Son olarak canlı yayında Ümit
Özat ile yaptığı "Kadınlar futboldan anlamaz"tartışmasıyla gündeme gelen Simge
Fıstıkoğlu son yıllarda moda haline gelen spor programlarında kadın istihdam
etme geleneğinin önde gelen temsilcilerinden...
Bağlı olunan kuruluş:
HaberTürk TV
Doğum
Günü:
12 Aralık 1982
Biyografi:
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
mezunuyum. Bu istediğim bir bölümdü zaten. Ama iletişim sektöründe, medyada da
çalışmak istiyordum. Spor programı sunmadan önce bir süre dergicilik tecrübem
oldu. Yazı yazmayı çok seviyorum; ama konuşmayı da çok sevdiğimi fark edince
‘biraz da konuşayım’ diye düşündüm. Bunun farkına varınca da, hayatımda daha çok
heyecan istediğim için televizyonu tercih ettim.
Kişisel BilgilerEkranların
en güzel yüzlerinden biri ...
Yalnızca güzelliği ile değil, futbol bilgisi,
yorumları ve zekasyıal da dikkat çekiyor ...
İlgi AlanlarıHaberTürk
televizyonu Spor spikeri , Futbol Pazar ve 1 Gün programı sunucusu
...
Röportaj
Spor spikeri
Simge Fıstıkoğlu, ekrandaki spor saatlerinin vazgeçilmez isimlerinden biri
haline geldi. Kamera, mikrofon ve sunuculuk deneyimi olmaksızın, Habertürk
kanalında kendini canlı yayında bulan Simge Fıstıkoğlu, salt spikerlik yapmakla
kalmayıp, işin mutfağını da öğrenmiş. Fıstıkoğlu iki buçuk senedir "Futbol
Pazar" programını ve spor bültenlerini sunuyor, ağırladığı konuklarla futbolu
kapsamlı bir şekilde tartışıyor, tartıştırıyor. Güzel sunucu yolunun spor
programlarıyla nasıl kesiştiğini "Arena" dergisine anlattı.
BİRAZ HEYECAN İSTEDİM
Bu işe
nasıl başladınız ?
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunuyum. Bu
istediğim bir bölümdü zaten. Ama iletişim sektöründe, medyada da çalışmak
istiyordum. Spor programı sunmadan önce bir süre dergicilik tecrübem oldu. Yazı
yazmayı çok seviyorum; ama konuşmayı da çok sevdiğimi fark edince ‘biraz da
konuşayım’ diye düşündüm. Bunun farkına varınca da, hayatımda daha çok heyecan
istediğim için televizyonu tercih ettim.
Kadınların spor programları sunmasıyla birlikte, kadın
izleyicilerin spora olan ilgisinde bir artış oldu mu sizce?
Bence
kadınlar futbolu seviyor zaten. Sadece medya bunu yeni yeni fark ediyorlar.
Kadınlar futbolun tartışılma şeklinden ve şiddetten rahatsız. Sporda kadın
spikerlerin artması sektörü daha cazip hale getirdi. Aslında güzel bir pazar
var. Kadınlar bu pazara çekilebilir. Tıpkı İngiltere’deki gibi… İş biraz da
tribünlere ve kulüplere düşüyor. Kulüp mağazalarında kadınlara yönelik daha
cazip ürünler de satılabilir mesela.
Bu Resim Yeniden
Boyutlandırılmıştır. Resmin Büyük Halini Görmek İçin Buraya Tıklayınız. Resmin
Orjinal Boyutu 640x480 ve Büyüklük 57KB.
TEPKİLER OLUMLU
Bu işe ilk
başladığınızda, ‘kadın ve futbol’ önyargısıyla olumsuz tepkiler aldınız
mı?
İki buçuk senede kendimi geliştirmek için çok çaba sarf ettim. İlk
başlarda da olumsuz tepki almıyordum zaten ama özellikle meslektaşlarımın
“Beğenerek takip ediyoruz, gelişme kaydediyorsun” sözleri beni daha da bağladı
bu işe. Yani yaptığım işler daha iyi oldukça olumlu tepkiler arttı. Önyargılı
olanları da kendi fikirleriyle baş başa bırakıyorum.
Önceden de futbola merakınız var mıydı?
Dört kişilik bir
aileyiz ve herkes ilgilidir futbolla… Çocukluktan itibaren futbolun ne olduğunu,
nasıl seyredildiğini bilerek yetiştik. Çünkü annem de babam da futbola çok
meraklıydı.
Futbol bir erkek sporu olarak bilinir. Peki sizi futbola çeken
şey nedir?
Rekabet… Güzel hareketler; çalım, akıllıca yapılan fauller…
Belki o esnada yapılan bir faul, takımın o maçtaki puanını getirir mesela.
Futbol zeka gerektiren bir spor; zeki futbolcuların oynadığı zekice bir oyun
beni heyecanlandırıyor. Ayrıca sürprizlerin oyunu futbol… Bir de tabii
tribünlerdeki taraftarların tepkileri…
Yabancı takımlardan hangilerini tutuyorsunuz.
İngiltere’den
Arsenal’i, İspanya’dan da Barcelona’yı tutuyorum.
Unutamadığınız futbol karşılaşmaları
hangileri?
Üniversitede okurkan İstanbul’da oynanan 2006 Mayıs
Şampiyonlar Ligi finalindeki Milan-Liverpool maçı… Türkiye’nin Euro 2008′deki
tüm maçları… Özellikle Hırvatistan’la oynanan karşılaşma çok keyifliydi. Bu sene
Şampiyonlar Ligi’nde oynanan Chelsea-Liverpool ve Galatasaray-Bordeaux maçları
da unutamadıklarım arasında…
At bindiğinizi söylediniz. Bunun dışında hangi sporlarla
ilgileniyorsunuz?
Toplu sporlara kabiliyetim var aslında ama ben bireysel
olanları tercih ediyorum. Golf oynadım bir ara, yetenekli de çıktım. Ama hayalim
tekne ve yelkencilik; belki emeklilik döneminde yaparım.
SIRIKLA ATLAMA
İZLERİM
Diyelim ki televizyonda Olimpiyat müsabakalarını
izliyorsunuz. Merakla beklediğiniz spor dalları hangileri
olur?
Ortaokuldayken yüzmeyle ilgilenmiştim. Keyifle seyrederim o yüzden.
2008 Olimpiyatları’nda Michael Pelps’i saat kurup izlemiştik. Bunun dışında
sırıkla atlamayı da kaçırmam. Tam bir meydan okuma var o sporda.
Maç spikerliğini düşünür müsünüz günün birinde?
O çok
farklı bir alan; şu an için düşünmem. Ama mesela maç devam ederken sahadan canlı
yayın yapmak isterim. Bu, Türkiye’de denenmişti ama vazgeçildi sonra. Bence maçı
kuru kuruya değil de yorumcuyla dinlemek daha zevkli.
Yerinde izlemeyi sevdiğiniz bir spor var mı?
İşim her
dalı yerinde izlemeye müsaade etmiyor, ne yazık ki… Fakat İstanbul’da olduğu
sürece binicilik müsabakalarını ve basketbol karşılaşmalarını mutlaka izliyorum.
2010 Dünya Kupası hayalini kuruyorum; atletizm yarışmalarını ve basketbol
maçlarını takip etmeyi düşünüyorum.
İşinizin en keyifli yanı nedir?
Canlı yayın adrenalini!
‘Futbol Pazar’ programı bana vizyon açtı; çok keyif alarak devam ettim. Bir de,
ben soru sormayı çok seviyorum. Eleştiriler ve forumlardaki yorumlar programın
kaliteli olduğu yönünde… Ben de bu programın zamanla kimliğimin bir parçası
olmasını umuyorum.
Resmin Büyük
Halini Görmek İçin Buraya Tıklayın