bu yazının tamamı http://www.edebiyatfatihi.net sitesinden alınmıştır. kaynak siteyi ziyaret etmeyi unutmayın
SAYFA
97:
1)Yağmur
şiiri bireysel duyguların dile getirildiği bir şiir olması dolayısıyla döneminin
sosyal şartlarından uzak bir şiirdir. Kültürel
anlamda ise ancak Servet-i Fünunun şiir anlayışıyla
ilişkilendirilebilir.
2)Şiirdeki
bentler ve beyitler şiirin birimleridir.Şiir
başta ve sonda birer bent ve arada beyitlerin yer aldığı bir yapıya sahiptir.
Tevfik Fikret bu şiirinde klasik divan şiiri kalıplarını
kırmış, söyleyiş
ile tema arasında bir yapı meydana getirmiştir.
1.etkinlik:
- Yağmur şiirinin teması "yağmur"dur.
- Birimlerde
anlatılanlar şiirin temasını farklı yönlerden işleyerek bir bütün
oluşturmaktadır.
Şiirin başında ve sonunda bent,bentler arasında ise beyitlerin kullanılması, yağmurun yağışı da düşünülürse, önce hafiften başlayan (1.bent), daha sonra hızlanan (beyitler) ve yine bitmeden önce yavaşlayan (sonuncu bent) yağmur sahnesi canlandınlmaya çalışılmıştır. - 3)Şiirin temasıyla devrin siyasi ve sosyal gerçekliğiyle bir ilişkisi yoktur. Çünkü Servet-i Fünun sanatçıları toplumsal konu ve sorunlardan uzak durmuş, bireysel kanunlara yönelmişlerdir.
4) Dönemin sosyal ve siyasi şartlarından dolayı
tema bireyseldir,Tanzimat döneminde
toplumsal temalar
işleniyordu.
5.Yağmur şiirinde anlatılanların herkeste aynı
duygu ve ruh halini yansıtması beklenemez.
Şiirde
anlatılanlar Fikret'in ruh halini yansıtmaktadır. Bu durum, edebi eserlerin
çok
anlamlılığıyla
ilgilidir.
SAYFA
98:
Necip Fazıl ve
Levertoy'un şiirlerinde tema da Yağmur şiirinde olduğu gibi
"yağmur"dur.
- Yağmur teması evrenseldir.
6.Verilen
beyitlerde doğal dil, şiİr dilinin birtakım benzetme, mecaz ve sanatlarıyla
kullanılmıştır. Bu
durum beyitlerde şiir dilinin ağır bastığını göstermektedir.
7a.Söylenebilir, anlam diğer mısralara
sarkmıştır.
b) Şiirdeki
bentler ile iki, dört, altı, yedi ve sekizinci beyitlerde anjambman
vardır
8) "yüz" ve "pencere" "vahşet" sözcükleri yan anlam
değeri kazanmıştır.
3.etkinlik:
- PARNASİZM VE SEMBOLİZM AKIMI ÖZELLİKLERİ,TEMSİLCİLERİ MADDELER HALİNDE
- Yağmur
şiirinde anlatılanlar, Servet-i
Fünun sanatçılarının resim gibi şiir yazma anlayışlarına uygun olduğu için
resimle ifade edilebilir. Şiir bu yönüyle parnasizm akımına uymaktadır. Şiirin
her birimi birer sahne niteliği taşıdığı için şiirin tamamı parnasizm akımına
örnektir
Yağmur şiirinde tabiat, yağmurun yağmaya başlaması, sokakların durumu, gökyüzünün aldığı hal ile hayvanların hali göz önüne serilerek anlatılmıştır.
SAYFA
99.
9.Verilen
mısradaki "yaslı şarkılar" (nevha-ger mağme-söz) ifadesi gerçek anlamı dışında
kullanılmıştır. Çünkü "yaslı" sözcüğü insan için kullanılırken bu dizede şarkı
için kullanılmıştır
Şiirde
ayrıca "çekingen darbeler, ağlaşan seller, can çekişen dalgalanmalar, soğuk
gölge, sönen
heyula, hayalet, solgun, tükenmiş kadın, hazin kuşlar, ruhumun kulağı, soğuk bir
sessizlik, heves dolu damlalar" gibi birçok
ifade gerçek anlamı dışında kullanılmıştır. Verilen imgeler Tanzimat Döneminden farklı olarak Servet-i Fünun şairlerinin yeni ve eski kalıplarından çok farklı imge ve tamlama bulma arzularının yansımasıdır.
10."Sokaklarda seyl-abeler ağlaşır" teşhis
(kişiselleştirme)
Ufuk
yaklaşır,yaklaşır,yaklaşır> tekrir
Başı
örtülü koşan çocuk hayalete benzetilerek TEŞBİH sanatı yapılmıştır.
11)Şiirin
ritmi aruz ölçüsüyle( feûlün /feûlün/ feûlün / feûl) sağlanmıştır. Ayrıca
şiirdeki her türlü ses benzerlikleriyle
(aliterasyon,asonans,kafiye,redif) de ahenge yardımcı bir söyleyiş
oluşturulmuştur.
12. Şiirdeki söyleyiş tarzı ile iç kafiye
aliterasyon gibi ses benzerlikleri şiirde ahengin oluşmasını
sağlamaktadır.
13.Yağmur
şiirinde tabiat, yağmurun yağmaya başlaması, sokakların durumu, gökyüzünün
aldığı hal ile hayvanların hali göz önüne serilerek
anlatılmıştır.
14)Yağmur
şiirindeki beyitler ile bentler divan şiiri ve Tanzimat şiiri geleneğiyle
ilişkilidir. Şiirde hem eski hem de yeni unsurlar bir arada kullanılmıştır.
Şiirdeki tema,
şairin duyuş ve gözlemlerini yansıtacak şekilde işlenmiştir.
15) Yağmur şiiri bireysel duyguların dile getirildiği
bir şiirdir.
16) ....
17) Şiirde
anlatılan olaylar, yaşananlar, şairin yani anlatıcının gözlem, duygu ve ruh
halini yanısıttığı için ona özeldir. Bu da olaylar ile anlatıcı arasında sıkı
bir ilişki olduğunun göstergesidir.
4.ETKİNLİK
Şiirin
günümüz Türkçesi
bölümünde verilen hali bir düz yazı metni gibi düşünülürse, şiirdeki anlamın
değil, ahengin, duygu halinin ve şiirin okuyucu üzerindeki etkisinin kaybolduğu
görülmektedir.
Şiirde
anlatılanlar nesirle ifade edilebilir ama etki gücü azalır.
5.ETKİNLİK.
- TEVFİK FİKRET EDEBİ KİŞİLİĞİ MADDELER HALİNDE
- Servet-i Fünun edebiyatının en önemli şairidir.
- —Önceleri sanat için sanat, sonraları toplum için sanat anlayışını savunmuş ve buna uygun eserler vermiştir.
- Servet-i Fünun topluluğunun dağılmasından sonra yazdığı şiirlerde toplumsal konulara yönelir. Bu şiirlerinin ana teması "hürriyet" ve "medeniyet"tir.1901'den sonraysa yöneldiği toplumsalcı nitelikteki şiirlerini topladı.
- Toplumsal ve siyasal ortamı Han-ı Yağma, 95’e Doğru, Balıkçılar, Haluk’un Bayramı, Tarih-i Kadim, Promete, Sis gibi şiirleriyle eleştirmiştir.
- SİS şiirinde İstanbul'a nefretini dile getirmiştir.
- Karamsarlığı ve iç dünyasındaki çalkantıları şiirlerinde öne çıkmıştır.
- Serbest müstezatı şiirlerinde başarıyla kullanmıştır.
- Aruzla Türkçeyi, şiirle düz yazıyı başarıyla kaynaştırmayı bilmiştir
- Beyit ve mısra bütünlüğünü kırmış, anlamı birkaç dizeye yaymıştır.
- Nazmı nesre başarıyla yaklaştırmış, manzum hikayeler yazmıştır.
- Şiirlerinde noktalama işaretlerine, biçimsel mükemmelliğe, tasvire önem vermiştir.
- “Yağmur” şiirinde olduğu gibi şiirin içeriğine uygun aruz kalıplarını seçmiş ve kullanmıştır.
- Şiirlerinde parnasizmden etkilenmiştir.
- Şiirdeki karamsar ruh halinin Tevfik Fikret'i yansıttığı rahatlıkla söylenebilir. Bunun yanında Servet-i Fünuncuların genel özelliği olan tablo gibi şiir yazma anlayışıyla, parnasizm akımının özellikleri şair ile eseri arasındaki bağlantılardır.