YouTube Style Şarkısı Dinle


youtube 2012 yılında en çok izlenen videolardan oluşan bir video oluşturdu ve adınıda Youtube Style koydu. 

açıkcası işte Youtube'da 2012'nin en çok seyredilen videoları :)

Read more

Edebi Akımlar Nelerdir? Özellikleri

EDEBİ AKIMLAR Avrupa’da edebi akımlar başlamadan önce, iki önemli düşünce ve sanat anlayışı vardı: Hümanizm ve Rönesansçılık HÜMANİZM: ü İnsana değer vermek esastır. ü Tabiatı Tanrı yaratmıştır düşüncesi kabul edilmiştir. ü İnsanı sevip onu yüceltme. ü Dante bu düşüncenin temsilcisidir. RÖNESANSÇILAR: ü Hem hümanizmin getirdiklerin hem de16.yy bilim ve akılcılığını benimsemişlerdir. ü Özgürlük düşüncesini geliştirirler. ü Petrarca, Montaigne, Bocan, Cervantes, Shakspeare bu dönemde eser verirler. KLASİSİZM ü 17.yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan edebiyat akımıdır. ü Akla ve sağduyuya değer verirler. ü İnsandaki tabiata, insanların iç dünyasına saygı göstermek esastır, ü Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alırlar. ü Kahramanları seçkin kişilerdir. Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler. ü Önemli olan konu değil konunun işleniş biçimidir ü Dil, üslup kusursuz bir şekilde işlenmiştir. Dil açık, yalın ve soyludur. ü Sanat için sanat görüşünü savunurlar. ü Sanatçı eserde kendini gizler. ü Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur.(olay, zaman, mekân) ü Bu akımın en önemli temsilcileri: Moliere ,Corneille, Racine, La Fontaine, La Bruyere, Daniel Defoe ü Türk edebiyatında ise Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa ‘dır.


ROMANTİZM ü Fransa’da 1830 yıllarında klasizme tepki olarak doğmuştur. ü Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır. ü Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan tarihten ve günlük yaşamından alınır. ü Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verirler. ü Sanatçılar kendi eserlerinin kişiliklerini gizlemezler. ü Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir. ü Tabiat önemlidir. Gözlem ve tasvire önem verilir. ü Konular işlenirken iyi, kötü, doğru, yanlış gibi karşıtlıklardan yararlanırlar. ü Üç birlik kuralı terk edilir. ü Temsilcileri J. J. Rousseau, Voltaire, Victor Hugo, Goethe, Schiller, Chateaubriand, George Sand ü Türk edebiyatında ise Namık Kemal, A.Hamit Tarhan, A.Mithat Efendi. REALİZM ü 19.yy’ın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur. ü Konu gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir ü Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilir. ü Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır. ü His ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır. ü Sanat için sanat görüşünü savunurlar. ü Hikâye ve Romanda uygulanır. ü Temsilcileri: Honero De Balzac, Stendhal, Gustave Flubert, Tolstoy, Dostoyevski, Ernest Hemingvay, Steinbeck ü Türk edebiyatında ise; Recaizade Mahmut, Nabizade Nazım Yakup Kadri, R. Halit Karay NATÜRALİZM ü Determinizm anlayışını romana getiren bu akım 19. asrın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır. ü Determinizme göre tabiat olaylarında aynı sebepler aynı sonucu doğurur. Natüralistler, Determinizmi topluma ve insan uyguladılar. ü Toplum büyük bir laboratuar, insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı. ü İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlandılar. ü Romanlarda kahramanların portreleri ince ayrıntılarına kadar verilir. ü Yazar eserde kişiliğini gizler. ü Gözlem ve tasvir önemlidir. ü Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar. ü Bedenden ayrı bir ruh yoktur. ü Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur ü Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir. ü Temsilcileri: Emile Zola, Goncoutr Kardeşler, Guy De Maupassent, Alphonse Daudet ü Türk edebiyatında ise; H. Rahmi Gürpınar, Nabizade Nazım, Beşir Fuat PARNASİZM ü Romantik şiir anlayışı ile Fransa da ortaya çıkmıştır. ü Doğal güzelliğe ve dış görünüşe büyük önem verir. ü Sanat sanat içindir ilkesini savunmuştur. ü Nesneleri dış görünüşünü aktarmışlardır. ü Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin sıralayışı ve ahenk önemlidir. ü Kafiye ve Redife önem verilir. ü Romantizm’de bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönüşmüştür. ü Temsilcileri: Th. Gauthier, Theodore Debanvaille, Francois Coppee ü Türk edebiyatında ise; Tevfik Fikret, Cenap Sahabettin, Yahya Kemal SEMBOLİZM ü 19.yy’ın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır. ü Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Nesneler değişerek anlatılabilir. ü Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler yaşatmaya çalışırlar. ü Şiirde anlam açıklığından kaçındılar. ü Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir. ü Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar. ü Şiirde musiki her şeyden önce musiki ilkesini savundular. ü Sanat için sanat anlayışına bağlılardır. ü Dil herkesin anlayacağı seviyede değil oldukça ağırdır ü Temsilcileri: Baudelaire, P. Verlaine, A. Rimbaud ü Türk edebiyatında ise; Ahmet Haşim, A. Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, biraz da Cenap Sahabettin SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK) ü Kelime anlamı "gerçek üstüncülük" demek olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır. ü Sürrealistler Sigmund Freud’un etkisinde kalmışlardır. ü Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar. ü Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler. ü Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren İçgüdü, bilinçaltıdır demişlerdir. ü Temsilcileri: Breton Aragon, Paul Eluard ü Türk edebiyatında ise; Orhan Veli ve arkadaşları, Cemal Süreyya, İlhan Berk (II. Yeniciler) FÜTÜRİZM ü Geleceği makineleştiren sanattır. ü 20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur. ü Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve yeni anlatım biçimleri bulmalı. ü Makinalaşma çalışmaları kutsallığı savunulmalıdır. ü Temsilcileri: Marinetti ve Mayatovski ü Türk edebiyatında ise: Nazım Hikmet EGZİSTANSİYALİZM ( VAR OLUŞÇULUK) ü Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu akıma var oluşçuluk da denir. ü İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir. ü İnsan bütünüyle özgür olmalıdır. ü Temsilcileri: J.Paul Sartre, Simon de Beauvoir, A.Camus DADAİZM ü Kelimeleri rasgele kullanmak suretiyle oluşan şiirlere denir. ü Dil ve estetik kurallarını yıkma. ü Şiir gelişimini güzel seçilmiş kâğıt üzerine dizilmesiyle yazılır. ü Temsilcileri: Tristan Zara, L.Aragon, Paul Elaud
Read more

İvme Nedir? Konu Anlatımı, Örnekler


İvme (Hız Değişimi)
Cisimlerin hareketleri her zaman sabit hızlı hareket biçiminde olmaz. Gidilen yolun durumuna göre bazen hızlanma bazen de yavaşlama olur. Eğer cisim gittikçe hızlanıyorsa, hızın değeri zamanla büyürken, yavaşlayan cisimlerde hız küçülür. Buna göre, hızlanan cisim bir an öncesinden daha çok yol almaya, yavaşlayan cisim de daha az yol almaya başlar.
İvme, hızın birim zamandaki değişim miktarı olarak tanımlanır. t1 anındaki hız V1 iken, t2 anındaki hız V2 olan bir cismin ivmesi DV = V2 - V1 ve bu hız değişimi içen geçen süre Dt = t2 - t1'dir. Hızın birim zamandaki değişimi yani ivme ise şu şekilde formülleştirilir a = DV / Dt. İvmenin birimi ise m/s2'dir.
Hızlanan Hareket

Yukarıdaki şekli incelediğimizde, araba ilk 5 saniyede ortalama 5 m/s hızla giderken, 10. saniyeden sonra hızını 10 m/s ye çıkarmış, 15. saniyeden sonra ise hızı 15 m/s olarak belirlenmiştir. Bu duruma göre aracın hızlanan hareket yaptığı söylenir.
Yukarıda verilen şeklin hız zaman grafiğini çizecek olursak şu şekil ortaya çıkar:
Şekilde de görüldüğü gibi hız zamanla artmaktadır. Araç 5. saniyede 5 m/s hızla ilerlerken, 10. saniyede 10 m/s, 15. saniyede ise 15 m/s hıza ulaşmaktadır. Yani araç zamanla hızını artırmakta ve düzgün hızlanan hareket yapmaktadır.
Her zaman aralığı için ivmeleri bulmak için kullanılacak formül a = V / t dir. Yapılacak işlemler sonrasında a1, a2, a3 için ivmelerin 1 m/s2 olduğu bulunmuştur. Aşağıdaki tablo İvme-Zaman grafiğine ilişkin bilgileri vermektedir.
Her zaman aralığı için ivmeleri bulmak için kullanılacak formül a = V / t dir. Yapılacak işlemler sonrasında a1, a2, a3 için ivmelerin 1 m/s2 olduğu bulunmuştur. Aşağıdaki tablo İvme-Zaman grafiğine ilişkin bilgileri vermektedir.
Yavaşlayan Hareket
Bir cisim yavaşladığında hızı azalır. DV hız değişimi (-) işaretini alacağından cismin ivmesi de (-) olur. Yani cismin ivmesi azaldığından cisim düzgün yavaşlayan hareket eder.
Yukarıdaki verilen şekil incelendiğinde, araba ilk başlangıçta 15 m/s hızla giderken, 5. saniyeden sonra hızını 10 m/s ye , 10. saniyeden sonra ise hızı 15 m/s'ye düşürmüştür. 15. saniyeden sonra ise araç durmuştur. Bu duruma göre aracın yavaşlayan hareket yaptığı söylenir.
Düzgün hızlanan harekette olduğu gibi aracın bulunduğu her nokta için a1, a2, a3 ivmelerini hesapladığımızda a = -1 çıkmıştır. Bu durumda İvme -zaman grafiğini şu şekilde çizebiliriz.
İvme-zaman grafiğini incelediğimizde, aracın aynı ivme ile yavaşladığı görülmektedir. Bu durumdaki hareketlere düzgün yavaşlayan hareket denir.
Kuvvet, cisimlerin hızını değiştiren etkidir. Fakat bir kuvvet, her cisimde aynı zamanda aynı hız değişimini gerçekleştirmez. Aynı büyüklükteki iki kuvvetten birisi bir sandalyeye diğeri futbol topuna aynı süre etki ettiğinde top sandalyeye göre daha fazla hız kazanacaktır. Yani sandalye küçük ivme kazanırken top büyük ivme kazanmış olacaktır.
Cisimlerin kazandıkları ivme, hem cisme etki eden kuvvetin büyüklüğüne hem de cismin cinsine bağlı olarak değişiklik gösterir. Kuvvet etkisi ile hareketlenen cisimlerin ivmeleri aynı olduğunda büyük kütleli cisme etkiyen kuvvet daha büyüktür.
Her hangi bir cismi, sırası ile F, 2F ve 3F kuvvetleri ayrı ayrı hızlandırdığında, bu cismin ivmesi sırası ile a, 2a ve 3a olur. Yani her defasında cismi hızlandıran kuvvetin, cismin kazandığı ivmeye oranı sabittir. Buradan şu formülü elde ederiz:
Buradaki sabit oran, cismin ilerleme hareketine karşı gösterilen direnci simgeler. Buna da cismin eylemsizlik kütlesi ismi verilir. Eylemsizlik kütlesi m ile gösterilir. Eğer eylemsizlik kütlesi büyürse bu kuvvetin cisme kazandırdığı ivme azalır. Yani bir F kuvveti m kütleli bir cisme a ivmesi kazandırırsa, 2m ve 4m kütleli cisimlere a/2 ve a/4 ivmelerini kazandırır.
Bu bilgilerden yola çıkarak Newton'un II Hareket Yasasını şu şekilde tanımlayabiliriz: Cismi ivmelendiren kuvvetin cisme kazandırdığı ivmeye oranı sabit ve cismin kütlesine eşittir. Formül olarak ise;
Yukarıdaki formülde geçen kavramları tablolaştıracak olursak;
Kuvvet İvme Kütle
Sembol F a m
Birim newton metre/saniye2 kilogram
Birimin kısaltması N m/s2 kg

Read more

Newton'un Eylemsizlik Prensibi Nedir?


Newton'un Eylemsizlik Prensibi
Eğer maddesel bir noktanın yeri mutlak bir koordinat eksenler sistemine göre tarif edilirse ve bu maddesel nokta dışarıdan başka cisimlerin etkisi altında bulunmuyorsa bu nokta ivmesiz olarak hareket edecektir; yani ya yani ya hareketsiz duracak veya bir doğru üzerinde sabit bir hızla hareket edecektir.
Newton'un bu ifadesi şöyle açıklanabilir: Bir kuvvetin uygulanmasıyla durumunu değişmeye mecbur edilmediği takdirde, her cisim bulunduğu hareketsiz halinde veya düzgün hareket halinde kalır.Yani daha açık söylemek gerekirse: Hareketsiz halde duran ya da sabit bir hızla hareket etmekte olan bir cisme, herhangi bir başka kuvvet uygulanmadığı sürece bu durağan halini ya da sabit hızlı halini korur.(Otobüs birden durduğunda yolcuların birden öne doğru savrulduklarına dikkat etmişsinizdir. Savrulmanın nedeni, yolcuların durma anından önceki sabit hızlı hareketlerini sürdürmeleridir.)
Bütün deneylerimiz gösterir ki; nerede ve ne zaman bir ivme meydana gelirse, bu ivme iki sebebin yalnız birinden veya her ikisinden dolayı meydana gelir. Bu ivme, kullanılan sistemin mutlak bir eksenler sistemi olmadığından veya başka cisimlerin etkisinden veya her iki sebepten ötürü olabilir. Başka bir sebep mümkün değildir.
Bu iki sebebin mevcut olmaması halinde, maddesel noktanın ivmesi bulunmayacağı hakikati, bazen her noktanın eylemsizliği vardır sözü ile ifade edilir ve bu sebepten mutlak bir eksenler sistemine eylemsiz sistem denir.
Kanunun kendisi, eylemsiz bir sisteminin anlamını genişletmemize imkan verir. Dolayısıyla, herhangi bir S1 eksenler sistemi mutlak bir eksenler sistemine göre ivmesiz olarak hareket ediyorsa, bir P maddesel noktasının S1 sistemine göre ivmesi mutlak bir sisteme göre ivmesinin aynı olacaktır; yani S1 de eylemsiz bir sistem olacaktır. Böylece birinci kanun doğru ise, yukarıda sözü geçen S sistemi çok büyük bir ihtimalle eylemsiz bir sistemdir.
Birinci hareket kanunu, eğer P maddesel noktası başka bir cisim veya cisimlerin etkisi altında kalıyorsa ve bu etkiler birbirini yok etmiyorlarsa, P'nin eylemsiz bir eksenler sistemine göre hareketine ivme verilmiş olacaktır. Başka cisimlerin etkisi altında kaldığı zaman P maddesel noktası kuvvet etkisi altındadır denir. Birinci kanuna göre, bu takdirde , kuvvet sadece ivme ortaya çıkaran bir şeydir. Bu ancak başka cisimler tarafından uygulanır ve ortaya çıkardığı ivme ile ölçülür. Biz kuvvetleri verilen bir veya başka başka (fakat belli) maddesel noktalar üzerinde meydana getirdikleri ivmeleriyle karşılaştırabiliriz.
Read more

Ortalama Hız ve Sabit Hızl Nedir? Konu Anlatımı


ORTALAMA HIZ
Hızın bir vektör olduğu bilindiğinden, ortalama hız, bir nesnenin başlangıç noktasından bitiş noktasına kadar yer değiştirmesinin zamana bölümü ile bulunur. Cisimler yer değiştirirken belirli bir süre geçer. Bu nedenle birim zamanda yapılan yer değiştirmeye hız denir. Formül olarak ifade edecek olursak;
Hız = Yer değiştirme / Geçen süre

Hız bir vektörel büyüklük olduğundan bir yönü vardır. Hızın SI'deki birimlerini tablo halinde gösterecek olursak;
Zaman Yer değiştirme Hız
Sembol t x V
Birim saniye metre metre/saniye
Birimin kısa yazımı s m m/s
Sabit Hızlı Hareket
Bir doğru boyunca, eşit zaman aralıklarında eşit miktarda yer değiştiren cisim sabit hızlıdır. Böyle bir cismin hareketine sabit hızlı hareket veya düzgün doğrusal hareket denir.
Örnek; Bir cisim doğrusal bir yolun 2/3'ünü saatte 20 m/s'lik hızla 20 saniyede giderken yolun diğer kısmını da 20 saniyede gidiyor. Yolun ikinci kısmında cismin hızı nedir? Cismin hız zaman grafiğini çiziniz.
İlk olarak cismin ilk 20 saniyedeki aldığı yolu bulmak gerekir.
Dx = V.Dt ise 20.20 = 400 metredir. Yolun 2/3'si 400 metre olduğuna göre 1/3'ü 200 metredir. Cisim bu yolu da 20 m/s'de aldığına göre hızı;
V = Dx/Dt ise 200/20 = 10 m/s olur. Bu verilere göre hız zaman grafiğini şu şekilde gösterebiliriz:
Yukarıdaki şekilde cisim 0-20 saniye aralığında 20 m/s hızla, 21-40 saniye alalığında ise 10 m/s hızla sabit şekilde hareket ettiğinden hız zaman grafiği bu şekilde oluşmuştur. 
Read more

Konum Yer Değiştirme Sürat Nedir? Özellikleri


SÜRAT
Sürat =Alınan yol / Geçen zaman (Sürat = x/t) formülünden hareket edersek, bir nesnenin bir noktadan bir başka noktaya hareket etmesi sonucundaki yer değiştirmesinin, bu esnada geçen zamana bölümü sürati verir.
Örnek: Yavuz 500 metreyi 250 saniyede gittiğine göre Ali'nin sürati nedir?
Çözüm: Eldeki verilerden yararlanarak sürati bulmak için, Yavuz'un aldığı yolun geçen süreye bölünmesi gerekir. Yani
Sürat = 500 (m)/250 (s) ise Sürat = 2 m/s'dir. Buradan çıkarılabilecek sonuç ise, Yavuz'un saniyede 2 metre yürüyerek 250 saniye yol gitmiştir..
Yukarıdaki örnekte kısa mesafeler için kullanılan metre/saniye birimi kullanılmıştır. Ama daha uzun mesafeler ve zaman için kilometre/saat birimi kullanılmaktadır.
Süratle hız kavramları günlük hayatta birbiri yerine kullanılmasına rağmen fizikte birbirlerinden farklı kavramlardır. Süratte gidiş yönü veya yer değiştirme noktaları belli değildir. Hız ise bu bilgileri kapsayan bir kavramdır. Sürat skaler bir büyüklük iken hız vektörel bir büyüklüğü ifade eder.
Read more

Afife Jale Kimdir? Hayatı


Afife Jale (1902, İstanbul - 24 Temmuz 1941, İstanbul), ilk Türk kadın tiyatro oyucusudur.
Dr. Sait Paşa'nın torunudur. Tiyatro sevgisiyle 1918'de, Türk ve MüslümanŞehir Tiyatroları) alınmak üzere açılan sınava girer. Prof. Metin And, Türk Tiyatrosu Tarihi kitabında o dönemi "1920 yılında Dârülbedâyi, Hüseyin Suat'ın "Yamalar" adlı oyununu Kadıköy'deki Apollon Tiyatrosu'nda (şimdiki Reks Sineması) sahneye koyuyordu. Bu oyunda Emel adlı kızı oynayan Eliza Benemenciyan topluluktan ayrılıp yurt dışına gittiği için bu rolü yüklenecek bir bayan aranıyordu. bu rol için seçilen Afife, "Jale" takma ismiyle Kadıköy'de Apollon Tiyatrosu'nda sahneye çıkar. O tarihi geceyi, altı yıl sonra Refik Ahmet Sevengil'e anlatırken "Hayatımda mesut olduğum ilk gece..." diyordu; "Sanatın, ruhuma verdiği güzel sarhoşluk içinde idim. Opiyekte güzel bir sen (scene:sahne) vardır; ağlama sahnesi... Orada taşkın bir saadetle ağladım. Sahiden ağladın... Alkış,alkış, alkış... Perde kapandı; açıldı, bana çiçekler getirdiler. Muharrir Hüseyin Suat bey, kuliste bekliyormuş; ben çıkarken durdurdu; alnımdan öptü: "Bizim sahnemize bir sanat fedaisi lazımdı; sen işte o fedaisin." dedi. kadınlarının sahneye çıkmaları yasak olan bir dönemde Dârülbedâyi'ye (

Daha sonra "Tatlı Sır" ve "Odalık" oyunlarında da polis baskını ile karşılaşır. İçişleri Bakanlığı'nın gönderdiği bir genelgeyle müslüman kadınların sahneye çıkmaları yasaklandı. Ancak bu işin bir de geçmişi vardı. 10 Kasım 1918'de, Behire, Memduha, Beyza, Refika ve Afife stajyer kadrosuna alınmışlar, ötekiler işi bırakmışlardı. İkisi de sahneye çıkarılmamışlardı. Refika suflör olarak çalışıyordu. Tüm baskılara karşın bundan sonra Burhanettin Topluluğunda Seniye, Yeni Sahne’de Şaziye (Moral), Münir (Neyire Neyyir), Bedia (Muvahhit) Milli Sahne'de Huriye ve Hikmet, Ruhat gibi Müslüman Türk kadınları Afife'yi izlediler" diye anlatır.
Nezihe Araz'ın kaleminden Afife şöyle sesleniyor. "Beni acıyarak değil, düşünerek severek, kucaklayarak hatırlayın. Tiyatro varsa ben varım" inancı ve aşkıyla yaşıyordu Afife, "Olmak ya da olmamak" işte gerçek buydu onun için. "Olmak"la sanatını icra etmek eşanlamlıydı, bu eşanlam da tiyatroydu. Toplum hayatında ilk olmak; yani onun deyimle "ilk ateşi yakmak"," ilk türküyü söylemek"," ilk aşkı ya da direnişi başlatmak" bir olaydı ve bunun her zaman bir bedeli vardı. İlkler yol boyu bu bedeli ödediler."
Bu zaptiye baskının ilkinde Afife arkadaşlarınca kaçırılmışsa da daha sonra sokakta polisce yakalanarak karakola götürülür. "Dinini, milliyetini unutan sen misin?" diye hırpalanır. Aile içinde babası da onun tiyatrocu olmasına karşıdır. Babasının gözünde Afife artık ******dir. Evden de ayrı yaşamak zorundadır. Bu arada Darülbedai'deki ücretli görevine de son verilir. Güvencesiz ve parasızdır. Önüne gecilmeyen şiddetli başağrıları başlar. Hekimi morfinle tedavi yoluna giderek büyük bir yanlışlık yapar. Bunun sonucu Afife artık bir morfinmandır. Bu nedenle yaşamının son yıllarını Bakırköy Akıl ve Sinir Hastanesi'nde geçirir ve 39 yaşındayken burada ölür.



Bir İlk Kadın: Afife Jale

Başkaldırı, başarı, aşk, mutluluk, mutsuzluk... Huysuz ve Tatlı Kadın şarkısı onun için yapıldı. 24 Temmuz 1941"de yaşama veda eden Afife Jale , tarihe; "sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını" olarak geçti. Ama onun kısacık yaşamı daha fazlasını içeriyor.
Afife Jale , orta halli bir ailenin kızı olarak,1902 yılında İstanbul'un Kadıköy semtinde dünyaya geldi. Dr. Sait Paşa'nın torunudur. Çocukluk düşlerinde hep tiyatro vardı. İstanbul Kız Sanayi Mektebi'nde okuyordu. Ama onun aklı tiyatrodaydı.O yıllar Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu yıllardı. Bu yasağa rağmen 1918'de, Darülbedayi'ye (Şehir Tiyatroları) alınmak üzere açılan sınava bile girdi.
10 Kasım 1918'de, Behire, Memduha, Beyza, Refika ve Afife stajyer kadrosuna alındılar. Afife ve Refika hariç öteki kızlar daha fazla dayanamamış ve "nasılsa sahneye çıkamayacakları" gerekçesiyle tiyatroyu bırakmışlardı . Aynı yılın 18 Aralık günü, Refika tiyatronun süflör, Afife de "mülazım artistlik" (stajyer oyuncu) kadrolarına alınmışlardı. Afife ise bir yılı aşkın bir süre boyunca bütün provalara katıldı, kendini sahneye hazırladı. Ama bir türlü sahneye çıkamadı. Öte yandan Refika, sahne gerisinde görev alan ilk müslüman Türk kadını oldu.
Prof. Metin And, Türk Tiyatrosu Tarihi kitabında, 1920 yılında Darülbedayi'de, Hüseyin Suat'ın "Yamalar" adlı oyununu, Kadıköy'deki Apollon Tiyatrosu'nda (şimdiki Reks Sineması) sahneye koyuyordu. Bu oyunda Emel adlı kızı oynayan Eliza Benemenciyan topluluktan ayrılıp Paris'e gittiği için, bu rolü yüklenecek bir kadın sanatçıya ihtiyaç vardı. Ve Afife Jale, bu rol için seçildi. İlk kez Emel rolüyle ve takma bir isimle sahneye çıktı. O gece tiyatroya gelen zaptiyeler, yöneticilere bir uyarıda bulundularsa da, genç sanatçı bir hafta sonra da "Tatlı Sır" oyununda yeniden sahneye çıktı. Sanatçı polis tarafından tutuklanmak istenince, Kınar Hanım tarafından arka bahçeye kaçırılarak polislerin elinden zor kurtuldu.
"Mesut olduğum ilk gece" Afife Jale O tarihi geceyi, altı yıl sonra Refik Ahmet Sevengil'e anlatırken; "Hayatımda mesut olduğum ilk gece..." diye tanımlıyordu: "Sanatın, ruhuma verdiği güzel sarhoşluk içinde idim. Ağlama sahnesinde, taşkın bir saadetle ağladım. Sahiden ağladım... Alkış, alkış, alkış... Perde kapandı; açıldı, bana çiçekler getirdiler. Muharrir Hüseyin Suat bey, kuliste bekliyormuş; ben çıkarken durdurdu; alnımdan öptü: "Bizim sahnemize bir sanat fedaisi lazımdı; sen işte o fedaisin." dedi.
Gerçekten de Afife Jale bir fedai gibi geçirir bundan sonraki yaşamını... Ve daha sonra Onu diğer kadınlar izledi. Tüm baskılara karşın bundan sonra Burhanettin Topluluğunda Seniye, Yeni Sahne'de Şaziye (Moral), Münir (Neyire Neyyir), Bedia (Muvahhit) Milli Sahne'de Huriye ve Hikmet, Ruhat gibi Müslüman Türk kadınları Afife'yi izlediler" diye anlatılır.
İşsizlik Üçüncü piyesi olan Odalık'ta oynarken, polis yine tiyatroyu bastı. Afife bu kez de makine dairesinden kaçırıldı . Bu zaptiye baskınında, Afife arkadaşlarınca kaçırılmışsa da, daha sonra sokakta polisce yakalanarak karakola götürüldü . "Dinini, milliyetini unutan sen misin?" diye hırpalandı. Aile içinde, Babası Hidayet bey de, onun tiyatrocu olmasına karşıydı. kızını bu sevdadan vazgeçirmek için çok uğraştı. Başaramayınca sertleşti. Ona "******" dediği bir gün, "Benim Afife diye bir kızım yok" diye gürledi. Zaten Afife artık sahnede, "Jale" adını kullanıyordu. Sanatı için baba evini terk etti. 1921'de dahiliye nezaretinin bir buyruğu ile belediye, 27 Şubat günü 204 sayılı bildiriyi Darülbedayi Yönetim Kurulu'na gönderdi. Bildiride, Müslüman kadınların kesinlikle sahneye çıkamayacakları yazıyordu. Bu bildiri üzerine Afife'nin, Darülbedayi'deki ücretli görevine de son verildi.. Artık hayat onun için çok zorlaşmıştı. Güvencesiz ve parasızdı ama tiyatro onun için bir tutkuydu ve gözü başka bir şey görmüyordu.
Hastalık Önüne gecilmeyen şiddetli başağrıları başlar. Tiyatrosuz kalması Afife'nin zaten zayıf olan sinirlerini alt üst etmiş, kaçışı haplarda ve uyuşturucularda bulmaya başlamıştı. Sonradan aşık olduğu Suriye'li bir eczacının , yaptığı iğneler de onda bir alışkanlık başlatmıştı. Eczacı morfinle tedavi yoluna giderek büyük bir yanlışlık yapar. Bunun sonucu Afife artık bir morfinmandır.
Ortalık biraz durulunca, birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu'da turneye çıkmış, yeni tiyatro topluluğu ile Kadıköy'de oynamış, daha sonra da Fikret Şadi'nin Milli Sahne'siyle çeşitli kentlerde temsiller vermişti. Zaten 1923'ten sonra Türk Kadınları Atatürk'ün emriyle sahneye çıkmaya başlamıştı.
Gün geçtikçe bozulan sağlığı ve uyuşturucu alışkanlığı, tiyatroyu ister istemez bırakmasına neden oldu. Bu onu büsbütün çileden çıkardı.
1928 yılında bir arkadaşıyla, Kuşdili çayırında Hafız Burhan'ın bir konserine gitmiş, orada sanatçıya tamburuyla eşlik eden Selahattin Pınar'la tanışmıştı. Kısa bir sürede Pınar, genç kadına deliler gibi aşık olur. 1929 yılında evlenirler ve Selahattin Pınar "Nereden Sevdim O Zalim Kadını", " Huysuz ve Tatlı Kadın " gibi birçok ölümsüz şarkısını onun için besteler.
İkisi de, Gençliklerini acılar içinde harcamışlardı. Evlenince hayat boyu ıskaladıkları her şeyi, birlikte yapmaya çalıştılar. Evde saklambaç oynadılar. Bahçede enginar yetiştirip, yarıştılar. "Bir çocuk resmi" kıvamında şiirler yazdılar. Pınar çaldı; Afife dinledi. Ancak güzel günler uzun sürmedi. Afife, tiyatrosuz yaşayamıyordu ve tiyatronun boşluğunu uyuşturucularla dolduruyordu. Suriye'li Eczacı onu morfine alıştırmıştı bir defa, kurtulamıyordu.... Selahattin Pınar, bir gün eşinin öğle uykusu için çekildiği odasının anahtar deliğinden içeri baktığında, damarına morfin şırınga ettiğini gördü ve çöktü. Morfin için eczacıyla ilişkiye girmişti Afife.. Ama Pınar, eşine öfkeden çok, merhamet duyuyordu. Onu hayata döndürebilmek için çırpınmaya başladı. Sürekli melankolik besteler yapar olmuştu .Ama Bir süre sonra, Pınar karısının morfin bağımlılığı ile başa çıkamamaya başladı. Tiyatrodan uzak kalmak, sahneye çıkamamak, Afife'yi mutsuz kılıyor, kurtuluşu yalnız "iğne"de buluyordu.
Çırpındılar, bu gidişi geri çevirebilmek için... Olmadı ! Selahattin Pınar, kendisi de morfin tuzağına düşer gibi oldu. Bunun üzerine Afife; "Terk et beni" diye yalvardı ona. "Yoksa sen de mahvolacaksın, bırak beni gideyim" dedi. Ve 1935 yılında boşandılar... Şimdi afife için en kötü yıllar başlıyordu. Bundan sonra Afife içine düştüğü girdaba büsbütün batarak, sefalet içinde sürünmeye başladı. Afife, kimsesiz ve beş parasız, tenha parklarda yatıp kalkar, aşevlerinde karının doyururken, ayrıldığı eşinin kendisinin ardından yazdığı şarkıları taş plaktan dinleyip ağlardı. Ayrılık acısını yeni bir evlilikte dindirmeyi deneyen Selahattin Pınar ise hiç birlikte yatmadığı bu kadından kısa sürede ayrılır.
Afife Jale, kimsesizliğinin, terk edilmişliğinin, yoksulluğunun son durağı olan, Bakırköy Akıl ve Sinir Hastanesi'nde geçirir, yaşamının son yıllarını... 24 Temmuz 1941 günü henüz 39 yaşındayken, bir deri bir kemik veda etti hayata.. Ölümü gazetelere haber bile olmadı. Cenazesine 4 kişi katıldı. Mezar yeri de, mektupları ve fotoğraflarıyla birlikte kaybolup gitti. Unutuldu...
Tiyatronun ve devrinin bu büyük fedaisi, böylece sessiz sedasız yok olup gitti. O istediği hayatı yaşayabilmek için çok bedel ödedi. Büyük mutlulukları ve mutsuzlukları bir arada yaşadı . Ve elbette sanatta, kadınların tarihine geçti.
Uzun yıllar onun adını bile anan olmadı. Lâkin son dönemlerde, önemli bir yere sahip oldu;yönetmenliğini "Şahin Kaygun'un üstlendiği, Müjde Ar ve Tarık Tarcan'ın baş rollerini paylaştığı, " AFİFE JALE " adlı sinema filmi ile, Afife Jalenin hayatı, beyaz perdeye taşınmıştır... Daha sonra, Haldun Dormen'in önerisi ile 1997 yılının mayıs ayından bu yana, her yıl Afife Jale adına, tiyatro ödülleri dağıtılmaktadır...
Neziha Araz'ın kaleminden Afife şöyle sesleniyor; "Beni acıyarak değil, düşünerek severek, kucaklayarak hatırlayın.
Tiyatro varsa ben varım" inancı ve aşkıyla yaşıyordu Afife, "Olmak ya da olmamak" işte gerçek buydu onun için. "Olmak"la sanatını icra etmek eşanlamlıydı, bu eşanlam da tiyatroydu. Toplum hayatında ilk olmak; yani onun deyimle "ilk ateşi yakmak"," ilk türküyü söylemek"," ilk aşkı ya da direnişi başlatmak" bir olaydı ve bunun her zaman bir bedeli vardı. İlkler, yol boyu bu bedeli ödediler.

Read more

Türk'lerin Orta Asyadan Göç Etme Sebepleri Nelerdir?


Türklerin orta asyadan göç etme nedenleri;

1- İklim ve toprak koşulları bakımından artık Orta Asya’nın tarım ve hayvancılığa elverişli olmaması

2- Nüfusun hızla artması sonucunda mevcut geçim kaynaklarının yetersiz kalması

3- Türk boyları arasında ortaya çıkan siyasi anlaşmazlıklar ve bunun meydana getirdiği savaşlar

4- Hayvanlar arasında salgın hastalıkların ortaya çıkması

5- Yeni topraklar elde etme arzusu

6- Şiddetli kışlar ve aşırı sıcakların artması ve iklim koşullarının değişmesi

7- Otlakların yetersiz hale gelmesi

8- Komşu devletlerin baskısı (özellikle Çin),

9- Çekirge afetleri

Toprakların geçimi sağlamak için yetersiz kalması

» Kuraklık ve doğal afetler başta olmak üzere, nüfus artışı ve otlakların azalmasıyla ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar

» Türk topluluklarının kendi aralarındaki iç çekişmeler

» Yabancı kavimlerin ağır baskıları (Yabancı kavimierle yapılan savaşlarda yenilen Türklerin, başkasının hakimiyeti altına girmeyip, yurtlarını terk etmeleri)

» Türklerin yeni ülkeler fethetmek istemeleri

» Salgın hastalıklar ve bu hastalıklar nedeniyle hayvan ölümlerinin başlaması.

Read more

Talabani Öldü Mü? Son Sağlık Durumu

Celal Talabani felç oldu! Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı ve tedavisinin sürdüğü belirtildi.
Irak'ta dengeler bir kez daha değişecek! Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin felç olduğu açıklandı. 

The Gardian, Bağdat'ta tedavi gören Talabani'nin, başka bir ülkeye gönderilip gönderilmeyeceğini önümüzdeki günlerde belli olacağını duyurdu.

Bu arada Talabani, Irak'taki dengeler için önemli bir isim. Talabani Kürt kökenli ve diğer etnik kökenli gruplar arasında arabuluculuk görevini bugüne kadar başarıyla sürdürdü.

Pazartesi günü Maliki ile bir araya gelen Talabani, son aylarda süren gerginlik nedeniyle taraflar arasında yeniden uzlaşma aradığı belirtilmişti. 
Read more

Kahperengi Dizisi Oyuncu Kadrosu? Kahperengi Dizisi Konusu



Kanal D’de ekrana gelecek olan, senaryosunu Mahinur Ergun’un kaleme aldığı dizide Narin karakterini Özgü Namal, onun çocukluk aşkı Fırat’ı İbrahim Çelikkol oynayacak. Çılgın karanlıklar prensi Sermet ise Mustafa Üstündağ tarafından canlandırılacak. 
Most Production yapımcılığında ekrana gelecek dizinin çekimlerine önümüzdeki günlerde başlanacak
Read more

Kinetik ve Potansiyel Enerji Örnekler Nelerdir?

Kinetik Enerji: Hareketli cisimler iş yapabilme yeteneğine sahiptirler yani bu cisimlerin enerjileri vardır. Bu hareketinden dolayı cisimlerin sahip oldukları enerjiye kinetik enerji denir.

ÖRNEK: Akan su, hareket halindeki araba, fırlatılan bir taş, yüksekte uçmakta olan bir kuşun kinetik enerjileri vardır.

Potansiyel Enerji: Cisimlerin hareket halinde olmadıkları durumlarda sahip oldukları enerjiye potansiyel enerji denir.

ÖRNEK: duran bir araba potansiyel enerjiye sahiptir.hareket edince bu enerji kinetik enerjiye dönüşür.
Bir cismi yerden daha yüksek bir noktaya kaldırdığımızda yer çekimine karşı bir iş yapar. Yapılan bu iş cisimde enerji olarak depolanır ve cismin iş yapabilecek duruma gelmesine neden olur. (mesela arabanın farklı yüksekliklere ulaştığında sahip olduğu enerji potansiyel enerjidir.)
Bir cisim ne kadar yüksekte yer alırsa potansiyel enerji de o kadar artmaktadır.
Read more

2013 Sahte Milli Piyango Bileti Nasıl Anlaşılır? Detayları


Milli Piyango – Yılbaşı Biletinin Sahtesi Nasıl Anlaşılır?
  1. Gerçek bilet ışığa tutulduğunda daire içinde MP logoları gözükür.
  2. Gerçek biletin solt alt kısmındaki numaralar geriye doğru hafif kabarıktır.
  3. Biletin üzerinde yüksek ışıklı ortamda gözüken küçük renkli çizikler, elyaflar gözükür.
  4. Biletin arka yüzündeki ikramiye planı ve diğer yazıların tamamı net olarak gözükür.
  5. Biletin eni 6, boyu 14.7 santimdir.
  6. Biletin ön yüzündeki ikramiye numarası bölümünün üstündeki MP amblemi ile Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin imzaları nettir.
  7. Tam biletler açık mavi, yarım biletler bayrak kırmızısı ve çeyrek biletler de açık nefti yeşil renkli olup, renkler canlıdır. 
Read more

İstanbul'da En Çok Nereli Yaşıyor?


KARADENİZLİLER AĞIRLIKTA

İstanbul’un en büyük göçü Karadeniz Bölgesi’nden aldığını açıklayan Şahin, “Nüfusu her yıl 350 ila 400 bin artan İstanbul’u kapsayan verilere göre, yaşayanların üçte ikilik bölümü İstanbullu değil” diye konuştu. İstanbul’daki İstanbullu sayısı 2 milyon 167 bin 572 kişi.

YÜZDE 65 AVRUPA YAKASI

2009 sayımına göre 12.5 milyon olan İstanbul’daki nüfusun yüzde 65′i Avrupa, yüzde 35′i Anadolu yakasında yaşıyor. Şahin, İstanbul dökümünü de veriyor:

Sivaslı (681 bin),

Kastamonulu (516 bin),

Giresunlu (455 bin),

Ordulu (453 bin),

Tokatlı (396 bin),

Samsunlu (373 bin) ve

Trabzonlu (357 bin).

İLK ÜÇ SIRA

Kentli nüfusu yüzde 85′lere çıkacak 1975′ten bu yana İstanbul’da yaşayan Sivas, Kastamonu ve Giresunluların ilk üç sırayı aldığını anlatan Yrd. Doç. Cemalettin Şahin, göçle ilgili şu tespitleri yaptı:

“Nüfusun yaklaşık beşte biri İstanbul’da yaşıyor. Türkiye nüfusunun yüzde 70′i şehirlerde ancak bu oran yüzde 85′i de bulacaktır. Yaşanan göçün temel nedeni ekonomik olmakla birlikte, köyde insanların kalmaması. Hayvancılığın bitmesinin sonucu eti daha pahalıya yiyeceğiz.”
Read more

Avea Gece Paketi 2000 Dakika 9 TL Detayları, Nasıl Kayıt Olunur


Avea Gece Paketi’ne abone olmak için GECE yazıp 2101′e gönderebilirsiniz. Veya Avea İletişim Merkezleri’ne gidip tarife talebinizi ileterek aboneleğinizi başlatabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey sistem tarafından size gönderilecek olan kısa mesajı (SMS) onaylamak.

  • Avea Gece Paketi kapsamında indirimli saat aralığı akşam 21.00 ile sabah 09.00′dır.
  • Avea Gece Paketi kullanım limiti 2000 dakikadır. Paket aşımı yapmanız durumunda tarifenizin şebekeiçi fiyatıyla ücretlendirilirsiniz.
  • Avea gece Paketi dahilindeki 2000 dakika 3. şahıslara devredilemez.
  • Avea Gece Paket kullanım süresi aşıldığı takdirde kalan bedava dakikalar hattınızdan otomatik olarak silinecektir.
  • Avea Gece Paket kapsamı dışında yapılan aramalar kendi tarifeniz üzerinden ücretlendirilir.
  • Avea Gece Paketi’ne kayıt olduktan sonra 30 gün boyuna bu paketten yararlanabilirsiniz.
  • Her abone 30 gün içerisinde sadece bir konuşma paketinden yararlanabilecektir.
  • Avea Gece Pakete abone olmak için bakiyenizde en az 11 TL olması gerekmektedir.
  • Avea Gece Paket aboneliğiniz, hattınızda en az 11 TL bakiye bulunduğu takdirde 30 gün sonunda otomatik olarak yenilenecektir.
  • Avea Gece Paketlere kayıt olmak için gönderilen SMS ücretsizdir.
  • Avea Gece Paketin yenileme talimatının iptali için IPTAL yazıp 2101′e gönderebilirsiniz.
  • Avea Gece Paketinizden kalan dakikalarınızı öğrenmek için GECE yazıp 2103′e SMS göndermeniz yeterlidir.
Avea Gece Paketi 2000 Dakika Sadece 9 TL 
Read more

Raul Meireles Kaç Maç Ceza Aldı? 1+11 Maç Ceza

SON DAKIKA: Fenerbahçeli Yıldız Futbolcu Raul Meireles'e, Galatasaray Maçında Yediği Kırmızı Kart Sonrası TFDK Tarafından 1+11 Maç Ceza Verildi



Galatasaray Tarftarı Engin'e 11 maç ceza veren PFDK'nın Meireles'e kaç maç ceza vereceğini merakla bekliyor...


Telegol yorumcusu Kaya Çilingiroğlu, Meireles'in hakeme tükürdüğünü iddia etti.


Selçuk'a yaptığı faulle ikinci sarı karttan oyun dışında kalan tecrübeli oyuncu, Chelsea de dahil olmak üzere kariyeri boyunca oynadığı maçlarda hiç kırmızı kart görmemişti. Meireles, Galatasaray derbisinde gördüğü kırmızı kartla ilk kez oyundan atılmış oldu.




Read more

Esra Ceyda Kardeşler ve Fenerli Basketçiler Birlikte


F.Bahçe'nin G.Saray'a 2-1 kaybettiği gecenin geç saatlerinde Supper isimli mekanda Esra & Ceyda kardeşlerle eğlenen genç basketbolcuların bu anları, fotoğrafların Cicişler tarafından Twitter'a salınması ile gecenin Twitter'da en çok konuşulan konularından biri oldu.

Bojan ve Emir'i sevgilileri olduğunu söyleyen Esra & Ceyda kardeşler, hafta içerisinde oynanacak olan F.Bahçe Ülker - G.Saray Medical Park maçı için iki basketbolcudan da söz aldıklarını söyledi.


Fenerbahçe'nin Galatasaray'a 2-1 kaybettiği gecenin geç saatlerinde Supper isimli mekanda Esra&Ceyda kardeşlerle eğlenen genç basketbolcuların bu anları, fotoğrafların Cicişler tarafından twitter'dan paylaşılması ile gecenin twitter'da en çok konuşulan konularından biri oldu.

Bojan Bognadovic ve Emir Preldzic'in sevgilileri olduğunu söyleyen Esra&Ceyda kardeşler, hafta içinde oynanacak olan Fenerbahçe Ülker-Galatasaray Medical Park maçı için iki basketbolcudan da söz aldıklarını söyledi








Read more

Teknosa 2013 Personel Alımı Başvuru Formu Doldur

Teknosa ülkemizde teknoloji sektöründe önde gelen markalardan birisidir değerli okurlar birçok ilde yüzlerce şubesi bulunan ülkemizde önemli teknoloji markalarından birisidir.


teknosa is basvurusu Teknosa İş Başvurusu 2013


Teknosa 2013 İş ilanları;

14.12.2012 YAZILIM DESTEK ELEMANI - DÖNEMSEL İstanbul(Asya)
14.12.2012 SATIŞ DANIŞMANI - TUNCELİ Tunceli
14.12.2012 CRM VERİ ANALİZ YÖNETİCİSİ İstanbul(Asya)
14.12.2012 FORKLİFT-REACH TRUCK OPERATÖRÜ Kocaeli
14.12.2012 LOJİSTİK UZMANI Kocaeli
14.12.2012 LİSE STAJYERİ-GEBZE İstanbul(Asya)
14.12.2012 BAKIM OPERASYON SORUMLUSU Kocaeli
14.12.2012 İŞ GELİŞTİRME VE PROJE UZMANI İstanbul(Asya)
14.12.2012 OPERASYON VE TELESATIŞ DESTEK ELEMANI - DÖNEMSEL İstanbul(Asya)
14.12.2012 İŞ GÜVENLİĞİ YÖNETİCİSİ İstanbul(Avr.), İstanbul(Asya)


Teknosa 2013 başvuru formu doldur
Read more

Miray Daner Kimdir? Fotoğrafları

 Zil Çalınca Dizisindeki karakterinin adı Duygudur, Dizideki pozisyonu ise tam bir Moda Müdavimi olmasıdır. Tek Amacı ise Oyuncu olmak bunun içinse Derslerinden fazla ilgilendiği Tiyatroda başarılı olmak aslında bunu başarıyor. Dizideki Bir çok sakarlıkları konu olsada o her türlü güzel olmayı başarılyor. Okul Gazetesi olan Zil Çalıncanın sayfalarından resmi kendi resmi her hafta boy göstermekte.


Yaşı- Kaç Yaşında : 13
Boyu : 1.52 Kilosu
Kaç Kilo: 38


Miray Daner ( d. 1999 ) İstanbul doğumludur.İstanbul'da yaşamaktadır. Bez Bebek dizisinde küçük bir rol almıştır. Papatyam dizisinde 121 bölüm boyunca Gonca karakterini canlardırdı. Şu an Disney Channel Türkiye'de Zil Çalınca dizisinde başrollerden biri olan Duygu karakterini canlandırmaktadır.
Dizilerin haricinde Nurgül Yeşilçay'ın başrolünde olduğu Çınar Ağacı filminde de rol almıştır.









Read more

Yetenek Sizsiniz 4 Yaşındaki Baterist Baha Performans İzle


Yetenek Sizsiniz Türkiye dün gece yine renkli görüntülere sahne oldu. Hem performansı hem de sempatik tavırlarıyla herkesin beğenisini kazana Minik Baha Bayırlı, performansıyla büyüledi. 

Minik Baha Bayırlı 'nın performansına hayran kalan Hülya Avşar koltuğunda kalkıp, Baha Bayırlı 'yı öpmek için sahneye çıktı. Baha 'yı öpen Hülya Avşar, daha sonra Baha 'nın poposunu tokatlayıp ısırdı. 




Read more

Green Day - Oh Love [ Türkçe Çeviri ]


Oh love,Oh love, wont you rain on me tonight?
Aşk,aşk,bu gece üzerime yağmayacak mısın?
Oh life, Oh life, please dont pass me by.
Hayat,hayat,lütfen beni es geçme.
Dont stop, dont stop,
Durma,durma
Dont stop,When the red lights flash.
Durma,kırmızı flaşlar patlarken.
Oh ride, free ride,
Gezmek,özgürce gezmek,
Wont you take me close to you?
Beni yakınına almayacak mısın?
Far away,
Uzaklarda
Far away,
Uzaklarda
Waste away tonight,
Zamanını harca bu gece
Im wearing my heart on a noose.
Kalbimi bir ilişkinin üstüne giyiyorum.
Far away,
Uzaklarda
Far away
Uzaklarda
Waste away tonight.
Zamanını harca bu gece
Tonight my hearts on the loose.
Bu gece kalbim çok rahat.

Oh lights,
Işıklar
And action,
Ve aksiyon
I just cant be satisfied.
Sadece tatmin olamıyorum
Oh losers,
Kaybedenler
And choosers,
Ve seçiciler
Wont you please hold on my life?
Lütfen hayatımdan tutmaz mısınız?
Oh hours,
Saatler
And hours,
ve saatler
the dog years of the day.
Sanki günün köpek yılı gibi
Old story,
Eski hikaye
Same old story,
Aynı eski hikaye
Wont you see the light of day.
Günün ışıklarını görmüyor musun?

NAKARAT.

Talk myself out of feeling.
Kendimle duygusuzca konuşuyorum
Talk my way out of control.
Yolumla kontrolsüz konuşuyorum
Talk myself out of falling in love,
Kendimle aşık olmadan konuşuyorum
Falling in love with you.
Sana aşık olmadan.
Read more