Türkiye'de Kırsal ve Kentsel Yerleşme


Türkiye'de Yerleşme 
İnsanların, çok farklı türdeki konutlarda, yaşamlarını toplu ya da dağınık şekilde sürdürmelerine yerleşme denir.
Yerleşmeyi etkileyen faktörler
1. iklim
Yerleşmeyi etkileyen en önemli faktördür. Dünya'da Orta kuşak karalarında iklim şartları uygun olduğundan, nüfus fazla iken çöllerde, kutup bölgelerinde bataklıklarda ve yüksek dağlık alanlarda, iklim şartları uygun olmadığından, nüfus çok azdır. Yine, Ekvatoral bölgede O -1000 m yükseltiler arasında, aşırı nemli ve bunaltıcı bir iklim etkili olduğundan, Amazon ile Kongo havzalarında da nüfus azdır.2. Yeryüzü şekilleri
Dağlık, çok engebeli ve yüksek sahalar, yerleşmelerin kurulmasını ve gelişmesini önemli ölçüde engellemektedir. Buna karşılık düz ovalık alanlarda tarım, ulaşım, sanayi faaliyetleri daha çok geliştiğinden nüfus fazladır. Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde nüfus yoğunluğunun az, Marmara ve Ege bölgelerinde fazla olması buna örnektir.3. Toprak
Verimsiz toprakların bulunduğu yerler, nüfusça tenha iken (Tuz Gölü çevresi), verimli toprakların bulunduğu yerler nüfusça zengindir. (Çukurova ve Ege ovaları gibi)4. Ekonomik Kaynaklar
Ekonomik kaynakların fazla olduğu, sanayi, ticaret faaliyetlerinin yoğun olduğu, maden ve enerji kaynaklarının çok bulunduğu yerlerde nüfus yoğunluğu artmaktadır. Ülkemizde Marmara Bölgesi ile Zonguldak, Karabük, Ereğli, Batman gibi merkezlerin nüfusça yoğun olmaları ekonomik kaynakların çok olmasındandır. Ekonomik kaynakların yetersiz olduğu bölgelerde, halk geçimini temin etmek için göç etmekte ve nüfusları azalmaktadır. 

 Türkiye'de Kırsal Yerleşme
Ülkemizde, nüfusu 10.000'in altında olan yerleşmelere denmektedir.
Kır yerleşmeleri, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin birlikte yapıldığı ya da ön plana çıktığı yerleşmelerdir.
Kırsal yerleşmelerin bazılarında yerleşik hayat tarzı (köy gibi), bazılarında konar - göçerlik veya yaylacılık gibi yarı yerleşik tarz görülür.
Ülkemizde 1980 nüfus sayımına göre, 35 bin civarında köy yerleşmesi vardır.
Kırsal kesimde yerleşmeler toplu ve dağınık olmak üzere ikiye ayrılır.
Toplu Yerleşme: Evlerin birbirine yakın olduğu yerleşme biçimidir. Suyun az olduğu yerlerde ve arazinin düz olduğu ovalık alanlarda insanlar toplu olarak yerleşmişlerdir.
Türkiye'de İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su kaynakları az olduğu için toplu yerleşmeler fazladır.
Dağınık Yerleşme: Suyun (yağışların) bol olduğu yerlerde, arızalı ve eğimli bölgelerde, evlerin birbirinden uzak olduğu bahçeler içerisinde insanlar dağınık olarak yerleşmişlerdir.
Türkiye'de Karadeniz Bölgesi, dağınık yerleşmenin en yaygın olarak görüldüğü yerdir. Dağınık yerleşmede su fazlalığı ve yerşekillerinin engebeliliği etkilidir.
Kırsal yerleşme çeşitleri
a. Köy altı yerleşmeleri: Çiftlik, mezra, kom, divan, oba, yayla gibi yerleşmelere denir. Bunlar köylerden küçüktür. Daha çok, hayvancılık amaçlı veya yazları serinlemek amacıyla kurulmuştur. Doğu Anadolu, G. Doğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde yaygındır.
b. Köyler 
Bucak ve nahiyeler
Kırsal meskenlerin yapımında kullanılan malzemeler doğal çevre ile yakından ilişkilidir. Çevrede taş malzemeler yaygınsa konutlarda taş kullanılır. Ormanlık yörelerde meskenlerde daha çok ahşap kullanılır. Taş ve ahşap malzemenin bulunmadığı yarı kurak bölgelerde, meskenlerde kerpiç malzeme kullanılır.
• Taş meskenler: Köylerimizde çok rastlananmesken tiplerinden biri olup, daha çok Akdeniz, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde rastlanır.
• Ahşap meskenler: Ahşap köy meskenlerinin en yoğun olduğu yerler ormanlık yörelerimizdir. Daha çok, Karadeniz, Akdeniz, Ege ve Güney Marmara'da yaygındır.
• Kerpiç meskenler: Ülkemizde İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür.
Dünya genelinde de, kırsal kesimde kullanılan malzemeler, doğal çevre ve iklim ile çok yakından ilişkilidir. Kuzey Afrika, Orta Asya gibi bölgelerde yarı kurak iklimden dolayı kerpiç Ekvatoral ve Muson iklimlerinde ahşap evler yaygındır.



Türkiye'de Kentsel Yerleşme
Türkiye'de, nüfusu 10.000 den fazla olan yerleşmelere kentsel yerleşme denmektedir.
1935'e kadar nüfusun % 80'i köylerde otururken, kent nüfusu % 20'sini oluşturuyordu.
1997 yılında yapılan sayım sonuçlarına göre, ise nüfusun % 65'i kentlerde % 35'i kırsal kesimde toplanmıştır. Ülkemizde özellikle sanayinin gelişmesine paralel olarak göç olayı artmış ve yeni kentler ortaya çıkmış ya da kentlerde aşırı büyümeler meydana gelmiştir.
Türkiye'de kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir. Bu durum gecekondulaşma gibi bir çok problemi beraberinde getirmiştir.
1997 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre, kentleşme oranının en yüksek olduğu bölge Marmara'dır. Bu durum, bölgenin çok göç aldığını ve sanayileşmede ileri gittiğini gösterir. Marmara'yı, Ege, iç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri takip eder. Kentleşme oranı en az Karadeniz Bölgesi'nde görülür.
Şehirler fonksiyonlarına göre şu gruplara ayrılır:
1. Tarım Şehirleri
Şehrin kurulması, gelişmesi ve halen devam etmesinde tarım faaliyetleri etkilidir.
Karadeniz Bölgesi'nde; Giresun, Rize, Düzce,
Bafra, Erbaa, Niksar
Marmara Bölgesi'nde; Kırklareli, İnegöl, Lüleburgaz
Ege Bölgesi'nde; Akhisar, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Ödemiş, Söke, Tire
Akdeniz Bölgesi'nde; Kadirli, Ceyhan, Kilis, Kırıkhan, Burdur
İç Anadolu Bölgesi'nde; Karaman, Aksaray, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde tarım şehirlerine en iyi örneklerdir.
2. Ticaret Şehirleri 
Genellikle ulaşım yolları üzerinde bulunan bu şehirlerde iç ve dış ticaret canlıdır. İstanbul ve İzmir en önemli ticari şehirleridir. Denizli, Manisa, Aydın, Kayseri, Konya, Eskişehir, Erzurum, Malatya, Elazığ, Van, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır önemli ticaret şehirleridir.
istanbul, İzmir, Mersin ve Trabzon gibi şehirlerde, serbest ticaret bölgeleri kurulmuştur. Bu bölgelerin işlerlik kazanması ile, ticarete dayalı faaliyetler gelişecek ve şehirlerin ticari fonksiyonları artacaktır.
3. Liman Şehirleri
İthal ve ihraç ürünlerimizin deniz yoluyla geldiği limanlara sahip şehirlerdir
İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Ereğli ve iskenderun örnek olarak verilebilir. istanbul aynı zamanda en büyük liman şehrimizdir
4. Sanayi Şehirleri
Kentlerin hızlı büyümesinde en etkili olan faktördür. Fabrikaların ve atölyelerin yoğun olduğu şehirlerdir.
İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa izmir, Adana, Batman, Karabük, Ereğli, iskenderun, Seydişehir gibi merkezler örnektir.
5. İdari, Askeri ve Kültürel Şehirler
Ankara ve Diyarbakır gibi iller idari şehirler hüviyetindedir. Sarıkamış, Erzurum, Erzincan, Konya, Malatya gibi şehirlerde de askeri fonksiyonlar ağır basmaktadır. İstanbul, Ankara ve izmir gibi şehirler aynı zamanda kültür şehirleridir.
6. Turizm Şehirleri
Gelirlerinin önemli bir bölümünü turizmden karşılayan şehirlerdir, istanbul, İzmir, Antalya, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Nevşehir, Göreme, Fethiye, Bursa turizm şehirlerine en iyi örnektir.
Turizm şehirlerinde, nüfus yıl boyunca sabit olmayıp, mevsimler arasında büyük değişmeler görülebilir.
7. Maden ve Enerji Kaynaklarının Bulunduğu Şehirler
Zonguldak, Soma, Tavşanlı, Elbistan, Batman, Seydişehir gibi merkezler örnek verilebilir. Bu şehırlenn nüfusları maden zenginliğinin bitmesine göre azalabilir.


Türkiye'de Kentsel Yerleşmenin Sorunları
Türkiye'de özellikle 1950'li yıllardan sonra hızla şehirleşme başlamış, bu şehirleşme beraberinde birçok sorun getirmiştir. Şehirlerin sorunları başlıca şöyle sıralanabilir. .
1. Gecekondulaşma
Şehirlerin en büyük sorunlarındandır. Şehirleşme sonunda, gecekondular hızla artmış ve şehir içinde ayrı bir semt meydana gelmiştir. Gecekondulardan oluşan semtlerde yol, kanalizasyon gibi alt yapı hizmetleri yetersiz kalmıştır. istanbul, Ankara, izmir, Adana, Mersin, Gaziantep gibi şehirler, gecekondu semtlerinin en yaygın olduğu şehirlerdir. Özellikle istanbul nüfusunun yaklaşık % 25'i gecekondularda yaşamaktadır.
2. Düzensiz yapılaşma
Hızlı şehirleşme, düzensiz yapılaşmayı da beraberinde getirmiştir. Sanayi tesisleri, yerleşim alanlarına ve tarım arazileri üzerine kurulmuştur. Bunun sonucunda çevre kirlenmiştir. Şehirleşme hızı fazla olduğundan, önceden bulunan ana caddeler trafik yükünü kaldıramaz hale gelmiş, trafik düzensizliği başlamıştır.
3. Yeşil ve açık alanların yetersizliği
Bugün, şehirlerimizin hepsinde insanların dinlenebileceği, çocukların oynayabileceği yeşil ve açık alanlar yetersizdir. Bu durum hızlı kentleşmenin bir sonucudur.
4. Hava kirliliği
Özellikle kış aylarında, hava kirliliği bütün şehirlerimizde artmaktadır. Ankara'da görülen hava kirliliği doğal gaz ve ithal kömür sayesinde önemli oranda giderilmiştir. Ancak İstanbul, İzmir ve Bursa'da hava kirliliği önemli ölçüde devam etmektedir.
5. Çöplerin toplanması ve depolanmasındaki zorluklar
Yoğun nüfuslu şehirlerde, sanayi tesislerinde ve meskenlerden çıkan katı atıkların toplanması ve depolanmasında önemli zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu durum çevre kirliliğine yol açmaktadır. Özellikle sanayi tesislerinden çıkan kirli ve zehirli maddeler çevre kirliliğini en üst düzeye çıkarmaktadır, izmit ve İzmir körfezleri ile İstabul'da Haliç kirlilik konusunda ün yapmışlardır.
6. Sosyal ve kültürel gelişimin sağlanamaması
Normal şartlar altında, şehirler, ülkeye sosyal ve kültürel alanda öncülük etmelidirler. Ancak, şehirlerdeki hızlı nüfus artışı sosyo-kültürel yapılaşmayı alt-üst etmiştir. Bu nedenle, özellikle gecekondu semtlerinin yaygın olduğu kentlerde kırsal kültür devam etmektedir.
7. Şehirlerde rahat ve modern bir şekilde yaşama durumunun ortadan kalkması
Şehirlerdeki sanayi tesisleri ve diğer sektörler, hızla artan nüfusun hepsini istihdam edememektedir. Bunun sonucunda da işsiz sayısı azalmaktadır. Ekonomik zorluklar arttığı için. insanlar geçimini temin etmekte güçlüler çekmektedir
TÜRKİYE'DE TARIM

İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir.

Türkiye Topraklarından Yaralanma Oranları:

Topraklarımızdan faydalanma oranı daha çok iklim ve yer şekilleri özelliklerine bağlıdır. Ülkemizde yüksek dağlık kesimler geniş alan kaplar. Dik yamaçlar çoktur. Buralarda topraktan faydalanma çok kısıtlıdır. Buna göre ülkemiz arazisinin % 36 ‘sı ekili-dikili alan, % 32’si çayır ve otlak, % 26 ‘sı orman ve % 6’sı diğer alanlar (yerleşim birimleri , tarıma elverişsiz çıplak kayalıklar gibi) dır.

Not: Tarımdaki makinalaşmanın etkisiyle çayır ve otlakların alanı daralırken, tarım alanlarımız genişlemektedir.



Bölge Yüzölçümüne Göre Ekili Dikili Alanların Oranları:

1. Marmara Bölgesi: %30

2. İç Anadolu Bölgesi: %27

3. Ege Bölgesi: %24

4. G.Doğu Anadolu Bölgesi: %20

5. Akdeniz Bölgesi: %18

6. Karadeniz Bölgesi: %16

7. Doğu Anadolu Bölgesi: %10

Türkiye’de Tarımı Etkileyen Faktörler:

1. Sulama: Türkiye tarımında en büyük sorun sulama sorunudur. Tarımda sulama ihtiyacının en fazla olduğu bölgemiz G.Doğu Anadolu Bölgesi iken , bu sorunun en az olduğu bölgemiz Karadeniz Bölgesidir.

Akarsularımızın derin vadilerden akması ve rejimlerinin düzensiz olmasından dolayı sulamada yeterince faydalanamıyoruz. Bunun için mutlaka akarsular üzerindeki baraj sayısı artırılmalıdır.

Sulama Sorunu Çözüldüğünde;

Üretim artar.

Nadas olayı ortadan kalkar.

Tarımda iklime bağlılık büyük oranda azalır.

Üretimde süreklilik sağlanır.

Üretim dalgalanmaları önlenir.

Daha önce sebze tarımı yapılmayan bir yerde sebze tarımı da yapılmaya başlanır.

Tarım ürün çeşidi artar.

Köyden Kente göçler azalır. Yılda birden fazla ürün alınabilir. Bu konuda en şanslı bölgemiz Akdeniz, en şanssız bölgemiz Doğu Anadolu Bölgesidir

2.Gübre Kullanımı: Tarımda sulama sorunu çözüldükten sonra üretimi daha da artırmak için gübre kullanımı artırılmalıdır.

Ülkemizde hayvancılığın gelişmiş olması tabii gübre imkanını oluşturmaktadır. Ancak yurdumuzda tabii gübrenin yakacak olarak kullanılması bu olumlu durumu ortadan kaldırmaktadır. Ülkemizde üretilen suni gübre yeterli olmadığı için ithal (Fas, Tunus, Cezayir gibi ülkelerden) etmekteyiz. Bu da maliyeti artırdığından çiftçilerimiz yeterince gübre kullanamamaktadır.

Gübre ihtiyacı, tabii gübrenin yakacak olmaktan kurtarılması ve gübre fabrikalarının artırılması ile karşılanabilir.

3.Tohum Islahı: Sulama ve gübre sorunu çözüldükten sonra verimi daha da artırmak için kaliteli tohum kullanılmalıdır. Ülkemizde kalite tohum üretme konusunda devlet üretme çiftlikleri ve tohum ıslah istasyonları çalışmalar yapmaktadır. Ancak kaliteli tohum ithali devam etmektedir.

4.Makine Kullanımı: Ürünün zamanında ekimi, hasadı ve yüksek verim için makine kullanımı şarttır. Ancak makine kullanımı yurdumuzda yeterli ölçüde gelişmemiştir. Sebepleri:

Makine kullanıma elverişsiz alanların varlığı,

Makine kullanımının ekonomik olmadığı küçül alanların varlığı,

İş gücünün bazı bölgelerde daha ucuz olması,

Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması

5.Zirai Mücadele: Tarımdaki hastalıkların, yabani otların ve haşerelerin meydana getireceği üretim düşüklüğünü önlemek için ilaçlı mücadele şarttır. Zirai mücadelede daha çok ilaç kullanılmaktadır.

6.Toprak Bakımı: Tarla yağışlardan önce sürülmeli , yabancı otlardan arındırılmalıdır. Erozyona karşı korunmalıdır.

7.Toprak Analizi: Toprak analizleri ile en iyi verim alınabilecek ürün belirlenir. Ayrıca toprağın ihtiyacı olan mineraller tespit edilerek kullanılacak gübre belirlenir.

8.Destekleme Alımı ve Pazar: Verimi etkilemez. Üretim miktarını etkiler. Çiftçi ürettiği malı pazarda zarar etmeden satabilmelidir. Çiftçinin elverişsiz piyasa şartlarından olumsuz etkilenmemesi için devlet bazı ürünlerde destekleme alımı yapmaktadır (Destekleme alımı: Devletin çiftçinin malını belirli bir taban fiyat üzerinden alması olayıdır.) Destekleme alımı yapılan ürünler: Pamuk, tütün (2002 yılından itibaren kaldırıldı), Ş.Pancarı, buğday,çay, fındık, K.Üzüm, K.İncir, K.Kayısı, Haşhaş gibi dayanıklı ve sanayiye dayalı ürünlerdir.

***Destekleme alımı yapılan ürünlerin üretiminde dalgalanmalar az olur ve fiyatı sürekli artar.

9 Çiftçi eğitilmeli ve kredi desteği sağlanmalıdır.

Read more

Cemal Hünal ile Aslı Tandoğan'ın Soğuk Suda Öpüşme Provası

Cemal Hünal ile Aslı Tandoğan öpüştüCemal Hünal ile Aslı Tandoğan, buz gibi gölde tam beş saat öpüşme provası yaptı...

Oyuncular, tarihi kostümlerinin içine balıkadam kıyafeti giydi ‘Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam’ın yeni bölümünde Cemal Hünal’la Aslı Tandoğan’ın ateşli ‘aşk öpücüğü’ konuşulacak. Aksiyon dolu dizinin 9. bölümünde ilk defa romantizm rüzgârları esecek. Ünlü oyuncular, haftalardır merakla takip edilen Canseza ve Murat’ın arasındaki aşkı başlatan ateşli öpücük sahnesinin hakkını vermek için buz gibi gölün içinde 5 saat prova yaptı. 


Oyuncuların performansını çok başarılı bulan dizinin yönetmeni Altan Dönmez, “Canseza ile Murat’ın öpüşme sahnesi için herkes canla başla çalıştı. Buz gibi suya rağmen o aşk duygusunu gözlerinden yansıtabilen Hünal ve Tandoğan’la birlikte çalıştığım için çokmutluyum” diye konuştu. Bir havuzda özel sualtı kamerasıyla detaylarının çekildiği öpüşme sahnesi için oyunculara dönem kostümlerinin içine balık adam kostümleri giydirildi.

Read more

Michel Teló Kimdir? Hayatı, Kariyeri ve Şarkıları

Brezilyalı, 1981 doğumlu şarkıcı. eğlenceli şarkılara ve danslara sahip. son zamanlarda bir çok brezilyalı futbolcunun da golden sonraki sevinçleri  bu şarkıcının danslarıdır.

 
Altı yaşındayken, o Roberto Carlos ve Erasmo Carlos bir parçasını söyleyerek, onun okul korosunda ilk solo performansı yaptığı zaman, onun sanatsal kariyeri 1987′de başladı. Babası ona bir akordeon verince 10, müzikal yetenek yeşerdi. 12 yaşına geldiğinde, komşuları, okul arkadaşları ve kardeşleri tarafından teşviki ile, o “Guri” denilen geleneksel müzik, oynamak için genç bir grup kurdu ve profesyonel bir organize şekilde müzik Telo tadı güçlendirmek için çalıştı. O grubun vokalisti oldu.Armonika olan aşkını yanı sıra, Michel de beş yıl boyunca piyano dersleri aldı. Aynı zamanda dansçı idi ve akordeon, armonika ve gitar çaldı.


 yaptığı ai se eu te pego şarkısında yapılan dans futbol sahalarında ortalığı kasıp kavuruyor. son 1-2 aydır neymar’ın futbol sahalarında yapmaya başladığı dans, pato, cristiano ronaldo, marcelo, andre santos ve son olarak ordu’da duble kazım ve felipe melo tarafından yapıldı. 
 
Read more

Hava Ulaşım Araçları Nedir? Hava Taşıtları Tarihi


Hava taşıtı ya da hava aracı, taşıma kapasitesine sahip her nevi insanlı ya da insansız uçan araç. Balon, zeplin, planör, yelken kanat, helikopter ve uçak gibi çok geniş bir yelpazedeki tüm uçabilen araçlar hava aracı sayılırlar.

Hava Taşıtlarının Tarihçesi

Tarihin en eski çağlarından beri uçabilmek insanoğlunun en büyük hayallerinden biri olmuştur. İnsanoğlu ilk olarak uçurtmayı insan ve malzeme nakli için kullanmaya çalıştı. Uçurtmanın ana vatanı kesin olarak bilinmemekle birlikte 3000 yıl önce Çin’de yaygın olarak kullanılmaktaydı. İlk kullanılabilir/işe yarar hava taşıtı ise, 1783′te icat edilen sıcak hava hidrojen balonu oldu.
19. yüzyılda Britanyalı bilimadamı George Cayley, yay tipi uçurtmalardan bir hava taşıtı üretti. 1853′te ise ilk insanlı planör uçuşu kayıtlara geçti. İtme ve kaldırma kuvvetlerini anlaşılması, insanoğlunun tarih öncesi çağlardan beri saplanıp kaldığı kanat çırpma düşüncesinden sıyrılmasını sağladı. 1890′larda Alman Otto Lilienthal, bugünkü yelken kanata benzer bir uçurtma ile ilk süzülen insan oldu.
Başarısız birkaç denemeden sonra ilk başarılı zeplin 1852 yılında Fransız Henri Giffard tarafından üretildi. Birçok başarılı uçuşa rağmen zeplinler masraflı, yavaş ve hava şartlarından çok etkilenen bir taşıt olması nedeniyle 1930′larda terkedilmeye başlandı. 1937′deki Hindenburg faciası gibi önemli bazı kazalardan sonra ticari kullanımı 1940′larda tamamen durduruldu.
17 Aralık 1903′te Wilbur ve Orville Wright kardeşler, ilk motorlu ve kontrol edilebilir uçakla uçuşu gerçekleştirdiler.

Kısaca Hava Ulaşım Araçlarının Kronolojisi

  • M.Ö. 1000 ilk uçurtma yapıldı
  • 1783′te sıcak hava hidrojen balonu icat edildi
  • 19. yüzyılda Britanyalı bilimadamı George Cayley, yay tipi uçurtmalardan bir hava taşıtı üretti
  • 1853′te ise ilk insanlı planör uçuşu gerçekleşti
  • 1890′larda Alman Otto Lilienthal, bugünkü yelken kanata benzer bir uçurtma ile ilk süzülen insan oldu
  • 1852 yılında Fransız Henri Giffard tarafından zeplin üretildi
  • 17 Aralık 1903′te Wilbur ve Orville Wright kardeşler, ilk motorlu ve kontrol edilebilir uçakla uçuşu gerçekleştirdiler.

Hava Taşıtları Tarihi Kronolojisi

1002 yıllarında Cevheri’nin uçma teşebbüsü
1159’da Bizans’ta bir Türk’ün (Sıraceddin) uçma çabası
1600 Hazerfen Ahmet Çelebi yaptığı kanatlarla Galata dan Üsküdara uçarak 6 km. katetmesi, 51 km. saat hıza ulaşması ve 5 dakika havada kalması.
1633 Lagari Hasan Çelebi fişek ile 20 saniye de 1000 feet e çıktı 125 km saat hıza ulaştı ve kanat kullanarak denize indi.
1700 Yıllarında Türk Veli Direko’nun uçuşu
1783 Mongolfier kardeşler ilk balon uçuşunu gerçekleştirdi.
1785 Türkiye’de ilk balon uçuşu
1789 Balonla uçan ilk Türk Polonya elçisi İbrahim Paşa
1852 Otto Lilienthal yaptığı planörle uçmaya başladı.
1861 26 Haziran Bebekte Atıf Bey’in uçuş denemesi.
1900 İlk zeplin uçuşu Ferdinand von Zeppelin tarafından yapıldı
1903 İlk kontrollü ve güç kullanılarak yapılan sürekli uçuş 17 Kasım 1903 de sabah saat 10:35 de Kuzey Carolina ‘da Kitty Hawk ‘ daki Kill Devill Hill ‘de gerçekleşmiştir. Bu uçuşta Orville Wright (1871-1948) 12 hp’lik zincir-çevirmeli Flier-1 adlı uçağı ile 120 feet’lik mesafeyi saat’te 30 mil hava sürati , 6,8 Kmh yer sürati ile 12 saniye boyunca 8-12 feet irtifada yapmıştır.Olayın ilk tanıkları kardeşi Wilbur Wright , dört adam ve bir çocuktur.Bu uçak Washington ‘ da Smithsonian Enstitüsündeki Ulusal Havacılık Ve Uzay Müzesinde bulunmaktadır.
1904 Wright kardeşler (Flyer-2) havada 360 derecelik dönüş
1905 5 Ekim Wright kardeşler 38 dk, 38.4 km. Uçtular.
1907 22 Eylül Wright kardeşler 1 saat 31 dakika 66.5 km.
1908 8 Temmuz Tayyarede ilk kadın Madam Peltier (Milano)
17 Eylül Wilbur Wright Tğm. Sefridge ile uçarken düştüler Tğm. Öldü.
1909 25 Temmuz Louis Bleriot uçarak Manş Denizi’ni geçti ( 38km ). Bleriot 77 km/saate ulaştı. 4 Kasım 1909 Farman 234 km. Katetti. 1 Aralık 1909 Latham 453 metreye tırmandı. 30 aralık 1910 Tabuteau 584 km katetti.
1910 20 Ekim Leblanc 110 km/saat sürate ulaştı. 8 Aralık 1910 Legagneux 3100 metreye tırmandı.
1912 1 Mart Amerikalı Albert Berry Jannus un kullandığı tayyareden paraşüt ile başarıyla atladı.
1930 Frank Whittle ilk jet motorunu tasarladı.
1933 6-8 Şubat: İngiltere’den Güney Afrika’ya ilk duraksız uçuş yapıldı
20 Ekim-4 Kasım: Avustralya’dan Amerika’ya ilk uçuş gerçekleştirildi.
1936 Mart: İngiltere’de ilk spitfire uçuşu gerçekleştirildi.
1937 17 Nisan: Britanya’da Frank Wihettle, dünyanın ilk gasturbine motorlu uçağını başarıyla çalıştırdı.
27 Ağustos: Yanlız gas-turbine motoru gücüyle çalışan Alman Heinkel He-178 uçağı ilk uçuşunu yaptı.
1940 Modern anlamda ilk helikopter İgor Sikorsky tarafından imal edildi.
1941 15 Mayıs: Turbojet ile güçlendirilen İngiliz Gloster Whittle E 28/29 uçağı ilk defa, Granwell Lincolnshire’de uçtu.
1944 12 Temmuz: İngilizlerin ilk jet avcı uçağı Gloster Meteor Mk 1, Kraliyet Hava Kuvvetlerinde servise girdi. 3 Ekim: Almanların ilk jet avcı uçağı Wesserschmitt Me 262, işletmeye girdi.
1947 Uçaklar için Mach kullanım fikri ilk kez İsviçre Zürihten Profesör Ackeret tarafından ortaya atılmıştır.Mach rakamı hareket eden bir kütlenin hızının sesin lokal hızına oranını gösterir. Bu oran ilk kez 1887 de Avusturya Viyana’da Dr. Ernst Mach tarafından kullanılmıştır.Böylece deniz seviyesinde 15 santigrad derecede 1,0 Mach 760,98 Kmh’e eşittir ve deniz seviyesinden 36,089 feet yukarıda , Stratosterde 659,78 Kmh ‘ye düştüğü farzedilir.
İlk süpersonik uçuş (sesten hızlı) 14 Ekim 1947 ‘ de Yüzbaşı Charles Elwood Yeager tarafından California Muroc’ ta Edwards hava üssünde Bell Xs-1 roket uçağında 42.000 feet yükseklikte 1,015 Mach (670Mph) süratle gerçekleştirmiştir.
Havada Kalma Rekoru:Robert Timm ve John Cook Cessna 172 “Hacienda” ile 64 gün 22 sat 55 sn ile havada kalmışlardır Aralık 1958 yılında yerel saat ile 3:53 pm ‘ de Las Vegas ‘ dan kalkmışlar ve 7 Şubat 1959 da 2:12 pm ‘ de aynı hava alanına inmişlerdir.Dünya çenresinde 6 kez uçuşa eşit bir bir mesafe uçmuşlar ve bunu iniş yapmadan havada yakıt ikmali ile geçekleştirmişlerdir.
1949 İlk jet yolcu uçağı Comet tasarlanmaya başladı.
1953 20 Mayıs: Amerikalı bayan Jacqueline Cockrane, North American F-86 Sabre ile uçarak dünyada süper sonik hızla uçan ilk bayan oldu.
1954 15 Temmuz: Amerika’nın ilk Turbojet-güçlü ticari uçağı Boeing-707’nin ilk uçuşu.
1957 4 Ekim: İlk insan yapısı uydu, Sputnik 1, Rusya tarafından dünya yörüngesine fırlatıldı.
1961 12 Nisan: Uzayda seyahat eden ilk kozmonot Yuri Gagarin’I de taşıyan Rusların Vostok 1 adlı uzay gemisi dünya yörüngesine fırlatıldı.
1963 16 Haziran: Vostok 6 ile dünya yörüngesine fırlatılan Rus kozmonotu Valentina Tereshhova, uzaya seyahat eden ilk bayan oldu.
1966 20 Haziran: İngiliz bayan havacı Sheila Scott, 33 gün 3 dakikalık dünya etrafındaki uçuşundan sonra Heatrow’a inerek kadınların yeni bir rekorunu kırdı.
1967 3 Ekim: Kuzey Amerikan X-15 A-2 roket-güçlü araştırma uçağı, W.J.Knight tarafından 7.279 km. Hızla uçuruldu.
1968 31 Aralık: Uçurulan ilk süpersonik ticari taşıma uçağı olan Rus Prototip Tupolev TU-144, ilk uçuşunu yaptı.
Havadan Fırlatılma Rekoru:Rekor sabit kanatlı uçak US North American Aviation X-15A-2 ( X-15A dan modifiye edilmiştir ) ile kırılmıştır.İlk uçuş 15 Haziran 1964 yılında sıvı oksijen ve immonia roket itiş sistemi ile gerçekleşmiştir.Kullanılan özel malzemeler 3000 Fahrenheit sıcaklığa dayanabiliyordu.İniş sürati 242 mph ve elde edilen en yüksek hız 4,520 mph ( 6,7 mach ) olarak 24 Ekim 1968 de Binbaşı William J. Knight tarafından gerçekleştirilmiştir.
1969 9 Şubat: Dünyanın en geniş gövdeli turbofan güçlü uçağı Boeing 747 nin ilk uçuşu.
2 Mart: Fransa Toulouse’da süersonik taşıma uçağı Anglo-French Concorde’un 001 prototipi ilk uçuşunu yaptı.
21 Temmuz: Amerikan astronot Neil Armstrong ay yüzeyine basan ilk kişi oldu ve Tranquility denizine ay inişi yaptı.
1970 12 Eylül: Ruslar tarafından içinde insan olmadan fırlatılan uzay gemisi Luna 16, aya iniş yaptı ve remote kontrol vasıtasıyla aydan toprak numuneleri alarak, 24 Eylül’de başarıyla geri döndü.
1971 31 Temmuz: İlk defa bir Boeing Lunas Rowing aracı, ayın yüzeyine sevkedildi.
1974 14 Ağustos: Prototip çok-rollü savaş uçağı Panamia MRCA (şimdi Tornado) nın ilk uçuşu.
23 Aralık: Prototip stratejik bombacı Rochwell enternasyonel B-1 lerin ilk uçuşu.
20 Temmuz: Viking Lander’ın Mars’a ilk değişi.
28 Temmuz 1976 da Yüzbaşı Eldon Joersz ve Binbaşı Geogre T. Morgan Lockheed SR-71A ile2,193,167 mph hıza ulaşmışlardır
25 Şubat: Rusların iki kişilik Soyuz 24 aracının 424 saat 48 dakikalık uçuşu esnasında Solyut 5 uzay laboratuvarıyla birleşmesi gerçekleştirildi.
İlk Yakıt İkmalsiz Dünya Çevresi Uçuş : Dick Rutan ve Jeana Yeager Dick ‘ in kardeşi Burt Rutan tarafından dizayn edilenözel imalat Voyager 1990 ile 14-23 Aralık 1986 ‘ da California Hava Üssünden uçtular.Uçuşu 9 gün 3 dk 44 sn sürdü ve 25,012 mil ‘ i ortalama 115,80 mph ile tamamladılar.110,8 ft genişliğindeki kanat uzunluğu ile 1,240 galon yakıt alan uçak 8934 lb ağırlığında idi. Yapımı 2 yıldan fazla sürüp 22,000 adam/saat işçilik harcandı.
En Uzun Planlı Uçuş : United Airlines ile durmaksızın Los Angeles Sidney arası özel performanslı Boeing 747 SP ile 14 saat 50 dk sürmektedir.Aradaki mesafe ise 7,487 mil ‘ dir.
En Kısa Planlı Uçuş : United Airlines Boeing 727 ile San Francisco -Oakland California arasında günde üç kez gidiş-dönüş uçuş vardır ve 12 mil ‘lik uçuş süresi ortalama 5 dk ‘dır.
1986 Çılgın havacılar Dick Rutan ve Jeane Yeager hiç durmadan Voyager adını verdikleri uçaklarıyla dünya turu yaptılar.
1997 Dünyanın en büyük uçağı Airbus A3XX’in yapım çalışmaları başladı.
1998 Dünya turu ilk defa bir ultralight ile 80 günde tamamlandı.

Read more

TT Arena Şampiyonluk Kupası Kutlama Töreni Bilet ve Bilgileri

Galatasaray'da alınan 18. şampiyonluk kupasının tören tarihi belli oldu.
Resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre;

Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, lig tarihindeki 18. şampiyonluğunu Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da kutluyor. Spor Toto Süper Final'in son haftasında Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Fenerbahçe önünde şampiyon olan takımımız, şampiyonluk kupasını 14 Mayıs 2012 Pazartesi günü evimizde tekrar havaya kaldıracak.

Kupa töreni öncesinde Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'nın kapıları, saat 18.00'de açılacak. Kutlamalar ise saat 19.30'dan itibaren başlayacak.

Hep beraber Arena'ya, kupamızı kaldırmaya!

Şampiyonluk kutlaması için bilet bilgileri ilerleyen saatlerde verilecektir.
Read more

Fenerbahçe Taraftarının Polisle Ölümcül Savaşı

Fenerbahçeli taraftarlar sahaya indiGalatasaray’ın şampiyon olmasının ardından Fenerbahçeli taraftarlar polisle çatıştı.

Fenerbahçe taraftarı Kadiköy'de polisle çatışıp, polis aracını yaktılar
Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı ile göstericilere polis müdahale ederken, göstericiler de taş ve sopalarla polislere saldırdı.

Çevik kuvvet ekipleri, tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale ederek taraftarları dağıtmaya çalıştı.

Taraftarların Şükrü Saracoğlu Stadı çevresindeki taşkınlıkları devam ederken, polis ekipleri olayların büyümemesi için yoğun uğraş gösteriyor.

Çılgına dönen Sarı-Lacivertli taraftar, polis araçlarını ateşe verdi...

İSTANBUL VALİSİ'NDEN TÜM EKİPLERE ÖZEL TALİMAT


Saha içinde ve stat dışında yaşanan olaylar sonrası İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, görevli tüm emniyet görevlilerine Fenerli taraftarlara yapılam müdahalelerde ölçünün kaçırılmaması uyarısında bulundu.
Read more

Mecidiyeköy'de Doğukan İşcan Adlı Taraftara Bıçaklı Saldırı

Fenerbahçe ile Galatasaray maçı öncesi Mediciyeköy'de olaylar çıktı. Galatasaraylı taraftarların saldırdığı 4 Fenerbahçeli yaralandı. Taraftarların bıçakla yaralandığı belirtilirken olay yerindeki ilk müdahalelerinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldılar. Yaralıların durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olaylar üzerine polis Mecidiyeköy ve Zincirlikuyu metrobüs istasyonlarında geniş güvenlik önlemleri aldı.

Fenerbahçe'nin yöneticisi Şekip Mosturoğlu'nun oğlu Batu Mosturoğlu da saldırıya grupya yer alıyordu. Saldırıdan yara almadan kurtuldu.
Yaralanan küçük taraftarın  isminin Doğukan İşcan olduğu ifade ediliyor.










Bu arada Fenerbahçeli yönetici Şekip Mosturoğlu'nun oğlu Batu'nun da olayların çıktığı metrobüste olduğu ortaya çıktı. Batu Mosturoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada iyi olduğunu duyurdu.
Read more

Semih Şentürk'ün Muslera'ya Attığı Gol Neden Verilmedi?

Kadıköy'deki Şampiyonluk Derbisinde Fenerbahçe'nin nizami golünün sayılmaması tartışmalara yol açtı.
Fenerbahçe Galatasaray spor toto süper final son maçında 8. dakikada Fenerbahçeli Semih tarafından atılan ancak hakem Cüneyt Çakır tarafından geçerli sayılmayan golle ilgili olarak Erman Toroğlu "hakem iptalde haklıydı" dedi. Maçta başka da gol olmayınca Galatasaray şampiyon oldu. Maç 0-0 bitti.

Semih'in attığı golün geçersiz olması çok doğal, çünkü Semih, kalecinin atışını engelliyor, Çakır'ın kararı doğru.

Çünkü Muslera topu oyuna sokmak için degaj yapmaya hazırlanıyordu. Kaleci degaj yaparken rakip futbolcuların müdahalesi hakem tarafından faul olarak cezalandırılır.


Bu pozisyonda da top Muslera'nın elinde değildi ancak hakimiyeti altındaydı yani degaj anı sürüyordu ve golün geçersiz sayılması doğruydu.

Galatasaray kalecisi Muslera’nın degaj yapmak istediği bir sırada, Uruguaylı kalecinin arkasından koşarak Uruguaylı’nın önüne geçen Semih, Muslera’nın topu elinden bırakmasıyla bir anda topu önünde buldu. Meşin yuvarlağı filelerle buluşturan Semih’in golü maçın hakemi Cüneyt Çakır tarafından geçersiz sayıldı.


Read more