2013 AÖF Eğitim Psikolojisi ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2013 AÖF Eğitim Psikolojisi ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

AÖF Eğitim Psikolojisi 1. Ünite Ders Notları


1. Ünite – Eğitim ve Psikoloji ilişkisi: Eğitim Psikolojisi
BiREYiN GELİŞİMİNDE EĞiTiM SÜRECiNiN ROLÜ
Bireyler; yaşam boyunca düzenli ve sistemli bir biçimde değişmektedirler. Gelişim olarak nitelendirilen bu değişmeler ise büyüme olgunlaşma ve öğrenme süreçleri yoluyla gerçekleşmektedir. Yaşamın ilk yıllarından itibaren çocukların bedensel özellikleri büyüyerek işlevsel hale gelmekte ve çocuk pek çok hareketi ve beceriyi gerçekleştirebilecek duruma gelmektedir. Ancak, gelişme sadece çocuğun büyümesi ve olgunlaşması ile gerçekleşmemektedir. Ayrıca öğrenme yaşantıları da hem çocuğun büyümesi ve olgunlaşmasında önemli bir rol oynamakta hem de çocuğun bilişsel ve psikososyal yönlerden de gelişimini sağlamaktadır.

Çocuğun öğrenme yaşantıları yoluyla gelişiminde, içinde bulunduğu çevrenin koşulları ve çevrenin çocuğa yönelik davranış ve tutumları belirleyici olmaktadır.Örneğin, bireyin yeteneklerinin belirlenmesinde kalıtımsal faktörler oldukça belirleyici olmakla birlikte bu potansiyelin nasıl ve ne kadar ortaya çıkacağını belirlemede ailenin, okulun ve toplumun özellikleri etkili olmaktadır.

Özellikle aile ve okul ortamında geçirilen eğitim yaşantıları sonucunda gerçekleşen öğrenmeler çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Her birey bir potansiyele sahiptir ve bireyler yaşam içerisinde potansiyelerini geliştirme yönünde çaba sergilerler. Ayrıca, her bireyin sahip olduğu kalıtımsal özellikler ve içinde yaşadığı çevrenin özellikleri farklılık gösterir. Bu nedenle her bireyin gelişimsel özellikleri ve bunların gelişimi de farklılık gösterir. Ailenin, okuldaki öğretmenlerin ve toplumdaki yetişkinlerin bireyler arasındaki bireysel farklılıkları dikkate almaları, bunları ortadan kaldırmaya çalışmak yerine gelişimlerini sağlamaya katkıda bulunmaları gerekir. Bu ise ancak bireyin her yönüyle tanınması ile sağlanabilir Çağdaş eğitim anlayışı öğrencilerin fiziksel, bilişsel ve psikososyal gibi tüm gelişim alanlarında bir bütün olarak gelişmelerini sağlamayı amaçlar. Bu amaç çerçevesinde öğrencilerin her yönden bir bütün olarak gelişimini sağlamakla öğrencilerin hem kendisi hem toplum için yetiştirilmesi hedeflenir.

Çağdaş eğitim anlayışında, eğitim ortamında bireyin her yönden gelişmesine yönelik hizmet alanları vardır. Geleneksel eğitim anlayışına sahip bir okul ortamında öğrencilere sadece öğretim ve yönetim hizmetleri verilirken, çağdaş anlayışa sahip okul ortamında öğretim ve yönetim hizmetlerinin yanı sıra öğrenci kişilik hizmetlerine de yer verilmektedir. Böylece, öğrenci kişilik hizmetleri kapsamında okul ortamında öğrencilere sağlık, sosyal yardım, rehberlik, özel yetiştirme hizmetleri ile sosyal ve kültürel hizmetler verilebilmektedir Öğrencilerin kişilik gelişimini sağlayıcı hizmetler, özellikle rehberlik hizmetleri, eğitim sürecinin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir yanını oluşturmaktadır (Kepçeoğlu, 1989). Bu çerçevede, “bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı ve istendik davranış değişliği meydana getirme süreci” olarak tanımlanan (Ertürk, 1972,s. 12) eğitimin, bireyin her yönden gelişimini sağlayacak davranış değişlikleri oluşturmaya çalışması gerekir. Bu durum ise öğretmenin, sadece öğretim hizmetlerinden sorumlu olmayıp aynı zamanda öğrencinin her yönden gelişimini sağlamaya çalışan, buna yönelik davranış değişiklikleri oluşturan ve uygun ortamlar hazırlayan, kısaca öğrenci kişilik hizmetleri kapsamında, özellikle rehberlik hizmetleri de verebilen eğitimci olmasını gerektirir.

EĞİTiM VE PSiKOLOJi iLiŞKiSi
Bireylerin gelişimlerini sürdürmelerinde öğrenme yaşantıları önemli bir yer tutmaktadır. Bireylerin gelişiminde öğrenme yaşantıları bebeklik yıllarında çoğunlukla aile ortamında geçirilen yaşantılar ile sınırlıdır. Ancak, ilk çocukluk yıllarından itibaren ailenin yanı sıra eğitim kurumları da öğrenme yaşantıları sunarak bireylerin gelişiminde önemli bir rol üstlenir. Çocuk, okul öncesi kurumlara devam ederek planlı ve programlı öğrenme yaşantıları geçirmeye başlar. Okul öncesi kurumlar ile başlayan bu eğitim süreci daha sonraki zamanlarda ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim biçiminde devam eder.

Eğitim ortamında öğrencide istenilen ve arzu edilen davranış değişiklikleri gerçekleştirmek temel amaçtır. Ancak her zaman istenilen davranışların kazandırılması gerçekleşmeyebilir ya da istenilen davranışlar kısmen gerçekleşebilir. Ve ya arzu edilmemesine rağmen istenilmeyen davranışlar sergilenebilir

Psikoloji, daha önceki ünitede belirtildiği üzere insan davranışını incelemektedir. İnsan davranışına ilişkin genel ilkeleri çeşitli bilimsel araştırma yöntemlerini kullanarak ortaya koymaktadır. Psikoloji, eğitimsel etkinliklerin gerçekleşmesinde dikkate alınması gereken faktörleri önermekle eğitimcinin bakışını genişletmektedir. James’in söylediği gibi, psikoloji bir bilimdir. Öğretim ise bir sanattır. Bilim, öğretim yönteminin uyacağı, itaat edeceği ilkeleri sağlamaktadır. Hatalı uygulamalara dikkat çekmekte ve yeni önerilerde bulunmaktadır. Bilim, öğretmenin yapılan işlemlerin sağlamlığını değerlendirmesine yardım etmektedir

EĞiTiM PSiKOLOJiSi
Bu çerçevede, psikoloji bilimi ile eğitim biliminin birbiri ile ilişkili bir biçimde insan davranışını incelemeleri sonucunda bu iki bilim alanının kesiştiği noktada eğitim psikolojisi olarak adlandırılan bir bilimsel alan veya uzmanlık alanı ortaya çıkmıştır.

EĞİTİM PSİKOLOJİSİNİN DOĞASI
Eğitim psikolojisi, psikoloji ve eğitim gibi iki ayrı çalışma alanını bileşimini içeren bir alandır. Bu nedenle, eğitim psikolojisi hem davranışın incelenmesin hem de eğitim sürecininin inclenmesini içerir (Vander Zanden ve Pace,1984). Eğitim psikolojisi eğitim ortamlarında öğretimi ve öğrenmeyi anlamada uzmanlaşan psikoloji dalıdır Geleneksel olarak, eğitim psikolojisi genel, sosyal, gelişimsel ve çocuk psikolojisi ve bireysel farklılıklara ilişkin elde edilen bulguları, sosyal, ahlaki ve akademik öğrenmeyi içeren öğrenme süreçlerini daha iyi anlamaya yardım etmek için kullanmaya çalışır. Eğitim psikolojisi, çocukların ve yetişkinlerin zihinsel, duygusal, sosyal, fiziksel davranışlarını incelemekle öğrenmenin niteliğini ve kalitesini etkileyen faktörleri keşfetmeye çalışır.

Geçmişten günümüze pek çok bilim adamı eğitim psikolojisi alanında çeşitli bilgiler ortaya koyarak eğitim sisteminin ve eğitim anlayışının gelişimine katkılarda bulunmuşlardır. Öğrenme ve öğrenme çevresine yönelik çeşitli hipotezler üreterek bunları sistematik çalışmalar ile test eder ve çözümler üretir. Eğitim psikolojisi yaklaşık doksan yıldır vardır ve onun ne olduğuna ilişkin tartışmalar vardır. Bazı insanlar eğitim psikolojisini psikolojiden elde edilen ve sınıf etkinlikleri için de kullanılan bilgi olduğuna inanırlar. Bazıları ise sınıf ve okul yaşamı üzerinde çalışmak için psikoloji yöntemlerine başvurmayı içerdiğini belirtirler. Bir bilim dalı olan eğitimpsikolojisi değişkenler arasındaki ilişkileri anlamak, açıklamak ve kontrol etmek içim bilimsel yöntemi kullanır ve öğrenme öğretme sürecini daha nitelikli hale getirmek için çeşitli araştırmalar gerçekleştirir Eğitim psikolojisi, eğitim sürecinde öğrencileringelişimsel özelliklerini dikkate alarak ve öğrenmenin temel ilkelerini ve kurallarını kullanarak nitelikli bir öğrenme öğretme süreci gerçekleştirmeyi hedefleyen ve bunun için de mevcut bilimsel bilgileri kullanan ve bilimsel bilgiler üreten bir bilim alanıdır.

EĞİTİM PSİKOLOJİSİNİN BOYUTLARI
Eğitim psikolojisi, eğitim uygulamasının pek çok yönleri hakkında içgörü sağlayabilir. Eğitim psikolojisi, öğrenmeye ilişkin önemli fikirler sunar ve ailede, işte endüstride ve toplumda öğrenme üzerindeki etkilere ilişkin içgörü sağlar. Aynı zamanda, eğitim psikolojisi eğitim yönetimi, program geliştirme, psikolojik danışma ve diğer eğitim etkinliklerine katkıda bulunur. Ancak, eğitim psikolojisi, en çok sınıftaki öğretme ve öğrenme süreçleri ile ilgilenir (Gage ve Berliner, 1988, s. 6). Eğitim psikolojisi, öğrenmenin, gelişimin, güdülenmenin, farklılıkların ve değerlendirmenin doğasını, özellikle sınıf uygulamaları ile ilişkili bir biçimde kapsar.

Eğitim psikolojisini dikkate alan ve uygulayan bir eğitimci öğrenme öğretme sürecinde öğrencilerin gelişimsel özelliklerini önemser. Örneğin, Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı, çocukların bilişsel gelişime veya düşüncenin gelişimine ilişkin bilgiler ortaya koyar. Eğitim psikolojisini dikkate alan ve uygulayan bir eğitimci, öğrenme öğretme sürecinde öğrencilerin gelişimsel özelliklerinin yanı sıra öğrenmenin koşullarını ve özelliklerini, öğrencilerin öğrenme biçimlerini, etkili öğrenmenin ilkelerini ve öğrencilerin öğrenmeye yönelik güdülenmelerini de önemser.

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ VE ÖĞRETMEN SORUMLULUKLARI
Bir bilim olarak eğitim psikolojisinin amacı, öğretmenlerin öğretim durumlarında etkili bir biçimde kullanabileceği bilgiyi araştırarak onlara sağlamaya çalışır. Bu kapsamda, eğitim psikolojisini dikkate alan etkili öğretmenler, konuya hâkimdirler ve sağlam temel öğretim becerilerine sahiptirler. Bu öğretmenler, amacı oluşturma, öğretimsel planlama ve sınıf yönetimi yöntemleri ile desteklenen mükemmel öğretim stratejilerine sahiptirler. Öğretimsel süreç; amaçları seçme, öğrenci özelliklerini anlama, öğrenme sürecinin doğasına ilişkin fikirleri anlama ve kullanma, öğretim yöntemleri seçme ve kullanma ve öğrenci öğrenmesini değerlendirme olmak üzere beş temel görev içerir. Bu görevlerin her biri hem öğretmenlerde hem öğrencilerde problemler yaratabilir.

Eğitim psikolojisi, öğretmenler bu problemleri çözmeye çabalarken onların daha bilgili, deneyimli bir biçimde kararlar vermesine yardım edebilir Eğitim psikolojisi ortaya koyduğu bilgiler ile öğretmenlerin nitelikli bir biçimde öğrenme öğretme sürecini gerçekleştirmelerine katkıda bulunurken aynı zamanda öğrencilerin karşılaştıkları çeşitli sorunlar ile nasıl başa çıkılması ve rehberlik yapılması gerektiği konusunda da bilgiler verir. Bu kapsamda, öğretmen davranış bozukluklarının veya normal dışı davranışların dışında öğrencilerin okul ortamında karşılaştığı çeşitli problemlerle başa çıkabilmeleri veya problemlerini çözebilmeliri için öğrencilere yardım edebilir. Ya da kendisinin yetersiz kaldığı durumlarda okul rehberlik servisindeki okul psikolojik danışmanları ile iş birliği yapabilir veya öğrenciyi okul rehberlik servisine yönlendirebilir iyi öğretmen kimdir? Bu soruya öğrenciler, “En iyisini yapmaları için onları destekleyen, insan olarak onları anlama çabası ile gerçekten zaman harcayan, çok iyi organize eden, mizah anlayışına sahip, onlar bir şey öğrendiği zaman onların kendilerini iyi hissetmesini sağlayan, öğrettiği şeyler konusunda istekli, hevesli, coşkulu olan, dürüst davranan, onlara karşı sorumluluk hisseden ve onların anlayabileceği biçimde konuları aktaran, ifade eden” olarak yanıt vermektedirler (Gage ve Berliner, 1988, s. 5). Sizler de geçmişteki öğretmenlerinizden en iyi olan öğretmenlerinizi hatırlayın. Yıllar geçtikten sonra bu öğretmenlere ilişkin, onları hatırlamanızı sağlayan şey nedir? Sizin üzerinizde hangi etkileri bıraktılar? (Wool- Bu sorular, geçmişte çok sayıda öğretmenleri olmuş bireylere yöneltildiğinde öğretmenlere ilişkin şu şekilde betimlemeler yapılmıştır:

Sena anlatıyor “8. sınıfta iken Ahmet Öğretmen’in dersini hiç sevmezdim. Daha sonraki lise yıllarında da bu dersi hiç sevmedim. Çünkü Ahmet Öğretmen davranışları ile sınıftaki tüm öğrencileri dersten soğutmayı başarmıştı. Ahmet öğretmen neler yapmıştı da bizleri dersten soğutmuştu? Ahmet Öğretmen derse asık bir yüz ifadesi ile girer, daha sonra en ufak bir ses işittiğinde tüm sınıfa bağırmaya başlardı. Her ders mutlaka rastgele birkaç öğrenciyi tahtaya kaldırır sorular sorardı.

Öğrenciler soruları bilemezse onlarla dalga geçer, onlara hakaret ederdi. Bizleri küçük düşürmekten zevk alırdı. Böyle yapmakla daha çok ders çalışacağımızı zannaderdi. Bu durum karşısında sınıftaki tüm öğrenciler korkardı. Korkularının sebebi küçük düşmek ve hakarete uğramaktı. Aslında Ahmet Öğretmen son derece bilgili bir öğretmendi. Ancak bilgili bir öğretmen olmuş olsa bile ders içerisindeki bu davranışları ile öğrencileri dersten uzaklaştırmayı başarmıştı. Onun bu davranışları nedeniyle bir daha bu dersi hiç sevemedim”. Ahmet Öğretmen’in bu davranışları, eğitim psikolojisinin bulgularını dikkate almadığını ve sınıf ortamında uygulamadığını göstermektedir.
Read more