cevaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cevaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sayfa 76-82 10.sınıf Türk Edebiyatı Cevapları

76-82 e Kadar Kitabın Cevapları

SAYFA 76
1) Ahmet Yesevi İslamiyet'in esaslarını , şeriatın ahkamını ve akidesini (hüküm ve kurallarını)
İslami yeni kabul etmiş veya henüz kabul etmemiş Türklere öğretmek, tasavvufun inceliklerini ve
tarikatın adap ve erkanını telkin etmek için eserini kaleme almıştır.
2) Ahmet Yesevi mutasavvıf olduğu , amacı dini bilgiler yanında müritlerine tasavvufun erkan ve
adabını (gereklerini ve kurallarını) öğretmek için Divan-ı Hikmet'i yazmıştır.Verilen metinde de
bu zihniyet unsurlarını görmekteyiz.
SAYFA 79:
1.ETKİNLİK:
Divanü Lügati't Türk 1072 yılında (11.yüzyılda ) Kaşgarlı Mahmut tarafından Araplara Türkçeyi
öğretmek amacıyla yazılan eşsiz bir kültür hazinesidir.Eserde zaman zaman dil bilgisi kuralları da
anlatılmaktadır.Bu yönüyle Türkçenin ilk dilbilgisi kitabıdır.Kaşgarlı Mahmut da ilk Türk dil
bilginidir.Divanü Lügati't Türkçenin ilk sözlüğüdür.Eserde 7500 kelime vardır, bunların
anlamlarının daha iyi anlaşılması için deyimlerden , atasözlerinden ve şiirlerden örnekler
verilmiştir.Kaşgarlı Mahmut Türk illerini adım adım gezerek sagu, koşuk, sav gibi sözlü edebiyat
ürünlerini derleyerek yazıya geçirmiştir.İslami dönemin ilk ürünlerinden belki de en önemlisi
olan Divanü Lügati't Türk İslamiyet öncesi Türk kültür ve medeniyet ve edebiyatının bir belgesi
niteliğindedir.
13.
buga: tıp
eşük: halk bilimi
etil: coğrafya
kagut: halk bilimi
karakuş: astronomi
kimi: dil bilgisi
koşug: edebiyat
ne: dil bilgisi
tag: coğrafya
tonga: dil bilgisi
yüksek : dil bilgisi
Eserde farklı bilim dallarıyla ilgili kelime örneklerinin yer alması eserin ansiklopedik bir sözlük
olduğunu gösteririr.
14. Öğretici nitelikler taşıyan bu eserlerin nazımla yazılmasının sebebi halk tarafından daha iyi
anlaşılmasını sağlamak ve nazmın nesire göre ölçülü uyaklı olması sebebiyle akılda daha kalıcı
olmasındandır.
15.
İslam inançlarıyla, Müslüman Araplar ve İranlıların oluşturduğu ortak kültür ve edebiyatın
etkisindedir.
Mesnevi nazım biçiminin kullanılmaya başlanmıştır
İslam inanncı ile ilgili unsurlar metinlere yansımıştır.( Tanrı'nın birliğine dil ile şehadet,
peygamber, ayet,hadis vb…)
Beyit nazım birimi kullanılmaya başlanmıştır.
Arapça ve Farsça kelime ve kelime grupları edebi ürünlere girmiştir.
Aruz ölçüsü kullanılmaya başlamıştır.
Tam ve zengin uyak ön plandadır.
Hakaniye lehçesinin dil özellikleri görülür.
2.etkinlik:
KUTADGU BİLİG:
11. yüzyılda Yusuf Has Hacip tarafından yazılan Kutadgu Bilig didaktik bir eserdir.Konusu, toplum
hayatındaki bozuklukları düzelterek insanı mutlu edecek yolları bulmak; bu yolları devrin
hükümdarlarına öğütler halinde göstermektir.Yapıtta ahlak, dinin önemi devlet idaresi gibi
konulara da değinilmiştir.Yapıtta dört sembolik kişilik yer almaktadır.Kutadgu Bilig İslami Türk
edebiyatının ilk örneği olmasının yanında siyaset-name türünün Türk edebiyatındaki ilk ve en
önemli örneği olması dolayısıyla eşsiz bir kültür hazinesidir.Ayrıca Türk edebiyatında aruzla
yazılan ilk mesnevi türündeki yapıttır.
16.
Kutadgu Bilig'de "iki cihan" "Tanrı"
Atabetü'l Hakayık'ta : " dua, resul"
Divan-ı Hikmet'te : "bismillah,rûz-ı mahşer (mahşer günü) ,Resûl, Mirac, ümmet, ayet, hadis" gibi
sözcükler İslam dini ve medeniyetiyle ilgilidir.Türkler İslam Dinini kabul etmelerinden Türk
edebiyatı İslam inançlarıyla, Müslüman Araplar ve İranlıların oluşturduğu ortak kültür ve
edebiyatın etkisi altına girmeye başlamıştır.
17.
İslam dini ve medeniyetinin şekillendirdiği Türk kültürü
Arapça ve Farsça sözcüklerin de kullanıldığı Türkçe, uzun heceli sözcükler (İslamiyet öncesinde
Öz Türkçe)
Arap alfabesi
Mesnevi nazım biçiminin ve beyit nazım biriminin kullanılması
İslami Dini ile ilgili öğretilerin yer alması
Kutadgu Bilig'de "elig, bilig, tidim, küni, sözüg, közüg, aydı, kılguka, yazguka"
Atabetü'l Hakayık'ta "körgen, eşitgen, şahımga,kitabnı, tidi,

Divan-ı Hikmet'te aydım, sözni, bolgıl, muna, bolup"
Divanü Lügati't Türk'te teğre, ilbay, yalavac, irdemen, yarlığaması"
18.
Kutadgu Bilig:
içerik:Kitap, baştan sona bu 4 sembolik şahsiyetin karşılıklı konuşmalarında oluşur.toplum
hayatındaki bozuklukları düzelterek insanı mutlu edecek yolları bulmak; bu yolları devrin
hükümdarlarına öğütler halinde göstermek, ahlak ve dinin önemi devlet idaresi, bilgi ve aklın
faydaları… gibi konular işlenmiştir.Türü siyaset-namedir.
Atabet'ül Hakayık: "Cömertlik,bilginin yararı,alçak gönüllülük , ilim, doğruluk, ahlak , din gibi
konular işlenmiştir.Türü nasihat-namedir.(öğüt kitabı)
Divan-ı Hikmet: Allah aşkı, peygamber sevgisi İslam'ın kaidelerini, tasavvufun adap ve gereklerini
anlatan din ve tasavvuf konulu bir kitaptır.Türü dini muhtevalı bir eserdir.
Divanü Lügat'it Türk: Türkçenin ilk ansiklopedik sözlüğü, ilk dilbilgisi kitabıdır.
SAYFA 80:
19. Atatürk'e göre Türk milleti demek Türk dili demektir.Türk dili kutsal bir hazinedir.Çünkü bir
topluluğu "millet" yapan her şey dil sayesinde oluşur.Bu sebeple Türk dili Türk milletinin kalbidir.

20.Dil bir milleti millet yapan en önemli özelliktir.Dilini koruyan, zenginleştiren ve yabancı
dillerin boyunduruğundan kurtaran milletler bağımsız yaşar.Dilini kaybeden bir millet ise tarih
sahnesinden silinmeye mahkumdur.Bütün insan kültürünün temelini oluşturan ve insan
topluluğunu yaratan dildir.Dilini yüceltemeyen toplumların zamanla başka kültürlerin
tutsaklığında debelenmesi ve kültürünü unutarak yabancılaşması kaçınılmazdır.
21: Atatürk ve Kaşgarlı Mahmut'un Türk diliyle görüşleri parallellik gösterir.Ortak görüşleri
şunlardır:
Türk milleti demek Türk dili demektir.
Türk milletinin her şeyi dilinde yaşamaktadır.
Türk dili dillerin en zenginlerindendir.
Türk dilini yabancı dillerin istilasından korumak gereklidir.
Türk dili her kavramı karşılayacak zengin ve köklü bir dildir.
SAYFA 81:
1.BU eserlerdeki öğütler günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
2.1.2.3 ve 4. metinlerde İslam Din ve medeniyetinin şekillendirdiği kültür izlerini görmek
mümkündür.
3. Kutadgu Bilig : Mutluluk Veren Bilgi

Atebetü'l Hakayık: Hakikatlerin eşiği
Divanü Lügati't Türk: Türk dilleri sözlüğü ve divanı
Divan-ı Hikmet: Hikmet Divanı (hikmet:bilgece söylenen söz demektir, vikipedi'ye göre de hoş,
hayırlı demektir.)
Eserlerin başlıklarıyla içerikleri uyumludur.
4.Karşılıklı konuşmaların bulunması eserin sembolleştirilerek anlatıldığını didaktik bir yapıda
olduğunu ve soyut kavramların bu şekilde somutlaştırılarak daha iyi anlaşılmasının sağlanması
içindir.
5.Kaşgarlı Mahmut eserinin ön sözünden alınan bu metin parçasında Türklerin Tanrı tarafından
yer yüzüne ilbay kılındığından ve Hz.Peygamberin "Türk Dilinin öğreniniz çünkü onlar için uzun
sürecek egemenlik vardır." hadisinden bahsetmektedir.Kaşgarlı Mahmut da bu yüzden eserini
Araplara Türkçeyi öğretmek için yazmıştır.
6.Divanü Lügati't Türk 1072 yılında (11.yüzyılda ) Kaşgarlı Mahmut tarafından Araplara Türkçeyi
öğretmek amacıyla yazılan eşsiz bir kültür hazinesidir.Eserde zaman zaman dil bilgisi kuralları da
anlatılmaktadır.Bu yönüyle Türkçenin ilk dilbilgisi kitabıdır.Kaşgarlı Mahmut da ilk Türk dil
bilginidir.Divanü Lügati't Türkçenin ilk sözlüğüdür.Eserde 7500 kelime vardır, bunların
anlamlarının daha iyi anlaşılması için deyimlerden , atasözlerinden ve şiirlerden örnekler
verilmiştir.Kaşgarlı Mahmut Türk illerini adım adım gezerek sagu, koşuk, sav gibi sözlü edebiyat
ürünlerini derleyerek yazıya geçirmiştir.İslami dönemin ilk ürünlerinden belki de en önemlisi
olan Divanü Lügati't Türk İslamiyet öncesi Türk kültür ve medeniyet ve edebiyatının bir belgesi
niteliğindedir.
7.Türkçenin pek çok ülkede ve bölgede milyonlarca kişi tarafından konuşulması onun dünyanın
en büyük dillerinden biri olduğunu göstermektedir.Türkçe bugün itibariyle dünyanın 5.büyük

dilidir.
8.Metinlerde " bilginin önemi ve değeri ,doğruluk, dürüstlük, yalan söylememek, iyilik…" gibi
evrensel değerler vardır.
9.11. ve 12. Yüzyıl Türk Edebiyatının Genel Özellikleri:
1. İslamiyet öncesi kültür ile İslami kültür iç içedir.
2. Eserlerde toplum hayatını şekillendirme ve yönlendirme amacı güdülmüştür.
3. Eserlerde dini öğretme amacı esas alınmıştır.
4. Hece ölçüsü devam ederken aruz ölçüsü de kullanılmaya başlanılmıştır.
5. Dile Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleriyle kelimeler girmeye başlamıştır.
6. Nazım birimi dörtlük ve beyittir.
7. Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleriyle eserler verilmeye başlanmıştır.
Read more

11. Sınıf Edebiyat Sayfa 39-43 | Biryay Yayınları


11. Sınıf Edebiyat (Biryay) sayfa 39-43 |  görsel 1

Şiirin yazılış amacı nedir?

Şiirin yazılış amacı, sevgiliye duyulan özlemi ve ayrılığın üzüntüsünü dile getirmektir. 



Şiirin ahenk özelliklerini, nazım birimini, temasını ve imgelerini bulup aşağıdaki tablonun ilgili bölümüne yazınız



1. Şiirin temasını divan şiirlerinde işlenen temalarla karşılaştırınız. Karşılaştırma sonucunda belirlediğiniz benzerlik ya da farklılıkları defterinize yazınız.
Şiirin teması sevgiliye özlemdir. Tema yönünden divan şiiriyle benzerlik gösterir. Divan şiirinde aşk, sevgili, ayrılık acısı gibi temalar işlenmiştir. Bu temalar divan şiirinde daha çok gazellerde işlenir. R. Mahmut Ekram bu şiiri muhammes tarzında yazmıştır.

2. "Şevki Yok" adlı şiirin hâkim duygusu nedir? Bu duyguyu verebilmek için şiir, nasıl bir ses tonu ve vurgu ile okunmalıdır? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Ayrılık acısı, özlem
Şiir duygusal, ağır bir söyleyiş tarzıyla okunmalı. Vurgu ve tonlamalar şiirdeki duyguyu iyi yansıtmalı

3. Şiirin söyleyiş tarzı ile Tanzimat Döneminin sosyal ve siyasi yapısı arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Şiir içerik ve şekil olarak divan edebiyatına yakınlık gösteriyor. Şair, şiirde toplumsal konulardan uzak durmuş, bireysel bir konuyu işlemiştir. O dönemin baskıcı yönetiminin etkisiyle 2. dönem Tanzimat sanatçıları bireysel konuları işlemişlerdir.

Tekrar edilen dizelerin anlam ve ahenk yönünden şiirdeki işlevini tartışınız.
Tekrar edilen dizeler, şiirin akıcı ve etkileyici olmasını sağlamıştır. Şair tekrarlarla vermek istediği duyguyu daha güçlü bir şekilde yansıtmıştır. Dizelerin tekrarı şiire ahenk kazandırmıştır.

b. Dizeler, şiirin özgün hâlinde de yukarıdaki gibi sıralansa ahenk ve anlamda değişiklikler olur mu? Bu değişikliklerin, şiirin bütünlüğünü nasıl etkilediğini söyleyiniz.
Dizelerin sıralanışı değiştirildiğinde anlam bütünlüğü bozulur, söyleyiş güzelliği de olumsuz etkilenir. Şiirin bu beşliğindeki son dize şiirde anlam bütünlüğünü sağlayan dizedir. Bu dizeyi başa almak anlam bütünlüğünü bozar.
4. Şiirde anlam, bir dizede tamamlanmış mıdır? Dizeler arası bağlantının ne şekilde sağlandığını açıklayınız.
Her dizede yüklem vardır. Dizeler kendi içinde anlam bütünlüğüne sahiptir.
5. İşlediğiniz kaside, gazel örnekleriyle bu şiiri dizelerin kümelenişi bakımından karşılaştırınız. Farklılığı bir cümle ile ifade ediniz.
Kaside ve gazelde nazım birimi olarak beyit kullanılır; bu şiirde ise beşlik bentlerle kurulan muhammes nazım birimi kullanılmıştır.
6. Şairin ruh hâlini şiirden vereceğiniz örneklerle açıklayınız.
Şair karamsar ve üzgündür. Rüzgarın ah edip inlemesi, gül bahçesinin acıyla titremesi
7. Şiirde sosyal, siyasi olguları çağrıştıran söz ve söz gruplarının varlığını araştırınız. Sonucu arkadaşlarınızla paylaşınız.
Şiirde sosyal, siyasi olguları çağrıştıran söz ve söz gruplarına yer verilmemiştir.

"Şevki Yok" adlı şiirle aynı temayı işleyen günümüz şiirini karşılaştırınız. Benzerlik ve farklılıkları arkadaşlarınızla paylaşınız.

8 . Divan edebiyatında şiirler neye göre ve nasıl adlandırılırdı? Recaizade Mahmut Ekrem'in şiirine ad verirken ve temayı seçerken divan geleneğinden faydalanıp faydalanmadığı konusunda fikirlerinizi belirtiniz.
Divan şiirlerinde şiirin nazım şekli başlık olarak yazılırdı. (gazel, mersiye, kaside, şarkı gibi.) Recaiza-de ise divan şiirindeki bu geleneği yıkmış, şiirin anlam özelliğine göre bir başlık bulmuştur.

9. Şairin yaşadığı hayattan zevk alamadığını anlatan kelimeleri/dizeleri belirleyiniz. Bu kelimeleri/dizeleri, "Aydınlanma Dönemi" düşüncesini yansıtan yeni kavram ve imajlar olarak değerlendirebilir miyiz? Niçin?
Hayır. Bu dizelerde şair hayattan zevk alamadığını söylüyor, bireysel duygularını yansıtıyor. Aydınlanma döneminde duygulara değil akla, mantığa, gerçeğe, bilimselliğe önem verilir.

10. Şairin duygularını açıkça ifade edip etmediği, yoruma açık olup olmadığı yönünden şiiri değerlendirip düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Duygularını açıkça ifade etmemiş, söz sanatlarına yer vermiş, anlatmak istediklerini şiirin derinliklerine gömerek yansıtmıştır. Şiir yoruma açıktır.
11. İncelediğiniz şiir, "Sanat, toplum içindir.", "Sanat, sanat içindir." anlayışlarından hangisine örnektir? Şiirden vereceğiniz örneklerle düşüncenizi açıklayınız.
Sanat sanat içindir anlayışıyla yazılmıştır. Şair bu şiirde bireysel duygularını yansıtmıştır.
Namık Kemal'in kasidesini işlerken klasisizm ve romantizmin özelliklerini öğrenmiştiniz. Her iki akımın özelliklerini hatırlayınız. Recaizade Mahmut Ekrem'in şiirinde klasisizm ve romantizmden hangisinin izleri görülmektedir? Görüşünüzü "Şevki Yok"tan vereceğiniz örneklerle ispatlayınız.
Romantizmin etkisi görülmektedir
12. "Şevki Yok" şiirinin divan ve Tanzimat şiiri geleneğiyle ilişkisini açıklayınız.
Divan şiiri geleneğine daha yakındır. Dili ağır olması, bireysel duyguların dile getirilmesi, aruz ölçüsü...
13. Bu şiirin size hissettirdiklerini arkadaşlarınızla paylaşınız.

14. Şiirden ve araştırmanızdan hareketle Recaizade Mahmut Ekrem'in fikrî ve edebî yönüyle ilgili düşüncelerinizi aşağıya sıralayınız.
Araştırınız.

YORUMLAMA GÜNCELLEME
1. Tanzimat şiirinde ahengi sağlayan unsurlardan hangilerinin, ne şekilde kullanıldığını söyleyiniz.
Ölçü, uyak,redif kullanılmış. Ölçü, aruz ölçüsüdür.  Şiirlerde zengin bir ritim vardır.
Tanzimat şiirinde kafiye konusunda tartışmalar da olmuştur. Kafiye göz için mi kulak için mi tartışması yaşanmıştır.

"Toplumsal hayatta en mühim esas, bireydir. Gerçi, ruh biliminin yasaları, toplum biliminin yasaları ile ucu ucuna uymuyor, bununla beraber yine en esaslı top¬lumsal kurallar bireye ve bireydeki niteliklere dayanır.
Gerçek hürriyet, hükümetin şeklinden ziyade bireyin tahsil ve terbiyesiyle kültür seviyesinin mümkün mertebe yükselmesiyle mümkündür. Bu ilk esas, yerine getirilmedikçe ve her türlü noksanlarımızın, her türlü beceriksizliklerimizin hatta şiddetli yoksulluğumuzun bile çözüm ve tedavisini hükümetten bekledikçe hürriyet ve meşrutiyetimizin şeklinde yücelmeyi değil, çökmeyi beklememiz gerekir."
Baha Tevfik

a. Yukarıdaki metni iki cümle hâlinde özetleyiniz.
a. Toplumsal hayatın en önemli unsuru bireydir. Bireyin hürriyeti, ancak eğitim ve kültür seviyesinin yükselmesiyle mümkün olur.
b. Metnin ana fikrini belirleyip arkadaşlarınızla paylaşınız.
Eğitim ve kültür olmadan hürriyet anlamsızdır.
c. İncelediğiniz üç metinden hangilerinin teması birbiriyle ilişkilidir? Metinlerden hangisi bireysel bir temayı işlemektedir?
Namık Kemal'in Hürriyet Kasidesi ve Ziya Paşa'nın Gazel'i toplumsal konuları işlemesi yönünden benzerlik göstermektedir. Şevki Yok şiiri ise bireysel bir konuyu işlemiştir.

2. Namık Kemal'in kasidesinde en çok beğendiğiniz beyit hangisidir? Niçin?

3. Namık Kemal'in şiiri ile aynı temada yazılmış günümüz şiirini karşılaştırınız. İki şiirin farklı yönlerini defterinize yazınız.

4. Ziya Paşa'nın şiiri ile aynı temada yazılmış günümüz şiirini karşılaştırınız. İki şiir arasındaki farklılıkları arkadaşlarınızla paylaşınız.

5. "Şevki Yok" şiiri ile aynı temada yazılmış günümüz şiirini karşılaştırınız. İki şiir arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirleyiniz.

6. Tanzimat Dönemine ait incelediğiniz üç şiirin tema bakımından birbirleri ile ilişkisi olup olmadığını yorumlayınız.
Bakınız 1. c



Karşılaştırma
Ölçütleri
Divan Şiiri
Namık Kemal’in Kasidesi
Ziya Paşa’nın Gazeli
Şevki Yok
Ölçü
Aruz
Aruz
Aruz
Aruz
Söyleyiş tarzı
Aşıkane söyleyiş
 
Didaktik ve eleştirici söyleyiş (genckafem)
Didaktik ve eleştirici söyleyiş
Aşıkane söyleyiş
Ses benzerlikleri
aa, ba, ca...
aa, ba, ca...
aa, ba, ca...
aaaab, ccccb, ddddb...
Şiir dili
Ağır ve süslü
Ağır ve süslü
Ağır ve süslü
Ağır ve süslü
İmge ve çağrışım­lar
Gül, bülbül, servi boy, gonca (dudak) kaşların yay, kirpiklerin ok gibi olması
Vatan yolunda toprak olmak, zincire vurulmuş aslan, hürriyetin güzel yüzü
Küfür diyarı, salhane, akıl hastanesi
(genckafem.bolgspot.com)
gül, bülbül, ırmağın coşkusu, baharın neşesi, gül bahçesinin titremesi
Nazım birimi
Beyit
Beyit
Beyit
Bent
Tema
Aşk, ayrılık, hüzün...
Hürriyet
Toplumsal gerileme
Sevgiliye özlem
Şiir anlayışı
Bireysel duyarlılıklar anlatılır.
Toplumsal duyarlı­lıklar anlatılır.
Toplumsal duyarlı­lıklar anlatılır.
Bireysel duyarlılıklar anlatılır.
Şiirin birimleri
Beyit
Beyit
Beyit
Beyit
Gerçeklik ve anlam
Gerçeklikten uzak
Toplumsal gerçekler
Toplumsal gerçekler
Gerçeklikten uzak
Benzerlikler
Bu şiirlerin temaları farklı olsa da biçim özellikleri aynıdır.
Farklılıklar

Read more

10.Sınıf Lider Yayıncılık Coğrafya 1. Ünite Levhalar



Sayfa 27 
Kürenin merkezinde yer alan pembe kısım ; Çekirdek ,onu çevreleyen turuncu kısım ;Manto , en dış kısım ise ; Yer kabuğu 

Sayfa 28 (Tartışma) 

Levhalar hareket etmeseydi: kıtalar ve okyanuslar meydana gelmezdi.Levha sınırlarındaki deprem bölgeleri ve fay hatları oluşmazdı.Gayzerler ve ılıcalar oluşmazdı


Sayfa 30 

Aşağıdaki bilgileri kullanabilirsiniz.
Gerek deprem hatları, gerekse volkanik alanların ikisinin de levha sınırlarında yoğunlaştığı görülmektedir. Özellikle deprem alanları ile levha sınırları aynen birbiri üzerine oturmaktadır. Volkanik alanlarda genel olarak aynı dağılışa uygun düşmekte, genel olarak ta kavuşan veya ayrılan levhaların sınırlarını takip etmektedir.
Dünya üzerindeki volkanik alanlarla; deprem bölgeleri, fay hatları, genç kıvrım dağları ve sıcak su kaynakları arasında bir paralellik vardır. Bu alanların çoğu Kıta veya levha sınırlarında yer alır. Genç sıradağlar, Volkanlar, volkanik ada yayları, Okyanus ortası sırtları, Büyük trans form faylar, grabenler, sıcak su kaynakları, deprem zonlarının hemen hepsi bu hatlardadır. Sebebi bu alanlarda yer kabuğunun hareket halinde olmasıdır.
Tektonik depremler özellikle son jeolojik devirlerde oluşmuş arazilerde daha çok görülür. Çünkü bu gibi alanlarda yer katmanları henüz tam yerine oturmamıştır ve kırıklarla parçalanmıştır.

Sayfa 33

Levha hareketlerinin nedeni depremlerdir. YANLIŞ
Aktif volkanların büyük bir kısmı levha sınırındadır. DOĞRU
Okyanusal levhanın yoğunluğu kıtasal levhadan fazladır. DOĞRU 5 nolu çıkış 

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 
A.Aşağıdaki soruları yanıtlayınız.

1.Mantodaki konveksiyonel akımlardan dolayı yer kabuğu hareket etmektedir.

2.Levhaların hareketleri 3 şekilde gerçekleşmektedir.
a.Birbirine yaklaşan levhalar
b.Birbirinden uzaklaşan levhalar
c.Yanal doğrultulu yer değiştiren levhalar.

3.Yoğunluğu fazla olan levha diğerinin altına dalar.

4.Volkanik olaylara daha çok levha sınırlarında rastlanır zira levha hareketleri sonucunda buralarda kırıklar ve yarılmalar oluşur ve buralardan magma yeryüzüne çıkar.

5.Volkanik dağların ve sıcak su kaynaklarının olmadığı yerler deprem bakımından en az tehlikeli yerlerdir.

6. Ülkemizin genç bir yapıya sahip olması Kuzey Anadolu ve diğer fay hatlarının varlığı

7. Okyanusal levhaların birbirinden uzaklaştığı yerlerde volkanik faaliyetlerin sonucunda Okyanus ortası sırtları 
Kıtasal levhaların birbirinden uzaklaştığı yerlerde yeni deniz tabanları 

B.Aşağıdaki cümlelerde verilen boşlukları uygun sözcüklerle tamamlayınız.
1.Yer kabuğu LEVHA adı verilen parçalardan oluşur.
2.Levha hareketlerinin nedenleri MAGMADAKİ KONVEKSİYONEL HAREKETLERDİR
3.Levhaların başlıca hareketleri YAKLAŞMA, UZAKLAŞMA, YANAL BİÇİMDEDİR.

C.Aşağıdaki ifadelereden doğru olanların başına ''D'' , yanlış olanların başına ''Y'' yazınız.
1. (D)
2. (Y)
3. (Y)
4. (D)
5. (Y)
6. (Y)
7. (D)


Sayfa 34
1.A
2.C
3.D
4.B
5.C
6.E
7.C
8.D
9.B

Read more