Kükürt döngüsünün bozulması, bir yandan hava kirliliği gibi yerel sorunlar yaratırken, diğer yandan bazı bölgelerde asit yağmuru gibi uluslararası sorunlara da neden olmaktadır. Yağmur suyu, normal olarak hafifçe asitlidir. Bunun nedeni havada doğal olarak bulunan CO2 ve gene doğal olarak az miktarda bulunan kükürt ve nitrojen oksitlerin su ile reaksiyona girmesinden oluşan asitlerdir. Ortama çok miktarda kükürt dioksitin eklendiği bölgelerde yağmur suyundaki asit oranı da artmakta, yer yer keskin bir sirke kadar asitli yağmurlar yağmaktadır. İlk kez Kuzeybatı Avrupa’da ortaya çıkan ve etkileri bilimsel olarak saptanan asit yağmuru, 1972 Birinci Uluslararası Dünya Çevre Kongresi’nde İsveçliler tarafından gündeme getirilmiştir.
İsveç ve Norveçliler asit yağmurunun iç suları etkilediğini, yüzlerce, hatta binlerce göl ve nehirin doğal dengesinin bozulduğu ; bu göllerin giderek canlıların barınamayacağı ölü sular haline dönüştüğünü kanıtlamışlardır. Daha sonra Kanada ve İskandinavya’ya yapılan araştırmalar, iç sulardan başka, karasal ekosistemlerin bitki örtülerinin de zarar gördüğünü ; yağmurdaki asidin fotosentezi etkiledikten başka, topraktaki besleyici tuzların akıp gitmesine neden olduğunu göstermiştir. (Whelpdale, 1983) .
1980’li yıllara girerken, dünyanın en fazla sanayileşmiş bölgeleri olan Kuzeybatı Avrupa ile Kuzeydoğu Amerika’da yağmur suyunun ortalama pH değeri 4’e inmişti. Suyun nötral pH değerinin 7, yağmur suyunun da pH değerinin 6 olduğu düşünülürse ; pH 4 değeri, normal suyun yüz katı kadar asitli anlamına gelir. Çünkü pH ölçümünde birimler logaritmik ölçeğe göre ayarlanmıştır. Örneğin, pH 5 değeri, pH 6’ya oranla on kat fazla asitli bir ortamı gösterir. Hemen hemen tüm Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerika’nın doğu yarısı pH 4 ile 5 değerinde yağmurlar almaktadır. Türkiye ise pH 5,5 değerinde asit yağmuru alan kuşak içinde yer almaktadır. (Whelpdale, 1983).
Kuzeybatı Avrupa’ya düşen yağmurdaki asit oranının yıllara göre artışı gösterilmektedir. 1956’dan bu yana, asit yağmuru en fazla pH 4 ila 5 değerlerinde, etkilenen bölge miktarı da nispeten azken; 1961’den sonra asitlik derecesi ilk kez pH 4’ün altına düşmüş, etkilenen bölge alanı da genişlemiştir.
Asit yağmurunun uluslararası bir sorun olarak ortaya çıkmasının başlıca nedenlerinden biri, 1960’lı yıllarda şehirlerin havasını SO2’den arıtmak için yüksek baca yapımı uygulamasının yaygınlaşmasıdır. İçinde önemli miktarda kükürtlü maddelerin bulunduğu nikel ve bakır cevherleri işleyen fabrikalar, petrol ve kömür yakan termik santraller, daha önceleri yerel çevre sağlığını etkilemekteydiler. Bölgesel zararları etkileri azaltmak için teknik bir çözüm olarak, bu kuruluşlara yüksek bacalar takılmıştır. Bazıları 300 metreyi bulan bu bacalar, yerleşim merkezlerini SO2’den korumuş, ancak bu kez de atmosfere yayılan SO2 geniş bölgeler üstüne asit olarak yağmaya başlamıştır.
Çevre bilimlerinin temel konularından biri Birinci Termodinamik Kanunu’dur. Enerji ve Maddenin Sakınımı olarak da bilinen bu kanuna göre, enerji ve maddeler hiçbir yolla yok olmaz. Seyreltilip dağıtılması için atmosfere atılan SO2, ergeç ekosferin başka bir yerinde ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, kaynakları belli SO2’in yarattığı ve çevre sağlığı sorunu, yüksek bacaların yapımı sonucu kaynağı belli olmayan bir uluslararası asit yağmuru sorununa dönüşmüştür.
Read more
Home
Posts filed under Asit Yağmuru Nedir
Asit Yağmuru Nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Asit Yağmuru Nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popular Posts
-
Klasisizm akıl ve sağduyuya dayanır. Romantizm duyguya ve hayale dayanır. Klasizmde mantık önemlidir romantizmde coşku ve hisler önemli...
-
Selena Gomez Kim Kardashian Lady Gaga Demi Lovato Lidsay Lohan Bar Rafaeli Amber Rose
-
Hamburg Üniversitesi'nde pedagoji ve psikoloji okuyan 26 yaşındaki Aylin Alp, Playboy dergisinin Almanya sayısının Mart güzeli oldu. ...
-
If those feet in ancient time Wrote that song in 1995 Set the scene, clouded hills Mountains, green weather or making pills Who gave ...
-
Gta San Andreas Çiş Yapma Şifresi, Sigara İçme, Sarhoş Olma İçki İçme Hile Kodları Gta San Andreas oyununda oturmanıza, duvara yaslanmanıza,...
-
1988 doğumlu İngiliz sanatçı ve söz yazarıdır. ingiltere doğumlu şarkıcı. baba tarafından kıbrıslı rum, anne tarafından irlandalıymış. ...
-
ROMEO: Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Dur, şu pencereden süzülen ışık da ne? Evet, orası doğu, Juliet de güneşi! Yüksel ey ...
-
KOŞUK"UN UYAK VE REDİFLERİ: sayfa 38 Uyak ve redifler: a esneyu “nayu” redif s yarım uyak a ...
-
Türk dilinin yabancılaşması… Dil,insanlar arasında iletişimi sağlayan bir araçtır.” Bu bildik cümleyle yapılır dilin tanımı,sonra özellikl...
-
Bilimsel bir buluşu veya araştırmayı toplumla paylaşmak amacıyla yazılan yazılardır. Bilimsel bir yazının en önemli özelliği açık ve kesin...