Beğendiğiniz arkaplana sağ tıklayıp hedefi farklı kaydet diyin ve bilgisayarınıza kaydedin. Daha sonra twitter hesabınıza girin ordan dizayn (design) linkine, oradan da arka planı değiştir ( Change Background Image) linkine tıklayın. Daha sonra ara bul (browse) butonuna tıklayarak bilgisayardan az önce kaydettiğiniz arkaplan resmini seçin.Kaydederek (save changes) çıkın.
Resimlerin büyük halleri için üzerlerine tıklayın.
G.Saray’ın Selçuk, Ceyhun ve Engin’den sonra Trabzon’dan Burak’ı da transfer etmek için harekat planı yaptığı ancak bu operasyondan son anda vazgeçildiği ortaya çıktı. Sezon başındaki yeni sözleşmesine “5 milyon Euro’ya serbest kalır” maddesi koyduran milli oyuncuyu isteyen yöneticilerin, devre arasında yapmayı düşündükleri bu çok gizli operasyondan iki kulüp arasındaki ilişkileri germemek için şimdilik vazgeçildiği öğrenildi. Bir televizyon programında Türkiye’de en çok Burak’ı beğendiğini açıkça dile getiren başkan Aysal, yöneticilerinden gelen “Burak’ı alabiliriz. Sözleşmesinde özel bir madde var. Girişimde bulunabiliriz” teklifini milli yıldızı çok istemesine rağmen şimdilik geri çevirmek durumunda kaldı. SELÇUK’LA YAKIN ARKADAŞ İki kulüp arasında Selçuk ve Ceyhun’un transferinin ardından soğuk savaş başlamıştı. Ancak şike operasyonu sürecinde hem Kulüpler Birliği hem de TFF’nin tutumuna karşı G.Saray ve Trabzon’un benzer tavır koymaları nedeniyle gerilim yumuşama eğilimine girmişti. Tarafların son olarak Jaja transferinde karşı karşıya gelmesi bu ılımlı havayı biraz sertleştirmişti. Aysal’ın, Burak için yapılacak operasyonu, Trabzon’la ipleri tamamen kopartacağı ve iki camianın karşı karşıya kalabileceği endişesiyle başlamadan durdurduğu öğrenildi. Bu nedenle Burak’a da herhangi bir teklif gitmedi. Ancak G.Saray yönetimi, Şampiyonlar Ligi’ne kalınması durumunda, sezon sonunda kesenin ağzını açıp cazip bir teklifle golcü oyuncunun aklını çelmeyi planlıyor. Yakın arkadaşı Selçuk İnan’ın da G.Saray’da forma giymesi, Fatih Terim faktörüyle Burak’ın böyle bir öneriye sıcak bakabileceği belirtiliyor. Selçuk ile Burak’ın menajerliğini de aynı şirket yapıyor.
Carlos Carvalhal’in görevine son verildi, 7 maç için Tayfur Havutçu takımın başına geçti, yeni sezon için Hırvat Slaven Bilic ile büyük oranda anlaşma sağlandı
Beşiktaş’ta beklenen oldu kısa ve uzun vadeli teknik heyet açılımı yapıldı. Fikret Orman başkanlığında toplanan yeni yönetim, şike sürecinde vekaleten göreve getirilen Carlos Carvalhal’in görevine son verdi. Hizmetlerinden dolayı teşekkür edilen Portekizli teknik adam onuruna bu akşam veda yemeği verilmesi kararlaştırıldı.
Carlos Carvalhal’in yerine sportif direktörlük görevini yürüten Tayfur Havutçu’nun getirilmesine karar verildi... Havutçu, Karabük ve Süper Final maçlarında takımın başında olacak. Sezon sonunda ise teknik direktör konusu yeniden masaya yatırılacak. İlk olarak Tayfur Havutçu ile görüşülecek ancak ön görüşme yapılan Hırvatistan Milli Takımı Teknik Direktörü Slaven Bilic’in yeni sezonda takımın başına geçmesine yüzde 90 gözüyle bakılıyor.
Ancak başkan Fikret Orman’ın yönetici arkadaşlarının onayını almadan böyle bir karara imza atmayacağı da vurgulanıyor. Bilic’in olmaması halinde ise yerli teknik adam olarak da Tayfur Havutçu, Samet Aybaba, Rıza Çalımbay isimleri öne çıkıyor.
matematik; "biçim, sayı ve çoklukların yapılarını, özelliklerini ve aralarındaki ilişkilerini us bilim yoluyla inceleyen ve sayı bilgisi, cebir, uzay bilim gibi dallara ayrılan bilim" olarak tanımlanmaktadır. “Matematik insan zekasına dayanan bir bilimdir.” tanımı matematiğin sadece sözlükte geçen anlamıdır. Ancak "Matematik nedir?" sorusunu tek bir tanımla tam olarak yanıtlamak oldukça güçtür. Matematik akıl yürütme, olaylara değişik açılardan bakma yani bir perspektif işidir.Olaylara matematik mantığı ile bakmak demek değişik çözüm yolları üretmek demektir.Bir olaya veya nesneye olabildiğince çok açıdan yaklaşabilmek matematiksel akıl yürütmenin temelini oluşturur. Sanat ;bir duygu , tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılıktır. Sanatın tanımında geçen “kullanılan yöntemlerin tamamı" ifadesindeki bir olay veya nesneye bütün bakış açıları ile yaklaşmak matematiksel düşünce yapısı ile örtüşmektedir. Bizce matematiğin sanatsal yönü de burada ortaya çıkar. Örneğin bir Mona Lisa tablosu ilk bakışta bir perspektif harikasıdır.Burada bile bir matematiksel yön vardır.3 açıdan baktığımızda 3 farklı tablo.Perspektif; üç boyutlu cisimleri, iki boyutlu bir düzlem üzerinde göstermek için kullanılan bir araçtır.Perspektif, bakış açısı, yeni bulgular matematiksel akıl yürütmenin temelidir. Estetik ise; Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu tanımı ile karşılaşırız.
Resim sanatı aritmetiği(oran-orantıyı) ve geometriyi (perspektifi) doğal bir biçimde içinde barındırır.
Boyutlar ve boyutlar arası geçişte de sanatsal bir yön aradığımızda da M.C.Escher ismi ile karşılaşırız. Matematiğin alt dalları olan; topoloji, permütasyon teorisi, geometri ve stereometri gibi dallarıyla uygulanması oldukça zor baskı tekniklerini kullanarak; emekleyen, yüzen, yükselen ama her zaman bir düzlemi kendi kopyalarıyla dolduran figürlerin oluşturduğu yaklaşık 150 eser ortaya koydu. Resim ve matematiği birleştiren eserleriyle tanınan Maurits Cornelis Escher eserlerinde yansımalara, sonsuzluğa, paradoks ve ****morfozlara yer verdi.Escher’in iç içe geçmiş bezemelerle dolu olan çizimlerini renklendirmedeki titizliği, renk simetrisi alanında çalışan matematikçi ve kristalogların daha sonraki çalışmalarına ışık tutmuştur.Bugün eserleri bu kavramları açıklamak için sık sık kullanılıyor. 1954'de Amsterdam'da yapılan Uluslararası Matematik Kongresi ile eşzamanlı gerçekleşen sergisi ve 1959 yılında yayınlanan ilk kitabı, "The Graphic Work ofM.C. Escher" (M.C. Escher'in Grafik Eserleri) bilim adamları ve matematikçiler üzerinde hâlâ süregelen bir etki yarattı. Escher, bu çalışmanın ardındaki asıl itici gücün "çevremizdeki doğada bulunan geometrik yasalara olan derin bir merak" olduğunu yazıyordu. Sanatçı, grafik çalışmaları ile fikirlerini betimlerken, bilimin temel fikirlerini belirgin görsel ****forlar kullanarak açıklıyordu.
Escher çizimlerini gözüyle gördüklerinden değil aklından ilham alarak yapmaya başladı. İnsan gözlemleri ve anlayışındaki belirsizliklerin portresini yapıp, kavramlara görsel tanımlamalar vermeye başladı. Böyle yaparak da kendini matematik kurallarının hüküm sürdüğü bir dünyada buldu.
DÜZLEMİ DÜZENLİ BÖLMEK:
Escher "düzlemin düzenli bölünüşü" (regular division of the plane) adını verdiği bir kavrama tutkundu. Yaşamı boyunca, emekleyen, yüzen, yükselen, ama her zaman bir düzlemi kendi kopyalarıyla dolduran figürler yapmaktaki dehasını kanıtlayan 150'yi aşkın renkli çizim yaptı. Bu çizimler birbirinden farklı birçok simetriyi resmetmektedir. Ancak Escher için düzlemin bölünmesi sonsuzluğun ele geçirilmesi gibi birşeydi.
Bu teknikle yaptığı resimlerinde sanatçı bir ya da birkaç motifi hiçbiri birbirinin üstüne gelmeyecek ve aralarında boşluk kalmayacak şekilde birbirlerini nasıl çevreleyebileceklerini araştırır. Bu yöntem matematikte düzlem doldurma problemi ile çakışır. Matematikçi daha global bir yaklaşımla bir düzlemde bulunan mozaik yapıdaki simetri gruplarını araştırıp tanımlamak ister. Escher bu işlemi çeşitli hayvan figürleri kullanarak fantastik bir şekilde icra eder.
Resimler arasında üçgenlerin hiperbolik mozaikler halinde döşendiği ve kendisinde bir şok yaratan; tam aradığı etkiyi veren birine rastladı. Escher, dairesel yayların kendilerini çevreleyen çemberin sınırlarında dik açıyla birleştiği bezeme kurallarını ortaya çıkardı.Buna benzer ağlar kullanarak oluşturduğu bu gruptaki en etkileyici olan çalışmaları hiperbolik düzlem kullandığı Circle Limit (Çember Limiti) serisidir. En sonuncusu "Circle Limit IV" (Dairesel Sınır IV) olan dört değişik illüstrasyon üretti.
Hiperbolik düzlem Öklid olmayan geometrilere örnek olarak Poincare tarafından geliştirilmiştir. Escher'in geç dönem baskılarının en genel örneği "ikilik"tir. Matematikte her önermenin bir "değin, her kümenin bir tümleyini vardır. Her durumda nesne ve ikiliği birbirinin üzerinde tamam olarak tanımlanır. "Circle Limit IV'da tam bir sınır çizgisi yok. Meleklerin ve şeytanların konturları birbirlerini tanımlıyor. Her ikisi birden hem figürdür hem de zemin. Bu hiperbolik bezemede figürler bizim Euclidean gözlerimize küçüldükçe bozuluyormuş gibi görünür. Ancak geometrik açıdan her bir şeytan ve melek bir diğeri ile aynı boyutta ve şekildedir. Çemberin sınırlarını terk etmeksizin sonsuz sayıda kopya tekrarlanır.
Simetri birçok matemetiksel ve fiziksel modele biçim veren yapısal bir kavramdır. Escher'in çiziminde kelebekler kağıdı rastgele dolduruyorlar gibi görünseler de, her biri hassas bir şekilde yerleştirilmiş ve çevrelenmiştir.Kelebeklerin kullanıldığı resminde olduğu gibi bir bezeme prensip olarak sonsuza kadar devam ettirilebilir ve bu sonsuzluğun bir öngörüsünü sağlayabilir. Escher sonsuzluğu tek bir kağıdın sınırları içerisinde görmekten mutluluk duyuyordu.
Escher, "İster zaman, ister mekân içinde olsun; durmaksızın sonsuzluğun derinliklerine dalmak isteyen herhangi birisinin sabit noktalara ihtiyacı vardır; aksi durumda devinimleri durağanlıktan ayırt edilemez olur" diye yazıyordu. "Evrenini, her biri diğerini sonsuz bir sıra ile takip eden bölmelere ayırmalı; belli bir uzunluğun birimleri ile sınırlamalıdır."
Figürlerin, merkezî bir birleşme noktasına doğru azalarak ama sürekli tekrarlayarak çizildiği birkaç resminden sonra, Escher tam ters yöne doğru ilerleyen bir azalmayı yaratacak yöntemler aradı. Sonsuza kadar tekrarlanan, kendini saran sınırlara daima yaklaşan, ama ulaşamayan figürler isterdi.
Escher bir dörtgen içerisinde sonsuzluk yaratma sorusuna kendi çözümünü buldu. Her eleman bir başkasının belli bir ölçeğe göre küçültülmüş (ya da büyütülmüş) hali olduğu, sürekli tekrarlanan "kendi-benzer" bir şekiller kümesi yarattı.
MetaMORFOZLAR
Bu seride yüzey figür ilişkisi çarpıcı şekilde vurgulanırken, imkansız olan boyutlar arası yolculuk da resmedilir. Doğada değişim anlamına gelen metamorfozlarda, düzlemdeki düzenliliği bozmadan sürekli deforme edilen şekiller birbirine dönüşür, gece gündüze, balıklar kuşa çevrilir.
Eserin konseptinde bir resim (karesel) mozaik bir modele dökülür ki bu farklı bir resmin hatlarını oluşturur. Soldan sağa doğru eser İtalyan Atrani kasabasının betimlemesi ile başlar. Burada, sanatçının başkalaşımı, Çinli bir bebekle Amalfi kıyısında bir kuleyi bağlar.
Taşküre (Litosfer): Dünya’nın manto katmanının üstünde yer alan ve yeryüzüne kadar uzanan katmanıdır. Kalınlığı ortalama 100 km’dir. Taşküre’nin ortalama 35 km’lik üst bölümüne yerkabuğu denir.
Canlıların üzerinde yaşadığı çeşitli taşlar ve topraktan oluşan katmana taşküre (Litosfer) denir. Litosferin ortalama kalınlığı 60 km kadardır. Ancak bu kalınlık her yerde aynı değildir. Yer kabuğu okyanusların dibinde daha ince karalarda ise daha kalındır.
Kara canlıları ve insanlar burada yaşarlar.Bu tabakayı örten toprak tabakası kaya ve minerallerin parçalanmasıyla oluşur.Taş küre içine inildikçe Her 33 m sıcaklık 1C artar. Yeryuvarı dıştan içe doğru çeşitli bileşim ve fiziksel özelliklerdeki kalın katmanlardan yapılmıştır. Bu katmanlardan herbiri küresel şekillidir.En dıştan içe doğru sırasıyla atmosfer(hava küre) biyosfer(canlı küre)hidrosfer(su küre) ve litosfer(kayaç küre) yer alır. Litosfer’in altında isePirosfer ve Barisfer bulunmaktadır.
Litosferde Si ve Al maddelerinin yoğunluğundan bu tabakaya Sial adıda verilir. Barisfer + Pirosfer = Endosfer adı verilir. Yeryüzünün 100 km derinliğinden başlayarak manto içindeki kayaçlar sağlamlıklarını büyük ölçüde kaybedecek kadar yüksek sıcaklığa ulaşırlar. Kayaçların karamela veya zift gibi plastikkolayca şekil değiştirebilen hale geldikleri bölgelere Astenosfer(zayıf küre) denir.Astenosfer 350 km. derinliğe kadar uzanır.Astenosfer üzerinde dışa doğru yaklaşık 100 km. kalınlığında katı yer katmanını oluşturan kayaçlar plastik astenosferden daha sert ve rijittir.Bu sert dış bölgeye Litosfer(kayaç küre) denir. Litosferokyanus tabanlarında yaklaşık 70 km.kıtalarda ise 100 km. kalınlıkta olabilir.Levha (plaka) adı verilen ve büyük kırık zonlarıyla sınırlanan çok sayıda mozaik şeklindeki parçalardan oluşmuştur.Yeryuvarında litosferik levhalaryine üst mantoya ait olan ve 70-100 km. derinden başlayıp 200 km. derine kadar inen ve düşük hız zonu olarak nitelenen astenosfer üzerinde yüzer durumdadır.
Taş Küre (Litosfer) Yapısı
Şimdi bu ön bilgiden sonra yeryuvarın yapısını ve levha hareketlerini biraz detaylıca irdeleyelim Yerküre’nin içi ile ilgili bilgilerimiz en üst katmanlar dışında ikinci elden. Yerbilim (jeoloji) çalışmaları ile yapısı anlaşılmaya çalışılan Yerküre’ye ait bilgilerin çoğusismik dalgaların incelenmesi sayesinde elde ediliyor. Depremler sonucu oluşan doğal veya bilim adamlarının oluşturduğu yapay sismik dalgaların farklı yapılardaki katmanlarda farklı davrandıkları biliniyor.
Yerküre içinde hareket eden bu dalgaların davranışlarının incelenmesi sonucunda Yerküre’nin iç yapısı anlaşılabiliyor. Yerküre’nin merkezinde katı haldeki nikel ve demirden oluşan İç Çekirdek (Inner Core) bulunuyor. Bu çekirdeği çevreleyen Dış Çekirdek (Outer Core) ise içindeki sülfür ve oksijen nedeniyle ergime noktası düştüğü için sıvı halde bulunan nikel ve demirden oluşuyor. 4.5 milyar yıldır soğumasına rağmen hala çok sıcak olan çekirdek Yerküre’nin manyetik alanının oluşmasındaki etken. Daha sonra gelen ve Alt Manto ve Üst Manto diye ikiye ayrılan Manto (Mantle) ise kısmen ya da tümüyle eriyik durumdaki kayaçlardan oluşan magmayı içeriyor.
Demir magnezyum silikon ve oksijence zengin mineralleri içeren Manto’dan sonra bu katmanların en incesi olan ve okyanuslar ile kıtaları barındıran Yerkabuğu (Crust) bulunuyor. Oksijen ve silikonca zengin Yerkabuğu’nda okyanus tabanlarını oluşturan bazalt en çok bulunan kayaç. Kıtalardan oluşan kabuk kısmı ise bazalt ile daha az yoğun olan granit kumtaşı kireçtaşı gibi kayaçları barındırıyor. Yerküre’nin üst katmanları fiziksel olarak ayrı bir bölümlemeyle de incelenebilir. Litosfer (taşküre) adı verilen sert katman Yerkabuğu ve Üst Manto’nun en üst kısmından oluşur. Astenosfer ise Litosfer’in altındaki plastik özellikleri gösteren akışkan Üst Manto bölümüdür.
Litosfer tek parça değildirokyanus ve kıtaların sınırlarından farklı şekilde levhalara bölünmüştür. Manto katmanıyeryüzündeki hareketliliğin en büyük nedenidir. Manto’nun alt bölümleri üst bölümlerine göre çok daha sıcaktır. Burada oluşan konveksiyonda daha sıcak olan magma yükselir soğurkatılaşır ve Üst Manto’daki daha soğuk kayaların batmasına neden olur. Batan bu kayalartekrar ısınır ergir ve yükselir. Henüz tam anlamıyla modellenemeyen bu devinim Litosfer’deki levhaların hareket etmesine neden olur.
a. Yer Kabuğunun Bileşimi Litosferin yüzeyinde en fazla silisyum ve alüminyum bileşikleri bulunur. Bu yüzden yer kabuğuna (Si-Al) adı verilir. Ancak bu bileşim yüzeydedir. Sial’den sonra silisyum ve magnezyum bakımından zengin (Si-Ma) tabakası yer alır. Derinlere inildikçe demir, nikel gibi elementlerin oranı artar. Yer kabuğunun bileşiminde bütün elementler az yada çok vardır. Yer kabuğundaki maddeler element yada bileşik halinde bulunur. b. Kayaçlar Yer kabuğunu oluşturan; Püskürük Kayaçlar Tortul Kayaçlar Başkalaşım Kayaçları olmak üzere üç gruptur. Kayaçların Çeşitleri Püskürük Kayaçlar: Yer kabuğunda bulunan bütün kayaçların temeli püskürük kayaçlardır. Bunlar yer kabuğunun altında bulunan ve mağma adı verilen kızgın sıvı maddenin soğuyup katılaşmasından oluşurlar. Bazalt, trakit, sünger taşı püskürük kayaçlara örnektir.
Tortul Kayaçlar: İrili, ufaklı taş ve toprak parçalarının çukur yerlerde birikip çökmesiyle oluşan kayaçlara tortul kayaçlar denir. Tortul kayaçlar mekanik, kimyasal, organik kayaçlar olmak üzere üçe ayrılır. Mekanik kayaçlar; kumlar, kumtaşları, konglomeralardır. Kimyasal kayaçlar; kaya tuzu, sarkıt, dikit vb dir. Organik kayaçlar; kalker, tebeşirdir. Başkalaşım Kayaçlar: Püskürük ve tortul kayaçların basınç ve sıcaklık etkisiyle değişime uğramasından oluşan kayaçlara başkalaşım kayaçları denir. Mermer, fillat başkalaşım kayaçları denir.
Songül Karlı canlı yayında evlendi! İşte o görüntüler! FOX’un evlilik programı sunucusu Songül Karlı canlı yayına gelinliğiyle çıktı. Stüdyodaki nikahta neler yaşandı? Songül Karlı Fox Tv stüdyosunda gelinliğini giydi. Canlı yayına çıktı. Oldukça heyecanlı olduğu gözlenen gizemli damat adayı Metin Yüncü de ilk kez ekranlara çıktı. Geçtiğimiz pazartesi günü programının canlı yayınında kınasını yapan ve duygusal anlar yaşayan Songül Karlı ile Yüncü bugünkü programında da düğününü yaptı.
FOX TV ekranlarında yayınlanan Su Gibi adlı evlilik programını sunan türkücü Songül Karlı ile Metin Yüncü canlı yayında evlendi.
Geçtiğimiz pazartesi günü programının canlı yayınında kınasını yapan ve duygusal anlar yaşayan Songül Karlı, bugünkü programında da düğününü yaptı. Stüdyoda annesi ve babası da bulunan Karlı 'nın yakın sanatçı dostu Latif Doğan 'da şarkılarıyla düğüne renk kattı.
Stüdyoya müstakbel eşi Metin Yüncü Bey'le birlikte tekne yolculuğu yaparak gelen çiftin heyecanları ve mutlulukları gözlerinden okundu.
"Bütün ailemiz, akrabalarımız burada en güzel gün" diyen Karlı nikahtan önce eşiyle dans etti. Damat bey nikah masasında önce evlenme teklifini yineledi sonra da Songül Karlı'nın isteği üzerine tekrar ailesinden istedi.
Karlı, nikah masasında "Hayatımın en güzel günü onu tanıdığım gündü, o yüzden evet" dedi. Çift aşklarını milyonlarla paylaşırken duygusal anlar yaşandı.
Birlikte dans eden çiftin nikahları tüm seyircilerin şahitliğinde ekranda kıyıldı.