10.Sınıf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10.Sınıf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10.Sınıf Dil ve Anlatım Cevapları Sayfa 103-104-105


1-Konusu piri reisin yaptığı haritanın değerinin bilinip bilinmediğidir.İleti ise taihi sürecin ele alınmasında yaşanan sıkıntılar


2-Metindeki her paragraf konu ve ileti bütünlüğü içerisnde alınmıştır. Çünkü paragraf bir metnin küçültülmüş halidir.
3-Paragraflar kendi içerisnde bir bütünlük oluşturmuştur.Çünkü cümleler kendi içersinde içerisinde birbirleriyle bağdaşılık ve bağlaşıklık ilişkisi ile bağlanmıştır

4-paragraflar metindeki konunun farklı yönlerini ele alır. Dolayısı ile incelenen bu farklı yönlere göre de anlatım biçimleri değişiklik gösterir

5-Görüşleri saçma bulduğunu ifade etmek amacıyla alaycı bir uslup oluşturmuştur.

6-birinci cümmlede "günümüzde"sözcüğünü cümleden çıkarırsanız anlatım bozukluğu giderilir. ikinci cümlede "kaybolan" sözcüğü yanlış yerde kullanıldığından anlatım bozukluğu oluşmuştur.

7-sözcüklerin yanlış yerde kullanılması açıklığı ortadan kaldırmış,devrik cümlere yer vermesi metne canlılık katmıştır.

8-Bu memtin sahip olduğumuz değerlerin yeterince anlaşılmadığını vurgulamak için yazılmış,gerçeklikle ilişkilidir. Günümüzde de deüerlerimize sahip çıkılmamakta,bir çok tarihi eserimiz yok edilmektedir.
Resmin boyutu 25% (400x588) düşürüldü. Resmi orjinal boyutunda (529x777) görmek için buraya tıklayınız. Resmi yeni pencerede açmak için üzerine tıklayınız.

C:
1-Emredici anlatım: trafik kuralları,ilaç kullanım kılavuzları, gibi metinlerde kulanılır.
2- Metin türleri: ikiye ayrılır.1 sanat metinleri 2. öğretici metinler. sanat metinleri betimleyici ,öyküleyici,sözleşmeye bağlı anlatım kullanır. öğretici metinlerde ise açıklayıcı anlatım,tartışamcoı anlatım türleri kulalnılır.

3-Betimleyici anlatım kullanılır.anlatılan nesnenin fiziksel ve ruhsal özelliklerini en iyi aktaran anlatım türü budur.
Resmin boyutu 24% (400x629) düşürüldü. Resmi orjinal boyutunda (526x826) görmek için buraya tıklayınız. Resmi yeni pencerede açmak için üzerine tıklayınız. İmage
Resmin boyutu 26% (400x616) düşürüldü. Resmi orjinal boyutunda (539x830) görmek için buraya tıklayınız. Resmi yeni pencerede açmak için üzerine tıklayınız. İmage
C:
1-Hayatta karşılığı olan durumların ifadesidir.
2-sanatsal metinlerde okuyucuda estetik duygu uyandırmak amacı vardır.Bu nedenle yazar zaman zaman alışılmamış bağdaştırmaya başvurur
3-Her yazarın kendisine göre bir uslubu car. uslubu yazarın zevk ve anlayışı etkiler. yazartn sahip olduğu değerler,görüşleri,eğitimi eserinde mutlaka yansır.
4-gönderici ile alıcı arasındaki iletişim dilin sanatsal işlevde kullanılması ile sağlanmakta

kaynak:sorubak.com
Read more

10.Sınıf Coğrafya Etkinlikleri Soruları ve Cevapları Sayfa 41-44-50


SAYFA 41


Tuz oranı FAZLA Tuz oranı AZ

Gideğeni Yok Gideğeni var


GÖLLER 

Oluşumuna göre Yapay Göller

Doğal Göller



Karma Yapılı Göller Doğal Set Gölleri Volkanik Göller


Tektonik Heyelan Set

Karstik Kıyı Set

Alüvyal Set

Volkanik Set


SAYFA 44


AÇIK HAVZA KAPALI HAVZA


Okyanus veya denize dökülür Döküldüğü yere göre Göl veya bataklığa dökülür



YAĞMUR AKARSULAR Rejimlerine göre DÜZENLİ


Beslendiği Kaynağa göre
KAR DÜZENSİZ


Gölden Çıkanlar
Karma Rejimli

BUZUL YER ALTI SULAR

Sayfa 46

Dağ ya da vadi yamaçlarında görülür. (Yamaç kaynağı)

Çoğunlukla kalkerli arazide oluşur. (Karstik kaynak)

Kıvrımlı yapılarda oluşur. (Artezyen)

Suları eriyik madde ve mineral içerir. (Karstik kaynak)

Sondajla çıkarılır. (Artezyen)

Sayfa 48

Ekvatoral ve okyanusal : Kimyasal çözünme

Karasal ve çöl : Fiziksel ayreışma

Umarım işine yarar....
Sayfa 50 

Soru 1 ) Ankara

Soru 2 ) Colombo

Soru 3 ) Colombo

Soru 4 ) Colombo
Read more

10.sınıf Dil ve Anlatım Etkinlikleri Sorular ve Cevaplar Sayfa 95-98-101


SAYFA 95-96-97-98-99-100-101 ETKİNLİKLERİ
ÖN HAZIRLIK:
1-İletişime katılan öğeler anlatımın amacı alıcıda uyandırmak istenen etki ve anlatıcının anlatılan husus ve nesne kaşrşısında tavır anlatımın türünü belirler

HAZIRLIK
1-Konuşurken ve yazarken amaca göre anlatım biçimi belirleriz.

SAYFA 98 ETKİNLİKLERİ
1-Tabloyu sırayla yazıyorum siz yerleştirin:
-istanbul yerbatan sarnacı
-yazılı ileti
-okuyanlar bakanlşar
-çisenti
-dalgacı mahmut
-gönderge

2-cümlerde anlamca birbirini bütünleyen sözcüklerin kullanıldığı görülmekte,bir öceki vurgulu sözcükler sonraki cümlenin anlam bütünlüğünü oluşturmuş

100 SAYFA ETKİNLİKLERİ
3-Birbirini tamamlamaktadır.
4-farklı anlatım türleri kullanılmıştır.aynı metinde farklı anlatım türlerinden yararlanılması mümkündür.
5-Taç mahal metni istanbul yerebatan sarnıcı metnine göre daha özneldir. anlatıcının obje ve nesne karşısındaki tutumu anlatımda daha öznel veya nesnel anlatım tercih etmelerine olanak tanır.
6-Dalgacı mahmut>duygu ve heyecana bağlı anlatım
çisenti>öyhküleyici anlatım
eleştirmede imtiyaz>tartışmacı anlatım

7- yazarlar hayatındaki önemli olayları beklentilerini yazacaksa deneme,sohbet ,anı gibi türleri kullanmayı terceih eder.bu metinler de nesnel bir anlatım kullanır.
SAYFA 95-96-97-98-99-100-101 ETKİNLİKLERİ
ÖN HAZIRLIK:
1-İletişime katılan öğeler anlatımın amacı alıcıda uyandırmak istenen etki ve anlatıcının anlatılan husus ve nesne kaşrşısında tavır anlatımın türünü belirler

HAZIRLIK
1-Konuşurken ve yazarken amaca göre anlatım biçimi belirleriz.

SAYFA 98 ETKİNLİKLERİ
1-Tabloyu sırayla yazıyorum siz yerleştirin:
-istanbul yerbatan sarnacı
-yazılı ileti
-okuyanlar bakanlşar
-çisenti
-dalgacı mahmut
-gönderge

2-cümlerde anlamca birbirini bütünleyen sözcüklerin kullanıldığı görülmekte,bir öceki vurgulu sözcükler sonraki cümlenin anlam bütünlüğünü oluşturmuş
100 SAYFA ETKİNLİKLERİ
3-Birbirini tamamlamaktadır.
4-farklı anlatım türleri kullanılmıştır.aynı metinde farklı anlatım türlerinden yararlanılması mümkündür.
5-Taç mahal metni istanbul yerebatan sarnıcı metnine göre daha özneldir. anlatıcının obje ve nesne karşısındaki tutumu anlatımda daha öznel veya nesnel anlatım tercih etmelerine olanak tanır.
6-Dalgacı mahmut>duygu ve heyecana bağlı anlatım
çisenti>öyhküleyici anlatım
eleştirmede imtiyaz>tartışmacı anlatım

7- yazarlar hayatındaki önemli olayları beklentilerini yazacaksa deneme,sohbet ,anı gibi türleri kullanmayı terceih eder.bu metinler de nesnel bir anlatım kullanır.

kaynak; http://soruvecevap.blogcu.com/sayfa-95-98-101-10-sinif-dil-ve-anlatim-etkinlikleri/13180491
Read more

10.sınıf Edebiyat Sayfa 96-106 Dede Korkut Hikayeleri


DEDE KORKUT HİKÂYELERİ
DİRSE HAN OĞLU BOĞAÇ HAN DESTANI’NI
BEYAN EDER HANIM HEY
1. Metinde geçen olayları ve olay örgüsünü defterinize yazınız.
1.
  • Destandaki olay Bayındır Han’ın “yılda bir kere ziyafet verip Oğuz beylerini misafir” etmesi ile başlar.
  • Bayındır Han’ın Oğuz Beylerine ziyafet vererek ve onları huzuruna davet etmesi.
  • Bayındır Han’ın ziyafet için şartlar öne sürmesi ve bu şartlar doğrultusunda misafirleri sınıflandırılması.
  • Dirse Han’ın Bayındır Han tarafından kara otağa oturtulması ve bunun sonucu Dirse Han’ın üzüntüsü(Çocuğu olamayışı .)
  • Dirse Han’ın çocuğu olmamasına üzülmesi ve evine gelerek bunu hatunu ile istişare etmesi.
  • Eşin çocuk sahibi olmak için Dirse Han’a yapması gerekenleri söylemesi.
  • Duaların kabul olması ve Dirse Hanın bir erkek çocuğunun olması
  • Çocuğun büyüyüp 15 yaşına gelmesi
  • Delikanlının Bayındır Han’ın boğasını yenerek Dede Korkut tarafından Boğaç adını alması ve bunun sonucunda Oğuz tarafından onanması.
  • Boğaç Han’a hanlık ve taht verilmesi kırk namertin bunu kıskanması.
  • Boğaç Han’ın kırk namerdin yalanları yüzünden babası tarafından öldürülmek istenmesi.
  • Ok ile avlanan Boğaç Han’ın Dirse Han tarafından ölüme terk edilmesi.
  • Annenin Boğaç Hanı arayıp yaralı halde bulması ve tedavi ettirmesi
  • Boğaç Han’ın yaralarının iyileşmesi ve kırk namerdin bunu öğrenerek endişelenmesi.
  • Dirse Han’ın kırk namert tarafından tutsak alınarak kaçırılması.
  • Boğaç Han’ın kırk namertle savaşarak babasını kurtarması.
  • Boğaç Han’ın babası Dirse Han’ı kırk namerdin elinden kurtarması sonrasında Bayındır Hanın ona beylik vermesi
  • Dede Korkut’un Boğaç Han için destan söyleyip dua etmesi

2. Sınıfta üç gruba ayrılınız. Grup sözcünüzü belirleyiniz. Grup olarak aşağıdaki konulardan birini seçerek Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikâyesi’ni inceleyeniz. Sonuçları grup sözcüleriniz aracılığıyla sınıfta arkadaşlarınıza aktarınız.

a. Metindeki kişileri ve onların özelliklerini sıralayınız. Bu kişilerin olay örgüsündeki rollerini belirtiniz.
a. Dirse Han Hatun: İyi niyetli
Dirse Han: Saf biri ve sürekli insanların sözlerine kanan biri.
Bayındır Han: Kuralcı biri, ama iyilik eden biri.
Boğaç Han: Yiğit, mert ve ailesine bağlı biri.

b. Metinde olayların geçtiği mekânı ve zamanı anlatan cümleleri tespit ediniz. Bunların nasıl anlatıldığını tabloya yazınız.
 Mekânın ve Zamanın Anlatıldığı KelimelerMekân ve Zamanın Anlatımı
Mekân Mekan olarak kullanılan belirgin yerler değilse kullanılan yer vardır.
Zaman Zaman bilinmeyen bir zamandır. Destanlarda olduğu akşam olduğu zaman, daha evvel gibi zaman bildiren kavramlar kullanılmıştır.

c. Metindeki kişiler, zaman ve mekân arasındaki bağlantıyı olay örgüsünden hareketle açıklayınız.
c. Mekan, kişiler ve zaman bir uyum içerisinde olay örgüsü etrafında şekillenmiştir ki bize anlamsız ve garip gelen bir yanı yoktur. Olay örgüsünü şekillendirmek için verilmiştir.

3. a. Dede Korkut Hikâyelerinin ne zaman ve nasıl yazıya geçirildiğini arkadaşlarınıza aktarınız.
a. 14. ve 15. yy.da yazıya geçirilmiştir. Bu konudaki yaygın kanaat hikayelerin 14.yy.’da yazıya geçirildiği şeklindedir. Hikayelerin kimin tarafından yazıya geçirildiği bilinmemektedir.

b. Metnin temasını belirterek temanın Oğuzların hayatı ve Dede Korkut Hikâyelerinin yazıya geçirildiği dönemle ilgisini tespitlerinizden yola çıkarak açıklayınız.
b. Dirse Han oğlu Boğaç Han’ın kahramanlıkları tema olarak kullanılmıştır. Yazıya geçirildiği dönemdeki özellikleri göremeyebiliriz. Çünkü 15. yy.da yaşam tarzı bu şekilde değil. Anadolu Osmanlı kurulmuş ve bir devlet sistemş şekil olmuştur.

4. Okuduğunuz eserdeki tema sizce evrensel bir konu mudur? Düşüncelerinizi belirtiniz.
4. Kahramanlık teması evrenseldir.

5. a. Okuduğunuz metni, sınıfta bir grup oluşturarak canlandırınız.
a.
b. Metinde anlatılanların günlük hayatta yaşanabilir olaylar olup olmadığını tartışınız. Bu olayların olay örgüsü etrafında nasıl anlatıldığını açıklayınız.
b. Gerçekleşmesi mümkün olmayan insanların tahayyülünde olan şeyleri ifade eder. Metinde insana özgü gerçeklikler ifade edilse bunların abartılarak verildiği için gerçekliği çok yoktur.

6. Metindeki olayları anlatan (anlatıcı), olayların içinde yer alan biri midir? Anlatıcının bakış açısıyla ilgili düşüncelerinizi açıklayınız.
6. Anlatıcı dışarıdan biri olup İlahi bakış açısı kullanılmıştır.

7. “Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikâyesi”nin orijinal metninden alınan aşağıdaki bölümleri okuyup soruları cevaplayınız.
Günümüz Türkçesiyle
Berü gelgil başum bahtı ivüm tahtı Beri gel başımın bahtı evimin tahtı
İvden çıkup yorıyanda selvi boylum Evden çıkıp yürüyünce servi boylum
Topuğında sarmaşanda kara saçlum Topuğunda sarmaşınca kara saçlım
Kurılu yaya benzer çatma kaşlum Kurulu yaya benzer çatma kaşlım
Koşa badem sığmayan tar ağızlum Çift badem sığmayan dar ağızlım
Kavunum viregüm düvlegüm Kavunum, yemişim, düvleğim
Görür misin neler oldu. Görüyor musun neler oldu.

a. Okuduğunuz dizelerde nasıl bir tasvir yapıldığını ve bunun metne katkısını kısaca aşağıya yazınız.
a. Tasvirler yapılmıştır ve yapılan tasvirler metni anlamada ve kişinin zihninde canlandırmaya yardımcı olmaktadır.

b. Okuduğunuz manzum bölümde ilk iki dizedeki cümlelerin yapısını, günümüz Türkçe cümle yapısıyla (öğelerin dizilişi yönünden) karşılaştırınız. Sonucu aşağıya yazınız.
b. Cümle yapısı olarak değişiklik yoktur sadece kelimelerin ve eklerin zaman içerisinde doğal değişimden kaynaklanan farklılıklar vardır. Mesela berü sözcüğü şimdi beri olarak kullanılıyor ki bu değişim dilin kendi içerisinde çok doğal bir durumdur. Ama yapı itibariyle bir değişiklik yoktur.

c. Aşağıdaki kelimelerde koyu yazılmış eklerin günümüz Türkçesinde hangi eklerin yerine kullanıldıklarını yazınız.
c .
çıkup : Çık-ıp
yorıyanda: yürü-ünce

ç. Aşağıda verilen kelimelerin karşılarına günümüzdeki kullanımlarını yazarak ses değişimlerini belirtiniz. Metindeki diğer örnekleri de siz belirleyiniz.
ç.
berü :beri >üi değişimi
gelgil: gel > gil düşmüş
ivden : evden > i-e değişmesi
kara : Aynen devam ediyor.
badem : Aynen devam ediyor.
tar : dar > t-d değişmesi
görür misin: görür müsün > ü-i değişmesi

d. Dizelerdeki ahenk unsurlarını (aliterasyon, asonans, kelime veya dize tekrarı, kafiye, ölçü) bularak aşağıya yazınız. Bunların metne nasıl bir katkı sağladığını belirtiniz.
d.
aliterasyon : l sesi
asonans :a ve u sesi
kelime veya dize tekrarı : kelime yada dize olarak değil de –um,-im-üm ekleri çok fazla kullanılmıştır.
Kafiye: Kafiye yok redif var.
Ölçü: hece ölçüsü kullanılmıştır.
Ahengi sağayan unsurlardır.

e. Aşağıdaki cümlede sık tekrar edilen kelime ve sesleri bulunuz. Düz yazıda da manzum bölümlerdeki gibi ahenk oluşturulup oluşturulmadığını belirtiniz.
Babam at segirdişüme baksun kıvansun, oh atışuma baksun güvensün, kılıç çalışuma baksun sevinsün
Günümüz Türkçesiyle
Babam at koşturuşuma baksın kıvansın, ok atışıma baksın güvensin, kılıç çalışıma baksın sevinsin diyordu.
e. Bunlar ahenk oluşturmuştur.

f. “Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikâyesinden alınan orijinal metin üzerinde yaptığınız ses, kelime ve cümle incelemelerinden hareketle bu metnin dil özelliklerini defterinize yazınız.
f. Sade bir dille yazılmış, bazı kelimelerde ses ve ek değişiklikleri olsa da rahat anlaşılabilmektedir. Özellikle anlatımında bir şiirsel göze çarpmaktadır. Bu şiirsellik akıcı olmasına vesile olmuştur.

8. a. 100 Eser’den biri olan, Muharrem Erginin “Dede Korkut Kitabı’nın ön sözünden alınan aşağıdaki bölümü okuyunuz.
a.
b. Oğuzlarla İlgili bilgi birikiminiz ve okuduğunuz değerlendirme yazısından yararlanarak “Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikâyesinin nerede oluştuğunu ve hangi tarihî gerçekleri dile getirdiğini açıklayınız.
b. Doğu Anadolu ve Azerbaycan’da oluşmaktadır. Zaman olarak zamanla ilgisi yoksa yine de zamandan ayrı düşünülemez diyerek 11-15 arasında şekillendiğini izah etmektedir.

c. Okuduğunuz bu değerlendirme yazısından hareket ederek “Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikâyesi”ni İslamiyet öncesi destanlarımızdan “Oğuz Kağan Destanı” ve günümüz yazarlarından birine ait daha önceden okuduğunuz hikâye ile karşılaştırarak sonuçları tabloya yazınız.
c.
 FarklılıklarBenzerlikler
Dirse Han Oğlu Boğaç Han HikâyesiKahramanlık teması

Olağanüstülükler var
İnsana ait gerçeklik az
İslami etki var.
Kurmaca

Olay çevresinde gelişen edebi metinler
Olay, yer, zaman, kişi etrafında şekillenmiştir.


Oğuz Kağan DestanıKahramanlık teması

Olağanüstülükler var
İnsana ait gerçeklik az
Kavmi etki var.
Günümüz Metni

Sabahattin Ali – Kağnı
Eşitsizlik teması

Olağanüstülükler yok
İnsana ait gerçeklik oldukça fazla
Modern kültür ve fikirler etkili

• Tablodaki bilgilere göre aşağıdaki yargıda boş bırakılan yere uygun kelimeyi yazınız.

XIII ve XIV. yüzyıldaki olay çevresinde oluşan edebî metinlerin kaynağı, İslamiyet öncesi döneme ait KAVMİ ve İslami dönemde oluşan DİNİ özelliklerdir.

9. Dede Korkut Hikâyelerinin yazarının kim olduğunu belirtiniz.
9. Yazarı yoktur. anonimdir..
Read more

10.sınıf Edebiyat İskendernâme Sayfa 108-114


1. “İskendernâme”den alınan, kitabınızda okuduğunuz bölümün olay örgüsünü, aşağıdaki şema üzerindeki boş bırakılan yerlere kısaca yazınız.
1. İskender ve ordusu karanlık içinde yol devam ederler ve karanlık olduğu için birbirlerini bulamazlar ve kaybolurlar. İskender geri dönmek istemez ama ordusunun durumunu görünce mecburen geri dönmek zorunda kalır. Geri dönünce Hızır’ı göremez. Kendi ordusu karanlık kurtulur ve İskender Hızır’ı merak eder. Fakat Hızır da ab-ı hayat suyunun yanındadır. İskender de bir çöle gelir ve burda herkesin yattığı sırada bir ağaç İskender’e seslenir. Çok mal yığdın, servetin çok oldu. Neden halen yürüyorsun der. Bunun için buruk bir şekilde yoluna devam eder. Daha sonra vardığı yerde bir burun kanaması geçirir ve hastalanır. Doktorlara haber yollanırsa İskender, kendisine ecelin geldiğini anlar ve hiçbir şeyin fayda etmeyeceğini düşünür. Sonunda da eceline yenilir.

2. Metnin yapısını oluşturan öğeleri aşağıya yazınız.
Kişiler: İskender, Hızır,
Mekân: Belirli bir mekan olmamakla birlikte karanlık, gün doğusu ve batısı için kullanılan yerler var.
Zaman : Belirli bir zaman yok.

3. Sınıfta dört gruba ayrılınız. Grup sözcünüzü belirleyerek aşağıdaki konulardan birini seçiniz. İnceleme sonuçlarınızı grup sözcüleriniz aracılığıyla aktarınız.
a. Metindeki kişileri, olay örgüsündeki önem sırasına göre tahtaya yazınız. Daha sonra bu kişilerin kişilik özelliklerini ve olay örgüsündeki işlevlerini yazınız.
a. İskender en önemli karakter Hızı ise daha sonraki önem sahiptir. Olay örgüsü mutlaka anlatmaya bağlı mutlaka bir karakter etrafında şekillenmesi gerekmektedir.

b. Metindeki mekânın, olayların oluşumundaki işlevini ve nasıl anlatıldığını belirtiniz.
b. Mekan, olayların anlatılmasında olayın belli bir mekanda geçmesi gerektiği düşünüldüğü için verilmiştir. Fakat belirli bir mekan isimleri verilmemiştir.

c. Metindeki olaylar, belli bir zaman dilimi içinde mi anlatılıyor? Zamanın nasıl anlatıldığını söyleyiniz.
c. Zaman belirgin değil. Olaylar ise belirsiz bir zaman diliminde geçmektedir. Mesela İskender, karanlıktan ne kadar zamanda çıktığı belirtilmemiştir.

ç. Metindeki kişilerle, zaman ve mekânın ilişkisini açıklayınız.
ç. Mekan, kişiler ve zaman bir uyum içerisinde olay örgüsü etrafında şekillenmiştir ki bize anlamsız ve garip gelen bir yanı yoktur. Olay örgüsünü şekillendirmek için verilmiştir.

4. Metnin temasını söyleyiniz. Temanın, XIV. yüzyılda Türk edebiyatının etkilendiği İslami edebiyatın etkisini de düşünerek dönemle ilişkisini belirtiniz.
4. İskender’in hayatıdır teması. 14 yüzyılda İslamiyet etkisi ile şekillendiği doğrudur çünkü İskender, dini bir karakterdir ve Kuran’da Zulkarneyn diye geçen kişidir.

5. a. Daha önceden hakkında bilgi edindiğiniz İskendernâme’nin konusunu özetleyerek anlatınız.
a. Makedonyalı İskender’in doğu ve batıya yapmış olduğu seferleri ele alarak alegorik olarak hayatını anlatır.

b. “İskendernâme”nin temasının evrensel olup olmadığını açıklayınız.
b. Tema evrenseldir. Tarihteki bu karakteri herkes her devir ele alabilir.

6. Sınıfta arkadaşlarınızla grup oluşturarak İskendernâme’nin bir bölümünü canlandırınız. Daha sonra metinde anlatılan olayların yaşanabilir gerçekler olup olmadığını ve bunların olay örgüsünde nasıl anlatıldığını tartışınız. Sonuçları sıralayınız.
6. Cevabı size kalmış…
7. Metindeki olayları, olay örgüsü içindeki kişilerden biri mi, yoksa dışarıdan gözlem yapan, her şeyi bilen biri mi anlatıyor? Anlatıcının bakış açısıyla ilgili çıkarımlarınızı açıklayınız.
7. İlahi anlatıcı kullanılmış olup anlatıcı her şeyi bilen biridir.

8. a. Mesnevinin orijinalinden alınan aşağıdaki beyitleri okuyunuz.
Gitdiler zulmet içinde bir zaman Karanlık içinde bir zaman yürüdüler,
Bir gice bir ebr kopdı nâ-gehân Bir gece ansızın bir bulut çıktı.
Leşker ü şeh işlerini yazdılar Asker ve şah ne yapacaklarını şaşırdılar,
Yürür-iken birbirinden azdılar Yürürken şaşkınlıktan birbirinden ayrılarak dağıldılar.
Çünki görmezlerdi birbirin ayan Birbirlerini karanlıkta göremedikleri için
Azdılar biri birinden bî-gümân Şüphesiz birbirinden ayrılarak dağıldılar.
Beyitlerde geçen aşağıdaki kelimelerin günümüzdeki karşılıklarını inceleyiniz.
Farklılıkları belirtiniz.
gitdiler —–> gittiler t- d değişmesi
kopdı —-> koptu t- d değişmesi
gice>gece i-e değişmesi

b. Metnin orijinalinden günümüzde de aynen kullanılan kelimeleri tespit ediniz.
b. zulmet, içinde, zaman, bir, işlerini , yazdılar, azdılar gibi kelimeler günümüzde de kullanılmaktadır.

c. “zulmet, nâ-gehân, ayan, bî-gümân, leşker, şeh” kelimelerinin anlamını bilip bilmediğinizi belirtiniz. Metinde anlamını bilmediğiniz kelimelerin çoğunlukta olup olmadığını söyleyiniz.
c. Bu kelimelerin bazılarını anlamlarını bilsek de çoğunluk olarak anlamını bilmediğimiz kelimeler çoktur.

ç. Metinle ilgili incelemenizden ve mesnevinin tamamının anlatımından hareketle eserin dili hakkındaki düşüncelerinizi aşağıya yazınız.
ç. Arapça ve Farsça kelimelerin fazla olduğu düşünülürse bize göre daha ağır bir dili vardır diyebiliriz. Anlaşılması zor metindir.

9. “İskender’in Ordusu ile Karanlığa Varışı” adlı bölümde tasvir yapılan beyitleri bulup tekrar okuyunuz. Belirtilen bölümde tasvirin nasıl yapıldığını açıklayınız. Beyitleri okurken bu tavsirin sizi nasıl etkilediğini belirtiniz.
9. Tasvirler kısa cümlelerle dile getirilmiş olup sadece olayların daha iyi anlaşılması için verilmiştir.

10. a. İskender ve Zülkarneyn hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
a. Her ikisi de aynı kişi olduğu rivayet edilmektedir. Zülkarneyn, Kuran’da ismi geçen ve Yecüc ve Mecüc kabilesine sed çeken kişi olarak geçmektedir ki tarih bize bunun Makedonyalı İskender olduğunu rivayet etmektedir.

b. Nihad Sami Banarlı’nın, “İskendernâme”yle ilgili değerlendirme yazısından alınan aşağıdaki bölümü okuyunuz.
“İskendernâme isminden de anlaşılacağı gibi büyük İskender’in hayatına, idealine, aşklarına ve fetihlerine dair, tarihlerden, rivayetlerden, destanlardan derlenmiş bilgilerle meydana getirilmiş, büyük bir manzum hikâyedir. İskendernâme mevzuu, Türk edebiyatından önce İran edebiyatında işlenmiş ve İskender’in hayatı, İran romanının klasik mevzuları arasında yer almıştır. İskendernâme, Firdevsî’ye de mevzu olmakla beraber, büyük müstakil bir eser olarak İran edebiyatında bilhassa Genceli Nizamî tarafından yazılmıştır.
Ahmedî, İskendernâme’nin mevzuunu İran edebiyatından almış fakat onu kendi bilgisi, kendi sanatı ve kendi buluşlarıyla süsleyip genişleterek klasik terbiye ve klasik anane içinde, orijinal bir eser hâline koymuştur. Bu bakımdan Ahmedî’nin eseri İran örneklerine nispetle daha ciddi, tarihî hakikatlere daha yakın bir kitaptır.
O kadar ki İskendernâme, ihtiva ettiği bilgilerin çeşitliliği ve zenginliği dolayısıyla âdeta o devir ilminin bir ansiklopedisi mahiyetini almıştır.
8200′den fazla beyitle söylenen İskendernâme, lisan bakımından da sade ve sevimli bir XIV. asır Türkçesiyle yazılmıştır. Onun içindir ki İskendernâme bugün, sanat değerinden veya verdiği tarih bilgilerinden ziyade dil ve umumi kültür bakımından ehemmiyetli bir eserdir.
Ahmedî, bütün bu bilgileri kendi zamanında Şark ilminin bilebildiği en zengin ve yine o zaman için en doğru sayılan bir şekilde yazmıştır. Ancak eserini bir vakalar ve maceralar şeridi hâlinde bırakmamış, ona fikrî, ahlaki ve terbiyevi bir hüviyet de vermiştir.
Mesela Ahmedî’ye göre âb-ı hayat, ilimdir ancak onu bulanlar ölmez. Aristo, akıl’dır. İskender, ruh’tur. Dârâ, ihtiras’tır ve ruh ancak ihtirası yendiği zaman dünyaya hâkim olur.”

c. Okuduğunuz yazıdan ve eserle ilgili edindiğiniz bilgilerden yola çıkarak “İskendernâme”yi kendinden önceki metinlerle ve daha önce okuduğunuz günümüz yazarlarından birine ait hikâye ile karşılaştırınız. Farklılıkları sıralayınız.
c.
 FarklılıklarBenzerlikler
İskendernameTemaları farklı

Olağanüstülükler var
İnsana ait gerçeklik az
İslami etki var.
Kurmaca

Olay çevresinde gelişen edebi metinler
Olay, yer, zaman, kişi etrafında şekillenmiştir.
Memduh Şevket Esendal Dülger Balığının ÖlümüTemaları farklı

Olağanüstülükler yok
İnsana ait gerçeklikle dile getirilmiş
Modern etkiyle yazılmış

ç. “İskendernâme”nin XIV. yüzyılın gerçekliğiyle ilişkisini açıklayınız.
Ç. Dini yani İslami etki olduğunu düşünecek olursak döneminin gerçekliğine uygun düşmektedir. Çünkü İskender dini karakterdir.

11.Kitabınızdaki eserlerden hareketle XIII – XIV. yüzyıllarda Anadolu’da, olay çevresinde oluşan edebî metinlerin oluşmasını sağlayan zihniyet (ait oldukları dönem; dönemin siyasi, dinî, kültürel, toplumsal yönden özellikleri) hakkında bilgi veriniz.
11. 13. ve 14. yüzyıl Anadolu’da yeni bir medeniyetin inşası vardır. Osmanlı yeni kurulmaya başlamıştır ve Osmanlı din etrafında şekillenmiştir. Osmanlı kurulurken de din eksenli bir devlet olarak yani hutbe okutarak kurulmuştur. Din olarak insanlar yeni yeni bu hayatı kabullenmeye başlamış ve Anadolu’nun müslümanlaşmasının devam ettiği bir dönemdir.

12. a. Ahmedî hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. Bursa ve Edime sarayları çevresinde rahat bir yaşam sürmüştür. Aşk, eğlence, tarih ve tabiat temalı şiirler yazmıştır. Tasavvufu çok iyi bilmesine rağmen, şiirlerinde tasavvufa az yer vermiştir. Türkçeyi iyi kullanan, şiir tekniğine hâkim kudretli bir şairdir. Gazel ve kasidelerinde İran şiirinin özelliklerini gösterdiği gibi, Türk ruhunun inceliklerini ve Türkçenin gücünü de aksettirmiştir. İran şiirinin konu ve biçim özelliklerini şiirimize kazandırmaya çalışmıştır. “İskendername” ve “Cemşid ü Hurşid” adlı mesnevileri önemli yapıtlarıdır.

Ahmedî Eserleri:
  • Divan
    İskendername: Büyük İskender’in yaşamının ve savaşlarının anlatıldığı mesnevidir. Yapıtta ayrıca; astronomi, fen, matematik ve toplumbilim ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
  • Cemşid ü Hurşid: Çin hükümdarı Cemşid’in Rum kayserinin kızı Hurşid’e aşkını anlatan yapıt, Farsçadan çevrilerek mesnevi biçiminde yazılmıştır.
    Tervihü’l Ervah: Manzum bir tıp kitabı.
    Mirkatü’l Edeb: Arapça-Farsça manzum sözlük

b. “İskendernâme”de olayların ardından ahlaki ve fikrî düşünceler yansıtılmaktadır. Eserin genelini de düşünerek şairin fikrî ve edebî yönü hakkındaki düşüncelerinizi aşağıya yazınız.
b.

13. Şairin hayatını, eğitim düzeyini göz önünde bulundurarak yazar ve eser arasındaki ilişkiyi aşağıya yazınız.
13. Eser ile yazarı arasında sıkı bir ilişki vardır. Yazdığı diğer eserlerden de bu durum rahatça görülmektedir.

YORUMLAMA – GÜNCELLEME
1. XII. yüzyılda, Malatya bölgesinde Danişmendliler çevresinde oluştuğu kabul edilen “Battal Gazi Hikâyesi”nde kahramana “Seyyid” unvanının verilmesinin o dönem için önemini açıklayınız.
1. Seyyid, verilmesi dini bir niteliği taşıdığı için önemlidir.

2. Dirse Han’ın, çocukları olmadığı için eşine söylediği sözlerine karşılık, hatunun öğütlerini hemen yerine getirmesini, Oğuzlardaki kadına bakış açısı yönünden değerlendiriniz.
2. Kadına verilen önemi göstermektedir.

3. Dirse Han’ın oğlu on beş yaşındayken bir boğayı yendiği için Dede Korkut tarafından ona “Boğaç Han” adı verilir. Dede Korkut, Boğaç Han’a adını koyduktan sonra babası Dirse Han’a ona beylik vermesini söyler. Bu âdet, günümüzde aile içinde nasıl devam ettiriliyor? Açıklayınız.
3. Türkler isim çocuk büyüyüp bir kahramanlık yaptıktan sonra verilirmiş. Bu da onlardaki kahramanlık duygusunu hızlandırmaktadır, hareketlendirmektedir, bir şeyler yapma ihtiyacı duyar. Günümüzde bu gelenek yoktur.

4.
Çeşme-i Hayvânun içinde ecel

Kişiyi bulur nedür bunca emel

Zehr olur irdükd’ecel Âb-ı Hayât
Vây ana k’ardıncadur anun memat
Bu kadar arzu nedendir, ecel insanı ölmezlik suyunun içinde de bulur.

Ölümden yakasını kurtaramayan insanın vay hâline ki ecel onu yakaladığında ölmezlik suyu bile ona zehir olur.

Yukarıdaki beyitlerde Zülkarneyn, ölmezlik suyunu arayan İskender’e neden bu öğütleri vermektedir? İskender’in bu suyu bulma amacı nedir? Siz bu sudan içmek ister miydiniz? Nedenlerini açıklayınız.

5. Ölmezlik suyunu içen Hızır, efsaneye göre sıkıntıya düşen insanlara yardıma koşmaya başlamıştır. Günümüzde, zor durumda kalan birinin işine son anda çare olan kişiler için “Hızır gibi yetişti.” ya da “Hızır yetişti.” denilmesinin bu efsaneyle ilgisini açıklayınız.
5. Bu efsane il ilgisi vardır. Ölümsüz oluğuna inanılır ve insanlara yardım eder.

6. “Dânişmentnâme ile Battalnâme” arasındaki tarihî bağlantıyı açıklayınız.
6. Birbirinin devamı niteliğinde olan destanlardandır. Tarihsel olarak da bağlantı vardır.

DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki noktalı yerlere uygun sözcükleri yazarak cümleleri tamamlayınız.
  • XIII ve XIV. yüzyılda anlatmaya bağlı metinler DESTAN ve hikâyeler olmak üzere iki grupta incelenir.
  • XIII ve XIV. yüzyılda halk arasında anlatılan kahramanlık hikâyeleri, fetih veKAHRAMANLIK temalarını işlemesi sayesinde daha çok ilgi görmüştür.
  • DANİŞMENTNAME, Seyyid Battal Gazi Hikâyesi’nin ikinci halkası olmuştur.
2. Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( D ) XIII ve XIV yüzyılda destani hikâyeler Anadolu’da oluşmuştur.
( D ) Battalnâme’de İslamiyet öncesi destanların etkisi görülmemektedir.
( D ) XIII ve XIV yüzyılda destani hikâyeler, yaşanmış bazı tarihî gerçekleri dile getirmektedir.

3. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanları işaretleyiniz.
XXX“İskendernâme” tarihî gerçekliklerden yararlanılarak yazılmış bir eserdir.
XXXHalk hikâyeleri ve Dede Korkut Hikâyeleri’nin söyleyenleri belli değildir.
 “Battalnâme”, Battal’ın ağzından anlatılan bir halk hikâyesidir.
XXXXIII ve XIV yüzyıldaki eserlerin kaynağı, destanlar ve İslami dönemde oluşan hikâyelerdir.
XXXXIII ve XIV yüzyıl eserlerinde İslami dönemin etkisiyle Arapça ve Farsça kelimeler kullanılmaya başlanmıştır.
XXX”Dede Korkut Hikâyeleri”, Türk edebiyatında, destandan öyküye geçiş aşamasının en özgün ürünlerindendir. Ancak destan özellikleri daha belirgindir.
XXXAhmedî, XIV yüzyıl divan şiirinin en ünlü şairlerindendir.
XXX”İskendernâme ve Cemşid ü Hurşit” Ahmedî’nin mesnevi tarzında yazdığı eserleridir.

4. Dede Korkut Hikayeleriyle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A. Dede Korkut Hikâyelerinde hikayecinin ağzından söylenen yerler düz yazıyla belirtilmiştir.
B. Olaylar sırasında kişilerin karşılıklı konuşmaları da düz yazıyla verilmiştir.
C. Dede Korkut, kahramanlara ad koyan, Oğuzların ona akıl danıştıkları bilge kişidir.
D. Dede Korkut Hikâyelerinde, Müslüman Oğuzların iç ve dış güçlerle savaşları anlatılmaktadır.
E. Dede Korkut Hikâyelerinde olağanüstü özelliklere rastlanılmamaktadır.
CEVAP: E
Read more

10.Sınıf Türk Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa 83

OĞUZ TÜRKÇESİNİN ANADOLU'DAKİ İLK ÜRÜNLERİ(13.-14.YY)
HAZIRLIK
Tasavvuf ;
Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akımı.
GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ
Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane "ane" zengin uyak
Ne âkilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi "ler gibi" redif , "l" yarım uyak
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akar sulayın çağlarım
Dertli ciğerüm dağlarım "rım" redif ; "ağla" zengin kafiye
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni "dır beni" redif ; uyak yok
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile
Şeyh soraram dilden dile "ile" zengin uyak
Gurbette halim kim bileGel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm
Ol yâri düşte görürüm "(u)rüm" redif ; uyak yok
Uyanıp melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim "yim" redif; "are" zengin uyak
Dost elinde avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
Şiirdeki bazı kelimelerin anlamları: (ek bilgi)
ışk: aşk
Âkil:akıllı
divane: deli ,çılgın
neyledi: ne yaptı
geh: (kah) bazen, bazı zaman
sulayın: su gibi
dağlaram: yaralarım
anuban: anıp, anarak
vasl: sevgiliye kavuşma
miskintasavvufta) yoksul, benliğinden geçmiş kişi
yâre: yara
melûl: kederli, dertli
il: memleket
âvâre: serseri, başıboş, boş gezen
Read more

10.sınıf Türk Edebiyatı Cevapları Sayfa 76-82

76-82 e Kadar Kitabın Cevapları

SAYFA 76
1) Ahmet Yesevi İslamiyet'in esaslarını , şeriatın ahkamını ve akidesini (hüküm ve kurallarını)
İslami yeni kabul etmiş veya henüz kabul etmemiş Türklere öğretmek, tasavvufun inceliklerini ve
tarikatın adap ve erkanını telkin etmek için eserini kaleme almıştır.
2) Ahmet Yesevi mutasavvıf olduğu , amacı dini bilgiler yanında müritlerine tasavvufun erkan ve
adabını (gereklerini ve kurallarını) öğretmek için Divan-ı Hikmet'i yazmıştır.Verilen metinde de
bu zihniyet unsurlarını görmekteyiz.
SAYFA 79:
1.ETKİNLİK:
Divanü Lügati't Türk 1072 yılında (11.yüzyılda ) Kaşgarlı Mahmut tarafından Araplara Türkçeyi
öğretmek amacıyla yazılan eşsiz bir kültür hazinesidir.Eserde zaman zaman dil bilgisi kuralları da
anlatılmaktadır.Bu yönüyle Türkçenin ilk dilbilgisi kitabıdır.Kaşgarlı Mahmut da ilk Türk dil
bilginidir.Divanü Lügati't Türkçenin ilk sözlüğüdür.Eserde 7500 kelime vardır, bunların
anlamlarının daha iyi anlaşılması için deyimlerden , atasözlerinden ve şiirlerden örnekler
verilmiştir.Kaşgarlı Mahmut Türk illerini adım adım gezerek sagu, koşuk, sav gibi sözlü edebiyat
ürünlerini derleyerek yazıya geçirmiştir.İslami dönemin ilk ürünlerinden belki de en önemlisi
olan Divanü Lügati't Türk İslamiyet öncesi Türk kültür ve medeniyet ve edebiyatının bir belgesi
niteliğindedir.
13.
buga: tıp
eşük: halk bilimi
etil: coğrafya
kagut: halk bilimi
karakuş: astronomi
kimi: dil bilgisi
koşug: edebiyat
ne: dil bilgisi
tag: coğrafya
tonga: dil bilgisi
yüksek : dil bilgisi
Eserde farklı bilim dallarıyla ilgili kelime örneklerinin yer alması eserin ansiklopedik bir sözlük
olduğunu gösteririr.
14. Öğretici nitelikler taşıyan bu eserlerin nazımla yazılmasının sebebi halk tarafından daha iyi
anlaşılmasını sağlamak ve nazmın nesire göre ölçülü uyaklı olması sebebiyle akılda daha kalıcı
olmasındandır.
15.
İslam inançlarıyla, Müslüman Araplar ve İranlıların oluşturduğu ortak kültür ve edebiyatın
etkisindedir.
Mesnevi nazım biçiminin kullanılmaya başlanmıştır
İslam inanncı ile ilgili unsurlar metinlere yansımıştır.( Tanrı'nın birliğine dil ile şehadet,
peygamber, ayet,hadis vb…)
Beyit nazım birimi kullanılmaya başlanmıştır.
Arapça ve Farsça kelime ve kelime grupları edebi ürünlere girmiştir.
Aruz ölçüsü kullanılmaya başlamıştır.
Tam ve zengin uyak ön plandadır.
Hakaniye lehçesinin dil özellikleri görülür.
2.etkinlik:
KUTADGU BİLİG:
11. yüzyılda Yusuf Has Hacip tarafından yazılan Kutadgu Bilig didaktik bir eserdir.Konusu, toplum
hayatındaki bozuklukları düzelterek insanı mutlu edecek yolları bulmak; bu yolları devrin
hükümdarlarına öğütler halinde göstermektir.Yapıtta ahlak, dinin önemi devlet idaresi gibi
konulara da değinilmiştir.Yapıtta dört sembolik kişilik yer almaktadır.Kutadgu Bilig İslami Türk
edebiyatının ilk örneği olmasının yanında siyaset-name türünün Türk edebiyatındaki ilk ve en
önemli örneği olması dolayısıyla eşsiz bir kültür hazinesidir.Ayrıca Türk edebiyatında aruzla
yazılan ilk mesnevi türündeki yapıttır.
16.
Kutadgu Bilig'de "iki cihan" "Tanrı"
Atabetü'l Hakayık'ta : " dua, resul"
Divan-ı Hikmet'te : "bismillah,rûz-ı mahşer (mahşer günü) ,Resûl, Mirac, ümmet, ayet, hadis" gibi
sözcükler İslam dini ve medeniyetiyle ilgilidir.Türkler İslam Dinini kabul etmelerinden Türk
edebiyatı İslam inançlarıyla, Müslüman Araplar ve İranlıların oluşturduğu ortak kültür ve
edebiyatın etkisi altına girmeye başlamıştır.
17.
İslam dini ve medeniyetinin şekillendirdiği Türk kültürü
Arapça ve Farsça sözcüklerin de kullanıldığı Türkçe, uzun heceli sözcükler (İslamiyet öncesinde
Öz Türkçe)
Arap alfabesi
Mesnevi nazım biçiminin ve beyit nazım biriminin kullanılması
İslami Dini ile ilgili öğretilerin yer alması
Kutadgu Bilig'de "elig, bilig, tidim, küni, sözüg, közüg, aydı, kılguka, yazguka"
Atabetü'l Hakayık'ta "körgen, eşitgen, şahımga,kitabnı, tidi,

Divan-ı Hikmet'te aydım, sözni, bolgıl, muna, bolup"
Divanü Lügati't Türk'te teğre, ilbay, yalavac, irdemen, yarlığaması"
18.
Kutadgu Bilig:
içerik:Kitap, baştan sona bu 4 sembolik şahsiyetin karşılıklı konuşmalarında oluşur.toplum
hayatındaki bozuklukları düzelterek insanı mutlu edecek yolları bulmak; bu yolları devrin
hükümdarlarına öğütler halinde göstermek, ahlak ve dinin önemi devlet idaresi, bilgi ve aklın
faydaları… gibi konular işlenmiştir.Türü siyaset-namedir.
Atabet'ül Hakayık: "Cömertlik,bilginin yararı,alçak gönüllülük , ilim, doğruluk, ahlak , din gibi
konular işlenmiştir.Türü nasihat-namedir.(öğüt kitabı)
Divan-ı Hikmet: Allah aşkı, peygamber sevgisi İslam'ın kaidelerini, tasavvufun adap ve gereklerini
anlatan din ve tasavvuf konulu bir kitaptır.Türü dini muhtevalı bir eserdir.
Divanü Lügat'it Türk: Türkçenin ilk ansiklopedik sözlüğü, ilk dilbilgisi kitabıdır.
SAYFA 80:
19. Atatürk'e göre Türk milleti demek Türk dili demektir.Türk dili kutsal bir hazinedir.Çünkü bir
topluluğu "millet" yapan her şey dil sayesinde oluşur.Bu sebeple Türk dili Türk milletinin kalbidir.

20.Dil bir milleti millet yapan en önemli özelliktir.Dilini koruyan, zenginleştiren ve yabancı
dillerin boyunduruğundan kurtaran milletler bağımsız yaşar.Dilini kaybeden bir millet ise tarih
sahnesinden silinmeye mahkumdur.Bütün insan kültürünün temelini oluşturan ve insan
topluluğunu yaratan dildir.Dilini yüceltemeyen toplumların zamanla başka kültürlerin
tutsaklığında debelenmesi ve kültürünü unutarak yabancılaşması kaçınılmazdır.
21: Atatürk ve Kaşgarlı Mahmut'un Türk diliyle görüşleri parallellik gösterir.Ortak görüşleri
şunlardır:
Türk milleti demek Türk dili demektir.
Türk milletinin her şeyi dilinde yaşamaktadır.
Türk dili dillerin en zenginlerindendir.
Türk dilini yabancı dillerin istilasından korumak gereklidir.
Türk dili her kavramı karşılayacak zengin ve köklü bir dildir.
SAYFA 81:
1.BU eserlerdeki öğütler günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
2.1.2.3 ve 4. metinlerde İslam Din ve medeniyetinin şekillendirdiği kültür izlerini görmek
mümkündür.
3. Kutadgu Bilig : Mutluluk Veren Bilgi

Atebetü'l Hakayık: Hakikatlerin eşiği
Divanü Lügati't Türk: Türk dilleri sözlüğü ve divanı
Divan-ı Hikmet: Hikmet Divanı (hikmet:bilgece söylenen söz demektir, vikipedi'ye göre de hoş,
hayırlı demektir.)
Eserlerin başlıklarıyla içerikleri uyumludur.
4.Karşılıklı konuşmaların bulunması eserin sembolleştirilerek anlatıldığını didaktik bir yapıda
olduğunu ve soyut kavramların bu şekilde somutlaştırılarak daha iyi anlaşılmasının sağlanması
içindir.
5.Kaşgarlı Mahmut eserinin ön sözünden alınan bu metin parçasında Türklerin Tanrı tarafından
yer yüzüne ilbay kılındığından ve Hz.Peygamberin "Türk Dilinin öğreniniz çünkü onlar için uzun
sürecek egemenlik vardır." hadisinden bahsetmektedir.Kaşgarlı Mahmut da bu yüzden eserini
Araplara Türkçeyi öğretmek için yazmıştır.
6.Divanü Lügati't Türk 1072 yılında (11.yüzyılda ) Kaşgarlı Mahmut tarafından Araplara Türkçeyi
öğretmek amacıyla yazılan eşsiz bir kültür hazinesidir.Eserde zaman zaman dil bilgisi kuralları da
anlatılmaktadır.Bu yönüyle Türkçenin ilk dilbilgisi kitabıdır.Kaşgarlı Mahmut da ilk Türk dil
bilginidir.Divanü Lügati't Türkçenin ilk sözlüğüdür.Eserde 7500 kelime vardır, bunların
anlamlarının daha iyi anlaşılması için deyimlerden , atasözlerinden ve şiirlerden örnekler
verilmiştir.Kaşgarlı Mahmut Türk illerini adım adım gezerek sagu, koşuk, sav gibi sözlü edebiyat
ürünlerini derleyerek yazıya geçirmiştir.İslami dönemin ilk ürünlerinden belki de en önemlisi
olan Divanü Lügati't Türk İslamiyet öncesi Türk kültür ve medeniyet ve edebiyatının bir belgesi
niteliğindedir.
7.Türkçenin pek çok ülkede ve bölgede milyonlarca kişi tarafından konuşulması onun dünyanın
en büyük dillerinden biri olduğunu göstermektedir.Türkçe bugün itibariyle dünyanın 5.büyük

dilidir.
8.Metinlerde " bilginin önemi ve değeri ,doğruluk, dürüstlük, yalan söylememek, iyilik…" gibi
evrensel değerler vardır.
9.11. ve 12. Yüzyıl Türk Edebiyatının Genel Özellikleri:
1. İslamiyet öncesi kültür ile İslami kültür iç içedir.
2. Eserlerde toplum hayatını şekillendirme ve yönlendirme amacı güdülmüştür.
3. Eserlerde dini öğretme amacı esas alınmıştır.
4. Hece ölçüsü devam ederken aruz ölçüsü de kullanılmaya başlanılmıştır.
5. Dile Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleriyle kelimeler girmeye başlamıştır.
6. Nazım birimi dörtlük ve beyittir.
7. Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleriyle eserler verilmeye başlanmıştır.
Read more