konu anlatım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
konu anlatım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1920-1922 Yılları Arasında Meydana Gelen Önemli Olaylar Nelerdir?


1.İnönü Savaşı (9-11 Ocak 1921)
İsmet İnönü komutasındaki birliklerin Bilecik-Eskişehir istikametinde Yunan kuvvetleriyle girdikleri çatışmaların adı. Yunanlılar geri çekilmek zorunda kaldılar.
Çerkez Ethem Vakası (24 Ocak 1921)
Kurtuluş Savaşı esnasında yöresel dağınık birliklerin başında çeşitli kişiler vardı. Bunların en ünlüsü ve etkilisi de Çerkes Ethem'di. Kendisi "Umum Kuvayı Seyyare ve Kütahya Havalisi Komutanı" sıfatı kullanıyordu. Ancak zamanla direnişi merkezileştirmek ve kızışan savaşta düzenli orduya geçmek zarureti doğduğunda Çerkez Ethem buna direndi. Elindeki kuvvetlerle TBMM emrindeki düzenli orduyla çatışmaya girdi. Ancak Çerkez Ethem kuvvetleri daha fazla dayanamayarak, Simav yönü Demirci kasabasına doğru çekildiler. Teslim olunması istendiğinde Çerkez Ethem elindeki birliklerle birlikte Yunanlılara teslim oldular. 
Mustafa Suphi'nin katli (28-29 Ocak 1921)
TKP önde gelenleri başta Mustafa Suphi olmak üzere Türkiye'ye Kurtuluş Savaşına destek için geldiler. Ne var ki, 28-29 Ocak gecesi Karadeniz'de bindikleri motor Teşkilat-ı Mahsusacı ***** Kaptan tarafından basılacak, Suphi ve arkadaşları Karadeniz'de boğularak öldürüleceklerdir. Emri kimin verdiği bugün dahi tartışma konusudur.
İstiklal Marşı (1 Mart 1921)
Kurtuluş Savaşı esnasında başlayan milli marş arayışı önce bir güfte yarışmasıyla neticelendi. Mehmed Akif Ersoy'un güftesi büyük bir heyecanla kabul edildi. Daha sonra açılan beste yarışmasını Ali Rıfat Bey'in (Çağatay) bestesi kazandı ve 1930'a kadar gündemde kaldı. 1930'dan bugüne kadar kullandığımız beste ise Osman Zeki Bey'e (Üngör) aittir.
Koçgiri Ayaklanması (6 Mart 1921-17 Haziran 1921)
Sivas, Erzincan ve Tunceli yöresinde, adını ayaklanan Koçgiri aşiretinden alan, 3,5 ay süren ayrılıkçı ayaklanma. Türk ordusu tarafından bastırılmıştır.
Talat Paşa Öldürüldü (15 Mart 1921)
İttihat Terakki'nin önde gelen liderlerinden Talat Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
2.İnönü Savaşı (23 Mart 1921)
İkinci dalga Yunan saldırısına karşı yapılan direnme savaşı. Göğüs göğüse, süngü süngüye çarpışılmıştır. Atatürk bu savaşla ilgili İsmet İnönü'ye çektiği telgrafta; "Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz." demiştir.
Ankara Anlaşması (20 Ekim 1921)
İlk defa Misak-ı Milli itilaf devletlerinden biri olan Fransa'ya kabul ettirilmiş oldu.
Sevr Anlaşması (10 Ağustos 1921)
Osmanlı Devleti'ninFransa'nın Sevres kentinde imzaladığı ve işgal koşullarını kalıcı kılan ve topraklarının paylaşımına izin veren teslimiyet anlaşması. Bu anlaşma ile işgal devletleri Osmanlı topraklarını paylaşıyor, Doğu Anadolu'da bağımsız bir Kürdistan ile bağımsız bir Ermenistan kurulması öngörülüyordu. Ancak anlaşma hukuken ve fiilen uygulanamadı ve Ankara Hükümeti bu anlaşmayı imzalayanları "Vatan Haini" ilan etti.
Kemal Film (1922)
İlk özel Türk film şirketi olan Kemal Film kuruldu.
İstiklal Mahkemeleri (31 Ocak 1922)
Cumhuriyetin kuruluş aşamasında adından en çok söz ettiren kurumlar arasında gelmektedir. Aslında kuruluşu cumhuriyetin ilanından önceye denk gelse de, cumhuriyetin "olağanüstü" kurumları arasında sayılmaktadır.Ülkenin muhtelif yerlerinde olağanüstü yetkilerle donatılan bu mahkemelerde birçok asker kaçağı, casus, suikastçi, isyancı ve rejim muhalifi yargılanmış ve aralarında idamlar da olmak üzere muhtelif ağır cezalara çarptırılmışlardır. Bu mahkemelerdeki savcı ve üyelerinin çoğunun adının "Ali" olmasından dolayı "Dört Aliler Mahkemesi" olarak da anılmıştır. (Ali Çetinkaya, Kılıç Ali, Necip Ali Küçüka, Rize Milletvekili Ali) İstiklal mahkemeleri bugün dahi tartışılan ve en bilinen devrimci Cumhuriyet kurumları arasındadır.
Cemal Paşa öldürüldü (22 Temmuz 1922)
İttihat Terakki önderlerinden Cemal Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
Başkomutanlık Meydan Savaşı (26-30 Ağustos 1922)
Bizzat Mustafa Kemal'in komutanlığında yapılan, "Dumlupınar Meydan Savaşı" olarak da bilinen savaş. Türk kuvvetleri general Trikopis'in emrindeki Yunan kuvvetlerini perişan etmişti.
İzmir'in kurtuluşu (9 Eylül 1922)
Dumlupınar'dan sonra Ege'ye doğru hızla ilerleyen Türk Kuvvetleri İzmir'e girdiler. Böylelikle İzmir Yunan işgalinden kurtarılmış oluyordu.
Mudanya Müterakesi (11 Ekim 1922)
Türk-Yunan savaşını sona erdiren ve Mudanya'da imzalanan anlaşma. Bu anlaşma aynı zamanda fiilen Kurtuluş Savaşı'nın sonu anlamına da geliyordu.
Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922 )
Milli irade tümüyle TBMM'nin eline geçmiş, padişah Vahidettin İngilizler'in elinde kukla bir padişaha dönüşmüştü. Bunun sonucunda artık son bağın da kesilip atılması gerekiyordu. Bu nedenle TBMM aldığı bir kararla Saltanatın kaldırıldığını bildirdi.
Vahidettin İstanbul'dan ayrıldı (17 Kasım 1922)
Son Osmanlı padişahı Vahidettin, Malaya isimli İngiliz zırhlısına binerek İstanbul'dan ayrılıp, Malta'ya gitti.
Read more

12. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları


SAYFA 9
1:iyasi temel;tanzimat fermanı, sosyal temel; medreselerin yıkılmış olması,fikri temel;şairlerin şarkla garp arasında kalması
2.Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında genel olarak Anadolu’ya yönelme görülür. Eserler Anadolu anlatılmış, aydınların Anadolu’yu tanımadıklarından bahsedilmiştir. Bu gibi şeylerle memleket anlayışı ortaya çıkmıştır.
3.Yenilikler: Gençlerin Anadolu’ya yönelmesi, sadece İstanbul’dan memleketin kurtulamayacağı işlenmiştir.
Anadolu’da Bir Gece: Anadolu’da ki sıkıntılar anlatılmıştır.
Tohum: Anadolu’ya yönelme işlenmiştir.
Aydınların halka yönelmesi ile birlikte kurtuluşun sadece İstanbul’dan olamayacağı anlaşılmıştır. Anadolu çoğu zaman yöneticiler ve aydınlar tarafından bir zahire ve asker deposu olarak görülmüş, gerekli hizmet devlet tarafından verilmemiştir. Yani Osmanlı’nın Anadolu’yu göz ardı etmesi aydınları Anadolu’ya dönük eserler vermeye itmiştir.
4.Cumhuriyetten önceki dönemlerde Anadolu çoğunlukla eserlere yansıtılmamıştır. Hikaye ve tiyatrolarda anlatılan olayların çoğu İstanbul’da geçmektedir. Cumhuriyetten önceki dönemler de anlatılacak olay yazar tarafından seçilir yazar olayı kurgular öyle anlatırdı. Yani yazılarda çoğunlukla sanat yapma amacı vardı. Cumhuriyetten sonraki dönemlerde ise sanat kaygısı güdülmeksizin doğrudan anlatım kullanılmıştır. Hayat olduğu gibi okuyucuya aktarılmıştır. (Türk Edebiyatında Anadolu ilk kez Çalıkuşu romanında anlatılmıştır.)
5.Genel olarak düşündüğümüzde insan topluluklarını millet yapan değerler:
- Ortak bir vatan
- Ortak bir dil
- Kültür ve Tarih birliği
- Ortak örf-adet
- Din, Ahlak
6.a) batı düşüncesinden etkilenilmiştir.Mesala bu tohum metnindede makineleşmekten bahsedilmiştir.ama ruh olmadan bir şey olamaz
b)varoluşculuk akımının etkisi vardır.Fakat manevi değerleri anlatan mistisizm akımının etkiside vardır.Çünkü batıdaki varoluşculuk akımı maneviyata karşıdır.Herşeyde önce insanın kendi özünü oluşturması gerektiğini savurunur varoluşculuk.
6.SORU=B SIKKI
VAROLUŞÇULUK AKIMININ ETKİSİ VARDIR.FAKAT MANEVİ DERĞERLERİ ANLATAN MİSTİSİZM AKIMININ ETKİSİDE VARDIR.ÇÜNKÜ BATIDAKİ VAROLUŞÇULUK AKUMU MANEVİYATA KARSIDIR.HERŞEYDEN ÖNCE İNSANIN KENDİ ÖZÜNÜ OLUŞTURMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUR VAROLUŞÇULUK.
—————
SAYFA 10
sayfa 10 etkinlikSevincliil;sade ve akıcıdır.zevk anlayışı;özentilikten kurtulmuş bir şekildedir.
———–
SAYFA 11
“Dilekçe ve Karşılaştırma” metinleriyle ilgilki olan bu sorularla ilgili olarak:
evet, birey kavramı ön plana çıkmıştır.
Evet ilişki kurulabilir, cumhuriyet ilkesinin sonucu olan kanun karşısındaki eşitlik, laik düşünce kişilerin duygu ve düşüncelerini rahatlıkla dile getirmesine yol açmıştır denilebilir.
Karşılaştırma metninde psikoloji ve psikiyatri bilimlerinden söz edilebilir.
varoluşculuk düşünce akımının etkisiyle ele alınabilir; çünkü kişinin varlığının farkına varması, birey olduğunu hissetmesi yani padişahın ya da başka bir şeyin kulu olmadığının farkına varması.
—————-
SAYFA=13
ÖLÇME DEĞERLENDİRM CEVAPLARI
1.SORU=
D
D

D
2.SORU=VAROLUŞÇULUK(BOŞLUK)
3.SORU=E SIKKI
4.SORU =B SSIKKI
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
1.SORU=
Y
Y
D
2.SORU=PSİKOLOJİK(1.BOŞLUK)
PSİKİYATRİFK(2ÇBOŞLUK)
BATI(3.BOŞLUK)
EKONOMİK(4.BOLUK)
3.SORU=A SIKKI
4.SORU=ŞİİRDE HECE KULLANILMIS,DİL SADELEŞMİŞ,KONULARDA ANADOLU İŞLENMİŞ,ANADOLUYA YÖNELME BASLAMISTIR.ÇAĞDAŞLASMA İÇİN NELER YAPILMASI GEREKTİĞİNDEN BAHSEDİLMİŞ,KONU OLARAK VE EESERLERDE ATATÜRK ‘ÜN İLKELERİ BİR YOL OLARAK GÖRÜLMÜŞTÜR.
sayfa 13teki 8.metin soruları ve anlama-yorumlama
9. ulusçu,demokratik,özgürlükçü ve çoğulcu.Temel Amaç;dengeli,huzurlu,refah içinde toplum oluşması
10)a)din ve devlet işlerinin ayrılması.parçaya göre herkes dinini seçmekte,yerine getirmekte özgürdür.din işleri devlete karıştırılmamalı ibadeti siyasi sembol olarak düşünülmemeli.kişinin allahla arasında olandır.
b)din ve vicdn özgürlüğü var.din ve devlet işleri birbirinden ayrılır.
c)din konusunda herkesi özgür bırakıor.kimseye zorla din seçtirmior.bizim dinimiz yüce bir din olduğunu ve akla mantığa uyduğu
———-
Sayfa 14 ,
NURULLAH ATAÇ’ın EDEBİ KİŞİLİĞİ
Dilde sadeleştirme ve özleştirme hareketinin savunucularındandır. Türkçe’deki yabancı kelimeleri kullanmamış, dille düşünce arasında dolaysız bir ilişki olduğunu, somut düşünme geleneğinin doğabilmesi için kavramların saydam, hangi kökten geldiklerinin anlaşılır olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu yol da, Ataç’a göre, Latince, Grekçe, Farsça, Arapça gibi yabancı dillerin eğitimini zorunlu kılmak başarılamayacağına göre, bunlardan alınan kelimelerin Türkçe’leştirilmesinden geçer.
Türk edebiyatında izlenimci eleştirinin ilk örneklerini verdi. Akşam’da tiyatro eleştirmenliği, Hakimiyeti Milliye, Ulus, Milliyet, Tan, Posta, Cumhuriyet, Son Havadis, Dünya gazetelerinde eleştiri yazıları çıktı. Denemeleri Türk Dili, Varlık, Yedigün, Ülkü, Seçilmiş Hikayeler dergilerindedir.
Motif kelimesinin anlamları (sayfa14)
1 . Yan yana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan ögelerden her biri:
“Halı motifi. Danteldeki motifler.”
2 . edebiyat Bir eserde sık sık tekrarlanan süsleyici öge.
3 . müzik Bestenin bir parçasına çeşitli yönlerden birlik sağlayan belirleyici küçük birim:
“Melodi motifi.”- .
—————-
sayfa 16 hazırlık çalışması
1.tarihi belge ansiklopedik bilgilerden yararlanılır
2.okuyucuyu bilgilendirmek amaçtır.
3.3 şekilde kullanılır edebiyatta anlamı anafikirdir
4.özgürlük anlamında herkes dinini seçmkte özgürdür.
——————
16-20 karısık
İNCELEME
1-batıya doğru adlı metin batı ve doğu medeniyeti hakkında yazarın görüşlerini okurlara iletmek amacıyla yazılmıştır.
2-doğu-batı-doğulu-batılı-batı acunu(dünyası)-doğu doğudur batı da batı.
motifler-doğu ve batı dır.
b-bu motifler bir araya geldiğinde metinin temel düşüncesini oluştururlar.
c-motiflerin,metnin temel düşüncesini meydana getirmöek için bir plan dahilinde bir araya getirilmişlerdir.örnek cümle-doğu doğudur,batıda batı-biz de bir doğululuk,batılılardan bir başkalık var.
3-girişSevinclioğululk ve batılılık ne dir?
gelişme-batı medeniyeti ve kökenleri
sonuç:batılı olunmalıdır.
4:bu metinde ele alınan Batı ve batı medeniyeti,batılılaşma günümüzün öğretici metinlerinde işlenmektedir.çünkü tazminattan beri yüzünü batıya dönen türkiye hala batı medeniyetini örneek almayaa devam etmektedir.bugün AB ye katılmak için aday ülke olması,metindeki temanın canlılığının işaretidir.
5:metinin teması-batılılaşmak
sosyal hayat unsurları-batı kültür ve medeniyetinin örnek alınması ve buna göre şekillenen sosyal hayat.
çıkarlarımız.cumhuriyet döneminde benimsenen ve yapılan ink.larla birlikte çağdaşlaşmak amacıyla batı kültür ve medeniyeti örnek alınmış fakat yanlış batılılaşma tanzimat döneminde de olduğu gibi o dönmn yazarlarınca eleştirilmiştir.
6:metinde yazıldığı dönemin ssosyal ve siyasi akımı olan batılılaşma etrafında kaleme alınmıştır.
7.tablo
açık-aşık anlatıma sahiptir
duru-gerekssiz sözcükler kullanılmamıştr.
akıcı-söyleyiş olarak akıcılık vaardır
tutarlı-savunulan görüşler baştan sona tutarlıdır.
süslü sanatlı-sade ve sanatsız bir anlatımı vardır.
objektif-yazarın görüşlerini yansıttığı için subjektiftir.
1.etkinlik
1.gurp
doğululuk-batılılık-batı,yunan,latin uygarlığı-erdem-gelenek
2.grup
doğu-batı-orta çağ-yenileşme çağı-masal
3.grup
bir kurt düştü içimize-bizim elimiz,kemiğimiz başka mı?
8.soru
yazarın kelime tercihine dikkat edildiğinde yaaşayan canlı sade bir dil türkçenin olduğu dikkat çekmektedir.çünkü cumhuriyet dönmde sade bir türkçee ile insanın her halini ifade etmesi amaçlanmıştır.
9.tablo
pastoral:———–
epik:—————
lirik:batıyaa gidiyoruz,gideceğiz.
mizahi:gidiyoruz batıya doğru.birkez çıkmışız yola kimse durduramaz artık.
duygusal:bizim etimizz kemiğimiz başka mı?
öğretici:metinn taamam mı na yakını öğretici anlatıma sahiptr.
10.etkinlik
batıyaa doğru metin yapı tema dil ve anlatım bakımından deneme geleneğine sahiptir.
——————
17.sayfa:
1-doğu-batı kıyaslaması yapmak, batıyı üstün kılan değerleri göstermek için yazılmış.
2-a)doğu,batı,değer,düşünme,bilgi,biz
b)anafikri ortaya koyma görevi üstlenmiştir.
c)kıyaslama
3-
Giriş:Batı başkadır, Doğu başka.
Gelişmeoğulu olmayı üstünlük sayardık ama öyle değilmiş.Şimdi doğulu olmayı eksiklik sayıyoruz.Batılı olmaya çalışıyoruz ama olamıyoruz.Yanlışımız sadece bugünkü batıyı öğrenmeye çalışmamızdır.Batının dayandığı temelleri öğrenmememizdir.
sonuç:Batılı olmak istiyorsak sadece bugünkü batıyı değil onun temellerini ve geçirdiği aşamaları da öğrenmeliyiz ve yaşamalıyız.
4) ele alınıyor çünkü batılılaşma devam ediyor.
5)Metnin teması:Batılı olmak bugünkü batıyı anlamakla olmaz.
Cumhuriyet dönemine….:Toplumsal hayatta devrimlerle meydana gelen değişiklikler
Çıkarımlar:Şekil olarak batılı olmakla iş bitmiyor, kafa yapısıyla da batılı olmak gerekir.
6)Batılıcılık
7-a)açık
duru değil kelime tekrarları var
tekrarlar var akıcı ama akıcı diyebiliriz.
tutarlı.
sade bir dil
öznel bir bakış açısı
b)yazarın herhangi bir konuda duygu ve düşüncelerini açık,akıcı, duru ve tutarlı bir şekilde ispatlama kaygısı gütmeden, öznel yargılarla anlattığı yazı türüne deneme denir.
8)Dilimizdeki arapça ve farsça kelimelerin atılması, dilin sadeleşmesi ve bazı kelimelerin yerleşmesi bakımından yazar zorlama bir dil tercih etmiştir.örneğin acun,kanı,erek,dörütmen,büğünkü
——————-
Sayfa 18
4)Günümüz eserlerinde batıya yönelme devam ediyor.
5)Metnin teması:Batılılaşma
Cumhuriyet dönemine ait sosyal hayat unsurları : Batının örnek alınması gerektiği ve buna göre hareket etmemiz gerekir.
Çıkarımlarımız: Batıyı anlamak için batının gereklerini bilmemiz gerekir.Batının bilim dallarındaki yeniliklerini almamız gerekir.
——————–
Sayfa 19
6)(sosyal-siyasi) batılılaşma akımı etrafında ele alınmıştır.
7)Açıktır.
durudur.
akıcıdır.
tutarlıdır.
süslü(sanatlı)değildir.
Objektif değildir.Subjektifdir.
—————————–
sayfa 20
1. paragraf:öğretici
2.paragraf:mizahi
3.paragrafSevincliuygusal
diğer paragraflar öğretici
öğretici anlatım türü ağır basmaktadır.
nesir geleneğine(deneme) aittir.
12-işlemezdi.Çünkü yazar öznel bir bakış açısıyla temayı ele almıştır.Bir başka yazar batının doğuyu örnek alması gerektiğini savunabilirdi.
Batının teknik olarak gelişmesine rağmen bazı değerlerini kaybettiğini, bu değerler bakımından bize özendiğini dile getirebilirdi.örneğin aile kavramının batıda yokolduğunu,batılıların rahat yaşama uğruna çocuk yapmak istemediklerini, bu yüzden avrupa nüfusunun hızla azaldığını dile getirebilirlerdi.
——————-
sayfa 23
soru 1
1)nizam-ı cedit ordusu kurldu.
2)giderleri karşılamak için nizam-ı cedit hazinesi kurldu.
3)tersane ıslah edildi.
4)avrupanınönemli merkezlerinde sürekli eliçlikler açıldı.
5)resmi devlet matbaası kurldu.
6)fransızca devletin ilk resmi yabancı dili olarak kabul edildi.
7)merkeze bağlı eyaletler yeniden düzenlendi.
(bu yenilikler askeri,mali,kültürel alnları kapsamaktadır.)
soru 2
yazmamışm….
soru 3
yapılan yenilikler toplum haytını kapsar.yapılan yenilikler bir şekilde halkı etkilemiştir.fermanın içerdiği yenilikler halkın karşılaştığı sorunlara çözüm yolu getirmiştir.
soru 4
osmanlınn aydınları istemekteydi.çünkü osmanlı devletinin batılı devletlerin gerisinde kaldıklarını düşünüyorlardı.
soru 5
birçok yenilk yaplımış. bu yenilklerin yapılması zamn almıştır.halk bu yeniliklere karşı çıkmşıtır.edebiyt alnnda yapıln yenilkleri halkın içine sinmedği için geç olmuştur.
—————–
sayfa 24
soru1.
ikiside öğretici metinlerdir.bilgi vermek amaçtır.
soru2.
söylenebilir.çünkü sürekli tekrarlanan söz tekrarları var.
soru3.
iki metinde de harp den bahsediyor. batılılaşmayı yansıtıyor.
soru4.
terimler:roman,mübalağa,edebiyat,tenkit(eleştiri), makale,müellif(yazar),şiir
kavramlar:edebiyat ı cedide, edebiyat tarihi
gündelik hayata ait kelime ve kelime grupları:tesadüf etmek,ilham almak,ecnebi
soru5.
bir metinde anlaşılması güç kelimeler varsa anlatımı kapalı kılar.metinde yabancı sözcükler olduğu için anlatımında ağırlık var.metin için ağır bir dil kullanılmış.ama dönemde yaşayanlara göre bu dil sade görülebilir.
soru6.
öğretici
soru7.
makale geleneğinin devamıdır.(öğretici metin geleneği de olabilir arkadaşlar ama öğretmen bize bunu da söylemişti)
soru8.
yazar kendi hayatından esinlenerek bu eseri yazmıştır.yazar etkilendikleri olayları eserlerine yansıtabiliyor. Peyami Safa bazı eserlerinde de hastalığından (kemik hastalığı) izler yansıtmış.
——————
sayfa 25.
soru1.
okuyanın gözünde canlanması için betimlemelere yer verir, resimlerle de görülmesi gerektiğini düşündüğüm yerleri okuyucuya gösterirdim.
soru2.
a)kelimeler:nehir,tuna,köprü,Fırat
kelime grupları:Galata köprüsü,Carablus Köprüsü
cümleler:Fırat’ı Carablus’da görmeli
b)motifler anlatımı güçlendiriyor.konuyu pekiştirmek için kullanıyor.
soru3.
(sırasıyla) 2-1-4-6-5-3 diye baştan aşağıya yazın arkadaşlar
soru4.
eserlerde halka yönelme, memleket sıkıntısını anlatması Cumhuriyet döneminde başlamıştır.Cumhuriyet döneminin özelliği memleket ve insanlar hakkında bilgi vermesidir.bunu da eserlerinde görüyoruz.
soru5.
arkadaşlar bu sorunun cevap ı isteğe bağlıdır herkes kendisine göre cevap verdi sınıfımızda.
soru6.
milli edebiyat döneminde anadolu coğrafyasını anlatan eserlere rastlanır.biz burdan yola çıkarak akımın milliyetcilik akımı olduğu kanısına vardık.
soru7.
gereksiz tekrarlar yok.metin açık ,duru, akıcı,anlaşılabilirdir.
soru8.
istasyon:terim
her nehrin kemali zevalindedir:cümle
demir yolu:terim
hoş geldin:günlük hayatta kullanılan cümle
tünel:terim
göz adesesi:kavram
bin kilometre:terim
balkanlar:kavram
bayrak:kavram
tuna illeri:kavram
tezgahın böğründeki demir bir mekik:günlük hayatta kullanılan cümle
hendese:terim
haliç:kavram
soru9.halk diline yakınlaşma.yazar halkın kullandığı kelimeleri metinde kullanmış.
soru10.
betimleyici ve öğretici anlatım türleri.
soru11.
gezi yazısı geleneğininn devamı.
soru12.
-bir yazardır
-edebiyat ve şiir aşığıdır
-aynı zamanda bir edebiyat tarihçisi
-sanatlı bir üslübu vardır
-renkli bir anlatımı vardır
-iyi bir gözlemcidir.
——————–
Sayfa 36 tablo
cumhuriyet dön. öğr. metinleri - - önceki dön. ait öğr. metinler
Benzerlikler
* Bilgi vermek amaçlı olmaları, öğretmeye ve düsündürmeye yönelik olmalarıdır.
Farklılıklar
Kelime
türkçe kelimeler Fransızca,arapça,farsça kelimeler
kullanılmıştır . kullanılmıştır.
Kelime grupları
Halk söyleyişlerine ait anlaşılmayan,ağır,arapça,farsça
kelime gruplarıdır. tamlamalar.
DiL kuralları
Türkçe dilinin kurallarıdır. arapça,farsça,türkçe kuralları.
————–
sayfa:35 Cumhuriyet dönemi öğretici metinleri tablosu
Yapı: Düz yazı
Tema: milli konular, batılılaşma,anadolu’ya yönelme
Dil ve anlatım: dili sade, halkın anlayabilecegi bir dil kullanılmıştır,duru,yalın,açık,süssüz
Peyami Safa’nın hayatı ve edebi kişiliği(Edebiyat 12 sayfa20-1.Etkinlik) »
Arama Yapabilirsiniz...
Sayfa37-38-39-40taki ölçme değerlendirmelerin cevapları
1.Doğru yanlış
-D
-D
-D
2.Boşluk doldurma
1-Deneme denir
2-Gezi yazısı türünün...
3.Eserler
Nurullah Ataç:Günlerin getirdiği
Falih Rıfkı Atay:Gezerek Gördüklerim
Peyami Safa:Eğitim-Gençlik-Üniversite
Ahmet Hamdi Tanpınar:Edebiyat üzerine makaleler
İsmail. Habib Sevük:Tuna'dan Batı'ya
4.E ŞIKKI
ıı. ünite ölçme ver değerlendirme
1.Doğru yanlış
-D
-Y
-D
2.BOŞLUK DOLDURMA
1-Fıkra denir
2-kanıtlamaya çalıştığı...
3.tanımlarla kavramları eşleştirme
Bir milletin kendine özgü düşünüş ve yaşayış biçimi... =Milli Kimlik
Metni meydana getiren anlam birliklerini... =Motif
4. D ŞIKKI
5. C ŞIKKI
6. E ŞIKKI
7. B ŞIKKI
8. E ŞIKKI
9. B ŞIKKI

42
saf şiir in sadece öz demek oldugunu biliyorum baska yok
3: görüşler...1:: şiir yazarken kelimelirn serbest seçilişi fakat uslupa uygun olmasını
2:şiirin ana rengine ulaşılmasını
3: şiirin tam şeklini yakalamya çalıştıgını
4: şiirin okuyanıda etkilemesini şiiride anlamlı kılmasını....
1 metin: 1 soru:ölçü:7 li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
denizlerin :::
derin ler redif aksız redif
bucaksız
yapraksız
takvim
resim vim ler tam kafiye iz ler tam kafiye
deniz
düşüncesiz
boşlukta :::ta lar tam kafiye k lar yarım kafiye emi ler tunç kafiye
nokta
gemi
alemi
deryalarda
rüyalarda ::alarda redif eldi redif
çeldi
geldi
kendimden :imden redif andım tunç kafiye
resimden
sandım
tıkandım
yosun
tutsun un lar tam kafiye sam lar zengin kafiye
tasam
bulmazsam
dedim
dedim : dedimler redif ze tam kafiye
geze
denize
oldu
doldu :: oldu tunç kafiye em ler tam kafiye
meltem
perdem
kagıtlar :: ar lar tam kafiye luk lar zengin kafiye
var
yolculuk
soluk
betbeniz ::izler ve ün ler tam kafiye
kalbimiz
küskün
gün
dizilmiş
silmiş
sinsi : ilmişler redif si ler tam kafiye
hepsi
hafifler
der :: er ler tam kadarlar redif
kadar
kadar
dirilir
serpilir ::: ilir redif bi tam
gibi
kalbi
döşemenin
didişmenin :: menin redif an tam
an
insan
karmakarışık
artık :: tık lar zengin araktan redif
taraktan
aglayaraktan
geri
mahşeri :eri ler zengin en ler tam
içinden
ben
anam
hatıram : : am lar tam erde redif
serde
gerilerde
yangından
ardından : ından redif ün ler tam kafiye
süzgün
gönlün
hafiflettim
ettim :: ettim ler tunç kafiye
2: şiire ritm kazanmıştır.kolaylık saglamaktadır.
3: azgın sonsuz bir deniz: kişileştirme
bir kuş gibi hafifler :teşbih
dilsiz duran ne kadar eşya varsa dirilir:kişileştirme
4: mecaz anlam kazandırmıştır.duygularını farklı duyularla aktarmayı denemiştir. ve kalp aglayarak çekilir geri geri derken kişileştirme yapmıştır.insan derse bir degişiklik olmas sadece söz sanatına yer verilmes
5Sevincliil: sadedir
ölçü:hece ölçüsüdür
ritm kafiye asinoslarla uyum saglanmıştır.
serbest yaılmıştır.
6:ölümün bi yok oluş degil tam tersine bir mutluluk oluşunu dile getiriyor...tek kelimeyle teması ölüm
7: onuda siz ifade edinn
sayfa 46
2 metin.1 soru: kafiyesi
çocuklugum
bahçeler == çocuklugum redif ler redif ce lerde yarım kafiye
geceler
çocuklugum
çocuklugum
memleket == çocuklugum redif et ler tam kafiye
hasret
çocuklugum
çocuklugum
kardeşim ==çocuklugum radif im ler redif eş ler tam kafiye
eşim
çocuklugum
çocuklugum
unutulmuş ==çocuklugum redif muş lar redif l ler yarım kafiye dir.
solmuş
çocuklugum
aliterasyon::ç,k,l
söyleyiş tarzı:içten ve samimidir.
ritmSaskines ve kelime tekrarlarıyla saglanmıştır.
2:çocuklugum ::insanın çocuklugunu yaşadıgı geçmişi ona olan özlemini uyandırır.şiirede katkısı çocukluguna duydugu özlemi daha kolay şekilde anlatmış.
3:çoçuklugum-çocuklugum==tekrir
gözümde tüten memleket==teşbih
4: ölçü:8li hece ölçüsü
ritm:kafiye,redif
aliterasyon ve asenonalarla saglanmıştır.
nazım birimiSevincliörtlüktür
5:tema:çocukluga duyulan özlem
6:şiirdeki duygularınızıda siz açıklayınız artık...ama benze uygulan ritm ve tekrarla çocukluguna duydugu özlemi kolaylıkla aktarmış...
7: a: hepsinde tema bakımından farklılık gösterir.
ahenk unsurları:benzerdir..o beldedeSaskinevgiliyle birlikte olacagı bir yer aramakta annabel lee de: aşkını anlatmakta çocuklugumdada:çocukluguna duydugu özlemi anlatmakta
b.kendi yorumlarınızı yazın...
8: türk şiirinde: saf şiir.
dünya şiirinde mistik şiir
11:ziya osman saba vasfi mahir kocatürk cevdet kudret solok kenan hulisi koray yaşar nebi nayır sabri esat siyavuşgil
sayfa 49 2soru:
okunuşa ahenk kazanmasını saglarç
3 soru: dante gibi ortasındayız ömrün: teşbih
delıkanlı çagımızdaki cevher: istiare
gözünün yaşına bakmadan gider: deyim alınmış
bunlarda şiire zenginlik katar.
4: 11 li hece ölçüsü
ritm: kafiye redif aliterasyon la saglanmış..bence kurulamaz.şair o anki duygusuyla yazmıştır şiiri.
5:tema:ölüm diger iki şiirdede ölüm bahsedilmektedir.şiirlerde genel olarak aşk ölüm ayrılık konuları işlenmektedir.bu şiirlerdede agırlık basmaktadır.
6:yaş otuz beş : zamanın insanı nasıl degiştirdigini ikincisindede zamanında farkedemedgini zamanın nasıl geçtigini çelişkiyle anlatmaktadır.

Sayfa 49
1)11 li hece ölçüsü tam uyak ahenk unsurlarıdır
3) BİRİNCİ BENT
1.mısrada teşbihi beliğ 2.mısrada telmih istiare(dante sözcugu)
3.mısra istiare (cevher söz.)
İKİNCİ BENT
1. 2. 3.mısralarda istifham tecahüli arif
4. 5.mısralarda tezat teshıs
ÜÇÜNÇÜ BENT
güler yüzlü adam ben kelimelerinde tenasüp 3. mısrada istifham 4.mısra tecahulu arif
DÖRDÜNCÜ BENT
1.MISRA TESBIHI BELİĞ ilk askımız kelımesınde
BESİNÇİ BENT
ilk 3 mısrada tecahulu arıf 3 mısra tezat 5.mısra tecahulu arıf
ALTINCI BENT
1.MISRADA TENASÜP
3 4 5.mısrada tecahulu arif 5. mısradabahce kelımesı istıare
YEDİNÇİ BENT
4.MISRA SALTANAT Kelımesınde istiare 5.mısrada benzetme
TEMASI OLUM KARSISINDA DUYULAN HUZURSUZLUK

sayfa44
3 soru.
hasreti denizlerin.teşhiş sanatı
ve eşyamız ne küskün.teşhis sanatı
odama nasıl doldu birdenbire bu meltem.tecahüli-arif sanat
sayfa 52
soru 9: cumhuriyet dönemi saf şiir geleneği
sayfa 53
bendedir şiiri
11li hece ölçüsü çapraz uyak düzeni
sayfa 55
6. soru: öz şiir anlayışında temel olarak insan alınır. bu farklı ülkelerdeki şiirlerde bile aynı temalar işlendiğinden, işlenen konular evrenseldir.
sayfa 56:
1. soru doğru yanlışlar
D-Y-D-D-D
2. soru: sembolizm akımı
3. soru: cahit sıtkı tarancı
4. soru:
hece ölçüsüyle yazılmış
düz kafiye düzeni ve tam uyak
hayali bir alem
yerli ve mahalli unsurlara yeR verilir
sayfa 5o::
otuz yaş adlı şiirin hemen altındaki sorunun cevabı::her iki şiirde de ölüm teması vardır.insanları etkileyebilir çünkü evrensel bir konudur.
soru 8::valla yazmamışım
soru9::öz şiir geleneğine bağlıdır.
soru 12:Saskinaf şiirinin öncülerindendir ve müzikaliteye önem verir.
sayfa 52:
1.SORU::ARKADAŞLAR BURDA TEK TEK KAFİYELERİ SORUYO AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜLMEKTE ZATEN.
2.SORU::HOYRATTIR BU AKŞAMÜSTÜLER DAİMA------BENZETME VARDIR
DALGA DALGA HÜCUM EDİP PİŞMANLIKLAR------TEŞHİS
YOLUNU GÖZLÜYOR LAMBA VE MERDİVEN-------------TEŞHİS
NE İSTERSİN BENDEN AKŞAM SAATİNDE -----------İSTİHDAM SANATI VARDIR
EY SEN ----------NİDA SANATI
sayfa 60:
a) benzer yönleri:
* üç şiirdede bir ses akışı vardır.
* bu ses akışını sağlayan özellikler (kafiye, redif, aliterasyon, asonans vb.) ortaktır.
* şiirde ki kelimeler kendi içinde bir ritim oluşturmaktadır.
farklı yönleri
* yemişçi ihtiyar ve gece şiirleri aruz ölçüsüyle Kerem Gibi serbest ölçüyle yazılmıştır.
* Yemişçi iHtiyar ve Gece şiirleri beyit, Gece şiiri serbest birimle yazılmıştır.
* Şiirlerin bölümlenmesinde ki klasik Türk şiirinin ölçüleri dikkate alınmış, Kerem Gibi şiirinde serbest nazım dikkate alınmıştır.
* Bütün bu farklar, şiirlerde farklı ses akışlarının oluşmasını sağlar.
b)Kerem gibi şiiri serbest ölçüyle yazılmıştır. Çünkü ne aruz ölçüsü ne de hece ölçüsü bu şiirde kullanılmamıştır.
c)Hece ve aruz ölçüleriyle kıyaslandığında serbest nazım şaire şiirde daha rahat hareket etme imkanı sunmaktadır. şair diğer ölçüleri kullansaydı mutlaka bir kurala uymak zorunda kalacaktı.
3)b) Şiirde ki söyleyiş ile mısra yapısı arasında kopmaz bir bağ vardır. Şair şiiri öyle bir düzene sokmuştur ki söyleyiş, mısra yapısı tamamen uyuma girmiştir. Şiirde ki söyleyiş özellikleri mısraların oluşumunda asli bir rol oynamaktadır.
c) kerem Gibi şiirinde aruz ve hece ölçüsü kullanılmamasına rağmen ritim, kafiye, redif, aliterasyon, asonans, ses akışı mısra yapısıyla sağlanmıştır. Bu ritim özelliği anlamın daha da vurgulu olmasını sağlamıştır. bu
1. etkinlik
Bağır
bağır burada tekrir (tekrarlama) vardır.
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum burada tevriye vardır.
sen kendi sesinle kül olursun ey nida (seslenme)
kerem
gibi
yana
yana telmih
hava toprak gibi gebe teşbih
hava kurşun gibi ağır. teşbih
bu söz sanatları şiirde anlamın zengileşmesini sağlar.
sayfa 61
b-
bireyseldir kerem gibi ise toplumsal
c-
bu halktan yararlanıldığını söylüyor.Kerem ile Aslı(yanmak)
kış
kerem gibi toplumcu şiir süs yok
sayfa 62
a-
hava kurşun gibi ağır,istiklal sevgilimiz gibidir,kurşun eritmeğe çağırıyorum, mühendis bestekerı
b-
az sözle çok şey anlatmak. kendi düşüncelerinle yaşamını anlatıyor, okuyucuya yol gösteriyor,söylev tarzı yazıyor(okuyucuyu uyandırmak)
sayfa 67-68-69
1)aliterasyon(t,l,z),azonans(l harfi),kafiye düzeni abab
2)bilmiyorum
3)11li hece ölçüsü
4)kayan yıldız gibi gecedeki izden istiare var.başka not almamışım
6)halay çeken kızlar 4er dizelik 3 birim,koşma dörder dizelik 6 birim
7)halay
9)bunu yazmamşım.motif olarak kullanılmıştır denilebilir.
10)ritim ve müzikalite baglantısı vardır.bu da halay esnasında müziğin yansıtılması şeklinde verilmiştir.
11)benzerlik:hece ölçüsü
farklılık:
halay çeken kızlar tema:milli kültür unsuru olan halay
koşmatemaSevincliidaktik ve evrensel
halay ç. k yapıSevincliörder dizelik 3 birim
koşma yapı: 4er dizelik6 birim
halayç.k. dilveanlatım:konuşma dili imge ve motifler
koşma dilveanlatım:konuşma dili
12)milli edebiyat zevkini devam ettiren gelenek
13)milli değerlere önem vermesi.devrin eğitim alalnında bulunmuş olması.milli kültürü taşıyan bir yazar.
sayfa 73:::
soru1::ölçü redif kafiye ahenk unsurları bakımından zayıftır.
soru2:::imgelere yer verilmemiştir.
soru3:::mısralar birbiriyle ilişkilidir çünkü temanın bir bütün olması için bu gereklidir.
sayfa 74:::
soru 4:::kapalı çarşı şiirinde gerçek anlam vardır.diğer yani sanatkarın ölümü adlı şiirde mecaz anlam vardır.nedeni ise etkilendikleri akımdır
soru5:::mümkündür!!!nedeni garip akımda oluşu orhan veli'nin şiirlerinde sıradan insanlara yer vermesi
soru6:::konuşma dilini kullanmıştır.sanat,kafiye yoktur.
soru7:::bent şeklinde ve 1birimlik yapıya sahiptir.hiçbir şekilde ahenk unsurları yoktur.
soru8:::teması___kapalı çarşıyı anlatmakta ordaki dükkanları.diğer temalarla farkı ise -kişisel olması yani kendi fikirlerini ortaya koyması diğer şiirlerde evrensellik vardır.
soru9::Saskinanat eseri insana özgüdür.bir gerçekçilik vardır.buda kapalı çarşı adlı şiirde vardır.
soru 10:::haltan sıradan insanlar.somut bir gerçekçilik vardır.
soru 11::Sevincliost orman adlı şiirle kapalı çarşı adlı şiir mecaz anlamda dır,,,yanlızlık şiiri gerçek anlamdadır ((bunlar anlam bakımından soruda da bu sorulmuş zaten)))
sayfa75::.
soru 12:::bilinçaltını ve rüyayı ,somnut bir gerçekçilikle verilmekte.akıl ön plana çıkmaktadır
soru13:::günlük konuşma diline yakın bir dil getirmiş şiire ve haltan sıradan insanlara yer verilmiştir.
sayfa76::.
soru 1::.yapı bakımından her biri farklı uzunluklarla yazılmıştır
temaları:::ben orhan veli adlı şiirin temesı kendisini yani orhan veliyi anlatmakta
istanbul türküsünde tema----aşk
alaturka adlı şiirde tema---aşk
dilek adlı şiirde istek var
yolcu ile arabacıda ise tema:::özlem var köyüne karşı
dil ve anlatım açısından sadece yolcu ve arabacı adlı şiir farklıdır konuşma çizgilerine yer verinmiştir..
soru2:::halka hitap etmekte ve devamlı didşen(kavga eden)insanlara rastlamak mümkündür.
sayfa77::
-----------y--------------
----------d---------------
--------------d------------
başlıklar
_____oktay rıfat_____melih cevdet________sürrealizm___
çoktan seçmali ise____c___
soru 4:::redif kafiye yoktur garip akımana göre.sıradan halktan insanlara yer verilmiştir şirlerinde
"Konu Düzenlenmişdir , Kitapdaki tüm soruların cevapları burada doğru bir şekilde verilmişdir.
Read more

12. Sınıf Coğrafya Etkinliklerinin Cevapları | Sayfa 45 ile 50 Arası

SAYFA 45 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
 Kitabınızdaki konuda geçen haberleri,okuma parçaları ve anlatımları analiz ederek şehirleşme ,göç ve sanayileşme ile ilgili çıkarımları tablodaki uygun yerlere doldurunuz.
 
 Sanayileşme ;
 
   Sanayileşme göç ve nüfusu arttırır.
 
  Ülkemizdeki sanayi faaliyetleri 50 yıl gibi kısa bir süreye sıkışmış buda gecekondulaşma ve hızlı nüfus artışı sorununu doğurmuştur.
 
  Plansız sanayileşme mevcut verimli arazilerin sanayi tesisi ve kentleşmeye açılmasına sebeb olmuştur.
 
 
 Göç ;
 
  Sanayi faaliyetleri iş imkanlarını doğurarak köyden kente göç de belirleyici bir etken oluşturur.
 
   Göçün en büyük etkisi şehirlerde gözükmektedir.
 
  Önemli tarım arazilerimiz yoğun göç  faaliyetleri  bu şekilde devam ettiği sürece 50 yıl içerisinde konut alanlarına dönüşecektir.
 
 
 Şehirleşme ;
 
  Nüfus artışı ve sanayileşmenin gerisinde kalan bir şehirleşme beraberinde sorunlar getirir.
 
  Ülkemizde sanayi bölgelerine  yoğun göç dalgaları modern şehirleşme yapısını olumsuz etkileyerek gecekondulaşmayı tetiklemiştir.
 
   Her çağın şehirleşme özelliği farklılıklar gösterir.
 
 
 
 SAYFA 49 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
   SORU-1-1950-1990 yılları arasında hangi kıtalarda nüfus daha fazladır.
 
  
 
 Asya ve Avrupa kıtalarında fazladır…
 
  
 
 SORU-2-2015-2050 yılları arasında en fazla nüfus artışı hangi kıtalarda olacaktır.Nedenlerini söyleyiniz.
 
  
 
 Asya ve Afrika kıtalarında olacaktır.Bu kıtalarda önlenemez bir doğum artışı söz konusudur.Sağlık hizmetlerinin iyileşmesi de bebek ölümlerini azaltacak insan ömrünü uzatacaktır.
 
  
 
 SORU-3-Tabloda 1950-2050 yılları arasında nüfus artış hızının azaldığı kıtalar hangisidir.Nedenlerini tartışınız.
 
  
 
 Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarında azalma görülecektir.Bu ülkeler gelişmişlikle bağlantılı olarak doğum oranları düşüktür.Nüfusuna dinamizm kazandıramamıştır.Yaşam standartlarının yüksek olması eğitim seviyesinin iyi olması kadının iş hayatında rolünün fazla olması doğum oranlarını azaltıcı rol oynar…
 
 
 SAYFA 50 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
   SORU-1-Tablodaki şehirlerin gelecekteki tahmini nüfus miktarlarını, artış oranlarını da dikkate alarak yazınız.
 
 Artış oranları ve nüfus bilgileri tahmini olarak verilmiştir.Verilen bilgiler matematik öğretmeni arkadaş tarafından hesaplanmıştır.Rakamlarda çeşitli farklılıklar çıkabilir.
 
   SORU-2-Tabloda nüfusları artan, azalan ve değişmeyen şehirleri söyleyiniz.
 
 Tablodaki ülkelerin nüfusları artmaya devam ediyor ancak artış oranlarında azalma vardır.Bu azalma Tokyo ve New York fazla  en az değişen Şangay artış en fazla Karaşi olarak belirtilebilir... 
 
 
 SORU-3-Tabloda nüfusu en fazla ve en az artan ülkeleri belirleyerek bunun nedenlerini tartışınız.
 
 
 Alt taraftaki pano değerlendirildiğinde çünkü ülke olarak sorulmuş Norveç ve Çin nüfusu en az artan ülkelerdir. Norveç’in gelişmiş ve sanayileşmiş bir ülke olmasıeğitim seviyesinin yüksek olması yaşam tarzı  ve bu nedenle doğum oranlarının az olması; Çin’de uygulanan
 
 katı nüfus politikaları ve Çin’de ki hızlı sanayileşme ve kentleşme süreci bu durumun
 
 nedenidir. Brezilya ve Moğolistan nüfusu en fazla artan ülkelerdir. Bu ülkelerin
 
 gelişmemiş ülkeler olması nedeniyle doğum oranlarının yüksek olması ve bu
 
 ülkelerde ortalama yaşam süresinin giderek uzamasıdır.
Read more

Neanderthal Genomu Üzerinde Çalışmalar Nelerdir?

Taşınır kadar yaşadık olarak Neanderthals Avrupa ve Asya'nın çeşitli kısımlarında 30,000 yıl önce, Ne zaman Cro-Magnon insanlar, çağdaş insan ve atalarının, 

Grup, bu da nasıl Neanderthals gelen farklı insanlar hakkında daha fazla yorum ve kazanıyor ve umuduyla önceden sequenced insan ve şempanze genomes karşılaştırıldığında planladığınız bir Neanderthal gen haritası elde etmek için çalışıyor. Grup, bu da nasıl Neanderthals Gelen farklı insanlar hakkında daha fazla yorum ve kazanıyor ve umuduyla önceden planladığınız bir Neanderthal Gen haritası elde etmek için çalışıyor insan ve şempanze genomes karşılaştırıldığında sequenced. 

Paabo analizi, bugüne kadar bu insanlar ve Neanderthals konuşma rol çalmak için FOXP2 gen bilinen aynı varyantı olduğunu doğruladığını söyledi. Paabo analizi, Bugüne kadar Bu insanlar ve Neanderthals konuşma ROL çalmak için FOXP2 Gen bilinen aynı varyantı olduğunu doğruladığını söyledi. 

"Biz bu konuşabilir kimden can't say. Sadece orada ne az bizim bildiğimiz konuşmak couldn't üstlenmesi için bir neden olduğunu söyleyebiliriz" dedi. "Biz Bu konuşabilir Kimden can't say. Sadece Orada ne AZ Bizim bildiğimiz konuşmak couldn't üstlenmesi için bir Neden olduğunu söyleyebiliriz" dedi. 

Ekip diğer genlerin at o beyin yaşlanma ve geliştirme dahil dahil bakmak istediğini söyledi. O beyin yaşlanma ve Geliştirme dahil dahil bakmak istediğini söyledi at Ekip diğer genlerin. 

Bugüne kadar, iki grup, tüm Neanderthal genomu bir ilk taslak dizisi getirici Neanderthal DNA fazla 1 milyar parçaları olmak üzere toplam sequenced var. Bugüne kadar, İki grup, tüm Neanderthal genomu bir çeşit taslak Dizisi getirici Neanderthal DNA fazla 1 Milyar parçaları üzere sequenced var Toplam olmak. 

Bu araştırmacılar bilgisayar programları da antik DNA değişiklikleri ele Modern insan DNA ile kirlenme zamanla kimyasal hasar veya dolayı olduğunu tespit tasarlamak zorunda kalmışlardır. Bu ARAŞTIRMACILAR Bilgisayar programları da Antik DNA değişiklikleri ele Modern insan DNA İle kirlenme zamanla Kimyasal hasar veya dolayı olduğunu tespit tasarlamak zorunda kalmışlardır. 

DNA çoğu Vindija Mağarası gelen kemik Hırvatistan, hangi Neanderthal DNA bir zengin bir kaynak olarak kanıtlanmıştır yılında gelen dizileri. DNA çoğu Vindija Mağarası Gelen kemik Hırvatistan, Hangi Neanderthal DNA bir Zengin Kaynak olarak kanıtlanmıştır yılında Gelen dizileri. 

Ancak ekibimiz, dikkatli insan kontaminasyonu en aza indirmek için excavated olabilir yeni fosil kalıntıları arıyor. Ancak ekibimiz, Dikkatli insan kontaminasyonu EN AZA indirmek için olabilir Yeni Fosil kalıntıları arıyor excavated. 

Ve Paabo, teknoloji klonlama bir Neanderthal diriltmek amacıyla kullanarak antik DNA yaş verilen söyledi çıkışı söz konusu değildir. Ve Paabo, Teknoloji klonlama bir Neanderthal diriltmek amacıyla kullanarak Antik DNA yaş verilen söyledi çıkışı Söz Konusu değildir. "Bu ve imkansız kalacak ise," dedi. "Bu ve imkansız kalacak ise," dedi. 

Paabo takım bu yıl ayrıntılı bulgular yayınlanmasını umduğunu söyledi. Paabo Takım Bu yıl Ayrıntılı BULGULAR yayınlanmasını umduğunu söyledi.
Read more

Edebiyatın Diğer Bilim Dallarıyla Etkileşimi ve İlişkisi Nedir?


Edebiyat, güzel sanatlardan biri olması yanında oluşturduğu sanatın kuralları ve ürünleriyle uğraşan bir bilim dalı olarak da değerlendirilebilir. Edebiyat, ürünlerini ortaya koyarken ve bu ürünleri incelerken çeşitli bilim dallarıyla ilişki kurar.
 
 
a) Edebiyat ile Tarih Arasındaki İlişki
İç içe girmiş olan bu ilişkiyi üç yönde inceleyebiliriz:
  • Her edebî metnin, içinde oluştuğu tarihî bir dönem vardır ve edebî metinlerin hepsinde bu tarihî dönemlerin izlerini görmek mümkündür. Edebî metinlerin temasını tarihî dönemler etkiler, bu eserleri doğru yorumlayabilmek için o dönemin tarihî olaylarını iyi bilmek gerekir.
  • Bazı edebî metinler, oluştuğu dönemin izlerini taşırken, bazıları da konusunu tamamen tarihî gerçeklerden alabilir. Bu tür metinler, tarihe ışık tutabilir, tarih bilimine kaynaklık edebilir. Göktürk Kitabeleri'ni bu duruma örnek olarak gösterebiliriz.
  • Edebî eserler ve yazarları dönemleri ile birlikte inceleyen edebiyat tarihi, tarih biliminin metodundan yararlanır.
b) Edebiyat ile Coğrafya Arasındaki İlişki
  • Her edebî metnin - özellikle olay ve durum metinlerinin - önemli unsurlarından biri de yerdir. Olaylar, bir mekânda ortaya çıkar ve o mekânın izlerini taşır. Böylece, coğrafya edebiyat üzerinde etkili olur.
  • Bazı edebî metinlerin yazılış amacı, belli bir coğrafi bölgeyi tanıtmaktır. Gezi yazıları, egzotik romanlar bu türden eserlerdir; bunlar her iki bilim için de önemli kaynaklardır. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi, hem edebiyat hem tarih hem de coğrafya bakımından önemli bir eserdir.
  • Coğrafya kitaplarında, coğrafî bilgiler veren dergilerde, ansiklopedilerde, edebiyatın anlatım biçimlerinden biri olan "açıklayıcı betimleme" kullanılır. Bu yönüyle coğrafya bilimi, edebiyattan yararlanmış olur.
c) Edebiyat ile Sosyoloji Arasındaki İlişki
  • Edebiyatın konusu insandır ve insan toplum içinde yaşayan bir varlıktır. Edebî metinler, insanı, insanın diğer insanlarla ilişkilerini işler. Sosyoloji ise toplum bilimidir. Bu yönüyle her iki bilimin konusu ortaktır.
  • Bazı edebî metinler, sosyoloji bilimine kaynaklık edebilir, çünkü edebî metinlerde insan ilişkileri açısından bol malzeme vardır. Ancak, edebî metinler oluşturulurken gerçeklerin değiştirilip dönüştürüldüğü unutulmamalıdır.
  • Bazı edebî akımlar ve edebî dönemlerin bazı temsilcileri, topluma yön vermeyi, sosyal fayda sağlamayı amaçlar. Böylece edebiyat toplumu etkiler ve sosyolojinin inceleme alanına girer. Örneğin; Recaizâde Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası" adlı romanı, Batılılaşmayı yanlış anlayan züppe tipini, Halit Ziya'nın "Maî ve Siyah" adlı romanı da Servet-i Fünun sanatçılarını anlatır.
ç) Edebiyat ile Psikoloji Arasındaki İlişki
  • Edebî metinler yazarlar tarafından oluşturulur (Anonim olanlar hariç). Bu eserler, bire bir yazarların yaşantılarını, duygularını yansıtmasalar da onlardan izler taşır. Yani, edebî metinlerde yazarın psikolojisinden izler vardır; derinlemesine ve bilimsel yapılan bir incelemeyle, eserler bizi yazarların ruh dünyasına götürebilir.
  • Edebî eserler, insanı her yönüyle aydınlatır. İnsanın ruh dünyasına ağırlık veren psikolojik eserler (romanlar, duygu ağırlıklı şiirler...) insanların ruh çözümlemelerini yapar; bu çözümlemeler, çevremizdeki insanları daha iyi anlamamızda, "Bin bir çeşit insanın, bin bir çeşit hâli vardır." diyerek olayları, durumları yorumlamamızda bize yardımcı olabilir. Mehmet Raufun "Eylül", Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" adlı romanları buna güzel birer örnektir.
  • Bu tür eserler, psikoloji bilimi için de önemli malzemelerdir. Ancak, edebî eserlerin, gerçeğin değiştirilip dönüştürülmesiyle oluşturulduğu unutulmamalıdır. Bire bir gerçeği yansıtmasa da anlatılan olayların ve kişilerin benzerlerini günlük hayatımızda görmemiz mümkündür.
d) Edebiyat ile Felsefe Arasındaki İlişki
  • Madde ve yaşamayı çeşitli yönleriyle inceleyen bir düşünce sistemi olan felsefe, zaman zaman araç olarak edebî metinleri kullanmıştır.
  • Bazı edebî metinlerin arka planında bazı düşünceler yatar. Toplumları etkileyen bu düşünceler, felsefî metin yalınlığıyla değil, değiştirilip dönüştürülerek anlatılır. Sayfalarca süren bir edebî metnin arkasında bir cümlelik, bir iki kelimelik bir düşünce olabilir. Edebî metin, bu yönüyle felsefî metinlerden ayrılır. Örneğin Albert Camus'nun romanlarında (Bulantı, Düşüş vs.) egzistansiyalizm (varoluşçuluk) felsefesinin işlendiği görülebilir.
e) Edebiyat ile Bilim -Teknik Arasındaki İlişki
Bilim ve teknik insan hayatını etkileyen, değiştiren, insan hayatına yön veren yenilikleri, gelişmeleri içerir. Değişen insan yaşamı, değişiklikleriyle edebi eserlerde yer alır. Bir toplumun bilim-teknikteki seviyesini, yazılan edebî metinlere bakarak tahmin edebiliriz.
Bilim ve teknikteki gelişmeler, edebiyatın gelişmesini de etkilemiştir. Örneğin, matbaanın bulunması, herkesin edebî eserlere ulaşımını kolaylaştırmış, gazetenin çıkarılmasına zemin hazırlamış; bu da gazete çevresinde oluşan edebî metinlerin oluşumunu sağlamıştır. 20. yüzyılda "fütürizm" (gelecekçilik) akımına mensup sanatçılar edebiyatı tamamıyla teknolojik gelişmelerin bir anlatım aracı olarak görmüşlerdir.
Read more