The Vamps - Can We Dance [ Türkçe Çeviri ]



Can We Dance 

I talk a lot of shit when I'm drinking baby 
I'm known to go a little too fast 
Don't mind all my friends I know they're all crazy 
But they're the only friends that I have 
I know I don't know you but I'd like to 
Skip the small talk and romance girl 
That's all I have to say so baby can we dance 

Here we go again 
Another drink I'm caving in 
The stupid words keep falling from my mouth 
You know that I mean well 
My hands remember somewhere else 
Your eyes are doing naughty but it's like 

One more drink and I should go 
But maybe she might like me though 
I just can't think of what to say 
Should I go 
Should I stay 

I talk a lot of shit when I'm drinking baby 
I'm known to go a little too fast 
Don't mind all my friends I know they're all crazy 
But they're the only friends that I have 
I know I don't know you but I'd like to 
Skip the small talk and romance girl 
That's all I have to say so baby can we dance? 

I was nearly in but then came the pushy friend 
Killed the vibe and took my perfect ten away 
You know I need you girl 
My heart's not made for someone else 
Take me in cause I can barely stand 

One more drink and I should go 
But maybe she might like me though 
I can't take this anymore 
Should I stay? should I go? 
It just gonna lead back to her door 

I talk a lot of shit when I'm drinking baby 
I'm known to go a little too fast 
Don't mind all my friends I know they're all crazy 
But they're the only friends that I have 
I know I don't know you but I'd like to 
Skip the small talk and romance girl 
That's all I have to say so baby can we dance? 

I've been a bad bad boy 
Whispering rude things in her ear 
Please say she'll break, please say she'll change 
It might have bring me back to her place 

I talk a lot of shit when I'm drinking baby 
I'm known to go a little too fast 
Don't mind all my friends I know they're all crazy 
But they're the only friends that I have 
I know I don't know you but I'd like to 
Skip the small talk and romance girl 
That's all I have to say so baby can we dance 

I talk a lot of shit when I'm drinking baby 
I'm known to go a little too fast 
Don't mind all my friends I know they're all crazy 
But they're the only friends that I have 
I know I don't know you but I'd like to
Skip the small talk and romance girl 
That's all I have to say so baby can we dance 


Last edited by sora14 on 30.08.2013 08:59 
Try to align 
Türkçe 
Dans Edebilirmiyiz? 

Ben içtiğimde çok b*ktan konuşuyorum bebeğim 
Çok hızlı gittiğimi biliyorum 
Tüm arkadaşlarımın çılgın olduğunu biliyorum ve bunu umursamıyorum 
Ama onlar sahip olduğum tek arkadaşlarım 
Küçük konuşma ve romantizm kızı atla 
Tek diyebileceğim dans edebilirmiyiz, bebeğim 

İşte tekrar gidiyoruz 
Başka bir içkiyle partiden kopalım 
Aptalca sözler ağzımdan çıkıyor 
Anlamının ne olduğunu çok iyi biliyorsun 
Elimin başkasında olduğunu hatırlıyorum 
Gözlerinle yaramazlık yapıyorsun gibi 

Bir içki ve ben hemen gitmeliyim 
Ama belki hoşuna gidebilir 
Sadece ne söyleyeceğimi düşünemiyorum 
Gitmeliyim 
Kalmalıyım 

Ben içtiğimde çok b*ktan konuşuyorum bebeğim 
Çok hızlı gittiğimi biliyorum 
Tüm arkadaşlarımın çılgın olduğunu biliyorum ve bunu umursamıyorum 
Ama onlar sahip olduğum tek arkadaşlarım 
Küçük konuşma ve romantizm kızı atla 
Tek diyebileceğim dans edebilirmiyiz, bebeğim 

Ben neredeyse, ama sonra saldırgan arkadaşı geldi 
Işığı öldürdü ve benden bir onluk aldı 
Biliyorsun sana ihtiyacım var 
Benim kalbim başkası için çalışmaz 
Beni içeri al çünkü bariyerin arkasında kalamam 

Bir içki ve ben hemen gitmeliyim 
Ama belki hoşuna gidebilir 
Sadece ne söyleyeceğimi düşünemiyorum 
Gitmeliyim 
Kalmalıyım 

Ben içtiğimde çok b*ktan konuşuyorum bebeğim 
Çok hızlı gittiğimi biliyorum 
Tüm arkadaşlarımın çılgın olduğunu biliyorum ve bunu umursamıyorum 
Ama onlar sahip olduğum tek arkadaşlarım 
Küçük konuşma ve romantizm kızı atla 
Tek diyebileceğim dans edebilirmiyiz, bebeğim 

Ben kötü, kötü bir çocuk oldum 
Onun kulağına kaba şeyler fısıldayan 
Lütfen onun kırılacağını, değişeceğini söyleyin 
Onun yeri, beni getirmek olabilir 

Ben içtiğimde çok b*ktan konuşuyorum bebeğim 
Çok hızlı gittiğimi biliyorum 
Tüm arkadaşlarımın çılgın olduğunu biliyorum ve bunu umursamıyorum 
Ama onlar sahip olduğum tek arkadaşlarım 
Küçük konuşma ve romantizm kızı atla 
Tek diyebileceğim dans edebilirmiyiz, bebeğim 

Ben içtiğimde çok b*ktan konuşuyorum bebeğim 
Çok hızlı gittiğimi biliyorum 
Tüm arkadaşlarımın çılgın olduğunu biliyorum ve bunu umursamıyorum 
Ama onlar sahip olduğum tek arkadaşlarım 
Küçük konuşma ve romantizm kızı atla 
Tek diyebileceğim dans edebilirmiyiz, bebeğim
Read more

Justin Bieber - Hold Tight [ Türkçe Çeviri ]

Hold Tight

Every birthday, every birthday

They hold on tight
Yeah, they hold on tight
Ooh, they hold on tight
Them lips won't let me go
(Lips won't let me go, lips won't let me go, oh)

They hold on tight
Yeah, they hold on tight
Ooh, they hold on tight
Them lips won't let me go
(Lips won't let me go, lips won't let me go, oh)

Don't let this go to your head
But you're the best, I've ever had
Not to mention
That thing is swollen
You got me oh so in the trance

Something like a zip lock, but a lip lock
Want you wrapped around me like a wrist watch
Oh, so hard walking out
Got me stuck like crazy glue, ooh

They hold on tight
Yeah, they hold on tight
Ooh, they hold on tight
Them lips won't let me go
(Lips won't let me go, lips won't let me go, oh) x2

Got me tossing, turning into bed
The places where I rather be instead
You don't know your strength
Missing you is like adrenaline
Oh, when you got me in a grid lock
What a great spot
Yeah, that turned up kind of love and it just won't stop
No, so hard walking out
Got me stuck like crazy glue, ooh babe

They hold on tight
Yeah, they hold on tight
Ooh, they hold on tight
Them lips won't let me go
(Lips won't let me go, lips won't let me go, oh) x2

Holding back the faces I would make
I'm a fan and you're the rock star
Making it hard on me
Visualize a monster
'Cause you're too bad for me
Shot that arrow, I'm hit
Need you right near me
Trying to maintain, so don't mind if I turn away (no, no)
I try to maintain, so don't mind if I turn away

They hold on tight
Yeah, they hold on tight
Ooh, they hold on tight
Them lips won't let me go
(Lips won't let me go, lips won't let me go, oh)

They hold on tight
Yeah, they hold on tight
Ooh, they hold on tight
Them lips won't let me go


Try to align
Türkçe
Sıkı Tutmak

Versiyonlar: #1#2
Her doğum günü,her doğum günü

Onlar sıkı tutuyorlar
Evet,onlar sıkı tutuyorlar
Ooh,onlar sıkı tutuyorlar
O dudaklar gitmeme izin vermez
(dudaklar gitmeme izin vermez,dudaklar gitmeme izin vermez,oh)

Onlar sıkı tutuyorlar
Evet,onlar sıkı tutuyorlar
Ooh,onlar sıkı tutuyorlar
O dudaklar gitmeme izin vermez
(dudaklar gitmeme izin vermez,dudaklar gitmeme izin vermez,oh)

Bu senin kafana gelmeme izin vermiyor*
Ama sen en iyisisin,şimdiye kadar sahip olduğumun
Bu ima etmek değil
O şey kabarmış
Sen bana sahipsin oh böylece transtasın

Birşeyler bir zip kilidi gibi,ama bir dudak kilidi
Bir kol saati gibi beni sarmanı istiyorum
Oh,terk etmek çok zor
Ben çılgın tutkal gibi yapışığım,oo

Onlar sıkı tutuyorlar
Evet,onlar sıkı tutuyorlar
Ooh,onlar sıkı tutuyorlar
O dudaklar gitmeme izin vermez
(dudaklar gitmeme izin vermez,dudaklar gitmeme izin vermez,oh)x2

Beni savuruyorsun,yatak dönüşüyor
Bu yerler olmak istediğim yerler*
Gücünü bilmiyorsun
Seni adrenalin gibi özlüyorum
Oh,beni parmaklık kilidinde bulduğunda
Ne harika bir yer
Evet,bu aşka açık bir türe dönüştü ve sadece durmayacak
Hayır,terk etmek çok zor
Ben çılgın tutkal gibi yapışığım,oh bebeğim

Onlar sıkı tutuyorlar
Evet,onlar sıkı tutuyorlar
Ooh,onlar sıkı tutuyorlar
O dudaklar gitmeme izin vermez
(dudaklar gitmeme izin vermez,dudaklar gitmeme izin vermez,oh)x2

Yüzlere engel olmak istiyorum
Sen bir Rock Star'ısın ve ben senin hayranınım
Beni zorlama*
Bir canavarı görselleştirme
Çünkü sen de benim için kötüsün
O atış oku,ben vuruşum
Sağ yanımda olmana ihtiyacım var
Korunmak için çalışıyorum,o yüzden geri çevirirsem takma (hayır,hayır)
Korunmak için çalışıyorum,o yüzden geri çevirirsem takma

Onlar sıkı tutuyorlar
Evet,onlar sıkı tutuyorlar
Ooh,onlar sıkı tutuyorlar
O dudaklar gitmeme izin vermez
(dudaklar gitmeme izin vermez,dudaklar gitmeme izin vermez,oh)

Onlar sıkı tutuyorlar
Evet,onlar sıkı tutuyorlar
Ooh,onlar sıkı tutuyorlar
O dudaklar gitmeme izin vermez


Read more

Demi Lovato - Let It Go [ Türkçe Çeviri ]

( 72 Saat İçinde Çevrilecektir )
[Chorus]
Let it go
Let it go
Can’t hold you back anymore
Let it go
Let it go
Turn my back and slam the door

[Verse 1]
The snow blows white on the mountain tonight
Not a footprint to be seen
A kingdom of isolation and it looks like I'm the Queen
The wind is howling like the swirling storm inside
Couldn’t keep it in, heaven knows I tried

Don’t let them in, don’t let them see
Be the good girl
You always had to be
Conceal, don’t feel
Don’t let them know
Well, now they know

[Chorus]
Let it go
Let it go
Can’t hold you back anymore
Let it go
Let it go
Turn my back and slam the door
And here I stand, and here I'll stay
Let it go
Let it go
The cold never bothered me anyway

[Verse 2]
It’s funny how some distance
Makes everything seem small
And the fears that once controlled me
Can’t get to me at all
Up here in the cold thin air
I finally can breathe
I know left a life behind but I’m to relieved to grieve

[Chorus]
Let it go
Let it go
Can’t hold you back anymore
Let it go
Let it go
Turn my back and slam the door
And here I stand
And here I’ll stay
Let it go
Let it go
The cold never bothered me anyway

[Bridge]
Standing frozen in the life I’ve chosen
You won't find me, the past is so behind me
Buried in the snow

[Chorus]
Let it go
Let it go
Can’t hold you back anymore
Let it go
Let it go
Turn my back and slam the door
And here I stand
And here I’ll stay
Let it go
Let it go
The cold never bothered me anyway
Read more

2013 - 2014 11. Sınıf Edebiyat Sayfa 40 - 44 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

SAYFA 40:
a) Hürriyet Kasidesinin teması hürriyet, Necati Beyin kasidesinin teması Yıldırım Bayezid'e övgü'dür.

b) İki kaside vurgu ve tonlama bakımından farklıdır.Çünkü Hürriyet Kasidesi'nin teması özgürlük, Necati Beyin kasidesinin teması "Yıldırım Bayezid'e Övgü"dür.Temaların farklı olması söyleyişi de etkilemiştir.Bu kasidelerin söyleyiş tarzları ile yazıldıkları dönemlerin edebî, siyasi ve sosyal özellikleri ara­sında bir ilişki kurulabilir. Necati Beyin yaşadığı çağda kasideler bu şekilde yazılıyordu. Bu tarzdan o devrin zihniyetine ulaşabiliriz. Kaside bir Osmanlı Padişah'ına sunulduğu için şair, söz sanatlarını padişah'ın övülmesi için çok fazla kullanmıştır. Şiirin iç akışında, kasidenin sunulduğu kişinin özelliklerini yansıtan kelime ve tamlamalar seçilmiştir. Namık Kemal'in kasidesinde hürriyetten bahsedilmesi, dönemin yönetiminin eleştirilmesi, nazım şekli aynı kalmakla birlikte içeriğinin değiştirilmesi şiirlerin yazıldığı ortamın zihniyetiyle, yani edebî, siyasi ve sosyal özelliklerime yakından ilgilidir.


b) Şairlerin kullandıkları nazım şeklinin adını başlıkta kullanmaları, beyitlerle yazılması,aruz ölçüsü, aa/ba/ca...kafiye örgüsü Hürriyet Kasidesinin Divan şiir geleneğiyle ilişkisini gösterir.

4.ETKİNLİK:
Her iki şiir de hürriyet temasını işlemektedir.Namık Kemal'in kasidesinde hürriyetten bahsedilmesi, dönemin yönetiminin eleştirilmesi, nazım şekli aynı kalmakla birlikte içeriğinin değiştirilmesi şiirlerin yazıldığı ortamın zihniyetiyle, yani edebî, siyasi ve sosyal özelliklerime yakından ilgilidir.

  •  Hürriyet temasının  bireyle yakından ilişkisi vardır.Tanzimatla birlikte "birey"in ön plana geçtiğini gösteririr.
SAYFA 41:
5.etkinlik:

"Cihangîrâne bir devlet çıkardık bir aşîretden"  mısrası  tarihi bir değeri;
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez i'ânetden" ve 
 "çıkar asar-ı rahmet ihtilaf re'yi ümmetten" dizeleri sosyal değerleri gösterir.
Yeni Kavram ve İmgeler(imajlar) : Hürriyet, eşitlik, vatan sevgisi,hamiyet kanıyla yoğrulmak, gayret-cevher, vatan yolunda toprak olmak...
Tanzimat döneminde dilde sadeleşme istenmiş ancak yeterince başarılamamıştır.Divan şiirine göre daha sade bir dil kullanılmıştır.
6.ETKİNLİK.
ahkâm-asr, selâmet,bâb-ı hükûmet, ikbâl vb. kelimeler uzun ses değerine sahip kelimelerdir.Bu kelimeler,uzun ses değerine sahip kelimelerdir.Bu kelimelerin kısa ses gibi okunması şiirin ahenginin bozulmasına sebep olur.
6.Kendiniz yapınız.
7.
SAYFA 42:
8.

Namık Kemal’in, vatan, hürriyet ve millet sevgisi yolunda yazdığı şiirler, vatan evlatlarını derinden etkilemiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Namık Kemal’in kendisi ve kuşağı üzerindeki etkisini şu sözlerle açıklamıştır: “Vatanın kurtuluşu ve istiklâli için ölmeyi bugünkü nesle Namık Kemal öğretti. Harbiye senelerinde siyaset fikirleri baş gösterdi… Namık Kemal’den gelen sesin büyüsüne kapılmıştık. Bu ses ruhumuzu şimşek gibi sarsıyor, bu ses şimdiye dek okuduğum şiirlerdeki hiçbir sese benzemiyordu. Namık Kemal’in yiğit sesi, önümde bambaşka bir ufkun açılmasına yol açıyordu.”
Namık Kemal’in “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?” sözüne, Mustafa Kemal “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!” diyerek Namık Kemal’e adeta cevap vermiştir.
7.etkinlik
21 Aralık 1840'da Tekirdağ'da doğmuş, 2 Aralık 1888'de vefat etmiştir.
Tanzimat döneminin "en gür sesli vatan şairi" olarak tanımıştır.
Hürriyet kavramını şiirde ilk kez kullanan şairdir.
Divan edebiyatı nazım biçimlerini kullanmıştır. Gazel, kaside, murabba gibi eski nazım biçimleriyle yeni kavram ve konuları işlemiştir. “Kanun, vatan, hürriyet, adalet, hak, hukuk” gibi konuları işlemiştir.
Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. Tiyatrolarında geçen bazı şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmıştır.
Şiiri, düşüncelerini aktarmak için bir araç olarak kullanmıştır. Şiirde sosyal konulara ağırlık vermiştir.
Toplum için sanat ilkesine bağlı kalmıştır.
Şinasi’yle tanışıncaya kadar tümüyle divan şiiri çizgisinde yazmıştır. Şinasi’yle tanıştıktan sonra divan şiirinden uzaklaşarak Batı şiiri çizgisine yaklaşmıştır.
Şiirinde üç farklı dönem vardır:
a. İlk dönem şiirleri, biçim bakımından eski, konu (öz) bakımından yenidir. (Gazelleri)
b. Daha sonraki şiirleri, biçim bakımından eski, konu (öz) bakımından yenidir. (Hürriyet Kasidesi)
c. Son dönem şiirleri biçim ve konu (öz) bakımından da yenidir. (Vaveyla)
Divan şiirini, abartılı bir biçimde eleştirmiştir, kocakarı masallarına benzetmiştir.
Romantizm akımının etkisinde kalmıştır.
Romanları teknik açıdan kusurludur. Araya girip bilgi vermiştir.
Düz yazılarında (nesirlerinde) sanatkârane (edebi) bir üslup kullanmıştır.
Yazıda konuşma dilinin kullanılmasından yana olmuş ve özellikle tiyatrolarını sade bir dille yazmıştır.
Tiyatroyu halk eğitiminde bir araç olarak görmüştür.
Tiyatro yapıtlarının konularını günlük hayattan veya tarihten almıştır.
Ona göre “Tiyatro bir eğlencedir ve eğlencelerin en faydalısıdır.”
Tiyatrolarının tümü dramdır.
Vatan yahut Silistre isimli oyunu sahnelendikten sonra Mağusa’ya sürülmüştür.
Türk edebiyatındaki yerini, düz yazı alanında; özellikle roman, tiyatro, makale, biyografi, eleştiri, tarih türünde yazdığı yapıtlar belirlemiştir.
Gazetecilik yönü de vardır, Ziya Paşa ile birlikte Hürriyet gazetesini çıkarmıştır.
Sosyal ve siyasi konularda hicivler de yazmıştır.
Encümen-i Şuara topluluğunda yer almıştır. Osmanlıcılık düşüncesini benimsemiştir.
“Lisan-ı Osmani’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazat-ı Şamildir” makalesinde dil ile ilgili görüşlerini ortaya koymuştur.
Renan Müdafaanamesini Fransız tarihçi Ernest Renan’ın “İslamiyet, ilerlemeye engeldir.” düşüncesini çürütmek için yazmıştır.
2.METİN
TERKİB-İ BENT ZİYA PAŞA

1a) Şiir bent olarak kaleme alınmıştır.8 beyit ve 1 vasıta beytinden oluşmuştur.
b) Terkib-i bendin teması "ZAMANDAN ŞİKAYET"tir.
c) Birimler zamandan şikayet teması etrafında bir araya getirilmiştir.

SAYFA 43:
Ç) Terkib-i Bent'teki birimler birbirine bir tema etrafında birleşerek bağlanmıştır.Son beyit ise vasıta beyitidir.Bu nedenle kafiye diğer beyitlerden faklı ve içindedir.

2) Şiiri teması zamandan şikayettir.İmparatorluğun 19.yüzyıldaki buhran dönemiyle parallellik göstermektedir.
3) " kemal" ve "nakıs" sözcükleri  arasında TEZAT
NAKIS(EKSİK) İNSANLARIN YARASAYA KAMİL(OLGUN)İNSANLARIN IŞIĞA BENZETİLMESİYLE TEŞBİH SANATI VARDIR.
Ziya Paşanın döneminin devlet ve siyaset ilişkilerinde ehil olmayan kişileirn yer almasına kendisini arka plan düşmesine ve özellikle Batıdaki müthiş gelişmelerle kendi toplumunun değerleri arasında sıkışığ kalmasına itirazı bu beyitlerdeki imajlarla dile getirilmiştir, şairin bu imgeleri kullanmasının sebebi budur.

4. kanun, hamiyet, sadık olmak, milliyet dönemin sosyal değerlerini yansıtan söz ve söz gruplarıdır.
5) Şiirde aruz ölçüsü, kafiye ve redifler, aliterasyon ve asonanslar ahengi sağlamaktadır.
yeni çıktı > redif
"et" ler tam kafiyedir.
6) Terkib-i Bentteki söyleyiş tarzı Tanzimat döneminin ikilemini ve çököeye başlayan Osmanlı'nın buhranlı havasını yansıtmaktadır.
7) 

8.ETKİNLİK:
iKİ Terkib-i Bent'te de sosyal hayattaki aksaklıklara bir tepki söz konusudur.
İkisi de bentlerden oluşmuş ve vasıta beyiti ile bağlanmıştır.
İkisi de dönemin zihniyetini yansıtır.
İkisinde de aruz ölçüsü kullanılmıştır.
İkisi de ahenklidir.Tam ve zengin kafiye kullanılmıştır.

SAYFA 44:
8) Ziya Paşanın terkibinde ve diğer Tanzimat şiirlerinde bazı değer yargılarının değişmesi gerektiği, sosyal hayattaki aksaklıklar, Batının ilericiliği, Osmanlının içinde bulunduğu durumlar işlenmiştir.

9 ETKİNLİK:
ZİYA PAŞA 1825-1880)
Şinasi ve Namık Kemal'le birlikte Tanzimat'la başlayan yeni Türk edebiyatının ilk aşamasını oluşturan üç sanatçıdan biridir.
Ziya Paşa meşrutiyetçi ve toplumcu bir şairdir.
Çeşitli devlet kademelerinde çalışmış, politika ve sanatla uğraşmıştır.
Düşünceleriyle yenilikçi, yapıtları ve yaşantısıyla eskiye bağlı bir sanatçı olan Ziya Paşa’daki tezat ve ikilik hem yaşantısına hem de yapıtlarına yansımıştır.
Hürriyet gazetesinde çıkan "Şiir ve İnşa" makalesinde Halk edebiyatını ve dilini savunur, gerçek şiirimizin halk şiiri olduğunu belirtmiştir.Bir süre sonra hazırladığı "Harabat" adlı antolojide Divan şiirini yücelterek Halk şiirini kötülemiş ve halk ozanlarının şiirlerini "eşek anırması" olarak nitelemiştir.
Hem biçim hem de hayalleri ve duyuş tarzı bakımından divan şiirine bağlıdır.
Divan şiiri nazım biçimlerini kullanan sanatçının lirik sayılabilecek gazelleri vardır.
Sade bir dili savunmuş, beğenmiş; ancak Arapça, Farsça tamlamalarla yüklü bir dil kullanmıştır.
Hece ölçüsüyle yazdığı birkaç türküsü dışında bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
Tanzimat Edebiyatının bütün özelliklerini taşır. Tanzimat Edebiyatını oluşturan dört önemli etki (divan şiiri, mahallileşme etkisi, Batı etkisi, âşık tarzı) onun şiirlerinde ve düz yazılarında görülür.
Türk edebiyatında terci-i bent ve terkib-i bent türlerinin en önemli şairlerindendir.
En ünlü şiiri Terkib-i Bent DÖNEMİNİN SOSYAL BİR ELEŞTİRİSİDİR.(Ziya Paşa bu şiirini Bağdatlı Ruhi'ye nazire yazmıştır)

10.Terkib-i Bent Divan şiiri geleneğine bağlıdır.


bu yazının tamamı http://edebiyatfatihi.blogspot.com/ sitesinden alınmıştır. Kaynak siteyide ziyaret etmeyi unutmayın.
Read more

Nyotaimori Nedir? Türkiye'de Nyotaimori

yiyecegi vucut sicakligina getirmek amaciyla, genelde cirilciplak olan bir kadin vucudundan sasimi ve sushi yemek seklinde gerceklesen erotik bir japon adeti, nimetle oynanan bir cesit fetisizm. ( kaynak ekşi sözlük:  hulusi acek )


Read more

23 Ekim 2013 CarrefourSA İndirimli Ürünler Listesi ( 4 Kasım )

Tadella Çikolta Çeşitleri 32 gr 1 TL
Melodi Beyoğlu Çikolta 40 gr 1 TL
Eti Çikolta Keyfi Karamel 80 gr 1 TL
Uno Ekomek Hamburger / Sandviç Ekmeği 4′lü 1 TL
Cappy Kutu Çeşitleri 330 ml 1 TL
Pam Sıvı Sabun Çeşitleri 400 ml 1 TL
Teno Peçete 200′lü / Koroğlast Buzdolabı Poşeti 1 TL
Ülker Laviva Çikolta 35 gr 1 TŞ
Sek Günlük Süt 200 ml 1 TL
Pepsi / Yedigün Çeşitleri 450 ml / Fruko 1 lt 1 TL
Yayla Paket Margarin 250 gr 1 TL
Tadella Gofret 5′li 2 TL
Doritos Süper Boy Çeşitleri 2 TL
Doğus Karadeniz Bardak Poşet Çay 25′li 2 TL
First Sensations Sakız Çeşitleri 2 TL
Calve Ketçap / Sarımsaklı Mayonez 250 gr 2 TL
Knorr Toz Bulyon Çeşitleri 2 TL
Tat Ketçap Çeşitleri 345 gr 2 TL
Becel Kase Margarin Zeytinyağı 250 gr 2 TL
Aynes Tamyağlı Süt 1 lt 2 TL
Familla Havlu 2′li 2 TL
Eti Cici Bebe Bisküvi 400 gr 3 TL
Tamek Salça 830 gr 3 TL
Lipton Doğu Karadeniz Demlik Poşet Çay 48′li 3 TL
Pınar Yoğurt 1000 gr 3 TL
Solo Ultra Havlu 3′lü 3 TL
Vanish Kosla Axi Active Sıvı Çeşitleri 675 ml 3 TL
Ariel Leke Çıkarıcı Çeşitleri 1 lt 5 TL
Fuse Tea Çeşitleri 6×330 ml 5 TL
Doğus Rize Dökme Çay 500 gr 5 TL
Nescafe Gold Ekonomik Paket 50 gr 5 TL
Carrefour Yarım Yağlı Süt 1 lt 1,55 TL
Carrefour Eski Kaşar 500 gr 10,50 TL
Carrefour Taze Kaşar Peyniri 1 kg 13,95 TL
Tava Seti 3′lü 19,90 TL
Sinbo 2512/2513 Tost Makinesi 26,90 TL
king 8287 Çay Kahve Makinesi 84,90 TL
Alo Matik deterjan Çeşitleri 7 kg 18,49 TL
Prima Dev Ekonomik Bebek Bezi Çeşitleri 29,50 TL
Sütaş Piknik Kaşar Peyniri 500 gr 9,45 TL
Orkide Ayçiçek Yağı 5 lt 16,95 TL

Read more

Sözcüklerde Anlam Değişmeleri Nelerdir?

Bir sözcüğün anlattığı kavramdan az çok uzaklaşması, onunla uzak yakın ilgisi bulunan ya da hiç ilgisi bulunmayan yeni bir kavramı yansıtır duruma gelmesine anlam değişmesi denir. Anlam değişmesi dilde şu şekillerde görülür:

a. Anlam Genişlemesi: Bir varlığın bir türünü ya da bölümünü anlatan sözcüğün zamanla o varlığın bütün türlerini birden anlatır duruma gelmesine anlam genişlemesi denir. Alan sözcüğü “düz, açık yer” anlamında kullanılırken günümüzde, bu anlamı yanında meslek, iş, araştırma-inceleme alanı vb. anlamlarında kullanılmaktadır. Yıldız gökteki yıldız anlamı yanında “herkesçe çok sevilen, mesleğinde parlayan sanatçı anlamında kullanılmaktadır. Hatta bu sözcük sinema, televizyon sanatçısı anlamına da gelmektedir. Anlam genişlemesi edebî eserlerde, mecazlı sözlerde çokça görülür.



b. Anlam Daralması: Bir sözcüğün eskiden anlattığı durumun, nesnenin bir bölümünü bir türünü anlatır duruma gelmesidir. Eskiden (Göktürkçede) mal mülk anlamında kullanılan tavar (davar) sözcüğü, günümüzde sadece koyun keçi sürüsü anlamında kullanılmaktadır. Aynı şekilde oğlan “çocuk, evlat” demek iken, yani hem kız hem oğlan çocuğunu karşılarken, bugün sadece erkek çocuğunu karşılamaktadır. Örneklerden görüleceği gibi anlam daralmasında sözcüğün ilk anlamında bir daralma olmaktadır.

c. Başka Anlama Geçiş: Herhangi bir anlamda kullanılan sözcüğün sonradan bambaşka bir anlamda kullanılmasıdır. Eskiden (Göktürkçede) üzmek, “kırmak, kesmek” anlamında kullanılırdı. Zamanla bu sözcük başka bir anlama geçerek günümüzde “üzüntü vermek” anlamında kullanılmaktadır. Sakınmak “düşünmek, üzerinde durmak, kederlenmek, yaslanmak anlamlarına geliyordu. Günümüzde ise “herhangi bir şeyi yap-maktan, korku ve üzüntü verir düşüncesiyle uzak durmak” demektir. Yani önleyici tedbir almaktır. Ucuz (Göktürkçede) kolay, değersiz, hakir anlamında iken bugün “az para ile alınan” anlamındadır. “Duman” anlamında kullanılan tütün sözcüğü de bir bitki türünü, tütün bitkisini karşılar duruma gelmiştir. Bu tür anlam geçişlerinde sözcüğün ilk (temel) anlamı kaybolmakta, zamanla başka anlamlara geçmektedir.



Read more

2013 - 2014 11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 21 - 40 Soruları ve Cevapları ( Yıldırım Yayınları )

bu yazı http://yeniedebiyat.blogspot.com sitesinden alınmıştır. 

1. III. Selim'den itibaren gerçekleştirilen yenilikler ve bu yeniliklerin kapsadığı alanlar:
I. Mevcut asker ocaklarının düzenlenmesi,
II. Avrupa usulünde yeni bir ordu kurulması,
III. Savaş teknik gruplarının düzenlenmesi.

III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur.
Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. Bu ordu yeniçerilerden seçilen ve Anadolu’dan getirilen askerlerden kurulmuştur. Avrupa tarzında eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Akka’da Fransızlara karşı kazanmıştır. Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit hazinesi tarafından karşılanmıştır. III. Selim donanmaya önem vermiş ve tersaneyi ıslah etmiştir. Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) ve Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (Deniz Mühendishanesi) adıyla okullar genişletilmiştir. Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek ve Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla Avrupa’nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuş, Paris, Londra, Viyana ve Berlin’e elçiler gönderilmiştir. Ülke parasının değerini korumak için yerli malı özendirilmiştir. Resmi devlet matbaası kurulmuştur. İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme edilmiş ve Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir.
III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin tepkisi, devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları, İrad-ı Cedit hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır.
Kabakçı Mustafa İsyanı’yla III. Selim öldürülmüş (1807) ve Nizam-ı Cedit ıslahatları ortada kalmıştır



2.Tanzimat ile getirilmek istene yenilikleri kimlerin , niçin istediklerini araştırıp  bu konudaki düşüncelerinizi yazınız.
Tanzimat ile getirilmek istene yenilikler dış baskılar sonucunda ortaya çıkmıştır(1856 Paris Antlaşması)
-Fransa nın ısrarı ile diğer devletlerin de katılımıyla(ingiltere,avusturya vsvs...) fermanın maddeleri belirlenmiştir.Islahat fermanı çıkış kaynağını yabancı devletlerden alır.Paris antlaşmasında yer aldığı için uluslar arası bir sorun haline gelmiştir.
-Osmanlı devleti paris antlaşmasının şartlarını kendi lehine çevirebilmek için bu fermanı ilan etmek zorunda kalmıştır.

Islahat fermanının asıl hedefi
- Müslümanlar ile gayri müslimler arasında her yönden tam bir eşitlik sağlamaktır.
- Din, vergi, yargılama, eğitim, devlet memurluğu ve temsil alanında o zamana kadar olan farklar kaldırılıyordu.
- Hukuki niteliği olarak ıslahat fermanı ferman niteliğindedir.
Paris anlasması görüsmeleri sürerken Islahat Fermanı ilan edilmisti.(1856) Bu Fermanla ilgili bir madde Paris Anlasmasında da yer aldı.

3.Edebiyatta tanzimat ne zaman ve niçin başlamıştır?
 1860’da ilk özel Türk gazetesi olan “Tercüman-ı Ahval”in çıkışı ile başlayan, Batı Uygarlığı’nın etkisinde  gelişen Türk Edebiyatı’nın ilk aşamasıdır. İsmini başladığı dönemin dönüm noktası olan “Tanzimat Fermanı”ndan  almıştır.
Tanzimat’la ortaya çıkan “orta sınıf”, kullandığı günlük konuşma diline çok yakın bir dili olan kendi
edebiyatını yaratır ve onu toplumun hizmetine sunar. Bu yeni  edebiyat beraberinde yeni görüşleri ve o güne kadar Türk  Edebiyatı’nda görülmemiş olan yeni edebî türleri getirir,  “yenileşme” olgusunu edebiyat yolu ile halka benimsetmeye,  halkı eğitmeye çalışır.
“Eski-Yeni” ikiliğinden kurtulamayarak hedefine tam  olarak ulaşamamakla beraber bu edebiyat dönemi Türk  Edebiyatı’nda yepyeni bir sayfa açmayı başarmıştır.

Peki… Bu edebiyatın getirdiği yenilikler nereden  gelmiştir? Bu edebiyata adını veren fermana neden ihtiyaç  duyulmuştur? Hedefe ulaşmayı engelleyen bu “ikilik” neydi?
Edebiyat’ın en büyük kaynağı beşeriyattır! Bu nedenle  Tanzimat Edebiyatını anlamak için önce Tanzimat  Dönemi’ndeki sosyal olguları ve yapılanları anlamak en  akıllıca iştir.

4. 19. Yüzyılda İstanbul (Suriçi ) aait yaşamı araştırınız.
Bugünkü Eminönü ve Fatih ilçelerini kapsayan Suriçi klasik Müslüman Osmanlı semtini temsil etmektedir. Bir imparatorluk merkezi olarak 20. yüzyıl başlarına dek bu özelliğini sürdürmüştür. Suriçi'nde camiler ile her türden dini yapılar bu bölgenin toplumsal ve kültürel örüntüsünde belirleyicidir. Yine Süleymaniye Medresesi'nde yer alan Meşihat Suriçi'nin dini bir merkez olma özelliğini tamamlar. Suriçi'nde bulunan bir diğer önemli yapı Eyüp Camii'dir. Kara surları ile Haliç surlarının birleştiği yerin dışında yer alan Eyüp Camii ve Türbesi islam dünyasının kutsal yerlerinden kabul edilir.

Anıt eserleri camileri sarayı Babıali'si Kapalıçarşı'sı ve diğer özellikleriyle Suriçi Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bir yerdi. Osmanlı'nın kültürel değerleriyle yüklüydü.

Beyoğlu öteden beri Osmanlı'da Batı'nın simgesi olmuş bir yerleşim yeridir. 16-19. yüzyıllar arasında Beyoğlu çevresinde mezarlıklar kırlar üzüm bağları ve de tek tük yerleşimler vardır. Taksim'den ötesi boştur. Bina toplulukları Cumhuriyet'te istiklal Caddesi ismini alana kadar Cadde-i Kebir ile iki yanındaki beş on sokaktan ibaretti. Beyoğlu'nda yabancılar ve azınlıklar yaşamıştır Türk ve müslümanlar yok gibiydi.

19. yüzyıldan itibaren Beyoğlu büyük bir değişim geçirir. Beyoğlu'nun yaşadığı bu değişimde yangınların etkisi büyüktür. 19. yüzyılda çıkan yangınlar Beyoğlu'ndaki Batı tarzı yapılaşmayı hızlandırmıştır. 1850'li yıllardan sonra yeniden yapılaşmayla bir Avrupa kenti görünümü alan semt Frenklerle azınlıkların kaynaşmış bir yaşam sahnesidir. Bu ülke ile ilgisizkopuk ama parlak bir yaşamdır. Oteller balolar cafeler operalar dönemidir. Çok seçkin bir yaşam hüküm sürmektedir. Avrupa'da bir oyun sergileyen dönemin en ünlü sanatçıları yeni işlemeye başlayan yataklı vagonlara atladıkları gibi aynı temsil ve konserleri Beyoğlu'nda verirlerdi.

Padişahlar saray halkı ve diğer kişiler Suriçi'ni birçok mimari şaheselerle süslemeye gayret etmişler; şehre islami özelliğini veren tipik camili siluetini oluşturmak için birbirleriyle yarışmışlardır. Birçok cami han hamam hayır ve eğitim kurumları inşa edilmiştir. Bunların en ünlüsü ve en eskisi Fatih Külliyesi'nde

Beyoğlu'nda yabancı elçilikler kurulduktan bir süre sonra bunların etrafında Batılı bir koloni grubunun oluştuğu gözlenir. Böylece yabancı uyruklu önemli bir topluluk Beyoğlu'nun hem nüfuslanma hem de şehircilik açısından gelişmesinde etkili olmuştur. Beyoğlu'nda yaşam bu yabancı elçiliklerin çevresinde biçimlenmeye başlar.

Beyoğlu'yu İstanbul'un diğer yerlerinden farklı kılan taraflarından birisi de buranın atmosferi ile kaynaşıklık içinde olan kahvehane ve pastahaneler ve meyhanelerdir. Özellikle meyhaneler eğlence semti Beyoğlu'nun simgelerindendir.

Türkiye'de modern oteller ilk defa Beyoğlu'nda yapılmaya başlandı. Beyoğlu özellikle 1870'li yıllardan itibaren güzel otel binalarına kavuşmaya başlar. Bu dönemde oteller genellikle istiklal Caddesi ile Meşrutiyet Caddesi kenarlarında yer alır. Otellerde daha çok yabancılar ve gayri müslimler kalır.

Beyoğlu Batılı görsel sanatların merkezidir aynı zamanda. Tiyatro sinema fotoğrafçılık gibi görsel sanatlar ilk olarak Beyoğlu'nda ortaya çıkar gelişir. Beyoğlu'nda Batılı tiyatro temsilleri Fransız ve italyan gruplar tarafından verilir. Daha sonra yerli tiyatrolarımız kurulur. Batı'nın sahne tekniği yaşam biçimi kültürü tiyatro aracılığıyla sunulmaya başlanır.

Sinemanın serpildiği yer de Beyoğlu'dur. Tiyatro salonları sinema için de kullanılabilirdi. Onun için sinemanın da mayası Beyoğlu'nda tuttu. Genelde istiklal Caddesi'nin iki yanındaki sinemalar tiyatrolara nazaran daha uzun mesafe içine yayılmıştı.

Tüm bunlar da gösteriyor ki Batı kültürünün yaşam tarzının etkin olduğu bir yerdi Beyoğlu. Burada özellikle Hristiyan ve Yahudilerin yoğunlukta olduğu yabancı nüfus hakimdi. Suriçi'nde ise Müslüman ağırlıklı bir nüfus hakimiyeti vardı. Suriçi'nde ahşap ve gösterişsiz binalar göze çarpar. Beyoğlu'nda ise Batı mimarisiyle yapılmış bitişik vaziyette binalar ağırlıktadır. Suriçi'nde islam'ın izleri çok açık bir şekilde görülür. Müslüman halk dinine bağlı bir şekilde mütevazi bir yaşam sürer. Beyoğlu'nda dini kaygılardan uzak hareketli şatafatlı eğlenceye düşkün bir yaşam vardır. Beyoğlu eğlencenin merkezi olmuştur. Kısacası Suriçi'nin Doğu (islam) kültürünü; Beyoğlu'nun Batı kültürünü simgeleyen yerler olduğu söylenebilir.
Kaynak : http://www.gencmekan.com

5. F-Siyasal Alandaki Yenilikler
*Bu dönemde yapılan siyasal yenilikler ve verilen haklar Avrupa ülkeleri tarafından yeterli bulunmamış ve Islahat Fermanı adında yeni bir fermanın çıkarılması gerekmiştir (1856).
*Gelişen milliyetçilik akımlar,bu yöndeki siyasal nitelikli  ayaklanmaları hızlandırmıştır, azınlıklar kendilerine tanınan  yeni ve daha kapsamlı haklara rağmen daha fazlasını, hatta bağımsızlıklarını istemişler ve bu yöndeki kopmalar artmıştır.
*Tutucu kesimin Tanzimat’a olan tepkilerine, 1860’da  basının ortaya çıkmasıyla aydınların Tanzimat’ın yetersizliği  ve eksikleri konusundaki eleştirileri eklenmiştir.  Sonuç olarak Tanzimat Osmanlı İmparatorluğu’nda  hemen her alanda büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdir.
Ancak bu değişimlerin bedelleri oldukça yüksek olmuştur.  Modernleşme ve yenileşme yolunda, ülke yarı sömürge  durumuna düşmüştür, yapılan yeniliklerin çoğu kağıt  üzerinde kalmıştır.
*1840’da İlk Ceza Yasası çıkarılır ve ilk ticaret mahkemesi açılır.
*1847’de toprak mülkiyeti ve kullanımıyla ilgili ilk yasa çıkarılır.
*Yargı örgütünde büyük yenilik ve değişiklikler yapılır.
*1868’de Divan-ı Ahkâm-ı Adliye ve Şurâ-yı Devlet (bugünkü Yargıtay ve Danıştay’ın temelleri) kurulur
Tanzimat edebiyatı ile edebiyatımızda yeni bir döneme girilmiş  batı edebiyatından edebiyatımıza birçok yenilik girmiştir. İlk gazete, ilk makale, ilk dergi, ilk roman, ilk hikaye, ilk tiyatro gibi değişiklikler edebiyatımızı etkisi altına almıştır.

6.. Tanzimat Döneminde Çıkan Dergi ve Gazeteler 

BEDİR: Ahmet Mithat Efendi; gazete; 1870 yılında çıkarılan kısa süreli bir gazetedir…
CERİDE-İ HAVADİS: 1840 yılında çıkarılan ilk yarı resmi gazetedir…
DEVİR: Ahmet Mithat Efendi; gazete; 1872 yılında çıkarılan kısa süreli bir gazetedir…
DİYOJEN: Teodar Kasap; dergi; ilk mizah dergidir…
HÜRRİYET: 1867 yılında Ziya Paşa ile Namık Kemal Londra’da beraber çıkardıkları bir gazetedir…
İBRET: Namık Kemal; gazete; 1872 yılında çıkarılmıştır…
MECMUA-YI FÜNUN: Münif Paşa; dergi; 1862 yılında çıkarılan ilk dergidir…
MUHBİR: Ali Suavi; gazete; 1867 yılında çıkarılan bu gazete, dönemin yönetim biçimini sert bir dille eleştirdiği için kısa bir süre sonra kapanmıştır…
TAKVİM-İ VAKAYİ: 1831 yılında devlet eliyle çıkarılan ilk resmi gazetedir. Türk toplumu ilk bu gazete ile tanışmıştır. Bir resmi gazetedir, devletin yayın organıdır…
TASVİR-İ EFKÂR: 1862 yılında Şinasi tarafından çıkarılmıştır; Şinasi Paris’e gidince bu gazeteyi Namık Kemal’e devretmiştir ve bir süre sonra da gazete kapanmıştır…
TERCÜMAN-I AHVAL: İbrahim Şinasi ile Agâh Efendi’nin 1860 yılında birlikte çıkardıkları ilk özel gazetedir. Ayrıca bu gazete ile Tanzimat Edebiyatı başlar…
TERCÜMAN-I HAKİKAT: 1878 yılında Ahmet Mithat Efendi tarafından çıkarılmıştır; II. Abdülhamit döneminde yayımlanan en önemli gazetedir; yönetime karşı siyasal muhalefet yapmak yerine halkı eğitici ve okuma alışkanlığı kazandırıcı bir yayın politikası izlemiştir…

DİĞER
HİKÂYE-İ İBRAHİM PAŞA VE İBRAHİM-İ GÜLŞENİ: Hayrullah Efendi, ilk tiyatro denemesi, 1844
MUHAVERAT-I HİKEMİYE: Münif Paşa; düzyazı; edebiyatımızdaki ilk düzyazı çevirileridir; 1859 yılında Fransız yazar Fenelon’dan çevrilmiştir…
TABSIRA: Akif Paşa; anı; Türk edebiyatının anı türündeki ilk eseridir…
TELEMAK: Yusuf Kamil Paşa; roman; edebiyatımızdaki ilk çeviri romanıdır; 1862 yılında Fransız yazar Fenelon’dan çevrilmiştir; eser yayımlandığı zaman büyük bir ilgi görmüş, yedi yılda dört kez basılmıştır; didaktik bir eserdir. Bu eser modern roman anlayışıyla ilgisi yoktur…
MUHADERAT: İlk kadın romancımız Fatma Aliye Hanım’ın romanı, 1892 …


HAZIRLIK:
1.EDEBİYAT, SOSYAL ve SİYASİ HAYAT İLİŞKİSİ
 Milletlerin edebiyatları, sosyal ve siyasal yapılarının bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Sosyal ve siyasal yapıdaki değişme ve gelişmeler en belirgin şekilde edebî ürünlerle dile getirilmektedir. Çünkü şair ve yazarlar eserlerinde, genellikle ait oldukları toplumun yaşayış biçimini konu alır.
Düşünceler evrensel olabilir, fakat duygular daha çok toplumlara özgüdür. Toplumların en içten, en karmaşık duygularının, şuurlu bir şekilde ifadesini bulduğu sanat dalı genellikle edebiyattır. Şair ya da yazar, okuyucularıyla, birçok duygu ve düşünceyi paylaşan kişidir.
Sosyal yapı dinamiktir. Bugünkü dünya görüşümüz, hayata bakış açımız, başka toplumlarla aynı olmadığı gibi birkaç yüzyıl önce yaşamış olan atalanmızınkinden de farklıdır. Çevremizde sürüp giden maddî, manevî değişmenin baskısı altında yaşayış şeklimiz, dilimiz ve edebiyatımız değişmeye devam etmektedir. İçinde bulunduğumuz bu değişim sürecinden dolayı edebiyatımızın sosyal yapıdan uzaklaşması ya da gelişimini sürdürememesi, toplumumuzun sağlıklı bir şekilde kendini yenilemesini engeller. Çünkü sağlıklı bir toplumun unsurları arasında sürekli ve karşılıklı bir etkileşim vardır.
İnsanın bir fert olarak toplumdan, sosyal hayattan tecrit edilmesi nasıl mümkün değilse, insan elinden çıkan edebî eserler de ortaya çıktığı toplumun sosyal yapısından ayrı düşünülemez. En ferdî düşünen, tamamen şahsî duygularını, kendi iç âlemini dile getiren şair ve yazarların eserlerinde bile dikkatle incelendiği zaman içinde yaşadıkları toplumun derin izleri görülebilir.
2. Tanzimat kelimesinin anlamından yola çıkarak tanzimat dönemi edebiyatı ile ilgilki neler söylenebilir?

Tanzimat düzenlemeler demektir.  Edebiyatımızda da bu dönemde birçok yenilik ve düzenleem yapılmıştır. Divan edebiyatı toplumsal faydadan uzak bir edebiyattır. bu yüzden toplumla arasında bier uçurum oluşmuştur. Tanzimat edebiyatı ile bu uçurum ortadan kalkmış. sanat toplumun faydasına sunulmuş. toplum edebi eserlerle tanışmış, büyük bir ilgi göstermiştir. sosyal v, kültürel ve siyasi hatattaki birçok yenilik bu yolla toplumun istifadesine sunulmuştur.

sayfa 23 
1. etkinlik
 1. III. Selim'den itibaren gerçekleştirilen yenilikler ve bu yeniliklerin kapsadığı alanlar:
I. Mevcut asker ocaklarının düzenlenmesi,
II. Avrupa usulünde yeni bir ordu kurulması,
III. Savaş teknik gruplarının düzenlenmesi.

III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur.
Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. Bu ordu yeniçerilerden seçilen ve Anadolu’dan getirilen askerlerden kurulmuştur. Avrupa tarzında eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Akka’da Fransızlara karşı kazanmıştır. Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit hazinesi tarafından karşılanmıştır. III. Selim donanmaya önem vermiş ve tersaneyi ıslah etmiştir. Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) ve Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (Deniz Mühendishanesi) adıyla okullar genişletilmiştir. Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek ve Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla Avrupa’nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuş, Paris, Londra, Viyana ve Berlin’e elçiler gönderilmiştir. Ülke parasının değerini korumak için yerli malı özendirilmiştir. Resmi devlet matbaası kurulmuştur. İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme edilmiş ve Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir.
III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin tepkisi, devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları, İrad-ı Cedit hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır.
Kabakçı Mustafa İsyanı’yla III. Selim öldürülmüş (1807) ve Nizam-ı Cedit ıslahatları ortada kalmıştır
Read more