Atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yeni Ders Kitaplarında Atatürk ve İstiklal Marşı Neden Yok?



2012 - 2013 ögretim yılında Kitaplarda İstiklal Marşı, Gençliğe Hitabe ve Atatürk 'ün olmadığı iddia edildi. Toplumun bir kesimi buna tepkili olurken bir kesimi de bunu 

sorun etmedi.


Read more

Esra Elönü, Cemil İpekçi Atatürk ve Din Tartışması

Kime Göre Neye Göre?Moderatör Ceren Akdağ Şahin “O çok önem verdiğimiz bayramları ne zaman tatil planlarına, şehirden, işten, aile büyüklerine ziyaretten, kaçmaya dönüştürdük? Bayramın uzun tatillere dönüşmesinden, muhafazakar ve geniş aileler, eğitim sistemimiz ve iş hayatımız nasıl etkileniyor? Ne zaman bayramların içeriğini ve maneviyatını konuşmaktan vazgeçip, süresini konuşur hale geldik? Kalabalık aile hayatlarımızdan vazgeçiyor muyuz? Tek kişilik mi yaşamaya başladık? Bu yaşam tarzına geçiş, özgürlük mü yoksa yalnızlık mı? Yasakların ve kuralların eski önemi kaldı mı? Yasaklar toplumsal düzenin devamı için gerekli mi, bireysel özgürlüklerin önünde engel mi?” diye sordu; Cem Mumcu, Cemil İpekçi, Günseli Kato, Esra Elönü ve Pelin Batu tartıştı.


BATU: HİÇBİR ZAMAN BAYRAM KUTLAMADIK
KATO: BAYRAMLAR AYNI KALIRSA İLERLEMİYORUZ DEMEKTİR


ELÖNÜ: BAYRAMLARI TATİL OLARAK GÖRÜYORUM

“Bayramları nasıl yaşadınız?” sorusuyla başlayan programda Pelin Batu “Bizim evde hiçbir zaman kutlanmazdı, babam “Gel elimi öp” diye esprisini yapardı. Küçümsenmezdi de ama “Ah nerede o eski bayramlar!”da demezdik.” yanıtını verdi, Günseli Kato da eski bayramların aranmasının yanlış olduğunu düşündüğünü ifade ederek “Dünya değişiyor, bayramlar da değişecek. Bayramlar aynı kalırsa ilerlemiyoruz demektir, insanlar tabii ki bayramlarda tatile çıkacak” dedi.

Cemil İpekçi ise Ramazan Bayramlarında ikiyüzlülük yaşandığını ve buna çok güldüğünü söyledi: “Bütün Ramazan içki içmeyip bayramda içki sofrasından kalkmıyorlar”

Esra Elönü de “Eski bayramlar yok diye dert etmiyorum, bayramlar benim için çok bir şey ifade etmiyor. İşim varsa yapıyporum, yoksa tatile gidiyorum. Manevi bayramların içi boşaldı, ben de yaşayamıyorum. Artık sahurlar, iftarlar karnaval halinde yaşanıyor. İnsanların bayram yapmak gibi hassasiyeti kalmadı, tamamıyla tatil olarak görüyorum.”

Uzun tatiller konusunda Cemil İpekçi kahvehanelerin işsizlerle dolu olduğunu ve insanların iş olduğu halde çalışmadıklarını söyledi: “Bayramlara tatil olarak bakıyoruz. Ben bu milletin bu kadar tatil yapacak kadar çalıştığını zannetmiyorum.”

Cem Mumcu ise “O kadar çalışıyorlar bırakın tatil yapsınlar” diyerek karşı çıktı.

ELÖNÜ: ÇOCUĞUMU KURAN KURSUNA GÖNDERMEM

İPEKÇİ: İMAMLAR DA RUHBAN SINIFINDAN

ELÖNÜ: İMAMLIĞIN MESLEK OLMASI ÇOK SAÇMA

Tatillerin eğitim sistemine etkisi konusunda ise Pelin Batu kendisinden örnek verdi: “Annem bizi boş kalmayalım diye iki okula yollardı. Bir okul bitince diğer okula gider, doğru dürüst tatil yapamazdık ama bunun hiç sorun olduğunu düşünmedim.”

Esra Elönü ise çocuklarını yazın Kuran kursuna yollayan aileleri eleştirdi: “Kuran kurslarında yenilenmeye ihtiyaç var. Sadece dini eğitim veriliyor ama sosyal aktiviteler de olmalı. Ben de Kuran kursuna gittim ve kaçtım. Çünkü organize işlere gelemiyorum. Yatılı kuran kursları kapatılmalı, kızlar ve erkeklerin bu kadar uzun süre aynı yerde kalmaları taraftarı değilim. Sonuçlarını çok iyi biliyorsunuz. Benim duyduğum şeyler oluyor. Kendi çocuğumu da Kuran kursuna göndermem, eğitim verecek kadar dini bilgim olduğunu düşünüyorum. İmamlık yapıp para almak da, imamlığın meslek olması da çok saçma geliyor. Kuran öğretip para almak da ayıp, vicdansızlık!”

“Benim için imamlık da hocalık da ruhban sınıfıdır ve bu sınıfı kabul etmiyorum” deyince Günseli Kato “İmamlıkla ruhban sınıfını aynı kefeye koyamazsın, kabul etmiyorum” diyerek karşı çıktı.

ELÖNÜ: ATATÜRKÇÜLERİN ATATÜRK’ÜNÜ SEVMİYORUM!

İPEKÇİ: ATATÜRK OLMASAYDI SEN BURADA OLAMAZDIN!

Programın en hararetli anlarından biri Esra Elönü ve Cemil İpekçi arasında yaşanan tartışmaydı. Tartışmanın ardından “Cemil İpekçi”, “Esra Elönü” ve programın hashtag’i olan “#DündenBugüne Twitter’da trending topics listesine girdi.

Esra Elönü’nün milli bayramların çok fazla kutsandığını söylemesi ve Cemil İpekçi’nin “Atatürk olmasaydı bugün sen burada değildin” cevabıyla başlayan tartışma gergin anlar yaşanmasına neden oldu.

Esra Elönü: “Cumhuriyet kutlamalarını Atatürkçülük şakşakçılığı olarak görüyorum. Başörtülü olduğum için bana sürekli Atatürk ile gelinmesinden sıkıldım.”

Cemil İpekçi: “Kurtuluş Savaşı verilmeseydi burada olmazdın.”

Esra Elönü: “Kurtuluş savaşında sadece Atatürk yoktu. Sırf başımda örtü var diye “Atatürk’ü seviyor musun?”diye sorup duruyorlar. Seviyor da olabilirim, sevmiyor da olabilirim. Söylemek zorunda değilim. Ben başörtülüleri temsil etmiyorum, ben Esra’yım. Milli değerlerin bu kadar abartılması ve iki kutubun savaşı haline dönmesinden karşıyım. Cumhuriyet mitinglerindeki insanların, maneviyatını yaşayan insanları nasıl aşağıladığını gördüm.”

Cemil İpekçi: “Milletin saygı duyduğu bir insana senin çıkıp laf söylemeye ne hakkın var? Bunu bilhassa belli bir kesim söylüyor.”

Esra Elönü: “Milli bayramlardan haz almak zorunda değilim. Nasıl bir etnik kimlik bana bir şey ifade etmiyorsa bu bayramlar da öyle. Eğer konu Atatürkçülüğe gelecekse ben Türkiye’de Atatürkçülerin oluşturduğu, Atatürkçülerin manipüle ettiği Atatürk’ü sevmiyorum. Ben liderlik etmiş, ülkeyi kurtaran Atatürk’ü seviyorum. Bunların üzerinden nemalanan Kemalist zümreyi sevmiyorum. Başörtülü insanların sürekli “O olmasa sen burada olmazdın” diyerek itham edilmesini kabul etmiyorum, sıkıldım!”

Cemil İpekçi: “Ben de tüm sakallıların, türbanlıların “Namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun?” diye sormalarından sıkıldım!”

MUMCU: KORNA ÇALMAYI YASAKLARDIM

KATO: ESMERLER SARIŞIN OLMASIN!

ELÖNÜ: KÖTÜ MÜEZZİNLER TOPLATILSIN!

İPEKÇİ: ÜNİVERSİTE OKUMAYANLAR VEKİL OLAMASIN!

“Yasaklar hayatımızı nasıl yönlendiriyor?” konusunda Ceren Akdağ Şahin yorumculara “Bir yasak getirseydiniz o ne olurdu?” diye sordu, cevaplar birbirinden renkliydi:

Cem Mumcu: “Körü körüne inanmayı yasaklardım. Kornayı yasaklardım.”

Günseli Kato: “Esmerlerin saçlarını sarıya boyamalarını yasaklardım.”

Pelin Batu: “Hükümetlerin insanların en temel haklarını hoyratça kullanmalarını, insanların geleceğini riske etmesini yasaklardım.”

Esra Elönü: “Kötü ezan okuyan müezzinlerin hızla toplatılmasını istiyorum. Küçük Emrah ağzıyla ilahi okuyan toplulukların toplatılmasını istiyorum. Erkeklere araba kullanma yasağı istiyorum. Çok eşliliğin suç sayılmasını istiyorum. Yaşam koçları ve kişisel gelişimciler “içindeki devi uyandır” diye rant peşinde koşanların da müezzinler gibi toplatılmasını istiyorum.”

Cem Mumcu: “Seksist bir adam değilim ama yasaklanacaksa sanki bu erkekler için olmamalı! Araba kullanmayla ilgili kadınlarda bir problematik var”

Cemil İpekçi: “Bu yasağın içinde en rahat benim çünkü her iki türlü de araba kullanma hakkına sahibim, hem kadın hem erkek olarak. Bu yasağı koyarsan sen düşün Cem!”

ELÖNÜ: BAŞÖRTÜSÜ DİNDARLIK TEMSİLİ DEĞİL, SINIFSAL SİMGE

İPEKÇİ: YASAK KALKINCA NE OLACAK MERAK EDİYORUM

Yasaklarda sıra başörtüsü yasağına gelince İpekçi ve Elönü arasındaki tartışma devam etti:

Esra Elönü: “Başörtüsünün cinselliği örtücü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Başörtü tarzımda oynamayı düşünmüyorum. Başörtüsünün artık dindarlık temsili olduğunu düşünmüyorum. Başörtüsünü artık sınıfsal bir simge olarak görüyorum. Başörtülüleri esaret, başörtüsüzleri çağdaş olarak görüyorlar.”

Günseli Kato: “Başörtüsü her zümrede var, başörtülü Cumhuriyet kadınları da var”

Cemil İpekçi: “Ne olur, Allah rızası için başörtüsü yasağını kamu dahil olmak üzere kaldırın, sonra ne olacak çok merak ediyorum. Meclise girsin, kamuda çalışsınlar, bakalım arkasından ne çıkacak çok merak ediyorum”
Read more

Atatürk Ve Tayyip Erdoğan Aynı Klipde




Fransız sinema ve ses sanatçısı Nathalie Cardone, 'Kültürler Arası El Projesi' için hazırladığı 5 dakika 36 saniyelik tanıtım klibi 'New Generation'da (Yeni Nesil) 1900 ile 2012 arasındaki bazı savaş ve katliamlar ile tarihe mal olmuş kişilerin görüntülerine yer verildi.


İYİLER VE KÖTÜLER
Klipte Atatürk ve Davos'ta İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres'e 'One Minute' çıkışıyla dikkat çeken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'İyiler' arasında gösterilirken, Adolf Hitler, Mussolini, Pol Pot, Ariel Sharon, George Bush 'Kötüler' arasında yer aldı. Klipte Nathalie Cardone'nin 2010 yılındaki İzmir ve İstanbul konserlerinin görüntüleri de yer aldı.




Kaynak:Ensonhaber.com





TARİHA MAL OLMUŞ KİŞİLER
Arjantinli Devrimci Che Guevara'ya atfen söylediği 'Hasta Siempre Che Guevara' şarkısıyla Fransa'da 800 bin albüm satan Fransız sinema ve ses sanatçısı Nathalie Cardone, 2010 yılında İstanbul ve İzmir'de konser vermiş ve vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşmıştı. Fransız sanatçı, 'Kültürler Arası El Projesi' için hazırladığı maxi single ve ilk tanıtım klibi henüz yayınlanmadı. Yönetmenliğini Orhan Varol yaptığı 'New Genaration Live Performance', bir belgesel klip izleniminde izleyicisi ile buluşacak. Klipte 1900 ile 2012 yılları arasındaki bazı savaş ve katliamlar ile tarihe mal olmuş kişilere ve o zamanlarda çekilen görüntülere yer verildi. Bu klip, bazı kesimlerin hoşuna giderken, bazı kesimleri de kızdıracağı belirtildi.


Nathalie Cardone Comandante Che Guevara


SAVAŞ HEP ÜZÜNTÜ VERMİŞTİR
Yahudiler'i zorla trenlere bindirip gönderten Adolf Hitler ile Mussolini, Pol Pot, Ariel Sharon, George Bush 'Kötüler' arasında gösterildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Davos'ta İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres'e 'One Minute' çıkışı ile dikkat çeken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'İyiler' arasında gösterildi. Görüntülerde Araplar'ın Bush'a ayakkabı fırlatılması, İngilizlere karşı silahsız mücadele ve sadece açlık grevi başlatarak Hindistan'ı özgüleştiren Mahatma Ghandi, Hitler'in Yahudi soykırımı yapan trenlerinin aksine barış treni görüntüleriyle bu klip dikkat çekti. 'Sonuçta, savaş hiçbir zaman insanoğluna kazanç getirmemiş, hep üzüntü vermiştir' mesajı verilen klipte, yeni neslin savaş istemediği, barış, sevgi ve dostluk istediği vurgusu yapıldı.
Read more

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözünün Anlamı Nedir?

Türkiye Cumhuriyeti'nin, tarihinde varsayılan bir sloganı olmadığı için, T.C.'nin sloganı bu cümle olarak kabul edilir. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu cumhuriyetin, halk egemenliğine dayalı olduğunu bilerek ve buna inanarak bu cümleyi söylemiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin değer, misyon ve vizyonlarına uyan bu cümlenin slogan olarak kabul edilmesi bu yüzdendir. Bu ilke 23 Nisan 1920 de TBMM nin açılması ile hayata geçmiştir ve 20 Ocak 1921 de kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye (T.C. nin ilk anayasası) ile resmiyet kazanmıştır.

Atatürk Diyor ki!
" Türk demek dil demektir.Millet olmanın en önemli
özelliklerinden birisi de dildir.Türk Milleti'ndenim diyen insanlar her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.Türkçe konuşmayan bir insan Türk Kültüründen ve Türk Toplumundan olduğunu ileri sürerse buna inanmak doğru olmaz."
" Millî duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir.Dilin millî ve zengin olması millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir.Türk Dili dillerin en zenginlerindendir...Yeter ki bu dilbilinçle işlensin."
" Türk Dilinin kendi benliğineaslındaki güzellik ve zenginliğine
kavuşması için bütün devlet kuruluşlarımızın özenle ilgili olmasını isteriz."
" Türkiye Cumhuriyeti'nin Resmî Dili Türkçe'dir.Resmî işlerde Türk Dilinin kullanılması gerektiğini herkes bilmelidir."
Kesinlikle bilmeliyiz kiiki parça hâlinde yaşayan milletler
zayıftırhastadır. Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsunonlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz:
1-Türk Milleti'ne
2-Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne
3-Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne
Düşman olanlarla mücadele etme. Bu mücadelenin sebep ve vasıtaları ile donatılmayan milletler için yaşama hakkı yoktur.
Read more