2013-2014 11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 21 - 27 Soruları ve Cevapları

1. III. Selim'den itibaren gerçekleştirilen yenilikler ve bu yeniliklerin kapsadığı alanlar:
I. Mevcut asker ocaklarının düzenlenmesi,
II. Avrupa usulünde yeni bir ordu kurulması,
III. Savaş teknik gruplarının düzenlenmesi.

III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur.
Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. Bu ordu yeniçerilerden seçilen ve Anadolu’dan getirilen askerlerden kurulmuştur. Avrupa tarzında eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Akka’da Fransızlara karşı kazanmıştır. Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit hazinesi tarafından karşılanmıştır. III. Selim donanmaya önem vermiş ve tersaneyi ıslah etmiştir. Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) ve Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (Deniz Mühendishanesi) adıyla okullar genişletilmiştir. Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek ve Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla Avrupa’nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuş, Paris, Londra, Viyana ve Berlin’e elçiler gönderilmiştir. Ülke parasının değerini korumak için yerli malı özendirilmiştir. Resmi devlet matbaası kurulmuştur. İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme edilmiş ve Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir.
III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin tepkisi, devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları, İrad-ı Cedit hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır.
Kabakçı Mustafa İsyanı’yla III. Selim öldürülmüş (1807) ve Nizam-ı Cedit ıslahatları ortada kalmıştır



2.Tanzimat ile getirilmek istene yenilikleri kimlerin , niçin istediklerini araştırıp  bu konudaki düşüncelerinizi yazınız.
Tanzimat ile getirilmek istene yenilikler dış baskılar sonucunda ortaya çıkmıştır(1856 Paris Antlaşması)
-Fransa nın ısrarı ile diğer devletlerin de katılımıyla(ingiltere,avusturya vsvs...) fermanın maddeleri belirlenmiştir.Islahat fermanı çıkış kaynağını yabancı devletlerden alır.Paris antlaşmasında yer aldığı için uluslar arası bir sorun haline gelmiştir.
-Osmanlı devleti paris antlaşmasının şartlarını kendi lehine çevirebilmek için bu fermanı ilan etmek zorunda kalmıştır.

Islahat fermanının asıl hedefi
- Müslümanlar ile gayri müslimler arasında her yönden tam bir eşitlik sağlamaktır.
- Din, vergi, yargılama, eğitim, devlet memurluğu ve temsil alanında o zamana kadar olan farklar kaldırılıyordu.
- Hukuki niteliği olarak ıslahat fermanı ferman niteliğindedir.
Paris anlasması görüsmeleri sürerken Islahat Fermanı ilan edilmisti.(1856) Bu Fermanla ilgili bir madde Paris Anlasmasında da yer aldı.

3.Edebiyatta tanzimat ne zaman ve niçin başlamıştır?
 1860’da ilk özel Türk gazetesi olan “Tercüman-ı Ahval”in çıkışı ile başlayan, Batı Uygarlığı’nın etkisinde  gelişen Türk Edebiyatı’nın ilk aşamasıdır. İsmini başladığı dönemin dönüm noktası olan “Tanzimat Fermanı”ndan  almıştır.
Tanzimat’la ortaya çıkan “orta sınıf”, kullandığı günlük konuşma diline çok yakın bir dili olan kendi
edebiyatını yaratır ve onu toplumun hizmetine sunar. Bu yeni  edebiyat beraberinde yeni görüşleri ve o güne kadar Türk  Edebiyatı’nda görülmemiş olan yeni edebî türleri getirir,  “yenileşme” olgusunu edebiyat yolu ile halka benimsetmeye,  halkı eğitmeye çalışır.
“Eski-Yeni” ikiliğinden kurtulamayarak hedefine tam  olarak ulaşamamakla beraber bu edebiyat dönemi Türk  Edebiyatı’nda yepyeni bir sayfa açmayı başarmıştır.

Peki… Bu edebiyatın getirdiği yenilikler nereden  gelmiştir? Bu edebiyata adını veren fermana neden ihtiyaç  duyulmuştur? Hedefe ulaşmayı engelleyen bu “ikilik” neydi?
Edebiyat’ın en büyük kaynağı beşeriyattır! Bu nedenle  Tanzimat Edebiyatını anlamak için önce Tanzimat  Dönemi’ndeki sosyal olguları ve yapılanları anlamak en  akıllıca iştir.

4. 19. Yüzyılda İstanbul (Suriçi ) aait yaşamı araştırınız.
Bugünkü Eminönü ve Fatih ilçelerini kapsayan Suriçi klasik Müslüman Osmanlı semtini temsil etmektedir. Bir imparatorluk merkezi olarak 20. yüzyıl başlarına dek bu özelliğini sürdürmüştür. Suriçi'nde camiler ile her türden dini yapılar bu bölgenin toplumsal ve kültürel örüntüsünde belirleyicidir. Yine Süleymaniye Medresesi'nde yer alan Meşihat Suriçi'nin dini bir merkez olma özelliğini tamamlar. Suriçi'nde bulunan bir diğer önemli yapı Eyüp Camii'dir. Kara surları ile Haliç surlarının birleştiği yerin dışında yer alan Eyüp Camii ve Türbesi islam dünyasının kutsal yerlerinden kabul edilir.

Anıt eserleri camileri sarayı Babıali'si Kapalıçarşı'sı ve diğer özellikleriyle Suriçi Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bir yerdi. Osmanlı'nın kültürel değerleriyle yüklüydü.

Beyoğlu öteden beri Osmanlı'da Batı'nın simgesi olmuş bir yerleşim yeridir. 16-19. yüzyıllar arasında Beyoğlu çevresinde mezarlıklar kırlar üzüm bağları ve de tek tük yerleşimler vardır. Taksim'den ötesi boştur. Bina toplulukları Cumhuriyet'te istiklal Caddesi ismini alana kadar Cadde-i Kebir ile iki yanındaki beş on sokaktan ibaretti. Beyoğlu'nda yabancılar ve azınlıklar yaşamıştır Türk ve müslümanlar yok gibiydi.

19. yüzyıldan itibaren Beyoğlu büyük bir değişim geçirir. Beyoğlu'nun yaşadığı bu değişimde yangınların etkisi büyüktür. 19. yüzyılda çıkan yangınlar Beyoğlu'ndaki Batı tarzı yapılaşmayı hızlandırmıştır. 1850'li yıllardan sonra yeniden yapılaşmayla bir Avrupa kenti görünümü alan semt Frenklerle azınlıkların kaynaşmış bir yaşam sahnesidir. Bu ülke ile ilgisizkopuk ama parlak bir yaşamdır. Oteller balolar cafeler operalar dönemidir. Çok seçkin bir yaşam hüküm sürmektedir. Avrupa'da bir oyun sergileyen dönemin en ünlü sanatçıları yeni işlemeye başlayan yataklı vagonlara atladıkları gibi aynı temsil ve konserleri Beyoğlu'nda verirlerdi.

Padişahlar saray halkı ve diğer kişiler Suriçi'ni birçok mimari şaheselerle süslemeye gayret etmişler; şehre islami özelliğini veren tipik camili siluetini oluşturmak için birbirleriyle yarışmışlardır. Birçok cami han hamam hayır ve eğitim kurumları inşa edilmiştir. Bunların en ünlüsü ve en eskisi Fatih Külliyesi'nde

Beyoğlu'nda yabancı elçilikler kurulduktan bir süre sonra bunların etrafında Batılı bir koloni grubunun oluştuğu gözlenir. Böylece yabancı uyruklu önemli bir topluluk Beyoğlu'nun hem nüfuslanma hem de şehircilik açısından gelişmesinde etkili olmuştur. Beyoğlu'nda yaşam bu yabancı elçiliklerin çevresinde biçimlenmeye başlar.

Beyoğlu'yu İstanbul'un diğer yerlerinden farklı kılan taraflarından birisi de buranın atmosferi ile kaynaşıklık içinde olan kahvehane ve pastahaneler ve meyhanelerdir. Özellikle meyhaneler eğlence semti Beyoğlu'nun simgelerindendir.

Türkiye'de modern oteller ilk defa Beyoğlu'nda yapılmaya başlandı. Beyoğlu özellikle 1870'li yıllardan itibaren güzel otel binalarına kavuşmaya başlar. Bu dönemde oteller genellikle istiklal Caddesi ile Meşrutiyet Caddesi kenarlarında yer alır. Otellerde daha çok yabancılar ve gayri müslimler kalır.

Beyoğlu Batılı görsel sanatların merkezidir aynı zamanda. Tiyatro sinema fotoğrafçılık gibi görsel sanatlar ilk olarak Beyoğlu'nda ortaya çıkar gelişir. Beyoğlu'nda Batılı tiyatro temsilleri Fransız ve italyan gruplar tarafından verilir. Daha sonra yerli tiyatrolarımız kurulur. Batı'nın sahne tekniği yaşam biçimi kültürü tiyatro aracılığıyla sunulmaya başlanır.

Sinemanın serpildiği yer de Beyoğlu'dur. Tiyatro salonları sinema için de kullanılabilirdi. Onun için sinemanın da mayası Beyoğlu'nda tuttu. Genelde istiklal Caddesi'nin iki yanındaki sinemalar tiyatrolara nazaran daha uzun mesafe içine yayılmıştı.

Tüm bunlar da gösteriyor ki Batı kültürünün yaşam tarzının etkin olduğu bir yerdi Beyoğlu. Burada özellikle Hristiyan ve Yahudilerin yoğunlukta olduğu yabancı nüfus hakimdi. Suriçi'nde ise Müslüman ağırlıklı bir nüfus hakimiyeti vardı. Suriçi'nde ahşap ve gösterişsiz binalar göze çarpar. Beyoğlu'nda ise Batı mimarisiyle yapılmış bitişik vaziyette binalar ağırlıktadır. Suriçi'nde islam'ın izleri çok açık bir şekilde görülür. Müslüman halk dinine bağlı bir şekilde mütevazi bir yaşam sürer. Beyoğlu'nda dini kaygılardan uzak hareketli şatafatlı eğlenceye düşkün bir yaşam vardır. Beyoğlu eğlencenin merkezi olmuştur. Kısacası Suriçi'nin Doğu (islam) kültürünü; Beyoğlu'nun Batı kültürünü simgeleyen yerler olduğu söylenebilir.
Kaynak : http://www.gencmekan.com

5. F-Siyasal Alandaki Yenilikler
*Bu dönemde yapılan siyasal yenilikler ve verilen haklar Avrupa ülkeleri tarafından yeterli bulunmamış ve Islahat Fermanı adında yeni bir fermanın çıkarılması gerekmiştir (1856).
*Gelişen milliyetçilik akımlar,bu yöndeki siyasal nitelikli  ayaklanmaları hızlandırmıştır, azınlıklar kendilerine tanınan  yeni ve daha kapsamlı haklara rağmen daha fazlasını, hatta bağımsızlıklarını istemişler ve bu yöndeki kopmalar artmıştır.
*Tutucu kesimin Tanzimat’a olan tepkilerine, 1860’da  basının ortaya çıkmasıyla aydınların Tanzimat’ın yetersizliği  ve eksikleri konusundaki eleştirileri eklenmiştir.  Sonuç olarak Tanzimat Osmanlı İmparatorluğu’nda  hemen her alanda büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdir.
Ancak bu değişimlerin bedelleri oldukça yüksek olmuştur.  Modernleşme ve yenileşme yolunda, ülke yarı sömürge  durumuna düşmüştür, yapılan yeniliklerin çoğu kağıt  üzerinde kalmıştır.
*1840’da İlk Ceza Yasası çıkarılır ve ilk ticaret mahkemesi açılır.
*1847’de toprak mülkiyeti ve kullanımıyla ilgili ilk yasa çıkarılır.
*Yargı örgütünde büyük yenilik ve değişiklikler yapılır.
*1868’de Divan-ı Ahkâm-ı Adliye ve Şurâ-yı Devlet (bugünkü Yargıtay ve Danıştay’ın temelleri) kurulur
Tanzimat edebiyatı ile edebiyatımızda yeni bir döneme girilmiş  batı edebiyatından edebiyatımıza birçok yenilik girmiştir. İlk gazete, ilk makale, ilk dergi, ilk roman, ilk hikaye, ilk tiyatro gibi değişiklikler edebiyatımızı etkisi altına almıştır.

6.. Tanzimat Döneminde Çıkan Dergi ve Gazeteler 

BEDİR: Ahmet Mithat Efendi; gazete; 1870 yılında çıkarılan kısa süreli bir gazetedir…
CERİDE-İ HAVADİS: 1840 yılında çıkarılan ilk yarı resmi gazetedir…
DEVİR: Ahmet Mithat Efendi; gazete; 1872 yılında çıkarılan kısa süreli bir gazetedir…
DİYOJEN: Teodar Kasap; dergi; ilk mizah dergidir…
HÜRRİYET: 1867 yılında Ziya Paşa ile Namık Kemal Londra’da beraber çıkardıkları bir gazetedir…
İBRET: Namık Kemal; gazete; 1872 yılında çıkarılmıştır…
MECMUA-YI FÜNUN: Münif Paşa; dergi; 1862 yılında çıkarılan ilk dergidir…
MUHBİR: Ali Suavi; gazete; 1867 yılında çıkarılan bu gazete, dönemin yönetim biçimini sert bir dille eleştirdiği için kısa bir süre sonra kapanmıştır…
TAKVİM-İ VAKAYİ: 1831 yılında devlet eliyle çıkarılan ilk resmi gazetedir. Türk toplumu ilk bu gazete ile tanışmıştır. Bir resmi gazetedir, devletin yayın organıdır…
TASVİR-İ EFKÂR: 1862 yılında Şinasi tarafından çıkarılmıştır; Şinasi Paris’e gidince bu gazeteyi Namık Kemal’e devretmiştir ve bir süre sonra da gazete kapanmıştır…
TERCÜMAN-I AHVAL: İbrahim Şinasi ile Agâh Efendi’nin 1860 yılında birlikte çıkardıkları ilk özel gazetedir. Ayrıca bu gazete ile Tanzimat Edebiyatı başlar…
TERCÜMAN-I HAKİKAT: 1878 yılında Ahmet Mithat Efendi tarafından çıkarılmıştır; II. Abdülhamit döneminde yayımlanan en önemli gazetedir; yönetime karşı siyasal muhalefet yapmak yerine halkı eğitici ve okuma alışkanlığı kazandırıcı bir yayın politikası izlemiştir…

DİĞER
HİKÂYE-İ İBRAHİM PAŞA VE İBRAHİM-İ GÜLŞENİ: Hayrullah Efendi, ilk tiyatro denemesi, 1844
MUHAVERAT-I HİKEMİYE: Münif Paşa; düzyazı; edebiyatımızdaki ilk düzyazı çevirileridir; 1859 yılında Fransız yazar Fenelon’dan çevrilmiştir…
TABSIRA: Akif Paşa; anı; Türk edebiyatının anı türündeki ilk eseridir…
TELEMAK: Yusuf Kamil Paşa; roman; edebiyatımızdaki ilk çeviri romanıdır; 1862 yılında Fransız yazar Fenelon’dan çevrilmiştir; eser yayımlandığı zaman büyük bir ilgi görmüş, yedi yılda dört kez basılmıştır; didaktik bir eserdir. Bu eser modern roman anlayışıyla ilgisi yoktur…
MUHADERAT: İlk kadın romancımız Fatma Aliye Hanım’ın romanı, 1892 …


HAZIRLIK:
1.EDEBİYAT, SOSYAL ve SİYASİ HAYAT İLİŞKİSİ
 Milletlerin edebiyatları, sosyal ve siyasal yapılarının bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Sosyal ve siyasal yapıdaki değişme ve gelişmeler en belirgin şekilde edebî ürünlerle dile getirilmektedir. Çünkü şair ve yazarlar eserlerinde, genellikle ait oldukları toplumun yaşayış biçimini konu alır.
Düşünceler evrensel olabilir, fakat duygular daha çok toplumlara özgüdür. Toplumların en içten, en karmaşık duygularının, şuurlu bir şekilde ifadesini bulduğu sanat dalı genellikle edebiyattır. Şair ya da yazar, okuyucularıyla, birçok duygu ve düşünceyi paylaşan kişidir.
Sosyal yapı dinamiktir. Bugünkü dünya görüşümüz, hayata bakış açımız, başka toplumlarla aynı olmadığı gibi birkaç yüzyıl önce yaşamış olan atalanmızınkinden de farklıdır. Çevremizde sürüp giden maddî, manevî değişmenin baskısı altında yaşayış şeklimiz, dilimiz ve edebiyatımız değişmeye devam etmektedir. İçinde bulunduğumuz bu değişim sürecinden dolayı edebiyatımızın sosyal yapıdan uzaklaşması ya da gelişimini sürdürememesi, toplumumuzun sağlıklı bir şekilde kendini yenilemesini engeller. Çünkü sağlıklı bir toplumun unsurları arasında sürekli ve karşılıklı bir etkileşim vardır.
İnsanın bir fert olarak toplumdan, sosyal hayattan tecrit edilmesi nasıl mümkün değilse, insan elinden çıkan edebî eserler de ortaya çıktığı toplumun sosyal yapısından ayrı düşünülemez. En ferdî düşünen, tamamen şahsî duygularını, kendi iç âlemini dile getiren şair ve yazarların eserlerinde bile dikkatle incelendiği zaman içinde yaşadıkları toplumun derin izleri görülebilir.
2. Tanzimat kelimesinin anlamından yola çıkarak tanzimat dönemi edebiyatı ile ilgilki neler söylenebilir?

Tanzimat düzenlemeler demektir.  Edebiyatımızda da bu dönemde birçok yenilik ve düzenleem yapılmıştır. Divan edebiyatı toplumsal faydadan uzak bir edebiyattır. bu yüzden toplumla arasında bier uçurum oluşmuştur. Tanzimat edebiyatı ile bu uçurum ortadan kalkmış. sanat toplumun faydasına sunulmuş. toplum edebi eserlerle tanışmış, büyük bir ilgi göstermiştir. sosyal v, kültürel ve siyasi hatattaki birçok yenilik bu yolla toplumun istifadesine sunulmuştur.

sayfa 23 
1. etkinlik
 1. III. Selim'den itibaren gerçekleştirilen yenilikler ve bu yeniliklerin kapsadığı alanlar:
I. Mevcut asker ocaklarının düzenlenmesi,
II. Avrupa usulünde yeni bir ordu kurulması,
III. Savaş teknik gruplarının düzenlenmesi.

III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur.
Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. Bu ordu yeniçerilerden seçilen ve Anadolu’dan getirilen askerlerden kurulmuştur. Avrupa tarzında eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Akka’da Fransızlara karşı kazanmıştır. Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit hazinesi tarafından karşılanmıştır. III. Selim donanmaya önem vermiş ve tersaneyi ıslah etmiştir. Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) ve Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (Deniz Mühendishanesi) adıyla okullar genişletilmiştir. Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek ve Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla Avrupa’nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuş, Paris, Londra, Viyana ve Berlin’e elçiler gönderilmiştir. Ülke parasının değerini korumak için yerli malı özendirilmiştir. Resmi devlet matbaası kurulmuştur. İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme edilmiş ve Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir.
III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin tepkisi, devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları, İrad-ı Cedit hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır.
Kabakçı Mustafa İsyanı’yla III. Selim öldürülmüş (1807) ve Nizam-ı Cedit ıslahatları ortada kalmıştır
Read more

Ylvis - The Fox [ Türkçe Çeviri ]



Dog goes “woof”
Köpek “hav” gider
Cat goes “meow”
Kedi “miyav” gider
Bird goes “tweet”
Kuş “tweet” gider
And mouse goes “squeek”
Ve fare “squeek” gider
Cow goes “moo”
Inek “moo” gider
Frog goes “croak”
Kurbağa “croak” gider
And the elephant goes “toot”
Ve fil “toot” gider
Ducks say “quack”
Ördekler de “vak vak”
and fish go “blub”
Ve balık “blub” go
And the seal goes “ow ow ow”
Ve fok “ow ow ow” gider


But there’s one sound
Ama bir ses var
That no one knows
Kimse bilmiyor
What does the fox say?
Tilki ne söyler


“Ring-ding-ding-ding-dingeringeding!
“Ring-ding-ding-ding-dingeringeding!
Gering-ding-ding-ding-dingeringeding!
Gering-ding-ding-ding-dingeringeding!
Gering-ding-ding-ding-dingeringeding!”
Gering-ding-ding-ding-dingeringeding! ”
What the fox say?
Tilki ne söyler?

“Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!”
What the fox say?
“Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow! ”
Tilki ne söyler
“Hatee-hatee-hatee-ho!
Hatee-hatee-hatee-ho!
Hatee-hatee-hatee-ho!”
What the fox say?
“Hatee-Hatee-Hatee-ho!
Hatee-Hatee-Hatee-ho!
Hatee-Hatee-Hatee-ho! ”
Tilki ne söyler

“Joff-tchoff-tchoffo-tchoffo-tchoff!
Tchoff-tchoff-tchoffo-tchoffo-tchoff!
Joff-tchoff-tchoffo-tchoffo-tchoff!”
What the fox say?
“Joff-tchoff-tchoffo-tchoffo-tchoff!
Tchoff-tchoff-tchoffo-tchoffo-tchoff!
Joff-tchoff-tchoffo-tchoffo-tchoff! ”
Tilki ne söyler?

Big blue eyes
Mavi büyük gözler
Pointy nose
Koca burun
Chasing mice
zambara fare
And digging holes
ve delik kazma
Tiny paws
dev penceleri
Up the hill
En tepeye
Suddenly you’re standing still
Aniden hala duruyoruz

Your fur is red
Kürkün kırmızı
So beautiful
çok güzel
Like an angel in disguise
maske takmış melek gibi
But if you meet
ama tanışırsan
A friendly horse
bir dostu at
Will you communicate by
senin tarafından iletilşime gecicek
Mo-o-o-o-orse?
Mo-o-o-o-orse?
Mo-o-o-o-orse?
How will you speak to that
Ho-o-o-o-orse?
Ho-o-o-o-orse?
Ho-o-o-o-orse?
Mo-O-O-O-orse?
Mo-O-O-O-orse?
Mo-O-O-O-orse?
Bunu nasıl konuşacak?
Ho,-O-O-O-orse?
Ho,-O-O-O-orse?
Ho,-O-O-O-orse?


“Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!”
What the fox say?
“Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow!
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow! ”
Tilki ne söyler
“Hatee-hatee-hatee-ho!
Hatee-hatee-hatee-ho!
Hatee-hatee-hatee-ho!”
What the fox say?
“Hatee-Hatee-Hatee-ho!
Hatee-Hatee-Hatee-ho!
Hatee-Hatee-Hatee-ho! ”
Tilki ne söyler

The secret of the fox
Bu tilkinin sırrı
Ancient mystery
Antik gizem
Somewhere deep in the woods
ormanda bir yerde derinde
I know you’re hiding
biliyorum saklanıyor
What is your sound?
bu ses nedir
Will we ever know?
biz hiç bilecek miyiz?
Will always be a mystery
her zaman bir gizem var
What do you say?
Ne diyorsun

You’re my guardian angel
Ben koruyucu meleğimsin
Hiding in the woods
Ormanda saklanıyor
What is your sound?
Sesin nedir
(Wa-wa-way-do Wub-wid-bid-dum-way-do Wa-wa-way-do)
(Wub-wid-teklif-dum-yönlü-do Wa-wa-yönlü-do Wa-wa-yönlü-do)
Will we ever know?
biz hiç bilecek miyiz?
(Bay-budabud-dum-bam)
(Bay-budabud-dum-bam)
I want to
İstiyoum
(Mama-dum-day-do)
(Mama-dum-day-do)
I want to
İstiyorum
I want to know!
Bilmek istiyorum
(Abay-ba-da bum-bum bay-do)
(Abay-ba-da bum-bum bay-do)


Read more

Mor Gabriel Manastırı Nedir? Nerede, Özelliği


Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı, dünyanın ayakta duran en eski Süryani Ortodoks manastırıdır. Mardin ilinin Midyat ilçesine bağlı Güngören köyü sınırları içerisinde, Süryanilerin anayurdu olarak bilinen Turabdin platosunda bulunmaktadır.
Manastır idaresinin, komşu köylerin sınırları içerisindeki 100 hektarlık ormanlık alanı işgal ettiği iddiasıyla açılan dava Ağustos 2008'den beri devam etmektedir.

"Mor Gabriel, diğer adıyla Deyrulumur Manastırı arazisi manastır vakfına iade ediliyor."


Read more

Demokratikleşme Paketi Nedir? İçeriği


İŞTE MERAKLA BEKLENEN DEMOKRASİ PAKETİ
SEÇİM SİSTEMİ
"Seçim sistemini değiştirmek için  önemli bir adım atıyoruz"  Yüzde 10 barajı AK partinin getirdiği bir baraj değildir."
 "Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5'e çekip, 5'li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz."
"Seçim sisteminde 3 seçeneği tartışıp karar vereceğiz"
"Siyasi Partiler Kanunu'nu değiştiriyor, devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı yüzde 3'e çekiyoruz"
"İlçede teşkilatlanma için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırıyoruz."
"Tüzüklerde yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla partilere eş genel başkanı sistemini uygulama imkanı getiriyoruz"
NEFRET SUÇLARI
"Demokratikleşme paketiyle farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanı getirecek" 
"Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu kuruyoruz."
Nefret suçlarında cezayı artırıyoruz.
 "Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak."
YAŞAM TARZI
"Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz."
"Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin sürelerini uzatıyoruz."
"Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz... Yükümlülükler düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek."
EĞİTİM
" Belirli harflerin kullanılmasını engelleyen ceza maddelerini kaldırıyoruz. Klavyelere özgürlük getiriyoruz".
"Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim verilmesini mümkün hale getiriyoruz."
"Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engeli kaldırıyoruz."
"Nevşehir Üniversitesinin ismini, Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz."
"Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz."
KILIK KIYAFET
"Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek, kamu kurumlarında başörtü yasağını kaldırıyoruz."
"Mor Gabriel, diğer adıyla Deyrulumur Manastırı arazisi manastır vakfına iade ediliyor."
ANDIMIZ
"İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz." 1933'te uygulanmaya başlamıştı.
ÖZEL BİLGİLER
"Kişisel verilerin korunmasına yasal güvence getiriyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak, ilgisiz kişilerle paylaşılamayacak."
"Yardım toplama konusunda kısıtlamaları kaldırıyoruz"
Read more

Katy Perry - Walking On Air [ Türkçe Çeviri ]



Just when I think I can't anymore 
We go deeper and harder than ever before 
We go higher and higher 
I feel like I'm already there 

Artık kaldıramayacağımı düşündüğümde 
Daha önce hiç gitmediğimiz kadar daha derine ve daha zora gidiyoruz 
Daha yükseğe gidiyoruz 
Kendimi zaten orada hissediyorum

I'm walking on air tonight 
I'm walking on air 
I'm walkin', I'm walkin' on air tonight 
I'm walking on air 

Bu gece sevinçten havalara uçuyorum 
Sevinçten havalara uçuyorum 
Bu gece sevinçten havalara uçuyorum 
Sevinçten havalara uçuyorum
Read more

Cansever - Hey Denysha [ Türkçe Çeviri ]



Şarkının sözleri ilk kez nettebuldum.blogspot.com'da yayınlanmıştır. Lütfen kaynak göstermeden paylaşmayın. Teşekkürler

heeeeyy hoooo ala li lalia la loooooo 4 x times

Verse :
Akava Ritami kuvela ko vilo
o deno tano but bahltalo
i Mama i Natasha erat kelela
e Denyshaya baripe firdela
Akava Ritami kuvela ko vilo
o deno tano but bahltalo
i Mama i Natasha erat kelela
e Denyshayaaaaaaaaa

Bridge:
Hajde usten sare amen te kelela
cave terne pure mate laca
akava party party ne ka sunjol
ko zelo zveti hiti ne ka ovel

Hajde usten sare amen te kelela
cave terne pure mate laca
akava party party ne ka sunjol
ko zelo zveti hiti ne ka ovel

Chorus:
Hey Denysha hajde te kelela
sare diken tut tu sian kralica
jek bersh perea tu akana
to rodjendani erat sare slavina

Hey Denysha hajde te kelela
sare diken tut tu sian kralica
jek bersh perea tu akana
to rodjendani erat sare slavina

heeeeyy hoooo ala li lalia la loooooo 4 x times

Bridge:
Hajde usten sare amen te kelela
cave terne pure mate laca
akava party party ne ka sunjol
ko zelo zveti hiti ne ka ovel

Hajde usten sare amen te kelela
cave terne pure mate laca
akava party party ne ka sunjol
ko zelo zveti hiti ne ka ovel

chorus 2 :
Hey Denysha
Hey Denysha
Hey Denysha
Hey Denysha hajde te kelela
Hey Denysha
Hey Denysha
Hey Denysha
Hey Denysha hajde te kelela
hey Denysha hajde te kela
sare diken tut tu sian kralica
jek bersh jek bersh jek bersh
sare slavina sare slavina

heeeeyy hoooo ala li lalia la loooooo 8 x times 

Şarkının sözleri ilk kez nettebuldum.blogspot.com'da yayınlanmıştır. Lütfen kaynak göstermeden paylaşmayın. Teşekkürler

Read more

Ania Lisewska Kimdir?

Ania 20 yaşında ve Polanya Varşovalı.Kendi söylemiyle hiç birşeyi umarsamayan Varşovadan. 
Kendisi ve süprizleri için bir blog sitesi acamay karar vermiş. ( http://www.anialisewska.pl/) burada ulaşabilirsniz.
Ona göre dünyada bir sürü ne istedigini bilmeyen genc varmıs, ve bunları nasıl elde edecegını cok iyi biliyormus. 
Ania 100.000 erkekle birlikte olmak için sitesinden kayıt yaptırıyor. 100.000 erkekler birlikte olarak bir rekor kırmak istiyor. 
Bu olaya 24 Mayıs'da Varşoda başladı. Dünyanın her yerinden erkekleri kabul ediyor. Heryerde herhangi bir otelde veya evde görüşme yapabiliyor.
Bu işi para için yapmıyor ve sadece dünyanın her yerinde kendi partilerini düzenlemek istiyor.
Kendisini bir facebook sayfası var Ania'ya oradan ulabilir ve görüşme için iletişim kurabilirsiniz. Bakalım hangi Türk ile birlikte olucak :) 
https://www.facebook.com/anialisewskasex facebook sayfası, saldırınnnnnnn



Ania Lisewkska isimli Polonyalı Kadının 100 bin erkekle yatmak for basladigi 'maraton' Arap ülkelerinde Büyük Tepki dikkat çekiyor.
100 bin erkekle yatmak for Yola Çıkan genç kız Arap ülkelerini birbirine katti ...

Son Olarak Lübnan vizesi for başvurması beklenen Lisewska met ülkeyi de karıştırmış durumda.
Yetkililer kadına vize verilip verilmemesini tartışırken Lübnan'da yayınlanan Günlük-Star gazetesine Konuşan Bir contact person Konuyla ilgili Olarak 'başvurusu Bize geldiği Zaman oturup tartışacağız' diyerek Şu Anda Ne yapacaklarına Karar verilmemiş oldugunu ima etti.
DAHA once Gelen haberlerde imkb guvenlik kuvvetlerinin Ania'ya ülkeye Giriş yasagi koyduğu Ifade edilmişti.



Read more

Tuncel Kurtiz Kimdir?

Tuncel Kurtiz, 1 Şubat 1936 tarihinde, Bilecik’te dünyaya geldi. 27 Eylül 2013 Yılında vefat etmiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne kayıt olan Kurtiz, bu üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü başarıyla tamamladı.
Oyunculuğa tiyatro ile başlayan Tuncel Kurtiz, ilk olarak 1958 yılında, Haldun Dormen Tiyatrosu’nda sahne aldı. Yurt içi ve yurt dışında pek çok tiyatroda (A.B.D, Almanya, İsveç, Hollanda vs..) sahne alan başarılı oyuncu, Şeyh Bedrettin Destanı, Keşanlı Ali Destanı, Devr-i Süleyman gibi pek çok tiyatro oyununda rol aldı.
1964 yılında rol aldığı ve Orhan Günşiray’ın yönettiği Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyazperdeye adım atan Kurtiz, sinemadan da bir daha kopmadı. Yılmaz Güney’in Sürü, Umut ve Duvar gibi efsanevi filmlerinin de aralarında yer aldığı 50’den fazla filmde rol aldı.
Tuncer Kurtiz’in genç nesiller tarafından tanınması ise, son yıllarda oynadığı T.V. dizileri sayesinde oldu. 2003 yılında Alacakaranlık, 2006 yılında ise Hacı adlı dizilerde rol alan Kurtiz, özellikle 2007 yılında yayınlanan Asi ve 2009 yılında vizyona giren Ezel adlı dizilerle beraber popüleritesini büyük oranda arttırdı. Ezel adlı dizide canladırdığı Ramiz Dayı karakteri o kadar fazla sevildi ki, adına fan klüpleri kuruldu, filmde seslendirdiği replikler dillerden düşmez oldu.
1979 yılında çekilen sinema filmi Gül Hasan ile yönetmenliği denemiş olan Kurtiz ayrıca Gül Hasan ve Bereketli Topraklar Üzerinde (1980) adlı filmlerin senaryosunu da yazmıştır.
Altın Portakal, Gümüş Ayı ve Altın Böcek ödüllerinin sahibi olan Kurtiz,  Ezel adlı T.V. dizisinde Ramiz Dayı karakterini canlandırmıştır. Son olarak Muhteşem Yüzyıl dizisinde Ebu-s Suud Efendi karakterini calandırmıştır.
Read more

Türk Harfleri Yasası x,w,q Harfleri Ne Zaman Kullanılacak ?

Başbakan tarafından 30 Eylül'de açıklanacak demokratikleşme paketiyle, Türk Harfleri Yasası'nın değiştirilerek x,w,q harflerinin kullanılmasına izin verilmesi gündemde
 Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 30 Eylül'de açıklayacağı demokratikleşme paketinden x,w,q devremi çıktı.

 ilki x, w, q harfleri ile ilgili. Özellikle internetin vatandaşların hayatına girmesi ile birlikte bu üç harf de sık kullanılmaya başladı. Kürt alfabesinde de yer alan harfler nedeniyle birçok sıkıntı yaşandı.
Read more

2013 - 2014 10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 18 - 23 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

Hazırlık Çalışmaları:

1. Bir evin bölümlere ayrılması evi daha iyi kullanbilmek içindir. Eğer evin odaları olmasa evde bir düzen olmazdı. her şey biribirine girer, çirkin bir görüntü oluşurdu.

2. Uygarlıklar birbirini dil, din, kültür sosyal hayat ve siyasi hayat yönünden etkiler.

İnceleme  1. Metin            sayfa 19

1.  Destanda geçen olağanüstü olaylar;  kayaalrın yarılıp insana benzemesi, sıcakal pişmesi, vücüt bulması, dokuz ay  anne rahmine benzeyen mağarada durması, insana dönüşmesi,

2.  Memlüklülerin insanın yartılışı ile ilgli destanlarının olduğu ilk insana Ay-ata dediikleri,  eşine ise Ay- Va dediklerini öğreniyoruz.



 3. Destan dönemi edebiyatının özelliklerini yansıtıyor. Olağanüstülükler var. Abartılı analtım var. Mitolojik ögeler var.

4.  Efsanenin olduğu dönemde bir tanrı inancı var. insanın çamurdan yaratıldığını, sonra canlandığını düşünüyorlar.

2. metin

1.  Okuduğumuz kaside İslami kültürün özellikleri taşıdığını öğreniyoruz.  Besmele ile başlaması, kuran, Hak,  amel defteri, Hüda ifadeelri bunu gösterir.

2.  Kaside divan edebiyatı nazım şekillerindendir.

3. İslami devir Türk edebiyatı dönemine aittir.  Bu dmnede islamiyet etkilidir. bu da eserlere yansımıştır.
sayfa   20 3. metin
1.  Kurt yavrusu kurtolur,  yüreğine derd olmak,  azgın yara, arap at, merd olmak

2.  Şiirde halk sçöyleyişlerine ve yaşam anlayışana dair örnekelr görüyoruz. düşmana karşı koymak, mertlik,  aşiret kavgaları, ifadeleri halk kültürünü yansıtan unsurlardır. dili sade halşkın konnuştuğu dildir.

3.  Şiirde mertlik, kavramı ön plana çıkmış, aşiret kavgalrı olduğu anlaşılıyor. yine arap atalrınınyatiştirildiğini öğreniyoruz

4. metin

1. Mader(anne) diye kastedilen vatandır. Vatan bağrına hançer saplanan bir anneye benzetilmiş.

2.   Memleketin düşman saldırıları altında olduğunu,   memleketin halinin hiç de iyi olmadığını, öğreniyoruz.

3. a. Vatan  Mersiyesinde Vatan sevgisi işlenmiş, dönemin islami kültürün etkisinde olduğu anlaşılıyor.
İnsan eliyle ortaya konan her olay ve nesnenin bir tarihi olduğu gibi edebi eserlerin de bir tarihi vardır.
b.  Edebiyat atrihi uygarlık tarihinin bir bölümünü oluşturur. her edebi eser uygarlık tarihi içinde yaşanılan dönemin sosyal, kültürel ve siyasi yaşamından izler taşır.

sayfa 21 5. metin

1.  Şair şiirde vartanseverlik( milliyetçilik) duygualarını dile getiryor.

2. Şiirde analtılanlardan hareketle bu şiirin osmanlının son dönemini yansıttığını milli edebiyat akımının özelliklerini taşıdığını anlıyoruz.

6. metin:

1. Çirkin bir,i o9lduğu, ayağında nasırların bulunduğu, Allahı çok anmasa da  günahkar olmadığı,kundursının ayağını vurduğunu öğreniyoruz.

2.  Bu şiirde yaşanılan dönemde fakirliğin toplumsal bir sorun olduğunu, dinin gerçek anlamda yaşanmadığını öğreniyoruz.

3.  Şiir Cumhuriyet dverinde ele alınmıştır. Garip şiir akımın ın özelliklerini göstermektedir.

sayfa 22.              Etkinlik:

a.  Destan Dönemi...............> Türk Memlük Yaratılış Efsanesi
    Dini Dönem.....................> Kaside
     Modern Dönem..............> Vatan Mersiyesi

b.  Destan dönem,inde kavmi özelliklerin ön planda olduğunu, olayalrın abartlılı analtıldığını, olağanüstü olaylara yer verildiğini
   Dini dönemde islam dinin etkisiyle eserler oluşturulduğunu, beyit nazım biriminin kullanıldığını,
Modern dönemde Sosyal meselelerin işlendiğini, dörtlük nazım birimin kullanıldığını, dilinin sade olduğunu  görğyoruz.
c. Destan Dönemi................................> kavmi özellikler
   Dini Dönem.......................................> Di,n etrafında oluşan anlayış
  Modern dönem..................................> Aklın ve bireyin dünya ile ilişkisini yansıtan anlayış
ç.     Türk Edebiyatını Devirleri
a. Destan Dönemi             b. İslami Devir Türk Edebiyatı          c. Batı Tesirinde Gelişen Türk Edebiyatı
d.  Her dönemin kendine göre farklılıkları vardır. bu farklılıkların daha iyi anlaşılabilmesi, olayları daha iyi değerlendirebilmek ve dmnemin özellikelrini daha  açık ortaya koyabilmek için Türk edebiyatı devirlere ayrılmıştır.

                                     Anlama - Yorumlama:

1. a. Aysel Git Başımdan adlı şiir modern dönem şiir anlşayışını yansıtmaktadır
b. Şiirden  kişinin karamsar olduğu, kendini yalnız hissetği, karmaşık duygular içinde aşk yaşadığı anlaşılıyor. Bu da bize her edebi eserin  yazıldığı dönemin zihniyetini yansıttığını gösteriyor.
 2.  Türk Edebiyatı  yaşanılan dönemin kültürel, dini ve siyasi yaşamı ile etkileşim içine girer. Türkler islamiyeti kabulm ettikten sonra dini duygu düşünce ve yaşam biçimi edebi eserlere yansımıştır. Daha sonra Batı uygarlığı ile etkileşim içine girmiş ve  Batı edebiyatından edebi türleri edebiyatımıza kazandırmıştır.

4. Ahmet Paşa,  kasidesi nde aydın kesime yüksek zümreye hitap ediyor. çünkü süslü ve sanatlı bir anlatım var.
  Dadaloğlu, Yusuf Paşa Geliyor adlı şiiri ile halk kesimine hitap ediyor. dilinin sade oluşundan bunu anlıyoruz.
                          SAYFA 23
                                           DEĞERLENDİRME
1. 
**** Türk Memlük Yaratılış Efsanesi    Destan Dönemi ürünüdür.
**** Türk Edebiyatında bir yüksek zümre bir de halk edebiyatı ayrımı yaşanmıştır. Bunu  nedeni ... Aydınalrımız farkılı kültürlerden etkilenmişler, dil oldukça ağırlaşmış, süslü ve sanatlı bir anlatıma başvurulmuştur. halk bu analtılanalrı anlamadığı için halk edebiyat vartlığını devam ettirmiştir.
***** Dini Dönemde islami medeniyetin etkisi eserlere yansımıştır.
2.
-(  D)
-(D)
-(D)
-(Y)
3.     İstanbul'u Dinliyorum..........................>Modern Dönem
        Leyla vü Mecnun..................................> Dini Dönem
       Oğuz Kağan Destanı..............................> Destan Dönemi
        Ben sana Mecburum............................> Modern Dönem

4.  B. Her ikisinin de aynı ölçü ile söylendiği

5. A. Dil dil yabancı sözcük ve yabancı dil kurallarıyla yüklüdür.


Kaynak; http://yeniedebiyat.blogspot.com



Read more