6.Hikayede bazı bölümlerde şiirimsi bir anlatım havası
vardır. İçten samimi bir dil kullanılmıştır. Teşbihlerle söz sanatlarıyla
anlatım zenginleştirilmiştir.
6.a. bu hikâye servet-i fünun hikâye geleneğine göre yazılmıştır.
b.Olay hikâyesidir.
Olay öyküsü
· Bu tarz öykülere “klasik vak’a öyküsü” de denir.
· Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer öğesine bağlıdır.
· Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak anlatılır.
· Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir, düğüm bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde gi-derilir.
· Bu teknik, Fransız sanatçı Guy de Maupassant (Guy dö Mopasan) tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere “Maupassant tarzı öykü” de denir.
· Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. Ayrıca Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Talip Apaydın da olay türü öykücülüğünün temsilcileri arasındadır.
7. Hikâyede geçen konu ve olaylara her zaman rastlamak mümkündür. Vatanı için elinde ne varsa satıp cepheye gitme için harekete geçen bir genç konu edinilmiştir. Bu günlük yaşamda karşılaşılabilecek bir durumdur.
10. Etkinlik
* Turancılık akımının etkisinde kalmıştır.
* Sade bir dil kullanmıştır. Sanatlı bir anlatımı var.
* Edebiyata Servet-i Fünun edebiyatı ile başlamış daha sonra milli edebiyat akımının etkisinde kalmıştır.
*** Her edebi eser yazarının sanat anlayışından dünya görüşünden izler taşır. Bu yüzden sanat eserini sanatçıdan ayrı düşünmek doğru olmaz.
12. Etkinlik
*** Her iki hikaye de olay hikayesidir.
*** Her iki hikâyede de yapıyı oluşturan unsurlar aynıdır. Olay, zaman, mekan ve kişiler.
*** Her iki hikayede serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşmaktadır.
*** Görücü adlı hikâyede tema görücü usulü evlilik, Sümbül Kokusu adlı hikâyede tema vatan sevgisidir.
*** Her iki hikâye de Servet-i Fünun hikâyeciliğini özelliklerini yansıtmaktadır.
Read more
6.a. bu hikâye servet-i fünun hikâye geleneğine göre yazılmıştır.
b.Olay hikâyesidir.
Olay öyküsü
· Bu tarz öykülere “klasik vak’a öyküsü” de denir.
· Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer öğesine bağlıdır.
· Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak anlatılır.
· Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir, düğüm bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde gi-derilir.
· Bu teknik, Fransız sanatçı Guy de Maupassant (Guy dö Mopasan) tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere “Maupassant tarzı öykü” de denir.
· Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. Ayrıca Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Talip Apaydın da olay türü öykücülüğünün temsilcileri arasındadır.
7. Hikâyede geçen konu ve olaylara her zaman rastlamak mümkündür. Vatanı için elinde ne varsa satıp cepheye gitme için harekete geçen bir genç konu edinilmiştir. Bu günlük yaşamda karşılaşılabilecek bir durumdur.
10. Etkinlik
* Turancılık akımının etkisinde kalmıştır.
* Sade bir dil kullanmıştır. Sanatlı bir anlatımı var.
* Edebiyata Servet-i Fünun edebiyatı ile başlamış daha sonra milli edebiyat akımının etkisinde kalmıştır.
*** Her edebi eser yazarının sanat anlayışından dünya görüşünden izler taşır. Bu yüzden sanat eserini sanatçıdan ayrı düşünmek doğru olmaz.
12. Etkinlik
*** Her iki hikaye de olay hikayesidir.
*** Her iki hikâyede de yapıyı oluşturan unsurlar aynıdır. Olay, zaman, mekan ve kişiler.
*** Her iki hikayede serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşmaktadır.
*** Görücü adlı hikâyede tema görücü usulü evlilik, Sümbül Kokusu adlı hikâyede tema vatan sevgisidir.
*** Her iki hikâye de Servet-i Fünun hikâyeciliğini özelliklerini yansıtmaktadır.