Home
All posts
2014 Panel Örnekleri
YENİ DEPREM YÖNETMELİĞİ VE UYGULAMA SORUNLARI
Prof.Dr. Ömer Zafer Alku başkanlığında yapılan panelde, panelistlerin konuşmaları konuşma sırasına göre aşağıda verilmektedir.
Prof. Dr. Ömer Z. ALKU :
Oturumun son bölümüne, panel bölümüne gelmiş bulunuyoruz. Bu bölümde değerli konuşmacılarımız Sn.Mustafa DÜZGÜN, Sn. Nuray AYDI-NOĞLU, Sn. Erkan ÖZER ve Sn. Günay ÖZMEN olacak.
Şu ana kadar Yeni Deprem Yönetmeliği hakkında zaten çeşitli konuşmalar yapıldı, konunun içine girmiş olduk. Bu bölümde sizlerin katkısını bekledik, sizlerin görüşleriniz doğrultusunda bu bölümü düzenleyecektik, ama maalesef yazılı olarak bir tek soru geldi. Bu bölümde, konuşmacılarımız 5'er dakikalık süreler içinde yönetmeliğimiz üzerinde uygun gördükleri konuları dile getirecekler, bundan sonra söz yine sizlerin olacak. Sorularınız ile panelimizi yönlendireceksiniz.
Bu yönetmeliğimiz çok yakında yürürlülüğe girecek, ama üzerinde bazı düzeltme çalışmaları da yapılıyor. Uygulamada yer alan mühendislerimiz, bu yönetmeliğin gelişi ile biraz ürkek davranıyorlar ve sanki biraz huzursuzlar. Bu bizim genel tutumumuzdan kaynaklanıyor. Çünkü alışkanlıklarımızı bırakmak biraz zor geliyor, ama bunları bırakacağız artık. İşte bu amaçla düzenlenen bu toplantıda, sayın konuşmacılar sizleri bu konuya biraz daha ısındıracaklar tahmin ediyorum.
Doç. Dr. Mustafa DÜZGÜN:
Bundan önceki oturumlarda bildirim olmadığı için değerli sayın hocam Sıracettin beyi ben de saygıyla anarak başlamak istiyorum. Onun anısına böyle bir etkinliğin düzenlenmesi İzmir için oldukça iyi oldu Böylelikle kendisini bir kez daha anmış olduk. Düzenleme kuruluna ve katkıda bulunan bütün kuruluşlara şahsım adına teşekkür ederim.
Yeni Deprem Yönetmeliği için geçen on aylık süre içerisinde birçok tartışmalar yapıldı. Konu ile ilgili meslektaşlarımız ve kuruluşlar enine boyuna tartıştı ve hala tartışıyor. Zaten gerekli olan da bu, yani bu tartışmaların sürmesi. Zaten çağdaş ülkelere baktığımız zaman deprem yönetmelikleri yaklaşık olarak 8-10 yıllık bir süre içinde değiştiriliyor. Ülkenin sosyal yapısı ,ülkedeki teknolojik gelişmeler, malzemedeki iyileştirmeler bunlar hep bizim deprem türü altındaki yapıların tasarımını da geliştiriyor. Bundan evvelki yönetmelik 22 yıllık süreden sonra yeniden ele alındı ve etkili olacak oldukça radikal değişikliklerle geldi. Bu bakımdan hepimizi çok ilgilendiriyor gibi görünüyor ama aslında geriye dönüp baktığımızda eski deprem yönetmeliği ile yapılmış yapıların iyi uygulandığı örneklerde bir problem yok.
Son yıllarda iki tane büyük depremle karşı karşıya kaldık. Aslında deprem mühendisliği açısından ve etkili olması bakımından çok büyük depremler değil. Ama bizim ülkemizde, gelişmekte olan ülkemizde büyük yıkımlara sebep oldu.Büyük ekonomik yaptırımlara sebep oldu. Bedava sigorta olarak devletin cebinden çok büyük paralar çıktı. Şimdi böyle olunca, bizim bu depremlerden aldığımız örnekler ve bu arada çağdaş ülkelerdeki gelişmeleri dikkate alarak bu yönetmeliğin çıkarılması kaçınılmazdı ve öyle oldu. Bu yönetmeliği destekleyenlerden biriyim.
Yeni yönetmelikte ilginç olan, çarpıcı olan değişiklikler nelerdir? Sn. Nuray hocam sunduğu bildiride bunları ortaya koydu. En önemlisi tasarım felsefesi, kâğıdın üzerinde yaptığımız tasarım yerinde gerçekte birebir yapılmadığı takdirde istediğiniz kadar en iyi bilgisayar programlarıyla probleminizi çözseniz bile hiç bir anlamı yok; ama galiba bizim yapımızdaki, insan yapısındaki, mühendislikteki vurdumduymazlık hala devam ettiği için burada birazcık cezai müeyyideler gelmekte.İşte herkes eski tabiriyle deprem katsayısı, eskiye göre konut türü yapılarda % 50 artı diye feryat ediyor. Ne olacak? Bir gün önce yapılan yapı yıkılacak mı? Hayır, öyle bir şey yok. Ne oluyor? Bu aşamadan itibaren bir gelişme, bir yenilenme, bir kendimize gelme şeklinde bunu ele alabilirsiniz. Bu bakımdan baktığımızda deprem yönetmeliğimiz de kavram olarak modem deprem yönetmeliklerinin içerik ve düzenlemelerine uymuş bulunuyor. Bu bakımdan sevindirici.
En önemli kavram depremin dinamik bir etki olduğunun ortaya konulması. Çok önemli bir kavram. Bu dinamik kavramı bundan önceki deprem yönetmeliğinde kapalı bir şekilde geçiyordu. Ama burada daha bariz bir şekilde ortaya konmuş durumda. Bu yüzden, hatta çok basit olarak modların birleştirilmesi yönteminde, kesme kuvvetlerinin bulunmasında, ağırlık yerine kütlenin kullanılmasını dahi getirebiliyoruz. Bu felsefe bakımından çok doğru bir kavram. Şimdi dinamik bir olgu olarak baktığımız depremde eski yönetmelikteki deprem katsayısı kavramı yerine, spektral ivme dediğimiz deprem sırasında yapıya etki edecek ivmenin ne olacağı hakkında kesin kavram ortaya kondu, bu bakımdan ilgi çekici. Yani eski spektrum katsayısını daha gerçekçi bir şekilde tanımlamak söz konusu olduğu için deprem yönetmeliğinin bu kısmı oldukça ilgi çekicidir.
Şimdi burada bir başka kavram daha var. Sayın hocalarım bundan önceki bildirilerinde söz ettiler, düzenli ve düzensiz yapı kavramı. Eski bir yerleşim yeri olan İzmir için düzenli yapı yapmak belki o kadar kolay değil. Çünkü elimizin altındaki kısıtlı alanlara sahip parsellere mal sahibinin isteklerini yerine getirebilmek için bin bir cambazlıklarla, mimar oyunları karşılığında düzenli yapı yapmak o kadar kolay değil. Öyleyse düzenli yapı yapmamanın cezasını da çekeceğiz. Bunun bir bedelini ödeyeceğiz. Buda deprem yönetmeliğinde karşılığını bulmuş vaziyette. Eski yönetmelikte bir miktar değiniliyordu ama bu kadar açık bir tarifte değildi. Deprem hesapları sırasında kullanmış olduğumuz elastik davranışa yakın hesaplama yöntemleri içinde statik deprem yükü olarak tanımladığımız veyahut yeni yöntemler içinde burada epeyce açıklanmış olan dinamik analizlere yer verilmiş olması yine hesaplama yöntemleri açısından bizlere epeyce yol gösterici kavramlardır.
Burada en önemli kavram sünek yapı yaparsanız, sünek taşıyıcı sistem ve onun elemanlarında süneklik kavramlarını ve koşullarını yerine getirirseniz size ödül veriliyor. Zaten deprem felsefesinin içindeki taşıyıcı sistem davranış katsayısı olarak adlandırdığımız R katsayısı burada yapacağımız taşıyıcı sistemlerin bilinçli ve yerinde tam uygulanması durumunda size ödül getiriyor. Ama tabi ki bazı kısıtlamalar veya bunu yapamama kaygılarından dolayı da karşılığında iki kat gibi bir ceza ile her an karşı karşıya kalabiliyoruz. Artık gerçekçi zemin etkileşimi ile yapının hesaplarının yapılması isteniyor.
Bilgi Paylaşımında ve Karşılıklı Anlayış ve Saygının Önemini nasıldır
Bilgi Paylaşımında ve Karşılıklı Anlayış ve Saygının Önemini Nedir
Bilgi Paylaşımında ve Karşılıklı Anlayış ve Saygının Önemini Nedir?
Bilgiler bir çatışma içinde ve üstünlük gösterisi olarak sergilenmemeli. Bu tür bir yaklaşımla ortay konan bilgi paylaşımı pek sağlıklı değildir. Araya gurur girer bilginin karşıya ulaşmasını engeller. Bu yüzden bilimsel konular bir ağız kavgasına dönüşerek tartışılmamalı. Bir üstünlük göstergesi olarak sunulmamalı.
Read more
Bir İnsanın Her Konu Hakkında Bilgi Sahibi Olması
Bir İnsanın Her Konu Hakkında Bilgi Sahibi Olması Mümkün Müdür
Bir İnsanın Her Konu Hakkında Bilgi Sahibi Olması Mümkün Müdür?
Bir insanın her konu hakkında bilgi sahibi olması mümkün değildir. Buna ,insanın ömrü yetmez. Dünyada o kadar çok bilgi alanı var ki bunları tek tek öğrenmek insanın bir ömür boyu sürekli çalışması demektir.
Read more
Ariana Grande hayranlarıyla fotoğrafları
Ariana Grande ve Big Sean Fotoğrafları
Ariana Grande ve hayran fotoğrafları
Ariana Grande ve Big Sean Fotoğrafları
Ello Kayıt Ol
Ello kız ekleme
Ello kız varmı
Ello Nedir
Ello sosyal medya sitesi
Ello sosyal tanışma
yeni facebook Ello
Ello Nedir? Ello Kayıt Ol
Facebook'un aksine sitede reklam bulunmadığını ve bulunmayacağını açıklayan
Ello, yürüttüğü 'Anti Facebook' kampanyasıyla çok sayıda yeni kullanıcı kazandı.
Sitenin server'larının yetersiz kalması nedeniyle bir süredir yeni kullanıcılar siteye kabul edilemiyor. Ello'ya üye olmak isteyenlerin normalde 2 dolar civarında bir üyelik ücreti ödemeleri gerekiyor. Yaşanan talep patlamasının ardından bazı kullanıcılar, üyeliklerini online alışveriş sitesi eBay'de 100 dolar (220 TL) karşılığında satıyor.
Son dönemde hızlı bir biçimde yeni kullancılar kazanan Ello'un uzun vadede Facebook'a ciddi bir alternatif oluşturup oluşturamayacağı ise, merakla bekleniyor.
Ello'nun Facebook'a yönelik başlattığı kampanya hakkında Facebook'tan henüz resmi bir açıklama gelmedi.
NTV
Read more
Sitenin server'larının yetersiz kalması nedeniyle bir süredir yeni kullanıcılar siteye kabul edilemiyor. Ello'ya üye olmak isteyenlerin normalde 2 dolar civarında bir üyelik ücreti ödemeleri gerekiyor. Yaşanan talep patlamasının ardından bazı kullanıcılar, üyeliklerini online alışveriş sitesi eBay'de 100 dolar (220 TL) karşılığında satıyor.
Son dönemde hızlı bir biçimde yeni kullancılar kazanan Ello'un uzun vadede Facebook'a ciddi bir alternatif oluşturup oluşturamayacağı ise, merakla bekleniyor.
Ello'nun Facebook'a yönelik başlattığı kampanya hakkında Facebook'tan henüz resmi bir açıklama gelmedi.
NTV
Edebiyat Tarihi Hangi Konularla İlgilenir
Edebiyat Tarihi Hangi Konularla İlgilenir maddeler halinde
Edebiyat Tarihi Hangi Konularla İlgilenir?
- Edebiyat tarihi yazarın/şairin hayatı ile ilgilenir
- Şair ve yazarların edebi kişilikleriyle ilgilenir.
- Edebiyatı etkileyen tarihi olayları inceler.
- Edebi türlerin gelişimini inceler.
- Dönemin sosyal ve siyasi olaylarını inceler.
İslamiyet Öncesi Türk Şiiri
İslamiyet Öncesi Türk Şiiri nasıldı
İslamiyet Öncesi Türk Şiirinin Genel Özellikleri Nelerdir
İslamiyet Öncesi Türk Şiirinin Genel Özellikleri Nelerdir?
- Anlatımı sözlüdür.
- Din törenlerinde(şölen,sığır,yuğ) doğmuş, din dışı törenlerde gelişmiştir.
- Edebi ürünler manzumdur.(şiir şeklindedir)
- Edebi ürünler anonimdir, bunlara milli özellikler hakimdir.
- Yalın bir dil kullanılmıştır, dil yabancı etkilerden uzaktır, özTürkçedir.
- Şiirde “yarım uyak, hece ölçüsü, dörtlükler” kullanılmış.
- Şiir söyleyen kişilere “ozan, kam, baksı, şaman” denilir.
- Bu dönemde “sav, sagu, koşuk, destan” nazım şekilleri görülür.
- Genellikle aşk,tabiat, kahramanlık ve ölüm konuları işlenmiştir.
Haldun Taner Kimdir? Edebi Kişiliği, Hayatı ve Eserleri
Haldun Taner (16 Mart 1915, İstanbul - 7 Mayıs 1986 İstanbul), öykü, tiyatro ve kabare yazarı, öğretim üyesi ve gazeteci. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından birisidir. Türkiye'de epik tiyatro türü ve kabare tiyatrosunun öncüsüdür.
1915 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Ahmet Selahaddin, Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı üyesi ve İstanbul’un işgali sonrası mütareke yıllarında yazıları, dersleri ve nutuklarıyla ülkenin bağımsızlığını savunmuş bir aydındır. Beş yaşında iken babasını kaybetti. Annesiyle birlikte büyükbabasının konağında yaşadı[1].
Vatana hizmeti geçenlerin ve şehit olanların çocuklarına tanınan haktan yararlanarak parasız yatılı olarak girdiği[1] Galatasaray Sultanisi'ndeki orta öğrenimini 1935 yılında tamamladı. Mezuniyetinden sonra devlet tarafından Heidelberg Üniversitesi'nde öğrenim görmek üzere Almanya’ya gönderildi. Siyasal Bilgiler alanındaki öğrenimini geçirdiği ağır tüberküloz nedeniyle 1938’de yarıda bıraktı ve yurda döndü. 1938-1942 yılları arasında Erenköy Sanatoryumunda tedavi gördü.
Yüksek öğrenimini 1950’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Filolojisi Bölümü’nde tamamladı. 1950-54 yıllarında üniversitenin sanat tarihi kürsüsünde asistanlık yaptı.
Edebiyat yaşamına gençlik yıllarında yazdığı skeçlerle başladı. "Töhmet" adlı ilk öyküsü Yedigün dergisinde "Haldun Yağcıoğlu" takma ismiyle 1946'da yayınlandı. New York Herald Tribune Gazetesi'nin 1953'te İstanbul'da düzenlediği öykü yarışmasında "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu" öyküsüyle birinci oldu. 1956'da Varlık Dergisi’nin araştırmasında yılın en beğenilen öykücüsü seçildi.
Asistanlığı sırasında yazdığı “Günün Adamı” oyunu, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahnelenmeden yasaklandı[2]. Asistanlığı bırakıp Viyana’ya tiyatro bilimi eğitimi için gitti. 1955-1957’de Max Reinhardt Tiyatro Akademisi’nde öğrenim gördü. Viyana’daki bazı tiyatrolarda reji asistanı olarak çalıştı. 1957'de tekrar Türkiye’ye döndü. İstanbul Üniversitesi Gazeteci¬lik Enstitüsü'nde edebiyat ve sanat tarihi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde tiyat¬ro tarihi okuttu Bir yandan da Tercüman Gazetesi’nde (1952-1960) köşe yazıları yazmayı ve oyun yazarlığını sürdürdü.
1950’lerde oyun yazmaya başlamış olan ve tiyatrodaki ilk eserlerinde dramatik türün başarılı örneklerini veren Haldun Taner, ardından epik tiyatro denemelerine girişmişti. Türk Tiyatrosu’ndaki ilk epik tiyatro örneği olan "Keşanlı Ali Destanı" adlı oyunu ile dünya çapında tanındı. Bu oyun yurtdışında Almanya, İngiltere, Çekoslovakya, eski Yugoslavya'nın çeşitli kentlerinde oynandı. Atıf Yılmaz tarafından sinemaya aktarıldı (1964). Daha sonraki dönemlerde konularını güncel olaylardan alan siyasal-sosyal taşlamaların ağır bastığı oyunlar yazdı. Epik tiyatro ve kabarenin alanında verdiği yapıtlar çağdaş Türk tiyatrosunun klasikleri oldu. Eşsiz bir arı Türkçe kullanan Haldun Taner, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının ve tiyatrosunun önde gelen yazarları arasına girdi.
Devekuşu Kabare'yi (1967), Bizim Tiyatro'yu, Tef Kabare Tiyatrosu'nu kurdu. Küçük Dergi'yi çıkardı. Fıkra yazarlığını 1973’ten itibaren Milliyet’te sürdürdü. Öyküleri ve yazıları Yedigün, Ülkü, Yücel, Varlık, Küçük Dergi, Yeni İnsan dergilerinde de yayınlandı.
Filme de alınan "Kaçak" (1955) ile "Dağlar Delisi Ferhat" (Lütfi Akad ve Orhan Kemal'le birlikte, 1957) adlı senaryoları sırasıyla Türk Film Dostları Derneği'nin senaryo ödülünü ve Basın-Yayın Senaryo Armağanı'nı kazandı. “Sancho'nun Sabah Yürüyüşü” (1969) ile Bordighera Uluslararası Mizah Festivali Öykü Ödülü'nü, tiyatro dalında da “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” (1971) oyunuyla 1972 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü'nü kazandı. Sedat Simavi Vakfı 1983 Edebiyat Ödülü'nü Pertev Naili Boratav'la paylaştı.
Milliyet Gazetesinde "Deve Kuşuna Mektuplar" başlığı altında haftalık köşe yazıları yazan Taner, güncel olayları değerlendirdiği bu yazılarda yaşadığı dönemin bir çeşit edebi belgeselini sundu.
Yazarlığının yanı sıra İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde ve Edebiyat Fakültesinde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde edebiyat, sanat tarihi ve tiyatro dersleri veren Haldun Taner, Milliyet Gazetesi yazarlığı yaparken 7 Mayıs 1986’da İstanbul’da hayatını yitirdi.
Adı, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Kadıköy’deki sahnesine verilmiştir. Bilgi Yayınevi, bütün eserlerini dizi halinde basmıştır. Milliyet gazetesi Haldun Taner anısına 1987’den beri her yıl Haldun Taner Öykü ödüllerini düzenlemektedir.
Öyküleri
- Geçmiş Zaman olur ki (1946)
- Yaşasın Demokrasi (1948)
- Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu (1950)
- Tuş (1951)
- Onikiye Bir Var (1953)
- Ayışığında Çalışkur (1954)
- Sancho’nun Sabah Yürüyüşü (1964)
- Konçinalar (1967)
- Kızıl Saçlı Amazon (1970)
- Yalıda Sabah (1979)
- Şeytan Tüyü (1980)
- Bir Kavak Ve İnsanlar
- Ayak
- Keşanlı Ali Destanı (1964)
- Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım (1964)
- Zilli Zarife (1966)
- Vatan Kurtaran Şaban (1967)
- Bu Şehr-i İstanbul Ki (1968)
- Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1969)
- Astronot Niyazi (1970)
- Ha Bu Diyar (1971)
- Dün Bugün (1971)
- Aşk-u Sevda (1973)
- Dev Aynası (1973)
- Yâr Bana Bir Eğlence (1974)
- Ayışığında Şamata (1977)
- Hayırdır İnşallah (1980)
- Marko Paşa (1985)
- Aleyna'nın kızı (1985)
Tiyatro oyunlar
- Eşeğin Gölgesi
- Günün Adamı (1957)
- Dışardakiler (1957)
- Ve Değirmen Dönerdi (1958)
- Fazilet Eczanesi (1960)
- Timsah (1960)
- Lütfen Dokunmayın (1961)
- Huzur Çıkmazı (1962)
Hatıra
- Sırıtık Bir Küskün
Fıkra-Gezi-Söyleşi
- Devekuşuna Mektuplar (1960)
- Hak dostum Diye başlayalım Söze (1978)
- Düşsem Yollara Yollara (1979)
- Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil (1979)
- Yaz Boz Tahtası (1982)
- Çok Güzelsin Gitme Dur (1983)
- Berlin Mektupları (1984)
- Koyma Akıl Oyma Akıl (1985)
- Önce İnsan Olmak (1976)
Ödülleri
- 1953 - New York Herald Tribune Uluslararası Hikaye Yarışması Türkiye Birinciliği (Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu)
- 1955 - Sait Faik Hikaye Armağanı (Onikiye Bir Var)
- 1956 - Varlık Dergisi En Beğenilen Öykü Yazarı ödülü
- 1972 - Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü (Sersem Kocanın Kurnaz Karısı)
- 1983 - Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü
2014 THY Kabin Memuru Alım İlanı Detayları
Türk Hava Yolları A.O.'da Kabin Memuru Olarak Görev Yapacak Bayan Çalışma
Arkadaşları Arıyoruz.
Read more
Dünya'da en fazla ülkeye uçan ve üst üste 4. kez Avrupa'nın en iyi havayolu
seçilen Ortaklığımızın büyüme sürecinde Kabin Memuru olarak yer almak isteyen
iletişim becerisi yüksek, ekip çalışmasına yatkın, dinamik ve güler yüzlü bayan
çalışma arkadaşları arıyoruz.
Genel Özellikler
T.C. vatandaşı olmak
01/01/1986 ile 31/12/1991 tarihleri arasında doğmuş olmak
En az lise mezunu olmak (Yurtdışındaki okullardan alınan lise diplomaları için denklik belgesi ibrazı gerekmektedir.)
İyi derecede İngilizce bilmek
Adli Sicil Kaydı ve Adli Sicil Arşiv Kaydı bulunmamak
Sağlık ve Fiziki Koşullar
160-180 cm. arası boya sahip olmak (Boy-kilo orantılı olmalıdır.)*
Sağlık durumu uçuşa elverişli olmak (Seçme süreçlerinde başarılı olan adaylarımızdan işe başlama aşamasında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nce yetkilendirilmiş sağlık kurumlarından sağlık durumlarının uçuşa uygun olduğuna dair rapor almaları ve raporlarını THY A.O. Sağlık Müdürlüğü işyeri hekimlerine onaylatmaları gerekmektedir.)
THY A.O. kabin memuru üniforması giyildiğinde, vücudunun görünecek yerlerinde dövme, piercing, yara izi vb. bulunmamak
Daha önce THY A.O. veya diğer havacılık kuruluşlarındaki uçuş görevlerinden disiplinsizlik veya sağlık nedeniyle ayrılmış olmamak
*Boy-kilo ölçümleri, THY A.O. veya THY A.O.'nun belirleyeceği kurum/kuruluş tarafından yapılacaktır.
Başvuru Şekli ve İzlenecek Yol
Yukarıdaki şartları taşıyan adayların, ilana THY A.O. resmi web sitesi www.thy.com üzerinden başvurmaları gerekmektedir. Yalnızca bu adresten yapılan başvurular geçerlidir. Bunun dışında herhangi bir şekilde başvuru kabul edilmeyecektir.
Adaylar, aşağıdaki linkte yer alan başvuru formunu eksiksiz olarak tamamlayıp onayladıktan sonra THY A.O. tarafından süreçlere katılmak üzere davet edilecektir.
Adaylarımızın Dikkatine!
2012, 2013 ve 2014 kabin memuru alım süreçlerimizde boy ölçümü aşamasında elenen,
2013-2014 kabin memuru alım süreçlerimizde mülakatta elenen ve/veya süreci olumlu sonuçlanıp eğitim aşamasını tamamlamayan,
2014 yılındaki kabin memuru ilanlarına başvuran,
THY A.O.' dan herhangi bir sebeple iş sözleşmesinin feshi yoluyla ilişiği kesilen adaylar ilanımıza başvuru yapamayacaklardır.
Genel Özellikler
T.C. vatandaşı olmak
01/01/1986 ile 31/12/1991 tarihleri arasında doğmuş olmak
En az lise mezunu olmak (Yurtdışındaki okullardan alınan lise diplomaları için denklik belgesi ibrazı gerekmektedir.)
İyi derecede İngilizce bilmek
Adli Sicil Kaydı ve Adli Sicil Arşiv Kaydı bulunmamak
Sağlık ve Fiziki Koşullar
160-180 cm. arası boya sahip olmak (Boy-kilo orantılı olmalıdır.)*
Sağlık durumu uçuşa elverişli olmak (Seçme süreçlerinde başarılı olan adaylarımızdan işe başlama aşamasında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nce yetkilendirilmiş sağlık kurumlarından sağlık durumlarının uçuşa uygun olduğuna dair rapor almaları ve raporlarını THY A.O. Sağlık Müdürlüğü işyeri hekimlerine onaylatmaları gerekmektedir.)
THY A.O. kabin memuru üniforması giyildiğinde, vücudunun görünecek yerlerinde dövme, piercing, yara izi vb. bulunmamak
Daha önce THY A.O. veya diğer havacılık kuruluşlarındaki uçuş görevlerinden disiplinsizlik veya sağlık nedeniyle ayrılmış olmamak
*Boy-kilo ölçümleri, THY A.O. veya THY A.O.'nun belirleyeceği kurum/kuruluş tarafından yapılacaktır.
Başvuru Şekli ve İzlenecek Yol
Yukarıdaki şartları taşıyan adayların, ilana THY A.O. resmi web sitesi www.thy.com üzerinden başvurmaları gerekmektedir. Yalnızca bu adresten yapılan başvurular geçerlidir. Bunun dışında herhangi bir şekilde başvuru kabul edilmeyecektir.
Adaylar, aşağıdaki linkte yer alan başvuru formunu eksiksiz olarak tamamlayıp onayladıktan sonra THY A.O. tarafından süreçlere katılmak üzere davet edilecektir.
Adaylarımızın Dikkatine!
2012, 2013 ve 2014 kabin memuru alım süreçlerimizde boy ölçümü aşamasında elenen,
2013-2014 kabin memuru alım süreçlerimizde mülakatta elenen ve/veya süreci olumlu sonuçlanıp eğitim aşamasını tamamlamayan,
2014 yılındaki kabin memuru ilanlarına başvuran,
THY A.O.' dan herhangi bir sebeple iş sözleşmesinin feshi yoluyla ilişiği kesilen adaylar ilanımıza başvuru yapamayacaklardır.
9. Sınıf Edebiyat Sayfa 32 değerlendirme soruları ve cevapları
9. Sınıf Edebiyat Sayfa 32 Soruları ve Cevapları Ekoyay Yayınları
9. Sınıf Edebiyat Sayfa 32 Soruları ve Cevapları ( Ekoyay Yayınları )
A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan noktalı yerleri uygun ifadelerle doldurunuz.
• Metinler işlevleri bakımından ikiye ayrılır: 1.SANATSAL 2.ÖĞRETİCİ
• Öğretmek ve bilgi vermek amacıyla kaleme alınan yazılara ÖĞRETİCİ metin adı
verilir.
B.Aşağıdaki cümlelerde yer alan bilgilerin doğru olup olmadığını belirleyerek uygun seçeneği işaretleyiniz.
• Cümle ve cümIelerin anlam birimleri olarak birIeşmesi metnin ana düşüncesini ya da temasını oluşturur. Doğru ( X ) Yanlış ( )
• Sanat metinlerinde verilmek istenen mesajın doğruluğunun ya da yanlışlığının kanıtlanması gerekir.Doğru ( ) Yanlış (X)
• Öğretici metinler sanat metinlerinden gerçeklikle olan ilişkisi bakımından ayrılır.Doğru ( X ) - Yanlış ( )
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
A) İletişim aracı olması
B) Yapı ve anlamca bütünleşmiş birimlerden oluşması
C) İçerdiği anlamın kişiden kişiye değişmeyecek biçimde sabit olması
D) Farklı anlatım biçimleriyle oluşturulabilmesi
E) Ortaya çıktığı dönemin izlerini taşıması
2. Kitaplarla tanıştıktan sonra yaşamım anlam kazandı, diyebilirim. İnsanlarla iletişimim çok değişti; konuşurken, yazarken, okurken, düşünürken neredeyse hiçbir sorun yaşamıyorum. Dünyaya daha geniş bir pencereden bakmayı öğrendim. Kendimi çok daha rahat anlatabiliyorum. Keşke herkes zamanını nasıl değerlendireceği üzerinde düşünse ve bunun bir kısmını okumaya ayırsa. Böylece insanlarda kendini bir başkasının yerine koyma duygusu gelişir ve bireyler birbirleriyle daha rahat iletişim kurabilir.
Bu parçada okumayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir?
A) Zamanın bilinçli kullanılmasıyla bağlantılı olduğuna
B) Bireylerin, olayları algılayış biçimini değiştirdiğine
C) İnsanların birbirlerini anlamasını kolaylaştırdığına
D) Kişilerin, kendilerini tanımalarına olanak sağladığına
E) İnsanlara,başkalarını yönlendirme gücü kazandırdığına 2002-ÖSS
2014 Dilekçe örnekleri
Dilekçe Yazımıyla İlgili Özellikler Nelerdir
Dilekçe yazımıyla ilgili özellikleri araştırınız
Dilekçe Yazımıyla İlgili Özellikler Nelerdir?
Dilekçe, bir isteği bildirmek, bir şikâyeti duyurmak veya herhangi bir konuda
bilgi vermek amacıyla resmî veya özel kurumlara/kuruluşlara yazılan resmî
yazıdır.
Dilekçe, herkesin zaman zaman
yazmak zorunda kalabileceği bir mektup
türüdür.
Dilekçe yazarken aşağıdaki
hususlara dikkat edilmelidir:
Dilekçe metni genellikle kısa
olur. Ancak bazı özel durumlarda kâğıdın ön yüzü yeterli olmazsa kâğıdın arka
yüzüne yazılmaz ikinci bir kâğıt kullanılır.
Konular kısa ve öz olarak belirtilir. Gereksiz ayrıntılara yer verilmez.
Dilekçe bilgisayarla, daktiloyla veya mavi ya da siyah mürekkepli dolma kalemle yazılır. Tükenmez kalemle veya kurşun kalemle dilekçe yazılmaz.
Dilekçe metni, sayfaya güzel bir kompozisyonla yerleştirilir (Yukarıda kâğıdın dörtte biri kadar, sol tarafta en az 3 cm ve sağ tarafta 1 cm boşluk bırakılmalıdır.).
Anlatımın yalın ve duru olmasına özen gösterilir.
Dilekçe, hangi kuruma veriliyorsa bu makamın adı başa yazılır. Kurum adının sağ altına kurumun bulunduğu şehir adı yazılır.
Dilekçeye sorunla ilgilenecek kuruma veya makama hitapla başlanır. Hitaplar kurumun idari yapısına uygun olmalı ve eksiksiz yazılmalıdır: Ankara Valiliğine,
Konular kısa ve öz olarak belirtilir. Gereksiz ayrıntılara yer verilmez.
Dilekçe bilgisayarla, daktiloyla veya mavi ya da siyah mürekkepli dolma kalemle yazılır. Tükenmez kalemle veya kurşun kalemle dilekçe yazılmaz.
Dilekçe metni, sayfaya güzel bir kompozisyonla yerleştirilir (Yukarıda kâğıdın dörtte biri kadar, sol tarafta en az 3 cm ve sağ tarafta 1 cm boşluk bırakılmalıdır.).
Anlatımın yalın ve duru olmasına özen gösterilir.
Dilekçe, hangi kuruma veriliyorsa bu makamın adı başa yazılır. Kurum adının sağ altına kurumun bulunduğu şehir adı yazılır.
Dilekçeye sorunla ilgilenecek kuruma veya makama hitapla başlanır. Hitaplar kurumun idari yapısına uygun olmalı ve eksiksiz yazılmalıdır: Ankara Valiliğine,
Daha sonra konunun belirlendiği metin bölümüne geçilir. Bu bir şikâyet dilekçesiyse, şikâyet sağlam kanıtlara dayandırılır. Eğer iş isteme dilekçesiyse, öğrenim durumu, yaş, kısa bir öz geçmiş, kurumca aranan seçkin nitelikler açık seçik belirtilir.
Dilekçe bitiminde sağ alt köşeye adı ve soyadı yazılır, imzalanır. Tarih, isim ve imzanın bir satır üstünde yer alır.
Sol
alt köşeye adres yazılıdır.
Dilekçe imzalandıktan sonra sol tarafa açık adres bildirilir. Dilekçeyle birlikte varsa verilen ekler, adresi yazdıktan sonra ekler başlığı altında numara verilerek sıralanır. Evrakın kaybolmaması için (varsa) ekler mutlaka belirtilir.
Dilekçe imzalandıktan sonra sol tarafa açık adres bildirilir. Dilekçeyle birlikte varsa verilen ekler, adresi yazdıktan sonra ekler başlığı altında numara verilerek sıralanır. Evrakın kaybolmaması için (varsa) ekler mutlaka belirtilir.
Bir
dilekçede sadece bir kişinin imzası bulunur ve imzasız dilekçeler geçersiz
sayılır.
9. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 31 etkinlikleri ada yayınları
9. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 31 Soruları ve Cevapları Ada Yayınları
9. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 31 Soruları ve Cevapları (Ada Yayınları)
1. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
• DİL , bir milleti, bir topluluğu millet yapan, onu diğer millet ve toplumlardan farklı kılan hayat belirtilerinin bütünüdür.
• Kültür ürünleri ve bilimsel buluşlar gibi kişisel tecrübeler de..DİL ARACILIĞIYLA gelecek kuşaklara aktarılır.
2."Kültür, bir cemiyetin sahip olduğu maddi ve manevi değerlerden oluşan öyle bir bütündür ki
cemiyet içinde mevcut her nevi bilgiyi, alakaları, kıymet ölçülerini, görüş ve zihniyet ile her nevi davranış şekillerini içine alır. Bütün bunlarla birlikte, o cemiyet mensuplarının ekserisinde müşterek olan ve onu diğer cemiyetlerden ayırt eden hususi bir hayat tarzı temin eder."
Paragrafta kültürün hangi işlevine değinilmemiştir?
A.Toplum içinde her tür bilgiyi, değer ölçülerini, görüş ve zihniyeti kapsaması
B. Toplumun maddi, manevi değerler bütününü temsil etmesi
C. Toplumun çoğunluğunun hayat tarzını ifade etmesi
D.Toplumu, diğer toplumlardan ayırt edici özelliğe sahip olması
E. Fertlerin toplu yaşama isteklerini yansıtması
3.Aşağıdakilerden hangisi kültürün unsurlarından biri değildir?
A. Dil B. Tarih C. Din D. Örf, âdet ve gelenekler E. Vicdan
4. "Kentler hatta köyler arasında da az çok değişik konuşmalara rastlanır; sözcüklerin söylenişi başkalarınkine benzemez. Tümcelerin kuruluşunda da az çok ayrılık görülür. Bu konuşma ayrılığına denir."
Yukarıdaki tanımda boşluğa getirilecek kelime hangisidir?
A. Lehçe B. Ağız C. Şive D. Tonlama E. Diyalektik
ARAŞTIRMA
1. Sınıfa getirmek üzere bir Türk dünyası haritası temin ediniz.
2. Köken bakımından dil ailelerini araştırınız.
3. Dünya dillerinin yapı bakımından özellikleri hakkında bilgi edininiz.
4. Türkçenin yapı ve köken bakımından dünya dilleri arasındaki yerini araştırınız.
3 Ekim 2014 Cuma okul var mı
3 Ekim 2014 Cuma Okullar Tatil Mi
3 Ekim 2014 Cuma tatil mi
3 Ekim 2014 Cuma yarım gün mü
3 Ekim 2014 Cuma Okullar Tatil Mi?
3 Ekim 2014 arife günü Okullar yarım gün tatil ilan edilmiştir, aynı zamanda tüm iş yerleride yarım zamanlı mesai yapılacaktır. Şimdiden herkese iyi tatiller
Read more
Kültürün Nesillere Aktarımında Dilin Önemi Nedir?
Dil ve kültür geçmiş ile gelecek aralarında bir köprü vazifesi görür .
Dil kültürün taşıyıcıdır,dil olmasaydı kültürel birikim gelecek nesillere taşınamazdı.
Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasında ortak lisan ve kültürün mühim bir payı vardır .
Kültür ve dil bir toplumun yaşayış biçiminden mühim izler taşır .
Kültür ve dil bir halkın en önemli ortak özelliklerindendir .
Read more
Dil kültürün taşıyıcıdır,dil olmasaydı kültürel birikim gelecek nesillere taşınamazdı.
Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasında ortak lisan ve kültürün mühim bir payı vardır .
Kültür ve dil bir toplumun yaşayış biçiminden mühim izler taşır .
Kültür ve dil bir halkın en önemli ortak özelliklerindendir .
Gönderici-alıcı
iletişimde bulunması zorunlu iki ögedir.
Da Vinci's Demons 3. Sezon 1 bölüm
Da Vinci's Demons 3. Sezon başlama tarihi
Da Vinci's Demons 3. Sezon Ne Zaman BaşlıDa Vinci's Demons 3. Sezon Ne Zaman Başlıyor
Da Vinci's Demons 3. Sezon Ne Zaman Başlıyor?
2. Sezonu nefes kesen ve çok heycanlı bir noktada final yapan Da Vinci's Demons dizisinin 3. sezonu Starz kanalı tarafından onaylandı. Efsane dizinin 3. sezonu 2015 Nisan ilk haftası yayınlanacak.
Dizi bazı önemli değişikliklerde yapıldı ünlü yapımcı David S. Goyer artık yürütücü yapımcı olarak görev alacak, Dizinin bütün işleyişinden sorumlu olan kişi ise Breaking Bad dizisinden tanıdığımız Emmy ödüllü John Shiban, bu gelişme ile dizinin işleyişinde büyük öldücüde değişilikler olabilir, merakla bekliyoruz
10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 37 Soruları ve Cevapları Nova Yayınları
2014 2015 10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 37 değerlendirme soruları ve cevapları
10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 37 Soruları ve Cevapları ( Nova Yayınları )
SAYFA 37
DEĞERLENDİRME SORULARI VE CEVAPLARI
1. Aşağıdaki boş bırakılan
yerlere uygun kelime ve kelime gruplarını yazınız.
•İnsanlığın ilk dönemlerinde kişilerin tabiatla,
düşmanlarıyla ve olağanüstü güçlerle mücadelesinde düş yoluyla ortaya koyduğu
tavır .....MİTLERİN..... doğmasına neden
olmuştur.
•Mitlerin oluşum süreci hakkında şunları söyleyebilirim:
…………..Kişilerin tabiatla, düşmanlarıyla ve
olağanüstü güçlerle mücadelesinden doğmuştur. …
•Destan Dönemi, büyük oranda tanrılar etrafında
şekillenmiştir.
..............................................................................................................................
•...Sözlü edebiyat.....
mitolojik dönemde oluşmaya başlamıştır.
• Bir insan topluluğunu oluşturan bireyleri ....ortak değerler..... birbirine bağlar.
2. Aşağıdaki cümlelerin
karşısına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
Destan kahramanları günlük hayatta rastlayabileceğimiz
özelliklere sahiptir. ( Y )
Destanlar, Destan Dönemine ait ürünlerdir. ( D )
Her millette destan söyleme geleneği görülür. (D )
Destanlar milletlerin olağanüstülükler içeren, uzun, manzum
kahramanlık hikâyeleridir. ( D )
Destanlarda olağanüstü unsurlara rastlanmaz. (Y )
Atasözleri ait olduğu milletin dünya görüşünü ortaya koyar.
( D )
Atasözleri ders verici özelliğiyle günümüzde de
geçerliliğini ve önemini korur. ( D )
Mitolojik ögelerin dönemin zihniyeti ile hiçbir ilgisi
yoktur. (Y )
3. Aşağıdaki destan-millet
eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Fin-Kalavela
B) Yunan-İlyada
C) Alman-Nibelungen
D) Çin-Atilla
E) Türk-Ergenekon
4. Aşağıdakilerden hangisi
sözlü edebiyat döneminin ürünü değildir?
A) Sav B) Sagu
C) Destan D) Mesnevi E) Koşuk
5. Aşağıdakilerden hangisi
Türk destanlarında görülen mitlerden biri değildir?
A) Kurt B)
Ağaç C) Kutlu taş D) Elma E) Işık
6. Aşağıdakilerin hangisinde
doğal destanlar bir arada verilmiştir?
A) İlyada, Kalevala, Oğuz
Kağan
B) İlyada, Kaybolmuş Cennet, Oğuz Kağan
C) Kaybolmuş Cennet, Kalevala, Şehname
D) İlyada, Kurtarılmış Kudüs, Kalevala
E) Kurtarılmış Kudüs, Şehname, Odysseia
(1988-ÖYS
7.Sözlü edebiyatla mitoloji
arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Sözlü edebiyat ürünleri mitoljk hikâyelerden doğmuştur.
Yazının icat edilmediği düşünülen zamanlarda toplumlar düşüncelerini sözlü
ürünlerle ortay koymuşlardır. Bu ürünlerin çoğu mitolojik ögeler barındırır
Ağrı Dağı Efsanesi kısa özeti
Ağrı Dağı Efsanesi hakkında bilgi
Ağrı Dağı Efsanesi kişileri
Ağrı Dağı Efsanesi Özeti
Ağrı Dağı Efsanesi Özeti
Kır bir at Ahmet'in evinin kapısına gelir ve bir süre orda
bekler. Bunun üzerine Ahmet atı kendi kısmeti olarak görür ve atı sahiplenir.
Bir süre sonra atın Beyazıt Paşası Mahmut Han'a ait olduğu anlaşılır. Mahmut Han
atını ister. Fakat Ahmet atı vermek istemez. Çünkü ağrı geleneklerinde bu
böyledir ve o atın haktan yadigar olduğu düşünülür. Atı geri alamayınca Ahmet'in
evine adamlarını gönderir ve bir süre sonra Ahmet'i zindana attırır. Burada
paşa'nın kızı Gülbahar ile Ahmet arasında büyük bir aşk başlar. Başta Mahmut Han
olmak üzere tüm engelleri aşarlar.
Sofi kır bir atın Ahmet'in evinin önünde durduğunu gördü.
Bunun üzerine Ahmet'e haber verdi. Atı gören Ahmet bunun kısmeti olduğunu anlar.
Bu ağrı geleneklerine göre de böyledir. Fakat atın gerçek sahibi Mahmut Han bunu
kabul etmez. Ahmet'in üzerine adamlarını gönderir. Ahmet atı adamlara da vermez.
Herkes Mahmut Hana Ahmet'in haklı olduğunu söyler. Fakat O bunu anlamak istemez.
Bunun üzerine tüm adamlarını alıp ağrı yöresine gider. Fakat orda Sofi hariç
kimseyi bulamaz. Sofi'yi zindana atar. Paşa'nın kızı Gülbahar Sofi'den ve onun
kavalından çok etkilenir ve sürekli onu dinlemeye gider. Bu sırada Mahmut Han
Ahmet'i bulması için Musa Bey'i görevlendirir. Ahmet'i bulan Musa Bey Ahmet'i
razı eder ve Paşa'nın yanına dönerler. Paşa Ahmet'in geldiğine sevinmiştir. Bu
sevinç Ahmet'in atı vermeyi kabul etmemesiyle kaybolur. Sinirlenen Mahmut Han
hem Ahmet'i hem de Musa Bey'i zindana attırır. Zindanda tanışan Ahmet ile
Gülbahar aşık olurlar. Gülbahar zindancı başı Memo'nun yardımıyla sık sık
zindana gelir. Atını geri alamayan Paşa Ahmet'i öldürmeye karar verir. Bu duruma
çok üzülen Gülbahar kardeşinden yardım ister. Fakat istediğini alamaz. Çaresiz
kalan Gülbahar Demirci Hüso'dan yardım ister. Hüso Kervan Şeyhi'nin de
yardımıyla atı getirir ve sarayın kapısına bağlar. Gülbahar bu duruma çok
sevinir ve Ahmet'in yanına koşar. Fakat Paşa Ahmet'i öldürmekten vazgeçmez. Bu
durumu öğrenen Gülbahar bir şeyler yapmaya uğraşır. Kimseden yardım gelmeyince
Ahmet'i kaçırmayı düşünür. Bunun için Memo'ya gider. Memo ile konuşur. Gülbahar
Ahmet'in kurtulması için her şeyini vermeye hazırdır. Memo Gülbahar'dan sadece
saçının bir telini ister. Gülbahar seve seve kabul eder.Memo kapıları açar ve
Ahmet ve arkadaşlarını dışarı çıkarır. Bunu öğrenen Paşa Memo'yu öldürür. Tüm bu
olaylardan korkan Yusuf babasına gidip her şeyi anlatır. Bunun üzerine Mahmut
Han kızı Gülbahar'ı zindana atar. Halk bu olaya çok sinirlenir ve büyük bir
kalabalık halinde saraya yürür ve Gülbahar'ı alır. Gülbahar ve Ahmet demircinin
evinde buluşup Hoşap Kalesine giderler. Mahmut Han onları burada da rahat
bırakmaz. Fakat gelen kalabalıktan korkar ve biraz yumuşar. Ahmet ve Gülbahar
saraya gelir. Mahmut Han Ahmet'ten ağrı Dağına çıkmasını ister. Eğer çıkıp dağın
tepesine ateş yakarsa kızı vereceğini bildirir. Ahmet kabul eder ve yola çıkar.
Bu sırada sarayın çevresini saran kalabalık gittikçe artmaktadır. Bundan korkan
Paşa Ahmet'i affettiğini bildirir. Bunun üzerine birçok kişi Ahmet'i bulmak için
yola çıktı. Fakat onlara gerek kalmadan Ağrı'nın tepesinden bir ışık yükselmeye
başladı. Herkes sevinç içindeydi. Geri dönen Ahmet Gülbahar'ı alır ve tekrar
dağa doğru yola çıkar. Küp Gölü yakınlarında bir mağarada dururlar. Fakat Ahmet
durgunlaşmıştır. Bunu fark eden Gülbahar Ahmet'e durumu sorar. Ahmet Memo'dan
bahseder. Gülbahar'a Memo'ya ne verdiğini sorar. Hiçbir şey vermediğini söyleyen
Gülbahar durumu anlamıştır. Ertesi gün Ahmet kalkar ve yürümeye başlar. Gülbahar
seslenir; ama işe yaramaz. Gülbahar Ahmet'i Küp gölünde yitirmiştir.
Bu metinde de at, ışık ateş unsurları mitolojik
ögelerdir.
Destan Dönemi ve Bilgi Çağını Düşünce Dünyası Açısından Karşılaştırılması
Destan Dönemi ve Bilgi Çağını Düşünce Dünyası Açısından Karşılaştırınız
Destan Dönemi ve Bilgi Çağını Düşünce Dünyası Açısından Karşılaştırılması
Destan döneminde insanlar anlayamadıkları olayları izah
ederken olağanüstü güçlere yer vermiş bu olayları bilgi ve akılla değil daha çok
duyguyla hareket etmişlerdir. Günümüzde ise olaylar bilimin ışığında yorumların. Akıl ve
bilgi ön plandadır.
Türklerin Düşünce Yapısı ile Türk Destanları Arası
Türklerin Düşünce Yapısı ile Türk Destanları Arasında Nasıl Bir İlgi Kurulabilir
Türklerin Düşünce Yapısı ile Türk Destanları Arasında Nasıl Bir İlgi Kurulabilir
Evet, kurulabilir. Türkler Gök tanrıya inanırlar. Gök tanrı
inancı sosyal hayatın düzenlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Ülkeyi yönetecek
kişileri Göktanrı’nın gönderdiğine inanılır. Bu inanç ışığında da ağaca inen bir ışıktan
bir insan doğar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popular Posts
-
Selena Gomez Kim Kardashian Lady Gaga Demi Lovato Lidsay Lohan Bar Rafaeli Amber Rose
-
Aynalar Ayna, insanın kendisini görmesi için kull and ığı cam veya maden levhadır. Mercek ise içinden geçen paralel ışınları birbirine y...
-
Hikayenin Konusu: Çocukların birbirlerinin kanını içerek kan kardeşi olmaları ve kan kardeşlerin kötü gününde kardeşinin yanında olacağın...
-
İstiklal Marşı’nın son kıt’ası hariç diğer kıt’aları işgal dönemini anlatır. Bu nedenle bu kıt’alarda; ümit, teşvik, öğüt gibi milli hisleri...
-
Gavat Ne Demek Gavat; kadın pazarlayan kimse, kendi kadınını peşkeş çeken. Gavvad argoda, pezevenk, muhabbet tellali demek olup küfür sö...
-
Eylem kök ya da gövdelerine “-mış, -miş, -muş, -müş” eklerinden biri getirilerek yapılır. Anlamı: -Geçmişte yapılan bir eylemi k...
-
Adı: Soyadı: Sınıfı: Numarası: Do you know that your eating style gives information about your health. If you like fatty...
-
Demi Lovato müzik dünyasının en mütevazi kişilerinden biridir, ve kendisiyle çok barışıktır, kilolu olması veya kaşlarının tek olması onu r...
-
Gta San Andreas Çiş Yapma Şifresi, Sigara İçme, Sarhoş Olma İçki İçme Hile Kodları Gta San Andreas oyununda oturmanıza, duvara yaslanmanıza,...
-
Klasisizm akıl ve sağduyuya dayanır. Romantizm duyguya ve hayale dayanır. Klasizmde mantık önemlidir romantizmde coşku ve hisler önemli...