Anlatımda Sınırlandırma
İletimde iletiyi gönderene
gönderici, iletiyi alana alıcı, iletiyi gönderme
şekline kanal, iletişimin gerçekleştiği ortama
bağlam, alıcının verdiği cevaba dönüt denir.Yazıda
sözü edilen kavrama konu denir. Konu sınırlandırılmassa yazı
yazmak güçleşir. Yazılı anlatımın yapılabilmesi için düşüncelerin anlatış
amacına ve yazarın tavrına göre sınırlanması gerekir. Yazıya başlarken önce
hangi konu hakkında yazı yazılacağı sonra yazının amacı yani ana fikri
belirlenir. Yazının sınırları bu amaca göre daraltılır. Daha sonra ise
konuya ve amaca uygun bir anlatım biçimi belirlenir. Yazının başlığıda buna
bağlı olarak konur. Anlatımda sınırlandırma iletişimde yer alan ögelerin
imkanlarıyla yapılır. Soyut temalar bağlam, kişi, zaman, ifade ve anlatma biçimi
gibi yollarla somut hale getirilir.
Anlatımın ve Anlatıcının Amacı
Sanatçının kendi ifade tarzına duyuş ve
düşünüşteki farklılığına üslup: yazının yazılış amacına ise
ana düşünce denir. Yazı ana düşünceye göre şekillenir. Her yazının
bir amacı vardır. Makale bir bilgiyi aktarır, Şiir duyguları yansıtır. Yazının
amacı bilgi aktarmaktır. Şairin amacı ise duyguları dile getirmektir. Yazar veya
şair iletişim ögelerinin görevlerine göre anlatımın amacını belirler. Örneğin "
Su 2 Hidrojen 1 Oksijenden oluşur. Maddenin 3 halinden biridir." Bu cümleler
alıcıya bilgi vermek için kullanılmıştır. Bu nedenle üslup bildirmelidir.
Sözcükler terim anlamıyla, dil ise göndergesel işleviyle kullanılır, aktarmayı
amaçlar bu nedenle üslup sanatsaldır. Burada sözcükler mecaz anlamıyla dil ise
şiirsel işleviyle kullanılır. Felsefi metinlerde ise anlatıcının amacına göre
dil kavram ağırlıklıdır. Bu bağlamda dil iletişimin en etkili
ögesidir.