- Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
- Şair, şiir gemisinin yelkenlerini eski şiirin rüz gârıyla doldurarak geleceğe hareket eder.
- Geçmişteki birikime dayanarak sanatını oluş turan şair, geleceğe kalır.
- Usta şairler, gözlerini geleceğe çeviren ve ye nilik peşinde koşanlardır.
- Her sanatçı, genç şairler için bir yol gösterici olmalıdır.
- Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi leri, anlamca birbirine en yakındır?
- A) I. ve II. B) III. ve IV.
- C) II. ve III. D) I. ve IV.
- E) II. ve IV.
- 1. Kişiler elde edemedikleri şeyleri beğenmiyor veya istemi yormuş gibi görünürler. Aslında bu davranış bir savunma mekanizmasıdır. Böylece kişi üzüntüsünü başkalarına göstermemiş olur. Hatta elden kaçan bu tür imkânların kötülenmesi de kişilerin güçsüzlük veya yeteneksizliklerini örtmek içindir.
- Yukarıda açıklaması verilen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
- A) Kedi, uzanamadığı ciğere pis der.
- B) Kedi her zaman ciğer yemez.
- C) Kedinin boynuna ciğer asılmaz.
- D) Kedinin kanadı olsaydı, serçenin adı kalmazdı.
- E) Kedinin usluluğu fare görünceye kadardır.
- 4. I. Ver elindeki sapı, git dolan kapı kapı.
- II. Veren eli herkes öper.
- III. Verirsen doyur, vurursan duyur.
- IV. Verip de pişman olmaktan, vermeyip de düşman ol mak yeğdir.
- Yukarıdaki atasözlerinden hangi ikisi anlamca aynı doğrultudadır?
- A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV.
- D) I. ile IV. E) 1. ile III.
- 6. "Atasözlerimiz, deneyimin acı kuvvetiyle yoğrulmuş, tatlı çörekler gibidir."
- Bu cümlede altı çizili sözün taşıdığı anlam aşağıdaki lerden hangisinde vardır?
- A) İnsan, acı çektikçe hayatın başka bir yönünü tanır.
- B) Geçmişte yaşadığı zorluk ve acılar, onun hayata güvenle bakmasını sağlar.
- C) Kişi çevresindekilerin deneyimlerinden yararlanmayı bilmelidir.
- D) Deneyim, insanın en güzel yol göstericisidir.
- E) Geçmişini bilmeyen, geleceğine yön veremez.
- 8. I. Burada hemen hemen üç saat seni bekledik.
- II. Bir işte uzun süre çalışmayı oldum olası sevmez.
- III. Aşağı yukarı otuz yaşlarında biriydi seni soran.
- IV. Beni görür görmez kaçmaya başladı.
- Numaralanmış cümlelerden hangi ikisindeki ikilemeler cümleye aynı anlamı katmıştır?
- A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV.
- D) II. ile IV. E) I. ile III.
- 12. Dilimizde göz sözcüğü ile birçok deyim oluşturulmuştur. Örneğin; gözü olmak(I) bir şeyi elde etme isteği taşımak; gözü takılmak(II), gördüğü şeylerden bakışlarını ayıramamak; gözü toprağa bakmak(III), toprakla uğraşmayı çok sevmek; gözü tutmak(IV), bir şeyi ya da bir kişiyi beğenmek anlamlarında kullanılır. Gözü sulu(V) deyimi de önemsiz nedenlerle hemen ağlayan kişiler için kullanılır.
- Numaralanmış deyimlerden hangisinin açıklaması yanlış verilmiştir?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- 14. Bir sözcük kuyumcusudur o. Sözcükleri ses, anlam ve çağrışım yükleri yönünden önemli bir değerlendirmeden geçirir. Aralarındaki benzeşim bağıntılarını inceden inceye hesaplar. Bu bağıntılar bütünü ya da ağı onun şiirlerine çok düzlemli bir nitelik kazandırır.
- Bu parçada "sözcük kuyumcusu" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
- A) Sözcüklere çok değer veren
- B) Sözcükleri titizlikle seçip kullanan
- C) Yapıtını sözcüklerle süsleyen
- D) Sözcükleri kendine göre yorumlayan
- E) Sözcükleri bir süs eşyası gibi gören
- Usta sanatçılar, her gün karşılaştığımız insan ların yaşamlarını ilginç olaylarla ilgi çekici du ruma getirip bize sunar.
- Sanatçı, roman kişilerini gerçek yaşamdan alır; hayal gücüyle bunları tamamlar.
- Bazı sanatçılar, kahramanlarının bazı özellik lerini tipleştirerek verir.
- Gerçek yaşamdan alınmış bir kişi, romanın kurmaca dünyasında bazı değişikliklere uğra yarak roman kahramanı olur.
- Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangile ri, anlamca birbirine en yakındır?
- A) I. ve II. B) III. ve IV.
- C) I. ve III. D) II. ve IV.
- E) II. ve III.
- Aşağıdaki cümlelerden hangisi, konusuna gö re ötekilerden farklıdır?
- A) İnsan, evrende yalnız olsaydı hayvan olarak kalırdı.
- B) İlkel insanı insan eden şey, onların birlikte ya şamaları ve avlanmalarıydı.
- C) Ortaklaşa çalışma insanın konuşmaya başla masını sağlamış, konuşma da insana düşün meyi öğretmiştir.
- D) İnsan, aklı doğadan bir armağan olarak alma mış; kendi emeğiyle kazanmıştır.
- E) Kültürü ve bilimi tek bir insan değil, milyonla rın emeğine dayanan insan toplumu yaratmış tır.
- Ben insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. İnsanları karamsar lığa düşüren yazılardan hoşlanmam.
- Böyle diyen sanatçının düşüncesine aşağıda- kilerden hangisi en yakındır?
- A) Yazar, sözcüklere yeni anlamlar yüklerken yaşamı da yeniden biçimlendirir.
- B) Sanatçı, gerçekleri gerçekçi bir açıdan yansı tırken hırçın bir anlatımdan uzak kalmalıdır.
- C) Okuyucu, sanatçıdan kendisini eğlendiren tiplere ve olaylara yer vermesini ister.
- D) Gülümsemeyi bilen sanatçı, okuyucuyu gü lümseten olayları yansıtmayı da bilir.
- E) Sanatçı, gerçekleri okuyucuları kedere ve umutsuzluğa itmeden onlara yaşam direnci vererek yansıtmalıdır.
- Sahaflık, her şeyden önce bir meslektir. (I) Belki bir bilim dalı değildir; ama her türlü bilime yardım cı olma özelliğine sahip olan bir meslektir. (II) Yel pazesi geniştir. (III) Tek başına bir bilim dalının ye rini tutmaz. (IV) Ama, sahaflıkla beslenmemiş bir bilim dalının güdük kalacağı ortadadır. (V) Çünkü sahaflık, geçmişten geleceğe bir kültür köprüsü dür.
- Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi, kendisinden önce gelen cümlenin nedenidir?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- Kimileri röportajı öğretici gazete yazıları arasına, kimileri de roman, öykü gibi yaşatıcı yazılar arası na yerleştirir. (I) Röportajın çok yönlü, çok boyut lu bir yazı niteliği taşımasından doğmaktadır bu değişik adlandırmalar. (II) Röportaj bir doğruyu, bir gerçeği araştırma, inceleme, gezip görme yo luyla ya da soruşturma yöntemiyle yansıtır. (III) Çoğu kez öyküsel bir örüntü içinde gerçekleştirir bunu. (IV) Gerektikçe fotoğrafın tanıklığına, des teğine başvurur, böylece okuyucuyu yaşamın içi ne sokar. (V) Bunu yaparken de açık, yalın, çarpı cı bir dil kullanır.
- Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kendisinden önce gelen tümcenin nedenini bildirmektedir?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- (I) Sözde Kızlar, Peyami Safa'nın ilk romanıdır. (II) Yazar, daha 23 yaşındayken yazmıştır onu. (III) 1922'de gazetede tefrika edilmiş, 1925'te de ilk kez kitap olarak basılmıştır. (IV) Peyami Safa'yı bir anda üne kavuşturan bu roman, yazarın en zayıf romanlarından biridir. (V) Bunun nedeni, romanın taşıması gereken yaşantı zenginliğinden yoksun oluşudur.
- Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisin den başlanarak sözü edilen yapıtın olumsuz lukları üzerinde durulmuştur?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- (I) Makale, gazetecilikle doğmuş; gazetecilikle gelişmiş bir türdür. (II) Bir düşün yazısıdır. (III) Dü şün yazıları, genellikle canlılığını anlatımın yalınlı ğından, yoğunluğundan alır. (IV) Düşünceyi göl geleyen söz oyunları makale türüyle bağdaşmaz. (V) Makalede düşünceler birbirini bütün-leyen bir plan içinde verilir.
- Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangi ikisi makalenin üslup özelliğiyle ilgilidir?
- A) I. ve II. B) III. ve IV.
- C) IV. ve V. D) I. ve III.
- E) II. ve V.
- (I) Aşık edebiyatı, halkın somut yaşamından kay naklanır. (II) Ürünler, halkın yaşam kavgası içinde oluşmuştur. (III) Yaratıcıları belirli bir eğitim ve öğ retimden geçmiş kişiler değildir. (IV) Sanatçı ya şam ve yaşantısını yazıya dökmeden müzik eşli ğinde anlatmıştır. (V) Aşık edebiyatının konu hari tası, halkın yaşadıkları -sevgiler, ölümler, savaş- lar- ile çizilmiştir.
- Bu parçada numaralanmış cümlelerden han gisi "Aşık edebiyatının en belirgin özelliği somut luktur." yargısı ile ilgili delildir?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- (I) Denemeci, anlattığını içtenlikle tam bir açık yüreklilikle anlatan kişidir. (II) Anlattıklarının inandırıcılığı da onun bu yönünden gelir. (III) Yoksa, öne sürülen her düşünce ya da savı doğrulama, kanıtlama gibi bir kaygısı yoktur denemecinin. (IV) Denemenin makaleden, eleştiriden ayrılan yönü de buradan gelir. (V) Deneme, bir savı makale gibi kesin sonuçlara bağlamaz; eleştiri gibi de yargıla rı doğrulama, örnekleme yolunu seçmez.
- Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi, bir tanım tümcesidir?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- (I) Annem, benim dert ortağım, arkadaşım, her şeyim oldu. (II) Yaşamını bana adamıştı; bunu hak etmek için ayrı bir çabayla çalıştım. (III) İlk müs veddelerimin ilk dinleyicisi hep o olurdu. (IV) Ana dilimizin, halk Türkçemizin bütün inceliklerini onun konuşmalarından edinmişimdir. (V) Ken dimle hiç övünmedim; ama onun benimle övün mesini hep istedim.
- Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisin de "amaç - sonuç" ilişkisi vardır?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- (I) "Abbas Yolcu" en uzun şiirlerimden biridir. (II) Bu şiir, yaklaştığını sezdiği ölüme hazırlanan bir adamın veda mektubu gibidir. (III) Birinci tekil kişi ağzından yazdım; ama "Abbas" ben değilim. (IV) Abbas, içinde benim de bulunduğum bir bileşim. (V) Duygular, kaygılar büyük ölçüde benim; ama özgeçmişim yok burada.
- Bu parçada numaralanmış cümlelerden özel likle hangisinde şiirin içeriğinden söz edil mektedir?
- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
- Şiir alanında yaptıklarımın gençler tarafından bi linmediğini fark ettim. Sorumluluk duyan bir sa natçı olarak yıllar önce yaptıklarımı gözler önüne serip gençlere tanıtmamın görevim olduğunu ka bul ediyorum. Bunda geciktim; ama, bütün şiirle rimi bir kitapta toplayıp yeniden yayımladım. Bunları okuyarak değerlendirmek ve yerli yerine koymak da gençlere kaldı.
- Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine ya nıt olarak söylenmiş olabilir?
- A) Şiirlerinizi yeniden yayımlamakta neden ge ciktiniz?
- B) Şiir alanında neler yaptınız?
- C) Şiirlerinizi niçin yeniden yayımladınız?
- D) Genç kuşak, eski şiiri bilmiyor mu?
- E) Gençlerin sizi doğru değerlendireceğine ina nıyor musunuz?
- ... Özellikle Hilmi Yavuz'un şiirleri böyle duygu içerikli adlarla sunulmuştur. Örneğin adını duyar duymaz "Yaz Şiirleriyle güneşin pırıl pırıl kıldığı bir yeryüzü yazı düşünmüşsem, "Gizemli Şiirler" beni bir dervişin gizemli dünyasına sokmuştur. "Doğu Şiirleri" o toprakların gizine erilmez, o öl çüde de gerçekçi görkemiyle donanmıştır.
- Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle, aşağıdakilerden hangisidir?
- A) Şiir kitaplarına iyi bulunmuş adlar, içeriğin duygu anahtarıdır.
- B) Şairler, şiir kitaplarına özgün adlar koymaya çalışırlar.
- C) Kitap adları, okuyucuyu yeni dünyalara götü rür.
- D) Klasik başlıklar, kitabın içeriğini yansıtır.
- E) Şiir kitaplarının adları.okuyucuyu yönlendirici dir.
- İnsanlar doğarlar, yaşarlar, ölürler. Bu ölüm, ger çek ölüm değildir; çünkü ölenin yakınları, dostları ve de düşmanları onun adını şu ya da bu neden le anmayı sürdürürler. Ne var ki, bir gün gelir, ki şinin adı son bir kez daha anılır; ondan sonra ar tık herkes unutur onu. Bir daha kimse anmaz olur.
- Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse düşünce, en uygun biçimde tamam lanmış olur?
- A) Şu bir gerçektir herkes adıyla yaşar.
- B) Ölüm, kişinin unutulmasına neden olur.
- C) Çünkü, gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
- D) Böylece, herkes ölüm gerçeğini kabul eder.
- B) İşte, kişinin gerçek ölümü budur.
- Yazar, konuşturacağı kişinin ses konumunu, kul landığı sözcükleri, kuracağı cümlelerin yapısını ve konuşma anındaki beden dilini çok iyi bilmelidir. Bu cümlenin öğeleri, aşağıdakilerden hangi sinde sırasıyla verilmiştir?
- A) Özne - belirtili nesne - yüklem
- B) Özne - yüklem
- C) Özne - belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem
- D) Özne - dolaylı tümleç - belirtisiz nesne - yüklem
- E) Özne - dolaylı tümleç - zarf tümleci - yüklem
- Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde türemiş sözcük yoktur?
- A) İyilik eden iyilik bulur.
- B) Korkunun ecele faydası yoktur.
- C) Taş taş üstüne olur, ev ev üstüne olmaz.
- D) Kanatsız kuş uçmaz.
- E) Hastaya yatak sorulmaz.
- Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir anla tım bozukluğu vardır?
- A) Eğer bütün öğrendiklerimiz aklımızda kal saydı bilgi küpüne dönerdik.
- B) Öğrencilerin sınavlardan yüksek not alama malarının nedeni, sınavlara yeterince hazırlanmamalarındandır.
- C) Yazarların eser yazmadan önce halkın yaşa yışını çok iyi araştırmaları bir zorunluluk mu dur?
- D) En az bir hafta dinlenmeniz, kendinize iyi bakmanız lazım.
- E) Yarının neler getirip neler götüreceğini kim se bilemez.
- Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcükle rin bir arada kullanılmasından doğan bir anla tım bozukluğu vardır?
- A) Sürücülerin trafik ikaz ve uyarı işaretlerine çok dikkat etmeleri gerekir.
- B) Konu hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi yazıya dökmelisiniz.
- C) Şirketin durumu günden güne kötüye gidi yor.
- D) Başkan az ama öz konuştu.
- E) Yurdumuz, soğuk ve yağışlı havanın etkisin de kalacak.