11. Sınıf Edebiyat Sayfa 183 - 197 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları)


Bu yazı edebiyatfatihi.blogspot.com sayfasından alınmıştır, bu tarz bilgileri bu sitede bulabilirsiniz.

BİRYAY 11. Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı Cevapları Milli Edebiyat Dönemi Olay Çevresinde Gelişen Metinler - Hikaye (sayfa 183-197)
SAYFA 183, 186

1. Kin ve nefret duygusu insan hayatını ne yönde, nasıl etkiler?

Bu duygular insanların hayatını olumsuz etkiler. İnsanların doğru, mantıklı karar vermelerine engel olur. Bu insanlar, gerçek anlamda sevgi ve mutluluğu yakalayamaz.

2. Hikâye okurken olayın sizi içine çekip sürüklemesine önem verir misiniz? Neden?



3. Bir filmi başından sonuna dek heyecanla seyretmenizin nedeni nedir?



SAYFA 186

a. Okuduğunuz hikâyenin olay örgüsünü, aşağıdaki şema üzerinde kısaca yazarak anlatınız.

a. Olay örgüsünün birimlerinde anlatılanlar, o dönemde Anadolu’da yaşanabilecek olaylar mıdır? Açıklayınız.


Hikayedeki anlatılanlar, o dönemde Anadolu’da yaşanabilecek olaylardır. İnsanlar, Anadolu’nun çeşitli yerlerinden İstanbul’a gelerek yerleşmiş, burada zengin olmak istemişlerdir. İstanbul, . kültür, sanat ve ticaret merkezi olarak o dönemlerde günümüzden belki daha fazla çekiyordu insanları.

1. Küçük bir kasabadan çıkıp gelen Nebile’nin şehirli görünmek uğruna takındığı tavırları ve bun­ların nedenlerini açıklayınız.

Şehirli görünmek için değişik kıyafetler giymesi, nazik konuşmaya çalışması, Fitnat Hanım gibi davranması. Nedenleri neler olabilir? Şehirli görünme arzusu, gösteriş, lüks yaşantıyı önemli görme, kasaba kültürünü yaşantısını beğenmemesi, itibar göreceğini düşünmesi gibi nedenlerle bu tavırlar içine girmiştir.



2. Bu davranışların ve düşüncenin, hikâyenin geneline hâkim olup olmadığını tartışınız. Sonuçları tahtaya sıralayınız.

Bu davranış ve düşünceler hikâyenin geneline hâkim olmuştur. Ailenin yaşadığı hayal kırıklığı, en çok Nebile’yi üzmüştür.



3. Hikâyedeki bu çatışma etrafında anlatılanlar, yaşanması mümkün olan olaylar mıdır? Açıklayınız.

4. Kasaba hayatını küçümseyen Nebile’nin yaşadıkları, her zaman karşılaşabileceğimiz cinsten olaylar mıdır? Bunlar, hayatın hangi gerçeklerini dile getirmektedir? Düşüncelerinizi açıklayınız.

5. Nebile’nin yaşadıklarına benzer olaylara Türk filmlerinde ve yabancı filmlerde rastladınız mı? Bu tür olaylara örnekler veriniz?



1. Okuduğunuz hikâyenin olay örgüsünü belirleyiniz.

1. Hikâyenin Olay Örgüsü

  • · Sultan Süleyman'ın seferberlik ilanı için Divanı toplaması ve Divan toplantısının ardından vezir­lerin, komutanların "Kızıl Elma'ya!" diye bağır­maları
  • · Padişah'ın "Kızıl Elma neresi?” diyerek düşün­mesi, yorumlar yapması
  • · Devletin ileri gelenlerini tekrar çağırarak bu soruyu onlara sorması, hiçbirinden tatmin edici bir cevap alamaması
  • · Ordu içinden rastgele seçilmiş üç askeri huzuru­na çağırıp aynı soruyu onlara da sorması ve bu askerlerin “Padişahımızın bizi götüreceği yer.” şeklinde aynı cevabı vermesi
  • · Padişahın "Kızıl Elma"nın ne demek olduğu ko­nusunda bir fikir sahibi olması (Kızıl Elma, bir ülküdür.)



7.ETKİNLİK

a. “Kızıl Elma” neresidir? Oğuz Kağan Destanı’nda Oğuz’un büyük bir ziyafetle beyle­rine ve halkına söylediği aşağıdaki sözleriyle ilgi kurulabilir mi? Düşüncelerinizi açıklayınız.

Günümüz Türkçesiyle

Ben sizlere oldum kağan,

Alalım yay ile kalkan,

Nişan olsun bize buyan

Bozkurt olsun (bize) uran,

Demir kargı olsun orman,

Av yerinde yürüsün kulan,

Daha deniz daha müren,

Güneş bayrak, gök kurıkan.



Oğuz Kağan Destanı’nda Türklüğün büyük ideali cihan hakimiyeti fikri özellikle “Daha deniz daha müren / Güneş bayrak gök kurıkan (çadır)” ifadelerinde görülmektedir. Güneş bayrağımız, gökyüzü çadırımız olsun yani güneşin doğduğu her yer Türk yurdu olsun düşüncesi İslamiyet öncesi Türklerde ideal olarak yer almaktaydı.

Kızıl Elma Neresi? adlı hikayede de “Kızıl Elma” bir yer değil bir ideal, bir semboldür. Güçlü, büyük Türk devleti ülküsüdür.

b. “Kızıl Elma Neresi?” adlı metinde anlatılanlar, günlük hayatta yaşanabilir olaylar mı­dır? Açıklayınız.

Metindeki olaylar günlük hayatta yaşanabilir olaylar değildir. Bu olayların yaşandığı zaman ve ortam geçmişte kalmıştır.



c. Padişahın (Kanuni’nin) ve Divandaki kişilerin Kızıl Elma’nın neresi olduğunu tar­tışmaları nasıl bir sonuca bağlanıyor? Padişahın bu ismi ilk duyduğunda düşündüğü yerle hikâyenin sonunda öğrenilen yer örtüşüyor mu? Buradaki çatışmayı ve karşılaştırmayı özel­likleriyle belirtiniz.

Padişah, bu sözü duyduğunda bu yerin çok önemli bir yer olduğunu düşünür. Aldığı cevaplar doğrultusunda bu yerin hayali bir yer, bir ülkü olduğu sonucunu çıkarır.




8.ETKİNLİK

a. Hikâyedeki kişilerin özelliklerini ve olay örgüsündeki işlevlerini tartışınız. Ulaştığınız sonucu aşağıdaki tabloya yazınız.

Kişiler Özellikleri Olay Örgüsündeki İşlevi
Padişah (Kanuni Sultan Süleyman) Heybetli, vakur, bilgili, adaletli bir hükümdar. Bilgili, deneyimli bir hükümdar olarak “Kızıl Elma” sözünün anlamını bilgi ve sezgileriyle ortaya çıkarmıştır.
Ahmet Paşa Temeşvar Fatihi Padişahın sorusunu ilk cevap veren kişidir. Ancak yanlış cevap vermiştir.
Hadım Ali Paşa Ordu komutanı Soruya cevap veremez.
Mehmet Paşa Ordu komutanı Soruya cevap veremez.
Haydar Paşa Alim kazaskerlerden Soruya cevap veremez.
Ayas Paşa Alim kazaskerlerden Soruya cevap veremez.
İskender Paşa Alim kazaskerlerden Padişaha üç asker getirilmesi ve sorunun onlara sorulması önerisinde bulunur.
Askerler Sıradan askerler Soruya üçü de aynı cevabı vererek padişahı düşüncelerinde haklı çıkarmışlardır.

b. Hikâyedeki kahramanların birbirleriyle ilişkilerini açıklayınız.
Hikâyedeki sadrazam, vezirler, kazaskerler padi­şaha en yakın kişilerdir. Padişah aklına takılan bir soruya yanıt bulmak için önce onlara danışmıştır. Onlar­dan bir cevap alamayınca "halkın mutlaka bir bildiği vardır” düşüncesiyle sıradan askerlere danışır. Bu asker­ler, halkı temsil ederler.



c. Hikâyedeki kişilerle metnin yazıldığı dönemde İstanbul dışında karşılaşılıp karşılaşılmayaca­ğını tartışınız. Ulaştığınız sonucu bir cümleyle aşağıya yazınız.
Hikayedeki olay 16. yüzyılda geçmektedir. Yukarıdaki metin Milli Edebiyat Döneminde 1910'lu yıllarda yazılmıştır. Aynı kişilerle karşılaşılması mümkün değildir; ancak benzer özellikleri olan kişilerle karşılaşılabilir.

SAYFA 194

2. Okuduğunuz hikâyedeki olayların geçtiği mekân, anlatılanlar için uygun bir mekân mıdır? Be­timlenen mekân, metnin üzerindeki resimle uyum sağlıyor mu? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Olayların geçtiği mekan padişahın otağıdır. Betimlenen mekan ile metin üzerindeki resim arasında uyum vardır.

3. Hikâyedeki zaman, günümüzdeki gibi takvim ve saatle gösterilecek bir zaman dilimi midir? Açıklayınız.
Hikâyedeki zaman takvimle gösterilecek bir zaman dilimidir. Olaya yazar kendi kurgusunu katsa da hikâyedeki kişiler gerçekten yaşamış insanlardır. (16. yüzyıl)

4. Hikâyedeki zaman ve mekânın işlevini tartışınız. Ulaşılan sonucu aşağıdaki tabloya yazınız.
Mekanın işlevi: Mekan, padişahın otağı. Padişahın otağı, padişahın gücünü, otoritesini yansıtmaktadır.

Zamanın işlevi: O zamanın siyasi, askeri yapısını yansıtıyor. Devlet yönetiminde kişiler arasındaki hiyerarşi, padişaha saygı, diz çökme, sefer hazırlıkları gibi o dönemin özelliklerini görebiliyoruz.

5. Metindeki olay, kişi, zaman ve mekân arasındaki ilişkiyi açıklayınız. Hikâyenin oluşumuyla bu unsurların ilişkisini belirtiniz.

Hikâyede olay padişahın otağında geçer. Padişah, bir soruya cevap aramaktadır. Padişahın otağı padişahın ihtişamını, heybetini yansıtacak görkemliktedir. Kişilerin padişah karşısındaki davranışları o dönem hiyerarşisini yansıtır. Padişah, devletin en üst noktasını; sadrazam, vezirler, kazaskerler, saray sınıfını, yöneticileri, hikayede aynı zamanda aydınları, bilgili kişileri; sıradan askerler orduyu, ordu da halkı temsil eder. Bu özellikler 16. yüzyılda Osmanlı’nın sosyal ve siyasi ortamına uygundur.
6. Metindeki temel çatışmayı tekrar ederek buradan hareketle metnin temasını bulunuz.
Hikayedeki temel çatışma halk-aydın çatışması. Hikayenin teması milletin sadakati, milletin devletine bağlılığıdır.

Bilgili kişiler, “Kızıl Elma” sözünü bir yer olarak düşünmüş, halkı temsil eden sırada askerler ise “Padişahımızın bizi götüreceği yer.” diyerek devletine olan inancını dile getirmişlerdir.
SAYFA 195

Okuduğunuz hikâyede Anadolu’nun en işlek yollarından biri üzerinde bulunan hanın, temiz olmayışı dı­şında nasıl betimlendiğini söyleyiniz. Hakkında bilgi edindiğiniz Yakup Kadri’nin betimlemesine, I. Dünya Savaşı sonrası yeni bir savaşa daha giren Anadolu’nun görüntüsüdür, diyebilir miyiz? Açıklayınız.

Anadolu’da yol kenarında bir han… Bir ahırın üzerine kurulmuş, yerlerde hasır bir döşeme, eşyalar son derece eski, kırık dökük. Öyküde anlatılanlar I. Dünya Savaşı sonrasında yeni bir savaşa giren Anadolu'nun görüntüsüdür.



10.ETKİNLİK

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlının sınırları hakkında edindiğiniz bil­gilerden de yararlanarak “Kızıl Elma Neresi?” hikâyesiyle “Hüseyin Çavuş” hikâyesindeki Anadolu’yu karşılaştırınız. Farklılıkları söyleyiniz.

Kızıl Elma Neresi? hikâyesinde Osmanlı geniş topraklara sahip en görkemli, şanlı dönemindedir. Dünyanın en güçlü devletidir. Hüseyin Çavuş hikâyesinde ise Anadolu işgal altındadır.

SAYFA 196


1. “Kızıl Elma Neresi?” hikâyesinde anlatıcı, kahramanlardan biri mi yoksa olayları dışarıdan göz­lemleyen, her şeyi bilen biri midir? Anlatıcının özelliklerini açıklayınız.



Anlatıcı, her şeyi bilen biridir. (ilahi bakış açısına göre anlatım yapılmıştır.)



, a. Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz.

“Kızıl Elma’ya...

Kızıl Elma’ya...

Kızıl Elma’ya-cak gideceğiz!

Zamanın Süleyman’ı, ansızın... kükremiş bir tufan hâlinde akseden bu naraları duydu.”

• Padişahın, naralar attığı sahnenin gözünüzün önünde nasıl canlandığını açıklayınız.



“Büyük padişah, anlamak istediği şeyi kimsenin bilmediğini görünce canı daha beter sıkıldı. Tahtın koltuklarını asabiyetle tuttu. Âdeti olmayan bir hiddetle kazaskerlere döndü. Acı acı gülümsedi:”

b) Yazar, yukarıdaki bölümde padişahın mimiklerini, psikolojisini hangi kelimelerle an­latıyor? Açıklayınız.



“Canı daha beter sıkıldı, …asabiyetle tuttu, hiddetle, acı acı gülümsedi” sözleriyle padişahın psikolojisi ve mimikleri anlatılmıştır.



c) Bu incelemelerinizden yola çıkarak anlatıcının tasvirlerde ve kişilerin ruhsal yönle­rini yansıtırken dile nasıl bir değer yüklediğini belirleyiniz.

Yazar, kişilerin ruhsal yönlerini anlatırken tavırlarını, hareketlerini betimlemiş böylece somut, gerçekçi bir görüntü çizmiştir.



2. Okuduğunuz hikâyenin temasındaki düşünceye katılıyor musunuz? Günümüz şartlarında bu temanın önemini açıklayınız.

Günümüzde milletin devlete bağlılığı olarak düşünebiliriz. O dönemde padişaha güven, sadakat üst noktadaydı. Günümüzde ise tek bir kişiye değil devlete bağlılık vardır.



12.ETKİNLİK

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Devleti’nin durumu ile ilgili edindiği­niz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.



b) Hikâyenin temasını, Kanuni dönemi ve eserin yazıldığı dönemle ilişkilendirerek açıklayınız.

O dönemde millet, padişaha son derece bağlıdır, güven duymaktadır.



Okuduğunuz hikâyeyi, Maupassant hikâye tarzının özellikleri yönünden inceleyiniz. Tespitlerinizi defterinize sıralayınız. Metnin planını (serim, düğüm, çözüm) Maupassant tar­zı hikâyelerin özelliklerine göre tespit edip aşağıdaki tobloya yazınız.

Hikayede serim, düğüm, çözüm bölümleri vardır. Olay ön plandadır. Bu hikaye Maupassant tarzında yazılmıştır.

Kızıl Elma Neresi?
Serim Padişahın "Kızıl Elma"nın neresi olduğunu merak etmesi
Düğüm Sadrazam, vezir ve kazaskerlerden kimsenin bilemediği soruyu üç askerin doğru cevaplaması ve böylece halkın anla­yışının ortaya çıkması
Çözüm Padişahın Kızıl Elma ile ilgili merakının son bulması, halkın bu düşüncesinden dolayı gururlanması



Ömer Seyfettin hakkında edindiğiniz bilgilerden ve okuduğunuz eserlerden yararlana­rak onun fikrî ve edebî yönü hakkındaki çıkarımlarınızı aşağıya yazınız.

3. Yazarın Millî Edebiyat Dönemindeki rolünü ve düşünce tarzını düşünerek yazar ile eser arasın­daki ilişkiyi açıklayınız.

Yazar Türk tarihinin şanlı dönemlerini, kahramanlıklarını, Türk insanı­nın zekâsını, vatanseverliğini, yardımseverliğini eserlerinde sıkça işlemiştir. Türkçülük düşüncesini eserlerinde yansıtmıştır. Halka hem milli şuuru kazandırmak istemiş hem de moral vermiştir. Bu eserini de bu amaçlar doğ­rultusunda kaleme almıştır.

SAYFA 197


15.ETKİNLİK

YORUMLAMA-GÜNCELLEME

Sınıfta dört gruba ayrılınız. Grup sözcülerinizi seçiniz. Okuduğunuz metinlerden yarar­lanarak Millî Edebiyat Dönemi hikâyelerini;

Yapı (1. grup)

Tema (2. grup)

Kişiler (3. grup)

Dil-anlatım (4. grup) yönünden inceleyiniz. Sonuçları grup sözcüleriniz aracılığıyla belirtiniz. Ortak noktaları aşağıya sıralayınız.

cevap:

Milli Edebiyat Dönemi Hikâyelerinde Yapı: Genellikle Maupassant tarzı hikâyeler (olay hikâyeleri) yazılmıştır. Hikâyelerde "serim-düğüm- çözüm" bölümleri vardır. Hikayelerde özellikle Tanzimat Döneminde görülen teknik kusurlar yavaş yavaş ortadan kalkmıştır. Teknik olgunluğa erişilmeye başlanmış; olay, zaman, mekân, kişi ve anlatım bir bütünlük içerisinde verilmiştir.



Milli Edebiyat Dönemi Hikâyelerinde Tema: Millî Edebiyat sanatçıları, hikâyelerde genelinde toplumsal temaları işlemişlerdir. Osmanlıcılık, Türkçülük, Batıcılık akımları; temaların belirlenmesinde ana et­ken olmuştur. Sanatçılar, özellikle Türkçülük akımının etkisiyle eserler vermişlerdir. Anadolu insanının yaşam koşulları, savaş yıllarında çekilen sıkıntılar, ba­ğımsızlık, yanlış Batılılaşma, geçmişteki kahramanlıklar, vatan sevgisi... te­ma olarak işlenmiştir.

Millî Edebiyat Dönemi hikâyelerinde -geri planda da olsa- aşk maceraları unu­tulmamış ve bireysel temalara da yer verilmiştir.



Milli Edebiyat Dönemi Hikâyelerinde Kişiler: Millî Edebiyat Döneminde yazılan hikâyelerdeki kişiler, önceki dönemlere göre büyük farklılık göstermektedir. Ço­cuklar, askerler, memurlar, işçiler, yoksullar, ihtiyarlar, zulme uğrayanlar, tarihteki kahramanlar, kısacası toplumun her kesiminden insanlar bu dönemdeki hikâyelerin şahıs kadrosunu oluşturmuşlardır.

Bu kişiler, hikâyelerde genelde fiziksel (biçimsel) görünüşleriyle ve davranış özellikleriyle anlatılmışlardır.



Milli Edebiyat Dönemi Hikâyelerinde Dil-Anlatım: Bu dönemde yazılan hikâyelerin en belirgin özelliği dilin sade olmasıdır. Ömer Seyfettin, "Yeni Lisan" makalesinde Millî edebiyatın millî dille oluşabileceğini sa­vunmuştur. Bu düşüncesi teoride kalmamış, hikâyelerinde sade bir dil kullanmış­tır.

Bu dönem sanatçıları Osmanlı'nın en zor dönemlerinde yaşamış, pek çok savaş görmüş kişilerdir. Sanatçıların ço­ğu İstanbul dışına çıkmış, gerek Balkanlarda gerekse Anadolu'nun farklı yerlerinde bulunmuşlardır. Halkla iç içe olan sanatçılar, Anadolu'yu ve Anadolu insanını gözlemlemişler ve tanımışlardır. Eserlerinde gözlemlerini yansıt­mışlardır. Gözlemle birlikte gelen tasvir, hikâyelerde kusursuzca uygulanmıştır.

Bu dönem hikayecileri; gözlemlerini gerçekçi bir bakış açısıyla yansıtmışlar, realist bir tutum sergilemişlerdir. Hat­ta bazı sanatçılar, bir adım daha ileri giderek eserlerini naturalist bir yaklaşımla yazmışlardır.





1. Okuduğunuz iki hikâyeden hareketle bu metinlerin oluşmasını sağlayan zihniyet (dönem, döne­min kültür hayatı, etkilenilen edebî akım vb.) hakkında bilgi veriniz.



Metinlerin oluşmasını sağlayan zihniyet Milli Edebi­yat Dönemi ve Türkçülük akımıdır.



2. Okuduğunuz “Garaz” adlı hikâyede Nebile’nin yaşamış olduğu olayı siz yaşasaydınız nasıl bir tepki gösterirdiniz? Nedenleriyle açıklayınız.

3. Eski bir Türk ideali olan “Kızıl Elma”; Türk hâkimiyetinin, Türk-İslam idealinin varmak istediği hedef olarak sembolleştirilmiştir. Bu ideali, yaşadığımız yüzyıldaki “küreselleşme” kavramıyla karşılaştı­rarak düşüncelerinizi açıklayınız.

Küreselleşme, bir ülkenin ekonomi, siyaset, kültür, spor, eğitim ve savunma alanlarında dünyadaki mil­letlerle birlikte hareket etmesini gerekli kılar. Buna göre bir ülke önce kendi içinde gelişimini sürdürecek sonra dünya ülkeleriyle rekabete girecektir. Bu rekabet anlayışı Kızıl Elma ülküsünde de vardır. Bu ülkü, Türk milletinin yüksek ideallerini ifade eder. Bu idealler ülkemizin bilim ve teknikte dünyanın ileri ülkeleri arasına girmesi, ekonomide dünyanın sayılı devlerinden biri olması, saymadığımız diğer alanlarda zirvede olmak. İşte günümüz için “Kızıl Elma”nın anlamı budur.




DEĞERLENDİRME







1. Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

(D ) Millî edebiyat yazarları, hikâyelerinde “millî tarih, millî değerler, yurt ve toplum sorunları, Anadolu’nun savaş yıllarındaki durumu” gibi konuları işlemiştir.

( D) Millî Edebiyat Dönemi hikâyelerinde dil, dönemin anlayışı gereği yabancı kelimelerden arınmış, halkın kullandığı sade dildir.

(Y ) Millî Edebiyat Dönemi hikâyelerinde tasvirler gerçeklikten uzaktır.

2. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)Millî Edebiyat Döneminde “memleket edebiyatı” akımının başarılı ilk örneklerinin verilmesi
B)Millî Edebiyat Dönemi hikâyelerinde, yurdun her köşesinin mekân olarak ele alınması
C) Bu dönemde daha çok, gözleme dayanan, ülke sorunlarının işlendiği realist hikâyelerin yazıl­ması
D) Bu dönemdeki bazı hikâyelerde Turancılık, Türkçülük, Osmanlıcılık, İslamcılık, Batıcılık akımlarının tema olarak işlenmesi
E) Bu dönemde Tanzimat ve Servet-i Fünûn Dönemi tekniğiyle hikâyeler yazılması

3. Hikâyelerin bir bölümünde millî tarihi konu almış, bir bölümünde ise Batılılaşmanın ne­den olduğu toplumsal alışkanlıkları işlemiştir. “Serim, düğüm, çözüm” bölümleriyle geliştirdiği, olaya dayalı hikâyeleriyle Türk edebiyatında “Maupassant tarzı”nın temsilcisidir. ”

Parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A. Halit Ziya Uşaklıgil B. Refik Halit Karay C. Süleyman Nazif

D. Yakup Kadri Karaosmanoğlu E. Ömer Seyfettin

4. Millî Edebiyat Dönemi hikâyelerinde temanın özelliklerini sıralayınız.
Türkçülük akımının etkisiyle Türk tarihindeki kahramanlıklar, Türk insanının karakter özellikleri, vatan sevgisi, yurt özlemi, toplumsal değerler (ahlak, saygı, vefa...), aşk, yoksulluk, yabancılaşma, yozlaşma gibi temalar işlenir. Temalarda toplum gerçeklerine bağlılık esas alınmıştır.
Read more

9. Sınıf Edebiyat Sayfa 177 Değerlendirme Soruları ve Cevapları ( Fırat Yayınları )


DEĞERLENDİRME:

1.a) yazılı bir metne dayandırılmadan oynanır.
b)Midas’ın Kulakları adlı metnin konusu Frig Kralı Midas’ın efsanevi yaşamıdır.
c) Tiyatro türleri konularına ve tarihi gelişimlerine göre gruplandırılır.
d) Modern tiyatro trajedi, komedi ve dram gibi türlere ayrılır. 
e) Tiyatro kelimesi oyun ve piyes anlamlarında kullanılır.
2) Bir tiyatronun tür özellikleri belirlenirken nelere dikkat edilmelidir?
a) Kişilere (tip ve karakter özelliklerine)
b) Olay ve duruma
c) Konusuna


3) Bir tiyatro metninin yazıldığı  zamanı nasıl belirlersiniz?
Metnin zihniyet unsurları(sosyal,siyasi,ekonomik,dini,askeri,sivil) metnin yazıldığı dönem hakkında ipuçları verir.
4) Tiyatro eseri  hangi sanat dalının konusudur?
Tiyatro eseri edebiyatın konusudur.
5) Tiyatro hangi sanat dalıyla yakın özellikler gösterir? Söylediğiniz sanat dalının kaynağı da tiyatro mudur? Niçin?
Sinema sanatıyla yakın özellikler gösterir. Çünkü her ikisi de insanın bir eylemle kendini veya bir olayı, bir olguyu anlattığı sanatlardır.
6) Pandomim nasıl bir tiyatro türüdür?
Sözsüz oyundur. Düşünceleri ve duyguları kimi kez müzik, kimi kez çeşitli eşyalar kullanarak, kimi kez dansla ya da gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan bir oyundur.
7) (Y)  Drama ve tiyatro farklı terimlerdir.
 (D) 
(D)
(Y) 


8) E
9) D
10) B

Kaynak; www.edebiyatfatihi.blogspot.com 
Read more

2013 TAGEM Sözleşmeli Personel Alımı Detayları, Başvuru Formu Doldur


GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞINA BAĞLI TARIMSALARAŞTIRMALAR VE POLİTİKALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE ARAŞTIRMAENSTİTÜSÜ/İSTASYON MÜDÜRLÜKLERİNE 657 SAYILI KANUNUN 4/BMADDESİ KAPSAMINDA SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALIMI YAPILACAKTIR


Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından 2012 yılnda yapılan KPSS lisans sınavı sonucuna göre, Bakanlığımız, TarımsalAraştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile Araştırma Enstitüsü/İstasyonMüdürlüklerinde istihdam edilmek üzere 657 sayılı Devlet MemurlarıKanununun 4/B maddesi kapsamında, sözleşmeli Mühendis, BilgisayarProgramcısı ve Peyzaj Mimarı alınacaktır. Müracaat edilecek AraştırmaEnstitüsü/İstasyon Müdürlükleri, pozisyon unvanları, sayıları aşağıdakiTablo-1′da verilmiştir.
tagem
I. SÖZLEŞMELİ PERSONEL OLARAK ÇALIŞTIRILACAKLARDA ARANACAK ŞARTLAR:
A) GENEL ŞARTLAR :
İlanda belirtilen pozisyonlara müracaat edecek adayların aşağıdaki genel şartlara sahip olmaları gerekmektedir.
1) İlan edilen pozisyonlara yerleştirilmek üzere başvuru yapanların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesindeki, aynı Kanunun48 inci maddesinin (A) fıkrasının 1, 4, 5, 6 ve 7nci bentlerindeki ve 6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulanSözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 1 inci maddesindeki şartları da taşımaları gerekmektedir.
2) Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli aylığı alanlar ile 65 yaşını doldurmuş olanlar göreve başlatılmayacaktır.
3) Başvuru yapacak adayların 2012 yılında yapılmış olan 2012-KPSS Lisans’a girmiş ve KPSSP3 puan türünden en az 50 puan almış (Bilgisayar Programcılığı kadrosuna müracaat edenler 2012-KPSS Ön lisans’a girmiş ve KPSSP93 puan türünden en az 50 puan almış) olması gerekir.
4) Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasları belirleyen Bakanlar Kurulu Kararının “Sözleşmeli personelin, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmesinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içinde sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli personel pozisyonlarında yeniden istihdam edilemez.” hükmü uyarınca bu durumda olan adayların başvurusu değerlendirmeye alınmayacaktır.
5) Genel şartlar ile özel şartlarda başvurdukları pozisyonla ilgili aranan niteliklere sahip olmayan ve aranan nitelik ve şartları taşıdığı halde istenen belgeleri verilen süre içerisinde getiremeyen adayların başvuruları değerlendirmeye alınmayacaklardır.
B) ÖZEL ŞARTLAR
Genel şartları yanı sıra adayların aşağıda belirtilen özel şartları da taşımaları gerekmektedir.
1) Sözleşmeli personel pozisyonları, hangi bölüm/lisans programı mezunlarının alınacağı ve aranan nitelikler Tablo-2’de verilmiştir. Başvuracak kişilerin başvurduğu sözleşmeli pozisyona ilişkin Tablo-2’de belirtilen aranan niteliklere sahip olması gerekmektedir.
2) Yüksek lisans istenilen sözleşmeli personel pozisyonlarına başvuran adayların müracaatların sona erdiği tarihten önce yüksek lisansını tamamlamış olması gerekir.
3) İngilizce Dil Belgesi için YDS, KPDS, ÜDS’den en az 50 puan almış olmak veya uluslararası geçerliliği bulunan ve YÖK tarafından kabul edilen belgelerden en az aynı puana eşdeğer puan aldığını gösteren belge istenecektir. Dil belgelerinin geçerlilik süresinde herhangi bir şart aranmayacaktır.
4) Sağlık bakımından çalışmasına engel hali bulunmamak.
5) Ankara Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne alınacak 1 adet Ziraat Mühendis (Tarla Bitkileri) ve 2 adet Peyzaj Mimarı sözleşmesini bahse konu enstitü ile yapacak ancak, Türkiye Botanik Bahçesi Müdürlüğü personeli olacaktır. Türkiye Botanik Bahçesi Müdürlüğü fiilen faaliyete geçince burada görevlerine devam edeceklerdir.
II. BAŞVURU YERİ, ŞEKLİ, TARİH VE İSTENİLEN BELGELER:
1) Başvurular doğrudan ilgili Araştırma Enstitüsü/İstasyon Müdürlüklerine yapılacaktır.
2) Posta ile yapılan başvurular kabul edilmeyecektir. Başvurular, Sözleşmeli ile ilgili gazete ilanının yayınlandığı gün başlayacak ve 03/06/2013 Pazartesi günü mesai saati bitiminde sona erecektir.
3) Başvuruda istenen Belgeler; • Dilekçe • Diploma veya mezuniyet belgesinin aslı veya kurum onaylı örneği • KPSS sonuç belgesi • YDS, KPDS, ÜDS veya geçerli eşdeğer dil belgesi
4) Başvuru yapılan pozisyonun aranan niteliklerinde “Yüksek Lisansını Yapmış Olmak” şartı var ise, Yüksek Lisans diplomasının aslı veya kurum onaylı örneği • Beyan (Müracaat sırasında doldurulup teslim edilecektir.)

III. YERLEŞTİRME VE SONUÇLARININ DUYURULMASI:
Yerleştirme işlemi; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi ve 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Esasları çerçevesinde, yazılı ve sözlü sınav yapılmaksızın, genel şartlar ile pozisyonlarla ilgili aranan nitelikleri taşıyan ve verilen süre içerisinde istenen belgelerle eksiksiz olarak müracaat eden adaylar arasından, 2012 yılında yapılmış olan KPSS lisans/ön lisans sınavı sonucuna göre, (B) grubu KPSSP3 puan türü ve KPSSP93 puan türü sıralaması esas alınmak suretiyle, Genel Müdürlük ve Araştırma Enstitü/İstasyon Müdürlükleri tarafından yapılacaktır.
Her pozisyon için asil adaylar dışındakiler KPSSP3 ve KPSSP93 puan türü sıralamasına göre yedek listeye alınır.
Sonuçlar başvuru yapılan Araştırma Enstitüsü/İstasyonu Müdürlükleri tarafından duyurulacaktır.
KPSS’de yüksek puan almak ilanda yer alan sözleşmeli pozisyonlara yerleştirmede tek başına bir hak teşkil etmeyecektir. Pozisyonlar için belirtilen genel şartlara ve niteliklere sahip olmayan adaylar değerlendirmeye alınmayacaktır. Yanlış, yanıltıcı veya yalan beyanda bulunanlar ile bilgilerindeki tutarsızlıklar yüzünden değerlendirmeye alınmayan adaylar bu durumdan dolayı bir hak iddia edemeyecektir.
Gerçeğe aykırı belge verenler ya da beyanda bulunanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır. Bu durumda olanların yerleştirmeleri yapılsa dahi sözleşmeleri iptal edilecektir ve İdare tarafından kendilerine bir bedel ödenmiş ise bu bedel yasal faizi ile birlikte tazmin edilecektir.
ÖNEMLİ AÇIKLAMA:
657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin B fıkrasının ilgili kısmında “… Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler” hükmü,
06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasları belirleyen Bakanlar Kurulu Kararının “Yeniden Hizmete Alınma” başlıklı Ek 1 inci maddesinin 3 üncü bendinde; “Sözleşmeli personelin, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmesinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içinde sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli personel pozisyonlarında yeniden istihdam edilemez.
Sözleşmesini;
a) Kısmi zamanlı veya proje süresi ile sınırlı çalışanlardan,
b)Ek 4 üncü madde çerçevesinde unvan değişikliği yapanlardan,
c)Eş veya sağlık durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunmakla beraber; geçiş
yapacağı hizmet birimi bulunmaması, birim bulunmakla beraber o birimde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunmaması veya en az bir yıllık fiili çalışma şartını karşılayamaması nedenlerinden herhangi birine bağlı olarak, ek 3 üncü maddenin (b) veya (c) bendi hükmü kendilerine uygulanamayanlardan,
tek taraflı feshedenler, bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan yeniden istihdam edilebilirler.
Üçüncü ve dördüncü fıkra kapsamındakilerin yeniden istihdam edilebilmeleri için ilk defa işe alınma prosedürüne riayet edilmesi zorunludur.” hükmü, yer almaktadır.
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde halen Bakanlığımızda 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli personelden yukarıda belirtilen istisnalar kapsamına girenlerin dışında olanların müracaatları değerlendirmeye alınmayacaktır. Bu hükümler kapsamında halen Bakanlığımızda istihdam edilen sözleşmeli personelden yukarıda belirtilen istisnalar kapsamına girenlerden aşağıda durumları belirtilen sözleşmeli personelin bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan kendi pozisyonları ile ilgili müracaatları söz konusu olabilecektir.
Bu çerçevede;
- Eş durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunanlardan; kendilerine anılan Esasların Ek 3 üncü maddesinin (b) bendi hükmü uygulanamayanlardan, kamu personeli olan eşinin, kurum içi görev yeri değişikliği mümkün olmayan (üniversite, belediye, 657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre sözleşmeli vb.) veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan (asker, polis, hakim vb.) bir görevde bulunması ve geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunmaması veya bulunduğu yerde bir yılını doldurmaması nedeniyle yer değişikliği yapamayanların pozisyonları ile ilgili müracaatı kabul edilebilecektir. Eşi özel sektörde çalışanlar ile eşi kamu görevlisi olup da, birden fazla ilde birimi olan veya kurumsal mevzuatında atanamayacaklarına dair bir hüküm bulunmayanların müracaatları alınmayacaktır.
- Sağlık durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunanlardan; kendilerine anılan Esasların Ek 3 üncü maddenin (c) bendi hükmü uygulanamayanlarından, sözleşmeli personelin pozisyonunun bulunduğu ildeki Devlet ve üniversite hastanesinden alınan kendisi, eşi ve çocukları ile mevzuat uyarınca bakmakla yükümlü olduğu ana ve babasının hastalığının tedavisinin mümkün olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunu kuruma ibraz etmesi ve personelin geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunmaması nedeniyle yer değişikliği yapamayanların müracaatı kabul edilebilecektir. İlaç kullanım raporu, epikriz raporu, tedavi gördüğüne dair raporlarla işlem yapılması mümkün olmadığından bu şekilde belge ibraz edenlerin müracaatları dikkate alınmayacaktır.
- Halen Bakanlığımızda istihdam edilmekte olan sözleşmeli personelden unvan değişikliği nedeniyle müracaat edenlerin müracaatları kabul edilebilecektir.
Yukarıda belirtilen şartları taşıyan adaylar kendi pozisyonları ile ilgili genel şartlar ve aranan nitelikleri taşıyan adaylar 03.06.2013 tarihine kadar pozisyonlarına uygun yerlere başvuru yapabileceklerdir.
Diğer taraftan, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli personel olarak çalışanlardan sözleşmeli pozisyonlara müracaat edenlerin, yukarıda belirtilen istisnalar kapsamına girmediklerinin tespit edilmesi durumunda başvuruları değerlendirmeye alınmayacaktır. Yerleştirmeleri yapılsa dahi sözleşmeleri iptal edilecektir ve İdare tarafından kendilerine bir bedel ödenmiş ise bu bedel yasal faizi ile birlikte tazmin edilecektir.

BEYAN
…………………………………………………………………………. MÜDÜRLÜĞÜNE

Bakanlığınızca ilana çıkılmış olan ve Müdürlüğünüzde boş bulunan sözleşmeli pozisyonlardan ……………………… Pozisyonuna ……………………………………… bölüm/lisnas programı mezunu olarak, 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında görev yapmak amacıyla başvurmuş bulunmaktayım.
1. Herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda 657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre sözleşmeli pozisyonda çalışmadığımı veya çalışıp da 02/06/2012 tarihinden sonra kendi isteğimle istifa ederek görevden ayrılmadığımı,
2. Sağlık durumumun başvuru yaptığım pozisyonda görev yapmama elverişli olduğumu,
3. Askerlik durumumla ilgili olarak;
yaptım,
tecilli,
muaf,

1. Adli Sicil ve adli sicil arşiv kaydımın olmadığını,
2. ………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………. adresinde ikamet ettiğimi,
3. …………………………….. TC kimlik numaramın doğru olduğunu,
4. Başvuruda verdiğim belgelerin doğru olduğunu,
beyan ederim.
Başvuru sırasında verdiğim belgelerin ve beyanımın gerçeğe aykırı olduğunun tespit edilmesi halinde yasal işlem yapılacağını, başvurumun değerlendirmeye alınmayacağını, sözleşme imzalanmış ise sözleşmemin fesh edileceğini, İdare tarafından tarafıma ödenen bedelin yasal faizi ile birlikte tazmin edileceğini kabul ediyorum. …/…./2013

ADI SOYADI İMZA
tagem2

KAYNAK: http://ilan.memurlar.net/ilan/23632/
Read more

Drogba Fenerbahçeli Taraftalara Verdiği Irkçılık Cevabı


Drogba Fenerbahçeli Taraftalara Verdiği Irkçılık Cevabı

Drogba, bu harekete Twitter’dan cevap verdi.


"Bana maymun diyorsunuz ama 2008'de Chelsea, Fenerbahçe'yi yendiğinde ağlıyordunuz... Bana maymun diyorsunuz ama geçen sene ben Şampiyonlar Ligi'ni kazanırken ekranlarınızın önünde sevinçten zıplıyordunuz... Bana maymun diyorsunuz ama Galatasaray'la şampiyonluk yaşadığımda deliye döndünüz.

Ve en kötüsü; bana maymun diyorsunuz ama dün benim maymun kardeşimin attığı iki golde de sevinçten zıpladığınızı unutuyorsunuz... Ve kendinize gerçek taraftar diyorsunuz, öyle mi?

Bana destek verenlerin yorumlarını okuyun ve onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışın... Arkamda duran herkese teşekkür ediyorum ve sizi artık daha çok seviyorum.”
Read more

Nihat Doğan Cüneyt Çakır'a Ne Dedi ?


FIFA kokartlı hakemimiz Cüneyt Çakır’a çok ağır bir söz söyledi."40 yıllık hamamcıyım Cüneyt Çakır gibi bir g.. görmedim" diyen ünlü türkücü, takipçilerinin büyük tepkisini çekti..
Read more

Britney Spears Nasıl Kilo Verdi? 2013 Britney Spears Diyeti


İşte Britney’nin diyeti:
Kahvaltı:
Genç şarkıcı, her sabah yağsız süt ile yulaf ezmesi veya tam tahıllı kahvaltı gevrekleri tüketiyor.
Öğle yemeği:
Spears’ın öğle yemeklerinde tercihi, ızgara tavuk veya balık. Yanında da taze yeşilliklerle yapılan bol salata.
Akşam yemeği:
Ünlü yıldız akşam yemeklerinde ızgara hindi veya ızgara somon balığı yiyor. Bu öğünde asitli içecekler içmiyor.

Read more

Muhteşem Yüzyıl Bülbül Olsam Gül Dalında Salınsam Şevval Sam Dinle


Muhteşem Yüzyılın bu haftaki bölümünde süpriz bir isim konuk oldu Şevval Sam 
Mihrimah Sultanın kına gecesinde söylediği duygusal şarkıyı sitemizde dinlyebilirsiniz

Bülbül olsam gül dalında salınsam
Ağla ağlaya yar yüreğime kan doldu
Siyah da zülfün pembe yanak üstüne bend oldu
Alıverin bağlamamı çalayım aman aman
Çalayım da zarı zarı ağlayayım
Bir mendil ver gözyaşımı sileyim aman aman
Ağlaya ağlaya ah yüreğime kan doldu,
Siyah da zülfün pembe yanak üstüne bend oldu
Kahve olsam dolaplarda kavrulsam aman aman
Toz duman olsam dağ başında savrulsam
Kemer olsam yâr beline sarılsam aman aman
Ağlaya ağlaya ah yüreğime kan doldu
Siyah da zülfün pembe yanak üstüne bend oldu 
Read more

2013 9. Sınıf Edebiyat 2. Dönem 3. Sınav Soruları ve Cevapları



Adı-Soyadı: Sınıf-No:


......LİSESİ
2011-2012 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ II.DÖNEM III.YAZILI SORULARIDIR

1) Batı’da ve bizdeki ilk hikaye örnekleri nelerdir?
Batı’da:

Türk edebiyatında:

2) Göktürklere ait destanları yazınız.





3) “Ders verirken gözlerim gayri ihtiyarî ona dönüyordu. O da bana bakıyordu. İnci dişlerinde tatlı bir gülümseme, lacivert gözlerinde dudaklarıma sürünürcesine hissettiğim bir muhabbetle annelik hissini ben, ömrümde ilk defa bugün duydum.”
Çalıkuşu” adlı romandan alınmış yukarıdaki parça hangi bakış açısıyla kaleme alınmıştır?

…………………………………………………………………….

4) Komedyalardaki kişiler hakkında kısaca bilgi veriniz.





5) “ ( 1) Kapım kapalı. Açmak istiyorum. (2) Açarsam hastanenin benim için hazırladığı felaketlerin hepsi birden içeri girecek sanıyorum. (3) Karanlık bastı. 4) Elektrik düğmesini çevirdim. (5) Gayet zayıf bir ışık...”
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi ruhsal durumu yansıtmaktadır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5



Toplum yaşamında birtakım olaylarla birbirine bağlanmış olan çeşitli insanların başlarından geçen maceraları bütün ayrıntılarıyla  anlatan edebi eserdir. Olmuş ya da olabilir olayları yer, zaman ve kişilere bağlı olarak anlatır. Olaylar ana bir olay etrafında gelişir ve olay örgüsü geniştir. Kahramanları çoktur.  
6) Yukarıda bahsedilen edebi tür nedir?

…………………………………………………………………………







PUANI:



7) …….……………. dekorsuz, metinsiz bir tiyatrodur. Oyuncular seyircilerle kuşatılmış bir yerde hazırlıksız bir şekilde oyunu sahneler. İki tip vardır: Pişekar ve Kavuklu.Bunlardan .…………………gölge oyunundaki Karagöz’ün; …………… ise Hacivat’ın özelliklerini gösterir.



8) ………………. öyküsü olaydan çok bir durumu anlatır.Serim – düğüm – çözüm bölümleri yoktur. Bu öykülere “ ……………………. Tarzı” öyküler de denir. Gözlem önemlidir. ………………………………….bizdeki en önemli temsilcilerindendir.

Yukarıdaki boşlukları doldurunuz.



9) Tragedya türü ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)Acıklı yönü ağır basan bir tiyatro türüdür.
B)Ana karakterlerin halktan olması en önemli özelliğidir.
C)Konuları, mitolojiden ve tarihten alınır.
D)Zaman, yer ve olay birliği kuralına uyulur.
E)Klasik bir dil ve üslup anlayışıyla yazılır.


10) Aşağıdakilerden hangisi, karagöz, meddah ve orta oyunu gibi seyirlik halk oyunlarının ortak özel­liklerinden biri değildir?

A)Göze ve kulağa seslenmeleri
B)Güldürü öğesine yer vermeleri
C)Şive taklitlerinden yararlanmaları
D)Tek kişilik gösteri olmaları
E)Sözlü tiyatro örneği olmaları


11)
Düşün garip gecelerini bu şehrin,
Düşün yalnızlıklar içinde beni.
Hani bir resmim kalmıştı sende,
Onu olsun yalnız bırakma emi?
Yukarıdaki dörtlükten aşağıdaki duyguların hangisi çıkarılamaz?

A)Özlem
B)Sevgi
C) Ayrılık
D) Pişmanlık
E ) Yalnızlık







Ala gözlerini sevdiğim dilber
Şu gelip geçtiğin yollar öğünsün
Kadir Mevla’m seni övmüş yaratmış
Kısmeti olduğun kullar öğünsün
12) Yukarıdaki dörtlüğün türü için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Lirik – Koşma – Güzelleme
B) Pastoral – Koşma – Güzelleme
C) Lirik – Semai – Güzelleme
D) Epik – Koşma – Destan
E) Lirik – Semai – Varsağı

13) Edebiyatımızdaki
İlk psikolojik roman ve yazarı:

İlk edebi roman ve yazarı:



14) Aşağıdakilerden hangisinde eski ozanlar ve onların devamı sayılan saz şairleri gibi bir hikaye anlatıcısı olan meddahın aksesuarları bir arada verilmiştir?

A) Sopa- sandalye- masa
B) Mendil – gözlük- saat
C) Sandalye-sopa-mendil
D) Sopa-mendil-yelpaze
E) Mendil-şapka-baston


Genç Kalemler dergisinde yeni bir hikayeci, Servet-i Fünün yazarlarından çok faklı bir dille, halk Türkçe’ siyle hikayeler yayımlıyordu; Ömer Seyfettin'di bu. Küçük hikayeyi başlı başına bir mesele olarak ele alan, edebiyatın bu türünde en ısrarlı çalışan yazar, sanata 1911'de başlamıştı, 1920'de öldü. Genç Kalemler dergisinin ilk sayısında çıkan imzasız bir makalesinde dilimizi Tanzimat'ta kısmen başlamış sadeliğinden tekrar uzaklaştıran Edebiyat-ı Cedide mensuplarına hücum ediyordu.
15) Paragrafta Ömer Seyfettin'in özelliklerinden hangisine değinilmemiştir?
A) Eserlerini sade bir dille yazmasına
B) Hikayeyi yalnız başına bir tür olarak kabul etmesine
C) Dil anlayışları yönüyle, Servet-i Fününcuları eleştirmesine
D) Hikayelerinde hatıralarını ve Balkan Savaşlarını işlemesine
E) Genç Kalemler Dergisi’nde yazılar yayımlamasına












16) Aşağıda hikaye (öykü) hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
I. Olmuş ya da olabilecek olayları anlatır.
II. Derin karakter tahlilleri yoktur.   
III. Romana göre daha kısa bir türdür.
IV. Hikayede kişi kadrosu geniştir.
V. Öykünün öğeleri arasında olay, zaman ve mekan yer alır.

A). I B) II C) III D) IV E) V

17) Bir hikayeyi dil ve anlatım yönünden incelerken aşağıdaki sorulardan hangisi sorulmaz?
A) Kahramanların sosyal ve kültürel yapılarıyla olayın geçtiği yer arasında uyum var mıdır?
B)Yazar konuşmalarda ve anlatımda dili nasıl kullanmıştır?
C)Yazar nasıl bir anlatım yolu seçmiştir?
D) Anlatım kaçıncı kişi ağzından yapılmaktadır?
E) Eserin dili anlaşılır nitelikte midir?

18) Olay çevresinde gelişen anlatmaya bağlı edebi türlerden beş tane yazınız.






Bazen sana layık evlatlar olamadık,
Seni gönülden duyamadık.
Taşını toprağını işleyemedik.
Sorma bu gerilik
Bu uyku niye,
Affet bizi, affet bizi Türkiye!”
19) Yukarıdaki şiirde, şair için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) sevgisiz
B) umutsuz
C) üzgün
D) sorumsuz
E) cesur

Sağ yanımda homurdayan, ak köpüklü engin mavilik… İsyan eden bir insan gibi üzerimde engin bir mavi kubbe… kandillerini yakmış; sessizlik içinde huzur bulan bir derviş sanki.”

20) Yukarıdaki parçada “benzeyen” varlıklar aşağıdakilerden hangileridir?
a. İnsan- dalga b. Su- köpük c. Deniz- gökyüzü
d. Sular- gökyüzü e. İnsan- gökyüzü

Not: Her sorunun doğru cevabı 5 puandır.
SÜRE 40 DAKİKADIR







Türk Dili ve Edebiyatı








Adı-Soyadı: Sınıf-No:


......LİSESİ
2011-2012 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ II.DÖNEM III.YAZILI
CEVAP ANAHTARI

1) Batı’da ve bizdeki ilk hikaye örnekleri nelerdir?
Batı’da: Boccacio-Decameron

Türk edebiyatında: Letaif-i Rivayet

2) Göktürklere ait destanları yazınız.
Bozkurt
Ergenekon

3) “Ders verirken gözlerim gayri ihtiyarî ona dönüyordu. O da bana bakıyordu. İnci dişlerinde tatlı bir gülümseme, lacivert gözlerinde dudaklarıma sürünürcesine hissettiğim bir muhabbetle annelik hissini ben, ömrümde ilk defa bugün duydum.”
Çalıkuşu” adlı romandan alınmış yukarıdaki parça hangi bakış açısıyla kaleme alınmıştır?

Kahraman anlatıcının bakış açısı
4) Komedyalardaki kişiler hakkında kısaca bilgi veriniz.

Çoğunlukla halk tabakasından kişiler...


5) “ ( 1) Kapım kapalı. Açmak istiyorum. (2) Açarsam hastanenin benim için hazırladığı felaketlerin hepsi birden içeri girecek sanıyorum. (3) Karanlık bastı. 4) Elektrik düğmesini çevirdim. (5) Gayet zayıf bir ışık...”
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi ruhsal durumu yansıtmaktadır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5



Toplum yaşamında birtakım olaylarla birbirine bağlanmış olan çeşitli insanların başlarından geçen maceraları bütün ayrıntılarıyla  anlatan edebi eserdir. Olmuş ya da olabilir olayları yer, zaman ve kişilere bağlı olarak anlatır. Olaylar ana bir olay etrafında gelişir ve olay örgüsü geniştir. Kahramanları çoktur.  
6) Yukarıda bahsedilen edebi tür nedir?
Roman


7) ORTAOYUNU dekorsuz, metinsiz bir tiyatrodur. Oyuncular seyircilerle kuşatılmış bir yerde hazırlıksız bir şekilde oyunu sahneler. İki tip vardır: Pişekar ve Kavuklu.Bunlardan
Kavuklu gölge oyunundaki Karagöz’ün; Pişekar ise Hacivat’ın özelliklerini gösterir.

8)Durum(kesit) öyküsü olaydan çok bir durumu anlatır.Serim – düğüm – çözüm bölümleri yoktur. Bu öykülere “ Çehov Tarzı” öyküler de denir. Gözlem önemlidir. SAİT FAİK .bizdeki en önemli temsilcilerindendir.

Yukarıdaki boşlukları doldurunuz.

9) Tragedya türü ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)Acıklı yönü ağır basan bir tiyatro türüdür.
B)Ana karakterlerin halktan olması en önemli özelliğidir.
C)Konuları, mitolojiden ve tarihten alınır.
D)Zaman, yer ve olay birliği kuralına uyulur.
E)Klasik bir dil ve üslup anlayışıyla yazılır.


10) Aşağıdakilerden hangisi, karagöz, meddah ve orta oyunu gibi seyirlik halk oyunlarının ortak özel­liklerinden biri değildir?

A)Göze ve kulağa seslenmeleri
B)Güldürü öğesine yer vermeleri
C)Şive taklitlerinden yararlanmaları
D)Tek kişilik gösteri olmaları
E)Sözlü tiyatro örneği olmaları


11)
Düşün garip gecelerini bu şehrin,
Düşün yalnızlıklar içinde beni.
Hani bir resmim kalmıştı sende,
Onu olsun yalnız bırakma emi?
Yukarıdaki dörtlükten aşağıdaki duyguların hangisi çıkarılamaz?

A)Özlem
B)Sevgi
C) Ayrılık
D) Pişmanlık
E ) Yalnızlık




Ala gözlerini sevdiğim dilber
Şu gelip geçtiğin yollar öğünsün
Kadir Mevla’m seni övmüş yaratmış
Kısmeti olduğun kullar öğünsün
12) Yukarıdaki dörtlüğün türü için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Lirik – Koşma – Güzelleme
B) Pastoral – Koşma – Güzelleme
C) Lirik – Semai – Güzelleme
D) Epik – Koşma – Destan
E) Lirik – Semai – Varsağı

13) Edebiyatımızdaki
İlk psikolojik roman ve yazarı:Eylül –Mehmet Rauf

İlk edebi roman ve yazarı: İntibah-Namık Kemal



14) Aşağıdakilerden hangisinde eski ozanlar ve onların devamı sayılan saz şairleri gibi bir hikaye anlatıcısı olan meddahın aksesuarları bir arada verilmiştir?

A) Sopa- sandalye- masa
B) Mendil – gözlük- saat
C) Sandalye-sopa-mendil
D) Sopa-mendil-yelpaze
E) Mendil-şapka-baston


Genç Kalemler dergisinde yeni bir hikayeci, Servet-i Fünün yazarlarından çok faklı bir dille, halk Türkçe’ siyle hikayeler yayımlıyordu; Ömer Seyfettin'di bu. Küçük hikayeyi başlı başına bir mesele olarak ele alan, edebiyatın bu türünde en ısrarlı çalışan yazar, sanata 1911'de başlamıştı, 1920'de öldü. Genç Kalemler dergisinin ilk sayısında çıkan imzasız bir makalesinde dilimizi Tanzimat'ta kısmen başlamış sadeliğinden tekrar uzaklaştıran Edebiyat-ı Cedide mensuplarına hücum ediyordu.
15) Paragrafta Ömer Seyfettin'in özelliklerinden hangisine değinilmemiştir?
A) Eserlerini sade bir dille yazmasına
B) Hikayeyi yalnız başına bir tür olarak kabul etmesine
C) Dil anlayışları yönüyle, Servet-i Fününcuları eleştirmesine
D) Hikayelerinde hatıralarını ve Balkan Savaşlarını işlemesine
E) Genç Kalemler Dergisi’nde yazılar yayımlamasına



16) Aşağıda hikaye (öykü) hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
I. Olmuş ya da olabilecek olayları anlatır.
II. Derin karakter tahlilleri yoktur.   
III. Romana göre daha kısa bir türdür.
IV. Hikayede kişi kadrosu geniştir.
V. Öykünün öğeleri arasında olay, zaman ve mekan yer alır.

A). I B) II C) III D) IV E) V

17) Bir hikayeyi dil ve anlatım yönünden incelerken aşağıdaki sorulardan hangisi sorulmaz?
A) Kahramanların sosyal ve kültürel yapılarıyla olayın geçtiği yer arasında uyum var mıdır?
B)Yazar konuşmalarda ve anlatımda dili nasıl kullanmıştır?
C)Yazar nasıl bir anlatım yolu seçmiştir?
D) Anlatım kaçıncı kişi ağzından yapılmaktadır?
E) Eserin dili anlaşılır nitelikte midir?

18) Olay çevresinde gelişen anlatmaya bağlı edebi türlerden beş tane yazınız.
Masal,destan,roman,hikaye,mesnevi


Bazen sana layık evlatlar olamadık,
Seni gönülden duyamadık.
Taşını toprağını işleyemedik.
Sorma bu gerilik
Bu uyku niye,
Affet bizi, affet bizi Türkiye!”
19) Yukarıdaki şiirde, şair için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) sevgisiz
B) umutsuz
C) üzgün
D) sorumsuz
E) cesur

Sağ yanımda homurdayan, ak köpüklü engin mavilik… İsyan eden bir insan gibi üzerimde engin bir mavi kubbe… kandillerini yakmış; sessizlik içinde huzur bulan bir derviş sanki.”

20) Yukarıdaki parçada “benzeyen” varlıklar aşağıdakilerden hangileridir?
a. İnsan- dalga b. Su- köpük c. Deniz- gökyüzü
d. Sular- gökyüzü e. İnsan- gökyüzü

Not: Her sorunun doğru cevabı 5 puandır.
SÜRE 40 DAKİKADIR














































































Read more