Tarihten kullanılmış olan İşkence Aletleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tarihten kullanılmış olan İşkence Aletleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tarihten Kullanılmış Olan İşkence Aletleri Nelerdir?


Ortaçağ Avrupası herhalde insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden biriydi. Suçlu bulunduğunuzda bunun cezası çok ağırdı. Bu galeride Ortaçağda sıkça uygulanan en akıl almaz ve tüyler ürpertici işkence aletlerini görebileceksiniz.

"İşkence, günümüzde de devam eden eski bir uygulama. Orta çağlarda işkence cezalandırma, sorgulama ve caydırma için kullanılıyordu. Ortaçağlarda kullanılan işkence aletlerini gördüğünüzde o dönemde yaşamanın ne kadar acı verici ve zor olduğunu daha iyi anlayacaksınız. İşte karanlık çağın en karanlık işkence aletleri:

Tarih boyunca insanların birbirinden korkunç işkence yöntemlerine maruz kaldığını düşünmek bile ürkütücü. Orta çağ Avrupa’sında, “engizasyon mahkemelerinin” kullandığı işkence aletleri, Çin’lilerin birbirinden ilginç işkence yöntemleri ve meşhur İspanyol işkenceleri bunlardan en bilinenleri. Cezalandırmak, korkutmak, konuşturmak, intikam almak ve maddi çıkar sağlamak işkence nedenleri arasında öne çıkanlar. Değişen şartlar ve yapılan hukuki düzenlemeler işkenceleri azaltmışsa da halen işkence konusu gündemdeki yerini korumaktadır. Günümüzde cezalandırma amaçlı işkencelerden ziyade sorgulama sırasında yapılan işkenceler öne çıkmaktadır. İşkencenin türleri olarak fiziksel ve psikolojik işkenceleri sıralayabiliriz.  Yazımızda bu iki kategori altında yer alan  en ilginç işkence aletlerini ve yöntemlerini inceleyeceğiz.
işkence duygudan arınmış şiddettir… değeri bir hayattır belki ama o hayatı kurtarmaktan acizdir aynı zamanda… eğer işkenceyi yapanlar caniler olsaydı, kendimizi şanslı sayabilirdik… tek bildiğim gerçek şu ki; işkenceciyi yaratan işkencenin kendisidir. “  Jean-Paul Sartre

Fiziksel İşkence Yöntemleri


kafa ezici Orta çağ Avrupa’sında utanç veren korkunç işkence yöntemleri
Kafa ezici
Kafa Ezici: Orta Çağ’da özellikle İspanyol engizasyonunda çok sık kullanılmıştır. Fotoğrafta görebileceğiniz bu aletle gerçekleştirilen işkencelerde, kurbanın kafası kase şeklindeki başlığa yerleştirilir ve çenesi alt kısımdaki çubuğa dik gelecek şekilde hizalanır. Daha sonra işkencecinin vidayı yavaş yavaş çevirmeye başlamasıyla kurbanın kafası sıkışmaya başlar. Başlıkla çubuk birbirine gitgide yaklaşırken, ilk olarak kurbanın dişleri kırılmaya başlar ve sonrasında kafatası kırılan kurban, yavaş ve acılı bir şekilde ölür. İspanya’da Müslüman ve Yahudileri, Hristiyanlaştırmakiçin yürütülen çalışmalarda kurulan engizasyon mahkemeleri aracılığıyla birçok insan bu işkencelerden geçerek katledilmiştir. Kilise tarafından günahkar kabul edilen bu insanların yavaş yavaş işkence edilerek öldürülmelerinin sebebiyse günah çıkarmaktı. İşkenceciye bağlı olarak ölümün süreci daha da uzatılabiliyordu. Kafa eziciyle başlanan bir işkencenin yarıda bırakılması durumda kurbanın beyninde, çenesinde ve gözlerinde onarılamayacak hasarlar oluşabiliyordu.
Gergi: Orta çağ’da insanların hafızasına kazınan gerginin en çok acı veren işkence yöntemi olduğuna inanılır. İnsan vücudundaki eklemleri yerinden çıkarmak üzere özel olarak tasarlanmıştı. Gergi, tahta bir çerçeve, ikisi alt kısma sabitlenmiş ve ikisi de üst kısımdaki kulplara bağlanmış olmak üzere toplamda dört halattan oluşuyordu. İşkencecilerin üst kısımdaki kulpları çevirmeye başlamasıyla birlikte yerinden çıkan kollar giderek gerilir ve kurbanın kemikleri kırılır. Eğer işkenceci işleme devam ederse, işlem, kurbanın bacaklarının kopmasıyla sonuçlanabilir. Daha sonraları gergide yapılan değişikliklerle eklenen büyük çiviler, kurbanın gergi üzerindeyken direnmesi durumunda vücuduna batıyordu.
Kazığa Oturtmak: Tarihi süreçte Drakula olarak bilinen Kazıklı Voyvoda, Orta çağın en acımasız liderlerinden biriydi. Kurbanlarını bir kazığın tam üzerine yerleştirir ve kendi ağırlıklarıyla yavaş yavaş kazığa nasıl oturduklarını izlerdi. Bu yöntemde anüsten girip vücudu delerek ilerleyenkazık son olarak göğüsten çıkmaktaydı. Yaklaşık üç gün süren işkence, inanılmaz acı vermekteydi. Drakulanın yaklaşık 20,000 ile 300,000 arasında insanı kazığa oturttuğu tahmin edilmektedir.
yehudanin besigi Orta çağ Avrupa’sında utanç veren korkunç işkence yöntemleri
Yehuda'nın Beşiği
Yehuda’nın Beşiği: Kazığa oturtma yönteminin bir benzeri olan bu yöntemde, piramit şekli verilmiş bir sandalye kullanılır. İplerle bağlanmış durumda olan kurbanın anüsü veya vajinası, piramidin en sivri noktasına gelecek şekilde hizalanır. Zaman ilerledikçe anüs veya vajina gitgide açılır ve bu ölüme kadar gider. İşkenceye utanç boyutu katmak için tamamen çıplak bırakılan kurbanın daha fazla acı çekmesi veya daha hızlı ölmesi için bazen ayağına ağırlıklar bağlanır. Ayrıca aletin çok nadir temizlenmesinden dolayı kurbanın enfeksiyon kapması ve bunun verdiği acıyla da başa çıkması gerekir. İsteğe bağlı şekilde birkaç saat veya günlerce sürdürülebilir. Sürenin uzun tutulması durumunda kurbanın ölümüne yol açar.
Iron Maiden: Mumya tabutuna benzer şeklinde tasarlanmış bir işkence kabini olan Iron Maiden, Orta Çağ’da kullanılan işkence aletlerinden biridir. İçi sivri çivilerle dolu kabine konulan kurban, ayakta hareketsiz durmalıdır. Hareket etmesi halinde çiviler vücuduna batacaktır. Muhtemelen tabutun içinde saatlerce, günlerce kalındığı düşünüldüğünde ortaya akla durgunluk veren bir tablo çıkıyor. Ayakta kalmak için mücadele eden kurban, bir süre sonra yorgunluktan kendini çivilere bırakıyor. Tabir doğru ise, kendi kendine işkence etmek zorunda kalıyor. Kabinin içerisinde belli bir saatin üzerinde kalınması durumunda canlı çıkmak imkansız. Bunların dışında bazı kapaklar içeren Iron Maiden, işkenceci ile kurban arasında iletişimi sağlıyor.
cift catal Orta çağ Avrupa’sında utanç veren korkunç işkence yöntemleri
Çift Çatal
Çift Çatal: İspanyol engizasyonunun süründüren ama öldürmeyen, bu anlamda diğerlerine göre daha insaflı olduğu düşünülebilecek işkence aletlerinden biri Çift Çatal. Ancak insana çok büyük eziyet eden ve işkence yapmak için ideal olan bir araçtır. Bir metal gövde üzerinde her iki tarafında da çatala benzer sivri uçlarbulunacak şekilde tasarlanmıştır. Elleri arkadan bağlanan kurbanın boynuna sabitlenir, bir tarafı göğsüne diğer tarafıysa çene altına gelir. Böylece ne ellerini ne de kafasını oynatabilen kurban saatlerce acı çeker. Vücuduna batan çatal acı çektirse de iç organlara ulaşacak kadar ilerlemez.
İşkence Tekerleği: İşkence tekerleğiyle yapılan işkence, en uzun süreli olandır. Her zaman ölümle sonuçlanır. Kurban tahtadan yapılmış tekerleğe bağlanır ve tekerlek yavaşça döndürülür. Bu sırada işkenceci, kurbanın kemiklerini kolayca kırabilecek çelik baltasıyla bacak kemiklerine vurmaya başlar. Bacak kemikleri paramparça edildikten sonra kurban ölüme terkedilir. Daha kötüsü, bacakları kırılan kurban bazen tekerlekle, birlikteyüksek bir direğin üzerine konulur. Böylece kuşlar halen hayatta olaninsanı yavaş yavaş yerler. Direğe yerleştirilmeyen kurbanlar ise yaklaşık 2-3 gün içerisinde güneşin altına çok büyük acılar çekerek susuzluktanölürler.

Psikolojik İşkence Yöntemleri

cin iskencesi Orta çağ Avrupa’sında utanç veren korkunç işkence yöntemleri
Çin işkencesi
Çinlilerin Su İşkencesi: Gelmiş geçmiş en ilginç işkence türü, Çinlilerin suyla yaptığı iddia edilen işkencedir. Gerçekten uygulanıp uygulanmadığı bilinmeyen su işkencesi, hem fiziksel hem de psikolojik sayılabilir. Kurban, alnı yukarıya bakacak şekilde sabitlenir, ardından üst kısma kurulan bir düzenek sayesinde, su belli bir düzende kurbanın alnına damlar. Ve bir süre sonra her biri balyoz etkisi yapan damlalar, kurbanın çıldırmasına neden olur.
Duyusal Yoksunluk: Bu terim, duyu kullanımında bozukluk, yeterli nitelik ve nicelikte duyusal girdilerin anlamlı olarak değerlendirmemesi anlamına gelir. Benzer psikolojik problemleri olan insanlar bazı uyarıcılara karşıtepkisiz kalabilmektedirler. Peki duyusal yoksunluk neden ve nasıl ortaya çıkar? Kişinin iletişim kuramaması ve yalnız kalması, alışık olduğu çevreden uzak kalması,  organlarda işlev kaybı, duyuların yeterli kalitede kullanılamaması gibi etkenler duyusal yoksunluğa yol açar. İnsan üzerinde yarattığı etkiler ise: düşünce kopukluğu, kavrama bozukluğu, yanlış değerlendirme, hafıza zayıflığı, şaşkınlık, kararsızlıktır. Duyusal yoksunluğun bir işkence olarak kullanıldığı düşündüğünüzde tüyleriniz diken diken olacaktır. Herhangi bir odaya kapatılan kurbanın hayatla bağlantısı tamamen kesilir. Herhangi biriyle iletişim kurması, dışarıya çıkması ve gün ışığı görmesi engellenir. Kapalı kaldığı süre boyunca bu işkenceye maruz kalan kurbanlar, normal hayata döndüklerinde de bu işkencenin izlerinin gölgesinde yaşarlar. İnsanı başka birine dönüştüren bu işkence yöntemi uzun süreli uygulandığında onarılamayacak hasarlaryaratır.
Beyaz İşkence: Duyusal yoksunluğun daha ileri aşaması olan beyaz işkence sonucunda kişi, kimliğini tamamiyle yitirir ve tamamen işkencecinin kontrolüne girer. İran’da uygulanan bu işkence türüne beyaz işkence verilmesinin sebebi ise hapishanedeki birçok şeyin beyaz renkli olmasıydı. Maruz kalan kişilerin söylediklerine göre bir süre sonra söylenen herşeye inanıp, her denileni yapmalarıydı. Hapishaneden ayrıldıktan sonra ise yalnızlığın hayatları boyunca kendileriyle birlikte olduğunu ifade ediyorlardı.
duyu yoksunlugu Orta çağ Avrupa’sında utanç veren korkunç işkence yöntemleri
V for Vendetta isimli filmde Natale Portman'a Duyu Yoksunluğu ve İdam Oyunu olmak üzere iki çeşit işkence uygulanıyordu.
Uyku Yoksunluğu: Son yıllarda sorgulama tekniği olarak kullanılanuykusuz bırakma, işkence olarak nitelendirilmektedir. Kurbanı ruhsal vefizyolojik olarak etkileyen bu hadise, çok rahatsız edici bir işkence türüdür. Uzun süre uykusuz bırakılan kurbanlar, uykusuzluğun, susuzluk ve açlıktan bile daha zor bir durum olduğunu ifade ediyorlar. Yapılan incelemelere göre uzun süre uykusuz kalan insanlarda görülen durumlar şöyle sıralanıyor:düşünce dağılması, idrak etme ve anlama zorluklarıgörsel algı bozuklukları, titreme, hafıza ve konsantrasyon sorunları vs. Sorgulamalar sırasında yapılan işkencelerde, önce kurbanın birkaç gün boyunca uyumasına izin verilmiyor, sonra uyuyabileceği söylenip, uyur uyumaz tekrar uyandırılarak cevabı istenen soru soruluyor.
İdam Oyunu: Aslında birçoğumuzun bildiği fakat adını koymadığı bir diğer psikolojik işkence metodu da kurbanı idam edileceğine inandırmaktır. Kurbana bunu hissettirmek için birçok oyun oynanır. Son dileği istenir,kendi mezarı kazdırılır veya birkaç infaz izletilip bir sonrakinin kendisi olduğu söylenir. İnfazları izleyen mahkum, kendisinin gerçekten infaz edilip edilmeyeceğini bilemeyeceği için bu riski alması pek beklenemez. Sonuç ne olursa olsun bu süreçte kurbanın yaşadığı işkence büyük boyutlardadır. İnsanın doğası itibariyle en çok korktuğu şeylerin başında ölüm gelir ve bu işkencenin en büyük silahı da budur.

Diğer İşkence Yöntemleri

İlaç İşkencesi: Yine son yıllarda kullanılan işkence yöntemlerinden ilaç işkencesinde, başta beyin hücreleri üzerinde özel etki sahibi olanpsikotropik ilaçlar olmak üzere birçok çeşit ilaç kullanılmaktadır. Bunlardan kimisi kurbana fiziksel acı verirken, kimisiyse algılama kabiliyetini arttırarak fiziksel işkencelerde daha çok acı çekmesini sağlamaktadır.  Özellikle sorgulamalarda kullanılan diğer bir yöntemde ise kurbana düzenli olarak uyuşturucu verilir ve bağımlı hale getirilir. Daha sonra uyuşturucu verme işlemi durdurulur ve kurban soruları cevaplamadıkça uyuşturucu verilmez.

Diğer işkence yöntemleritehdit etmek, yüksek sesli müzik, kurbanı fobileriyle korkutma, hücre cezası vb.
Alıntı Rastider.com
Tarihte kullanılmış idam aletlerinden bir kaç örnek..
Image Dünyanın Gördüğü En Vahşi İşkence Aletleri
  Image

Image
Read more