2013 - 2014 10. Sınıf Edebiyat Sayfa 42 - 55 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

SAYFA 42-55 ARASI CEVAPLARI
OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN METİNLER
SAYFA 47
(bu yazının tamamı edebiyatfatihi.blogspot.com sitesinden alınmıştır, kaynak siteyide ziyaret etmeyi lütfen unutmayın )

1.etkinlik:
a)Oğuz Kağan’ın “yüzü gök”, “ağzı ateş (gibi) kızıl”, “gözleri elâ” , “kaşları kara”  ve “perilerden güzeldi, ayakları öküz ayağı gibi; beli kurt beli gibi; omuzları samur omuzu gibi; göğsü ayı göğsü gibi idi....”

b) Anasını sütünü bir kere emer
-Çiğ et,çorba ve şarap ister
-Dile gelir.
-Kırk gün sonra büyür yürür ve oynar
-at sürüleri güder,ata biner av avlar
Kimsenin yaklaşamadığı gergedanı Oğuz Kağan'ın öldürmesi ona hanlık ünvanı verilmesini sağlamıştır.


ç) Bu destan Oğuz Kağan etrafındaki çekirdek çekirdekliğin halk arasında olağanüstülükler kazandırılıp kuşaktan kuşağa aktarılması sonucu oluşmuştur.
SAYFA 48:
B) Destanlar da diğer metinler gibi kurmacadır. Kahramanları tarihsel açıdan yaşamış olsa da abartılı şekilde anlatıldığı için kurmaca yapıya sahiptir.

b) Olay örgüsü yer yer olağanüstülükler göstermektedir.
c) Oğuz Kağan Destanı  Hun hükümdarı Mete Han’ın zamanında geçmektedir.
ç) Zaman olarak “bu çağ” kavramı geçmektedir. Belli bir tarih ve dönem adı geçmemektedir. Sadece zamanı ifade eden sabah olunca, sabah, biraz sonra gibi zaman ifade eden kavramlar geçmektedir.
d) Kişiler;
Ay Kağan:Oğuz Kağan'ın annesi.
Göğün ve yerin kızları:Oğuz Kağan'ın eşleri.
Gün,Ay,Yıldız;Gök,Dağ,Deniz;Oğuz Kağan'ın çocukları.
Altun Kağan:Oğuz Kağan'ın hükümdarlık ilanından sonra ona bağlılığını bildiren kağan.
Urum Kağan:Oğuz Kağan'a itaat etmeyen ve onunla savaşıp yenilen kağan.
Uruz Bey:Urum Kağan'ın kardeşi.
4.etkinlik:
Metinde belli mekân tasviri yapılmamış. Orman ismi zikredilmiştir. Gün doğusu ve gün Batısı isimleri yer ismi olarak kullanılmıştır.
Mekanın anlatımı:
Bu çağda! Bu yerde!

Bir büyük orman vardı, Oğuz yurdundan içre,

Ne nehir, ne ırmaklar akardı bu orman içre.

Ne çok av hayvanları, ormanda yaşar idi,

Ne çok av kuşları da üstünde uçar idi!

Ormanda yaşar idi, çok büyük bir gergedan,.

Sabah olunca gördü, kendinden büyükleri,

Çağırtarak getirtti, kendinden küçükleri.

 "Gün, Ay ve Yıldız sizler, gidin gün doğusuna,

Gök, Dağ ve Deniz siz de gidin gün batısına!

b) Mekânlar destanın içeriğine uygun olarak seçilmiştir.
1) Oğuz Kağan’ın bir anda büyümesi
Gökten ışıkla inen kadınla ve ağaç kavuğundaki kadınla evlenmesi
Bir anda çocuklarının olması
Geldi ana göğsüne, aldı emdi sütünü,
İstemedi bir daha, içmek kendi sütünü
pişmemiş etler ister, aş, yemek ister oldu!
Ansızın dile geldi, söyler, konuşur oldu!
Kırk gün geçtikten sonra, yürür oynaşır oldu!
……………
Oğuz Kağan bir yerde, Tanrı'ya yalvarırken:
Karanlık bastı birden, bir ışık düştü gökten!
Öyle bir ışık indi, parlak aydan, güneşten!
Oğuz Kağan yürüdü, yakınına ışığın,
Oturduğunu gördü, ortasında bir kızın!
Bir ben vardı başında, ateş gibi ışığı,
Çok güzel bir kızdı bu, sanki Kutup Yıldızı!
Öyle güzel bir kız ki gülse gök güledurur!
Kız ağlamak istese, gök de ağlayadurur!
Oğuz kızı görünce, aklı gitti beyninden
Kıza vuruldu birden, sevdi kızı gönülden

2) Oğuz Kağan Destanı’nın teması: Kahramanlık
Tarihle İlişkisi: İslamiyet öncesi Türkler savaşçı bir millet oldukları için işlenin tema ile tarih arasında bir ilişki vardır.
İnsanlıkla İlişkisi: Oğuz Kağan’ın Türk beylerini bir araya toplayarak onlara fikir danışması, oğullarını eğitmesi destanın gerçekle olan ilişkileridir. Oğuz Kağanın bu davranışı insani olan davranışlardır.  Tema kahramanlık olduğu için insani ilişkilerin iyi olması savaşların kazanılmasında önemli bir unsurdur.
Mitoloji ile ilişkisi: Oğuz Kağan destanında kadın, ağaç, ışık, rüya, ok-yay, uluğtürk gibi birçok mitojik öge vardır. Bu yönden destan mitoloji ile yakından ilişkisi vardır.
Hayatla ilişkisi: Oğuz Kağan destanı hayatın içinde olan bir destandır. Bir aile yaşamı vardır. Bu yönüyle hayatla ilişki içindedir.
5.etkinlik:Kendiniz yapınız.

3a) Destan anlatıcısı  metinde olan bütün olayları bilen bir kişiliktir. Biz buna tanrısal bakış açısı diyoruz. Her şeyin beraber yapıldığı, ortak kültür değerleri olan bir topluma anlatılmıştır. Nasihat olsun diye anlatılmıştır.

SAYFA 50:
Ç) Destandaki kelimeler destanın içeriğine uygun olarak seçilmiştir. Cümleler kısa ve özdür. Konuşma havasında bir anlatımı vardır.
D) Destan dilinin oluşumunu ve destan dilindeki mitolojik ögelerin, dinî törenlerin, musikinin
ve hayatla mücadelenin etkilerini inceleyiniz. İnceleme sonuçlarını defterinize yazınız.
Destanlar, eski çağlarda ezgiye eşlik etmeye en uygun biçimde, çoğunlukla nazımla düzenlenmiştir. Epik şiirin en güzel örnekleri olan destanlarda olağanüstü olayla­rın, doğaüstü kahramanların, Tanrı’ların savaşlarının yanı sıra; eski çağ insanlarının inanışları, yaratılış ve varoluş konusundaki düşünceleri; ulusların özlemleri ve düş­leri de dile getirilir. Destanlar insanların olayları dinleme ve anlatma gereksinimin­den dolayı kuşaktan kuşağa yayılmıştır. Yüzyıllar boyunca Türklerin duyuş, düşünüş, inanış ve hayallerini; güzel sanatları­nı; aşk, aile, vatan, ulus ve devlet anlayışlarını Türk destanlarında görebiliriz. Destanlar her zaman tarihî gerçekleri doğru biçimde nakletmezler. Destanlarda tarihî olay ve kahramanlar milletin ortak bilinçaltının, vicdanının istek, beklenti, doğruları ve değerleri ile idealleştirilir. Eski hatıralarla birleştirilerek tarihi gerçekmiş gibi anlatılırlar. Her milletin millî kimlik ve nitelikleri, ortak dünya görüşü, hatıra ve beklentileri yanında kusurları ve yanlışları da destanlarına yansır.

E) Destan diliyle doğal dili karşılaştırınız. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.

7.etkinlik:
Destanlarda belli bir edebî dil vardır. Çünkü destanlar genel olarak manzum olarak söylenirler. Bu yapılırken ise edebî bir kullanılmasını gerektirir. Edebî dili olan şiirlerin ezberlenmesi ve akılda kalması daha kolaydır.

 SAYFA 51:
4)Oğuz Kağan tarihi gerçeklikte karşılı vardır. Oğuz Kağan Türklerin meşhur hükümdarı Mete Han’dır.Oğuz Kağan destanı Destan Döneminin siyasi, sosyal ve kültürel yapısını kısmen yansıtmaktadır.
SAYFA 52:
B)

SAYFA 54)
11.etkinlik:
destanların özellikleri

Manzum hikâyelerdir.
Destanlarda olağanüstü olaylar ve olağanüstü özellikte kahramanlar vardır.
Destanlar anonim ve sözlü edebiyat ürünleridir.
Ağızdan ağıza dolaşmak suretiyle oluşmuşlardır.
Destanlarda anlatılan olayların geçtiği yer ve zaman bilinmez.
Kahramanlar lider ve kurtarıcı rolündedir.
12.etkinlik:
a)
ÜÇ ŞEHİTLER DESTANI İLE OĞUZ KAĞAN DESTANININ KARŞILAŞTIRILMASI
Oğuz Kağan Destanı
Üç Şehitler Destanı
Anonimdir.edebiyat fatihi
Anonim değildir,şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca’dır.
Oğuz Kağan çok eskileri anlatır.
Yakın tarihi anlatır.
Anlatıcının duyguları yoktur.
Anlatıcının duyguları vardır.
Halkın katkısı vardır.
Halkın katkısı yoktur.
Halk meydana getirir.
Yazarı kendi düşüncelerini,duygularını katar.
Oluş,yayılma,derleme ve yazıya geçirilme safhaları vardır.
Şair direkt kaleme alır.



1) Hem öğretici hem de sanatsal işlevi vardır.
2)Destanlar bir milletin bütün varlığını: elemlerini, kederlerini, sevinç ve coşkunluklarını kısaca heyecanlarını hareketlendiren bütün duygu ve düşünce yapısını oluşturan zenginlik hazineleridir. Milletlerin millet olma yolundaki çabalarından izler taşır ve bu çabaların hatıraları ile geçmişle gelecek arasındaki zamanı canlı ve taze tutar. Bir çekirdek gibidir; dallanıp budaklanması, çiçek ve yaprak açması, ürünlerini tazeleme imkânlarına sahip bulunması gibi çekirdeğe has süreklilik ve enerji kaynağı oluş hali, destanlarda da vardır. Bu bakımdan destanlar, milletlerin geçmişlerindeki diri ve canlı emellerin belirli ülkeler halinde geleceğe aktarılmasında birinci derecede önem taşıyan yazılı veya sözlü belgelerdir.

DEĞERLENDİRME:
1) D,D,D
2)İLAHİ(TANRISAL)
ÖĞRETİCİ...HEM SANATSAL İŞLEVİ
DOĞAL 
3)D OLAY ÖRGÜSÜ
4)C
5)A
Read more

2013 - 2014 11. Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 42 - 51 Sorular ve Cevapları ( Evrensel Yayınlar )

11. SINIF DİL VE ANLATIM DERS KİTABI CEVAPLARI 2013-2014  (EVRENSEL YAY.) GÜNLÜK TÜRÜ (sayfa 42-51) ( Bu yazının tamamı edebiyatfatihi.blogspot.com sitesinden alınmıştır ) kaynak siteyide ziyaret etmenizi rica ederiz

1. Türk veya dünya edebiyatından günlük türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz metinleri sınıfınıza getiriniz.
2. Günlük türünün Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimini ve önemli temsilcilerini araştırınız.
Günlük türü ve özellikleri
3. İçe ve dışa dönük günlüklerin özelliklerini araştırınız.
GÜNLÜK TÜRÜ VE ÖZELLİKLERİ
4. İlhan Berk'in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bir araştırma yapınız.



İLHAN BERK (1918-2008)
♦ 1918'de Manisa'da doğmuştur, ilk ve ortaöğrenimini Manisa'da tamamlamış, 1939'da Balıkesir Necatibey Ilköğretmen Okulunu bitirerek öğretmen olmuştur. Yükseköğrenimini Fransızca Bölümünde tamamla¬yan, Ankara'da Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Ya¬yın Bürosunda çevirmen olarak da çalışan sanatçı, 2008'de ölmüştür.
♦ İkinci Yeni şiirinin temsilcilerindendir. Bu akımın en yaşlı üyesidir.
♦ Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerini ilk defa 1935'te kitaplaştıran İlhan Berk, sürekli denemelerle şiirin ya-pısını da değiştirmiştir.
♦ Çeşitli evrelerden geçen şair, adeta Cumhuriyet Dö-nemi şiirimizin gidişatına paralel bir yol izlemiştir, ön-celeri, Ahmet Haşim etkisinde yazmaya başlamış, daha sonra toplumcu gerçekçi, Garip ve İkinci Yeni çizgisinde ürünler vermiştir. Eski şiir anlayışını terk ederek yeni bir akımın öncüsü olmak, şiirde ender görülen durumlardandır.
♦ 1953 yılında yazdığı "Sen Antoine'in Güvercinleri" şiiri ile İkinci Yeni hareketinin kuruluşuna katılmıştır.
♦ Sürekli değişimi şiiri için ilke edinmiştir.
♦ 1954'ten sonra, şiirde "soyut bir yolculuk" a çıkmış ve "İkinci Yeni"nin öncüleri arasına girmiştir.
♦ Sanatçı, 1979'da "Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, 1980'de "Behçet Necatigil Şiir ödülü'nü, 1983'te "Yeditepe Şiir Armağanfnı ve 1988de "Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü almıştır.
İlhan Berkin eserleri şunlardır:
Şiir:
Güneşi Yakanların Selamı 
İstanbul
Günaydın Yeryüzü 
Türkiye Şarkısı
Köroğlu 
Galile Denizi 
Çivi Yazısı 
Otağ
Mısırkalyoniğne
Âşıkane
Taşbaskısı
Şenliknâme
Atlas
Kül
İstanbul Kitabı 
Kitaplar Kitabı 
Deniz Eskisi 
Delta ve Çocuk 
Galata 
Güzel Irmak 
Pera
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum 
Avluya Düşen Gölge 
Şeyler Kitabı Ev 
Çok Yaşasın Sayılar

SAYFA 44

1. ETKİNLİK
"Paris" adlı metni ve sınıfa getirdiğiniz güncelerden birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları, dil-anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak güncelerin ortak özelliklerini belirleyiniz. Belirlediğiniz özellikleri sınıf tahtasına yazınız.

GÜNLÜK ÖRNEKLERİ

TURGUT UYAR’DAN


30.01.1956

Az konuşur olmayı, suskun olmayı erdem saymıyorum artık. Kendini kaçırmak, kendini gizlemek gibi geliyor bana.

27.02.1956

İzinliyim. Boşum, ilgisiz dolaşıyorum sokaklarda. Bu boşluk, bu kayıtsızlık ürküntü veriyor bana. Doğaya uygun, yapmacıksız bir yaşama özlüyorum. Kurtuluşumuz şiirden falan gelmeyecek, yaşamamızdan gelecek gelecekse.

3.1.1956

Nigâr Hanım’ın şiirlerini okudum. Elbette ilkel şiirler birçoğu. Ama birden düşünüyorum. “Gücenme, aslı harâbım senin fırâkında” dizesi, bir bakıma, bir şiir geleneğinin yenilenmesi döneminde, yeni bir duygu, yeni bir söyleyiş sayılamaz mı?

Geçmiş ozanları, duygularının, söyleyişlerinin cılızlığı yüzünden küçümsemek doğru mu? Duygular yeni, biçimler, duyarlanma yeni. Bugün bu şiirleri, dolayısıyla bu duyguları, ancak eski şiirler öyle yazıldığı için daha iyi anlıyoruz, öyleyse, iyi kötü bütün geçmiş ozanlara selam.

(Günlük)



OKTAY AKBAL'DAN
28 Aralık Çarşamba


Ocak’ın 29’unda tam on yıl olacak. Ziya Osman Saba’yı karlı bir havada Eyüp’te toprağa vermiştik. Yıllar çabuk mu geçiyor belirli bir yaştan sonra? Çocuklukta günler, haftalar bitmezdi bir türlü. Ama yolun yarısına gelmeye gör, her şey kopuk bir film gibi akıveriyor... Ziya Osman’ı son görüşümde ince bir dosya çıkarmıştı çekmeceden. “Nefes Almak” yazıyordu üzerinde. Yeni kitabıydı, “ölümümden sonra çıkacak,” demişti. “Haydi haydi,” demiştim, “Okurları o kadar bekletmeye hakkın var mı?” Gülümsemişti. Birkaç hafta sonrasını mı düşünerek. Ben düşünememiştim o günden ötesini. Canlı bir insanın, hele bir dostun, bir sevilenin yok olabileceğini düşleyemiyoruz.

On yıl geçip gitmiş bile. Şiirlerini karıştırıyorum. Bilmeyen, Ziya Osman’ı yaşamı süresince ölümü özleyerek bekleyen biri sanır. Hep ölüm, hep ölüm düşünceleri. O ölümü değil, dünyada bulunamayacak bir çeşit “yaşam’’ı özlüyordu.

(Anılarda Görmek)


HİLMİ YAVUZ’DAN

Sabah, 24 Mayıs

Bu kaldırımüstü açık hava kahvesini seviyorum. Sabahları güneş almıyor ve rüzgâr duyumsanabiliyor. İlkyaz sabahları bu kentte, bir ağaç hışırtısıyla, işte buradayım, bu kahvede çayımı içmeye hazırlanıyorken, birden, bir kokuyla, belirsiz, geliveriyor. Kağşamış gövdemi üşütmemeye çalışarak ve onunla, o yaşlı, atık gövdeyle, genç ilkyaz arasındaki karşıtlığı bilincimde kavrayarak; bilincimin, işte bir ince dilim limon koyup, gövdeyle ilkyazın bileşimi olduğunu düşünerek, içiyorum çayımı.

Eskiden, çok eskiden bir öykü yazmıştım. Malte gibi söyleyeyim: Ah, öyküler yazardım ben, genç kızların mavi kurdelelerinden söz açan, düz pabuçlu ve ince beyaz pardösüleri olan ve yağmurlardan; o öykülerden birinde, akşamları sokağa çıktığımda yüzüme menekşelerin atıldığını yazmıştım; ve ‘ah, cumartesiler başkadır, sokaklar başkadır’ diye yazmıştım. Şimdi burada, bu zarif kaldırımüstü kahvesinde, İstanbul’da, ondan asla kopamadığım için beni izlemeyen bu kentte, (şimdi neler çağrıştırıyor, bu kent, ‘polis seni izliyor’lardan, polis izliyor’a) bu cumartesi sabahı, limonlu çayımı bitirmek üzereyken ve nedense bir çay daha isteyerek gündelik yaşamımı inceltiyorum sanki.

(...)

(Geçmiş Yaz Defterleri)



CEMİL MERİÇ’TEN

26.2.1963


Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da vardır. Ne dallarında çiçekler gülümser baharları, ne çiçeklerinde arılar dolaşır. Konuşmayan ağaçlarda var...

Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı ölüm kokar, zincir kokar, küf kokar. Ölüm açacak kapısını bir sabah o zindanın, ardına kadar.

Kuşlar gibi geçiyor günler önünden, cıvıldamıyorlar. Günler tren, günler mavi ufuklarda eriyen birer ümit. Kanatlarından yakalayamıyorsun kuşları. Tren sessiz gidiyor rüya ülkelerine.

(Jurnal - Cilt 1)

Günlüklerin Ortak Özellikleri

• Birinci tekil kişili anlatım vardır.

• Günlük konuşma diliyle yazılır.

• Her gün için yazılan kısımların sağ üst köşesine o günün tarihi yazılır.

• Yazar kendisiyle ya da günlükle konuşuyor gibi yazar.

• Gerçekler olduğu gibi aktarılır.

• Anlatıcının amacına, bilgi ve birikimlerine göre dil ve anlatım özellikleri görülür.

SAYFA 45
2. ETKİNLİK

"Paris" ve "Gece Defteri" adlı metinlerde, yaşananların veya görülenlerin günü gününe mi yoksa üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra mı yazıldığını metinlerden örnekler vererek belirtiniz.

Her iki metinde de yaşananlar günü gününe yazılmıştır. Gece Defteri adlı günlükte olaydan çok düşünceler ön plandadır.
3. ETKİNLİK
İlhan Berk'in Paris ile ilgili gözlemleri nelerdir? Yazar gözlemlerini anlatırken kendi izlenimlerini de aktarmış mıdır? Metinden örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.

Yazarın Paris’le ilgili izlenimlerini yansıtan cümleler;

Paris’te Parisli pek az artık. Bir havaalanı sanki Paris. Salt buna yanıyor. Paris’te gökyüzü yok. Ben de olmayan gökyüzünü düşünüyorum... (Yazar, Paris’te binaların çok fazla ve yüksek olduğunu anlatmak istiyor. Paris'le ilgili gözlemlerinde kendi düşüncelerini de aktarmaktadır.)




• Salah Birsel ve Oktay Akbal’ın günlük türü ile ilgili açıklamalarında günlük tutmanın bir içtenlik ve cesaret iş olduğu anlatılmaktadır.

• Günlük türü yazarın kendisiyle hesplaşmasıdır, bir iç dökmedir. Bu nedenle günlük, okuyucuyla paylaşmak için yazılmaz. Günlük yazarı, okuyucu buna şunu der, şu tepkiyi verir diyerek de yazmaz. İçinden geldiği gibi yazar. Yazar günlüğünü yayımlamak istediğinde belki günlüğündeki bazı kısımları çıkarmak isteyebilir. Bu yazara bağlıdır bence. Okuyucuyu ilgilendiren kısımlarını günlüğe almak, diğerlerini çıkarmak isteyebilir.


5. ETKİNLİK
1. Gün

"... Sanırım, bu yazı biçimi bana uyacak. Uyarsa yaşadığım sürece akıp gitsin. Adını sonra koymalıyım. Neye dönüşecek, belli değil. Biliyorum, sürekli yazmak bir serüven, yazmaksa bir tören. Günce değil. Tarihler belirsiz. '1. gün', '2. gün'... ayırma çizgileri olarak da kabul edilebilir. Yine de günce. Çünkü her gün yazacağım. '3. gün'den sonra '6. gün'e geçmişsem demek aradaki iki günü de yazmışım ama yayımlamayı uygun görmemişim. Onlar yayımlandığı gün ben hayatta olmamalıyım."
Cemal Süreya
Günler
• Birçok güncenin, yazarının ölümünden sonra yayınlanmasının sebebi nelerdir? Yukarıdaki metni de dikkate alarak günlüklerin yazılma amacı hakkındaki düşüncelerinizi açıklayınız.

Günlüklerde yazarın okuyucuyla paylaşmak istemediği, yayımlanmasını uygun görmediği yazılar bulunabilir. Yazar öldükten sonra yayın hakkını elinde bulunduran varisleri uygun görürse günlükler yayımlanabilir.

Günlükler, yazarların merak edilen yönlerinin öğrenilmesi konusunda ilgiyle okunan türlerdir. Bilhassa ölen yazarların hayat hikâyeleri, düşünceleri hep merak edilir. Onların yazdığı anılar, günceler hem kendisi hem de yaşadıkları dönem hakkında bilgi verir.



 Telefon başlıklı yazısı içe dönük günlüğe örnektir.
SAYFA 47
7. ETKİNLİK

"Çalıkuşu" ve "Bir Dağcının Güncesi" adlı metinleri inceleyiniz. Bu metinlerden hareketle hangi tür metinlerde günce türünden yararlanılabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.
 
Çalıkuşu, bir romandır. Bu roman, Feride’nin tuttuğu günlüklerden yola çıkılarak yazılmıştır Bir Dağcının Güncesi ise hem günce hem de anı özelliği taşımaktadır.

SAYFA 48
8. ETKİNLİK

Yaptığınız etkinliklerden ve incelediğiniz metinlerin tema ve anlatımlarından yola çıkarak günlük türünün özelliklerini belirtiniz.

9. ETKİNLİK
"Paris" ve "Gece Defteri" adlı metinlerden alınan aşağıdaki paragraflarda kullanılan anlatım türlerini belirleyiniz. Metinlerin teması ile kullanılan anlatım türleri arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.




METİNLER
PARAGRAFLAR
ANLATIM
TÜRÜ
Paris
Gambetta’dan kalkan bir otobüse bindim. Paris’in öbür ucuna kadar gittim. Dünyada bundan güzel bir yolculuk olamaz. Otobüs büyük küçük sokaklardan, alanlardan, çarşı­lardan, pazar yerlerinden, Seine (Sen) Nehri’ne gire çıka beni Eyfel Kulesi’ne ulaştırdı. Kafama Eyfel’i yazmayı koymuştum çünkü. Onca yıl hep onu seyretmiştim ama yanına hiç mi hiç gitmemiştim. Eyfel yakından bir çelik yığını, bir enkaz! Eyfel’e ancak karşıdan bakılabileceğine ancak o zaman tahammül edileceğine, o zaman (Bu kadarını olsun söylemeli.) güzel bulunabileceğine inanıyorum.
(...)
öyküleyici
Anlatım,
Betimleyici
Anlatım
Gece
Defteri
Bu yüzden şiirin de öteki sanatların da besini okumak (Resim alanında isegörmek, tiyatro ve sinema içinde görmek, okumak zorunlu.). Okuma, sadece geleneği bilmek için gerekmiyor elbet; geleneği yıkmanın da ön koşulu. Yeni ölçütler, beğeniler, düşler eskinin içinden fışkırıyor çünkü.Diyalektiğin yasası bu. Karşıtların mutlak çatışması ve görece birliği. Teknolojik gelişme de zorluyor elbet yeni biçimleri. Ama mutlak olanla görece ola­nın iyi araştırılması gerekiyor.
Açıklayıcı
Anlatım


10. ETKİNLİK
Günlüklerin yazılma amacıyla "Gece Defteri" ve "Paris" adlı günlüklerde dilin hangi işlevde kullanıldığını açıklayınız.
Günlüklerin yazılma amaçları

•    Kişinin kendini ifade etmesi, kendisiyle hesaplaşması. İç dökme ihtiyacı duyması.

•    Günlük yazarı, duygu, düşünce ve yaşantısını geleceğe taşımak, yıllar sonra yeniden hatırlamak amacıyla günlük tutar.

•    Günlük tutmanın bireysel amaçları olduğu gibi, toplumsal ve düşünsel amaçlan da vardır. Bazı yazarlar fikirlerini, kendi dönemlerinin sanat anlayışını günlüklerinde ele alarak okuyucuyu aydınlatmayı amaçlar.

Gece Defteri metninde dil göndergesel işlevde, Paris metninde ise hem göndergesel hem de şiirsel işlevde kullanılmıştır.

11. ETKİNLİK

"Her gün not tutun; açık, okunaklı. Tarih atmayı da unutmayın. Hayatımın günlüğünü günü gününe tutmuş olsaydım şimdilerde bir Larousse (Larus) sözlüğü olurdu elimde. Duyulan derlenen bir sözlük, yeniden karşılaşılan bir dünyadır."
Max Jakob (Meks Cekıp)
• Max Jakob'a göre günlük tutmak neden önemlidir. Günlük tutma alışkanlığının yararlarını açıklayınız.
Kendiniz ifade ediniz.

SUNUŞ
1. "Bu kitap, alt başlığından da hemen çıkarsanabileceği gibi bir 'gizli günlük' değil. Okur; kişisel yaşamıma, özel kaygılarıma, ruhsal sorunlarıma ilişkin hiçbir şey bulamayacak okuduklarında. Ama burada söz konusu olan yine de benim.
Yazarlardan, kitaplardan, düşüncelerden, olaylardan söz ediyorum. Ben konuşuyorum yani. Güncel ile tarihsel olan arasında bağ kurmak istiyorum. Yaşadığımız, yaşamakta olduğumuz dehşeti ve güzelliği, sorunları ve çözüm çabalarını izliyor, kendimce sonuçlar çıkarıyorum.
Batı'da Gide (Jid), Türkiye'de Birsel gibi düzenli bir günlükçü olmadım zaten. Aralıklarla tuttuğum birçok günlüğü ya yaktım ya yırtıp attım. Elimde gün gün değil, ara ara tutulmuş 1984, 1990, 1991, 1992 ve 1993 yıllarına ait beş defter var. (...) Ne demişim, ne düşünmüşüm diye merak ederek okuduğumda, günlüklerin içinde okurun da ilgisini çekebileceğini sandığım düşünceler bulunduğunu gördüm."
...................................................................................Ahmet Oktay 
...............................................................................Gece Defteri

Ahmet Oktay'ın "Gece Defteri" adlı günlüğünün "Sunuş" bölümünden alınan ifadelerden hareketle onun günlükleri yazma ve yayınlama nedenlerini açıklayınız.
Ahmet Oktay günlüklerinde kişisel yaşamını değil yazarları, kitapları, olayları anlatmaktadır. Yazar bunları anlatırken okuyucuya yararlı olacak, yeni düşünceler kazandıracak konuları seçmeye özen göstermiştir.
 “Paris” ve “Gece Defteri” metinlerden alınan aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan sözcükleri inceleyiniz. Bu tür sözcüklerin yazılışıyla ilgili kuralları belirleyip verilen örnekteki gibi tabloya yazınız. 


......................................................................31 Aralık Pazar/EDEBİYATI SEVMEK
2. Edebiyatı sevmek... Bir şeyi sevmek için önce onu tanımak gereklidir. Bilmediğiniz, tanımadığımız bir şey sevilemez ki! Yaşayan bir şeydir edebiyat. Canlı, diri, güncel, eskimeyen. Size her zaman dost, yakın. Yaşamın kendisi. Alırsınız bir romanı, bir şiir kitabını, kendi iç dünyanızın bulanık karışık evrenine gidersiniz birden. Çözümleyemediğiniz duygularınızın bir açıklığa kavuştuğunu duyarsınız. Roman kahramanının yerine geçersiniz. Bir dize aydınlığa çıkarırverir sizi. Yaşam gerçekleri nedir, insanoğlunun ölümsüz yönleri hangileridir, anlayıverirsiniz. Budur edebiyat işte. Boş zamanları öldürmek amacı değil. İnsanı insan eden bir güçtür.
Bir lisede yaptığım konuşmada bunları söylemiştim. Eski defterlerin birinde karşılaştım. Ne denli etkiledi öğrencileri bilmem. Bir eğitim işidir edebiyat sevgisi. Durup duruken olmaz bu; zamanla, yavaş yavaş kurulur. Birinin temeli atması gerekir. Bir babanın, bir ananın, bir yakının. Öğrencileri zorlarlar böyle toplantılara gelmeye. Bazen bir iki ders de kaynar gider arada! Dışarıda hava güzeldir, çocuğun aklı oradadır. Sen istediğin kadar edebiyatı sevdirmeye uğraş. Yaşam ağır basar. Şunu anlatabilsek: Yaşamdır edebiyat, yaşamı sevmekle edebiyatı sevmek birdir. Yaşam sevgisi de doğal değildir bence, onu da öğretmek gerekir; yaşadığını duymayı, tatmayı. Evet, her şey bir eğitim işi. Edebiyatı anlamak da yaşamı anlamak da...
...........................................................................................Oktay Akbal 
..........................................................................................Geçmişin Kuşları

Yukarıdaki günceyi okuyunuz. Siz de "Okuma" kosundaki düşüncelerinizi günce şeklinde yazınız.
Verilen parçayı okuduktan sonra “okuma” konusuyla ilgili düşüncelerinizi günlük şeklinde yazınız. 
3. Gün içerisinde yaşadığınız bir olay, yaptığınız bir gezi, okuduğunuz bir kitap veya izlediğiniz bir film vb. ile ilgili duygu, düşünce ve izlenimlerinizi günlük türünde yazınız.

4. Sınıfınızda iki grup oluşturunuz. Bir grubun "Paris", diğerinin de "Gece Defteri" adlı metni incelemesi amacıyla gruplar arasında görev dağılımı yapınız. İnceleyeceğiniz metinde kullanılan noktalama işaretlerini ve bu noktalama işaretlerinin kullanıldığı yerleri grupça belirleyiniz. Yaptığınız çalışmayı arkadaşlarınıza sununuz.
5.


Ne zaman dış yolculuklara çıksam Ivo Andriç’ihatırlarım.
Kişi ad ve soyadları büyük harflerle başlar.
Yıllardır ihtiyar Avrupa’yı Yakın - Uzak Doğu’yu çağrılı dolaşıyorum.
Yön adları bir ülkeyi veya bölgeyi kastediyorsa büyük harfle yazılır.
7 Colinnes 7 Poetes toplantısı 2 Mart’ta,önümde koca bir zaman var.
Belli bir tarih bildiren gün ve ay adları büyük harfle başlar.
Gambetta, pek az kalan Parisli mahallelerden biri.
Mensubiyet ve milliyet belirten kelimeler büyük harfle başlar. Özel isme getirilen yapım ekleri kesmeyle ayrılmaz.
1964’te günlüğüme böyle bir tümce düştüğüm usumda.
Ekler ünsüz benzeşmesi kuralına uyar. Tarihlere getirilen çekim ekleri kesmeyle ayrılır.
Paris’te gökyüzü yok.
Kimi kelimeler kalıplaşma yoluyla bitişik yazılır.
Bir havaalanı sanki Paris.
Kimi kelimeler kalıplaşma yoluyla bitişik yazılır.
Paris'e bu dördüncü gelişim.
Sert ünsüzler ünlü bir ek aldığında yumuşarlar.
Onca yıl seyretmiştim ama yanına hiç mi hiç gitmemiş­tim.
Bazı sözcükler hece düşmesi yoluyla bitişik hâle gelir.
Seyir et- >seyret-
Türk şiiri gecesi saat 8.30’da başlıyor.
Saat ve dakika bildiren rakamlar arasına nokta konur. Ekler dakika kısmının sonuna, kesme işareti ile getirilir.
Son olarak Mehmet Ulusoy, Çan’dan şiirler okudu, böyle- ce de Türkçe duyuldu.
Dil adları büyük harfle başlar.
Ama bende gidecek hal yok.
Bulunma hal ekleri kelimeye bitişik yazılır.
Türk şiiri değil mi ki onlara tanıtılacaktı, bu dadoğaldı el­bet.
“mi" edatı ile “ki”, “de” bağlaçları ayrı yazılır.
Okuma, sadece geleneği bilmek için gerekmiyor elbet; ge­leneği yıkmanın da ön koşulu.
Ön koşul tamlaması ayrı yazılır.
Adam Sanat’ta Ülkü Tamer’in iki yeni şiiri var.
Ekler ünsüz benzeşmesi kuralına uyar. Dergi isimleri büyük harfle başlar.
Kimi gözlemleri var ki hem doğru hemesinlendirici.
“Hem ... hem” bağlacı arasında noktalama işareti kulla­nılmaz.
Ne yazık ki İslam’ı Selçukluları, Osmanlıyı, Hitit’i, Frigya’yı yeni Türkiye’yi bütün olarak görmenin yol açabileceği bir­leşimin kültürel anlamını yeterince kavrayamıyoruz.
Özel adlara gelen yapım ekleri kesmeyle ayrılmaz, özel adlara gelen çekim ekleri ise kesme işareti ile ayrılır.
  

SAYFA 51
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME


A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.
• Günlükler yazılış amaçları, gerçeklikle ilişkileri bakımından ÖĞRETİCİ..metin türüdür.
•ROMAN, ÖYKÜ, ANI gibi metin türlerinde günlüklerden yararlanılabilir.
B. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine "D", yanlış ise "Y" yazınız.
• Günlükler hedef okuyucu kitlesi dikkate alınarak yazılır. ( Y )
• Günlükler kişisel ve özel yazılardır. (D )
• Günlükler tarihî belge niteliği taşır. ( D )

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
1. Günce tutan yazarlar; olayları yaşar, onları günü gününe defterlerine geçirirken bugünkü ilişkilerinin nedenlerini de araştırırlar. Olayları daha ayrıntılı bir biçimde dile getirirler. Doğru, özel günlükler, okurlar göz önünde tutulmadan yazılanlardır. Batı'da gelişmiş bir edebiyat türüdür. Edebiyatımıza Batı'dan geçmiştir. Divan edebiyatında günce yoktur. insanı en açık, en çıplak, en gerçek gösterebilen tür günce türüdür.
Yukarıdaki paragrafta günce türünün hangi özelliğine değinilmemiştir?
A) Olayların günü gününe yazıldığına
B) Olayların nedenlerini araştırdığına
C) Batı edebiyatında gelişmiş bir tür olduğuna
D) Kişisel ve özel olduğuna
E) Olayların ayrıntılı biçimde anlatıldığına

cevap: B 

2. Aşağıdaki yazarlardan hangisinin günlük türünde eseri yoktur?
A) ilhan Berk B) Cemal Süreya C) Nurullah Ataç
D) Salah Birsel E) Oktay Rifat Horozcu

cevap: E

3.
21. Şubat Salı
Çamlıca-Bulgurlu taraflarında bir sokak: Haminne Çeşmesi Sokağı. Türkçenin saraylı geçmişinde beyaz başörtülü, nur yüzlü bir kadın: "Haminne" Öylece oturur durur. Ne arayanı kalmış ne soranı.
Bu metinde aşağıdaki anlatım türlerinden hangileri bir arada kullanılmıştır?
A) Betimleyici anlatım -öyküleyici anlatım B) Açıklayıcı anlatım - betimleyici anlatım
C) Tartışmacı anlatım - öğretici anlatım D) Öğretici anlatım - öyküleyici anlatım
E) Açıklayıcı anlatım - öyküleyici anlatım

4.
28 Ağustos Pazartesi
Komşunun radyosundan geliyor ses: "Kara çiçeğim" diye bir şarkı. "Doğa kara çiçek açmaz." dermiş Halikarnas Balıkçısı. Şadan Gökovalı'dan dinlemiştim. Öyle değil midir gerçekten? Her rengin her tonu doğadandır ama kara, renk değil renksizliktir.
Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Günce türünde yazıldığı B) Anlatıcının yazar olduğu
C) Öğretici metin olduğu D) Anlatılanların kurmaca olduğu
E) Dilin göndergesel işlevde kullanıldığı

CEVAP: D
Read more

Atkins Diyeti Nedir? Atkins Diyeti Nasıl Yapılır?

Dr. Atkins’in diyet programı, günümüzde kullanılmakta olan en popüler zayıflama yöntemlerinden biridir. Bu programın zayıflamaya yaklaşımı diğer birçoğundan farklıdır; çünkü sadece beslenme konusunda değil tüm yaşam biçiminde bir değişiklik barındırır. Diğer yaşam tarzı değişikliklerinin aksine, Dr. Atkins’in diyet programı sevdiğiniz yiyeceklerle doludur. Bu yüzden yapılması zorunlu olan değişiklikler düşündüğünüzden daha kolaydır.

Dr. Atkins’in Diyet Programı Nedir?

Program, diyetinizdeki karbonhidrat miktarını büyük oranda azaltmanız şeklinde işler. Bu durum vücudunuzu, yağları sanki temel yakıtıymış gibi yakmaya başlaması konusunda harekete geçirir. Diyette belirtilen tatlı, lezzetli ve bol çeşitli yemekleri yemek bir yaklaşımdır. Kendinizi aç bırakmanız gerekmez, sadece düşük karbonhidrat planında belirtilen doğru yiyecekleri seçmeniz yeterlidir.



1. Aşama – Başlangıç

Başlangıç aşaması, karbonhidratı 14 gün boyunca hayatınızdan çıkararak zayıflamaya hızlı bir şekilde başlamanızı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Amaç metabolizmanızı yağ yakacak şekilde değiştirmektir. Dr. Atkins’in diyet programının Başlangıç aşaması boyunca günde sadece net 20 gram karbonhidrat tüketmeye izniniz var (toplam karbonhidrat ağırlığından lif ağırlığı çıkarılarak hesaplanmıştır). Temel olarak nişasta miktarı düşük yeşil salata ve diğer sebzelerle beslenebilirsiniz.

Başlangıç aşamasının kuralları belirgindir ve sürecin işlemesi için bu kurallara harfiyen uyulmalıdır. Kurallar çok katı görünebilir ve ilk birkaç gün bunlara bağlı kalmak çok zor olabilir; ama vücudunuz bu duruma alıştığında süreç kolaylaşır. Başlangıç aşamasının sadece 14 gün süreceğini ve sonrasında karbonhidrat tüketiminizi kademe kademe arttıracağınızı hatırlamak da bu süreci kolay atlatmanıza yardımcı olur.

Başlangıç Kuralları:

• Her gün düzenli olarak üç öğün ya da daha küçük porsiyonlu dört-beş öğün yiyin
• Uyanıkken, en az altı saatte bir yemek yiyin
• Meyve, ekmek, tahıl, makarna ya da nişastalı sebzeler yok
• Peynir, kaymak, tereyağı dışındaki süt ürünleri yok
• Fındık ya da çekirdek yok
• Nohut, fasulye ya da diğer baklagiller yok
• Yemenize izin verilmeyen yiyeceklerden hiçbirini yemeyin – bir ısırık dahi almayın!
• Kafeini almayın ya da olabildiğince azaltın
• Günde en az 8 bardak su için

Başlangıç aşamasının sonuçları, kurallara tam olarak uyduğunuz takdirde, genellikle çok çarpıcı olur. Bu, düşük karbonhidratlı bir beslenme tarzına alışmak ve hızlı, gözle görülür başarıdan keyif almak için harika bir yoldur.

Atkins Diyeti Nedir ? Nasıl yapılır ?

Unutmayın – Başlangıç aşaması boyunca, izin verilen yiyecekler dışındaki herhangi bir yiyeceği yemeyin. Buna uymamak başlangıç aşamasındaki gelişiminizi yavaşlatacak ya da amacınıza yönelik çabalarınızı sabote ederek zayıflamayı tamamen durduracaktır. Başlangıç aşaması ile başa çıkmak için yardıma ihtiyacınız olursa internet sitesi, forumlar ve yerel destek grupları aracılığıyla Dr. Atkins’in diyetini uygulayan diğer kişilerle iletişime geçerek destek alabilirsiniz.

2. Aşama – Zayıflamaya Devam Etmek

Dr. Atkins’in diyet programının ikinci aşaması Zayıflamaya Devam Etmek olarak bilinir. Bu aşamada yemek seçenekleriniz bir miktar artar ve haftalık toplam karbonhidrat tüketiminizi her gün için beş gram olmak üzere arttırabilirsiniz.



Bu, azar azar ve vücudunuzun tepkilerine dikkat ederek yaptığınız sürece, Başlangıç aşamasından sonra diyetinize çeşitlilik kazandırabileceğiniz anlamına gelir. Karbonhidrat alımınız yükseldiğinde zayıflamanız biraz yavaşlar. Ne kadar yavaşlayacağı, metabolizmanızın doğasına ve karbonhidrata olan dayanıklılığına bağlıdır.

Her insanın, tüketebileceği ve kilosunu koruyabileceği, farklı bir karbonhidrat seviyesi vardır. Bu seviyeden sonra vücut ağırlığı artmaya başlar, seviyenin altına düşüldüğünde tekrar azalır. Zayıflamaya Devam Etmek aşaması sırasında karbonhidrat alımınızı arttırırken, aldığınız karbonhidrat miktarını kontrol edin ve zayıflamanızın hangi seviyede durduğunu not edin. Böylelikle hangi seviyenin altında kalmanız gerektiğini bileceksiniz.

3. Aşama – Koruma Öncesi

Hedeflediğiniz kiloya ulaşmanıza beş kilo veya daha az kaldığında, Dr. Atkins’in diyet programının, karbonhidrat alımınızı kilo vermeniz durana kadar yükseltebileceğiniz aşamaya, yani Koruma Öncesi aşamasına geçebilirsiniz.

Koruma Öncesi aşaması, az miktarda karbonhidrat tüketerek geçireceğiniz hayatınızın geri kalanı bir alıştırma gibidir. Kilonuzu not ederek ve aldığınız karbonhidrat miktarını arttırarak, Yaşam Boyu Koruma aşaması süresince almanız gereken karbonhidrat miktarını saptayabilirsiniz. Bir sonraki aşamaya geçme hissi her ne kadar çok çekici olsa da, Koruma Öncesi aşamasındaki tutumları devam ettirmek çok önemlidir. Böylece düşük karbonhidratlı bir yaşam biçimine geçmeye tamamen hazır hale gelirsiniz.



4. Aşama – Yaşam Boyu Koruma

Dr. Atkins’in diyet programının bu aşaması, adından da anlaşılacağı gibi, ideal kilonuzu tüm yaşamınız boyunca koruyacak bir beslenme planıdır. Eğer tüketebileceğiniz ideal karbonhidrat miktarını saptamakta başarılı olduysanız ve bu beslenme alışkanlığı sizin için doğal bir hale geldiyse, hem gerçek anlamda hem de mecazi olarak mükemmel bir forma kavuştunuz demektir.

Düşük karbonhidratla beslenmek artık sizin günlük yaşamınızın doğal bir parçası oldu; ama bu, ara sıra kurabiye, pasta ya da yüksek karbonhidratlı başka şeyler yiyemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Normalden fazla karbonhidrat tükettiğiniz bir günden sonraki birkaç gün karbonhidratı hayatınızdan çıkararak vücudunuzun dengesini koruyabilirsiniz.

Aşamalarda Yiyecek Seçimi

Dr. Atkins’in diyet planının her aşaması için, özellikle başlangıç aşamasında başarı için doğru yiyecekleri seçmek kritik bir öneme sahiptir. Her aşamada yenebilecek yiyeceklerin ve her gün alınan karbonhidrat miktarının yazılı olduğu bir defter size çok yardımcı olacaktır. Yiyeceklerin kalori miktarlarını içeren iyi bir liste de oldukça yardımcı olacaktır. Böylece bir bakışta farklı yiyeceklerin ne kadar karbonhidrat içerdiğini anlayabilirsiniz.

Dr. Atkins’in önerdiği yiyeceklerin birçoğu ambalajlı olarak da bulunmaktadır. Bu da size yiyecek seçimi konusunda kolaylık sağlar. Bol tahıllı krokanlar, atıştırmalık yiyecekler, şekerlemeler, dondurma ve sütlü-meyveli içecekler Dr. Atkins’in diyet planına uygun olarak beslenmenizi kolaylaştırırken düşük karbonhidratlı yaşamınıza da çeşitlilik kazandırır.

Dr. Atkins’in diyet programı, günümüzde kullanılmakta olan en popüler zayıflama yöntemlerinden biridir.  Bu programın zayıflamaya yaklaşımı diğer birçoğundan farklıdır; çünkü sadece beslenme konusunda değil tüm yaşam biçiminde bir değişiklik barındırır. Diğer yaşam tarzı değişikliklerinin aksine, Dr. Atkins’in diyet programı sevdiğiniz yiyeceklerle doludur. Bu yüzden yapılması zorunlu olan değişiklikler düşündüğünüzden daha kolaydır.

Bu yazı http://www.probilgi.com/ sitesinden alınmıştır.
Read more

Tuğçe Işılsu Kimdir?

Spiritüel Yaşam Danışmanı, Yazar ve Sunucu...♥My true relationship is with myself - all others are simply mirrors of it♥ Bundan 36 yıl önce Oğlak/Akrep burcunda dünyaya gelen Tuğçe Işınsu, doğuştan gelen ve yükselen burcu Akrep'ten aldığı psişik güçlerini kullanmaya 13 yaşında başladı. FMV Işık Lisesi ve İÜ İngiliz Dili & Edebiyatı'nı bitirdikten sonra, 11 yıllık Reklam Yazarlığı kariyerine devam ederken, Spiritüel Yaşam Danışmanlığı da yapmaya başlayan Tuğçe Işınsu, Kehanet Sanatları, Simge Bilim, Havas ve Melek Enerjisi konularında özel eğitim aldı. Türkiye ve Dünya'da izlenen canlı yayın programları, yaşam merkezlerindeki mistik çalışmaları, sansasyonel röportajları, konuk olduğu canlı şovlar, özel imza günleri ve köşe yazılarıyla tanınan Tuğçe Işınsu, ayrıca Türkiye'nin popüler anlamda ilk Melek Terapisti'dir. KİTAPLARI: BİZ TATLI CADILAR * ONU BAŞTAN ÇIKAR * AŞK VE CAZİBE AKADEMİSİ * MELEKLER VE DÜNYANIN KURTULUŞU

Tuğçe Işınsu Twitter Hesabı : twitter.com/TUGCE_ISINSU
Tuğçe Işınsu Facebook Sayfası : www.facebook.com/tugce.isinsu
Tuğçe Işınsu Facebook Profili: https://www.facebook.com/tugce.isinsu
Tuğçe Işınsu Blog Sitesi : tugceisinsu.blogspot.com

Tuğçe Işılsu Fotoğrafları




Read more