9.Sınıf Edebiyat Kitabı 3.Ünite Değerlendirme Soruları ve Cevapları Fırat Yayıncılık (Sayfa 134,135,136,137)


DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
( D ) Her metinde, yazıldığı dönemin zihniyetini yansıtan bir yön vardır.
( D ) Metnin yazıldığı dönemin zihniyeti denildiğinde eserde dönemin sosyal, ekonomik, siyasi yapısı gibi kavramlar akla gelir.
( Y ) Metnin yazıldığı dönemdeki sanat tartışmaları yazarı etkilemez.
( Y ) Yazar içinde yetiştiği sosyal ve kültürel hayatı anlatmak zorundadır.
( Y ) Metin her zaman kültür aktarıcısı değildir.

2. Aşağıdaki şemayı tamamlayınız.
METNİN
ZİHNİYETİ
Sosyal Yapı
Siyasi etkiler
Yazarın duygusu   anlayışı, zevki
Ekonomik unsurlar
Dini hayat
Ahlaki hayat
Kültürel hayat
Dönemin diğer eserleri
 

3. Aşağıdakilerden hangisi metnin zihniyetiyle ilgili değildir?
A. Metnin yazıldığı dönemin kültürünü yansıtması
B. Metnin yazıldığı dönemin siyasi yapısını vermesi
C. Metnin bir olaya dayalı yazılması
D. Metnin yazarının belli bir sanat anlayışına bağlı olması
E. Metnin dönemin sanat anlayışına ve zevkine uygun yazılması
CEVAP:C

4. Aşağıdaki cümleleri bu bölümde öğrendiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
a. Anlatmaya bağlı metinlerin yapısı incelenirken OLAY örgüsü, KİŞİ, mekân veZAMAN ögelerinin nasıl verildiğine bakılır.
b. Anlatmaya bağlı metindeki OLAY örgüsü ile yaşanmış OLAYLAR birbirinden farklıdır.
c. Anlatmaya bağlı metindeki neden/SONUÇ ilişkisi olay ÖRGÜSÜNÜoluşturur.
ç. Olay örgüsü okuyucuda DUYGUSAL  etki uyandırmak amacıyla düzenlenir.
d. Günlük yaşamda yaşananların anlatılması KURMACA OLARAK  dile getirir.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mekân kavramı vardır?
A. “Sığırtmacın biri sürüsünü otlatırken bir dana yitirmiş.”
B. “Çocuklar yeni yeni ısınmaya başladıkları sırada, kapının üç dört defa hızlı hızlı çalındığını duymuşlar.”
C. “Bunu görünce zavallı değirmenci suratını asmış.”
D. “Erkek, salondan yemek odasına geçti. Odanın pancurlarını açarken karşılık verdi.”
E. “Muyo, şehadet parmağı ile kumun içinde derin bir çizgi çekti.”
CEVAP:

6. Anlatmaya bağlı metinlerde kişi ve mekânlar birbirleriyle nasıl bir bütünlükte verilmelidir?
6.
7. Masal, destan gibi anlatmaya bağlı türlerde zaman ve mekân niçin belli değildir?
7. Anlatılanlar evrensel nitelikte oldukları için okuyucu her dönem ya da her mekan öğütlerini alabilsin diye zaman ve mekan verilmez.

8. Masal, destan, hikâye, roman gibi edebî türlerin kişileri, her zaman insan olmak zorunda mıdır? Neden?
8. Değildir. Kurmaca gerçeklikle yazılan masal, destan, hikâye, roman türlerde insan dışındaki varlıklar da kullanılmaktadır ki masallarda  da insan dışındaki varlıklar kullanılmaktadır.

9. Aşağıdaki cümleleri bu bölümde öğrendiğiniz bilgileri kullanarak tamamlayınız.
  • Anlatmaya bağlı metinlerin teması bulunurken olay örgüsünü meydana getiren OLAYLAR  arasındaki ÇATIŞMADAN  hareket edilir.
  • Anlatmaya bağlı metinlerde temayı destekleyen YAN UNSURLAR vardır.

10. Anlatmaya bağlı metinlerdeki tema, diğer sanat dallarında (resim, müzik, mimari vb.) da işlenebilir mi?
10. İşlenebilir. Mesela sevgi ya da nefret gibi temalar edebiyatta işlenebildiği diğer sanatlar dallarında da işlenebilir.

11. Temayı destekleyen düşüncelerin metindeki temel çatışma içindeki önemini açıklayınız.
11. Bir hikayenin oluşabilmesi olay olması gerekmektedir. Bu olay kişinin dış dünya ile çatışması olabildiği gibi iç çatışması da ele anılabilmektedir. Çatışmanın olmadığı yerde olay çevresinde gelişen edebi metin olmaz.

12. Aşağıdakilerden hangisi anlatmaya bağlı metnin temasıyla ilgili değildir?
A. Metnin sosyal hayatla ilgisi
B. Metnin başlığı
C. Metnin kişileri
D. Metnin temel çatışması
E. Metnin yan düşünceleri
CEVAP:C

13. Aşağıdaki ve 136. sayfadaki paragrafları kim, hangi bakış açısıyla anlatmaktadır?
KERKENEZ
Çocukluğumda çok sevdiğim bahçemizin dip köşesinde bir kaynak vardı. Yazın dereden avladığım balıkları getirip kaynağın sularına salardım. Annem benim o köşeyi sevdiğimi unutmamıştı, bizlerle ilgili hiçbir ayrıntıyı unutmazdı.
Adil YAKUBOV
(KAHRAMAN BAKIŞ AÇISI)

KAFDAĞI PADİŞAHININ KIZI
Hemen yola koyulmuşlar. Az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler. Uzun uzun yol almışlar. Nihayet büyük bir ormana ulaşmışlar.
Çocuk:
— Yoruldum, acıktım. Hem uykum da geldi. Önce yemek yiyelim, demiş. Ama yanlarında bir lokmacık olsun yiyecek yokmuş. Vezir ormana bir göz atmış.
Anonim

(GÖZLEMCİ BAKIŞ AÇISI)

BANDO TAKIMI
Kasabada uygun adımla öyle bir yürüyüşümüz var ki ilk gün, eh yani… Bir kez bizimle işi olan tüm vatandaşlar, ellerinde evraklarıyla peşimizde, acaba nerede fırsatını bulur da imzalatabiliriz diye. Onun ardından çocuklar, yürü babam yürü… Dön babam dön… Bilmem kaçıncı kez kasabayı fır dönmüştük ki İhsan Bey:
— Aman kalbim, dedi…

(İLAHİ BAKIŞ AÇISI)
Muzaffer İZGÜ
14. Aşağıdaki cümleleri bu konuda edindiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
  • Metinlerin YAZARI  anlatıcı değildir. Anlatıcı ANLATIMIN  sınırları içinde varlığından söz edilen bir kişidir.
  • Aynı olayı farklı biçimde anlatmaya BAKIŞ AÇISI denir.
  • Anlatmaya bağlı metinlerde İLAHİ  bakış açısı, KAHRAMAN anlatıcının bakış açısı ve GÖZLEMCİ anlatıcının bakış açısı olmak üzere üç temel bakış açısı vardır.
  • Metinlerde birden çok ANLATICI ve bakış BAKIŞ AÇISI bulunabilir.

15. Anlatmaya bağlı metinlerde dil hangi işlevde kullanılır?
15. Heyecan bildirme işlevinde kullanılır.

16. Metinlerin dili, günlük hayatta kullandığımız dilden niçin farklıdır?
16. Metinlerde anlatım edebi dille kullanılır ve tasvirler, betimlemeler, kişi ya da eşyaya dair ayrıntılar edebi üslupla verilirken günlük hayatta konuşma dili ön plana çıkar.

17. Metinlerde anlatıcı, anlatımdaki dilin özelliklerini belirleyebilir mi? Niçin?
17. Belirleyebilir, mesela kahraman bakış açısı ile yazılan bir eserde kişinin içinde sosyal ve ekonomik yapısı dikkat alınarak metnin dili de değişebilir. Kahramanı köylü  ise dili de ister istemez onun konuştuğu gibi olmalıdır.

18. Aşağıdakilerden hangisi metinle yazıldığı dönem arasında ilişki kurmaya yarar?
A. Metnin bir roman olması
B. Metnin dünyanın geleceğiyle ilgili bir temadan oluşturulması
C. Metnin çözüm bölümünün bulunmayışı
D. Metnin yazıldığı dönemin dil özelliklerini taşıması
E. Metinde tasvirlere çokça yer verilmesi
CEVAP: D

19. Aşağıdaki anlatmaya bağlı metin türlerinin tarihî oluşum sıralamasının hangisi doğrudur?
A. Masal, roman, halk hikâyesi, hikâye, destan
B. Destan, masal, halk hikâyesi, roman, hikâye
C. Destan, halk hikâyesi, roman, masal, hikâye
D. Roman, halk hikâyesi, hikâye, destan, masal
E. Masal, destan, halk hikâyesi, hikâye, roman
CEVAP: B

20. Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiğiniz bilgilerle tamamlayınız.
  • Her metin kendi tarzında daha önce yazılmış birçok metinden ETKİLENİR ve kendinden sonra ORTAYA ÇIKAN  metinlere KAYNAKLIK  eder.
  • Roman, hikâye vb. türlerin hepsi bir edebî GELENEĞE  uygun olarak oluşturulurlar.

21. Edebî eser geleneği nasıl devam eder?
21. Yazılan edebi eserler birçok kişi tarafından beğenilip devamında ise benzeri eserler yazılıyorsa burada gelenek ortaya çıkar.

22. Edebî eseri yazan kişinin bağlı olduğu sanat anlayışı, edebî eserin hangi geleneğe göre oluşturulduğunu nasıl ortaya koyar?
22.

23. Aşağıdakilerden hangisi anlatmaya bağlı türlerin özelliklerinden biri değildir?
A. Olay örgüsüne sahip olması
B. Anlam bütünlüğü taşıması
C. Ana temaya bağlı olmaması
D. Anlatıcı teknikleri kullanılması
E. Zaman – mekân – kişi unsurlarının bulunması
CEVAP:C

24. Anlatmaya bağlı edebî metinleri yorumlarken aşağıdakilerin hangisine öncelik verilmelidir?
A. Metnin türünün ne olduğunun belirlenmesine
B. Metnin anlam birimlerinin ne anlattığının belirlenmesine
C. Metnin kaç sayfadan oluştuğunun belirlenmesine
D. Metnin konusunun belirlenmesine
E. Metnin kişilerinin karakter özelliklerinin belirlenmesine
CEVAP:B

25. İncelediğiniz bir metnin yapısı, anlatımı ve temasını nasıl ilişkilendirirsiniz?
25. Her metnin yapısı metnin teması ve içeriğiyle ilgilidir. Mesela yapı olarak masal olan bir metin anlatım olarak rivayet temelli olup zaman ve mekan kavramında uzak olur. Teması da iyi ile kötü üzerine kurulu olup evrensel temalar üzerine kuruludur.

26. Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
Birinci metin ………………………… temasında yazılmıştır. Bu tema ………………………. yönüyle ikinci metinden farklıdır.
Metin anlam yönünden incelenirken …………………… bakılır.

27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin anlamı daha açık ve yorumu daha kolaydır? Neden?
“Bunlardan alüminyum elde etmekte kullanılan en önemli bileşik boksit denilen maden filizidir.”
“Bu şehirde kendimi bir an için yabancı tasavvur etmek istemiştim, gerçekten yabancı olduğumu bilmiyordum.”

27.Üstteki metinlerden birinci cümle açık ve yorumu daha kolaydır. Çünkü öğretici metindir. Öğretici metinler açık ve net cümlelerle yazılı olur.

28. Aşağıdakilerden hangisi metin-yazar ilişkisini ortaya koyamaz?
A. Belli bir sanat anlayışının yansıtılması
B. Konunun günlük yaşamdan alınması
C. Yazarının bilinmesi
D. Döneminin sosyal, siyasi olaylarını yansıtması
E. Yazarın, kültürünü metne yansıtması
CEVAP: B

29. Bir yazar ile metin arasında ilişki kurabilmek için metinde neleri incelersiniz?
29. Yazarın hayatı ile eserleri karşılaştırırız. Eserleri anlattığı durumları kendi hayatında var mı yok mu anlamaya çalışırız. Metindeki olay ya da kavramların yazarın hayatında yeri olup olmadığı görmeye çalışırız.

30. Aşağıdaki cümleleri bu konuda edindiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
  • Yazar ile METİN arasında ilişki kurulurken yazarın HAYAT hikâyesi bilinmelidir.
  • Her yazar ESERİNDE  kendi yaşamından izlere yer verir.

31. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
( D ) Metnin dili ve anlatımı, yazar hakkında bilgi verir.
( D ) Metnin yazarı, eserin teması ve anlatım türünden belli olabilir.
( D ) Her metinde yazarın yaşamından izler vardır.
( D ) Metnin yazarını bilmek, metinle yazar arasında ilişki kurmaya yetmez.
( D ) Metnin bitiriliş şekli yazarı hakkında bilgi verir.
Read more

10. Sınıf Zambak Yayınladı Mizahi Anlatım-Ünlem Soruları ve Cevapları


2. Mizahi Anlatım-Ünlem
Metin İnceleme
1. Okuduğunuz mizahi anlatımla oluşturulmuş metinlerin ortak özelliklerini yazınız.
CEVAP:
Mizahi anlatımla oluşturulmuş metinlerin ortak özellikleri:
• Mizahi anlatımla oluşturulmuş metinler, okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzenlenir.
• Amaç okuyucuyu düşündürmek ve eğlendirmektir.
• Bu metinlerde ses, taklit, hareket ve konuşma önemlidir.
• Mizahi unsurları oluşturmada karşılaştırmalar, durumlar, hareketler, kelime ve kelime gruplarından yararlanılabilir.
• Mizahi unsurlarda gerçekten sapma vardır.
• Mizahi anlatımlarda dil, bir olayı anlatmak için “sanatsal işlev”de kullanılır.
• Roman, hikâye, tiyatro, masal, fabl, şiir ve deneme gibi türlerde kullanılır.
Anlama ve Yorumlama
2.etkinlik
Mizahi anlatımın bu türlerini yukarıdaki kutucuklardan seçerek ilgili boşluklara yazınız.
CEVAP:
 Fıkra: Bir olayı veya durumu nükteli ve ders vermeyi amaçlayıcı bir biçimde anlatan söz¬lü veya yazılı kısa anlatımlardır. Olay ve durumların gülünç bir üslupla anlatıldığı ve birkaç cümleden olu¬şan bu metinlerde, çarpıcı anlatım veya nükte son cümlede yer alır. Bu metinlerde önemli olan, olay değil nüktedir. Günümüzde Nasreddin Hoca, İncili Çavuş ve Temel’e isnat edilen örnekleri çoktur.
 Karikatür: İnsan veya toplumla ilgili her türlü olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, bazen eleştiren bazen de hem düşündüren hem güldüren çizimlerdir. Bu anlatım türünün olabilmesi için nüktenin yahut mizahın çizgiyle anlatılması gerekir.
 İroni: Saçmalık ve karşıtlıklardan kurulu ince alaylı anlatım özelliğidir. Çok ciddi ve ağır¬başlı görünen bir anlatımın, kelime oyunları ve sembollerle iğneleyici, alaya alıcı bir üsluba dönüşmesi de denmektedir. Bu metinlerde ciddi anlatımın arasına saçma sapan ifadeler, mantıksız ve zıt anlatım¬lar yerleştirilir, ilk bakışta samimi bir anlatım gibi görünen ifadelerden hemen sonra konuyu alaycı bir eda ile anlatan benzetme ve diğer söz sanatlarıyla kurulu ifadeler yer alır.
 Parodi: Edebi bir eserin abartılı ve gülünç bir anlatıma dönüştürülmüş taklididir. Çevre¬de olup bitenlere karşı alaylı bir anlatım ve eleştirel bakış içerir.
5. etkinlik
Mizahi anlatımla ilgili aşağıdaki kavram haritasında bulunan terimlerin sözlük anlamlarını yazınız.
CEVAP:
Humor: Güldürücü metinlere Batı edebiyatında verilen ad.
Kara Mizah: Yalnız güldürmeyi değil, daha çok düşündürmeyi amaçlayan mizah.
İroni: Saçmalık ve karşıtlıklardan kurulu ince alaylı anlatım özelliği.
Parodi: Edebi bir eserin abartılı ve gülünç bir anlatıma dönüştürülmüş taklidi.
Alay: Ses tonu, söz, davranış gibi yollarla biriyle, bir şeyle eğlenme, onu küçümseme.
Karikatür: İnsan veya toplumla ilgili her türlü olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, bazen eleştiren bazen de hem düşündüren hem güldüren çizimler.
6. etkinlik
Yaptığınız araştırma ve incelediğiniz metinlerinden hareketle alay, hiciv ve kara mizahın benzer ve farklı yönlerini sıralayınız.
CEVAP:
Alay, Hiciv, Kara Mizah
Benzer yönler: Üçünde de mizahi anlatım öğeleri vardır.
Farklı yönler: Alayda daha çok küçümseme, hicivde eleştirme, kara mizahta ise güldürmekten çok düşündürme amacı ön plandadır.
8. etkinlik
Aşağıdaki kelime ve kelime öbeklerinin anlamlarını yazınız.
CEVAP:
Komik : Gülünç
Komik durum : Gülünç durum
Komik kişi : Gülünç kişi
Komik jest : Gülünç davranış
12. etkinlik
Ünlemler; korku, sevinç, heyecan, coşku, acı, üzüntü, ürperme, tiksinme vb. duyguları belirten kelimelerdir.
a. Buna göre aşağıdaki ünlemlerin hangi anlamlarda kullanılabileceğini karsılarına yazınız.
CEVAP:
 Eyvah! : acınma, korku
 Oh! : sevinç, beğenme, hayranlık, rahatlama
 Tüh! : pişmanlık, üzüntü, hayıflanma
 Of! : sıkıntı, bezginlik, acı
b. Bu ünlemlerin kullanıldığı birer cümle oluşturunuz.
CEVAP:
Eyvah, gitti güzelim börekler!
Eyvah, hırsızlar bu tarafa doğru geliyorlar!
Oh, ne güzel! Kardeşim artık sık sık hastalanmayacak.
Oh, ne âlâ kimsecikler yok!
Tüh, yazıklar olsun sizin gibi adamlara!
Tüh, keşke öyle söylemeseydim!
Of, kolum çok acıdı!
Of, bıktım artık bu işlerden!
c. Yazdığınız cümlelerden hareketle ünlemlerin, cümlenin yapısına öğe olarak girip girmediğini tartışınız. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
CEVAP:
Ünlemler; cümlenin yapısına herhangi bir öğe olarak girmez, CDU (cümle dışı unsur) olarak değerlendirilir.
13. etkinlik
Aşağıdaki ünlemlerle “şaşma” anlamını içeren birer cümle yazınız.
CEVAP:
 E! : E, sonra ne oldu?
 Ya! : Ya, demek öyle dedi!
14. etkinlik
Aşağıdaki boşluklara uygun “ünlemler” yazınız.
CEVAP:
A, sıktın artık yeter! Ee, nasılsın bakalım? Ah, neydi o günler!
Hey, kimse yok mu? Bravo, delikanlıya! Yeter be, bıktım artık!
Yoo, bak buna dayanamam! Vay, iki gözüm neredesin?
15. etkinlik
“Adamın âhı gitmiş vâhı kalmış.” cümlesindeki gibi ünlemler çekim ekim aldıklarında isimleşir.
Siz de bir “ünlem”e isim çekim eki getirerek bu sözcüğü cümlede kullanınız.
CEVAP:
Eyvahlar olsun sizin gibi insanlara!
15. etkinlik
Yukarıda karışık olarak verilen kelimeleri gruplandırarak aşağıdaki tabloya yazınız.
CEVAP:
Asıl ünlemler: Ünlem olmadıkları hâlde ünlem görevi yapan onay kelimeleri: Ünlem olmadıkları hâlde ünlem görevi yapan hitap kelimeleri:
A, e, ah, vah, ey, hey, hişt, oh Hayır, evet, pekiyi, yok, olmaz, asla Kardeş, beyler, hemşerim
Ölçme ve Değerlendirme
A. Mizahi anlatım ile İlgili aşağıdaki bilgi ve yargıları doğru – yanlış (D/Y) olarak değerlendiriniz.
(D) Mizahi anlatımla hazırlanan metin parçaları okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzen¬lenir ve anlatılır.
(Y) Mizahi anlatımın en önemli amacı bilimsel nitelikli konularda okuyucuyu yönlendirmektir.
(D) Araştırmacılara göre mizahi anlatım biçimlerinin çoğu dinleyici ya da okuyucu zihninde kav¬ramsal bir zenginlik ve değişim meydana getirir.
(D) Birçok mizahi üründen alınan haz iki zihinsel aşamaya bağlıdır:
a. Esprideki ‘sürpriz’ unsuruna duyarlı olmamız,
b. Beklenmedik olanı fark ettiğimizde de otomatik olarak bir anlam arayışına girmemiz.
(Y) Mizahi anlatım yalnızca eğitici ve öğretici metinlerde kullanılır.
(Y) Mizah, aslında bütün insanların ihtiyacı olan bir şey değildir; mizah, yalnızca bir fantezi ve bir lükstür.
(D) Güldüren metin veya metin parçalarında gülmeye sebep olan karşılaştırmalar, durumlar, hare¬ketler, kelime ve kelime grupları muhakkak vardır.
(D) Bu yazılarda ses efektleri, hareket, konuşma ve görünüş taklitleri önemli bir yer tutmaktadır.
(D) Bir fıkranın sonundaki can alıcı cümle, kısa bir süre için bize anlamsız gelir çünkü daha önce anlatılmış olanlarla bir zıtlık oluşturur. Şaşırırız. Ama hemen sonra bakış açımızı değiştirir ve bu cümlenin aslında anlam taşıdığını, üstelik son derece de mantıklı olduğunu fark ederiz. Bu sü¬reç, birçok zihinsel etkinliğin eş güdümlü olarak işlemesine bağlıdır.
(D) Bizi güldüren çoğu şeyde, ortak iki unsur vardır:
a. Sonucun -örneğin; bir fıkradaki can alıcı son cümlenin- beklenmedik sunuluşu.
b. Aynı zamanda da bütünle uyum içinde oluşu.
(Y) Güldürücü metinlerde abartıdan yararlanılmaz; çünkü bu metinlerde önemli olan okuyucunun güvenini kazanmaktır.
(Y) Kelimelerin mecaz ve yan anlamları kullanılmaz; ilk anlamları ile esprinin yakalanmasına çalışı¬lır.
B. Aşağıdaki tabloya mizahi anlatımın çağrıştırdığı kelimeleri yazınız.
Mizahi anlatımla ilgili kavramlar
Alay Parodi Kara mizah İroni Karikatür Humor Fıkra
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1.”Mizahi anlatımda, daha önce depoladığımız bil¬gilerden yani bellekten yararlanmaktayız. Önce mizahi unsurun bulunup çıkarılmasında rol alan, mantıksal ve çözümleyici sol beyin yarım küre¬sinden: daha sonra da mizahi unsurları bütün içine oturtan, yani espriyi ‘yakalayan-, değerlen¬dirici sağ yarım küreden yararlanıra.”
Bu parçada mizahi anlatımla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Önceden öğrenip hafızamızda sakladığı¬mız bilgilerden yararlanıldığına
B) Mizahın ortaya çıkarılması için beynin ön¬ce sol yarım küresinden yararlanıldığına
C) Beynin sağ yarım küresinin, mizahi unsur¬ları hafızaya yerleştirmede kullanıldığına
D) Sağ yarım kürenin, espriyi yakalama ve değerlendirme gücüne sahip olduğuna
E) Sol yarım kürenin, mantığa uymayan hiç¬bir unsuru kabul etmediğine
2. “İçerdiği ‘mantık’la mizah, soyut düşünmenin bir biçimidir aslında. Örneğin anne babasını ‘iğnelemeye’ başlayan bir çocuğun benze¬şimler, kinaye, ince alay gibi soyut düşünme unsurlarından da yararlanmaya başladığını söyleyebiliriz. Mizah anlayışı gelişmiş ailelerde paralel olarak soyut düşünme de gelişmiş de¬mektir.”
Bu parçadan mizahla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Mizah, soyut düşünmenin bir şeklidir.
B) Çocuklar, anne ve babalarını iğnelemeli ki soyut düşündüğü anlaşılabilsin.
C) İğneleme yapan çocuklar, kinaye ve ince alay unsurlarından yararlanır.
D) Benzeşimler, ince alay ve kinayeli söyleyiş¬ler soyut düşünce unsurlarındandır.
E) Soyut düşüncenin geliştiği ailelerde mizah da gelişir.
3. Aşağıdaki metin türlerinden hangisinde mizahi anlatımdan yararlanılır?
A) Bilimsel yazı B) Tarihî yazı
C) Sohbet D) Makale E) Şiir
4. Aşağıdakilerden hangisi mizahi anlatımda kullanılan bir terim değildir?
A) İroni B) Mantık C) Karikatür D) Parodi E) Kara mizah
5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir şeyin beğenildiğini, sevildiğini heyecanla göstermek için kullanılmış bir ünlem vardır?
A) Yeminsiz oynamazlar ki ah çocuklar ah!
B) Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber!
C) Aferin, doğrusu, cevherli çocuklar, belli!
D) Ey benim aşkında bülbül gibi nalân oldu¬ğum!
E) Ah, daha âlem bir beşik, insaniyet bir ço¬cuktur!
6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ünlem kul¬lanılmamıştır?
A) Taş taş değil bağrındır taş senin
Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin
B) Bir katılıktır dinamit söker mi yürekleri
Başın bir kez bu kalbe çarpmasın ey taş senin
C) Kazmayı kayalara değil kalplere vur ey
Ferhat niçindir kırdığın bunca taş senin
D) Sen de mi taşla bir oldun ey sevgili
İşitmez oldun beni kalbin taştan taş senin
E) Nereye koysam seni söyle ey yüreğim
Bir gün beni ele verir bu güçlü atış senin
Read more

Chris Brown ve Rihanna Birlikte Kulübe Gittiler ( 2013 Ocak )


Rihanna ve Chris Brown dün gece 21 Ocak günü  Greystone isimli gece kulübünde samimi bir şekilde eğlendiler. gecenin ardından ikili aynı otele birlikte gittiler








Read more

Miley Cyrus Sigara İçiyor Mu?

Gençlerin kendine örnek aldığı sanatçılardan biriside Miley Cyrus, ama malesef Miley'nin azı kötü alışkanlıkları var, Sigara içmek gibi, genclerin bu kadar kendine rol model olarak benimsediği Miley'in en azından sigara icerken fotoğraflarının yayınlanmaması gerektiğini düşünüyorum...




Read more

Hadise'nin Kirpikleri 2013


KİRPİKLERİ ALAY KONUSU OLDU

Kısa sürede 15 kilo vererek tüm dikkatleri üzerine çeken Hadise, bu haliyle hem beğeniliyor hem de eleştiriliyor. Hadise dün akşam yayınlanan O Ses Türkiye'nin yeni bölümünde de yine eleştirilerin odağındaydı, ancak bu kez kilosuyla değil de taktığı kirpiklerle..

"KİRPİK DEĞİL PERDE TAKMIŞ GÖZÜNE"

Abartılı bir makyaj yapan Hadise, oldukça yapay duran bir de kirpik takmıştı gözlerine. Hadise bu abartılı kirpikleriyle sosyal medyada alay konusu oldu. Twitter kullanıcıları Hadise'yle fena dalga geçti..
İşte Twitter'da Hadise'yle ilgili yazılan o tweet'ler..
 
 
Read more

Justin Bieber Selena Gomez'i Özledi Mi?


Justin Bieber Selena Gomez'i özlediğini itiraf etti
Adı Victoria's Secret mankenlerinden Barbara Palvin ile aşk dedikodularına karışan Justin'den itiraf gibi açıklama.

Geçtiğimiz aylarda sürpriz bir şekilde ayrılan Selena Gomez ve Justin Bieber çiftinin adı ayrılıktan sonra yeni aşk dedikodularına karışsa da, çiftin adı daha uzun süre yanyana yazılacak gibi.

Kanadalı şarkıcı Justin Bieber'ın adı Victoria's Secret mankenlerinden Barbara Palvin ile yazılıyor, Selena Gomez ise Luke Bracey görüşüyordu.

Gomez ile arasını düzeltmeye çalışan Bieber, eski sevgilisini çok özlediğini itiraf etti. Hayatının en güzel anının Selana'yı ilk öptüğü zaman olduğunu söyleyen genç yıldız "O anları gerçekten çok özledim" şeklinde konuştu.
Read more

AÖF İktisat Teorisine Giriş Ders Notları

İktisat Teorisine Giriş
EKONOMİ: En kabul görmüş şekliyl ekonomiyi "Sonsuz olan insan ihtiyaçlarının, varolan kıt kaynaklarla karşılanmasını inceleyen bilimdir." diyebiliriz. Ekonomi insanların iktisadi davranışlarını inceleyen toplumsal bir bilimdir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bir yanda ihtiyaçlarını karşılamak isteyen insanlar, bir yanda bu ihtiyaçları karşılayacak mal ve hizmetler diğer yanda da mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılacak "kıt' kaynaklar bulunmaktadır. Bunların herbiri ile ilgili yapacağımız incelemede ekonomiyi biimlere ayırmaktayız. Bunlar; 
     EKONOMiK BiRiMLER: Ekonomiyi meydana getiren birimler üçe ayrılır;
a) Tüketici (Hane halkı): ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli mal ve hizmetleri alıp kullanan ekonomik birimdir. Temel amacı fayda maksimizasyonudur.
b) Üretici: Üretim farktörlerini kullanarak insanların ihytiyaçlarını karşı­layabilecek mal ve hizmetleri üretme çabasında olan ekonomik birimdir. Temel amacı kar maksimizasyonudur
c) Faktör sahipleri: Tüketici tarafından tüketilen mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan ve "üretim faktörleri" adını taşıyan kaynakların mülkiyetini elinde bulunduran ekonomik birimlerdir. Başlıca üretim faktörleri emek (işgücü), sermaye, toprak ve girişimciliktir. Bu faktörlerin sahipleri üretim sürecine faktörlerini katmaları karşılığında gelir maksimizasyonunu hedeflerler. Sirasıyla emek faktörünün geliri ücret, sermayenin faiz, topra­ğın rant ve girişimcinin kardır.
Ekonomi iktisadi olayları başlıca iki kümede değerlendirmekte burada da iki alt dalı ortaya çıkmaktadır. 
EKONOMiNiN ALT DALLARI MAKRO EKONOMi VE MiKRO EKONOMi 
a) Makro ekonomi: Bir bütün olarak ekonominin işleyişi ile ilgilenir. is­tihdam düzeyi, işsizlik oranı, enflasyon, gelir ve üretim düzeyi, büyüme ora­nı, para, faiz oranı, fiyat düzeyi gibi konularla ilgilidir.
  Mutadis- mutandis varsayımı kullanılır. Mutadis- mutandis; diğer faktörlerin göz önüne alınmasıdır.
b) Mikro ekonomi: Bir bütünü oluşturan ekonomik birimlerin davranışı ile ilgilenir. Tek tüketici talebi, piyasa talebi, tek firma arzı, endüstri arzı, kaynak dağılımı, kar maximizasyonu gibi konuları kapsar.
Ceteris - Paribus varsayımı geçerlidir, (Diğer koşullar değişmezken) Mikro ekonomide bir piyasada arz ve talebin eşitlendiği yerde denge fi­yatı ortaya çıkar
Makro analizde ise toplam arz ve toplam talebin eşitlendiği yerde Milli Gelir Denge Düzeyi oluşur.
Mikro iktisatta fiyatın karşılığı makro iktisatta fiyatlar genel düzeyidir. 
EKONOMİ TEORİSİNDE YÖNTEME İLİŞKİN BAZI AÇIKLAMALAR
a) Ekonomik Model: 
Ekonomi Teorisi; Ekonomik modeller kurarak ekonomik faaliyetleri ve bunlar arasındaki ilişkileri açıklamaya çalışır.
Ekonomik model; Ekonomik gerçeğin temsili bir örneğidir. Model kul­lanmanın amacı karmaşık olayların anlaşılabilir halle getirilmesidir. Modellerin başlıca aşamaları; 
1. İlgili değişkenler tanımlanır.
2. Modelin varsayımları belirlenir.
3. Değişkenler arasındaki Hipotezler ortaya konur.
4. Modele ilişkin öngörülerde blilunur. (Tahminler)
5. Gözlemler sınanarak model ile ortaya atılan teori kabul veya reddedilir. 
Modelin Özellikleri:
1. Modellerin varsayımları tutarlı ve gerçekçi olmalı.
2. Modelin sunduğu bilgiler geniş ve genellemeye uygun olmalı.
3. Modelin tahmin gücü yüksek olmalı. 
Modellerin Amaçları:
1. Model analiz (tahlil) yapmak için kullanılır. Ekonomik karar birim­lerinin davranışları incelenerek aralarındaki ilişkiler ve etkileşimler, bağlı ol­dukları genel kurallar tespit edilir.                        .
2. Tahmin (öngörü) amacı; Ekonomik değişkenlerin birinde meydana gelen bir değişmenin, diğer değişkenleri nasıl etkileyeceğinin tahmin edil­meye çalışılmasıdır.
b) Fonksiyonel ilişki; Bir değişkenin değeri belliyken diğer değişkenin değerini bulmaya imkan veren bağıntıdır
     Örnek: x=f(y): Burada x, y'nin bir fonksiyonu olduğuna göre x'in değe­ri y'ye bağlı olarak ortaya çıkar
c) Veriler ve Varsayımlar; Ekonomik olayların inceleme sürecinde, de­ğişmeyen unsurlar "veri", değişken unsurlara da "değişken" olarak tanım­lanmıştır. 
Ekonomik olayların içinde yer alan birimlerin hangi koşulda nasıl davra­nacaklarının belirlenmesine de "Davranış Varsayımları" denir.
d) Ekonomi Biliminin Temel Varsayımı;
Homo Economicus; (ekonomik insan veya rasyonel insan) ekonomisinin temel varsayımıdır. Ekonomik insan, kendi çıkarlarını maximize etmek için uğraşır. Tüketiciler fayda maximizasyonuna, üreticiler kar maximizas­yonuna, faktör sahipleri de faktör gelirlerinin maximizasyonuna çalışırlar. Bu arada ekonominin temel sorunu kıtlıktır. 
DEGİŞKENLER
Değişkenler bir fonksiyonu oluşturan unsurlardır. Değişkenler farklı bi­çimlerde incelenmektedir. 
a) Bağımsız ve bağımlı değişken: Değeri fonksiyonel ilişkinin dışında belirlenen değişken bağımsız değişken, değeri fonksiyonel ilişkinin içinde belirlenen değişken ise bağımlı değişkendir.
Örnek: Ma= f(Fa) bu ifade talep fonksiyonunu anlatır.
Ma: a malının talep edilen miktarı (bağımlı değişken) Fa: a malının fiyatı   Burada a malının talep edilen miktarı fonksiyonel ilişki içerisinde belirle­rken a malının fiyatı bu ilişkinin dışında ortaya çıkar. Fa nın sahip olduğu değere bağlı olarak Ma değeri bulunur. 
b) içsel (endojen) ve dışsal (egzojen) değişkeni
Ekonomik model çerçevesinde açıklanan değişken içsel değişken, de­ğeri model dışında belirlenen fakat modeldeki içsel değişkenleri etkileyen değişken ise dışsal değişkendir. 
c) Stok, Akım ve Oran Değışken
Bir zaman boyutuna bağlı olarak ifade edilebilen değişkenlere akım de­ğişken denir. Örneğin üretim, miktarı zaman (tonl ay) birimleriyle ifade edi­len bır akım değişkendir zaman boyutuna bağlı olmadağı ifade edilen değiş­ken ise stok değişkendir. Bir firmanın mal stoku örnek olarak verilebilir. iki değişkenin oranı şeklinde ifade edilen değişkenlere oran değişken denir: Örneğin kar oranı = kar/sermaye şeklindeki değişim oran değişkeni anlatır. 
d) Ex-ante ve  Ex-post büyüklük
Ex-ante; Bir değişkenin dönem başında planlanan (umulan) değeri de­ğişkenin ex-ante değeridir. Örneğin bir firmanın yıllık yatırım planı
Ex-post; Bir değişkenin dönem sonunda gerçekleşen (fiili) değeridir, kesindir. Örnek; bahsedilen firma için dönem (yıl) sonunda gerçekleşen ya­tırımlar  toplamı. 
e) Özdeşlik ve Eşitlik
Değişkenlerin bütün değerleri için geçerli olan ilişkiye özdeşlik denir.
     Örnek; 2x+y = x+x+y' dir.
x= 1 y= 3 olsun.
Öyleyse 2.1 +3= 1 + 1 +3 ya da x= 4.
y= 2 olsun. Bu durumda da 2.4+2= 4+4+2 olur. Görüldüğü gibi 2x+y=x+x+y özdeşliği x'in ve y'nin bütün değerleri için geçerlidir.
Değişkenlerin ancak belli bazı değerleri için geçerli olan y= 2x+3 bir eşitliktir. Ve x ile y'nin bazı değerleri için geçerlidir.
Örnek; y = 2x+3     x= 4;    y = 11 olsun
11= 2.4+3    11 =11
Fakat x = 5, Y = 4 olduğunda,  4 = 2.5+3 görüldüğü üzere 4, 13'e eşit değil, x'in ve y'nin her değeri için eşitlikte gösterilen ilişki geçerli değildir. 
DENGE 
     Bir sistemde farklı yöneiişteki güçlerin eşitlik içinde olduğu ve sistemde­ki değişkenlerin değişim göstermediği bir durumdur.
a) Kısa ve Uzun Dönem; Kısa dönem, sistemdeki bazı değişkenlerin değiştirilmediği zaman dilimidir, Uzun dönem ise sistemdeki bütün değiş­kenlerin değişebileceği bir zaman dlimidir.
b) Kısmi ve Genel Denge Analizi; Kısmi denge analizinde ekonomik sorunlar incelenirken ele alınan birim veya konu çeşitli gruplara veya bö­lümlere ayrılır. Ele alınan konunun karşısındaki tüm olay ve değişkenler ce­teris- paribus kabul edilir. Mikro ekonomi de kullanılır, Analiz dışı olan (sa­bit kabul edilen) değişkenlere "Parametre" denir. Say'in Mahreçler kanunu (say yasası) makro olmasına karşılık kısmi denge analizine örnektir.
Genel denge analizinde, analizle ilgili tüm değişkenler ele alınır. Ve hep­sinin karşılıklı etkileşimleri araştırılır. Mutadis- mutandis varsayımı geçerli­dir. Makro ekonomide kullanılır, Refah teorisi genel denge analizidir.
c) Statik, Dinamik ve Karşılaştırmalı Statik Analiz;
Stalik Analiz; Bir olayın veya modelin içerisinde yer alan değişkelerin belli bir andaki değerleri saptanarak bunlardan sonuç çıkarılmasıdır. Bir ola­yın bir anlık durumunu gösterir. Örnek; Bir firmanın belli bir zamandaki ka­rı ile ilgili sonuç çıkarmak gibi.
Dinamik analiz; Bir olayın veya modelin içinde yer alan değişkenlerin zaman içindeki değişimi ve değerleri belirlenerek sonuç çıkarılmasıdır. Ör­nek; Bir malın fiyatının oluşumu incelemek için sonuç çıkarılmasıdır.
Karşılaştırmalı Statik Analiz; Yapılan birkaç statik analizden sonuç Çı­karılmasıdır. Karşılaştırmalı statik analiz, dinamik ve statik analiz arasında aracıdır. Örnek; iki yılın Milli Gelirlerinin karşılaştırılması 
EKONOMi BiLiMiNiN YÖNTEMLERi VE ANLATIM TEKNiKLERi 
a) Ekonominin Yöntemleri
1. İstatiksel Yöntem: Daha önce toplanmış verilerden sonuç çıkarıla­rak yorum yapılmasıdır.
2. Mantıksal Değerleme: Ekonominin temel yöntemidir. (Akıl yürütme)  
b) Ekonominin Anlatım Teknikleri
Sözlü Anlatım Tekniği: Örn: Arz, diğer koşullar sabitken fiyatın fonksi­yonudur.
Cebirsel Anlatım Tekniği: Aa = f(Fa)
Geometrik Anlatım Tekniği 
Özet İpuçları
Makro ekonomi ekonomiyi bir bütün olarak ele alır.
Mikro ekonomi ise tek tek tüketiciler, firmalar ve faktör sahipleri gibi bütünü oluşturan birimlerin davranışlarını inceler
Bir değişkenin dönem sonunda gerçekleşen (fiili) değerine expost de­ğer denir.
Değişkenlerin tüm değerleri için geçerli olan ifadeye özdeşlik denir.
iktisat bitiminin kullandığı en ayrıntılı anlatım tekniği geometrik anlatım tekniğidir 
İKTİSAT TEORİSİ ÇÖZÜMLÜ SORULAR
1- Ekonomi biliminin temel varsayımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ceteris Paribus B) Mutadis Mutandis C) Mutadis Paribus  D) Homo Economicus 
YANIT D' dir. Bu varsayıma göre ekonomik birimler kendi çıkarlarını maksimize etmek için çaba göstermektedirler.
2. Değeri fonksiyonel ilişkinin dışında belirlenen değişkene ne ad verilir? 
A) içsel Değişken  B) Stok Değişken C) Bağımlı Değişken  D) Dışsal Değişken E) Bağımsız Değişken
YANIT E' dir. Değeri fonksiyonel ilişkinin dışında belirlenen değişkene bağımsız değişken denir. A=f(F) burada A bağımlı F bağımsız değiş­kendir. 
3- Aşağıdakilerden hangisi makro ekonominin ilgilendiği konular­dan biri değildir? 
A) Fiyatlar genel düzeyi   B) Firma arzı   C) Faiz oranı  D) Para miktarı    E) istihdam  
YANIT  B' dir. Firma arzı mikro ekonominin ilgilendiği konular arasın­dadır. 
4- I. Üreticiler  II. tüketiciler  III. Faktör sahipleri IV. Devlet
Yukarıdakilerden hangileri ekonomi biliminin incelediği ana birimler arasında yer alır? 
A) i, ii, III, IV   B) i, ii, iii    C) i, ii   D) ii, III, IV  E) i, ii, IV  
YANIT  B' dir. Ekonomi bilimi üç ana birimi ele alıp inceler. Bunlar; Üre­ticiler, tüketiciler ve faktör sahipleridir. 
5- Bir ekonomik model oluşturulmasında ilk aşama aşağıdakilerden hangisidir?
A) Varsayımların belirlenmesi  B) Hipotezlerin ortaya konması C) Öngörülerde bulunulması
O) İlgili değişkenin tanımlanması  E) Modelin gözlemlerle sınanması 
YANlT D' dir. Ekonomik modeloluşturulurken ilk olarak ilgili değişken tanımlanır

Kaynak; www.ekodialog.com
Read more

Taban Fiyat Uygulaması Nedir? Konu Anlatımı

Taban Fiyat Uygulaması
Devlet, bazen bir mal ve hizmet için asgari ya da taban fiyat saptar. Emekçiler için asgari ücret, belli tarım ürünleri için destekleme fiyatları bu konuda iyi bilinen örneklerdir. Taban fiyat denge fiyatında ya da onun altında saptanırsa, hiç bir etkisi olmayacaktır. Çünkü denge hala ulaşılabilir durumdadır ve devletçe konulan taban fiyatla da tutarsız değildir. Ne var ki, taban fiyatın denge fiyatının üstünde olması halinde, bu fiyat bağlayıcı veya etkili bir fiyat olacaktır. Şimdi, bu bağlayıcı durumlarla ilgileneceğiz. 
Devletin özellikle tarım ürünleri piyasalarına müdahalede başvurduğu etkin bir yöntem; piyasa için bir destekleme fiyatı saptayarak, bu fiyattan ürün satın almaktır. Bu uygulamada devlet, piyasa denge fiyatının üzerinde bir taban fiyat belirler ve bu fiyattan kendisine getirilen ürünü satın alır. 
Ülkemizde Toprak Mahsulleri Ofisi, Fiskobirlik, Çaykur, Marmara Birlik, Tekel gibi kuruluşların yaptığı gibi, bu kuruluşlar ilgili malların piyasasına girerek belli bir fiyattan malı satın alırlar. Böylece bu malların fiyatının bu taban fiyatın altına düşmesine izin verilmez.
Taban fiyat uygulaması, piyasa döneminin uzunluğuna bağlı olarak farklı etkiler yaratır. Çok kısa piyasa dönemi, tarımsal üretimin biyolojik özelliği nedeniyle bitkisel ürünlerde çoğu durumda bir yıl kadar sürer. Ürünün hasadıyla başlayıp gelecek ekim mevsimine kadar süren çok kısa piyasa döneminde arz, birçok tarım ürününde, hemen hemen sabittir. Bu nedenle çok kısa piyasa döneminde arzın, şu ya da bu düzeyde belirlenecek taban fiyata herhangi bir tepkisi söz konusu değildir. Böyle bir durum, şekilde görülmektedir. 
         
Şekil: Çok Kısa Dönem 
Yukarıdaki şekilde, belirli bir yılın ürün arzının (S = Qı) olması üzerine, devletçe belirlenen destekleme fiyatı ya da taban fiyat, Pt'dir. Devlet Pt fiyatından kendisine getirilecek ürünü satın almaya hazır olduğundan hiç bir üretici, bundan daha düşük bir fiyattan ürününü satmaya razı olmayacaktır. Bu nedenle, piyasada tüketiciler de, ürünü devletçe belirlenen (Pt) taban fiyatından satın alacaktır. Ne var ki, (Pt) fiyatından tüketicilerin talebi, (Qt) kadardır. Bir başka deyişle, tüketiciler, piyasaya getirilen ürünün tamamını satın almazlar. Bu durumda, devlet, açıkladığı (Pt) taban fiyatı üzerinde, tüketicilerce satın alınmayan (Qı-Qt) kadar ürünü, satın almak zorunda kalacaktır.
Çok kısa piyasa dönemindeki bu uygulama; kuşkusuz üretici gelirlerinde önemli artışlara yol açar. Zaten uygulamanın amacı da, üretici gelirlerini artırmaktır. Ancak, bu uygulama, piyasa fiyatını yükseltmek suretiyle tüketicilerin büyük ölçüde rant kaybına yol açar.
Bir tarımsal ürünle ilgili destekleme fiyatının ekimden sonra, ancak hasattan önce belirlenmesi durumunda, artık kısa piyasa dönemi söz konusudur. Bu durumda, çiftçiler; su, kimyasal gübre, ilaç gibi verimliliği etkileyen aramalların farklı yoğunluklarda kullanarak, kısa dönemde piyasaya arzedecekleri mal miktarını belirli sınırlar içinde değiştirebilirler. Bir başka deyişle, tarımsal ürün arzı, kısa piyasa döneminde, az da olsa, belirli bir esneklik gösterir. Şekil böyle bir durumu yansıtmaktadır. 
Normal piyasa koşullarında ürünün fiyatı arz ve talebe göre oluşacağından (şekil) OPı fiyatında OQı kadar ürün satılacaktır. Devlet üreticileri korumak amacıyla ürünün taban fiyatını OPt düzeyinde tutmak isterse o zaman talep miktarı OQt'ye düşecektir. Fakat OPt yüksek fiyatı karşısında ürün arzı artacaktır (OÇh). Bu durumda, arz ve talep arasında BC aralığı kadar bir arz fazlası meydana gelince bu BC arz fazlasını devlet OPt fiyatından satın alacaktır. Bu durumda diğer özel girişim alıcıları da devletin uyguladığı fiyata uymaya zorunlu kalacaklardır. Dışsatımı olanaklı malların üretimini özendirmek için de destekleme alımlarına başvurulabilir. 
Şekil: Kısa Dönem 

Fiyat Sübvansiyonu 
Piyasa talebinin düşük bir esnekliğe sahip olması durumunda, piyasaya arz edilen mal miktarının herhangi bir nedenle artması; King Kanunu nedeniyle, üretici gelirlerini önemli ölçüde düşürür. Genellikle tarımsal ürün pazarlarında kendini gösteren bu tür durumlarda, hükümetler, üreticileri korumak amacıyla, zaman zaman, çeşitli mal ve hizmetlerde, fiyat sübvansiyonu uygulaması yaparlar. Şöyle ki; fiyatlar serbest piyasa koşullarında oluşur. Yani devlet müdahale etmez. Başka bir deyişle, piyasadaki alış-verişler cari fiyat üzerinden işlem görür. Ancak, devlet üretilen veya satılan her birim başına garanti bir fiyat verir. Garanti fiyat ile cari fiyat arasındaki farkı, üreticiye nakit olarak öder. Mali yardım, hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumaktadır. Gerçekte tüketici bir birim malı, düşük piyasa fiyatından satın alarak belli bir avantaj sağlamaktadır. Oysa bu avantaj taban fiyat uygulamalarında yoktur. Özellikle stok yapılması güç olan tarımsal ürünlerde    destekleme    alımları    yerine    sübvansiyon    politikasına başvurulur.   Bununla   beraber   sübvansiyon   politikasının   destekleme alımlarından daha zor bir uygulama olduğu da açıktır. 
Hükümetçe belirlenen garanti fiyatının piyasa üzerindeki etkileri; ele alınan piyasa döneminin niteliğine bağlıdır. 
Çok kısa piyasa döneminde, garanti fiyatının, piyasa mekanizmasının işleyişi ve piyasa denge fiyat ve miktarı üzerinde, herhangi bir etkisi yoktur.
Bu nedenle, tüketici rantı değişmez.
Garanti fiyatı, çok kısa piyasa döneminde, yalnızca üreticilere hükümetçe yapılacak doğrudan sübvansiyon ödemelerinin hesaplanmasında kullanılan bir ölçütten ibarettir. Ne var ki, kısa ve uzun piyasa dönemleri için, aynı şeyleri söylemek olurlu değildir. Çünkü, piyasa dönemi uzadıkça, arzın fiyat esnekliği artar. 
Aşağıdaki şekil-44, fiyat sübvansiyonu uygulamasının kısa piyasa dönemindeki sonuçlarını göstermektedir.
 
Şekil-: Kısa Dönem
Buna göre, başlangıçta piyasa denge fiyatı (Pı) ve denge değiş-tokuş (mübadele) miktarı (Qı) iken hükümetin (Pg) gibi bir garanti fiyatı belirlemesi üzerine, piyasaya arzedilen mal miktarı (Qı) düzeyinden (Q2) düzeyine çıkmıştır. Piyasaya arzedilen mal miktarındaki bu artış, piyasa denge fiyatının (Pı)'den (P2)'ye düşmesine neden olmuştur. Piyasa denge fiyatının düşmesi, tüketicilerin elde ettikleri gönenci arttırmıştır. Ancak, tüketici gönencindeki bu artma hükümetin sübvansiyon yükünün artması pahasına gerçekleşmiştir.
Fiyat sübvansiyonu, ancak, yerleşik belge düzenine ve iyi örgütlenmiş mal borsasına sahip ülkelerde uygulanabilir. Çünkü, üreticilerin kendileri için saptanmış sübvansiyonu alabilmeleri; hem de fiyat yönünden, sattıkları malı belgelendirmelerine bağlıdır.
Taban fiyatın uygulandığı en önemli alanlar bazı tarım ürünleri piyasaları ve işgücü (emek) piyasasıdır. Türkiye'de Devlet tütün, fındık, buğday ve çay gibi bazı ürünler için taban fiyat uygular; ürünleri taban fiyattan satın almayı garanti eder. Üretici ürününü devlete veya devlet dışındaki alıcılara taban fiyatı üzerinden satar. Genellikle arz fazlası devletin elinde kalır ve devlet bu arz fazlasını daha düşük fiyata ihraç ederek, imha ederek, yakarak ( tütün ve çay) veya askeri birliklere ve okullara dağıtarak (fındık) elden çıkarmaya çalışır.
Devlet, öte yandan bazı ürünlerin ekim alanlarını sınırlandırarak arzı azaltmayı hedefler.
Read more

Pareto Gelir Dağılım Formülü Nedir? Konu Anlatımı

Pareto Gelir Dağılım Formülü 
İtalyan Ekonomisti Vilfredo Pareto'ya göre, ulusal gelirin aileler arasında bölüşümü, hemen her toplumda piramit benzeri bir dağılım göstermektedir. Piramidin tepesinde, yani en sivri noktasında, o toplumun en yüksek gelir düzeyine ulaşmış bir kaç aile; piramidin tabanına doğru inildikçe, yani daha düşük gelir düzeylerine geldikçe genişleyen gruplar; ve nihayet en düşük gelir grubunda, yani piramidin tabanında, en yüksek sayıda aile bulunmaktadır.
Pareto, gelir bölüşümünün bireylerin çeşitli kapasitelere sahip bulunmaları nedeniyle kişiler arasında eşit bir bölüşüm göstermeyeceğini ileri sürmüştür. Bu bir yasa niteliğindedir ve değişmezliğe sahiptir. Dolayısıyla gelir bölüşümü, gönenç (refah) maksimizasyonunu etkilemeyen bir veri durumdur. 
Gelir bölüşümündeki eşitsizliği ve fakirliği karşılaştırmalı olarak gösterebilmek için, aşağıdaki şekilde iki Pareto bölüşüm eğrisi çizilmiştir. 
Yukarıdaki eğrilerin biçimine göre, 1 numaralı eğri 2 numaralı eğriye oranla daha büyük bir gelir eşitsizliğini belirtir. Çünkü daha yayılmış durumdadır.
Fakirlik derecesine göre, 2 numaralı eğri 1 numaralı eğriden daha fakir bir toplumu gösterir. Gelirin alt dilimlerinde yer alan bireylerin sayısını kapsayan dikey eksenle MN arasındaki uzaklık kısa olduğu oranda fakirlik derecesi yüksek olacak demektir.
Kaynak: Prof. Dr. Hüseyin Karakayalı
Read more

İran Asansörde Öpüşme Skandalı - Video İzle


İran Yüksek Öğretim Bakanı Kamran Danişcu ile İran Ulusal Müzesi Direktörü Azade Ardakani'nin asansörde öpüşürken güvenlik kameralarına yakalanması İran'da bomba etkisi yarattı.

İKİSİ ASANSÖRDE BAŞBAŞA KALINCA ÖPÜŞÜYORLAR

Yediot Ahronot gazetesinin Sky News Arabia'ya dayandırdığı ve internet paylaşım sitelerinde de yayınlanan habere göre, daha kısa bir süre önce İran üniversitelerinde kız öğrencilerin matematik ve fen derslerine girmesine kısıtlamalar getiren Yüksek Öğretim Bakanı Danişcu ile Tahran'daki Ulusal Müze Direktörü Ardakani'yi ateşli bir şekilde öpüşürken gösteren güvenlik kamerası görüntüleri internette son hızla yayıldı.

Tahran'da çekildiği belirtilen ve İran medyasının şimdilik görmezden geldiği görüntülerin, şeriatla yönetilen ülkenin hem bakanının hem ünlü kadın müze müdürünün başını yemesine kesin gözüyle bakılıyor.



Read more

2013 Hac Başvurusu Formu Doldur!



DİYANET İşleri Başkanlığı, 2013 yılı hac organizasyonu için ön kayıtların 4 Şubat'ta başlayacağını açıkladı. Müracaatların 'http://hac.diyanet.gov.tr/' adresinden veya müftülüklerden yapılabileceği belirtildi.
2013 yılında hacca gitmek üzere 'İlk defa kayıt' yaptırmak isteyenlerin 15 TL ön kayıt ücretini anlaşmalı bankalardan birine (Ziraat Bankası, Halk Bankası, Albaraka Türk, Kuveyt Türk, Vakıflar Bankası, Akbank, Asya Katılım Bankası, Türkiye Finans) yatırmaları gerekiyor. Ön kayıt bedelini yatıran vatandaşlar daha sonra müracaatlarını 'http://hac.diyanet.gov.tr/' internet adresinden elektronik ortamda ya da doğrudan müftülüklere yapabilecekler.
2012 yılında hac kurasına katıldığı halde hacca gidemeyenlerin 'kayıt yenileme' işlemleri Diyanet İşleri Başkanlığınca otomatik olarak yapılacak. Bunun dışında 2012 yılı tercihlerinden, il, ilçe, hac konaklama türleri ve kuraya birlikte gireceği kişilerde değişiklik yapmak isteyenler ile müracaatlarından vazgeçenler müracaat süresi içerisinde Müftülüklere başvurarak gerekli değişiklikleri yapabilecekler. Kayıtlar 22 Şubat'ta son bulacak.
(MV)
(DHA - Murat VAROL)
Read more

2013 Bira Zamlı Fiyatları Ne Kadar?


Marmara Bira
150 cl 9,5 TL

Tuborg Bira
50 cl 4,15 TL
33 cl 2,25

Efes Bira
50 cl 4,25 TL
33 cl 2,5 TL

Carlsberg Bira
50 cl 4 TL

Bomonti Bira
50 cl 4 TL
33 cl 2,25 TL

Marmara Bira
150 cl 9,5 TL
100 cl 7 TL

Read more

Sneijder Reina'da Eğlendi



Hollandalı yıldıza, deniz yoluyla gittiği Reina'da eşi Yolanthe Cabau'nun yanı sıra Ali Güven ve Lütfü-Deniz Ülkü Arıboğan çifti eşlik etti. Sneijder, İstanbul'a hayran kaldığını belirtirken, "Eşim ve ben İstanbul'u çok beğendik. İlk günden buraya ısınacağımızı tahmin etmiyordum. En çok da 'Boğaz'ınıza hayran kaldık. İnsanlar çok sıcak burada" dedi. Mekan işletmecisi Ali Ünal'ın misafir ettiği Wesley Sneijder ve eşi yemek olarak ise, ıstakoz çorbası ve kalkan ızgarasını tercih etti. Tatlı olarak ekmek kadayıfı yediler, Gecede bir de Deniz Ülkü Arıboğan'ın doğum günü kutlaması gerçekleşirken, pasta kesildi.
Read more

20 yaş dişlerine dikkat!



Uzmanlar, mutlaka diş hekimine başvurulmasını tavsiye ediyor.

Yirmilik dişler alt çenede yer yoksa öne doğru baskı yaparak ağızdaki diğer dişlerde çapraşıklığa, iyi fırçalanamadığı için de çürüklere yol açıyor.

Uzmanlar, yirmilik dişlerle ilgili sorunlarda mutlaka diş hekimine başvurulmasını tavsiye ediyor.

Yirmi yaş dişleri, genç yaşlarda görülen en önemli sağlık sorunlarından.

18-20 yaşlar arasında çıkıyor, çenede yer varsa sorun yaratmıyor.

Ancak çene darlığı nedeniyle bazen gömük kalıyor.

Prof. Dr. Sevtap Günbay, Özellikle alt çenedeki gömük kalan dişler en arkadan öne doğru basınç yapıp at kesici dişlerin çapraşık kalmasına neden olabilir ve 8 numaralı akıl dişi adını verdiğimiz diş, öndeki molar dişin üzerine baskı yaparak o dişlerin de erken çürümesine veya kaybına neden olabilir." dedi.

20 yaş dişleri çene kaslarına da zarar verebiliyor.

Günbay, "Bu yüzden ağız açıklığında kısıtlama, apse, şişlik gibi şikayetler hastada görülebilir." dedi.

Yirmilik dişler çıksa bile iyi temizlenmediği için çürüyebiliyor.

Günbay, "Böyle şikayetler varsa muhakkak hekime başvurup o bölgedeki enfeksiyonlu ve problemli dişin çıkarılması gerekmektedir." dedi.
 
Read more

Bedava Sigara İlacı SGK'dan Döndü


Türkiye'de yaklaşık 20 milyon sigara kullanıcısı var. Bir taraftan sigara şirketleri satışlarını artırmaya uğraşırken diğer yandan ilaç firmaları bu alanı fırsata çevirmeye çalışıyor.

ABD'li ilaç devi Pfizer'ın, sigara bırakma ilacı ‘Champix' ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) sunduğu teklif, pazarın büyüklüğünü ortaya koydu. Firma, 2009'un sonunda yaptığı teklifte, bağımlıya maliyeti 500 lirayı geçen ilacın devlet tarafından ödeme kapsamına alınması halinde 1,5 yıl bedava vereceğini iletti. SGK ise ciddi maliyetler getireceği, ilacın güvenilirliği konusunda yeterli bilgi olmadığı ve riskten korktuğu için teklifi kabul etmedi.

Sigara bırakma ilacı Champix’in ödeme kapsamına alınması halinde devlete ağır fatura çıkıyor. 1 milyon kullanıcıya göre yapılan hesaplamada indirimli haliyle bile beş yıllık maliyet, 2 milyar lirayı buluyor. Türkiye'de alanında tek ilaç olan ‘Champix', intihar eğilimi ve kalp rahatsızlıkları gibi yan etkilere sahip. Öte yandan Maliye Bakanlığı, ‘sürekli zarar ediyorum' diyen ilaç şirketleri için son 5 yıllık bir inceleme başlattı. Kesilebilecek cezanın 5 milyar lirayı bulacağı ifade ediliyor.

Sigara bırakma ilacı Champix'in bir yıllık periyotta iyileşmeye etkisi maksimum yüzde 40 olarak biliniyor. Hastanın ilacı bıraktıktan sonra sigaraya başlama riski bulunuyor. Amerikan ilaç devi Pfizer, yaptırdığı araştırmada ilacı ödeme kapsamına alan devletin 10 yılda 675 milyon lira tasarruf edeceğini öne sürüyor. Firma başvuruda, ilk yıl ilacın tamamını, ikinci yılda yarısını ödemeyi taahhüt ederken devlete bedava vereceği ürünün yüzde 20'lik katkı payını vatandaşın ödemesini istiyor. Piyasada 42 tabletlik ilaç, 189,55 liradan satılıyor. Mevcut durumda reçeteyle doktor gözetiminde verilmesi gereken Champix, çok rahat satın alınıyor. Eczanelerden reçetesiz alınabilen ilaca, internetteki alışveriş sitelerinden kolayca ulaşılabiliyor. ‘Bakimstore.com' adlı site, ilacın bir günde müşterinin elinde olacağını belirtiyor. Zaman'ın görüştüğü firma görevlisi, ilacın riskli olmadığını söyleyerek, "İlaç elinize ulaştığında ödeme yapabilirsiniz." diyor.
 
Read more

Otomobil Dünyasında Devrim !!!

Bu yıl 8-11 Ocak 2013 tarihleri arasında ABD’nin Las Vegas kentinde düzenlenen ve yıllardır süregelen CES "Consumer Electronics Show" yani Tüketici Elektroniği Fuarı’nın 2013’teki hali CES 2013 teknolojiye meraklı herkes tarafından büyük bir merakla takip ediliyor ve bütün teknoloji devlerinin fuara katılım göstererek en son ürünlerini birer gövde gösterisi halinde medyaya ve kullanıcılara tanıtmaları çok büyük bir heyecan oluşturuyor.

Yeni teknolojilerini tüm dünyaya tanıtmak için böylesine büyük bir teknoloji fuarı içerisindeki yerini almak isteyen firmalar birbirinden yeni teknolojileriyle adından söz ettiriyor.

Günümüzde Audi de dahil olmak üzere bazı otomobil üreticileri müşterilerine park asistanı özelliği sunmakta. Bu özellik, otomobilin direksiyon hakimiyetini ele geçirerek park etme esnasında sürücünün de yardımıyla (gaza basmak, frene basmak, vites değiştirmek vb) otomobili park etmekteydi. Ancak Audi, bunu daha da ileriye taşıyarak "sürücüsüz park asistanı özelliğini" çıkarttı.

İşte Audi'nin geliştirmiş olduğu en son sürücüsüz park teknolojilisi.

Read more

Instagram Aktif Üye Sayısını Açıkladı

Uygulama kullanularak 40 milyon fotoğraf kullanıclar tarafından yüklenirken bunların yaklaşık 8 bin 500 tanesi ise beğeniliyor. Fotoğrafların altına ise saniyede bin adet yorum yazılıyor. İnstagram'ın kurucu başkanı Kevin Systrom, "Yaptığımız ürün ve uluslararasılaşma çalışmaların, kullanıcılar tarafından ilgi görmesi bizi çok heyecanlandıyor." dedi.

Facebook'a ait fotoğraf paylaşım platformu Instagram, gizlilik politikasını değiştirerek, siteye yüklenen fotoğrafları sahiplerine haber vermeden reklamcılara satma kararı aldığını açıklayarak büyük tepki toplamıştı. Şirket daha sonra bu konuda geri adım attığını duyurmuştu.

Instagram, Ekim 2010'da kurulmuştu.
Read more

Lead and Gold Nasıl Bir Oyundur ?

   http://hergunoyun.blogspot.com

Lead and Gold gerçekten TPS olmamasını düşündüğüm bir oyun, kameranın karaktere olan yakınlığı gerçekten alışılması zor. Aynı zamanda oyunun çok hızlı olduğunu düşünüyorum. Bunlar eksiler.

Artılarını düşünecek olursak, "vahşi batı"nın o egzantrik atmosferini az da olsa bize yaşatmayı başarmışlar. Çok eskiden Half Life'ın bir modu vardı "wanted" diye, bilmem hatırlar mısınız. Biraz bana onu hatırlattı.

Sonuç olarak şahsi görüşüm, güzel oyun. ama sıkılmak için en fazla bir hafta veriyorum. İyi seyirler, iyi oyunlar.
      
Read more

Battlefield 3 Nasıl Bir Oyun ? Support Class



http://hergunoyun.blogspot.com - Battlefield 3 Support classını oynuyoruz, keyifli seyirler
Read more