Ketencik Bitkisi Nedir? Nerede Yetişir ? Özellikleri



ÖZET: Ketencik Brassicaceae familyasında yer alan, eski bir kültür bitkisi olup, Türkiye’de marjinal alanlarını
değerlendirebilecek alternatif bir yağ bitkisidir. Ketenciğin yağ elde etmek amacıyla tarih öncesinden beri kültürü yapılmıştır.
Fakat ketencik üretimi zamanla yavaş yavaş azalmış ve günümüzde geniş alanlarda yetiştirilmemektedir. Bununla birlikte,
düşük çevre isteği ve ürünlerinin yaygın olarak kullanılabilirliği sayesinde bitki büyük ilgi görmüştür. Ketencik yağının özel
kompozisyonu çok cazip gözükmektedir. Ketencik yağının doymamış yağ asitleri oranı soya, ayçiçeği ve kolza yağı gibi
yaygın olarak kullanılan bitkisel yağların doymamış yağ asitlerinin oranından fazladır. Ayrıca, ketencik yağı tipki keten yağı
(% 50-55 α-linolenik asit ihtiva eden) gibi yüksek oranda çoklu doymamış yağ asitlerine sahiptir. Özel yağ asitleri
kompozisyonundan dolayı ketencik, yakın zamanda, yaygın olarak bilinen ve önemli bir bitkisel yağ kaynağı haline
gelecektir.





2. KETENCİĞİN BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
Kültürü yapılan ketencik çeşitleri bir yıllık olup
yabanı formlar genel olarak çok yıllıktır. Bitki boyu
O. Kurt, F. Seyis
117
genel olarak 25-100 cm arasında değişir. Bitki
habitusu tek gövde şeklinde büyür (Şekil 1a; 1c).
Gövde yuvarlak olup, üzeri tüylü ve genellikle
aşağıdan dallanır. Yapraklar mızrak biçiminde, 5-8 cm
uzunluğunda ve kenarları düzdür. Çiçek; 4 adet yeşil
renkte çanak yaprak, 4 adet sarı ya da sarımsı beyaz
renkte taç yaprak, 6 adet erkek organ ve bir adet dişi
organdan oluşur. Ketencik bitkisi kendine döllenen bir
bitkidir. Meyve, kapsül biçiminde olup, 0.7-2.5 mm
çapında, portakal renginden kahverengine kadar
değişen renktedir (Robinson, 1987; Zubr, 1997).
Kapsül 8-16 tohum ihtiva eder. Tohumun uzunluğu
genişliğine göre daha fazla olup, şekil olarak buğday
tohumunu andıran bir görünümü vardır. Kültürü
yapılan çeşitlerin tohum rengi koyu sarıdan açık
kahverengine kadar değişir ve parlaktır (Şekil 1b).
Tohumun 1000 tane ağırlığı 0.8-1.8 gram arasında
değişir.


4. KETENCİĞİN TARIMI
Ketencik bitkisi yazlık ve kışlık olarak
yetiştirilmektedir. Ketencik nispeten kurağa dayanıklı
olup, ağır killi ve organik toprak hariç farklı iklim ve
toprak yapısına sahip çok değişik alanlarda
yetişebilmektedir. Yazlık çeşitlerin yetişme süresi
yaklaşık 120 gün civarında olup, çimlenmeden
itibaren yaklaşık 60 günde çiçeklenme periyoduna
ulaşır. Ketencik, Samsun ekolojik koşullarında kışlık
olarak Kasım ayı içinde ekilir ve Haziran ayı sonunda
hasat edilir. Ketencik tohumunun küçük olması
nedeniyle ekim için toprak hazırlığının iyi yapılması
oldukça önemlidir. Ekim öncesinde ikileme ile
çimlenen yabancı otların toprağa katılması, yabancı ot
rekabeti açısından oldukça önemlidir. Toprağın
yabancı otlarla aşırı derecede kaplı olması durumunda,
çıkış öncesi Trifluralin (150 g/da) aktif maddesine
sahip yabancı ot ilaçları ile toprağın ilaçlanması,
yabancı otlarla rekabet etmek için yeterlidir.
Ekim sıraya olmak üzere sıra aralığı 10-15 cm ve
sıra üzere 1-2 cm olacak biçimde ve 1000 tane
ağırlığına bağlı olarak dekara 0.5-0.7 kg tohum atılır.
Bitkinin gübre ihtiyacı topraktaki alınabilir besin
elementlerinin durumuna bağlı olarak orta ve
düşüktür. Optimum saf azot ihtiyacı dekara 10 kg
olup, en uygun uygulama zamanı kışlık ekimlerde
erken sonbaharda, yazlık çeşitlerde ise bitkinin 4-6
yapraklı olduğu dönemdir. Ekim öncesi dekara 3 kg
fosfor ve 5 kg potasyumun uygulanması yeterlidir.
Ketencik makineli hasada uygun bir bitkidir. Yeni
geliştirilen çeşitler, tohum dökmeye mukavimdir.
Hasat zamanı tohumun ihtiva ettiği rutubet oranı % 11
civarında, depolama açısından da %8’den az olması
gerekir. Çeşide, ekolojik koşullara ve yetiştirme
tekniği paketinin uygulanmasına bağlı olarak
değişmekle birlikte dekara verim yazlık ekimlerde 260
kg, kışlık ekimlerde 330 kg civarındadır (Zubr, 1997).

5. KETENCİĞİN KULLANIM ALANLARI
Ketencik yağı, linoleik (omega-6) ve alfa-linolenik
(omega-3) yağ asitleri bakımından zengin bir
kaynaktır. Bu yağ asitleri kandaki LDL-kolesterol
seviyesini azalttığı, kalp ve kalp damarlarının sağlığı
için faydalı olduğu bilinmektedir.
Ketencik yağı, yağı stabil yapan ve yemeklik yağ
olarak kullanılır konuma getiren tokoferoller gibi
birçok doğal antioksidantları ihtiva eder. Yağdaki
tokoferollerin miktarı 700 mg/kg’dır (Zubr, 1997).
Ayrıca ketencik yağının 100 gramında 10 mg E
vitamini bulunmaktadır.
Ketencik yağı geleneksel olarak insan
beslenmesinde kullanılmaktadır. Ayrıca kolza yağı ile
karışık olarak yemeklik olarak kullanılır. Ketencik
yağı bundan başka salatalara, yemeklere, pasta ve cips
hariç kızartmalarda kullanılabilir. Ayrıca mayonez,
sos ve dondurma yapımında kullanılabilir.
Ketencik yağının; 1) cilt bakımı amacıyla vücut
losyonu, banyo köpüğü ve banyo kremi gibi ürünlerin
yapımında, 2) çoklu doymamış yağ asitlerinin özel
dermatolojik etkilerinden dolayı kozmetik sanayinde,
3) sabun ve yumuşak deterjan elde edilmesinde, 4)
lipopeptidlerin ve lipoaminoasitlerin üretiminde 5)
benzer yağ asitlerine sahip olmasından dolayı balık
yağı yerine ikame edilmesinde, 6) sıvı biyodizel
hammaddesi elde edilmesinde, 7) doğal
antioksidantların bir kaynağı olan tekoferollerin elde
edilmesinde, 8) geleneksel aydınlatmada kandil yağı
olarak ve mum yapımında, 8) saf yemeklik yağ ve
salata yağı olarak kullanılmakta olduğunu birçok
araştırıcı tarafından rapor edilmiştir (Peredi, 1969;
Korsrud ve ark., 1978; Sang ve Salisbury, 1987;
Robinson, 1987; Zubr, 1997).
Ketencik yağı, tarım ilaçlarının etkinliğini artırmak
amacıyla katkı maddesi olarak kullanımı yanında
pestisitlere katılan petrol yağının yerine de
kullanılmaktadır (Robinson ve Nelson 1975).
Ketencik tohumunun yağı alındıktan sonra geriye
kalan posa kısmı %10 yağ, %45 protein, %13 lif, %5
mineral madde, az miktarda da vitamin ve diğer
maddeler ihtiva eder. Ketencik posasının proteini
arginin, cistin, lysine, methionine ve threonin gibi
temel amino asitlerin varlığı ile karakterize edilir.
Ketencik proteinindeki amino asitlerin kompozisyonu
özellikle kümes hayvanlarını besleme için uygundur
(Fogelfors, 1984).
Ketencik, yüksek kükürt içeriği hariç ketenin
element kompozisyonuna ve protein içeriğine
benzerlik göstermektedir (Robinson 1987). Ketencik
unu biyolojik değer olarak soya unu ile benzerlik
gösterir ve %45-47 ham protein ve %10-11 lif içerir
(Korsrud ve ark., 1978). Önemli miktarda yüksek
glukosinolat ihtiva eden endüstriyel kolza unu ile
kıyaslandığında ketencik ununda sıfır ile eser miktarda
uçucu izotisiyanat bulunmuştur (Korsrud ve ark.,
1978; Sang ve Salisbury, 1987). Dolayısıyla ketencik
yeşil bitki olarak, ketencik unu olarak ve danesinin
protein bakımından zengin posası büyükbaş hayvan
beslemede kullanılabilir. Ayrıca tohum, özellikle
kümes hayvanlarının ve kafes kuşlarının
beslenmesinde kullanılabilir (Fogelfors, 1984).
Her ne kadar temel amino asitler ketencik
diyetinde sınırlı miktarda bulunsa da,
glukosinolatlardan başka gelişmeyi sınırlandıran bazı
faktörlerin mevcut olduğu ifade edilmiştir. Nitekim
Ketencik unu ihtiva eden diyet ile beslenen farelerin
kontrole göre daha az kilo aldığı belirlenmiştir
(Korsrud ve ark., 1978). Dolayısıyla ketencik ununun
diyete yönelik besinlerin hazırlanmasında da kullanım
potansiyeli vardır.
Ketencik tohumu çerezlik olarak da kullanılır.
Ketencik bitkisinin sapı fırça, paketleme ve malç
gibi yalıtım malzemesi yapımında kullanılır.
Ketencik, iyi bir yeşil gübre bitkisidir. Ayrıca ucuz
örtü bitkisi olarak toprak korumada düşük maliyetli
bir bitki olarak yetiştirilebilir.
Ketencik, süs bitkisi olarak çevre düzenlemesi
yapılan (rekreasyon) alanlarda da kullanılmaktadır
(Jones ve Valamoti, 2005).

6. SONUÇ
Ketencik, ekstrem koşullara adaptasyon
bakımından üstün performanslı ve bitki besin elementi
isteği bakımından kanaatkar bir bitkidir. Ayrıca,
yabancı ot rekabetinin iyi olması nedeniyle kimyasal
ilaç kullanımına gereksinim duymaması ketenciğin
çevre dostu yetiştirme sistemlerine uygun karakterde
bitkiler arasında yer almasını sağlamaktadır.
Ketencik yağı, Omega-3 olarak adlandırılan yağ
asitleri bakımından zengin bir kaynağına sahiptir.
Dolayısıyla, ketencik yağının bitkisel yağ olarak
tüketilmesi ile özellikle gelişmiş sanayi ülkelerinde
dengesiz beslenmeden kaynaklanan sağlık
sorunlarının azaltılmasına katkıda bulunulabilir. İlave
olarak, ketenciğin Omega-3 yağ asitlerinin katılması
sonucu Omega-3 yağ asitleri bakımından
zenginleştirilmiş besinlerin tüketilmesiyle beslenme
kalitesini artırılabilir.
Sonuç olarak; besin ve besin endüstrisi dışında
olmak üzere çok geniş kullanım potansiyeline sahip
olması sayesinde ketencik geleceğin önemli alternatif
yağ bitkileri arasında, yakın bir gelecekte, mutlaka hak
ettiği yerini alacaktır.

Read more

Harry Styles'ı Penisinden Vurdular

One Direction'nın yeni başlayan dünya turnesinin 2. ayagı iskoçya konserinde enteresan bir olay yaşandı. Bir hayranı ( hayran demeye bin şahit ) gruba ayakkabılarını fırlattı. Bir tanesi sahneye denk geldi 2. ayakkabı ise Harry Styles'ın özür dilerim ( taşaklarına ) denk geldi :D Harry acı çekermiş gibi kendi yere bıraktı. ama gerçekte Harry'nin canı yanmamıştı sadece biraz aksiyn yaptı :) hiç birşey olmamıs gib i ayaga kalktı ve yüzünden gülümsemeyi eksik etmedi.
Read more

Taksim Çalışması Neden Durdu?


Taksim'deki kazıdan tarih çıktı

Taksim Yayalaştırma Projesi'nde yapılan çalışmalar sırasında, geç Osmanlı dönemine ait iki su gideri bulundu. Taksim Kışlası'na ait olduğu tahmin edilen tarihi kalıntı nedeniyle çalışmalar o bölgede durduruldu.

AA
Güncelleme: 16:20 TSİ 26 Şubat. 2013 Salı
İSTANBUL - İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi çalışmaları sırasında, asfalttan 60-70 santimetre aşağıda, 80 santimetre çapında tarihi kalıntılar bulunduğunu söyledi.

Yetkililerin haber vermesi üzerine İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Zeynep Kızıltan ile kazı alanına gittiklerini ve incelemelerde bulunduklarını anlatan Bilgili

Kaynak; http://www.ntvmsnbc.com/id/25425138/

Read more

Sezen Taş Kimdir? Fotoğrafları


Atilla Taş'ın magazin basınından bugüne dek köşe bucak sakladığı 23 yaşındaki kızı Sezen Taş nişanlandı. İlk kez kızının fotoğrafını Instagram hesabından paylaşan Taş'ın kızının güzelliği dikkatlerden kaçmadı. 
ensonhaber.com

Read more

Jordan Carver Kimdir? Fotoğrafları

Alman güzel Jordan Carver, her gittiği ülkede güzeliğiyle ilgi odağı oluyor.

Bir Fransız şirketinde çalışırken, çalışması için erkek dergisi Playboy'dan teklif gelince şansı da döndü Carver'in. Önceleri set arkasında çalışıyordu. Ancak derginin editörleri keşfetmekte zorluk çekmedi.

Sonrasında ise iç çamaşır firmalarında çalıştı, soyundu ve ünlü oldu. Sonrasında ise ünü ülke dışına taştı. O da gittiği her yerde iç çamaşır modelliği yaparak para kazandı. Şimdi herkes tarafından tanınan bir yıldız.Jordan Carver Resimleri ;





Read more

2013 Oscar Ödülleri En Şık Bayanlar

bu yıl gerçekleşen oscar ödüllerinde birbirinden güzel bayanlar şıklık yarışında kıyasıya yarıştılar. işte gecenin en güzel bayanları ve kıyafetleri










Read more

Bedük'ten Parti gibi Klip

Bedük yeni albümü Overload'un ilk klibini hareketli şarkısı Beatfreak için çekti. Adı gibi hareketli görüntülerden oluşan klip yayınlandığı andan itibaren büyük ilgi topladı.

Her şarkısıyla kendi alanında ilklerin öncüsü olan elektronik dans müziğinin Türkiye'deki en özgün temsilcisi Bedük, yeni albümünün ilk klibini BeatFreak isimli şarkısına çekti. Klibin yönetmenliğini çektiği parti ve gece hayatı fotoğraflarıyla ünü kulaktan kulağa yayılan Tchane Okuyan üstlendi.

Üç günde pek çok farklı mekanda çekilen klipteki görüntülerin bir kısmı Bedük'ün geçtiğimiz haftalarda İndigo'da gerçekleştirilen konserinden alındı. Konserde spontane bir şekilde izleyicilere "hadi klip çekiyoruz" diyip kendini seyircilerin arasına atan Bedük, hayranlarıyla birlikte eğlenceli görüntülere imza attı.

Beatfreak şarkısının adınBedük yeni albümü Overload'un ilk klibini hareketli şarkısı Beatfreak için çekti. Adı gibi hareketli görüntülerden oluşan klip yayınlandığı andan itibaren büyük ilgi topladı.

Her şarkısıyla kendi alanında ilklerin öncüsü olan elektronik dans müziğinin Türkiye'deki en özgün temsilcisi Bedük, yeni albümünün ilk klibini BeatFreak isimli şarkısına çekti. Klibin yönetmenliğini çektiği parti ve gece hayatı fotoğraflarıyla ünü kulaktan kulağa yayılan Tchane Okuyan üstlendi.

Üç günde pek çok farklı mekanda çekilen klipteki görüntülerin bir kısmı Bedük'ün geçtiğimiz haftalarda İndigo'da gerçekleştirilen konserinden alındı. Konserde spontane bir şekilde izleyicilere "hadi klip çekiyoruz" diyip kendini seyircilerin arasına atan Bedük, hayranlarıyla birlikte eğlenceli görüntülere imza attı.

Beatfreak şarkısının adına yakışan video klibindeki diğer görüntüler ise Türkiye'nin en iyi dansçı ve koreograflarından Uğur Yıldıran'ın sahibi olduğu Hasköy'deki Acaip İşler Müdürlüğü'nde çekildi. Bedük, şarkı söylediği bölümlerde de lazerle özel ışık tasarımının kullanıldığı klibi için "Klip tam anlamıyla şarkıyı izleyicilere aksettirmek ve benim konserime geldiklerinde yaşayacakları eğlenceyi birebir yansıtabilmek için tasarlandı. Biz çekimlerde çok eğlendik, umarım seyredenler de eğlenirler" dedi.

Konserleri:
7 Mart Ankara Jolly Joker Ankara
9 Mart Kayseri Hilton Otel
22 Mart Konya Rixos Otel

http://www.biletix.com/etkinlik-grup/47511461/TURKIYE/tr

www.facebook.com/beduk
www.twitter.com/beduk
http://instagram.com/beduk
https://soundcloud.com/beduk

Bir bumads advertorial içeriğidir. a yakışan video klibindeki diğer görüntüler ise Türkiye'nin en iyi dansçı ve koreograflarından Uğur Yıldıran'ın sahibi olduğu Hasköy'deki Acaip İşler Müdürlüğü'nde çekildi. Bedük, şarkı söylediği bölümlerde de lazerle özel ışık tasarımının kullanıldığı klibi için "Klip tam anlamıyla şarkıyı izleyicilere aksettirmek ve benim konserime geldiklerinde yaşayacakları eğlenceyi birebir yansıtabilmek için tasarlandı. Biz çekimlerde çok eğlendik, umarım seyredenler de eğlenirler" dedi.

Konserleri:
7 Mart Ankara Jolly Joker Ankara
9 Mart Kayseri Hilton Otel
22 Mart Konya Rixos Otel

http://www.biletix.com/etkinlik-grup/47511461/TURKIYE/tr

www.facebook.com/beduk
www.twitter.com/beduk
http://instagram.com/beduk
https://soundcloud.com/beduk

Bir bumads advertorial içeriğidir.






Read more

2o13 AÖF Bahar Dönemi Kayıt Yenilemeleri Ne Zaman Başlayacak?

Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim fakültesinde güz dönemi sona erdi. Öğrenciler final sonuçlarının açıklanmasından sonra 11 Mart 2013 gününden itibaren kayıt yenileme başvurularını yapmaya başlayacak.

AÖF kayıt yenileme tarihi ne zaman
AÖF Kayıt yenileme tarihleri açıklandı
Aöf 2013 Bahar dönemi kayıt yenileme tarihi
Aöf Bahar dönemi harç ücreti ne kadar
Kayıt işlemi nasıl yapılacak ?

İlk olarak AÖF ders ekle sil işlemlerini yapmalısınız. Daha sonra Ders seçimi, ardından size bir pdf verilecek. orada kayıt ücretiniz yazılı olacak. 205 TL. civarındaki bu ücreti size en yakın Vakıfbank şubesinden yatırabilirsiniz.

Bahar dönemi sınav tarihlerini hatırlatalım:
Bahar Dönemi Vize Sınav Tarihleri: 4-5 Mayıs 2013
Bahar Dönemi Final Sınavı Tarihleri: 1-2 Haziran 2013
Yaz dönemi laboratuvar için kayıtlar: 6 – 10 Mayıs 2013
Bütünleme Sınavı Tarihleri: AÖF için bütünleme sınavları yapılmayacak.
Read more

2013 Yeni Model Toyota Auris Dizel / Benzinli Fiyatları


2013 Model Toyota Corolla Fiyat Listesi Fiyatları Dizel

Gövde Tipi Model Tavsiye Edilen Şubat Fiyatları (TL)
2013 Model
Tavsiye Edilen Şubat Fiyatları (TL)
2012 Model
Corolla 1.33 Comfort 41,900 40,900
Corolla 1.6 Comfort 47,600 44,600
Corolla 1.6 Comfort A/T 49,800 46,800
Corolla 1.6 Comfort Extra 50,300 47,300
Corolla 1.6 Comfort Extra A/T 52,500 49,500
Corolla 1.6 Elegant 55,000 52,000
Corolla 1.6 Elegant A/T 57,200 54,200
Corolla 1.6 Elegant VSC+Xenon A/T 60,050 57,050
Corolla Dizel 1.4 D-4D Comfort 54,950 52,450
Corolla Dizel 1.4 D-4D Comfort Extra 59,050 56,550
Corolla Dizel 1.4 D-4D Comfort Extra M/M 61,250 58,750
Corolla Dizel 1.4 D-4D Elegant 62,650 60,150
Corolla Dizel 1.4 D-4D Elegant M/M 64,850 62,350



2013 Model Toyota Auris Fiyatı Fiyat Listesi

Gövde Tipi Model Tavsiye Edilen Şubat Fiyatları (TL)
2012 Model
Auris 1.33 Comfort 38,550
Auris 1.6 Comfort Extra 42,950
Auris 1.6 Comfort Extra A/T 45,150
Auris 1.6 Elegant 47,050
Auris 1.6 Elegant A/T 49,250
Auris 1.6 Elegant Xenon A/T 50,850
Auris 1.6 Elegant Xenon+SR+Deri A/T 56,750
Auris Dizel 1.4 D-4D Comfort Extra 48,550
Auris Dizel 1.4 D-4D Comfort Extra M/M 50,750
Auris Dizel 1.4 D-4D Comfort Plus 50,050
Auris Dizel 1.4 D-4D Comfort Plus M/M 52,250
Yeni Auris Fiyatları
Gövde Tipi Model Tavsiye Edilen Şubat Fiyatları (TL)
2013 Model
Yeni Auris 1.33 Life 39,900
Yeni Auris 1.6 Active 46,900
Yeni Auris 1.6 Active Multidrive S 50,400
Yeni Auris 1.6 Active Skypack Multidrive S 51,600
Yeni Auris 1.6 Advance 49,400
Yeni Auris 1.6 Advance Multidrive S 52,900
Yeni Auris 1.6 Advance Skypack Multidrive S 54,100
Yeni Auris 1.6 Premium Multidrive S 57,300
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Life 49,900
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Active 53,400
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Active Skypack 54,600
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Active M/M 55,900
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Active Skypack M/M 57,100
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Advance 55,400
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Advance Skypack 56,600
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Advance M/M 57,900
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Advance Skypack M/M 59,100
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Premium 59,800
Yeni Auris Dizel 1.4 D-4D Premium M/M 62,300
Read more

2013 Oscar Ödülü Kazananlar Listesi


2013 Oscar Ödüllerini Kimler Kazandı



En İyi Film: "Argo"

En İyi Kadın Oyuncu: Jennifer Lawrence, "Silver Linings Playbook"

En İyi Erkek Oyuncu:Daniel Day-Lewis, "Lincoln"

En İyi Yönetmen: Ang Lee, "Life of Pi"

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Anne Hathaway, "Les Miserables"

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Christoph Waltz, "Django Unchained"

En İyi Uyarlama Senaryo: "Argo", Chris Terrio

En İyi Özgün Senaryo: "Django Unchained", Quentin Tarantino

En İyi Görsel Yönetmen:Claudio Miranda "Life of Pi"

En İyi Belgesel: "Searching For Sugar Man", Malik Bendjelloul ve Simon Chinn

En İyi Kurgu: "Argo", William Goldenberg

Yabancı Dilde En İyiFilm: "Amour" (Avusturya)

En İyi Animasyon: "Brave", Mark Andrews ve Brenda Chapman

En İyi Orjinal Müzik: "Life of Pi", Mychael Danna

En İyi Orijinal Şarkı: "Skyfall", Adele Adkins ve Paul Epworth

En İyi Yapım Tasarımı: "Lincoln"

En İyi Kısa Animasyon: "Paperman",John Kahrs

En İyi Kısa Film:
"Curfew", Shawn Christensen

En İyi Kısa Metrajlı Belgesel:
"Inocente", Sean Fine ve Andrea Nix Fine

En İyi Ses Kurgusu: "Skyfall", Per Hallberg, Karen Baker Landers ve "Zero Dark Thirty", Paul N.J. Ottosson

En İyi Ses Miksajı: "Les Miserables", Andy Nelson, Mark Paterson ve Simon Hayes

En İyi Kostüm Tasarımı: "Anna Karenina", Jacqueline Durran

En İyi Makyaj ve Saç: Lisa Westcott ve Julie Dartnell, "Les Miserables"

En İyi Görsel Efekt: "Life of Pi", Bill Westenhofer, Guillaume Rocheron, Erik-Jan De Boer ve Donald R. Elliott.
Read more

Demi Lovato - Heart Attack [ Türkçe Çeviri ]


Demi Lovato - Heart Atack

Putting my defenses up
Kendimi korumaya alıyorum
Cause I don't wanna fall in love
Çünkü aşık olmak istemiyorum
If I ever did that, I think I'd have a heart attack
Eğer olsaydım, Kesin kalp krizi geçirirdim

Read more

Emre Belözoğlu Şotaya Küfür Etti Mi?


Beyaz TV'de yayınlanan Beyaz Futbol programında Kasımpaşa Teknik Direktörü Şota'ya küfür eden ismin Emre Belözoğlu olduğu iddia edildi.

Emre yalanladı
NTVSpor'a kısa bir açıklama yapan Emre Belözoğlu küfür iddialarını yalanladı.
Read more

Memura 3 Ayrı Maaş Nedir?


657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu sil baştan değiştirecek çalışmada sona yaklaşılırken, birçok konudaki yenilikler de netleşiyor.Yapılan çalışmayla farklı personel kanunları ortadan kalkacak ve bazı istisnalar dışında tek bir kamu personel kanunu yürürlükte olacak.

Düzenleme ile kamu çalışanların maaş sistemi de sadeleşecek. Maaşlar temel ücret, başarı ücreti ve kıdem ücretinden oluşacak.

Kalkınmada öncelikli bölgelerdeki personele de ayrıca ek ücret ödenecek. Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan sınıflar yeniden düzenlenecek. Bilişim hizmetleri, denetim hizmetleri ve yönetici hizmetleri gibi yeni sınıflar oluşturulacak.

4B MESELESİ BİTECEK


Kamudaki 4B'ye tabi sözleşmeli personel, geçici personel ve memur ayrımları kalkacak. 4B'li sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi ile birlikte kamuda bu statüde personel istihdamı da sona erecek.

Bu arada, kadın memurlar için doğum ve süt izinlerinin süreleri de artırılacak. Ayrıca yıllık izinler işgünü esasına göre belirlenecek. Özellikle bazı kurumlarda hizmetin özelliğine göre esnek çalışma gelecek.

SENDİKALAR DEVREDE


657 ile ilgili yapılan tüm çalışmalar ve hazırlanan taslaklar sosyal taraflar ve sendikaların da dikkatine sunulacak. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik taslağın ilgili tarafların da görüşünü aldıktan sonra Bakanlar Kurulu'na taşıyacaklarını her platformda dile getiriyor.

Taslağın tamamlanmasıyla birlikte Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK de çalışmalarına hız verdi. Edinilen bilgiye göre sendikalar taslağı inceleyerek kendi görüşlerini ve kırmızı çizgilerini belirliyor.

Takvim
Read more

Nil Erkoçlar Askere Gidecek Mi? Rüzgar Erkoçlar


Bir askeri hukuk uzmanı konuyla ilgili VATAN'a şunları anlattı: Şahış nüfusa erkek olarak kendini tescil ettiği zaman askerlik şube tarafından çağrılır. Yoklaması yapılır, doktora yollanır. Burada 'Askere gitmeye uygun değilim' beyanında bulunmaz ve doktorlardan da çıkan karar olumlu ise askere gider. Ama uygun olmadığını, sonradan erkek olduğunu anlatırsa doktor ya uygun değildir kararı verir ya da askeri hastaneye yollar.

Oradaki tabiplerden oluşan sağlık kurulu, kontrolleri yapar ve çürüğe ayırır, elverişli değildir diye karar verir. Ama sağlık kurulu elverişli olduğunu düşünürse askere gitmek zorundadır. 

Birliğine teslim edildikten sonra kadınsı hareketleri olursa o zaman da askeri hastaneye sevk edilip elverişli olmadığına karar verilir."

Read more

Kelebek Sınav Sistemi Nedir? Özellikleri


Kelebek sistemi MEB’e bağlı okulların son yıllarda uygulamaya geçtiği bir yöntemdir. Okullarda kopyaya karşı yapılan bu önlem her okulda olmasa da uygulanan bir çok ilk ve orta derecede okullar bulunmakta. Kelebek sistemi öğrencilerin belli bir algoritmaya göre sınıflarının karıştırılması şeklinde uygulanan bir sistemdir. Sınavda öğrenicinin arkadaşlarından ve aynı sınava giren öğrencilerden olabildiğince ayrı bir şekilde başka sınıflarda sınava girmesi sağlanmaktadır.
Daha somutlaştırmak gerekirse bir sınıf içerisinde farklı sınıflardaki öğrencilerin farklı sınavları olabildiği bir sınav yapma metodudur.Mesela 11. snıflar matematik sınavı olurken yanında bir 9.sınıf oturur ve kimya çözer.Sınıfnda başında da 2 tane gözetmen öğretmen bulunur.Bunu yapmaktaki maksat öğrencinin kopya çkemesini engellemektir.
Bir 11. sınıf öğrencisi olarak siz fizik sınavı olup, sınavla cebelleşirken; sıranın öbür kısmında oturup biyoloji testini çözmeye çalışan, dahası size yaklaşık 5 dk. tip tip bakıp nihayetinde "abi, şu sorunun cevabını biliyor musun?" demesi de muhtemel bir sınav yapma tarzıdır.


KELEBEK SİSTEMİNE ÖRNEK BİR PROGRAM
Read more

Deneme Nedir? Deneme Özellikleri ve Tarihsel Gelişimi


Türk ve Dünya Edebiyatında DENEME Türünün Tarihsel Gelişimi, Önemli Temsilcileri )
1. Tanımı
Bir yazarın özgürce seçtiği herhangi bir konu üzerinde kesin yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini serbestçe anlattığı yazılara deneme denir.
Kendisinden önce benzeri yazılar yazılmış olmakla birlikte 16. yüzyılda deneme kavramını ilk kez kullanan Fransız yazarı Montaigne (Monteyn)'dir. Denemeler adını verdiği yazıları, bir edebiyat türünün adı olmakla kalmamış, benzerlerinin de yazılmasına yol açmıştır.

2. Özellikleri
Denemede konu özgürce seçilir.
İnsanı ve toplumu ilgilendiren her şey (yaşama, ölüm, aşk, sanat, felsefe, din, ahlâk, töre, bilim, siyaset vb.) denemenin konusu olabilir.
Deneme yazarı kendisiyle konuşur gibi yazar.
Dili doğru ve güzel kullanır.
Düşünce ufku geniş ve kendine özgü bilgi birikimine sahiptir.
Kendi duygularının dışında başkalarının düşüncelerine de saygı duyar.
Denemeci ele aldığı konuyu içtenlikle anlatır.
Denemeci, bayağı bir anlatıma inmeden terim ve felsefi kavramların ağırlığından uzak bir üslubu tercih eder.
Denemeci, denemenin sonunda kesin bir yargıya, bir sonuca varmak amacında değildir.
Deneme, herhangi bir konuda düşündürücü, öğretici, inandırıcı ve ufuk açıcıdır.
Deneme rahat okunan bir düşünce yazısıdır.
Denemecinin öne sürülen her düşünce ya da savı doğrulama, kanıtlama gibi bir kaygısı yoktur. Deneme, makale ve eleştiriden bu yönüyle ayrılır.
Deneme yazarı birçok kaynaktan beslenir: Felsefî, sosyolojik, tarihî tema ve olay­ların yanında bilimsel veriler ve ünlü kişilerin özdeyişleri olabilir. Yine de denemeci seçtiği konuyu farklı bir yaklaşımla işler.

Denemenin Amacı;
Okuyucuyu düşünmeye yöneltmek,
Hayatın gerçeklerini ortaya koymak,
Kültür alanındaki değişme ve gelişmeleri fark ettirmek,
Birey-toplum ilişkisini dile getirmek vb.

Konularına ve Yazılış Amaçlarına Göre Denemeler;
Klasik deneme,
Edebî deneme,
Felsefî deneme,
Eleştirel deneme olmak üzere gruplandırılır.
Deneme ile makale arasında ne fark vardır?

Denemelerde kişisel düşünce yer alır. Söylenenlerin kanıtlanmasına ihtiyaç duyulmaz. Denemelerde ele alınan konular, kesin sonuçlara bağlanmaz. Makalelerde ise bilgi vermek, bir fikri açıklamak ön plandadır. Düşünce yönü ağır basar; kanıtlamaya ve açıklamaya dayanır. Kesin bir sonuca ulaşmak hedeflenir.

Dünya edebiyatında: Montaigne(zaten öncüsüdür),Bacon,Voltaire,J.J Roussesau'yu saymak mümkündür.
Türk edebiyatında ilk deneme kitapları arasında Ahmet Haşim’in Bize Göre (1928), Gurebahanei Laklakan (1928); Ahmet Rasim’in pek çok yazısı; Mahmut Sadık’ın Takvimden Yapraklar (1912); Refik Halit Karay’ın Bir Avuç Saçma (1939), Bir İçim Su (1931), İlk Adım (1941), Üç Nesil Üç Hayat (1943), Makyajlı Kadın (1943), Tanrıya Şikâyet (1944); Falih Rıfkı Atay’ın Eski Saat (1933), Niçin Kurtulmak (1953), Çile (1955), İnanç (1965), Pazar Konuşmaları (1966), Kurtuluş (1966), Bayrak (1970) gibi kitaplarını saymak mümkündür.

Türk edebiyatında deneme türü, genellikle şair, romancı ya da hikâyeci kimliği öne çıkan sanatçılar tarafından ortaya konan ürünlerden oluşmaktadır. Birinci derecedeki vasfı “denemeci” olan yazar sayısı oldukça azdır. Nurullah Ataç (18981957), Sabahattin Eyüboğlu (19081973), Suut Kemal Yetkin (19031980), Mehmet Kaplan (19151986), Nurettin Topçu (19091975), Salah Birsel (1919 ), Vedat Günyol (1912 ), Enis Batur (1952 ), Cemil Meriç (19171987), Mehmet Salihoğlu (1922 ), Uğur Kökden (1934 ), Nermi Uygur (1925 ) bunlardan birkaçıdır.
Aşağıdaki örnek, çağdaş bir deneme yazarımız olan Vedat Günyol’un bir denemesidir.

--------------DENEME TÜRÜNE ÖRNEK----------------
KÖRÜ KÖRÜNE İNANMAK
Öyle köylüler biliyorum ki; ayaklarının altını yakmışlar, bir tüfeğin tetiği altında parmaklarının ucunu ezmişler, başlarını cendereye sokup gözlerini kan içinde dışarı fırlatmışlar, yine de ağızlarından söz alamamışlar.
Birini gözümle gördüm. Öldüğünü sanarak bir çıkıra atmışlardı; boynundaki ip hala duruyordu; bu iple, onu bütün gece bir atın kuyruğuna bağlayıp sürüklermişlerdi. Öldürmek için değil, eziyet etmek için, yüz yerine hançer saplamışlardı. Kendisiyle konuştum; bütün bunlara katlanmış, sonunda da kendini kaybetmiş; istedikleri sözü söylemektense, bin kez ölmeyi göze almış. Çektiği acılar yanında ölüm hiç kalırdı. Hem de bu adam o semtin en zengin çiftçilerinden biriydi. Nice insanlar kendilerinin olmayan inanışlar için, başkarından aldıkları, ne olduğu doğru dürüt bilmedikleri fikirler için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır.
Montaigne
ÖLÜM ÜSTÜNE
Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. Sokrates'e; "Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler," denildiği zaman: "Tabiat da onları!" demiş.

Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne budalalık!

Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de herşeyin ölümü olacaktır. Öyle ise, yüz sene daha yaşamıyacağız diye ağlamak, yüz sene evvel yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Ölüm başka bir hayatın kaynağıdır. Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik, bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik.

Başımıza bir defa gelen şey, büyük bir dert sayılmaz. Bir anda olup biten bir şey için bu kadar zaman korku çekmek akıl karı mıdır? Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı kaldırır, çünkü yaşamıyanlar için zamanın uzunu kısası yoktur. Aristo, Hypanis ırmağının suları üstünde bir tek gün yaşıyan küçük hayvanlar bulunduğunu söyler. Bu hayvanlardan, sabahın saat sekizinde ölen genç, akşamın saat beşinde ölen ihtiyar sayılır. Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimizi gülünç etmez? Ama edebiyetin yanında, dağların, şehirlerin, yıldızların, ağaçların, hatta bazı hayvanların ömrü yanında bizim hayatımızın uzunu, kısası da o kadar gülünçtür.

Tabiat bunu böyle istiyor. Bize diyor ki: "Bu dünyaya nasıl geldiyseniz, öylece çıkıp gidin. Ölümden hayata geçerken duymadığımız kaygıyı ve korkuyu, hayattan ölüme geçerken de duymayın. Ölümünüz varlık düzeninin, dünya hayatının, şartlarının biridir. (İnsanlar birbirini yaşatarak yaşarlar ve hayat meşalesini, koşucular gibi, birbirlerine devrederler - Lucretius).

Yaşadığınız her an, hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır. Ömrünüzün her günkü işi, ölüm binasını kurmaktır. Hayatın içinde iken ölümün de içindesiniz, çünkü hayattan çıkınca ölümden de çıkmış oluyorsunuz. Yahut şöyle diyelim isterseniz; hayattan sonra ölümdesiniz, ama hayatta iken ölmektesiniz. Ölümün, ölmekte olana ettiği ise, ölmüş olana ettiğinden daha acı, daha derin, daha can yakıcıdır.

Hayattan edeceğiniz kârı ettiyseniz, doya doya yaşadıysanız, güle güle gidin.

"Niçin hayat sofrasından, karnı doymuş bir davetli gibi kalkıp gidemiyorsun? Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak, yine boşuna geçip gidecek daha başka günler katmak istiyorsun? Lucretius."

Hayat kendiliğinden ne iyi ne fenadır, ona iyiliği ve fenalığı katan sizsiniz.

Bir gün yaşadıysanız her şeyi görmüş sayılırsınız. Bir gün bütün günlerin eşidir. Başka bir gündüz, başka bir gece yoktur. Atalarınızın gördüğü, torunlarınızın göreceği hep bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, bu düzendir.
MontaigneTürk ve Dünya Edebiyatında DENEME Türünün Tarihsel Gelişimi, Önemli Temsilcileri )
1. Tanımı
Bir yazarın özgürce seçtiği herhangi bir konu üzerinde kesin yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini serbestçe anlattığı yazılara deneme denir.
Kendisinden önce benzeri yazılar yazılmış olmakla birlikte 16. yüzyılda deneme kavramını ilk kez kullanan Fransız yazarı Montaigne (Monteyn)'dir. Denemeler adını verdiği yazıları, bir edebiyat türünün adı olmakla kalmamış, benzerlerinin de yazılmasına yol açmıştır.

2. Özellikleri
Denemede konu özgürce seçilir.
İnsanı ve toplumu ilgilendiren her şey (yaşama, ölüm, aşk, sanat, felsefe, din, ahlâk, töre, bilim, siyaset vb.) denemenin konusu olabilir.
Deneme yazarı kendisiyle konuşur gibi yazar.
Dili doğru ve güzel kullanır.
Düşünce ufku geniş ve kendine özgü bilgi birikimine sahiptir.
Kendi duygularının dışında başkalarının düşüncelerine de saygı duyar.
Denemeci ele aldığı konuyu içtenlikle anlatır.
Denemeci, bayağı bir anlatıma inmeden terim ve felsefi kavramların ağırlığından uzak bir üslubu tercih eder.
Denemeci, denemenin sonunda kesin bir yargıya, bir sonuca varmak amacında değildir.
Deneme, herhangi bir konuda düşündürücü, öğretici, inandırıcı ve ufuk açıcıdır.
Deneme rahat okunan bir düşünce yazısıdır.
Denemecinin öne sürülen her düşünce ya da savı doğrulama, kanıtlama gibi bir kaygısı yoktur. Deneme, makale ve eleştiriden bu yönüyle ayrılır.
Deneme yazarı birçok kaynaktan beslenir: Felsefî, sosyolojik, tarihî tema ve olay­ların yanında bilimsel veriler ve ünlü kişilerin özdeyişleri olabilir. Yine de denemeci seçtiği konuyu farklı bir yaklaşımla işler.

Denemenin Amacı;
Okuyucuyu düşünmeye yöneltmek,
Hayatın gerçeklerini ortaya koymak,
Kültür alanındaki değişme ve gelişmeleri fark ettirmek,
Birey-toplum ilişkisini dile getirmek vb.

Konularına ve Yazılış Amaçlarına Göre Denemeler;
Klasik deneme,
Edebî deneme,
Felsefî deneme,
Eleştirel deneme olmak üzere gruplandırılır.
Deneme ile makale arasında ne fark vardır?

Denemelerde kişisel düşünce yer alır. Söylenenlerin kanıtlanmasına ihtiyaç duyulmaz. Denemelerde ele alınan konular, kesin sonuçlara bağlanmaz. Makalelerde ise bilgi vermek, bir fikri açıklamak ön plandadır. Düşünce yönü ağır basar; kanıtlamaya ve açıklamaya dayanır. Kesin bir sonuca ulaşmak hedeflenir.

Dünya edebiyatında: Montaigne(zaten öncüsüdür),Bacon,Voltaire,J.J Roussesau'yu saymak mümkündür.
Türk edebiyatında ilk deneme kitapları arasında Ahmet Haşim’in Bize Göre (1928), Gurebahanei Laklakan (1928); Ahmet Rasim’in pek çok yazısı; Mahmut Sadık’ın Takvimden Yapraklar (1912); Refik Halit Karay’ın Bir Avuç Saçma (1939), Bir İçim Su (1931), İlk Adım (1941), Üç Nesil Üç Hayat (1943), Makyajlı Kadın (1943), Tanrıya Şikâyet (1944); Falih Rıfkı Atay’ın Eski Saat (1933), Niçin Kurtulmak (1953), Çile (1955), İnanç (1965), Pazar Konuşmaları (1966), Kurtuluş (1966), Bayrak (1970) gibi kitaplarını saymak mümkündür.

Türk edebiyatında deneme türü, genellikle şair, romancı ya da hikâyeci kimliği öne çıkan sanatçılar tarafından ortaya konan ürünlerden oluşmaktadır. Birinci derecedeki vasfı “denemeci” olan yazar sayısı oldukça azdır. Nurullah Ataç (18981957), Sabahattin Eyüboğlu (19081973), Suut Kemal Yetkin (19031980), Mehmet Kaplan (19151986), Nurettin Topçu (19091975), Salah Birsel (1919 ), Vedat Günyol (1912 ), Enis Batur (1952 ), Cemil Meriç (19171987), Mehmet Salihoğlu (1922 ), Uğur Kökden (1934 ), Nermi Uygur (1925 ) bunlardan birkaçıdır.
Aşağıdaki örnek, çağdaş bir deneme yazarımız olan Vedat Günyol’un bir denemesidir.

--------------DENEME TÜRÜNE ÖRNEK----------------
KÖRÜ KÖRÜNE İNANMAK
Öyle köylüler biliyorum ki; ayaklarının altını yakmışlar, bir tüfeğin tetiği altında parmaklarının ucunu ezmişler, başlarını cendereye sokup gözlerini kan içinde dışarı fırlatmışlar, yine de ağızlarından söz alamamışlar.
Birini gözümle gördüm. Öldüğünü sanarak bir çıkıra atmışlardı; boynundaki ip hala duruyordu; bu iple, onu bütün gece bir atın kuyruğuna bağlayıp sürüklermişlerdi. Öldürmek için değil, eziyet etmek için, yüz yerine hançer saplamışlardı. Kendisiyle konuştum; bütün bunlara katlanmış, sonunda da kendini kaybetmiş; istedikleri sözü söylemektense, bin kez ölmeyi göze almış. Çektiği acılar yanında ölüm hiç kalırdı. Hem de bu adam o semtin en zengin çiftçilerinden biriydi. Nice insanlar kendilerinin olmayan inanışlar için, başkarından aldıkları, ne olduğu doğru dürüt bilmedikleri fikirler için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır.
Montaigne
ÖLÜM ÜSTÜNE
Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. Sokrates'e; "Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler," denildiği zaman: "Tabiat da onları!" demiş.

Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne budalalık!

Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de herşeyin ölümü olacaktır. Öyle ise, yüz sene daha yaşamıyacağız diye ağlamak, yüz sene evvel yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Ölüm başka bir hayatın kaynağıdır. Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik, bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik.

Başımıza bir defa gelen şey, büyük bir dert sayılmaz. Bir anda olup biten bir şey için bu kadar zaman korku çekmek akıl karı mıdır? Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı kaldırır, çünkü yaşamıyanlar için zamanın uzunu kısası yoktur. Aristo, Hypanis ırmağının suları üstünde bir tek gün yaşıyan küçük hayvanlar bulunduğunu söyler. Bu hayvanlardan, sabahın saat sekizinde ölen genç, akşamın saat beşinde ölen ihtiyar sayılır. Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimizi gülünç etmez? Ama edebiyetin yanında, dağların, şehirlerin, yıldızların, ağaçların, hatta bazı hayvanların ömrü yanında bizim hayatımızın uzunu, kısası da o kadar gülünçtür.

Tabiat bunu böyle istiyor. Bize diyor ki: "Bu dünyaya nasıl geldiyseniz, öylece çıkıp gidin. Ölümden hayata geçerken duymadığımız kaygıyı ve korkuyu, hayattan ölüme geçerken de duymayın. Ölümünüz varlık düzeninin, dünya hayatının, şartlarının biridir. (İnsanlar birbirini yaşatarak yaşarlar ve hayat meşalesini, koşucular gibi, birbirlerine devrederler - Lucretius).

Yaşadığınız her an, hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır. Ömrünüzün her günkü işi, ölüm binasını kurmaktır. Hayatın içinde iken ölümün de içindesiniz, çünkü hayattan çıkınca ölümden de çıkmış oluyorsunuz. Yahut şöyle diyelim isterseniz; hayattan sonra ölümdesiniz, ama hayatta iken ölmektesiniz. Ölümün, ölmekte olana ettiği ise, ölmüş olana ettiğinden daha acı, daha derin, daha can yakıcıdır.

Hayattan edeceğiniz kârı ettiyseniz, doya doya yaşadıysanız, güle güle gidin.

"Niçin hayat sofrasından, karnı doymuş bir davetli gibi kalkıp gidemiyorsun? Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak, yine boşuna geçip gidecek daha başka günler katmak istiyorsun? Lucretius."

Hayat kendiliğinden ne iyi ne fenadır, ona iyiliği ve fenalığı katan sizsiniz.

Bir gün yaşadıysanız her şeyi görmüş sayılırsınız. Bir gün bütün günlerin eşidir. Başka bir gündüz, başka bir gece yoktur. Atalarınızın gördüğü, torunlarınızın göreceği hep bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, bu düzendir.
Montaigne
Read more