Nazif Kara Düşmana İnat Bir gün Fazla Yaşamak Şiiri
Dünyadan, memleketinden, insandanUmudun kesik değil diye
Ya ipe çekilirsin ya atılırsın içeriye
Yatarsın on yıl, on beş yıl
Daha da yatacağından başka
Sallansaydım bir bayrak gibi ipin ucunda keşke demiyeceksin
Yaşamakta ayak direteceksin
Belki bahtiyarlık değildir artık
Boynunun borcudur fakat, düşmana inat bir gün fazla yaşamak
İçeride bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin
Kuyunun dibindeki taş gibi
Fakat öbür yanın
Dünyanın kalabalığına öyle bir karışmalı ki
Sen ürpermelisin içeride
Dışarıda kırk günlük yolda yaprak kımıldasa
İçeride mektup beklemek, yanık türküler söylemek
Bir de gözlerini tavana dikip sabahlamak
Tatlıdır, ama tehlikelidir.
Unut yaşını, koru kendini bitten
Bir de bahar akşamlarından
Bir de ekmeği son lokmasına dek yemeği
Bir de ağız dolusu gülmeyi
Unutma hiç bir zaman
Bir de kimbilir, sevdiğin kadın seni sevmez olur
Ufak iş deme, yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir içerideki adama
İçeride, gülü bülbülü düşünmek fena
Dağları deryaları düşünmek iyi
Durup dinlenmeden okumayı yazmayı
Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana
Bir de ayna dökmeyi
Velhasıl
İçeride on yıl
On beş yıl, daha da fazlası hatta
Geçirilmez değil, geçirilir
Kararmasın yeter ki sol memenin altındaki cevahir
İlki, yetmiş altı gün
Sessiz düşmanlığında üstüme kapanan kapının
Sonra, saç bir geminin baş altında yedi hafta
Lakin vikipedi yenilmedik
kafam, ikinci bir insandı yanımda
Çoğunun yüzünü unuttum büsbütün
Yalnız, çok ince, çok uzun bir burundur aklımda kalan
Halbuki kaç kere karşıma oturup dizildiler
Bir tek kaygıları vardı
Hakkımda hüküm okunurken heybetli olmak değildiler