir milletin bütün kültür değerleri dil aracılığı ile yaşar ve yaşatılır. Dil, milli kültürü her yönüyle edebi eserlere taşır.
2. Türklerin milli duyguları, duyarlılıkları Türk dilinin süzgecinden geçerek estetik bir biçime kavuşmuş ve esere yansımıştır.
3. TDK, Türkçenin  tarihten gelen yapısını koruyarak günümüzde  ortak bir iletişim, bilim ve sanat dili olması için kurulmuştur.
Sayfa 84
Anlama Yorumlama
9.Etkinlik
a. Kutadgu Bilig ( Mesnevi tarzında yazılmış ilk Türkçe şiir, Kişilerin her biri bir kavramı temsil eder. İyi bir devlet adamının nitelikleri ortaya koyulur. Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır. Hakaniye Lehçesi ile yazılmıştır.)
Atabetül Hakayık: ( Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılmıştır. Dörtlük nazım birimi ve beyit nazım birimi bir arada kullanılmıştır. Türkler’e islamın ideal insan düşüncesini benimsetmek amacıyla yazılmıştır.)
Divan- ı Hikmet: ( Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır. Dörtlük nazım birimiyle yazılmıştır. Dini tasavvufi bir eserdir. Tasavvuf edebiyatının temelidir. Şiirlere hikmet adı verilir. İlahi türünün ilk örnekleri kabul edilir. )
Divan- ı Lügatit Türk: ( Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Araplara Türkçeyi öğretmek için yazılmıştır. Türkçenin ilk sözlüğü, ansiklopedisi, dil bilgisi kitabıdır. )
b. Kutadgu Bilig, Divan- ı Hikmert, Atabetül Hakayık manzum biçimde yazılmış sanatsal metin örnekleridir. Divan- ı Lügatit Türk, düzyazı biçiminde yazılmış öğretici bir metindir.
Sayfa 85
11.Etkinlik
1.Diyebiliriz. Bu eserde devlet adamlarının sahip olması gereken özellikler bir nasihat şeklinde dile getirilmiştir.
2.a Bir fikrin, davranışın, eylemin, duygunun simgelerle sembollerle ifade edilmesine denir. Alegorinin temelini istiare, teşhis, mecaz sanatları oluşturur.
b. Dönemin siyasi yapısında gördüğü bazı aksaklıkları doğrudan dile getiremeyeceği için  alegorik tarzda eser yazmıştır.
3. Tekkedeki müritlere dini öğretileri estetik bir üslupla  öğretmektir.
4. Evet, inceleme  derleme yöntemini uygulamamız gerekir. Türkçe kelimeler farklı bölgelerdeki farklı ifade biçimleriyle yani ağız ve şive farklılıklarıyla ele alınmıştır.
Sayfa 86
Değerlendirme
1)D D Y D D
2)Kutadgu Bilig, Atabetü'l Hakayık
3)B
4)B


bu yazının tamamı http://edebiyatfatihi.blogspot.com sitesinden alınmıştır. Kaynak siteyi ziyaret etmeyi lütfen ihmal etmeyin
Read more