Boşaltım Sistemi İle İlgili Sorular Ve Cevaplar, Konu Anlatımı

-Aşağıdakilerden hangisi böbreklerin görevi değildir?

a-)Vücut sıvılarının bileşiminde bulunan maddeleri belirli yoğunlukta tutmak
b-)Hücrelerde metabolizma sonucu oluşanartık maddeleri süzmek.
c-)Vücutta dengeli bir iç çevrenin oluşumunu sağlamak.
d-)Kan sıvısının böbrekten geçişi sırasında içindeki zararlı maddeleri zararsız . hale getirmek.
e-)Kanın bileşimini ve pH derecesini ayarlamak.

2-Sağlıklı bir kimseden alınan idrar örneği, fehling çözeltisini ya da benedikt ayıracı ile karıştırılıp ısıtılınca renk değişimi olmuyor. 
Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu insanın idrarında bulunmaz?
a)-Gliserol
b)-Aminoasit
c)-Glikoz
d)-Üre
e)-Amonyak

3-Aşağıda verilen damarlardan hangisinde üre oranı en fazladır?
a-)Kapı toplar damarı
b-)Akciğer atar damarı
c-)Karaciğer atar damarı
d-)Karaciğer toplar damarı
e-)Böbrek toplar damarı

4- 1-Üre 2-Glikoz 3-Amonyak
Yukarıda verilen maddeler sağlıklı bir insanın idrarında en fazla bulunandan en az bulunana doğru nasıl sıralanır?
a-)1-2-3
b-)2-1-3
c-)1-3-2
d-)3-2-1
e-)3-1-2

5-Aşağıdakilerden hangisi,insandaki boşaltım olayına bir örnektir?
a-)Artık ve zararlı maddelerin vücutta depolanması
b-)Kimyasal tepkimeler ile azotun serbest kalması
c-)Sindirim artıklarının dışarı atılması
d-)Hücresel metabolizma sonucu oluşan artıkların vücuttan atılması
e-)Karaciğerin amonyaktan üreyi sentezlemesi

6-Balıkların fazla tuzları böbreklerden atamamalarının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
a-)Kalplerinde kirli kanın bulunması
b-)Böbreklerinin gelişmemiş olması
c-)Solungaç solunumu yapmaları
d-)Suda yaşamaları
e-)Karaciğerlerinin üre sentezleyememesi

7-İnsanlarda;


1-Akciğerler
2-Deri
3-Böbrekler

organlarından hangileri, metobolik artıkların atılması sağlar?
a-)Yalnız 1
b-)Yalnız 3
c-)1 ve 2 
d-)2 ve 3
e-)1, 2 ve 3

8-Aşağıdaki hayvanlarda hangileri en gelişmiş böbrek tipine sahiptir?
a-)Ergin kurbağa
b-)Kıkırdaklı balık
c-)Yarasa
d-)Kurbağa larvası
e-)Sürüngen embriyosu

9-Tatlı suda yaşayan bir hücrelilerin kontraktif kofulları çalışmazsaaşağıdaki olaylardan hangisi meydana gelir?
a-)Hücre fazla su almaz.
b-)Fazla suyu zardan atarak uzaklaştırır.
c-)Fazla suyu atmak için aktif taşıma yapar.
d-)Fazla turgodan dolayı patlayıp ölürler.
e-)Sitoplazma yoğunluğunu azaltırlar.

10-Böbrekteki süzme cisimciğinin kanalında bulunan;
1-)Amino asit
2-)Hidrojen
3-)Glikoz
4-)Üre
moneküllerinden hangileri, idrara göre toplar damarlarda daha fazla bulunur?
a-)1 ve 2
b-)1 ve 3
c-)1, 2 ve 3
d-)2 ve 3
e-)2, 3 ve 4

11-Aşağıdakilerden hangisi, insanda ısı kaybını artıran bir durum değildir?
a-)Terlemenin artması
b-)Soluk alıp vermenin sıklaşması.
c-)Sık sık idrar atılması.
d-)Derideki damarların daralmaması.
e-)Derinin soğuk eşyalara va havaya teması.

12-Terleme;vücudumuz için serinletici bir etki yapar.
Bu durum;
1-Suyun buharlaşması için belli oranda ısı gerekir.
2-Ter sıvısı içindeki yuzların ısı tutma kapasitesi yüksektir.
3-Terleme ile, deriyi kaplayan tozlar da uzaklaştırılır.

ifadelerinden hangileriyle açıklanabilir?
a-)Yalnız 2
b-)Y alnız 3
c-)1 ve 2
d-)1 ve 3
e-)2 ve 3


13-Aminoasitlerin solunumla yakılmaları sonucunda aşağıdaki ürünler açığa çıkar.
1-Su
2-Karbondioksit
3-Amonyak
Bunlardan hangileri,karaciğerde üre sentezi yapılırken yeniden tüketilebilir?
a-)1
b-)3
c-)1 ve 2
d-)1 ve 3
e-)2 ve 3

14-İnsanın boşaltım sisteminde,kandaki azotlu artıklar ve tuzları süzen yapılar,aşağıdakilerden hangisinde bulunur?
a-)Böbrek havuzcuğu
b-)Böbreğin öz bölgesi
c-)İdrar kanalı
d-)Böbrek kabuk bölgesi
e-)İdrar kesesi 

15-Bir sürüngen embriyosunun gelişim sürecinde,
1-Üre
2-Ürik asit
3-Amonyak
maddeleri,etkin olarak hangi sıraya göre atulmaya başlar?
a-)1-2-3
b-)1-3-2
c-)2-1-3
d-)3-1-2
e-)3-2-1

16- 1.Alkol ve sigara
2.Fazla su
3.Aşırı baharat ve tuz
Yukarıdaki maddelerden hangilerinin kullanılması,böbrek sağlığını bozarak yetmezliğe neden olur?
a-)1
b-)2
c-)1-2
d-)1-3
e-)2-3

17-Aşağıdakilerden hangisi,böbrek hastalıklarının tedavisinde kullanılan yöntemlerden değildir?
a-)Organ nakli
b-)Diyaliz makinesine bağlanma
c-)Taşların lazerle kırılması
d-)İlaç tedavisi
e-)Damıtılmış su tüketmek

18-Sağlıklı bir kişinin idrarında;
1-Üre
2-Aminoasit
3-Ürikasit
4-Glikoz
maddelerinden hangisi bulunur?
a-)1-2
b-)2-3
c-)1-3
d-)2-4
e-)1-2-3

19-Boşaltım sistemi normal çalışan bir insanda,aşadaki damarlardan hangisi,boşaltım artığı yönünden en fakirdir?
a-)Kapı toplar damarı
b-)Böbrek toplar damarı
c-)Akciğer toplar damarı
d-)Böbrek atar damarı
e-)Aort atar damarı

20- 1.Karbondioksit 2.Amonyak 3.Su 4.Üre 5.Ürik
Bu maddelerden hangilerinin oluşumu bütün canlılarda ortaktır?
a-)1-2-3
b-)2-5
c-)3-4
d-)1-3
e-)3-5


21-Aşağıdaki canlıların hangisi en gelişmiş böbrek çeşidiyle boşaltım yapar?
a-)Kıkırdaklı balık ergini
b-)Kemikli balık embriyosu
c-)Kurbağa larvası
d-)Kuş embriyosu
e-)Gelişmemiş timsah


22- 1.Memeliler-Üre 2.Böcekler-Ürikasi 3.Balıklar-Amonyak
Hayvanlarda yukardaki maddeler atılırken su harcanır.Su harcamınının en azdan en fazlaya sıralanışı nasıldır?
a-)1-2-3
b-)1-3-2
c-)2-1-3
d-)3-1-2
e-)3-2-1

23-Aşağıda verilenlerden hangisi,kuşları memelilerden ayıran bir özeliktir?
a-)Sıcak kanlı olmaları
b-)Azotlu artık ürünleri,ürikasit kristalleri şeklinde atılır
c-)Kalpleri dört gözlüdür
d-)Akciğerleri geniş yüzeylidir
e-)Kapalı dolaşım sistemleri vardır

24- 1.Kanın süzülmesini sağlamak
2.Su ve tuz miktarını ayarlamak
3.Şeker miktarını ayarlamak
Yukarıda verilenlerden hangileri sağlıklı bir insan böbreğinin görevlerindendir?
a-)1
b-)2
c-)3
d-)1-2
e-)1-3

25-İnsanın boşaltım sistemi ;
1.Dolaşım
2.Solunum
3.Sindirim
sistemlerinden hangileri ile,doğrudan bağlantı kurarak çalışır?
a-)1
b-)2
c-)3
d-)1-2
e-)1-3

26- 1.Karbondioksit 2.Su 3.Amonyak
Yukarıda verilen maddelerden hangileri akciğerlerden vücut dışına atılabilir?
a-)1
b-)2
c-)1-2
d-)1-3
e-)2-3

27-Tatlı suda yaşayan tek hücrelilerden olan paramezyumda hücredeki soyun fazlasının dışarıya atılmasında hangi yapı görevlidir?
a-)Endoplazmik retikulum
b-)Kontaktil koful
c-)Büyük çekirdek
d-)Lizozom
e-)Golgi organeli

28-Sodyum iyonlarının böbrek tüplerinden geri emilmesinde hangisinin rolü olur?
a-)Aldosteron
b-)Kortizol
c-)Adrenalin
d-)Antidiüretik hormon
e-)Parathormonu

29-Nefronlarda gerçekleşen geri emilmede;
1.Difüzyon 2.Fagositoz 3.Aktif taşıma 4.Plazmoliz
olaylarından hangisi etkilidir?
a-)1
b-)1-2
c-)3
d-)3-4
e-)1-3

30-Aşadakilerden hangisi nefron tüplerinden geri emilmez?
a-)Su-mineraller
b-)Sodyum
c-)Kreatinin
d-)Üre
e-)Glikoz




BOŞALTIM SİSTEMİ :
1- Boşaltım Sistemi :
Canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için dışarıdan aldıkları besin içerikleri, vücutta enerji üretimi için, yapım ve onarım için ve düzenleyici olarak kullanılır. Besin içeriklerinin hücrelerde yaşamsal faaliyetlerde kullanılması (besin maddelerinin hücrelerde parçalanması) sonucu oluşan su, madensel tuzlar, karbondioksit gazı, amonyak, üre, ürik asit gibi zararlı ve atık maddelerin vücut dışına atılmasına boşaltım denir. Boşaltım olayını gerçekleştiren sisteme boşaltım sistemi denir. Boşaltım olayında, hücrelerde oluşan zararlı atık maddeler, vücuda dışarıdan alınarak kana karışan zararlı maddeler ve vücudun ihtiyacından fazla alınan yararlı maddeler dışarıya atılır.
İnsanlarda boşaltım sistemini oluşturan organlar; böbrekler, idrar (sidik) borusu (kanalı) (üreter), idrar (sidik) torbası (kesesi) ve üretradır.
İnsanlarda deri, akciğerler ve kalın bağırsak ta boşaltım yapan diğer organlardır. Ayrıca karaciğer de boşaltıma yardımcı organdır.
İnsanlarda boşaltım sistemi, solunum ve dolaşım sistemleri ile birlikte çalışır.

SORU : 1- Nefron nedir?
2- Diyaliz nedir?
3- Vücut, besin içeriklerini ne için kullanır? (Enerji üretimi, yapım, onarım ve düzenleyici olarak kullanır).
3- Besin içerikleri vücutta kullanıldıktan sonra ne olur? (Atık maddeler oluşur).

2- Boşaltım Sistemi Organları ve Görevleri :
İnsanlarda boşaltım sistemi; böbrekler, idrar (sidik) borusu (kanalı) (üreter) ve idrar (sidik) torbası (kesesi) ve üretradan oluşur.

a) Böbrekler :
Böbrekler, vücutta yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan su, üre, ürik asit ve madensel tuzlardan oluşan atık maddelerin kandan süzülerek idrar şeklinde vücut dışına atılmasını sağlar. Yani insanlarda boşaltım olayını gerçekleştiren organ böbreklerdir.
Böbrekler karın boşluğunun arkasında ve bel hizasında, bel omurlarının (omurganın) iki yanında biri sağda biri solda olmak üzere iki tane olan ve kuru fasulyeye benzeyen (10 cm uzunluğundaki) koyu kırmızı renkli organlardır. Böbreklerin çukur olan orta kısımları birbirine dönüktür. (Böbrekler, eller bele konduğunda, belin arkasında başparmakların geldiği yerlerde bulunur).
Böbreklerin üst kısımlarında hormon salgılayan böbrek üstü bezleri bulunur. Böbreklerin etrafında kalın yağ tabakası bulunur. Bu yağ tabakası böbrekleri dış etkilere karşı korur. Böbreğin en dışında yer alan saydam, ince ve dayanıklı olan yapıya da böbrek zarı denir.
Böbreklerin birbirine bakan kısımları çukur olup, bu kısımlara göbek denir. Böbreklerin çukur olan orta kısımlarına böbrek atardamarı, böbrek toplardamarı ve idrar borusu bağlıdır. (Aorttan ayrılarak, süzülecek kanı böbreğe getiren böbrek atardamarı göbeğe girer; böbrekten kan götüren böbrek toplardamarı ve idrar kanalı göbekten çıkar).
Böbrekler, kabuk bölgesi, öz bölgesi ve havuzcuk olmak üzere üç kısımdan oluşur.

1- Kabuk Bölgesi (Korteks) :
Böbrek zarının hemen altında yer alan, toplu iğne başı görünümündeki kırmız renkli taneciklerden oluşan kısımdır. Kabuk bölgesine böbrek atardamarı bağlıdır. Böbrek atardamarı ile gelen kandaki su, üre, ürik asit ve madensel tuzlar gibi zararlı ve atık maddelerin süzüldüğü yerdir.
Kabuk bölgesinde, kandaki atık maddeleri süzen taneciklere (kısma) süzücü cisimcik veya nefron (malpighi tanecikleri) denir. Nefronlar, böbreğin en küçük görev birimidir. (Her böbrekte yaklaşık 1 milyon nefron vardır).
2- Öz (Medulla) Bölgesi :
Kabuk bölgesindeki nefronlar tarafından kandan süzülen su, üre, ürik asit ve madensel tuzlar gibi zararlı ve atık maddelerin yani süzüntünün yani idrarın havuzcuğa taşındığı yerdir. Atık maddeler yani idrar, öz bölgesindeki idrar kanalcıklarından geçerek havuzcuğa taşınırlar.
Öz bölgesine böbrek toplardamarı bağlıdır. Süzülen ve temizlenen kan, böbrek toplardamarı ile alınarak böbreklerden uzaklaştırılır.

3- Havuzcuk (Pelvis) Bölgesi :
Böbreğin ortasında bulunan ve kandan süzülen su, üre, ürik asit ve madensel tuzlardan oluşan idrarın böbreklerde toplandığı yerdir. Havuzcuğa, idrar borusu (kanalı) bağlıdır. (Sağlam bağ dokudan yapılmıştır).

b) Üreter (İdrar (Sidik) Borusu (Kanalı)) :
Böbreğin havuzcuk kısmına bağlı olan ve havuzcukta toplanan idrarı, idrar torbasına (kesesine) taşıyan 22 – 25 cm uzunluğundaki borudur.

c) İdrar (Sidik) Torbası (Kesesi) (Mesane) :
Üreter (idrar borusu) ile böbreklerden gelen idrarın vücutta toplandığı yerdir. İdrar torbası kuvvetli kaslardan yapılmıştır ve gerektiğinde genişleyerek idrarı bir süre depolar. İdrar torbasında depolanan idrar, buraya bağlı olan idrar yolundan (üretradan) ile vücut dışına atılır.

3- Boşaltım Yapan Diğer Organlar :
İnsanlarda akciğerler, deri ve karaciğer boşaltım yapan diğer organlardır.

a) Akciğerler :
Hücrelerde solunum olayı sonucu oluşan karbondioksit gazını ve su buharını, soluk verme yoluyla vücut dışına atarak boşaltım yapar.

b) Deri :
Vücutta fazla olan su ve madensel tuzları terleme yoluyla vücut dışına atarak boşaltım yapar. Ayrıca terleme yoluyla (dışarı atılan su molekülleri, ısı moleküllerini taşır) vücudun ısı dengesi sağlanmış olur.

c) Karaciğer :
Hücrelerde solunum olayında bazı besinler (proteinler) parçalandığında amonyak denilen ve çok zehirli olan bir sıvı oluşur. Karaciğer, çok zehirli olan amonyağı, daha az zehirli olan üre ve ürik aside çevirerek boşaltıma yardımcı olur.
Karaciğer, yaşlanmış alyuvarlar hücrelerini parçalar ve oluşan atıklarını safra sıvısı ile bağırsaklara göndererek boşaltım yapar.

d) Kalın Bağırsak :
Kalın bağırsak, ince bağırsaktan kana geçemeyen besinler ile su, madensel tuzlar (mineraller), besin atıkları ile safra sıvısının bir süre depolanmasını ve sindirim sisteminin son bölümü olan anüse iletilip anüsten de dışkı yoluyla vücut dışına atılmasını sağlar.

NOT : 1- Atık maddeleri vücuttan uzaklaştıran organlar;
• Böbrekler
• Akciğerler
• Deri
• Kalın bağırsak
• Karaciğer (Boşaltım yapmaz).

SORU : 1- Vücudumuzdaki atık maddeleri uzaklaştıran organlar hangileridir?

4- İnsanda Boşaltım Olayının Gerçekleşmesi :
Hücrelerde yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan su, madensel tuzlar, karbondioksit gazı ve amonyak kana verilir ve toplardamarlar ile kalbe getirilir.
Kalbe gelen kirli kan önce akciğer atardamarı ile akciğerler gönderilir ve içindeki karbondioksit gazı solunum sisteminden soluk verme yoluyla vücut dışına atılır. Temizlenen kan akciğer toplardamarı ile kalbe geri gelir. Kalbe gelen kan aort atardamarı ile vücuda pompalanır. Vücuda pompalanan kan, karaciğere gelir ve kandaki amonyak, üre ve ürik aside çevrilir. Kan daha sonra böbrek atardamarı ile böbreklere gelir. (Böbrek atardamarı, aorttan ayrılan damarlardan biridir.)
Böbreklere gelen kirli kandaki su, üre, ürik asit ve madensel tuzlar, kabuk bölgesindeki nefronlar tarafından süzülür. Süzülen ve temizlenen kan, böbrek toplardamarı ile böbreklerden uzaklaştırılır. (Böbreğe gelen kan oksijen yönünden, böbrek toplardamarı ile böbreklerden giden kan karbondioksit yönünden zengindir. Böbrek toplardamarı, alt ana toplardamara bağlanır).
Kabuk bölgesindeki nefronlar tarafından süzülen su, üre, ürik asit ve madensel tuzlardan oluşan süzüntü yani idrar, öz bölgesindeki idrar kanalcıklarından geçerek havuzcukta toplanır. Havuzcuktaki idrar, idrar borusu ile idrar torbasına taşınır ve idrar torbasından da idrar yoluyla vücut dışına atılır.
(Süzüntüdeki suyun büyük bir bölümü, glikoz ve diğer besin maddeleri öz bölgesindeki toplama kanalcıkları tarafından emilerek tekrar kana geçer. Bu olaya geri emilim denir. Böylece yararlı maddelerin vücut dışına atılması engellenmiş olur. Süzüntüdeki su ve besinler emildikten sonra havuzcukta kalan sıvıya idrar denir).


SORU : 1- Böbrek yetmezliği hastaların günlük yaşantısını nasıl etkiler?
2- Diyaliz cihazı, böbrek yetmezliği hastalarının tedavisinde nasıl kullanılır? (Böbreklerin görevini yerine getirir ve kandaki idrarı süzer).
3- Böbrek nakli, böbrek hastalarının hayatı açısından nasıl bir öneme sahiptir? (Böbrek yetmezliği hastalığının kesin tedavisi olduğu için diyaliz makinesine bağlanmaya ihtiyaç duymazlar).
4- Böbrek yetmezliği hastaları için teknolojik gelişmelere bağlı olarak başka hangi tedavi yöntemleri vardır?
5- Ülkemizde böbrek nakli ihtiyacı karşılanabiliyor mu?
6- Hastalara böbrek nakli nasıl yapılır?
7- Boşaltım sistemi ile ilgili hastalıklarda hangi teknolojik gelişmeler kullanılır?


5- Boşaltım Sisteminde (Böbreklerde) Görülen Hastalıklar :
Boşaltım sisteminde; böbrek iltihabı, böbrek taşı, böbrek yetmezliği, idrar torbası ve idrar yolu iltihabı, nefrit, üremi, albümin, sistit, şeker hastalığı ve yüksek tansiyona bağlı olan böbrek rahatsızlıkları görülür.

a) Böbrek İltihapları :
Böbreğin öz bölgesinde veya havuzcuğunda görülür. İdrar tutamama, bel ağrısı, halsizlik, üşüme, ateşlenme gibi belirtileri vardır.

b) Böbrek Taşları :
İdrardaki madensel tuzların (kalsiyum tuzları, D vitamini ve azotlu bileşiklerin), idrar kanalcıklarında veya havuzcukta veya idrar borusunda birikmesi ile oluşur. Erkeklerde daha fazla ortaya çıkar. Sancı ve idrarda kan görülmesi gibi belirtileri vardır. (Taş oluşumunun önlenmesi için günde yeterince su içilmeli, süt ve süt ürünlerinin aşırı tüketiminden uzak durulmalıdır.)
Böbrek taşlarının tedavi yöntemlerinden biri taş kırmadır. Bunun için yüksek enerjili (ultrasonik) ses dalgaları kullanılır ve ses dalgaları cilde ve böbreklere zarar vermeden taşları kırabilir. Kırılan taşlar idrarla dışarı atılır. Büyük ve kırılamayan taşlar ise ameliyatla alınabilir.

c) Böbrek Yetmezliği :
Böbreklerin tamamen veya kısmen (%80) görevini yerine getirememesi hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyan insanların kanındaki su, üre, ürik asit ve madensel tuzları temizlenmesi için DİYALİZ makinesine bağlanması veya böbrek naklini yapılması gerekir.
Diyaliz makinesi, idrarla atılamayan su, üre, ürik asit ve madensel tuzların kandan süzülerek kanın temizlenmesini sağlar. Bu yöntem, kalıcı tedavi sağlamaz. Kalıcı tedavi için böbrek naklinin yapılması gerekir.
Organ nakli, canlı bir kişinin bir böbreğini (sağlıklı bir kişi tek böbrekle de yaşayabilir ) ya da yeni ölmüş ama organları hala canlı birinin böbreğini alarak yapılabilir.

d) Nefrit :
Nefronların iltihaplanması hastalığıdır. Yüz, göz ve ayak bileklerinde şişme gibi belirtileri vardır. Bulaşıcı hastalıklar sonucu oluşur.

e) Üremi :
Böbrek yetmezliği sonucu idrarla atılması gereken zararlı ve atık maddelerin atılamayıp kanda (vücutta) birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalıktır.

f) Albümin :
Nefronların görevini yapamaması sonucu, proteinli maddelerin idrara geçmesidir.

g) Sistit :
Üreme organları veya kan yoluyla gelen mikropların, idrar yollarında oluşturduğu yanmadır.

SORU : 1- Boşaltım sisteminin sağlığının korunması için neler yapılmalıdır?
2- Hastalanıldığında niçin idrar tahlili istenir?




6- Boşaltım Sisteminin Sağlığı ve Korunması :
1- Yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. (Böbreklerin rahat çalışması için bol sıvıya ihtiyacı vardır. Alınan sıvı miktarı sıcak ve kuru havalarda arttırılmalıdır. Günlük en az 2 litre su alınmalıdır.)
2- İdrar uzun süre tutulmamalıdır. (Böbrek taşları oluşabilir).
3- Böbrekler ve idrar yolları soğuktan korunmalıdır. (Böbrek sağlığı için).
4- Aşırı acı ve baharatlı yiyecekler yenilmemelidir.
5- Düzenli banyo yapılmalıdır. (Derideki gözeneklerin açılması için).
6- İçilen su ve yenilen besinler temiz olmalıdır.
7- Böbrek iltihabı rahatsızlıklarında tedavi yarıda kesilmemeli ve ilaçlar zamanında alınmalıdır.
8- Diş çürükleri ve boğaz iltihabı hemen tedavi ettirilmelidir. (Çürük veya iltihaba yol açan mikroorganizmalar, kalıcı böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir.)
9- Kişisel temizliğe dikkat edilmelidir.

NOT : 1- Boşaltım sistemi, solunum ve dolaşım sistemleri ile birlikte çalışır.
2- İdrarda safra sıvısı olduğu için idrar sarı renklidir.
3- Kandan süzülen idrarda glikoz (şeker) varsa bu kişi şeker hastasıdır.
4- Bel soğukluğu ve AİDS, cinsel yolla veya kan yoluyla bulaşan bulaşıcı hastalıklardır ve bu hastalıklar böbreklerin çalışmasını engellerler.
5- Böbreklerin en küçük görev birimi nefronlardır. Nefronlar, süzme ve geri emilme yoluyla çalışırlar.
6- • Her böbrekte yaklaşık 1 milyon tane nefron bulunur.
• Vücutta her 1 dakikada kanın 1 litresi böbreklerden geçer. Günde ortalama 500 litre kan böbrekler tarafından süzülür.
• Böbrekler her 10 – 20 dakikada bir vücuttaki kanın tamamının süzülmesini sağlar. Bu işlem günde 100 – 150 kez tekrarlanır.
• Böbreklerde süzülen kanın %98–99’u geri emilerek böbreklerden uzaklaştırılır.
• Günde ortalama 1,5 – 2 litre idrar oluşur. (Hayat boyu yaklaşık 45.000 litre).
• İdrar kesesi, yetişkin insanlarda 600–700 mlt kadar, çocuklarda ise 500 mlt kadar idrar tutabilir. Çocuklarda idrar kesesinin ¼ ü dolunca çocuk idrar yapma ihtiyacı duyar.
7- Kalın bağırsak, boşaltım sistemi organı değildir, sindirim sistemi organıdır.
8- Böbrek atardamarı → Oksijeni bol, taşıdığı kanda zehirli atıklar fazla.
Böbrek toplardamarı → Karbondioksiti bol, taşıdığı kan zararlı maddelerden arındırılmış.
9- Bir nefronun yapısı üç kısımdan oluşur:
1- Glomerül : Kılcal damarların oluşturduğu yumaktır.
2- Bowman Kapsülü : Kılcal damar yumağının ( glomerül’ün )
çevresini saran zarsı yapıdır.
3- Boşaltım Kanalcıkları : Bowman kapsülünün devamıdır.
Kanalcıklar kıvrımlı olup, yer yer ‘U’ görünümü alırlar.(U kısım kabuk bölgesinde değildir, öz bölgesine sarkmıştır.) Boşaltım kanalcıkları, böbreğin ortasına açılan toplama kanallarına uzanırlar.
10- Öz bölgesinde taban kısmı kabuk bölgesine, tepe kısmı havuzcuğa bakan, piramit şeklinde yapılar vardır. Bunlara malpighi piramitleri denir. Bu piramitler idrar toplama kanallarından oluşur. Ayrıca boşaltım kanalcıklarının U kısmı da öz bölgesindedir.
Öz bölgesi süzülen sıvıdaki faydalı maddelerin geri emildiği yerdir.
11- İdrarın oluşması ve vücuttan atılması :
• Kan, böbrek atardamarları yoluyla böbreklere gelir ve nefronlarda süzülür.
• Kan içindeki yararlı maddeler, süzülme sırasında nefronlarda emilir (geri emilim) ve tekrar kana geçer.
• Süzülerek temizlenen bu kan, böbrek toplardamarı ile böbreklerden çıkar.
• Süzülmeden sonra kalan tuzun ve suyun fazlası ile üre idrarı oluşturur.
• Oluşan idrar, üreterde ve idrar kesesinde toplanır.
• İdrar üretra ile vücuttan dışarı atılır.
12- Boşaltım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalına nefroloji denir.


1- Ülkemizde böbrek nakli ihtiyacı karşılanabiliyor mu?
Ülkemizde yaklaşık 30 bin kronik böbrek yetmezliği hastası, haftanın üç günü diyaliz cihazına bağlı olarak “böbrek nakli olabilmek umuduyla’ hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak bu hastaların yılda sadece 600’ü bu imkânı elde edebiliyor. Ülkemizde bugüne kadar toplam 4800 böbrek nakli yapılmıştır. Yeterli sayıda organ bağışı yapılmadığından böbrek nakli ihtiyacı karşılanamamaktadır.

2- Hastalar böbrek nakli nasıl yapılıyor?
Yaşayan bir insanın böbreklerinden birinin nakil ihtiyacı olan bir başkasına ameliyatla nakledilmesi şeklinde yapılır. Ayrıca beyin ölümü geçekleşmiş bağışçının böbreğinin alınarak ihtiyacı olan bir kişiye verilmesi yoluyla da gerçekleşir.

Read more

Altın Fiyatları 2012 Yılında Yükselecek mi Düşecek mi?


Madeni Para Resimleri

Altın Fiyatları 2012 Yılında Yükselecekmi Düşecekmi?Reuters'in anketine katılan 20 ekonomist altının geleceğini değerlendirdi.

Ankete katılanların yaklaşık yarısı altının onsunun 2012'nin ilk çeyreğinde 1,450 dolara, üç tanesi de 1,400 dolara kadar gerileyeceğini düşünüyor. Katılımcılardan dört tanesi de altında 2014'e kadar yeni rekor beklemiyor.
 
KAYIP YÜZDE 10'U AŞTI
Ekonomistlerin bu beklentisi, altının geçen hafta 1.560 dolara inip son 2.5 ayın en düşük seviyesini gördüğü döneme denk geldi.
 
Daha sonra hafif toparlanan değerli metalin onsu Aralık'ta şimdiye kadar yüzde 10'dan fazla gerileyerek 1,600 dolar sınırında bulunuyor.
 
Küresel ekonomide belirsizliğin arttığı bu dönemde fiyatı gerileyen altının, güvenli liman olma özelliğini kaybettiği değerlendirmesi de daha sık dile getirilmeye başlandı.
 
Ekonomistlerin bu değerlendirmesi yaklaşık 10 yıldan beri yükseliş trendinden olan altında, artık bu yükselişin sonuna gelindiği korkusunu da artırıyor.
 
Külçe Altın ResimleriHEDGE FONLAR VE AVRUPALI BANKALAR SATIYOR
Altında yaşanan satışta, hedge fonların yılsonunda nakit ihtiyaçlarını karşılamak için harekete geçmesinin ve sermayelerini artırması gereken Avrupa bankalarının altın varlıklarını ellerinden çıkarmasının etkili olduğu belirtiliyor.
 
İsviçre merkezli hedge fon Tiberius'un CEO'su Christoph Eibl, "Risklerin her zamankinden daha üst seviye çıktığı bir dönemde altın fiyatlarının gerilemesi gerçekten ilginç. 2012'de altının diğer metaller içerisinde en kötü performansı sergileyeceğini düşünüyoruz" dedi.
 
MERKEZ BANKALARI DESTEK OLMUYOR
Merkez bankalarının parasal genişleme ve teşvik programları tarafında ellerini sıkı tutması, daha önce güvenli liman olarak görülen altında düşüşün temel nedenleri arasında gösteriliyor.
 
ABD merkezli yatırım danışmanlığı şirketi DoubleLine Capital'dan Jeffrey Sherman konuyla ilgili değerlendirmesinde, "Enflasyon tehdidi görmediğimiz için altın şu anda çok cazip görünmüyor" dedi.
Read more

Türkler neden beni Facebook'ta ekliyor? Why do Turkish people add me on Facebook?

Google arama önerisi Facebook'ta bazı kullanıcıların ortak bir dertten muzdarip olduğunu ortaya çıkardı: "Why do Turkish people add me on Facebook?" (Türkler neden beni Facebook'ta ekliyor?)

Google, arama yaparken ilk girdiğiniz kelimelere göre size en çok yapılan aramaları baz alarak önerilerde bulunuyor. Genelde oldukça işlevsel olan bu uygulama bazen can sıkıcı gerçekleri yüzümüze vurabiliyor.

İngilizce olarak arama kutucuğuna "Why" (Neden) yazıldığında önerilerin ilk sırasında şu çıkıyor: "Why do Turkish people add me on Facebook?" yani "Türkler neden beni Facebook'ta ekliyor?"

Bu öneri sayesinde, hatırı sayılır sayıda Facebook kullanıcısının aynı dertten şikayetçi olduğu sonucuna varmak çok mümkün. Google'da söz konusu arama sonuçlarına baktığımızda, aynı sitemin Yahoo Answers sitesinde çokça dile getirildiğini de görüyoruz. Ayrıca çoğunluğu genç kadınlardan oluşan şikayetçilerin bu duruma bir anlam veremediğini de ekleyelim.

Bu sorun başka platformlara da  taşınmış durumda  örneğin,

A few months ago two random Turkish girls friend requested me on Facebook. And then yesterday some random Turkish man did. I didn't accept. I'm from the USA, a girl, and I'm 18. I don't play Facebook games. Where do these Turks even find me? And why do they add me? 



Best Answer - Chosen by Voters
They probably just try to have as much friends as they can. They ask about everybody, so don't feel too special.
  • 11 months ago

They also try this with UK males.
Turkey is not in the European Union, EU, so they don't have an automatic right to flood into the UK.
However if they can find a man who will marry, they can get in.
Only problem you may have is that all the Yes's to your wishes will change to No's after the marriage.

Read more

Meddah Nedir? Meddahın Özellikleri Nelerdir?


MEDDAH 
Methedici (övücü), taklitler yapıp hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçıya meddah denir. Türk halk zekâsının ve halkın, olayları karikatürize etme gücünün büyük sanatlarından biri olan meddahlık, yüzyıllar boyu yaşamış, Türk halkı arasında çok ilgi görmüştür. Meddahlık için tek adamlı tiyatro diyebiliriz. Meddah, tiyatronun bütün kişilerini varlığında birleştiren bir aktördür. Yüksekçe bir yerde oturarak bir öyküyü başından sonuna kadar, canlandırdığı kişileri ağız özelliklerine göre konuşturarak anlatır. Perdesi, sahnesi, elbiseleri, dekoru, kişileri bulunmayan bu tiyatronun her şeyi meddah denilen o tek adamın zekâsına, bilgisine, söz söylemedeki başarısına bağlıdır. Meddahların çoğu, klasikleşmiş beyitlerle öykülerine başlarlar. Meddah anlatacağı öyküye geçmeden önce: "Haak dostum Haak!" diyerek çoğunlukla şu beyitle öyküye girer:
"Söyledikçe sergüzeşti verir bezme letafet, Dinle imdi bende-i âcizden hoş bir hikâyet."
"Yaşadıklarını anlattıkça meclise neşe verir. Şimdi âciz kulundan bir hikâye dinle."
Meddah kişilerin ağız özelliklerini taklit ettiği gibi hayvanların, doğanın ve cansız nesnelerin seslerini de taklit eder. Meddahın iki aracı vardır; biri boynuna doladığı mendili, öteki de elinde uttuğu sopasıdır. Mendille çeşitli başlıklar yapar, terini siler. Sopayı da oyunu başlatmak, seyirciyi suskunluğa çağırmak, kapıyı vurmak için ya da saz, süpürge, tüfek, at yerine kullanır.
Bitişte özür diler, oyundan çıkan sonucu (kıssa) bildirir. Daha sonra anlatacağı öykünün adını ve öyküyü nerede anlatacağını söyler.
Günümüzde meddahlıkla ilgili birkaç dağınık yazma ve taş baskısı kitap dışında fazla kaynak yoktur. İstanbul Üniversitesi Kitaplığında bulunan "Mecmûa-ı Fevâid" meddahlar üzerine yazılmış önemli bir kaynaktır.
Read more

Ahşap ve Ağaç Oymacılığı Nedir? Nasıl Yapılır? Örnek Çalışmalar



Ahşap oymacılığı nedir
Ahşap Oyma sanatı, ahşap malzeme üzerine yapılan bir çizimin özel kesici aletlerle istenmeyen yerlerinin yontulması ile elde edilmesi sanatıdır.

Agaç Oymacılığının Tarihi
Önceleri ahşap, teknik amaçlarla mimaride kullanılmıştır. Sonraları görünen ağaç kısımları süslenerek oyma tavanlar, sütunlar, başlıklar, kapı, pencere ve dolap kapakları yapılmıştır. Mimariden ayrı olarak camilerde yer alan ahşap eserlerden minber, mihrap, kürsü, rahle ve çekmecelerde de ahşap süslemeler sıka görülmektedir.

Osmanlı devri ahşap işlerin temelini selçuklu ahşap işleri oluşturur. 12 ve 13’üncü yüzyılda kullanılan birçok motif ve teknikler erken osmanlı devrinde önemli rol oynamıştır.

 Selçuklu ahşap işleri, oyma ve şebekeli (kafes) oyma teknikleri ile yapılmış olup, bunlar aslında dini yapıtlar için hazırlanmış olduğundan bezemede geometrik ve bitkisel elemanlara ön planda yer verilmiştir. Bezeme arka planda kalan zemin üzerine kabartma olarak yapılmış ve özellikle rumili sular asıl kompozisyonu meydana getirmiştir. Bütünüyle bezemesel nitelikte olan rumili sular, iç içe girift bir manzara göstermekle beraber çok ender olarak bazıları içerisinde insan ve hayvan figürleri yer almıştır.

 Osmanlı devri ağaç işçiliğinde 15.yüzyıla kadar, erken osmanlı devri egemen olmuşsa da bundan sonraki yıllarda bazı yeni teknik ve bezemelerle daha başka karakterde eserler meydana getirilmiştir. Selçukluların kullandığı oyma ve şebekeli (kafesli) oymadan başka geçme (kündekari) geniş ölçüde kullanılmıştır. Sedef, bağa, fildişi ve hatta altın, gümüş gibi gereçlerin eklenmesiyle daha zengin ve değişik biçimde ahşap işleri oluşturulmuştur.
Selçuklular devrinden miras kalan ağaç oymacılık, kakma ve kaplama teknikleri de zenginleştirilmiş, çiçekli üslup palmet ve teknik bir zorlamadan gelen geometrik motifler, devrin ahşap işçiliğinin özelliklerini oluşturmuştur. Fildişi kaplamalı eserlerde palmet motifleri yanında yazıda önemli bir unsur olarak kullanılmıştır.


Osmanlı ağaç işçiliğinin en önemli özelliği kuşkusuz oyma tekniği yanında geçmenin de kullanılmasıdır. Bu devirde kapılar, pencereler ve dolap kapakları geçme, rahle çekmece ve Kur-an muhafazaları ile kakma olarak yapılmaya başlanmıştır.

Anadolu ahşap işçiliğinde çok yaygın değildir. Avrasya el sanatı kökenli olan ve Orta Asya İskit ahşap ,metal ,kemik işçiliğinde gelişen bu teknik Bağdat’ın kuzeyinde Samarra’daki Türk askerleri kanalıyla 9.yüzyıl Abbasi alçı ve ahşap işçiliğinde, 11.yy Gazne mermer ve ahşap işçiliğinde girerek İslam sanatına mal olmuştur. İran bölgesi Büyük Selçuklu alçı ve Anadolu taş işçiliğinde etken örneklerde , stilize yarım palmet motifleriyle dikkatimizi çeker. Bu teknikte röliyefli yüzeyler derine birbirini kesen eğri yüzeylerle iner. Malatya Ulu (13.yy Ankara Etnografya Müzesi). Harput Sarehatun (12.yy) mimberlerinin yan aynalıklarında eğri kesim yüzeyler dikkati geçer. Sivrihisar Ulu camii’nin ilk yapılış devrine (1226) ait olduğunu söyleyebileceğimiz bazı ahşap sütunlarının üzerinde Orta Asya kökenli, çadır süslerini hatırlatan ahşap kabartmalarda eğri kesim tekniği dikkati çeker, (Konya’daki İnce Minareli Medrese’nin 1261) kapı kanatlarında gördüğümüz düzgün onikigenler geçmesi ile rumili bitki tenziyatının kaynaştırıldığı kompozisyon Ermenek Ak Mescit (1300)’e ait kapı kanatlarında dört kollu yıldız ve sekizgenler kompozisyonu ince bir yiv halinde fakat, Ürgüp Damse köyünde bulunan Taşkın Paşa Camii (13.yy)’ın kapı kanadında biraz daha enli ve düz sırtlı şeritler halindedir. Kompozisyon düzeni ise düzgün sekizgenleri birleştiren altıgen kartuşlarla bunları dik eksenlerde kesen kırık çizgi sistemlerinden gelişir. Geometrik hatların ince yivler halinde çiziklendiği diğer bir örnek Ak Mescitten hemen sonraya tarihlenen ve yine Ermenek’ deki Ulu Camii (1302)’ye ait kapı kanatlarıdır. Henüz ince işlerinin tamamlanamadığı orta madalyonlar hariç tutulursa, alt ve üst yatay panoları gerek yıldız gerek yıldız- sekizgen kompozisyonu, gerekse oyma tarzı bakımından tamamıyla Ak Mescit kapı kanatlarına uyar. Aynı geometrik örnekler ve yivleme tarzı Ermenek Sipas Camii (1371)’e ait kapı kanatlarında yüzyılın sonuna kadar sürer. Bütün bu örnekler Konya çevresinde 13. yüzyılın ortalarından 14. yüzyılın sonuna kadar süren belirli bir kompozisyon anlayışı olduğuna tanıklık eder. Ahşap yüzey, bir veya birkaç levhanın yanına getirilmiş olup bunun üzerine bir veya birkaç ince yiv halinde işlenen yıldız çokgen kompozisyonu bütün yüzeyi belirli geometrik bölmelere ayırmaktadır. Bölmelerin içi ise rumi ve palmetle dolgulanırken bazen bir kitabede kompozisyona katılmaktadır. Hiçbir örnekte oyma derinliği 1 cm’yi geçmez. Bu teknik daha derin oymalarla kündekari tekniğini taklit eden örneklerle verilmiştir. Divriği Ulu Camii (1241) minber ve pencere kepenklerinde gördüğümüz teknik gibi Konya grubu eserlerinde gördüğümüz sathi kompozisyonlar Divriği minberinde düz sırtlı, geniş şeritler halini alır.

Bölmeleri dolgulayan bitki örneklerinin incelenmesi geometrik etkiyi büsbütün kuvvetlendirmektedir. Pencere kepenklerinde iki derin ve ortada bir ince yivle belirtilen şeritle kündekari tekniğinin çatma çıtalarına iyice yaklaşmaktadır. Oniki veya sekiz kollu yıldızların bölmeleri arasına yerleşen rozet biçimi kabartılar daha sonraki Osmanlı ahşap kepenklerinde göreceğimiz zengin kabartmaların müjdecisi gibidir. Seydişehir’deki Seyit Hatun Kümbeti (1320)’nin ahşap kapı kenarları kısa bir zaman sonra oyma tekniğinin ulaştığı değişik bir kompozisyon kesitiyle dikkati çeker.

Tekniklerine göre ahşap sanatının gruplaması

* Derin oyma (Sandık üzeri, koltuk işlemesi gibi rölyeflendirmeler)
* Keserek oyma (tuğra, sandalye sırtı gibi)
* Üç boyutlu oyma (heykel, kaşık, müzik aleti gibi yontular)
Read more

Murat İlbak Kimdir ? Hayatı ve Kariyeri

df

Murat İlbak 1975 yılında doğmuştur. İstanbul Hukuk Fakültesi'ni 1998 senesinde bitiren İlbak, Avukat ünvanını aldıktan sonra Interpan açıkhava reklam şirketinde kontratlardan sorumlu uzman olarak göreve başlamış, daha sonra Satış ve Pazarlama'dan sorumlu genel müdür yardımcılığı görevini üstlenmiştir. Murat İlbak, 2000 yılında Avrupa'da açıkhava reklam pazarında lider olan Ströer Out of Home Media AG'nin Interpan'ın yüzde 50'sini satın almasıyla birlikte, Türk tarafını temsilen eş genel müdürlük görevini üstlenmiş olup, 2003 yılından beri de bu pozisyonda görevini sürdürmektedir.Ströer Kentvizyon'un sahibidir.
Read more

Pepe Namaz Mı Kılacak ? Pepe dindar olacak, abdest alacak namaz kılacak

Cumhuriyet gazetesinden Fırat Kozok'un haberine göre, TRT 3 üzerinden yayımlanan Meclis TV yayınlarını haftada 3 gün 5’er saatle sınırlayan TRT , TRT Anadolu ’yu Diyanet’e tahsis etti. 17 Temmuz’da yayına başlayacak Diyanet TV, günde 12, haftada 84 saat tamamen dini yayın yapacak. Geri kalan 12 saatte ise Yerel Televizyonlar Birliği’nin belirleyeceği, ancak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınlarına aykırı olmayan programlara yer verilecek. Diyanet TV ’de naklen cuma namazı, gurbette dini yaşam, dini soruları yanıtlama gibi programların yanı sıra çizgi filmlere de yer verilecek. Bu kapsamda oluşturulacak çizgi film karakteri çocuklara aptes almayı, namaz kılmayı öğretecek.


TRT ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında önceki gün imzalanan protokolle çalışmaları başlatılan Diyanet TV 17 Temmuz’dan itibaren yayına başlayacak. Yayın dönemi öncesinde kanalın logosu ve program içeriği bir toplantıyla kamuoyuna açıklanacak. İlk etapta 12 saat yayın yapacak kanal başarılı olursa yayın süresi 24 saate çıkacak.
Protokolün imza töreninde kanalın yayın politikasına ilişkin bilgiler veren TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT ’nin ünlü çocuk çizgi filmi Pepe benzeri bir karakterin de Diyanet TV için oluşturulacağını belirterek şunları söyledi: “Belki Yusuf veya Yusufçuk gibi bir karakter öne çıkacak bizim TRT Çocuk’taki Pepe, Keloğlan karakteri gibi. Bu markalarla belki yavruların, çocukların dini, milli duygularını geliştirici çalışmalar üreteceğiz. Adı başka bir şey olabilir ama Yusuf, apset alacak, namaz kılmayı öğrenecek, umreye gidecek, Kuran öğrenecek.”

Kanalda belgesel programlarına da yer vereceklerini anlatan Şahin, bu çerçevede ezan belgeseli, ihtida öyküleri, mihrap, minber, minare, mevlit, hac, camilerin yapılışı belgeselleri yayınlanacağını söyledi.

Şahin’in verdiği bu bilgilerin ardından gözler kanala ilişkin protokole çevrildi, ancak protokol “özel maddeler” içerdiği gerekçesiyle gizli tutuluyor. (Cumhuriyet)
Read more