Edebi Sanatlar açıklamaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Edebi Sanatlar açıklamaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Edebi Sanatlar Nelerdir? Madde Madde Açıklamaları

EDEBÎ SANATLAR

Mecaz: Kelimelerin, gerçek anlamlarının dışında, başka bir anlamda kullanılması sanatıdır.
“Ali, bahçedeki gıcır gıcır bisikleti görünce havalara uçtu.” “Bu mevsimde Erzurum çok serttir.
Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması): Bir sözün, benzetme amacı taşımaksızın kendi anlamının dışında bir anlamda kullanılması sanatıdır. “Bu sesle Anadolu ayağa kalktı.” “Öyle acıkmıştım ki, tam üç tabak yedim.”
NOT: Mecaz-ı mürsel sanatında “iç-dış, parça-bütün, eser-yazar vb.” ilişkisi vardır.
Teşbih (Benzetme) : Aralarında ortak özellik bulunan iki varlıktan birini diğerine benzetme sanatıdır. Zayıf olan güçlü olana benzetilir. Teşbihin ana unsurları; “benzeyen” ve “kendisine benzetilen”, yardımcı unsurları ise, “benzetme yönü” ile “benzetme edatı”dır. “Altın gibi sarı başaklar rüzgârda sallanıyordu.” “Faik, kedi gibi çevik bir çocuktur.”
Teşbih-i Beliğ (Güzel Teşbih): Teşbihin yalnızca temel öğeleriyle (benzeyen ve kendisine benzetilen) yapılan benzetmedir. “Yağmurdan sonra altın başaklartoprağa gülümsüyordu.” “hilâl kaş, selvi boy, kömür göz
İstiare (İğretileme): Benzetmenin temel unsurlarından yalnızca biriyle yapılan benzetme sanatıdır.
Açık İstiare: Benzetmenin temel öğelerinden yalnız “kendisine benzetilen” ile yapılan istiaredir.
“Havada bir dost eli okşuyor tenimizi.” “dost eli”: kendisine benzetilen “rüzgâr”: benzeyen
Kapalı İstiare: Benzetmenin temel öğelerinden yalnız “benzeyen” ile yapılan benzetme sanatıdır.
“Çukurova bayramlığın giyerken” “Çukurova”: benzeyen  “insan”: kendisine benzetilen
Temsilî İstiare: Benzetmenin bütün bir şiire yayılması sanatıdır. Faruk Nafiz Çamlıbel’in “AT” şiiri.
Teşhis (Kişileştirme): İnsan dışındaki varlıklara insan özelliği verme sanatıdır. Teşhis, kendisine benzetileni “insan” olan bir kapalı istiaredir. “Çatmakurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
İntak (Konuşturma): Bir varlığa hem insan özelliği verip hem de onu konuşturma sanatıdır.
“Ey benim sarı tamburam / Sen ne için inilersin / İçim oyuk derdim büyük / Ben anınçün inilerim”
Tevriye: Bir kelimenin birden fazla anlama gelebilecek şekilde kullanılması sanatıdır.
Bâkiçemende hayli perişan imiş varak / Benzer ki bir şikâyeti var rüzgârdan
Tekrir (Yineleme, Tekrar): Anlatıma güç katmak amacıyla, aynı kelimenin birden çok sayıda kullanılması sanatıdır.
“Kimsesiz bir kimse olmaz kimsenin var kimsesi / Kimsesiz kaldım cihanda kimsesizler kimsesi” “Beni bende demen bende değilim / Bir ben vardır bende benden içeri / Süleyman kuş dilin bilir diyorlar / Süleyman var Süleyman’dan içeri”
Aliterasyon: Aynı seslerin (ünsüzlerin) bir mısra, beyit veya dörtlükte fazla sayıda kullanılması sanatıdır. Söz gelimi, “tekrir” sanatında verilen örneklerde; “k,m,s,b,n,ç,r,d” gibi seslerin çokça geçmesi gibi.
Asonans: Aynı seslerin (ünlülerin) bir mısra, beyit veya dörtlükte fazla sayıda kullanılması sanatıdır. Söz gelimi, “tekrir” sanatında verilen örneklerde, “i,e,ü,a”gibi seslerin çokça geçmesi gibi.
Mübalâğa (Abartma): Bir şeyi olduğundan “çok fazla, çok büyük” veya “çok az, çok küçük” gösterme sanatıdır.
“Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle” “Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ”
Tezat (Zıtlık): Aynı varlığın birbirine zıt iki yönünü bir arada ifade etme veya birbirine zıt varlık veya kavramlar arasında ilgi ve benzerlik kurma sanatıdır. “Ne efsunkâr imişsin âh ey didâr-ı hürriyet / Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten”
Telmih (Akla Getirme, Hatırlatma): Çoğunluğa mal olmuş yani pek çok kimse tarafından bilinen bir olayı, bir durumu; söz arasında, okuyucu tarafından küçük bir dikkatle fark edilebilecek şekilde hatırlatma sanatıdır.
“Gökyüzünde İsa ile / Tur dağında Musa ile / Elindeki âsâ ile / Çağırayım Mevlâm seni”
Tenasüp (Çağrıştırma): Birbiriyle ilgili, birbirini çağrıştıran kelimelerin aynı mısra, beyit veya dörtlük içinde kullanılması sanatıdır. “Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcından tabip / Kılma derman kim helâkim zehri dermanındadır”
 Hüsn-ü Talil (Güzel sebebe dayandırma): Sebebi bilinen bir olayı daha güzel bir sebebe dayandırarak anlatma sanatıdır.
Salındı bahçeye girdi / Çiçekler selâma durdu / Mor menekşe boyun eğdi / Gül kızardı hicabından
Tecahül-i Ârif (Bilip de bilmezlikten gelme): Şairin, bir olayın ya da durumun sebebini bildiği halde bilmezlikten gelmesi sanatıdır. Bu sanat genellikle hüsn-ü talil sanatıyla bir arada bulunur.
İstifham (Sorgulama): Şairin, sebebini veya cevabını bildiği bir konuyu soruya dönüştürmesidir.
“Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı âhımdan muradım şemi yanmaz mı”
Kinaye (Dolaylı anlatım): Bir gerçeğin kapalı bir şekilde, dolaylı olarak anlatılması; söylenen sözün gerçek anlamıyla da doğru olması; fakat mecaz anlamının kasdedilmesi sanatıdır. “Şu karşıma göğüs geren / Taş bağırlı dağlar mısın”
Dolaylama: Tek kelime ile anlatılabilecek bir sözün daha fazla sayıda kelimeyle anlatılması sanatıdır.
“arslan”: ormanın kralı “kaleci”: file bekçisi
Nidâ (Seslenme): Herhangi birine veya bir varlığa seslenme sanatıdır. “Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!”
Tariz (İğneleme): Söylenen sözün tam tersi olan anlamı kasdetme sanatıdır. “Bakıyorum da bütün işleri bitirmişsin”
Tecrit (Soyutlama): Şairin, bir başkasından bahsediyormuş gibi bir ifadeyle kendinden bahsetmesidir.
“Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvadır / Sorun kim bu ne sevdadır bu sevdadan usanmaz mı”
Cinas: Bir kelimenin veya kelime gurubunun bir ikilikte veya dörtlükte farklı anlamda kullanılmasıdır.
“Ak koyun kara koyun / Memesi yara koyun /  Ben gurbette ölürsem / Adımı dertli koyun
İrsal-i Mesel: Düşünceyi bir atasözü ile pekiştirme veya atasözü yardımıyla anlatma sanatıdır.
“Balık baştan kokar bunu bilmemek / Seyranî gafilin ahmaklığından”
Sehl-i Mümteni: Söylenmesi kolay gibi görünen bir sözün aslında zor söylenen bir söz olmasıdır.
“Zannetme ki şöyle böyle bir söz / Gel sen dahi söyle böyle bir söz”
Terdid (Beklenmezlik): Sözü beklenmedik bir şekilde bitirme sanatıdır.
“Hem kötüyüm, karanlığım biraz çirkinim / Aysel git başımdan seni seviyorum
Akis (Yansıtma):Anlamlı bir ifadenin, bir dize içinde ters çevrilerek yine anlamlı bir ifadeye dönüştürülmesi sanatıdır.
“Öpsem seni doyunca doyunca seni öpsem / Öpsem dimesem n’ola n’ola dimesem öpsem”
Leff ü Neşir (Oranlama): Bir beyitin ilk mısrasında geçen bazı kelimelerle anlam ilgisi bulunan başka bazı kelimelerin, ilk mısradaki sıralamaya uygun olarak ikinci mısrada yer alması sanatıdır.
“Sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın / Sesini duyan olur, sana göz koyan olur”
Rücu: Sözün gücünü artırmak amacıyla önce söylenenlerden caymış, geri dönmüş gibi yapma sanatıdır.
Read more